Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7AĞUSTOS1992CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Işkenceye
soruşturma
• ANKARA (ANKA)-
Sağlık Bakanı Yıldınm
Aktuna, Doktor Hüseyin ve
Nesrin Usta'ya işkence
yapıldığjrun adli up raporu
ilede belirlenmesi üzerine,
İçişleri Bakanı'ndanolayın
sorumlulan hakkmda
soruşturma başlatılmasını
isteyeceğini söyledi. Bakan
Aktuna, Hüseyin Usta'nın
işkence gördüğünü gösteren
adli üp raporunu inceleyerek,
""İnsanlara neamaçla olursa
olsun bu türeziyetler
yapılmasma karşıyım" dedi.
Usta'nın koltuk altlannda,
omuzlannda. sırtında
morluklara rastlandıgı ve
cinsel organından elektrik
verildiğini gösteren bulgulan
da ıçeren adli up raporunu
inceleyen Aktuna, "Biz
işkenceyi insanhk suçu
ûlarak görüyoruz. Bütün
bunlara rağmen bir yerlerde
işkence yapanlara
rasthyoruz. Bunu İçişleri
Bakanı'na Ueteceğini, kendisi
hemen soruşturma
başlatacaktır" dedi.
Çelik yelekler
deliniyor
• DtYARBAKIR (ANKA)-
Olağanüstü Hal Bölge Valisi
Ünal Erkan celik yelek
konusunda sıkıntı
çektiklerini, son günlerde
denedikleri bütün çelik
ycleklerin delindiğini
bildirdi. Bölgedediğer
malzemeler açısından sıkıntı
çekmediklerini. hükümetin
kendilerine silah ve diğer araç
gcreçlcrin sağlanması
konusunda yardımcı
olduğunu bildiren Ünal,
"tsteklerimiz zaman
geçirilmeden temin ediliyor.
Ancak sağlam çelik yelek
bulma konusunda sıkıntı
çcki>oruz"dedi.
Son 20-25 gündür
denedikleri bütün çelik
Nclcklcrindelindiğini bildiren
Erkan. "sağlam çelik yelek
iireten veni firmalar
anyoruz. Bunu bulduğumuz
takdirdeçelik yelek
konusundakı sıkıntımızda
bitecektir" dedi.
Penthouse
muzır bulundu
• ANKARA (AA)-
Başbakanlık Küçükleri
Muzır Ncşriyattan Koruma
Kurulu. "Penthouse
Türkiye" dergisinin bu ayki
savısını muzır buldu.
Küçükleri Muzır
Neşriyattan Koruma
Kurulu'nun sözkonusu
dergide yer alan bazı yazı ve
resimlerin. I8yaşından
küçüklerin maneyiyatı
üzerine muzır tesiri yapacak
nitelikte bulunduğuna dair
duyurusu Resmi Gazete'de
yayımlandı.
Gizli reklam
iddiaları
• ANKARA (ANKA)-
Dev let Bakanı Cavit Çağlar.
ANAP İstanbul Milletvekili
Adnan Kahveci'nin"
TRTde bazı dizılerde. bazı
fırma ürünleri için gizli,
bilinçaltı ürün reklamı
yapıldığı" yolundaki soru
önergesine verdiği yanıtta.
bütün yayınlann yasal ilke ve
esaslara uygunluğunun
dcnetlendiğini belirterek.
programlarda gizli reklam
unsurlannın bulunup
bulunmadığının da
denetlendiğini ifadeetti.
Program yapımcılannın
dikkatlerinden kaçan reklam
unsurlannın yayımlanmasına
TRTdenetim makamlannın
izin vermeyeceklerini belirten
Çağlar "'ancak, kurum dışı
dramatik yapımlarda reklam
unsurlannın ayıklanmasınm
program bütünlüğünde
sakınca yaratabileceği
durumlarda öngörülebilecek
esneklik. denetim
kurullannca takdir
edilebilmektedir" dedi.
Çağlar'a
ANAP'tan
eleştipi
• ANKARA (ANKA)-
ANAPGenelBaşkan
Yardımcısı Ersin Taranoğlu
esnafın satış yapamadığını,
üreticinin kan ağladığını
iddia ederek "ülkede Cavit
Çağlar hariç herkesin işlen
kötü"dedi.
Ersin Taranoğlu ANKA'ya
yapüğı değerlendirmede. son
bir hafta içerisinde 10 ilde
inceleme yapıldığını,
vatandaşlann sorunlannın
dinlendiğini söyledi.
Piyasadaki durgunluğun
csnafı iflasın eşiğine
getirdigini, bir haftadan beri
satış yapamadığıru söyleyen
vatandaş olduğunu ifade
eden ANAP Genel Başkan
\ardimcisi Taranoğlu,
"Ülkede Cavit hariç herkesin
işleri kötü. Vatandaş kan
ağlıyor, hayatından memnun
cİan bir tek Cavit Çağlar
lakh"diyekonuştu.
ANAP dönemine ilişkin yolsuzluk dosyalanndan ilki sonuçlandı
Hazineyagmasına7yühapis
TURANYILMAZ
• Türkiye Kalkınma Bankası'ndan iki uzman, Güneydoğu'da
yatınm yapacaklannı belirterek sahte belge ile başvuran 9 fırma-
ya, Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu'ndan 21.9 milyar lira
kullandırdıklan gerekçesiyle toplam 7 yıl ağır hapis cezasına
çarptınldı.
Fonu'ndan usulsüz olarak 21.9 milyar
lira verilmesine yol açüklan gerekçesiy-
le, bankanın Teknolojik Araşürma ve
Proje Müdürlüğü'nde yetkiü uzman
yardımcısı olarak görev yapan Gencay
Karademir ve Kemal Çankır'ı mahkum
etti. Mahkeme, Karademir ve Çankır
hakkında, sahteciük ve görevi kötüye
kullanına suçlanndan 3'er yıl 6'şar ay
ağır hapis cezası verdi. Mahkeme, aynı
suçla yargılanan sözkonusu birimin
müdürü Güray Tuğrul hakkında beraat
karan verdi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcıhğı, 22
kasım 1991 tarih ve91/1013sayüıkara-
nyla da sözkonusu 9 firmanın 25 yöne-
ANKARA - ANAP dönemine ilişkin
yolsuzluk dosyalanndan ilki mahkumi-
yetle sonuçlandı. Türkiye Kalkınma
Bankası'ndan iki uzman, Güneydoğu'-
da yatınm yapacaklannı belirterek,
sahte belge ile başvuran 9 fırmaya, Kay-
nak Kullanımını Destekleme Fonu'-
ndan usulsüz olarak 21.9 milyar lira
kaynak kullandırdıklan gerekçesiyle
toplam 7 yıl ağır hapis cezasına çarpü-
nldılar. "Adıyaman grubu" olarak büi-
nen ve sahte belge kullanarak kredi alan
9 firmanın 25 yöneticisi için takipsizlik
karan verildi.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi,
sahte belge ile başvuran 9 fırmaya, kay-
nağı hazine tarafından karşılanan ve
Kalkınma Bankası tarafından kullandı-
nlan, Kaynak Kullanınunı Destekleme
ticisi hakkında takipsizlik karan verdi.
"Banka, bu parayı kullandınrken, ge-
rekli tüm araşürmalan yapmak zorun-
dadır. Bankanm kusuru ile sözkonusu
paranın ödenmiş olmasının dolandıncı-
lık suçu ile bir ilgisi bulunmamaktadır.
Olaydaki kusur, doğrudan doğruya, ge-
reklı araşürmayı yapmayan bankaya
aittir" gerekçesine dayanan karar ile
haklannda takipsizlik karan verilen 25
firma yöneticisinin ve fırmalannın adla-
n şöyle:
"Niyazi Kök, Asiye Kök, Hüseyin
Küıç, Hasan Kılıç, Ahmet Kıhç, Tamay
Anguner, Mine Anguner, Mehmet An-
guner, Yurdanur Anguner, Mükerrem
Anguner, Miraç Aslan, Ali Çoban, Me-
tehan KArakaya, Rukiye Ayhan, Fatih
Gökçen, Hüseyin Çoban, Taşkın Bin-
göl Birol, Ender Taneri (Birol), Mehpa-
re (Görgülü) Birol, Olcayto Tunçtekin,
Mustafa Demirer, Abdullah Gök, Elif
Sakızlı, Suat Balıkan ve Auf Şahin."
Banka, verilen takipsizlik karanna,
Kınkkale Ağır Ceza Mahkemesi'ne
başvurarak, itiraz etti. Kınkkale Cum-
huriyet Başsavcıhğı, dosya üzerinde
yapüğı incelemenin ardından açıkladığı
göruşünde, fırma yöneticisi sanıklann
da sözkonusu dolandınalık suçuna ka-
üldıklannı belirterek, Ankara Cumhu-
riyet BaşsavcılığTnın "peşin görüşle
telediği takipsizlik karannın bozulması-
nı istedi. Ancak, Kınkkale Ağır Ceza
Mahkemesi, bankanyı itirazını yerinde
bulmadı ve fırma yöneticisi sanıklar yö-
nünden dolandınalık suçunun oluşma-
dığını öngördü. Mahkeme, bu gerekçe
ile takipsizlik kararuu kesinlestirdi.
Bu kişiler tarafından kurulan 9 firma-
nın adlan da şöyle:
"Güney Demırçelik EntegreSan. Tic.
A.Ş., Yamanlar Iplik Dokuma Boyama
Entegre San. Tic. A.Ş., Yamanlar Ke-
restecilik San. Tic. Ltd. Şti., Yamanlar
Salçacılık Konserve Meyve Suyu En-
tegre San. Tic. A.Ş., Yamanlar Tanm
Urünleri Tic. Ltd. Şti., Güneyderi En-
tegre San. Tic. Ltd. Şti., Gök Dokuma-
cıhk San. Tic. A.Ş., Anadolu Pamuk
Çırçu- San. Tic. A.Ş. ve Tamay Pamuk
Dokuma Yağ. San. Tic. A.Ş."
Banka kaynaklan, sözkonusu kişile-
rin, kalkmmada 1. derecede öncelikli
yörekrden Adıyaman'da yapacaklan
yaünmlara ilişkin DPTden 240 milvar
lira tutannda yatınm teşviki aldıklannı
belirterek, fondan, hibe niteliğinde alı-
nan 21.9 milyar lirarunda buteşvikten
neticeye bağlanmış bir karar" olarak ni- kaynaklandıgını söylediler.
BaşbakanSüleymanDemirel, Ankara'dadüzenlenen"DünyaGençlikFonımu"nunkapanıştörenindegenclerle birlikte "Banşın Sesi" şarlusını söyledi. (AA)
Başbakan gençlere söz verdi: Dünyayı daha kötüleştirmeden size devredeceğiz
Demirelgençlerlesahnedeşarkısöyledi
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Başbakan Süley-
man Demirel. Avrupa Gençlik Konferansı'nın son gü-
nünde gençlere hitap ederek "Sizlerden emanet aldı-
ğımız dünyayı daha kötüleşıirmeden devretmeyc ga>-
ret edeceğiz" dedi. Demirel, toplantıda gençlerle bir-
likte "Banşın Sesi" şarkısını söyledi. Başbakan, şarkı-
nın sonunda gençlerin. "one, two,tree, yeeh..." sloga-
nına da eşlik etti.
"Dünyada Açlıkla Mücadele" Avrupa Gençlik
Konferansı. dün Ankara deklaras>onunun imzalan-
masıyla sona erdi. İmza töreni öncesinde bir konuşma
yapan Başbakan Süleyman Demirel, dünya nüfusu-
nun 30-35 yılda 11 miİyara ulaşacağını belirterek bu-
günden yannın düşünülmesi gerektiğini söyledi. De-
mirel. şöyle konuştu:
"Dünyadan inmek isteyen var. "dur incyim" demck
mümkün değildir. Dünya artık, atalanmızın bize mi-
ras bıraktığı bir dünya kavramından, gelecek nesiller-
den ödünç aldığımız bir dünya kavramına gelmiştir.
Bir mırası değil, bir emaneti korumakla mükellefız.
Gençler. sizden emanet aldığımız dünya\ ı daha kö-
tüleştirmeden size devretmeye ga\ret ederiz. Tüm
dün>a yöneticileri bu bilince varmışlır."
Dünyada zengin ve yoksul ülkeler bulunduğunu.
gelişmermş ülkelerin ise kavnaklannı silaha \atırarak
tükettiğini kaydeden Demirel. "Eğer banş olursa kal-
kınmamış ülkeler silaha yatıracaklan kavnaklannı rc-
faha yatıracaklardır.
Açlık. işsizlik. kıtlık. scfalct silinmck istcniyorsa,
dünya şuurlu bir biçimde ortak çalışmalıdır" diye ko-
nuştu.
Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan da Avrupa Kı-
ta Temsilcisi Elif Akagün'den Ankara deklarasyonu-
nu aldıktan sonra gençlerin düşündüklerini. vapmayı
planladıklannı bu deklarasvonla tüm dün>aya duyur-
duğunu kaydederek Türkiye olarak bunlan gerçekleş-
tirmek için tüm imkanlan kullanacaklannı bildirdi.
Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan."Biz dünya genç-
lerine güveniyoruz" dedi.
CHP GYK, İnÖnü ve Ecevif le yeniden görüşecek
Baykal SHPyekatdmayakarşı
• Deniz Baykal, 9 eylüle kadar CHP'nin
kadrolannın belirlenmesini istedi. Ecevit.
CHP'nin açılması konusunda İnönü ile gö-
rüşmeyeceğini yineledi.
lanırken, 3 veya daha fazla ge-
nel başkan yardımcılığı getiril-
mesini istedi. CHP GYK dün
yaptığı toplantıda. GYK üye
sayısının 20'den 30'a çıkanlma-
sını, İnönü ve Ecevit'le yeniden
görüşülmesinı kararlaştırdı.
GYK sayısinı arttınlmasını
Baykalın istediği öne sürüldü.
CHP GYK'nın önceki gün
Anadolu Kulübü'nde partinin
eski TBMM. grup \e parti üst
yönetimlerinde bulunanlarla
yaptığı 9 saatlik toplantıda eski
Genel Sekreter Yardımcısı vc
SHP Antalya Milletvekili De-
niz Baykal da bir konuştna yap-
tı. Basına kapalı olarak yapılan
ve 21 kişinin söz aldığı öğreni-
len toplantıda son konuşmayı
YILMAZ GÜMÜŞBAŞ
ANKARA - CHP'nin yeni-
den açılması için çalışmalar sü-
rerken SHP Antalya Milletve-
kili Deniz Ba>kal, suskunluğu-
nu bozdu ve CHP'nin SHP'ye
katılmasına karşı olduğunu
söyledi. Bavkal. CHP'nin 9 ey-
lülde >apılacak açılış kurulta-
yından önce üst yönetim kad-
rolannın belirlenmesini. kurul-
tayda genel başkanlık dahil.
kadro tartışmalannın yapılma-
masını önerdi. Baykal aynca.
CHP'nin açılmasından sonra
bu partiye katılacak milletve-
killerinin Genel Yönetim Ku-
rulu'na (G Y K) da alınmalannı.
genel sekreterlik yetkileri sınır-
yapan Baykal'ın. CHP'nin 9
e>lülde yapılacak açılış toplan-
tısından önce. genel başkanlık
dahil. partı\i yönetecek kadro-
lann belirlenmesini vc partinin
atak bir muhalefel stratejisı
üzenne \apılanmasmı öncrdiğı
öğrenildi. Edınilcn bilgne görc.
partı\ı geleceğe taşımanın tek
kişinin işi olamayacağını. sağ-
lıklı ve tutarlı bir kadro oluştu-
rulması gerektiğini vurgulayan
Baykal. CHP'nin veniden açıl-
masından sonra. bunlann
GYK'ya alınmasını istedi
GYK'nan dünkii toplantısın-
da bölge toplantılan ile önceki
gün eski parti üst şönetimiyle
şapılan loplıınunın bir değer-
lendirmesi yapıldı. Budeğerlcn-
dirmelerin sonucu olarak. önü-
müzdeki hafta SHP Genel Baş-
kanı İnönü vc DSP Genel Baş-
kanı Ecevit'lc bir görüşmc daha
yapılmasma karar verildi.
Anayasa Mahkemesi'nin kapatma davasmda tanıdığı süre, 1 ay sonra bitiyor
HEP, sayunmaiçinek süreisteyecekANKARA(ANKA)- Anaya-
sa Mahkemesi'nin HEP için
açtığı kapatma davasında tanı-
dığı 2 aylık savunma süresinin
bitimine bir ay kala. HEP'in sa-
vunma için ek süre iste>eceği
bildirildi.
Genel merkezde oluşturulan
savunma komisyonunun baş-
kanlığını yürüten HEP Genel
Sekreter Yardımcısı Murat
Bozlak, Anayasa Mahkemesi
tarafından 7 klasörlük ek delil
gösterildiğini belirterek bunla-
nn incelenip savunmanın oluş-
turulmasının 2 ay gibi bir süre-
de bitirilemeyeceğini söyledi.
İddianameyi kitapçık haline ge-
tirerek tüm il ve ilçe örgütlerine
gönderdiklerini belirten Boz-
kk. örgütlerden gelecek görüş-
lerle 10 ağustosta çok sayıda
avukattan oluşacak bir hukuk
komisyonunun çalışmalara
başlayarak sa\unmaya son bi-
çimini vereceklerini söyledi.
Ana>asa Mahkemesi'nce
kendilerine savunma için tanı-
nan sürenin 4 eylülde sona erdi-
görüşmeleri çerçevesinde siyasi
partiîere de iddianameyi ulaş-
tırdıklannı belirterek Işçi Parti-
si dışında hıçbir parıinin şu ana
kadar kendilerine gorüş bildir-
mediklerini sövledi. Bozlak,
gözeterek ateş ettiğini öne süren
Selim Sadak. "devleii vasadışı
işlerc bulaşmakla" suçladı.
Sadak. soru önergesindc. I.
ağuslosta Şırnak Toplcpc TKİ
kömür ocağından kömür çıka-
• Genel merkezde oluşturulan savunma komisyonu başkanı Murat Bozlak,
iddianameyi kitapçık haline getirerek tüm örgüte ve siyasi partiîere dağıttıkla-
rını söyledi. Gelecek görüşlerin toplanmasından sonra hukuk komisyonu; sa-
vunmaya son şeklini verecek.
ğini belirten Bozlak. suçlamala-
nn bü>ük oranda genel başkan
ve parti yöneticilerinin konuş-
malanndan oluştuğunu \e tü-
münün okunmasının bilc uzun
bir zaman olduğunu kaydede-
rek savunmanın tamamlanma-
sı için ek süre ısteyeceklerini
sÖNİedi.
Murat Bozlak. partinin ka-
patılması davasına karşı destek
tüm görüşleri alıp savunmanın
içeriğı belli olduktan sonra ka-
muo\unda da bir tartışma aç-
maya çalışacaklannı sövledı.
ÖtcvandanHEPŞırnak Mil-
letvekili Selim Sadak. Şırnak'ta
ölen 3 kişıyle ilgili soru önerge-
sini TBMM Başkanlığı'na sun-
du. Gi'uenlik güçlerınin. "tes-
lim ol çağrısına u\duklaıı hal-
de, kömür topla>anlan hedef
ran 40-50 kişilik köylü toplulu-
ğuna. güvenlik giiçlerinin ateş
açtığını. Abdülkerim Akıl'ın.
Abdullah Acu'nun've Saiı Ba-
yar'ın bu atcş sonunda öldüklc-
rini belirterek aynı olayda üç ki-
şinin de varalandıklannı \c gö-
zaltına aîındıklannı ifade etti.
Selım Sadak şunları sösledi'
"Olayın görgü tanıkları. gu-
venlik güçlerinin hiçbir sebep
olmadan ateş açtıklannı. tcslim
ol çağrısına u\an kö\ lülerin du-
rarak ellcrini ha\a\a kaldırdık-
lannı. nıtekinı kimı kury.ınların
bu şahısların cllerinc isabet etli-
ğini buna rağmen hedefgözetı-
lerek ateş edildiği için insanlann
kastcn öldürüldüklcrini bclirt-
mektcdirler. Hatta Saiı Bayar
ve Abdullah Acu'nun varalı
olarak tugaya kaldırıldrkları.
vakınlarının vaklaştırılmadığı.
bıırada tcdavilerinın yapılma-
dığı \e hövlece ölünıc lerk cdil-
dıklcrı de ileri sürülmekıedır."
Konuyla ilgili soruşlunna
başlatıp başlatılmadığını soran
Sadak. "Bu şekildc hcdcf göze-
terek adam öldürmeler. vargı-
sız infa? vc faili meçhul olarak
işlcncn cııiiivetler -»cnarvıisu-
nunbırdevamı mıdır" dıvcsor-
du.
POLTTIKA GONLUGU
HİKMET ÇETtNKAYA
'Yaşam Benim, Sana Ne?1
Karşıda Midilli'nin ışıkları sanki göz kırpıyor...
Limanda tekneler, masalar, Coşkun Sabah'ın konseri
de bu gece. O kıyı kasabası yine yükünü almış. Çay bahçe-
lerinin bulunduğu cadde bir insan yumağına dönüşmüş.
Gençler, ortayaşlılar, yaşlılar, sevgililer, evliler. Üç-beş
günlük yasak aşk yaşayanlar. Terk edilmiş sevdalarda bir
yaz akşamını yakalayanlar...
Rakı kadehleri doluyor. Ege'ye özgü buzlu bademle, de-
niz börülcesi, kalamar, midye tava, esintili bir gecede ma-
salara konuk oluyor.
Yan masada bir kadın ikinci kadehten sonra bakıyorum
biraz dağıtıyor. Gözleri buğulanıyor. Ardından hıçkıra
hıçkıra ağlıyor.
Erkek, elini tutuyor kadının. Saçlarını okşuyor ve yanak-
larından öpüyor. Kadın bir yudum daha alıyor rakı kade-
hinden.
Diyor ki-
"Yaşam benim, sana ne? Ben sonınlanmı kendim çöze-
rim..."
Erkek hıç konuşmuyor...
' Kadın belli ki inatçı. Bildiği bildik...
''Ben bu yaşamdan hoşnutum..."
Bu kez erkek söze giriyor:
"Elbet yaşam senin. Ama sen 30'unu aştm, bakıyorunr.
18'indeki gibi yaşıyorsun..."
Bu kez susuyor kadın... •
Erkek devam ediyor:
"Geceyanlanna kadar geziyorsun tozuyorsun. Sonrâ
sabah kalkıp işe gidiyorsun. Artık eskisi gibi üretken de
değilsin. Birlikte olduğun arkadaşlann sana katkıda bu-
lunmuyor. Tek amacın gezmek tozmak. Daha ne kadar sü-
rer bilmem. Bildiğim tek şey var, o da giderek yok olu-
şun..."
Kadın kızıyor erkeğe...
"Kıskanma benim yaşamımı. Gezeceğim, tozacağım ve
eğleneceğim. Çünkü yaşam benim. Ama bir gün elbet
ayaklarım yere basacak. Eğer ustüme gelmeısen..."
Arkadaşım bana dönüyor tam bu sırada...
Soruyor:
"Yan masadaki konuşmalan duyuyorsun değil mi?"
"Evet, ister istemez..."
"Burada kadın, erkeğin söylediklerinin doğru olduğunu
biliyor aslmda. Ama kadınlık gururu onu engelliyor. 0nun
için de erkeğe karşı direniyor..." i
Yanıt veriyorum: .'
"Sanırım öyle. Erkek hayli baskıcı..."
Doğru... Eğer erkek baskıcı olmasa, iş tam tersine dö-
J
necek, kadın gerçeği kabul edecek..." :
Ardından da ekliyor: '
"Sınıfsal (I) bir çatışma var Kadm, erkeğin baskıcı gfct
cûnü, yaptığı yanlışı bildiği halde karşı gelerek kırmaya
çalışıyor..." ';
Soruyorum:
"Bu sınıfsal (!) çatışmanın galibi kim olacak?" \
' 'Eğer erkek umursamaz bir ta vır alırsa kazanacak..."
"Ya almazsa?"
"O zaman kaybedecek. Kadınlarm direnme ve mücade-
le gucu erkeklerden daha fazladır..."
Az sonra hesabı ödeyıp kalkıyorlar masadan. Kol kola
girip gidiyorlar.
• Balıklar geliyor masamıza. Coşkun Sabah
1
ın konseri
başlamış.
Arkadaşımın eşi diyor ki:
"Çok itgınç bir konser. Şalvarlı köylü kadıntar, streçH,
parfümlü genç kızlar, kasketli, bıyıklı delikanlılar ile at kuy-
ruğu saçlı, kulağı küpeli erkekler konseri iç içe izliyor-
lar..."
Gülüyorum...
"Köylüier piyano çalmasını, tenis oynamasmı öğrenme-
yi beceremediter ama, kentlilerle birlikte aynı müzikten
hoşlanıyorlar artık. Demek ki sınıfsal ve kültürel farklılık
ortadan kdlktı..."
Masadakiler "evet" diyor sözlerime...
"Gerçekten değişen dünyaya Türkiye ayak uyduru-
yor..."
Bu kez hep birlikte gülüşüyoruz...
Sohbetimiz daldan dala programı gibi sürüyor...
Bir genç, geçen gün bir soru yöneltmiş Prof. Sadun
Aren'e'.
"Hocam sosyalizm için silahlı mücadeleden yana
mısınız?"
Soruyu yöneltenin yaşı 20. 12 Eylül'de 8 yaşında. 12
Mart'ta ise henüz doğmamış...
Bir genç kız da bana şöyle demişti:
"Siz resmi ideolojiyı savunuyorsunuz Kıbrıs'la ilgili
yayınlarda..."
Sordum:
' Sizce resmi ideoloji nedir?''
Yanıt verememişti...
Orta yaştan birisi söz istemışti. Çıktı konuştu
-
"DikiliŞenliği, devrimcilere kapılannı kapattı..."
Dedim ki:
"Biz ne tuhaf toplumuz. Hem konuşuyor, hem de söz
hakkı verilmedi diyoruz. '
Arkadaşım yanıt verdi:
"Bizler kendi düşüncelerımizden başka düşünceleri ka-
bul etmez, kendimizden olmayanı asla devrimci olarak
gormeyiz.'
Midilli'nin ışıkları sanki göz kırpıyor...
Kalktık ve biz de yürümeye başladık...
O 30u aşmış, 18'indeki genç kız gibi yaşamaya tutkun
kadınla onu koruyan ve kollayan erkek nerelerdeydi aca-
ba?
Belki tartışmaları sürüyordu...
Kim galip gelecekti? Kadın mı, erkek mi?
VEFAT
Omır üyemiz
HÜSEYINÖZTEKH
04.08.1992 tarihinde kaybettik.
Ailesine, yakınlanna, Maden Mühendisleri camiasına ve
Zonguldak Havzası'na başsajlığı düeriz.
TMMOB MADEN MÜHENDİSLERt ODASI,
GENEL MERKEZİ
TMMOB MADEN MÜHENDİSLERt ODASI
ZONGULDAK ŞUBESt
İLAN
MAZGİRT 1. NO'LU KADASTRO
MAHKEMESt'NDEN
Esas No: 1979/202-1955/1556-1562
Karar No: 1990/3 1980/92-93
Parsel No: 19-55-128
Mahkememizce verüen 16.54990 tarih ve 1979/202 Es. 1990/3 Ka.
19 no.lu parsel. 20.11.1980 tarih ve 1955/1556-1562 Es. 1980/92-93 ka.
55 ve 128 no.lu parseller Kabun (Köklüce) köytt hudutları dahılinde
olup, davalılar adına tapuya tesciline karar verildiği, davacılar Tün-
ceı Çağh mirasçıları Elemşahbano, Necati, Şirin, Aynur, Gülnur, Hü-
seyin Onur, Semra, Nilüfer, Berrin, Kemal, Hasan, Emel Çağh ile
Emoş Yıldız, davacı Serdi (Selvi) Erdoğan (ölü mirasçıları tespit edi-
lemedi) ve 1979/202 Es. sayılı dosyada davalı Ali Demir'in adresleri
meçhuİ olduğundan ve kendilerine karar tebliğ edilemediğinden iş bu
ilanın gazetede ilanmdan 15 gün sonra davacı mirasçıları, davacı ve
davalıya karar tebliği yerine kaim olmak luere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 49325