Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7AĞUSTOS1992CUMA
HABERLER
Bölge valileri
toplantısı
• MARDİıN (Cumhuriyet)-
Oldğanüsui Hal Bölac Valisı
ÜnalErkan,PKK.'mn
büyük kav ıplar \ ererck
ctkinligini yitirmesi üzerine
örgüte sağlanan dış desteğin
deazaldığıaı bildirdi. Ünal
Erkan.Olağanüsıü Hal
kapsamında bulunan illerin
valilerinin kaiıldığı bölgc
valileri toplantısında.
terörün demokratik hukuk
kurallan içerisinde mutlaka
ctkisiz duruma getirileceğini
bclirtti. Güvcnlik güçlcrince
son 6 ay içerisinde
sürdürülen operasyonlarda
1 I4tnilitanınöldürüldüğünü
anlatan Ünal Erkan,
catışmalarda 2 bın 318 uzun
namlulu silah. 848 tabanca.
217 bin mermi. 79 roketatar.
2 havan lopu. 3 ucaksavar vc
947elbombasıele
geçirildiğini bildirdi.
Türkeş'ten
MHP'lilere
çağrı
• ANKARA (ANKA)-
MÇPGenelBaşkanı
Alparslan Türkeş M HP'nin
son genel kurulu üyelerine
"noter tasdikli" ihtamame ile
partinin kuruluş
çalışmalannı sürdürecek
yürütmekurulunu
oluşturmak için davet
çıkardı. Alparslan Türkeş
"noler tasdikli" davetinde.
yasa gereği M HP'nin son
genel idare kurulu üyeleri
arasmdan oluşturulacak
"yürütme kurulu"
aracılığıyla kurultay
delegelerinin belirleneceğini
kaydetti. Delegelere ilişkin
bilgilerin toplanması
çalışmalan yürütecek
kurulun oluşturulması için
gcncl idare kurulu üyelerini 7
Ekiml 992 tarihinde saat
15.00"te Çankaya İlçe Seçim
Kurulu Başkanlığı'na
çağıran Alparslan Türkeş.
bunu M HP'nin genel
başkanı sıfatıyla yaptığını
belirtti.
Cindorukun
kabulü
• ANKARA (ANKA)-
TBMM Başkanı
Hüsamettin Cindoruk,
ûniversitelerin demokratik
kurallar içerisinde
yönetibnesınin esas
alınması gerekügini söyledi.
Cindoruk, bir süre önce
YÖK Başkanlığı'na atanan
Prof. Mehmet Sağlam'ı
TBMM'deki makam
odasında kabul etti.
Cindoruk kabulde yapüğı
konuşmada, YÖK'ûn
devletin önemli bir organı
olduğunu kaydederken,
demokrasinin kurallan,
ülkenin ve kamuoyunun
çıkarlan dengesi içınde
ûniversitelerin
yönetilmesinde yarar
bulunduğunu belirtti.
Başkan iktidar
partisinden
olmalı
• tstanbul Haber Servisi -
lçişleri Bakanhğı
tarafından, hakkındaki
yolsuzluk iddiaları
nedeniyle geçici olarak
görevinden alınan
Küçükçekmece Belediye
Başkanı Ertuğrul Tığlay,
tahkikatın sona ermesi
üzerine dün yeniden
görevine başladı.
DarmadağıniK öır belediye
teslim aldıgını belirten
Tıglay, bir gazetecinin
bağımsız belediye
başkanlığı görevini
sürdürmeye kararlı olup
olmadığını sorması üzerine,
"Bugünkü siyasal ortamda
bağımsız belediye
başkanlarının parmağını
bile oynatması mümkün
degildir. Belediye başkanı,
' hizmet verecekse bir siyasi
; partiye bağlı olmalıdır. Bu
1 da iktidar partisidir"
şeklinde yanıt verdi.
: Nusaybin'de
: silahlı saldırı
l "NUSAYBİN (AA)-
"•' Mardin'in Nusaybin
-• ilçesinde meydana gelen iki
r ayn silahlı saldırı olayında,
; bir çocuk öldü, üç kişi de
; yaralandı. Yeni Turan
Mahallesi'ndeki sebze
halinde meydana gelen
olayda, M.Nuri Çakır (32),
henüz kimliği
belirlenemeyen kişi veya
kişilerin silahlı saldınsına
uğradı. Saldında, 10
yaşındaki Hüseyin
Bayılmaz adlı çocuk
hayatını kaybetti.
Yaralanan M.Nuri Çakır,
Mardin Devlet Hastanesi'ne
kaldırüarak tedavi altına
alındı. Kışla mahaJlesinde
meydana gelen olayda ise,
mahalle muhtan Hüseyin
Akçakaya (45) ile 10
yaşındaki oğlu İdris
Akçakaya, evlerine
giderken silahlı saldırı
sonucu yaralandılar.
Kürt milletvekilleri partinin tutumunu Cumhurbaşkanı Özal'a şikayet etti:
ANAP'ınKürtpolitikası yok• Anavatan Partisi'nin Güneydoğu'da olumsuz
bir imajı bulunduğunu söyleyen ANAPlı Kürt mil-
letvekilleri, partinin Kürt politikasının da ol-
madığını savundular. ANAPİı Kürt milletvekilleri,
bu konuda federasyon ve Kürtçe TV de dahil çeşitli
tartışmaları başlatan Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'a. Kürt politikasızlığınışikâyetettiler.
GÜNSELİ ÖNAL
ANKARA- ANAP'ın Kürt
konusundaki "•politikasızlığı".
partinin Kürt kökenli milletve-
killerini rahatsız cdiyor.
ANAP'ın Güneydoğu Anado-
lu Bölgesi"ndeki imajının olum-
suz olduğunu belirten Ağn Mil-
letvekili Yaşar Eryılmaz. Genel
Başkan Mesul Yılmaz'ın tele-
vizyondan naklen yayımlanan
bütçe görüşmeleri sırasın-
da"Kürsüyü kirlettiniz. Ana di-
limle konıısacağım" demesinin
yarattığı ımajın değiştirilmesi-
nin mümkün olmadığını sö\le-
di. ANAP'lı Kürt miîİctvekille-
ri. bu konuda federasyon vc
Kürtçe TV dc dahil çeşitli tartı-
şmalan başlatan Cumhurbaş-
kanı Turgut Özal'a, partilerinin
Kürt politikasızlığına şikâyet et-
tiler.
ANAP Van Mılletvekili Şerif
Bedirhanoğlu, Hakkâri Mıllet-
vekili Esat Canan. Bitlis Millet-
vekili Edip Safter Gaydalı \e
Eryılmaz. Özal'a geçen günler-
deki ziyaretleri sırasında bölge-
dcki terör olaylunnın tırman-
masından vc partilerinin bu so-
run karşiMnda bir politika geliş-
tiremcmesindcn yakındılar.
Kürt sorunu konusunda kendi-
lcrine yakın bulduklan Özal ile
olavlann nedenleri vegelecektc
ne yapılması gerektiği konusun-
da görüş alışverişinde bulunan
bu millctvekıllennden Eryıl-
maz. ANAP'ın bölgcdeki ima-
jının çok iyi olmadığını söyledi.
ANAP'ın Kürt sorunu konu-
sunda aynnıılı bir programı ol-
madığını belirten Eryılmaz,
Özal'ın Güneydoğu'daki imajı-
nın ANAP'tan çok daha iyi ol-
duğunu vurguladı. Eryılmaz.
"Sayın Özal'ın bölgedeki imajı
son derece iyıdir. Yöre halkının
kendisine duyduğu sevgi. bağlı-
lık ve destek. şu andaki siyasi li-
derlerin hepsine duyulandan
fazladır. Sayın Özal belki de ge-
lecckte telafu/ edılebılecek şey-
leri. erken letafu/ edcbiliyor.
Tabuları yıkıp demokratik pa-
keti ardına kadar açıyor" di\e
konuştu.
Eryılmaz. Özal'ın bölgedeki
Kürtlerin kimlik urayışıyla ilgili
düşüncelerınin Misak-ı Mılli sı-
nırlannı tartışma konusu \ap-
mak anlamına gelmediğinı kay-
detti. Bölgedeki insanlarıncko-
nomik sıkıntılar ve işsizliktcn
kaynaklanan ruhsal sıkıntı-
larını birtakım ideallerle kapal-
maya çalışlıklannı belirten
Eryılmaz, bölgcnin bundan
kaynaklanan sorununun Tür-
kiyenin en önemli meselesı ha-
line geldiğini bildirdi. Sorunun
çözümünün mümkün görün-
mediğini sövleyen Eryılmaz,
"Militer bır yaklaşım. meselc-
nin çözümü değıl. Devlctin bu
ANAP'ta Yılmaz operasyonu ters tepti. Teşkilatlar yargıyı devreye soktular
Yılmaz'ın çevresi daralıyor• Yılmaz'ın seçilmesi için mücadele veren grup
desteğini çekerken ANAP'taki muhalifler de Ozal
ile işbirliği yaparak Yılmaz'ın etkinliğini kırmaya
çalışıyor. Özal'a yakın kaynaklar, gruptakilerin
Ozal'dan partinin başına geçmesini istediklerini be-
lirtiyorlar.
TUNCAY ÖZKAN
ANKARA- Yılmaz'ın seçil-
mesi için ön saflarda mücadele
eden ANAP'lüar desteklerini
çekerken teşkilat fesihleri nede-
niyle Yılmaz'a karşı bir grup da
muhalefet bayrağını açtı. Bu
grupta Mesut Yılmaz'ın
ANAP Genel Başkanı olmasın-
da verdiği destekle ön plana
çıkan Ekrem Pakdemirli. İbra-
him Özdemir. İlhan Aküzüm.
Leyla Yeniay Köseoğlu. Ah-
meı Karaevli. Akgün Âlba>rak
gibi isimler de bulunuyor. Teş-
kilatlar da Genel Başkanın ta-
sarruflanna karşı yargıyı devre-
ye sokarak karşı atağa kalktı-
lar.
ANAP içinde Yılmaz karşıtı
gruplar özellikle Cumhurbaş-
kanı Özal ile Semra Özal'a sık
sık başvurarak yapacaklan ça-
hşmalarla ilgili düşüncelerini
soruyorlar. Ozala yakın kay-
naklar, kendisiyle görüşen
ANAP'lılann Cumhurbaşkan-
lığından aynlarak partinin ba-
şına dönmesini istediklerini be-'
lirtiyorlar. Özal'ın bu gruptan
gelen isteklere "Durun ba-
kahm. şimdionun zamanı de-
ğil" yanıtını verdiği ifade edili-
yor.
Mesut Yılmaz'ın ANAP teş-
kilatlan içinde giriştiği geniş
çaplı operasyon da giderek des-
tek yitirmesine neden oluyor.
Operasyonlar nedeniyle
MKYK'da da önemli ölçüde
destek yitiren Mesut Yılmaz'ın
partide Teşkilat Başkanı Ersin
Taranoğlu ile hareket etmeyi
yeğlediği ifade ediliyor. Yıl-
maz'ın teşkilatlara yönelik ope-
rasyonlanna görevden alınan
iller de tepki gösterdiler. Anka-
ra il örgütü. Yılmaz'a karşı ilk
atağa yargıyı devreye soka-
rak kalktı. Ankara"da görev-
den alınan il teşkilatı savcılığa
başvurarak erken kongre istedi.
Kongre konusundaki başvuru-
yu inceleyen savcılık önceki gün
ANAP Genel Merkezi'ne yazılı
bildirim göndererek erken
kongre isteğinin haklı bulundu-
ğunu ve >asal süre içinde kong-
reye ilişkin hazırlıklann ta-
mamlanmasını istedi. ANAP
yöneticileri yasal açıdan ikınci
uyan yazısının ardından 15 gün
içinde kongreye karar vermek
ve yapmak zorundalar. Bu ol-
mazsa partinin Ankara teşkilatı
savalık tarafından kapatıla-
cak.
ANAP'ta Yılmaz'a karşı ge-
lişen muhalefet parti içinde şu
noktalarda yoğun eleştiriler ge-
' liriyor: "Gündem belirleyen ve
gündemi >aratan partiydik. Bir
yıldır gündemden düştük. gün-
dem belirleyecek hıçbir etkinlı-
ğimiz kalmadı. Ana muhalefet
görevini bizdeğil basın yapıyor.
Partimizin tabanını oluşturan
eğilimler dağıldı. Pek çok
küçük grup ve hizip ortaya çık-
tı. Birlik kalmadı. Genel Baş-
kan hızipler üstü olmak yerine
onlann binnm başına geçti. Ye-
Vılmaz, İzmir'de incelemelerini sürdüriiyor. (Fotoğraf: AA)
nilikçi, atak, üretken kimliğı-
miz kayholuyor, giderek canlı-
lığını >itırergbir yapıya bürünü-
yoruz."
Parti içi muhalefet özellikle
kasım yerel seçimlerinin sonuç-
lannın genel merkez yönetimi
konusunda bir güvenoyuna dö-
nüşeceğini belirtiyorlar. Bu se-
çimlerden de kötü sonuçlar alı-
narak çıkılması durumunda
Yılmaz'ın üzerindeki muhalefet
baskısının artacağı dile getirili-
yor. Kasım seçimlerinin yapıla-
cağı yerleşim birimlerinde
ANAP'ın oy potansiyelinin
yüksek olduğunu anlatan
AN AP'lılar "oy a.çısından geri-
lemememiz lazom" . diyorlar.
Yılmaz. İzmirgezisinidesürdü-
rüyor. Yılmaz, İzmir'de yaptığı
açıklamada. 1 kasım belediye
başkanlığı seçimlerinin hükü-
met için güvenoyu niteliği taşı-
yacağını söyledi. Yılmaz şöyle
dedi:
"Artık vatandaşlanmız onlan
tanımıştır. Seçimlerin yapılaca-
ğı dönemde de iyice tanıyacak
ve 1989 yılında bize gösterdikle-
ri kıımızı kartı 1 kasımda bu
hükümete göstereceklerdir.
konuyu. kendi politikası içine
alması gerekir" dedi.
Eryılmaz, partinin bölgedeki
imajının neden köıü olduğunu
açıklarkcn şöyle dcdı:
"Sayın genel başkanımızın
naklen yayımlanan bütçe ko-
nuşmalan sırasında. "Kürsüyü
. kirlettiniz. Anadilimle konuşa-
cağım" di\e bir ifade kııllanm-
ca. bu imaj orada yerleştı. Bu
imajı kırnıak mümkün değil
Oysa ki sayın genel başkanımız,
sÖNİenenlerin aksıne. bana görc
bu konuda demokratlır. Ama
canlı bir yayında. bölgedeki
herkesin dujduğu ve kendi se-
sinden algıladığı bu imajı netice
olarak şu anda aklandırmak ve
bu demokrat yapısına inandır-
mak güç. Aslında sayın başba-
kanın da bölgedeki o kimliğe
çifte standarttan başka yaptığı
bır şey vok. Bölgeye ziyareti sı-
rasında Kürt kimliğini tanıması
lafta kaldı. Dolayısıyla oradakı
olay DYP. SHP veya AN AP'ın
olayı değil. Mescle de\ leı politi-
kası ıçınc alınmalıdır. Meselc-
nin ciddı boyutu. de\lete karşı
olabilme olgusudur. Ben
ANAP'lı isem orada bu anlam-
da kara değilım ama SHP'li de
bc.nden çok ak degildir."
Gazeteciye saldırı
Karadeniz
ölümle
mücadelede
DİVARBAK1R (Cumhuri-
yety Önceki gün Diyarbakır'-
da silahlı saldırıya uğrayarak
ağır yaralanan Özgür Gün-
dem Gazetesi Diyarbakır
Muhabiri Burhan Karadc-
niz'in sağlık durumu ciddi>e-
tini koruyor. Diyarbakır De\-
lct Hastancsi'nde ledavisi de-
vam cdcn ve fclç tchlikesini at-
lalamayan Karadeniz. dün
uçakla Ankara'ya götürül-
mek istcndi. Ancak doktorlar
sağlık durumunun daha da
köıüleşebileecği gcrekçesiyle
buna karşı çıktılar.
Kültür Bakanı FikriSağlar.
başına yapılan saldınların
halkın haber alma özgürlüğü-
nü nedef aldıgını söyledi.
Basın kuruluşlarını ziyaret
ederek yönelicilerle görüşen
Saglar, iîk olarak Basın Kon-
seyi Başkanı Oklay Ekşi ile
aörüştü. Görüşme'de Ekşi'-
îıın, DYP-SHP hükümetı dö-
nemıni, en çok gazetecinin öl-
dürüldüğü dönem olarak
tanımlaması üzerine Sağlar,
"Saldırılan gerçekleştiren kim
olursa olsun. adını saptayabıl-
diklcnni yayın organları yaz-
malıdır" dedi. Kültür Bakanı
Sağlar. gazetecilcrin can gü-
venliği konusunun Bakanlar
Kurulu toplantısında ele alı-
nmasını sağlayacağını söyledi.
TBMM'nin toplanmasını istiyorlar
2 ıııilletvekiliııdeıı
Kıbrıs için açlıkgrevi
BIRBAKIMA
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - MÇP kökenli bağımsız
milletvekilleri Ökkeş Şendiller
ve Saffet Topaktaş, hükümetin
Kıbns konusundaki politikası-
nı protesto için TBMM önünde
açlık grevine başladı. 24 saatlik
açlık grevi yapan Şendiller ve
Topaktaş, TBMM'nin Kıbns
konusundaki gelişmeleri görüş-
mek üzere olağanüstü toplantı-
ya çağnlmasını istedi.
Kahramanmaraş milletvekil-
leri Şendiller ve Topaktaş. açlık
grevini dün sabah. TBMM'-
deki cumhurbaşkarunın çalış-
ma bölümü önünde başlattılar.
Buraya geceleme için yatak ve
yorganlannı da getiren Şendil-
ler ve Topaktaş, bulunduklan
yerden çok fazla geçen olmadı-
ğını görünce. eylem yerini Mec-
lis'in Atatürk Buvan tarafında-
ki giriş kapısı önüne taşıdılar.
Giriş kapısının dış tarafına ser-
dikleri kih'min üzerine oturan
iki milletvekili. çevrelerine de
amaçlannı dile getiren çok sayı-
da pankart yerleştirdiler. Açlık
grevleri bu sabah sona erecek
olan Şendiller ve Topaktaş. ey-
leme başlarken yaptıklan açık-
lamada, New York'ta Kıbns
ve Kıbns Türklüğünün Rum ve
Yunan tahakkümüne sokul-
mak istendiğine dikkat çektiler.
MÇP'den aynlan bağımsız milletvekilleri Ökkeş Şendiller ve Saffet Topaktaş, TBMM'nin
önünde Kıbris için açlık grevine başladdar. (Fotoğraf: FARUK ALTINTAŞ)
Milli Eğitim Bakanı değişiklik kararnameleri imzalanmayan bürokratlan göreve veya izne gönderdi
Köksal'dan OzaFa fiiliby-pass
TUNCAYOZKAN
ANKARA-Cumhurbaşkanı
Turgut Özal'ın bugüne kadar
hiçbir üçlü kararnamesine imza
atmadığı Milli Eğitim Bakanı
Köksal Toptan sonunda, "fiili
by-pass" yaparak Özal'ı devre
dışı bıraktı.
Toptan görevden almak iste-
diği üst düzey yöneticilerin bir
bölümünü görevlendirme ve
izne ayırma yoluyla koltuklann-
dan kaldırıp yerlerine getir-
mek istediklerini vekâleten
oturttu. Kulislerde Özal'ın,
Toptan'ı görüşmek için Okluk
Koyu'na çağırdığı, Toptan'ın
bunu reddetmesi üzerine de hiç-
bir kararnamesini imza-
lamadığı söyleniyor.
Hükümet içinde atamalarda
en çok sıkıntı çeken bakanlann
başında Milli Eğitim Bakanı
Köksal Toptan geliyor. Top-
tan, göreve geldikten sonra
cumhurbaşkanlığına gönderdi-
ği hiçbir kararnamesini imzala-
• Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan, göreve geldiği günden
bu yana cumhurbaşkanlığına gönderdiği hiç bir kararnamenin
imzalanmaması üzerine bir operasyonla görevden almak istedi-
ği üst düzey yöneticileri, başka yerde görevlendirerek ya da izne
göndererek koltuklarını boşalttı. yerlerine atamak istediği kişi-
leri de vekâleten oturttu.
tarak yürürlüğe sokmayı başa-
ramadı. Özal ile Toptan arasın-
daki gerginlik Milli E^ğitim Ba-
kanlığı'nda yönetici krizine yol
açtı.
Toptan'ın görevinden almak
istediği bürokratlar ile onlann
yerine getirmek istediği kişiler
bakanlık politikalannı birlikte
saptamaya çalışıyorlar. Bunun
eğitimde alınacak kararlan ge-
ciktirdiği ve çalışmalann kalite
ve üretkenliğini düşürdüğü
kaydediliyor.
Toptan'ın bakanhkta ortaya
çıkan çelişkili durumu gider-
mek için bazı kademelerde
Özal'a karşı bir by-pass gerçek-
leştirdiği öğrenildi. Milli Eğitim
Bakanı, Özal'ın görevden alın-
masını engellediği bürokratlan
görevlendirme ve izne»ayırma
yoluyla koltuklanndan kaldı-
np yerlerine geçici olarak kendi
istediği kişileri oturttu. Bunlar-
dan bazılan şöyle:
"'Ahmet Sevgi, Müsteşar
Yardımcısı; Faruk Çam, Tica-
ret ve Turizm Öğretimi Genel
MüdUrluğü; îbrahim Coksak,
Erkek Teknik Öğretım Genel
Müdürlüfü; Latif Ateş, Okul
Öncesi Eğitimi Genel Müdür-
lüğü; Mustafa Canelli tdari
Mali Işler Daire Başkanı; Ülkü
Bilgen. Dişilişkiler Genel Mü-
dürlüğü; Bener Cordan, Müs-
teşar Yardımcısı; Necati Dön-
mez. Özel Eğitim ve Rehberlik
Öğretimi Genel Müdürü; Asu*
man Vural Yurtdışı Eğitimi \e
Öğretimi Genel Müdürü."
Yapılan by-pass"a karşın
Milli Eğitim Bakanlığı'nda top-
lam 67 üst düzey yönetici. Ta-
lim Terbiye Kurulu üyesı ve İl
Müdürüne ait kararname
Cumhurbaşkanı'nın imzasını
bekliyor. Bakan Toptan'ın im-
zalanmayan karamamelcr ne-
deniyle yeni öğretim dönemin-
de sıkıntıya düşeceği kaydedili-
yor.
Toptan'ın sıkıntıyı engelle-
mek amacıyla görevden almak
istediği çok şayıda Talim Terbi-
ye Kurulu üyesine yeni dönem
müfredat ve kitaphazırlık çabş-
masını yaptırmak zorunda kal-
dığı ifade ediliyor.
lCulislerde Toptan ile Özal
arasındaki kararname savaşı-
nın daha ne kadar devam ede-
bileceği tartışılıyor. Cumhur-
başkanı Özal'ın. Toptan'ı gö-
rüşmek için yazlık tatilini geçir-
diği Okluk Koyu'na çağırdığı,
Toptan'ın da yanıt olarak "Ben
Çankaya Köşkü'ne çıkanm, tatil
beldesine gidemem .Üstelik
hem ben hem Sayın Başbakan
atamalan uygun bulmuşuz.
Başka görüşecek bir şey kalmı-
yor"" yanıtını verdiği, kararna-
me krizinin de bu nedenle ya-
şandığı ifade ediliyor.
Toptan'ın tutumunda ısrarlı
olduğu ve Özal ile ancak Çan-
kaya Köşkü'nde görüşmeyi ka-
bul edeceği bakanlık kaynak-
lannca belirtiliyor. Ancak Top-
tan'ın da atamalannı gerçekleş-
tirmek için by-pass kapsamını
genişletebilmenin yollannı
aradığı dile getiriliyor.
SERVERTANILLI
Uçöncü Dünyalı Olmak...
Yaztatilinizdendönüpgelmişsinizyadahâlâsürdürüyor-
sunuzdur dinlencenizi Bugün anlatacağım konuyu açıp
keyfinizi heder etmeye, sinirlerinizi bozmaya hiç de
hakkım yoktu. Ama dayanamadım. Bir gerekçem de şu;
Türkiye'desiniz, zaten araya ben gırmeseydim de bir baş-
ka şey mutlaka kaçıracaktı keyfinizi; benimkisi fazladan
olacak...
Çekirdek enerjisinin bulunması gibi şu organ aşılama
ya da nakli denen marifetin, çağımızın en önemli buluşla-
rtndan biri olduğunu hatırlatmaya gerek var mı? Gözünü
sevdiğimin bilimi, nelere muktedir değil: Böbreğiniz
çalışmıyormuş. Ne gam? Yenisini taktırırsınız. Kalbiniz
tekliyor. Üzülmeye değer mi? Bir başkasınınkini koydurur-
sunuz yerine Tek sıkıntınız, ameliyat hengâmesinin bir
süre yoracağı ve uğraşınızdan alıkoyacağıdır sizi.
E, o kadar da olacak efendim!
Çekirdek enerjisinden, önce atom bombası yapıp yüz-
binlerce insanı öldürmek de yine bir insan buluşudur. Şim-
di şimdi, o da doğayı zaman zaman kirletme pahasına, bu
dev güçten başka alanlarda yararlanılmaya çalışılıyor; iş-
ler tam düzene girmiş sayılmaz, ama dileyelim fazla uzak-
ta da degildir güzel günler.
Ya organ naklinde olup bitenler?
Organ nakli, hatırlatmaya gerek yok, öyle çocuk oyun-
cağı değil; büyük bir teknik ve uzmanlığı gerektiriyor. Ne-
rede bunun sahipleri? Elbette başta gelişmiş ülkelerde;
Amerika Birleşik Devletleri'nde, ingiltere'de, Italya'da, şu-
rada burada. Öraların klinik ve hastanelerinde, uzmanlar,
ellerinde neşter çalışıp dururken ister istemez aşılama ya
da nakil için insan organlarına karşı büyük bir istek de baş-
lar.
Niçin örgütlememeli onu? Kazancı bol üstelik!
Diyelim böbrek, kimden alınacaktır? Halin büyükçoğun-
luğunda parayla başkasından. Bu arada, yoksullara gün
doğar; çünkü, örneğin bir böbrekten elde edilen para öyle
az buz değil. Ne var ki, istekleri yeterince karşılayamaz bu
yol. Başka çareler aranır ve bulunur.
Dinleyin bakın neler olur!
Meksika'nın bir kentinde çocukların kaybolduğu görülür
bir gün; bırkaç hafta sonra da getırip ailelerine verilirler
Ancak, bu arada. böbreklerinden biri alınmıştır. Nerede?
Amerikan smırındakı kliniklerden birine götürülmüşlerdir,
orada gerçekleştirilmiştir bu marifet. Honduras'ın bir ken-
tinde, 1986 yılında, polis, gızli çalışan ve 'semirtme evi'
denen birçok anaokulu keşfeder. Çocuklar, oradan - yasal
olmayan yollarla - yabancı ülkelere, 'evlat edinilmek' için
yollanmaktadır. Aradan çok geçmez, yavruların 'organ ve-
rici olarak kullanıldıkları ortaya çıkar. Italya'da bir büyük
olay patlak verir: Brezilya'dan italya'ya 'evlat edinilmek'
amacıyla dört yılda - yasal yollarla - dört bin çocuk getiril-
miştir; ancak bini bulunur bunların, üç bininden tek iz yok-
tur. Peru'da, 1988 yılında, polis bir mafyaya bağlı sağlık
merkezlerine el koyar: oralarda, yoksul ve sakat çocuklar,
organları alındıktan sonra öldürülmektedir. Arjantin'de,
yeni doğan çocuklara varıncaya değin götürüldüğü olur bu
işin Kimi yerde, akıl hastanelerindeki hastalar da, bu
dramı yaşamaya mahkûm edilir.
Allah ne vermişse her şey alınmaktadır!
Insana gelince, bir hazine mübarek. Bilim ve teknik ise
alınan organının yeni yerine takılıncaya değin ömrünü
günden güne uzatmaktadır; öyle olunca, ticaret, onun pi-
yasası da gittikçe çeşitlenir ve genişler.
Uluslararası Sağlık Örgütünün, 1990 yılında kabul ettiği
ilkelerden biri "Yaşayan bir çocuktan, nakil amacıyla hiç-
bir organının alınamayacağı "dır.
Ama dinleyen kim?
Latin Amerika'da ve başka yerlerde, kendini bu uğraşa
vermiş cinayet şebekeleri. mafyalar var; işin garibi. en
yüksek düzeyde devlet yetkilileriyle suç ortaklığı içinde
çalışıyorlar. Ve bu yetkililer, ABD'den Arjantin'e değin, her
şeyi topyekün yadsıyorlar. Ancak, kim ne derse desin, bu-
gün azgelişmiş ülkelerin yoksul halklarının kurbanı oldu-
ğu gizli ve korkunç bir pazarın varlığı yadsınamaz durum-
da; pazarın insafsız yasası ise hiçbir sınır tanımıyor. Bir
yazar da soruyor: "Altın, gümüş, elmas ve pırlantadan
sonra; petrol, kahve ve pamuktan sonra, insan organları
da, Kuzey'in Güney'i yağmasının modern biçimlerinden
biri mi olacak? Organ kıtlığı bu denli büyükken, niçin esir-
genir olsun çocuklar?"
Buyurun, yanıtını da siz verin bu soruların!
ACIKAYBIMIZ
Sendikamız kuruculanndan,
değerli işçi önderi
CEMİL ULUDAĞ
(1930-1992)
vefat etmiştir.
Ailesine, yakınlarına ve sendikamız
camiasına başsağlığı dileriz.
DİSK/GENEUŞ SENDÎKASI
Emekli Oramiral
KEMAL KAXACAN'ın
tiksinti verici terörist salduıyla öldürülmesini şiddetle
kınıyor, merhumun ailesine ve tûm ulusumuza
başsağlığı diliyoruz.
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞ1
GENEL MERKEZİ
İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR
BELEDİYE BAŞKANUİI'NDAN
İHALE İLANI
— 11 AÖUSTOS 1992 GÜNÜ SAAT 11.00'DE İHALESİ YAPILACAĞI
tLAN OLUNAN HALKALI-YARIMBURGAZ KÖPRÜSÜ İKMAL İN-
ŞAAT tŞl 25 AÖUSTOS 1992 TARİHİNE ERTELENMİŞTİR.
1. Halkalı-Yarımburgaz Köprüsü ikmal inşaat işi 6^45.630^62r TL. +
KDV sanıl dejerle ihale olacakur.
Geçici teminatı: 187.368.908^ TL.
Şartnamesi: 1.400.000r TL. bedelle Yapı lşleri Md.ğünden satın alınabi-
lir.
Yukarıda yaab iş 25 AĞUSTOS 1992 günü saat ll.OCde tstanbul B0-
yükşehir Belediye Encümcni'nde 2886 sayılı Devlet thalc Yasası'mn 36*110
maddesine göre kapalı zarf eksiltme usulü ile şartnamesi uyannca ihale
olacaktır.
thaleye katılmak isteyenlerin ihale tarihinden en az 5 (Bes) is gunü önce
Belediye'ye müracaat etmeleri gerekmekte olup, şartnamesinde yazılı bel-
gelerle birlikte ([ekliflen ıçeren kâpalı zarflan saat 10.00'a kadar) yukan-
da yazıb ihale gun ve saatinde tstanbul Buyük Şehir Beledi>r EncOmeni-
nde hazır bulunmalan gerekmektedir.
llan olunur. Basın. 34258