15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 AĞUSTOS1992 PAZARTESİ J6 HABERLERÎV DEVAMI BIZBIZE ERDALATABEK DeğipnıenıterB'de Esen Kültûp» Değirmendere Fındık Festivali aynı zamanda Kültür ve Sanat Şenliği... Bir yörenin üretilen ürününü yılda bir kez şenliklerle kutsamak eski bir dünya geleneği. Insanoğlır üzümü de, zeytini de, şarabı da, fındığı fısnğı da, patatesi de böyle kutlamaların konusu yapmış. Yörenin ürününü sergilemek, desteklemek, tüketiciyle buluşturmak, pazarı- nı genişletmek hep bu yıliık buluşmaların konusu. Yıllık •panayırlann geleneği böyle kurulmuş, böyle sürmüş. Bu- jgünün ünlü fuarlarının geçmişi de panayırlara dayanıyor. '• SHP'Iİ belediyeler bu gelenege ülkemizde yeni ürünleri de ' katn: Kültür ve Sanat... Geçmiş yıilarda tartşıldığını biliyo . rum, "Belediyelerin böyle görevleri var mıydı?", "Hele günlük işlerini yapsalardı ya..." Belediyelerin "Kültür ve sanatın yörede gelişmesine önem vermelerini" hep ;önemsemiştim, ne denli doğru yaptıkları bugün daha iyi ; görülüyor. ; Açılış töreninde Izmit Belediye bandosu çeşitli marşlar ; çalıyor. Belediye bandolarını düşünüyorum. Nasıl da kül- ; türümüzün içinde yer almış. "Selamsız Bandosu"nu Istan- bul'da bir sinemada görebilirsiniz, biraz güldüren, biraz ' hüzünlenoiren, çok düşündüren bir filmdir ama, Belediye >' Bandosu burada bizim kültürümüz. llçelerde, beldelerde itoplumun ilgi odağıdır. Bizim gibi çocukluğu taşra ilçele- rinde geçmiş olanların belleğinde ne güzel izler bırakmış. Belediye Başkanı sevgili Ertuğrul Akalın, "Barıştan, [çevreden, kültürden" söz ettiği açış konuşmasını yapıyor. Değirmenderede yerleşmiş emekliler.onlarınüniversite- lere giden çocuklan, Kocaeli yöresinin kültür-sanat insan- , ları, buranın çalışanları, festival için gelen konuk yazarlar, gazeteciler, bilim insanları, sendikacılar burada. Kocaeli Valisi'nin aydın kişiliği dikkatimizi çekiyor. Değirmenderede fındık üretimi geçmiş yıllaragöreaza- lıyor. Nedeni de buraya yerleşen insan sayısının arbşı, • yeni alanların da konutlara açılışı. Kentleşme sürüyor, keşke bilinçli bir kentleşme olsaydı. Karşı kıyıda Petkim'in görkemli yapıfarı ışıl ışıl, yükselen bacanın üstünde htç sdnmeyen alev, endüstrinin zaferini herkese gösteriyor. ' Ama bu endüstrileşmenin nasıl bir bedelle ödendiğini dü- şünüyorsunuz. Bir zamanlar burada balık tutulan, çoluk : çocuk yüzülen Körfez suları artık kirlenmiş deniz sayılıyor. ; Karşı kıyılardan yayılan dumanların gelişini gözlerinizle ; görmeniz sizi düşündürüyor. • Bu yıl söyleşi konum "Kültür ve Gençlik"... Çok ilgilendf- > ğim konuyu dinleyenlerle paylaşmak istiyorum. Toplumun her yanından öylesine yanlış bir kültür saldırısına uğruyo- ruz ki, piyango kültürü öylesine hızla yayılıyor ki, emek harcamadan kazanma, üretmeden tüketme saptırması öy- le bir kültür erozyonu yaratıyor ki hepimizin birçok şeyi düşünmemiz zorunlu. Bunları konuşuyoruz. Çok da güzel payiaşıyoruz. Bu yılki panelin konusu, "Kültürün Degişik Boyutian". Arkadaşımız Sami Karaören'in yönettiği panelde Prof. Dr. Bedıa Akarsu konuşuyor Akılcı düşüncenin dogmatik dü- şünceyi nasıl yendigini, insanlığın boş inançlardan aydın- lanmaya nasıl ulaştığını anlatıyor. Prof. Dr. Ismail Tunalı da, estetiğin insan hayatındaki yerini açıklıyor, bugünkü hayatımızın estetikten uzaklaşmasının sonuçlannı belirtj- yor. Prof. Toktamış Ateş, kültürümüzün dünya kültürü içirv deki yerini anlatayor. Bu düşüncelerin, dinleyicilerin sorulannın, katılanların ilgisinin televizyonlara, radyolara, basına yansımayacağı- nı düşünmek insanın içini gölgelendiriyor. Kitle iletişim araçlarının böyle konulara vereceği yer kalmamış. Rek- larntar, maç nakilleri, Yalan Rüzgârı, polisiye diziler, katıl kazan programları mikrofonları, ekranları doldurmuş... Umutsuzluk bulutları mı? Insanlanmız o bulutları dağıt- yor. öğretmenler, öğrenciler, kadınlar, gençler, erkekler, insanın tarih boyunca yarattığı güzellikleri merak eden, arayan, bulmaya çalışan insanlar umutsuzluk bulutlarını dağıtıyor. Bugün yaşanan pek çok yanlışta "Geçiş toplu- mu olmanın özelliklerini yaşadıgımızı unutmamak gereki- yor. Hızla değişen bir dünyada geçmişten geleceğe yürü- mek kolay degil. Adımlarımız kimi zaman çok güvenli olmayacak, zaman zaman başımız dönecek, bunları bit- meliyiz. Çok yönlü kültür değişmesi içinde doğrulan yanlışları ayırmak kolay değil. Bütûn bunların nasıl aşılacağını bura- larda daha iyi görüyoruz. Buralarda, bu ilçelerde, bu bel- delerde yaşayan insanların kuşaklar arasındaki degişimi daha iyi görülüyor. Erkeklerin yeni gelişmeleri öğrenme isteği, kadınların kendi varoluşlanna daha bilinçli baktıkla- n, gençlerin kendi gelişmelerine daha sağlıklı baktıkları bu toplum ölçeklerinde daha iyi görülüyor. Bir kez daha insana dayatılan yapaylaşmanın aşılacağh na, insanın kendi varoluşuna sahip çıkacağına inanıyo- rum. Inancımızı bilince dönüştürmek için daha çok çalış- mak, daha çok çalışmak gerekiyor. Kültür ve sanat buluşmaları bugün her zamankinden dahaönemli... 60 YIL ONCE Cumhuriyel Gazi Hz.nin beyanatı 3 AĞUSTOS 1932 izmir'den aydet eden Başmuharririmiz, Reisicumhur Hazretleri tarafından kabul buyurulmuştur. Reisicumhur Hazretleri bu seneki güzellik intihabında bir Türk kızının dünya güzeli seçilmesinden dolayı memnuniyetlerini izhar ile memleketimizi Dünya Güzellik müsabakalanna ' iştirak ettirerek bu neticeyi temin edinceye kadar uğraşan ! gazetemiz hakkındada çok kıymetliiltifatlaribraz ' buyurmuşlar veşu tahattüratta bulunmuşlardır: '-Türk ırkınınnecipgüzelliğinin daima mahfuz olduğunu r gösteren dünya hakemlerinin bu Türk çocuğu üzerindeki ' hükümlerinden memmnunuz. Fakat Keriman Ece ,(Kraliçe) hepimizin işittiğimiz gibi söylemiştir ki o bütün 'Türk kızlannın en güzeli olmak iddiasında değildir. Bu güzel Türk kızırnız ırkırun kendi mevcudiyetinde tabii . olarak tecelii ettirdiği güzelliğini dünya hakemlerinin ' tasdikile tanıttırmış obnakla elbette kendini memnun ve -bahtiyar addetmekte hakhdır. Türk milleti bu güzel • çocuğunu şüphesiz samimiyetle tebrik eder. FIRCASI'TUftK 0.5 TABIPLEW CEMIYtT». TARAFINOAN lnönü:AGIK • Baştarafi 1. Sayfada da önemli bir kuruluştur. Fakat yavaş çalışıyor" dedi. Jnönü, hükûmetin ve dışişlerinin olay- lan izlediğini sözlerine ekledi. Kıbns sorununun çözümüne de değinen Erdal Inönü, birlik- te yaşamanın yolunun bulun- ması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: "New York'ta Kuzey Kıbns- Güney Kıbns görüşmeleri de- vam etmekte. Artık Kıbns'ta bir sorun kalmadı denecek bir hale gelinmesi lazımdır. Her türlü hakkını almış eşit iki top- lumlu hale gelerek federatif bir bütün Kıbns'ta oluşturuhnalı- dır. Birlikte yaşamanın yolu bulunmalıdır. Sen bana biraz daha ver demenin bir anlamı yoktur. Sayın Denktaş, buna çözûm yolu buldu: Yüzde 29 aıtı. Bu, bir özveridir. Bütün konular aynı şekilde çözüme bağlanmalıdır. Sonuçta iki top- lumun ortak yaşayacağı özgür bir federasyona yaklaşıimıştır. Toprak konusu geçmiştir, öbür konulara geçilmışür. Her za- man söylediğimiz gibi çözûmü oradaki insanlar gerçekleşüre- cektir. Sorunlan onlar yaşa- maktadırlar. Amaç insanlan rahata kavuşturacak en iyi çö- zümü bulmakür. Bu dünyada son yıilarda belki ilk örnek ola- cakür. Çıgır açıcı bir örnek ola- caktır banş içinde yaşamanın yolunu bulmak. Bu nedenle Sa- yın Denktaş ve Sayın Vasiliu'ya başanlar diliyorum." Erdal Inönü daha sonra Di- kili Belediyesi'nde ilçe belediye başkanlanyla, parti başkanla- nyîa kısa sûren bir toplanü yap- ü. Bu arada, Eleuterathypıa gazetesinden Stratis Balaskas, Fnönü'ye, Bergama'nın Ovacık yöresinde siyanürle altın ara- manın çevreye vereceği zarar konusunda önlem ahnıp alın- mayacağıru sordu. Inönü, bu soruya çevrenin kirlenmesini is- temediği, ancak konunun Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanlığı'nın yetkisinde olduğu yanıünı verdi. Kadınlardan ilgi İnönü'yü Izmir'e gelişinde kalabalık bir yurttaş topluluğu karşılayarak sevgi gösterisinde bulundu. tnönü özellikle ka- dınlann büyük ilgisini çekti. Başbakan Yardımcısı, îzmirli kadınlann çeşitli konulardaki sorunlanm dinledi. SHf Genel Baskanı Erdal tnönü, kendisini fzmir Aydın Menderes Havalimanı'nda karşılayan Bornova Belediye Başkanı Ali Sözer ile Karşıyaİca Belediye Başkanı Cihan Tür- sen'e bısküvi ikram etti. Panelde yazanmıztihanSeJçuk, Mustafa Ekmekçi, Hikmet Çetinkaya ve Şûkrmn Ketend birer koouyma yapölar. îlhan Selçuk Dikili Festivali'nde Cumhuriyet'i anlatü ^Görüşlerîmizden tavîz vermeyîz9 ^fÜVlTTOKDEMlR FtGENYANIK DİKİLİ - Dikili Şenliği'nde dün "Bilgi Edinme Hakkı ve Türk Basınında Cumhuriyet Olayı" tartışıldı. Gazetemiz ya- zan İlhan Selçuk, Cumhuriyet gazetesinin demokrasi tarihiyle özdeşleştiğini belirterek "Cum- huriyet gazetesinin görüşünü değiştirmek istedijer. Ama ol- madı. okur buna izin vermedi. E>emek oluyor ki Cumhuriyet okurunun bir bilincı var. Cum- huriyet görûşlerinden taviz ver- mez" dedi. Panelin başlangjcında Kürt kökenli küçük bir grup slogan- lar atarak olay çıkarmak istedi, ancak izleyenlenn yoğun tepki- siyle karşılaştı. Oturum, bütün basın şehitleri ve özgür Gün- dem gazetesi muhabiri Yahya Orhan için bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Davetü ol- malanna karşın Hasan Cemal ve Okay Gönensin işlerinin yo- ğunluğu gerekçesiyle panele katılmadılar. Paneli yöneten gazetemiz Genel Yayın Koor- dinatörü Hikmet Çetinkaya, 5 Kasım 1991'de görevden ayn- lıp 8 Nisan 1992'de yeniden dönüş sürecini anlattı ve "Ga- zetemizin yazarlanyla birlikte çoğunluğu genç, 80 çaüşanı Cumhuriyet'i Cumhuriyet ya- pan özeUiklerin değiştirilmek istenmesine karşı çıkmış ve gö- revlerinden aynlmışkrdır. 8 ni- san tarihinde de Cumhuriyet'i yeniden Cumhuriyet yapmak için görevlerine dönmüşlerdir" diye konuştu. Panelistîerden gazetemiz ya- zan ^ukran Ketenci de Ba- bıâli'nin genel olarak bir olum- suzluğa sürüklendiğine deği- nerken, Nadir Nadi gazetecüi- ğjnın önemini vurguladı. Yıne gazetemiz yazarlann- dan Mustafa Ekmekçi de Cum- huriyet'in diğer gazetelerden farklı yönüne değinirken, "İn- sanlar her an sınavlardan gecer. Sansürlü baskıa yerlerde çalı- şamam. Bu nedenle Cumhuri- yet önemlidir. Cumhuriyet'i Cumhuriyet yapan ilkeleri ve okurlandır. Daha sonra konuşan İlhan dünya görüşü de. Gazetenin ti- rajı 40 binlere düştü. Tabii yine aile şirketidir, toplandılar 'Na- dir Nadi ve arkadaşlannı çağı- ralım şu gazete de canlansın' dediler. 1972'de yine benzer bir olay. Bu kez Ziverbey'e götür- düler. Bu da tabii devlet terörü. Tekrar döndüğumüzde bir sene içinde ancak eski tirajırruza ka- vuştuk. Fakat o zaman gazete- ye geldiğimizde Cumhuriyet bugünkü kadar tahribat geçir- memişü ve borçlanmamıştı. Bugün 60 milyar borcumuz var." İlhan Selçuk Cumhuriyet gazetesinin görüşünü değiş- tirmek istediler. Ama okur izin vermedi. Mustafa Ekmekçi Sansürcü, baskıcı yerlerde çahş- mam. Bu nedenle Cumhuriyet önemlidir. Selçuk. konuşmasımn başında panel öncesi küçük bir grubun "müdahalesine" değinirken "İnsanlann daha serinkanlı da- ha dostça ve daha yakın konu- şabilmesi mûmkünken niye karşılıklı sesler yükselülsin. Fikrimizi çok alçak sesle bile söylersek fıkir güçlüyse o çok yükselir. Devlet terörüne hepi- miz karşıyız" dedi ve Cumhuri- yet'le ilgib gelişmeleri şöyle özetledi: "Cumhuriyet'te yaşanan olay ilk değil. Üçüncü kez yaşa- nıyor. 1963,1972 ve 1991'de, 12 Mart cuntası geldiğı zaman Cumhuriyet'i kapattılar. Nadir Nadi görevinden uzaklaşünldı. Yöneüm kurulu karar verdı buna. Beni de alıp götürdüler. Maltepe - Zırhlı Tugayı'nda se- kiz ay yattım. O sırada Cumhu- nyet'in yönetimi de değişti, Selçuk, Cumhuriyet gazetesi- nin Sabah, Milliyet ve Hürriyet gibi üç büyük grubun dışında kendine özgü bir yaptsı olduğu- nu vurgularken konuşmasını şöyle sürdürdü: "Cumhuriyet gazetesi nedir? Dünya görüşümüz şovenızmin, ırkçılığın dışındadır. Biz kendi fîkirlerimizden en ufak bir ödün verdiğimiz zaman Cum- huriyet Cumhuriyet olmaktan çıkar. Cumhuriyet gazetesinde- ki olay nedir, diye sorduğunuz- da bugün, zaten yanıt verilmiş durumdadır. Nadir Nadi'nin ölümünden sonra ortaklann tutumu değişti. Bugün Sabah gazetesinde olan arkadaşlar yö- netimi ele geçırdiler. Bunun üzerine aynlmak zorunda kal- dık. Cumhuriyet'i Sabahlaştır- mak istediler. Şimdi bugün Sabah gazetesine baktığınız za- man bütün bu arlcadaşlanmızı orada görüyorsunuz. O dünya görüşüne sahip olabilirler ama Cumhuriyet'i Sabahlaşürmak istedikleri zaman olmuyor. Işte görüldü ki 35 bine düştü tiraj. Demek oluyor ki Cumhuriyet okurunun bir bilinci var." Selçuk, gazeteye dönüş süre- cinde de ortaklann iflasa gidişi gördüğünü ve kendilerine "ge- lin" dediklerini belirtirken "8 nisandan bu yana hacizler ve tedbirler alünda çalışıyoruz. Tam batıncaya kadar gelin de- mediler. Şu anda Imar Ban- kası'na 16-17 milyar borç var. Aylık faizi 1.8 milyar lira. Cum- huriyet alacaklılarla kuşatılmış durumda. Giden arkadaslann kıdem tazminaü 8 milyan bulu- yor. El birliğiyle bu işin içinden çıkacağız. Batmamızı isteyenler var. Karanbk güçler var. Ama biz oksijen çadınnı yırttık. Cumhuriyet'in yaşaması basın özgürlüğü için gereklidir" diye konuştu. Selçuk, Cumhuriyet'in tirajı- nın neden eski düzeyine gelme- diği yolundaki bir soruyu yanıt- larken de diğer gazetelerin araba fılolan. oteller verdiğini, poraografi yaptıklannı, buna karşın son aylarda 600 bin tiraj kaybırun oduğunu belirterek "Bu tirajı pornografı yapan, araba, ev veren özel televizyon- lar aldı. Bugün bizim ürajımız artar, ama bu nihayet para so- runudur. Eğer etrafımızdaki kuşatmayı yarabüirsek, haciz- lerden, tedbirlerden kurtulur- sak biz o zaman tirajımızı arttı- racağız. Cumhuriyet okuru da ne yapacağını büir" diye konuş- tu. T.C. GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ İCRA DAİRESt'NDEN Dosya No: 992/102 Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, ev- safı: Ankara Altındağ ilçesi Fevzipaşa Mahallesi Rüzgârlı Sokak 18 numaralı Deveci işhanının bulunduğu yere rastlayan imarın 9319 ada 13 parselini teşkil eden 735 m' miktannda arsası bulunan kargir iş- hanının borçluya ait 28/2602 arsa payına tekabül eden birinci kat 6 numaralı büro bir borçtan dolayı Adliye Sarayı K. Blok zemin kat 59 numaralı yerde açık arttırma suretiyle satılacaktır. Geniş evsafı dosyada mevcut şartnameye ilişik bilirkişi raporunda açıklanmıştır. Takdir edilen değeri: 250.000.000 TL KDV gayrimenkulün alıcısına aittir. Saüş şartlan: 1-Saüş: 7/9/1992gunusaat 10.00'dan 10.15'ekadaryukandayazüı yerde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu amırmada tahmin edi- len kıymetin %75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmu- unu ve sauş masraflanru geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttırarun taahhudu baki kalmak şartiyle 17.9.1992 günü aynı yer ve aynı saatte ikinci arttırmaya çıkarılacak- tır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttırarun taahhüdü saklı kalmak uzere arttırma ilanında göste- rilen müddet sonunda en çok ar-tırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetimn % 40'ını bulması ve satış isteyerun alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflan- nı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi dü- secektir. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın temi- nat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı iste- diğinde 20 günu geçmemek üzere mehil verilebilir. Dellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan alraya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3- tpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (+) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazım- dır; aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşma- dan hariç bırakılacaklardır. 4- thaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri be- del ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ay- nca temerrüt faizinden muteselsilen mesul olacaklardır. thale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminal bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için da- irede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alicıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını ka- bul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 992/102 sa- yılı dosya numarasıyla memurluğumuza başvurmalan ilan olunur. ( + ) llgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. 21/7/1992 Basın: 33838 Kozakçıoğlu'nun kızının düğünfi görkenüiydi. (ZAFER AKNAR, MUHARREM AYDIN) DEMİREL VE NAZARBAYEV NİKÂH ŞAHİDİYDİ Kozakçıoğlu kızını evlendirdi AYŞEYILDIRIM HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE DÜNYA'DA Devlet Bakanlı$ Meteorolotı Genel Mûdûriüöû'nden alınan bilgtye göre yurdun ku2eydo- ju tesımlen parçalı bulutlu, Dofiu Karadeniz ile Ooğu Anadolu'nun kuzeyı sağanak ve gökgürüftülü sajanak ya- ğışlı, dfğer yerler az bulutlu " ve açık geçecek Hava sıcak- lığı artacak Rûzgâr, ku2By ve dofiu yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, yurdun batı kesımlennde kuvverJı olarak esecek Demzlerimde rûzgâr, Akdenız'de gûnbatısı ve karayel, diğer denız- Ierimi2de yıklız ve karayelden 2-4, yeryer 5, Ege'de 6 kuvvetınde, saatte 4-16 yer yer 21 denızmıtı hızla esecek. Van Gölü'nde hava. parçalı bulutlu geçecek Kars Konya M Samsun Zuıgukt* 32° 21° 27° 14° 30° )7° 30° 16° 3ff> 23° 36° 20° 30» 16° 28° 19° 37» 23° 30° 17° 28° 12° 28° 14° 28° 19° 33° 20° 27» 14° 23° 15° 30° 21° 28° 21° 27° 19° 28° 17° ****/ Lonrlta C OJi»Par »pk A-»gk B-tMlut)u G-gûne^> K-kart S-sat Y-yajmurkı Amslerdam Amnun Atna Bajdat BrtKset Cenevt» Frartrturt Lüfkoşa PttefSöurg Londra Madnd M.lano Mostora Münıfi Oslo Pans Pnıo Rıyad Roma Vlyana Zûnh A 26° A 30° A 32° A 38° 28° 30° A 34° A 34° B 22» Y 26° B 34° A 32° B 23° A 32° B ZP A 34° A 30° A 42° A 33° 8 26° A 30° Istanbul Valisi Hayri Kozakçı- oğlu kızını evlendirdi. Kozakçı- oğlu'nun ortanca kızı mühen- dis Faika Kozakçıoğlu ile teks- tilci Selçuk Aslan'ın nikâh töreni Çırağan Sarayı'nda ya- pıldı. Şişu Belediye Başkanı Fatma Girik'in kıydığı nikâhta Faika Kozakçıoğlu'nun şahitli- ğini Başbakan Süleyman De- mirel yapü. Damat Selçuk Aslan'ın şahitüğini ise resmi bir ziyaret için ülkemizde bulunan Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev yapü. Çırağan Sarayı'nda dün ger- çekleştirilen nikâh törenine Başbakan Demirerin yanı sıra, Içışleri Bakanı Ismet Sezgin, Kültür Bakanı Abdülkadir Ateş. Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı Mehmet Moğul- tay, devlet bakanlan Mehmet Kahraman, Ekrem Ceyhun, Cavit Çağlar ile çok sayıda mil- letvekili katıldı. 1700 kişinin kaüldığı, Istanbul iş dünyası, sanatcı ve sosyete çevresini bir araya getiren dü- ğünde Vehbi Koç, Uzeyir Ga- rih, Sakip Sabancı, Şank Tara, Besım Tibuk, Cengiz Kapta- noğlu, Yalım Erez, Erman Yer- delen, Halit Narin, Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, Çatalca Bele- diye Başkanı Gülay Aüğ, Vu- ral-Meral Gökçaylı, Hülya Koçyiğit, Kadir Inanır, Emrah, Ayşegül Tecimer, Gönül Yazar da konuklar arasındaydı. Çırağan Sarayı'nın bahçesinde verilen kokteyli nikâh töreni iz- ledi. Mehmet Ali Erbil ve Çiğ- dem Tunç'un sunuculuğu ile gelin ve damat, bahçenin deniz kısmına kurulmuş, köşelerinde dört sütun olan, pembe çiçek- lerle süslü beyaz nikâh masası- na geldi. Ardından şahitler Başbakan Süleyman Demirel ile Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev kürsü- ye davet edildi. Şişli Belediye Başkanı Fatma Girik nikâhı kı- yarken, "Şahitleri tanıtmaya lüzum hissetmiyorum" deyip ardından "Sayın konuk baka- nımız" dedi. Misafırlerin haür- latmalan üzerine Girik, çok heyecanlı olduğunu belirterek özürdiledi. Nikâh kıyıldığı sırada Deniz Polis motorundan saraya doğ- ru fırlaülan havai fışekler gece- ye renk katü. Konuklar daha sonra sarayın balo salonunda geç saatlere kadar eğlendiler. Soydaşlar Bakana dert yandı tstanbol Haber Serviai - Bosna-Hersek'te Türklere yö- nelık olarak sürdürülen katli- amlann Türk kimliğini yok etmeyi amaçladığını beliften Devlet Bakanı Orhan Kilerci- oğlu, Türkiye'nin göç politika sımn "yerinde kal" prensibine dayandığını söyledi. Kikrcioğ- lu "Yoksa bizi tarihten hemen silerler"dedi. Göçmenlere Yardun Der- neği'nin dün Gaziosmanpaşa Belediyesi Nikâh Salonu'nda düzenlediği göçmen sorunlan toplantısına katılan Orhan Ki- lercioğlu, Türkiye ile Bıılgaris- tan hükümeti arasındaki ılişki- lerin olumlu yönde geliştiğini ye Bulgaristan'daki Türklerin bir sıkınüsırun olmadıgını söyledi. Kilercıoğlu şunlan söyledi: "Türkiye'ye turist olarak ge- jip Türk vatandaşlığına geçmek isteyenler var. Bulgaristan'da bugün 24 milletvekıliniz var. Balkanlann politikasını değiş- ürdiniz. Bu gelişmeleri göz önü- ne alırsak güçlü oluruz. Bugün Türkiye'de 150 binden fazla soydaş var. Herkes yerinde otu- racak. Parçalanmış aileler he- men hemen birleşmiştir." Kilercioğlu, Bosna-Hersek'- te insanlık dışı uygulama ve katliamlann devam ettiğinı be- lirterek, Türkiye'nin, BM ve AGİK çerçevesinde katüamı durdurmak amaayla uygula- nacak yaptınmlarda direkt yer alacağını vurguladı. Kilercioğ- lu daha sonra şunlan söyledi: "Bu katliamlann, eziyetlerin alünda yatan nedenlar var. Me- seleye böyle bakılrnalıdır. Tür kiye'nin göç polıükası hak ve hukuku koruyarak "yerinde kal" prensibidir. Türkiye'nin ideab' dişandaki Türklerin hak ve hukuklannı savunarak ye- rinde kal prensibini sağlamayı amaçlamaktadır. Yoksa bızi ta- rihten hemen silerler. Bu politi- kalara ağırlık verin." Bir defaya mahsus olmak üzere, Bulgaristan'dan gelen soydaş turistlerin Türk vatan- daşbğına alınması için af çıkar- ülmasından yana olduğunu belirten Devlet Bakanı Kilerci- oğlu, göçlerle ilgjli bir kanun çıkaracaklannı söyledi. Kilercıoğlu'na toplantıda göçmen sorunlanna ilişkin bir rapor sunuldu. Göçmenlere Yardım Derneği'nin haarladı- ğı raporda, 3 yıl önce Bulgaris- tan'dan zorunlu göçe tabi tutu- lan göçmenlerin Türkiye'de karşılaşüklan çeşitli sorunlara dikkat çekiliyor. Sözleşmeli personel olarak görev alan göç- menlerin kadrolu personele göre çok düşük maaşla çalışük- lannın beliruldigi raporda şöyle deniyor. "Bulgaristan'da eğiümini ta- mamlamış olan öğreunenler, doktorlar, sağlık personeli, mü- hendisler ve diğer alanlarda ça- lışan soydaşlanmız, sözleşmeli personel olarak görevlere alın- malan sağlanmışür. Yaklaşık 3 yıldır sözleşmeli olarak çahşan bu personelin ban problemler. hâlâ çözülernemiştir. Kadrolu ile sözleşmeli arasındaki ücret farkı uçurumlar yaratmakta- dır." Güneş'in oğlu ATtNA (CımAuriyet) - Ja- ponya'da "Güneşin oğlu" ismi verilen ve güneş eneriisi ile çahşan bir yanş otomobili imal edildi. "" Güneş enerjisini özel kristal borularda depolayan ve nikel- den yapılmış özel bir aküyle çalışan "Güneşin oğlu" saate tam 110 kilometre sürat yapa- biliyor. "Kuosera" fırmasının imal ettiği "Güneşin oğlu" ilk ciddi sınavını, 3 ağustosta Ja- ponya'da yapılacak Güneş Enerjisi ile Çalışan Otomobil- ler Yanşı "Suzuka 92'de vere- cek._ Güneş enerjisi ile çahşan otomobiller için önümüzdeki yıl ekim ayında Avusüalya'da gerçekleşürilen dünya şampi- yonasında da yanşacak olan "Güneşin Oğlu" aynı firma- nın bir süre önce ürettiği ve saate 10 kilometre hız yapan "Mavi Kartal" in yerini ala- cak.' Trailk kazası: 7ölüERZURUM(AA)- Erzurum'da dün akşam meyda- na gelen traflk kazasında 7 kişj öldü 18'i ağır olmak uzere 47 kisi de yaralandı. Piknikten dönen ve yaklaşık 60 kişi taşıyan Dursun ÇeHk yönetimindeki 25 DD 476 plakalı Damperli Kamyon, Asri mezarhğı yakınlannda aşın hız yüzünden şarampole yuvariandı. Kazada hayaünı kaybeden 4 ki- şinin Emine özdemır, Melahat Sığmaz, İnayet Sığmaz ve Güllü Yüdız olduklan belirlendi. ölen diğer üç kişinin ise adlanmn be- lirtenmesine çahşıhyor. Yaralan 47 kişi ise Erzurum'da çeşitli has- tanelerde tedavi alüna ahndı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle