29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 AĞUSTOS1992 CUMARTESİ 8 DIŞHABERLER De Klerk'ten zirve çagrışı • PRETORIA (AA) - Güney Afrika Devlet Başkanı Frederik De Klerk'in, ülkede yaşanan krize çözüm bulunması amacıyla 7 eylülde yapacağı zirveye ülkedeki bütün siyasi partilerin davet edildiği bildirildi. Devlet Başkanı KJerk'in zirvede yeni bir Güney Afrika için federallik/bölgesellik tartışması açıimasını öngördüğü belirtildi. Ancak Afrika Ulusal Kongresi (ANC), Güney Afrika Devlet Başkanj Frederik De Klerk'in önerisini reddetti. Kabil'deRus uçagına ateş • KABİL (AA) - Afganistan'ın Kabil Havaalanı'nda dün sabah erken saatlerde düzenlenen roket saldınsında, başkenttekı diplomatlannı almak üzere havaalanında bulunan Rusya'ya ait bir askeri kargo uçağmın alev • aldığı ve dört kışının yaralandığı kaydedildi. Afganistan'da çatışan Hizb-i İslami grubu ile hükümet arasında ateşkes sağlandığı yolundakı açıklama üzerine. üç Rus IL76 tıpi uçağı . Kabil'dekiRusdiplomatlan almak üzere Kabil Havaalanı'na gelmişti. Mısıp'dan BDT atajjı• KAHİRE(AA)-Mısır Evkaf Bakaru Muhammed Alı Mahçub başkanlığında bir Mısır heyetının, yakında Bağımsız Devletler Topluluğu'ndaki Müslüman cumhuriyetleri zıyaret edeceği bildirildi. Evkaf , Bakanı Mahçub, kendisinin başkanlık edeceği bir heyetin yakında BDTyi oluşturan Müslüman cumhuriyetleri • ziyaret edeceğini. bu • ziyaretler sırasında, başta dini konular olmak üzere . çeşitli alanlarda protokoller imzalanacağıru ve bu cumhunyetlerin vatandaşlanna, Kahire'deki El Ezher Üniversitesı'nde öğrenim görme olanağı verileceğini ifadeetti. Milletvekili tutuklandı • AMMAN(AA)- Ürdün'de aşın dınci bir parlamenter, Israil işgali altındaki topraklarda sürdürülen Filistin ayaklanmasıyla bağlantılı olarak yasadışı silahlı bir grupla bağlantısı olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Urdün parlamentosunda altı kişiden oluşan bağımsız lslam bloku üyelerinden olan Yakup Karaş'm parlarnentonun çalışmalanna ara vermesinden birkaç saat sonra lutuklandığı bildirildi. Üçbininci kunban • BELFAST (AA) - Kuzey Irlanda'da, yıllardır süren olaylarda ölen üç bininci kişi I9yaşındaki birfutbolcu. Polis, Katolik olduğu sanılan genç futbolcunun bir maçtan sonra Belfast'a gkmek üzere takımın otobüsüne binerken öldürüldüğünü açıkladı. Saldında, iki futbolcunun da yaralandığı kaydedildi. Saldınnın sorumluluğunu üstlenen olmadı, ancak görgü tanıklan saldırganlann kendilerinin îrlanda Halk Kurtuluş ', örgütü'nemensup ' olduklannı bağırdıklanru söylediler. Angola'da çok partili sistem • LU ANDA (AA) - Angola Parlamentosu, çok partili sisteme geçiş yönünde bir dizi anayasa degışikliğini onayladı. İktidardaki Marksist parti MPLA'run temsilcilerinden oluşan parlamento, anayasa değişikliğini oy birligiyle benimsedi. Angola, bundan böyle 'Angola Cumhuriyeti' adıru kullanacak. Yeni değişiklikler, bağımstzlıktan bu yana uygulanan tek parti sisteminin terk edilerek yeni siyasal partiler kurulmasına ve özel mülkiyetin ; korunmasma ilişkin ; güvenceler içeriyor. Bağdat, 32. paralelin güneyini Irak uçaklanna kapatan müttefîklerle siyasi yollardan mücadele edeceğini açıkladı Iıakmüttefîklerle savaşmayacak• ABD uçaklan, Güney Irak'ta ilk yaşanmaksızın gerçekleştirdi. İsrail, misillemede bulunacağını bildirdi. Dış Haberier Servisi - Irak, ABD, İngilte- re ve Fransa'nın 32. paralelin güneyinde ka- lan hava sahasını Irak uçak ve helikopterle- rine yasaklamasına askeri tepki göstermeye- ceğini açıkladı. ABD uçaklan, Güney Irak'- ta ilk devriye uçuşlanru hiçbir gerginlik yaşanmaksızın gerçekleştirdi. İsrail. olası bir Irak saldınsına tepkisiz kalmayacağını ve kesinlikle misillemede bulunacağını bildirdi. Bağdat, müttefîklerle yeni bir sıcak çatış- maya girmekten kaçınmak amaayla, 32. paralelin güneyini Irak uçaklanna yasaklan- devriye uçuşlannı hiçbir gerginlik olası bir Irak saldınsına kesinlikle maşına askeri tepki göstermeyeceğini açıkla- dı. İktidardaki BAAS Partisi'nin yayın orga- nında yer alan yazıda. Irak'ı kışİcırtmaya yönelik bu oyuna kanılmayacağı ve söz ko- nusu yasağa siyasi yoldan karşı konmaya çalışılacağı belirtildi. Yazıda. "Bağdat, bu saldırganlığa uygun yollardan ve uygun za- manda karşı çıkarak mütefıklerin hevesini kursağında bırakacaktır" dendı. Nitekim, ABD Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada. Irak hava kuvvetlerine bağlı uçak ve helikopterlerin. yasak karannı resmen açıklayan müttefık bildinsınin ar- dından 32. paralelin kuzeyine kaydınldığını açıkladı. Beyaz Saray Sözcüsü Marlin Fitz- vvater da "Oyle görünüyor ki Saddam sıcak çatışma istemiyor" dedı. ABD Savunma Bakanlığı'ndan bir yetkili ise Irak uçaklannın kısa bir süre sonra 32. paralelin hemen kuzeyinde teğet uçuşlara başlayacağıru ve müttefik uçaklannın ka- rarlılığını sınayacağını beklediklerini söyle- di. Adının açıklanmasını istemeyen yetkili, böylesi durumlarda inisiyatifin müttefik pi- lotlanna bırakılacağını belirtti. 32. paralelin güneyinde ABD uçaklan, ilk devriye uçuşlannı hiçbir gerginlik çıkmaksı- zın gerçekleştirdi. Reuter'in bildirdiğine gö- re Independence uçak gemisinden önceki gece 45 dakikada bir havalanan ABD F-5 ve F-I8'lerine karşılık hiçbir Irak uçağı hava- lanmadı. Uçak pilotlan, düşman radarlan- na da rastlamadıklannı söyleyerek bölgede denetimin bütünüyle müttefıklerin deneti- minde bulunduğunu belirtü'ler. Şiiler de Irak birliklerinin, güneydeki Bas- ra ve Amara kentlerinden çekilmeye başladı- ğını bildirdi. AFP'nin bildirdiğine göre Londra'da Şii muhalefet örgütü Irak'ta Isla- mi Devrim adına açıklama yapan Hamit Bayatj. Bağdat'ın güneyinde görevli BAAS Partisi yetkililerinin de geri çekildiğini söyle- di.. İsrail, olası bir Irak saldınsına kesinlikle karşılık verileceğini açıkladı. Başbakan tzak Rabin, bir İsrail gazetesine verdiği demeçte, "Irak'ın bize saldıracağını sanmıyorum. An- cak aksi yönde davranırsa, bilmelidir ki kar- şılık vermek için çok çeşitli seçeneklerimiz var"dedi. Rabin, İsrail'in, 32. paralelin güneyini Irak uçaklanna yasaklanmasıyla hiçbir ilgi- leri bulunmadığını belirtti. Irak, Körfez savaşı sırasında İsrail'e 39 Scud füzesi atmış, Tel Aviv ve Hayfa'ya yö- nelik saldınlarda 2 İsrailli ölmüş, 300'ü de yaralanmıştı. Ancak İsrail, ABD'nin isteğiy- le, Irak'a karşı oluşturulan Arap ittifakıru bozmamak amacıyla misillemede bulunma- mıştı. Toplum üçe ayrılıyonlrkçılığı onaylamayanlar, gizlice destekleyenler, açıkça destekleyenler Almaııya dazlaklara merhem aııyor DtLEK ZAPTÇIOĞLU BERLİN-Al- manya'da neler oluyor? Neona- ziler gerçek bir tehlike mi? Dev- let yabanalan korumak ve saldırganlan ce- zalandırmak için ne gibi ön- lemler almayı planlıyor? Almanya'da doğuyla birleş- meden sonra ar- tan ırkçı saldın- lar, geçen gün- lerde Rostock şehrinde yaşa- nan olaylarla yalnız niceliksel değil, niteliksel bir sıçrama da gösterdi. Önce kısaca özetleye- lim: Rostock. Doğu Alman- ya'nın Baltık Denizi kıyısında bir liman şehri. Tarihte Bre- men'den Dan- zig'e kadar uza- nan Hansa li- manlan zinci- rinden biri. De- mokratik Al- manya zamanı- nda doklanyla ünlü; halkın ço- ğunluğu doklar- da çalışıyor. Bir- 2500 Rostock1u, dazlakJan protesto etmek için bir gösteri yürüyüşü düzenledi.(Fotoğraf:REUTER) leşmeden sonra doklar satılıyor. büyük bölümü kaparuyor ve işsizlik başgöste- riyor. Halk huzursuz, gelecekten ümit- siz, şaşkın. Rostock'ta, bir mahallenin ortasında bir apartman boşaltılarak Romanya'- dan ve diğer Doğu Avrupa ülkelerinden gelen Çingeneler yerleştiriliyor. Çinge- neler "siyasi sığınma hakkı" talebıyle geliyor. Yatak kapasitesi yetmediği için binanın önünde, bahçede, sokakta yatıp kalkmaya başbyorlar. Birtakım küçük yankesicilik, dilencilik olaylan yaşanıyor. Türiü gerçekdışı söylentıler yayıhyor: Çingenelerin kadınlara saldırdığından tut da, tuvaletlerini evle- rin bahçelerine yaptığına kadar. Halktaki tepkileri iyi değerlendıren Neonaziler, Almanya'nın çeşitli yerle- rinden Rostock'a geliyor ve geçen hafta sonunda mülteci yurduna saldınyorlar. Ahali alkış tutuyor. "Almanya Alman- lanndır", "Yabanalar Defolun" gibi ırkçı sloganlara hep bir ağızdan katıla- rak saldırganlan destekliyor. Polis olay- lara ancak dördüncü gününde hakım oluyor. Mülteci yurdu boşaltılıp çinge- neler apar topar başka yerlere taşınıyor. 1000 kişilik bir neonazi ve dazlak grubu yurdun yanında Vietnamlı işçilerin oturduğu binayı ateşe veriyor. Şans ese- ri ölen olmuyor. Çok sayıda yaralı, maddi hasar ve 146 tutukluyla Rostock defteri şimdilik kapanıyor. Yalnız Rostock'ta değil, Doğu ve Batı Almanya'nın dört bir yanında daz- lak saldıralan yaşanıyor. "Neonaziler mülteci yurdunu yaktı", "Dazlaklar saldırdı". "Yabancı varalandı" ve nıha- yet "Yabancı öldürüldü" türiinden ha- berler hemen hiçbir gün haber bültenle- rinden eksik olmuyor. Toplum üçe aynlıyor: Onaylamayanlar, sessizce onaylayanlar, açıkça destekleyenler. Almanya'da neler olduğu sorusunun yanıtı işte bu. Cumhurbaşkaru Richard von Weiz- saecker, Rostock olaylanndan sonra "Bu, ciddi ve çok kötü bir işarettir" di- yerek saldınlann artık mülteci sorunu- nu aşan boyutlara varabileceğine dik- kat çekti. Çetelerde örgütlü aşın sağın halktaki hoşnutsuzluğu kullanarak tı- rmanma tehlikesine parmak bastı. "İşsizliğin yüksek olduğu yörelerde in- sanlar yabancılara yer açmak için daha da sıkışmayı anlayışla karşılamıyor" di- yen VVeizsaecker, "Ama bu savun- masız yabanalara karşı kanlı eylem- lere zerre kadar müsamahaya ma- hal vermemeli" dedi. En üst düzeyde kınama ve gözdağı demeçlen birbirini izledi. Başbakan Helmut Kohl ise malum demeçler- den sonra hemen kendi partisi Hıris- tiyan Demokrat- lann iltica yasasını kısıtlama çaba- lannı ön plana çıkarttı. Şımdiye kadar iltica ya- sasının kısıtlan- masına hayırdiyen Sosyal Demokrat- lar da ilk' kez buna sıcak baktıklannı hissettirdiler. Böy- lece Rostock olay- lan, Almanya'da mecliste yasa deği- şikliğınin zeminini hazırlama gibi bir işlevi haiz oluyor. Açıkça telaffuz edilmese de, ırkçı saldın ve eğilimler "mülteci sorunu" ile meşru kıhnıyor. Nitekim Rostock çlaylanndan sonra İçişlen Bakanı, "Gerçi yurdun çevresindeki man- zara lahammül edilecek gibi değil- di, ama..." diyerek Çingenelerin tavı- rlanyla saldın arasında bir neden-sonuç ilişkisi kuruyor. Ve Rostock halkı tele- vizyon kameralanna şöyle diyor: "Ya- bancı ya uyum sağlar ya da defolup gi- der!" Almanya'da devlet, sayısı onbinlere varan neonazi ve dazlaklann saldın- lannı ne önceden haber alabiliyor ne de başladıktan kısa bir süre sonra bitirebi- liyor. Yakalanan sanıklar hakkında adi suçlardan dava açılıyor; saldınlann ırkçı arka planı iddianamelere ve hük- mün gerekçesine geçmiyor. Neonazilere alkış tutarak teşvik veren "normal va- tandaş" hiçbir cezai müeyyideyle karşı- laşmıyor. Tutuklananlar "delil yetersiz- liği"nden serbest bırakılıyor. Rusya, Kafkasya'dan Abhazlara yardımı önlemek amacıyla Gürcistan sınınnı denetime aldı Şevardnadzeateşkeseyanaşımyor ABHAZLAR 3 bin yıllık geçmişleri var Dış Haberier Servisi - Gürcistan'a bağlı Abhazya Özerk Cumhuriyeti'nin tarihi ile ilgili çelişkili bılgiler alınıyor. Abhazya Cumhuriyeti Dış flişkiler ve Enformasyon Merkezi, Abhazlann MÖ 3 bin yıllanna kadar uzanan geçmişlerine karşın, tarihte bilinen ilk güçlü devlet örgütlenmelenni MS 8. yy'da gerçekleştirdiklen belirtiliyor. Aynı kaynaklarda, 1917'deki Bolşevik Devrimi'nden sonra. 1921 yılında Abhazya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin kurulduğu, 1931 'de ise Abhazya 'ya Gürcistan'a bağlı özerk bircumhuriyet statüsü verildiği bildiriliyor.Gürcü kavnaklan ise, Abhazlann tarihin hiç bir deyrinde, kendı bağımsız devletleri olmadığını öne sürüyor. İsveç-Gürcü derneği, Abhazlann öteden beri Gürcistan'a bağb ve azınlık olarak yaşadıklannı belirtiyor. • Gamsahurdia taraftarlannın, Abhazya'dan dö- nen Gürcü birliklerine saldırdıklan bildirildi. Abhazya CumhuriyetiDış Haberier Servisi - Gür- cistan'dan bağımsızlığını ilan eden Abhazya'da çatışmalar aralıksız sürerken Tifüs, Ab- hazlarla ateşkes ilan etmeye- ceklerini bildirdi. Gürcistan Sağlık Bakanlığı, bölgede bu- güne kadar meydana gelen çatı- şmalarda yaklaşık 100 kişinin öldüğünü açıkladı. Interfaks ajansının haberine göre Gürcistan Devlet Konseyi Başkanı Eduard Şevardnadze- Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin'e gönderdiği bir mek- tupta, ile ateşkes sağlamanın, Abhaz- lann Kafkas Dağ Halklan Konfederasyonu'ndan destek görmeleri nedeniyle mümkün olmadığını belirtti. AFP'nin Interfaks'a dayana- rak bildirdiğine göre. Gamsa- hurdia taraftarlanndan oluşan 100 kişilik bir grup, Abhazya"- dan çekılmekte olan Gürcü Ulusal Muhafız Gücü askerle- ndan yapılan bir açıklamada, Abhazya Cumhuriyeti'ne bağlı birlikler ile Gürcü kuvvetler arasında bugüne kadar meyda- na gelen çatışmalarda 97 kişi- nin öldüğü, 397 kişinin de yara- landığı belirtildi. Gürcü lider Şevardnadze, Rus birliklerinin Gürcistan'la olan 80 km'lik sının kontrolü altına aldığını açıkladığı bildi- rildi. Rusya'nın, Psou Nehri boyunca devam eden Rusya- Gürcistan sınınnı, Kafkaslar- dan gelebilecek milislenn Gür- rine saldırdı ve tümen komu- cistan'a girmelerini engellemek tanını öldürdü. üzere sıkı kontrol alünda tuttu- Gürcistan Sağlık BakanlığV- ğu kaydedildi. DIŞBASEV THE INDEPENDENT 6 Havuç-sopa 9 siyaseti Saraybosna, Kürdistan'a uzak ama, Türkiye'nin Kürt sorunu ile gıtgıde daha tehlikeli biçimdehaşırneşir olması.akla Yugoslav ve Sovyet cumhuriyetlerini getiriyor. Sekiz yıldır süren çaüşmalar sonucunda 25 bin kişilik nüfusu Şırnak'ı terketü. Bölgede sürdürülen "nüfustan anndırma " uygulamasına ek olarak şimdi de Şımaklılar. Irak sının boyunda yakınlannın evlerine sığındılar. Elbette Ankara'nın Kürtlere uyguladığı baskı. sınınn ötesinde Bağdat'ın yan soykınm sayılan uygulamalanna hıç benzemiyor. Ancak hükümetin, PKK'ya darbe vurduğu iddialanna rağmen, değişenbir şey yok. Her gün bir kaç kişinin ölmesi olağan. Askeri ve siyasi Iiderlerin yaptıklan son toplantı, gönül alma vegözdağı verme şeklindeki "'havuç-sopa " siyasetinin son yıllarda iflas etmiş olduğunu bir kez daha gösterdi. Türklerle Kürtlerin arası açıladursun, Başbakan Demirel'in manevra alanı darahyor. Eski cumhurbaşkaru Kenan Evren'in, "Yugoslavya herkese kendı dilinde eğitim sağladı. Ama sonuç değışmedi.Bu nedenle kuvvete başvurmalıyız" şeklindeki görüşünü savunanlar ortaya çıkıyor. ı) The Economıst Barutfiçısı:Makedonya Kötü bir yangını söndürdükten sonra yenisi çıkıyor. Balkanlarda yaşananlar buna ömek. Slovenya'da bir kıvılcım çaktı, bunu Hırvatistan'dakı yangın izledi. Sonra da Bosna'dakı. Eski Yugoslavya'nın en dikkat edilmesi gereken barut fiçısı ise Makedonya. Etrafındaki komşulannı da yangın içine ulus olarak tanımıyor. Büyük Bulgaristan fıkrinden vaz mı geçtı? Küçük Sırp azınlık bile, Makedonya'nın Sırbistan ile Bulgaristan arasında pa>laşılmasını destekleyen aşın milliyetçilere arka çıkmakta.Komşulara, "Makedonya'dan elinizi çekin" denilmesi gerek. BM banşgücü eğer öntem olarak, olay çıkmadan görevlendirilecekse,çekme olasilığı nedeniyle Uluslararası tanıma, bir ülkeye Makedonya en doğru adres. banş güvencesi vermiyor. Batı ekonomik yardım da Bosna, buna en iyi örnek. Makedonya için en sorun çıkartan tek komşu Yunanistan değil. Bulgaristan, Makedonya'yı devlet olarak tanıyor ama sağlamalıdır. Tabii, Arnavut ve azınlıklara iyi davranılması koşulu ile. Doğru adımlar atıldığı takdirde Makedonya, Balkanlarda başan örneği olabilir.(28ağustos) fnınkfıııler Rundschou Bushoypeşinde ABD Başkanı, giderek azalan popülaritesi karşısında birdenbıre Irak'ın güneyinde bataklıklarda yaşayan zavallı insanlan haürladı 32. paralelin güneyinde alınacak önlemler BM Genel Sekreteri Butros Gali tarafından değil, ABD Başkanı George Bush tarafından dünyaya acıklandı. Askeri önlemler ve Körfez'deki filo konusunda BM komutanlan değil, Amerikan Pentagon generalleri basını bilgilendiriyor. Saddam, "madein VVashington" etiketli kaderine razı olmazsa operasyon başlayacak. Burada kolgezen "yeni dünya düzeni" değil, tarihten tanıdığımız "Pax Americana"dır. Vedünyanın geri kalan kısmı artık olaya eleştirel birgözle bakma gereği bile duymuyor. Elbette Irak'ın güneyindeki halkın yardıma ihtiyaa vardır. Ama kaygı uyandıran amaç değil, asıl hareket nedenleri. Bush secimlerden önce rakibi Çlinton'a karşı oy toplama peşindedir. Güney Irak halkı şunu iyi bilmeli: Amerikan uygarbğı ile Batılı müttefıklerin ne yapacağı belli olmaz. ABD'de4 kasımdaki secimlerden sonra ya Bush tarihe kanşacak, ya da kendileri.(28 ağustosj Ankara, BM Güvenlik Konseyi karannın, Türk tarafının ilk tur görüşmelerde elde ettiği kazanımlan silemeyeceği görüşünde Kıbrıs görüşmelerinin ilk turunda 6 net galip 9 Denktaş'tır • Ankara'ya göre Gali, Güvenlik Konseyi'nde onaylanan raporuyla Vasiliu'ya seçim desteği vermek istedi. Raporda empoze çözüm işaretle- rineyer verilmesi ise eleştiriliyor. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denk- taş'ın önümüzdeki hafta Ankara'ya gelmesi bekleniyor. HALUK GERAY DENKTAŞ-Empo/e çözüme yanaşmıyor. ANKARA - Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Butros Gali'nin raporunun ve son Gü\enlik Konseyi karannın. birinci tur gö- rüşmelerden "net galip" çıkan Türk tarafı- nın kazanımlannı silmeyeceği bildiriliyor. Ankara, Gali'nin raporu ve Güvenlik Kon- seyi karanrun, seçimlere girecek olan Rum lıderi Yorgo Vasiliu'ya verilmiş biçimsel bir destek olduğu değerlendirmesini yapıyor. Yetkililer, Gali'nin raporu ve Güvenlik Konseyi karan birlıkte okunduğunda, Türk tarafmı rahatsız eden asıl konunun, "empo- ze bir çözüm dayatma" niyeti olduğunu be- lirtıyorlar. Ankara ve KKTC'ye gelmesi beklenen BM Genel Sekreteri temsilcileri Gustave Feissel ve Oscar Camillion'a Türk tarafının "empoze bir çözümü kabul edeme- yeceği" bir kez daha anlatılacak. Denktaş'ın önümüzdeki hafta Ankara'ya gelmesi bekle- niyor.Türk tarafına göre Nevv-York görüş- melerindekı kazanımlar şöyle sıralanıyor: 1. Rum tarafı, görüşmeler sonunda Denk- taş'ın Genel Sekreter ve Güvenlik Konseyi tarafından kınanmasını istiyordu. Bu ger- çekleşmedi. 2. Güvenlik Konseyi'nin 26 ağustosta ya- yımlanan 774 sayılı son karannda, görüşme- lerde ilerleme olduğu teyit ediliyor. Toprak ve yerlenni terk etmış İcişiler konusundaki görüşmeler bütünüyle Denktaş'la yapıldığı için ilerlemeyi Denktaş'ın yaptığı teyit edil- miş oluyor. 3. Rum tarafı, toprak ve yerlerini kaybet- miş kişılerle ilgili konularda anlaşma sağla- namadan diğer konulara geçilmesini kabul etmiyorlardı. Oysa anayasal konulann gö- rüşülmesine geçildi. 4. Rum ve Türk liderler doğrudan görüş- melere gecince, Vasiliu'dan Rumlann "ra- hatsızlıklan ve itirazlanna ilişkin" sesler gel- meye başladı. Böylece, çözüm arayışı sü- recinde Rumlann zorluklan da ortaya çık- maya başladı. 5. Rum tarafı, başta ABD olmak üzere Güvenlik Konseyi üyelerinden, Denktaş'ı baskı altında tutularak bir çözüm dayatıla- cağı yolunda "vaatlerin" gerçekleşmesini umuyorlardı. Umduklannı bulamadılar. BM'nin genel olarak taraflar arasında bir denge politikası yürütme geleneği olduğuna dikkat çeken Türk tarafı, görüşmelerin "net galibi" olan Denktaş karşısında, Gali'nin, hazırladığı rapor ve Güvenlik Konseyi kara- nyla Vasiliu'ya destek vererek "denge" sağ- lamaya çalıştığını belirtiyor. VasiHu'nun ra- kibi olan AKEL Partisi Genel Sekreteri Glafkos KJerides'in, yukandaki sayılar. noktalara atıflarda bulunarak Vasiliu'nun Denktaş karşısında yenildiği temasını işledi- ğine dikkat çekiliyor. Türk tarafına göre Güvenlik Konseyi ka- ran "zararlı" görulmüyor, ancak, Gali rapo- ru ve Konsey karan birUJcte okunduğunda, bir çözüm empoze edileceği sakıncası ortaya çıkıyor.Ankara, görüşmelere KKTC'den ki- min gideceği konusunun Denktaş ve KKTC'ye bırakıldıgını belirtiyor. Ancak 26 ekimdeki görüşmelere devam edilmesi ko- nusunda bir kararlılığın olduğu ortaya çıkıyor. Yetkililer, Konsey karannın tehdit olarak değerlendirilmediğini, çünkü 26 ekimde bir başan sağlanamazsa, Gali'den "çözüm için" başka yollar bulmasının istendığini belirte- rek istenenin "müeyyide'' değil "başka çö- züm yollan" olduğunu ifade ediyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle