Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 AĞUSTOS 1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Kanada'dan
ortaklık çajjrısı
• İş-Ekonofni Servisi -
Kanada hükümetinin özel
sektörfirmalanarasında
teknoloji ve know-how
transferinearacıhk eden
CIDA Ajansı İstanbul'da
ofisaçtı. Kanada şirketleri ile
çabşmak isteyen Türk
şirketlerini seçecek olan Ofıs,
Türkfirmalannda,yeni
'teknoloji istediğı alanda
tecrübeli olmak, mali
durumunun sağlam olması
ve güçlü yönetim kadrosu
bulunması kıstaslannı
anyor. CIDA, kurulacak
ortakbklara pazar ve
fîzibiliteetütleri için kaynak
sağlayacak. Çevre, kadın
statüsünün gelişürilmesi ve
bölgesel eşitsizliği kaldıracak
projelertercih nedeni olacak.
Türfcileretarım
Macı
• İSTANBLL(AA)-
Türkiye'de tanm ilacı üreten
şirketler, ekonomilerinde
tanmın büyük yer tuttuğu.
buna karşın yeterli tanm ilacı
üretimi olmayan Türk
cumhuriyetleri pazanna
yöneldiler. Bağımsız
Devletler Topluluğu (BDT)
İş Konseyi Başkanı Nihat
Oökyiğit, konseye tanm ilacı
alanında çok sayıda başvuru
geldığını belirterek Türk
cumhuriyetlerine tanm ilacı
alanında önemli işbiriiği
imkanlannın bulunduğunu,
bunun yanında bu ülkelerde
tanm ilacı fabrikasının
kurulabileceğini bildirdi.
Banş gücöyle
tîcaret
• ANKARA(AA)-
Yugoslavya'da iç savaş
dolayısıyla görev yapan
BirleşmişMilletler(BM)
Banş Gücü'ne Türk firmalan
mal satacak. Kısa adı
Undprofor olan Banş Gücü
heyeti, geçen günlerde Türk
firmalan ilegöriiştü. James
Baldie başkanlığındaki 6
kişilik heyet, yaptığı
göriişmelerde.
Yugoslavya'da görev yapan
banş gücünün
gereksinimlerini karşıiamak
amacıyla, Avrupa ülkelerinin
yanı sıra Türk firmalanndan
dateklifaldı.
ATO raporu
• ANKARA (AA) - Ankara
aacareiOdası(ATO),
onümüzdeki aylarda
enflasyonun yeniden
yükselmeye başlayacağını
öne sürdü. ATO'nun bu yılın
temmuz-ağustos ayına ilişkin
olarak hazırladığı ekonomik
raporunda, Türkiye'de
kronikleşen enflasyonun
düşürülmesi için kamu
harcamalannm asgari
düzeye indirilmesi,
ekonominin tek elden idare
edilmesi, serbest piyasa
düzeni içinde para ve maliye
politikalannın etkin biçimde
kullanilması gerektiğı
bildirildi.
Yapı Kredi işçi
çıkartıyor
M İş-Ekooomi Servisi - Bu yıl
içinde 113 şubesini kapatan
Yapı ve Kredi Bankasf ndan
dün toplu halde işçi
çıkartılmaya başlandı.
Çıkartılan işçilerin sayısının
45O'yi bulması beklenirken
işyerinde örgütlü Banka
Sigorta İşçileri Sendikası
/Basisen) pazartesi günü şube
4>aşkanlan ve yönetim
|curulunu toplayarak
;österilecek tepkiyi
tararlaştıracak. Basisen
öneticiieri, işten
ıkartılanlann çoğunun
capatılan şubelerde çabşan
^e bölge müdürlüklerine
Î
r
hnan işçiler olduğunu
elirttiler.
[1992 fındığa
fyaradı
TRABZON(AA)-1992
ürünü fındğm çok kaliteli
olduğu bildirildi. 25
ağustosta alımlara başlayan
FISKOBİRLİKaldığı
Jürünün büyük bölümü
standart kalite kabul edilen
50 ve daha yukan randıman
veriyor.
SATILIK
GÖZTEPE, Soyak Sitesi
yanı, Boğaziçi îdareciler
Kooperatifi hissemi
satıyonım. (97 milyon
TL)
Tel. ht. 41 41 799
ÖZEL BORA
SÜRÜCÜ KURSU
89. DÖNEM KAYITLARJ
DEVAM EDİYIRI
Karta sonu-flafta içi ve
Akjam kuıaan dmam ediyor.
ÛSKÛDAR: 343 «7 IZ-31tU M
HBYARĞI: 312 47 33 -
TAfiABYA: ZtZ 08 11
SSK'nın prim karşılığı olmayan sosyal yardımlan Hazine'yi sıkıştınyor
SSK, Hazuıe'nin keyfini kaçırdı• Mali sıkıntı içinde bulunan SSK, Hazine'nin programlannı
olumsuz etkiliyor. Yaptıklan programa bakarak eylül ayının ra-
hat atlatılacağını düşünen Hazine yetkililerinin tek endişesi,
maaş ödemeleri için beklenmedik bir taleple karşılaşmak.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - deniylekronikJeşenmaaşkrizi^Hazine'-
SSK'nın mali sıkmtılan, her ay trilyon-
larca liralık kamu harcaması için gere-
ken parayı güçlükle denkleştiren Hazi-
ne'nin programlannı da olumsuz etkili-
yor.
Yaptıklan programa bakarak eylül
ayının rahat atlatılacağını düşünen Ha-
zine yetkililerinin en önemli endişesi,
SSK maaş ödemeleri için program dışı
bir taleple karşılaşmak.
Emeklilerine her ay toplam 1 trilyon
700 milyar lira maaş ödemesi yapması
gereken Sosyal Sigortalar Kurumu'nun
(SSK) mali sıkintısına henüz bir çözüm
bulunmadı. SSK aylıklannın önemli bir
bölümünü oluşturan sosyal yardım
zammının prim karşılığı olmaması ne-
yi de zor durumda bırakıyor. Başbakan
Süleyman Demirel'in SSK sosyal
yardım zammı ödemelerinin genel büt-
çeden karşılanmasını sağlayacak yasal
değişik yapılması yönündeki talimatına
karşın, şimdiye dek kamuoyuna yansı-
yan somut bir çalışma yapılmadı.
Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı
yetkilileri, eylül ayında nakit yönetimin-
de önemli bir sorun olmayacağını belir-
terek, şöyle konuştular:
"Genel olarak her zaman bir sıkı-
şıklık var. Biz mümkün olduğunca eko-
nomiyi sıkmamaya çalışıyoruz. Bir
hata, bir yanhş yapmamak için çok dik-
kat ediyoruz. 32 trilyon lira olarak he-
deflenen bir bütçe açığı içerisinde, bugü-
• Her ay 1.7 trilyon lira maaş ödemesi yapan SSK, bu miktann
yansı için Hazine'ye başvuruyor. Önceden düşünülmeyen bu
ödeme, 32 trilyonluk bütçe açığı nedeniyle devamlı sıkışıklık
içinde olan Hazine'nin programlannı altüst ediyor.
ne kadar çeşitli sıkıntılar yaşadık. Araa saba katmadan kendi
çok büyük problemimiz olmadı. Böyle
bir açık içinde, bizim de çok kısa vadeli
çalışmamız gerekiyor. Eylül ayına girer-
ken eylülü, ekim ayına girerken ekimi
dikkate almak durumundayız. Şimdiye
kadar bir hatamız olmadı. Yıl sonuna
kadar da, eğer programda çok büyük
bir degişiklik olmazsa, bizim açımızdan
çok büyük bir sorun görünmüyor."
Geçen hafta 4.7 trilyon'liralık borç-
lanma gerçekleştirdiklerini, bununla
eylüldeki iç borç taksidini rahatlıkla
karşılayacak noktaya geldiklerini belir-
ten yetkililer, şöyle konuştular:
"SSK yönünden bir sıkıntı olmazsa,
eylül ayını rahatlıkla geçireceğimiz gö-
riilüyor. Biz, normal olarak. SSK'yı he-
programımızı
yapıyoruz. Onlar program dışı gelince,
zaten genel bir sıkışıklık yaşandığı için,
bizi çok zorluyor. Daha önce kar-
şılaşuğımız taleplerini karşılamaya
çalıştık. Ama bu tür talepler bütün na-
kit yönetimimizi bozabiliyor."
Hazine'nin özellikle dış borç ödeme-
lerinde yıl sonuna kadar hiçbir sıkıntısı
olmadığını belirten yetkililer, "Prog-
ramımızda 1.1 milyar dolarlık dış borç-
lanma sözkonusuyken, görülüyorki biz
2 milyar dolan aşabilecek noktadayız"
dediler. Yetkililer, bu dururnun iç fı-
nansmanı da olumlu etkilediğini, dış fi-
nansman olanaklarının iç borç mik-
tannın azaltılmasında kullanılabildiğini
belirtiler.
Tekstilciler 'hesap-kitap' derdindefş-Ekooomi Servisi - Eylülde
başlayacak toplusözleşme gö-
rüşmeleri arefesinde tekstil işve-
renlerinin hem işçi kesimi hem
de devlete yönelik eleştirileri
yoğunlaştı. Tekstil Işverenleri
Sendikası geçen yıl 58 bine
yakın işçi çabştırmakta olan
üye 113 işyerinde ortalama brüt
aylıklann 3 milyon 644 bin lira
olduğunu, devletçe uygulanan
5 fona ise 1991de toplam 144.2
milyar lira ödendiğini açıkladı.
Hazırlanan çalışma istatistikle-
rinde geçen yıl çahşanlann yak-
laşık üçte birinin işten aynldık-
ları, işçilerin viziteye çıkışlan
nedeniyle de 298 bin işgünü
kaybedildigı savunuldu.
Tekstil İşverenleri Sendi-
kası'nın yayın organı olan
Tekstil Dergisi'nin son sayı-
sında yayımlanan istatistiğe
göre geçen yıl 113 işyerinde 16
bin 336 kişi çeşitli nedenlerle iş-
lerinden aynlırken bunlann ye-
rine sadece 5 bin 915 kişi alındı.
Böylece aynlanlar toplam çah-
şanlann yüzde 28'ini aşarken
yeni alınanlar yüzde 10'da kaldı
ve yıl içinde ortalama çalışan
sayısı 57 bin 946 oldu. İşten
aynlanlann büyük bölümünün
"işten çıkanlanlar" olduğu, son
dönemde gerek işveren gerekse
işçi temsilcilerince açık bir bi-
çimde ifadeedihyordu. 1991 yıh
çalışma istatistikleri de aynlma-
lann kıdem tazminatı daha
küçük bir yekun tutan 3 ila 10
yılbk çalışanlar arasında daha
yoğun yaşandığını ortaya koy-
du. İşverenlerin son toplusöz-
leşmelerin ardından yüksek üc-
retli işçi çıkararak büyük oran-
da bunlan daha düşük ücretler-
Tekstilde işcilik maliyetleri
Cıplak ûcret
Ikramye
Pnmter
Kıdem Bşvık pinm
Fazia mesaı
Sosyal ödemeler
0>6er öOemelef
TUfİI : TUlf
52 736
17 738
1582 08O
582 140
• 1 152 33 980
174 5 220
4 715
44.624
372
lşç*k malıyet | 121.491
141 450
1338 720
11.160
3 644 730
Tum
19 248 640
6 474 370
413.180
63 510
1 720 975
16 287 760
135 780
44 344 215
43.41
14 60
0 93
0 14
388
36 73
0 31
100 00
Not -Çıplak ücrete hatta ve genel Ot» ücretteri. ûcretlı ızın ödemelen
dahıkjır
-GûnKık odeme tutariarının hesabında 365 takvım günü esas
alınm/Slır
le geri aldıklan bilinirken 1-2
yılbk yeni işçilerin toplam çalı-
şanlar içindeki payı yüzde 8.5
iken 4-10 yıl kıdemlilerin
oranının yüzde 3.5 ile yüzde 8
arasınde değişmesi de bunu
gösterdi. 113 işyerinde ortala-
ma çalışma kıdemi 6,6 yıl ola-
rak belirlendi.
Tekstil İşverenleri Sendi-
kası'na üye işyerlerindeki top-
lam çahşanlann yüzde 81,03'-
ünün sendikalı olduğu ve bun-
lann yüzde 87.6'smın Türk-İş'e
bağlı Teksif üyesi olduğu kay-
dedilen istatiştiklerde, Hak-İş'e
bağlı İplik-İş üyesi işçilerin
oranı yüzde 12.4 olarak ifade
edildi.
Sendika üyesi işyerlerinde üc-
ret sistenrinin çalışma saati
esasına dayalı olduğu, verim
esasına dayalı sistemi benimse-
yerek teşvikli ücret uygulayan
işyerlerinin 113 işyerinin yüzde
9.29'luk küçük bir bölümünü
oluşturduğu da vurgulandı.
1991'de ortalama 3 milyon 644
bin lira olan brüt ücretin yüzde
43.41'ini çıplak ücretlerin oluş-
turduğu, yüzde 36.73'lük bölü-
mün ise sosyal ödemelere gittiği
ifade edildi. İşçiler adına devle-
te 5 ayn fon ödendiği, bunun
içindeyüzde 59,79 iJeen yûksek
payı Zorunhj Tasan^f Fonu'-
nun aldığı ortaya konuldu.
İş günü kayıplanyla ilgili çı-
kan anket sonuçlannın da dik-
kat çekici olduğu belirtilirken
geçen yıl 156 bin 845 çabşanın iş
kazası dışında kalan nedenlerle
viziteye çıktıklan alınan toplam
istirahatın ise 298 bin 456 güne
ulaştığı hesaplandı. Buna göre
üye işyeri başına işgünü kaybı
1991'de 2 bin 641 gün oldu.
Tekstil sektörünün büyük
kuruluşlanndan Mensucat
Santral'ın Yönetim Kurulu
Başkanı Hab'l Bezmen de Teks-
til Dergjsi'nde yer alan röpor-
tajında yaklaşan toplusözleş-
melere ilişkin endişelerini dile
getirdi. Kamunun yaptığı ücret
arüşlannı yüksek bulan Bez-
men, "Devlet bol keseden ver-
mektedir" diye yakmdı. Devleti
"taraf tutan ve oyunu bozan bir
hakeme" benzeten Habl Bez-
men, işçi işveren arasında sevi-
yeb bir ilişki bulunduğunu vur-
guladı. "Ancak devlet sektörü
pazarlık etmeden verince zaten
bize iş kalmıyor" şeklinde ko-
nuştu.
Halil Bezmen toplusözleş-
melerle ilgili görüşlerini şöyle
dile getirdi:
"Ben Türkiye'de bir işadamı
olarak işlerin genellikle iyi ta-
rafını gören optimist birisi ola-
rak tanınınm. Ancak son 6
ayda imzalanan toplusözleşme-
lere bakınca bu eğilimin 6 ay
daha sürmesi halinde yalnız
tekstil sektöründe degil, bütün
sanayi sektöründe iflaslann ço-
ğalacağını söyleyebilirim. Ben-
ce bundan sonra sanayici yağı-
ndan degil, etinden ve canından
vermeye başlar. Çok iflaslar
olur. Ortaya çıkan işçilik mab-
yetlerini sanayide hiçbir bilan-
ço kaldıramaz. İlk defa olsa
kaldınrdı. Ama bu üçüncü ola-
cak. Verdi verdi yağı gitti, şimdi
canı kaldı sanayicinin."
KüHür • Sanat 232 64 26 • 230 21 87
Aiienin reisi kuyruklu olan.
Her eve lazım.
İl*
Bl) FİL1M IIAYATIMZI
Izteyenlere 30 Affiifilos liiiy ik Ik lîih-lı
29. CADDE
Sişfi SJTE (247 69 47) 11.00-13.30-16 00-18 45-21.45
Beyoğkı DÜNYA (25201 62) 12.00-1415-1630-1845-21.15
Kodıköy AS (3360050) 11.00-13.00-15.00-17.00-19.00-21.00
ÇkB$AfAX-3 (5162660) 11.00 J3 30 16 00-18 30-21.00
7. HAFTA
BeyoğlaSİNEPOP (251 11 76) 12.00-14.15-16.30-18.45-21.00
ÇtaşSAFAK-4 (5162660) 11.00-13.30-1600-18.30-2100
SEÇME FILMLER HAFTASI 6
Horbıye AS (247 63 15) 12.00-14.30-17.00-19.30-21.45
McpliBİo ve Amodeus Kin seanslar: 12.00-15.1518.30-21.45
Cuma «- AŞK ÜZERİNE BİR FİLM
Cumortes, «- DÜŞLER TARLASI
Pazar * MEPHİSTO
Pazartesi «• AMADEUS
Sah * ÇİNGENELER ZAMANI
Çarşamba *- THE DOORS
Perşembe «- KOKUŞMUŞ HAYAT
YAZ ŞENLİĞİ 5
IZLEYEMEDIKLERINIZ
R U P E R T E V E R E T T - H E L E N M I R R E N
YABANCI KUCAK
PAUL SCHRUDER
12.15-14.30-16.45-19.00-2115
SÎMEU
HİSARI
KONSERLERI
ZÜLFÜ
ÜVANELİ29-30-31 Ağustos
Bllet satış yerlerl :
Vakkorama Taksim Tel: 251 28 88
Vakkorama Suadiye Tel: 350 87 42
Rumell Hlsarı Gişesl Tel: 257 75 50
M9IT
HCCUCTION
MISSISSIPPI
MASALA
Mıra Naır
Denzel V/ashıngton
O K M Oriaköy Kültür
Merkezi 258 69 87
13.00-15.îO-18.00-20.30
REKLAM FllMl DAĞITIMINDA
• 1 MI
249 50 33
İLAN
TERCAN SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ
Sayı: 1991/129
Davacı Hazine vekili Av. Mine Ansoy tarafından
davalı thsan Yıldız'ın adresinin tüm aramalara rağ-
men tesbit edilemediğinden ilanen tebligatın yapıl-
masına karar verilmiş olup davalının duruşma gü-
nü olan 2.10.1992 günü saat 9'da mahkememizde ha-
zır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettir-
mesi, duruşmaya gelmediği takdirde davanın yok-
luğunda bitirileceği 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun
28, 29, 30, 31. maddeleri gereğince ilan tarihinden
itibaren 15 gün sonra kendisine tebligat yapılmış sa-
yılacağının ilanen tebliğ olunur. 12.8.1992
Basın: 49729
Sinema
Tiyatro
Gösterİ
Sinema
Tiyatro
Gösteri
232 64 26
23O 21 87
POPSAV Sunar
Pop Müziğimizin Geleneksel Tek Yanşması
BEYAZ GÜVERCİN'92
BÜYÜKORKESTRAEŞÜĞİNDE15YARIŞMACININ
MUHTEŞEM FİNALİYARIŞMANIN
SOV BÖLUMUNDE
"Yolu Sevgiden
Geçen Adam"
Vitomin'in Yoratıcılan
UFUKERCANdan
MİZAHİ ŞOV
Sunan MÛGE ORUÇKAPTAN
HARBİYE AÇIKHAVA TİYATROSU • 29 AĞUSTOS CUMARTESİ • SAAT: EfflE3
BiletSatış Vakkomna/Tıksinı-Tel 2512888 Priırteıtıps/Ataköy -Tel 5599860
Yerteri: Vakkoram» / Suadiye -Tel: 350 87 42 Aç* Hava Tıyatrosu Gi»deri 28 ve 29 Ağustos
nooootraı TÜRKER REKLAMCILIK & ORGANIZASYON
IŞÇININ EVRENINDEN
ŞÜKRANKETENCİ
Eylül Geldi
Koalisyon hükümeti için önemli bir sınav dönemeci olan
eylül ayı da gelip çattı. Ekonomik ve sosyal yaşamda mucize-
ler beklemiyorduk, ancak "insan hakları, demokrasi, sendi-
kal haklarda bir ufak soluk alabiieceğiz" diye bayağı umut-
lanmıştık. Her iki partinin ayn ayn, sonra da ortak program ve
protokollerinde yer alan 12 Eylül'ün mirasından arındırma,
insan hakları, demokrasi, sendikal haklardaki nefes aldıra-
cak değişiklikler geciktikçe, Başbakan ve bakanların dinleye
dinleye ezberlediğimiz gerekçeleri kulaklarımızda... "Bunlar
kolay işler değil, hazırlık gerekiyor, Meclis tatile girdi, zaman
yetmedi, tatilden sonra..."
Evet Meclis'in tatilı bitti. Hükümetin işe başlamak üzere da-
ha fazla bekletme gerekçesi kalmadı. Oylar ekonomide ve
sosyal yaşamda olağanüstü işler beklentisi ile değılse de,
dahakötüyegidişindurması inancı ile verilmişti. Oylar en çok
da daha demokratik bir Türkiye umuduna yönelik, bu konuda-
ki büyük vaatlere bakılıp da iktidarı oluşturan partilere akıtıl-
mıştı. SHP'den daha daçok DYP'nin insan hakları, demokra-
si, sendikal haklar vaatleri, sosyal demokrasi sloganlarının
liberal parti tarafından kullanilması dikkat çekmişti. Hükümet
kurulduktan sonra da başta Başbakan Demirel, DYP'li bakan-
ların sözlerl kitleleri umutlandırmıştı. Türkiye nihayetçağdaş,
demokratik, 12 Eylül'ün insan haklarına aykırı dar çemberini
kıracak, bir düzerte doğru yol alacaktı.
Hükümetin taahhütlerinin hiçbiri yerine getirilmeden, za-
man geçtikçe umudun yerini biraz düş kırıklığı, bir burukluk
alıyordu gerçi. Yine de sözler umutsuzluğu gerekli kılmıyor-
du. Toplum sabırla bekliyordu... llkbaharda olamadı, sonba-
hara...
Meclis'in ilk toplantısı, demokrasi paketinin geriye çekilişi,
bir anlamda "güvendiğimiz dağlara kar yağdırdı." Jktidarın
güçlü kanadını oluşturan, seçim kampanyalarında sosyal de-
mokrat partilerden daha iyi ve başarılı olarak 12 Eylül'ün kötü
mirasından arındırma, demokratikleşme vaatlerinl vermiş
olan DYP, en açık deyimi ile camurayattı. Her ne kadar asgari
uluslararası İnsan hakları ilkelerini en darçerçevesi ile getir-
mesi söz konusu olan demokratikleşme yasa paketinden
tümü ile vazgeçilmediğinden söz ediliyorsa da, hükümetin
önemli bir sapma noktasında olduğu gözleniyor. DYP kanadı-
nın insan hakları anlamında çok önemli bazı yasa degışıklik-
lerini istemediği ve yasalaşmasını engellediği gözler önüne
serilmiş bulunuyor. Böylece uzun zamandır bilinen, kamuo-
yuna fazla yansıtılmayan bir gerçek su yüzüne çıkmış oluyor:
Iktidarın, DYP, liberal kanadının önemli bir çoğunluğu, hükü-
met program ve protokolünde yer alan insan hakları, demok-
ratikleşme, sendikal haklardaki vaatlerin yerine getirilmeme-
si için üzerlerine düşert görevi yapıyor. Kural olarak hükümet
programından dönmüyor. Tek tek konulann gündeme gelme-
si, yasalaşmasından fiili engeller çıkıyor. Her aşamada karşı
çıkışlar, zaman kazanma, içeriği zayıflatma yöntemleri tümü
ile kullanıldıktan sonra, son olayda demokratikleşme pake-
tinde yaşandığı üzere, Meclis'te çoğunluk sağlanmayarak
yasaların çıkışı engelleniyor.
Demokratikleşme paketinin başına gelenlerden sonra ana-
yasa ve sendikal hak ve özgürlüklere ilişkin alanlarda olabi-
lecekler konusunda ister istemez daha da kaygılı olmaya
başladık. Sendikal hak ve özgürlükler alanında en önemli ya-
saklamalar bilindiği üzere anayasada yer alıyor. Ne yazık ki
SHP-DYP, daha muhalefette iken bile bu konuda bir ilke an-
laşmasına varamamışlardı. Program ve protokolde Uluslara-
rası Çalışma örgütü ilkelerine, uluslararası normlara uyma
sözü vermede anlaşmak zor değildi. Ancak iş pratiğe dökül-
mek istendlğinde, anayasa metninde somut yapılacak deği-
şiklikler üzerinde taraflar yine bir anlaşmaya varamadılar.
Sözün kısası ufukta, temel sendikal hak ve özgürlüklerin
önündeki anayasal yasakların kaldırılacağına ilişkin bir umut
ışığı yok.
Yasalara gelince... Herhalde aklınıza öncelikli olarak "İş
güvencesi yasa taslağı ne olacak" sorusu takılmıştır. SHP,
daha doğrusu öncelikle Çalışma Bakanı Mehmet Moğultay,
bu yasa tasarısını özel çıkışlan ile bir onur, kimlik sorunu hali-
ne getirmiş bulunuyor. Daha açık bir deyişle yasa tasarısının
işçiler için getireceği haklardan daha boyutlu olarak sonunun
ne olacağı öne çıkmış durumda. işverenler haklı nedenlerle,
ekonomik gerekçelerle işçi çıkarmalarının önüne bir engel
konması söz konusu olmadığı halde, yasa taslağına karşı aşı-
rı bir tepki göstermiş konumdalar. Dahası belki de çıkar çatış-
masında bir güç gösterisi olarak görüyor ve hükümetin DYP
kanadına da bu konuda baskı yapıyorlar. Içli-dışlı ve etkili ol-
dukları için de çok başarılı oluyorlar. Demirel hala susuyor,
ancak birçok DYP'li bakan şu ya da bu biçimde söz konusu
yasa tasarısının karşısında olduklarını ima ettiler. Öte yan-
dan, işçi sendikalarının kerhen Çalışma Bakanı nın yanında
yer aldıkları, son aylarda değil iş güvencesi, yaşamsal her
sorunda tam bir aymazlık içinde oldukları gözleniyor. iş gü-
vencesi yasa tasarısının içeriği ve anlamından çok şey yitir-
mesi olasılığı çok yüksek gözüküyor.
Sendikaların ellerini kavuşturmuş, "Baba"nın verecekleri-
ne el bağlamış bekledikleri bu ortamda, gündemde olan iş-
sizlik sigortasının da, kıdem tazminatını işverenlerin yıllardır
savunduğu üzere, iş güvencesi ile birlikte bir paket olarak
gören ve memurların emeklilik tazminatına dönüştüren bir
formül içinde geleceğini bilmemiz gerekiyor. Evet eylül ayı
gelmiş bulunuyor. Ancak hükümet vaatleri, insan hakları, de-
mokrasi, sendikal haklarda ufukta umutlu, ışıklı bir şeyler
gözükmüyor...
Beyaz balina serbest piyasa sembolü
Rusya'ya ticarette
Aydın modeli
tş-Ekonomi Servisi - Türk
işadamlan ve bürokratlar,
Türkiye'yi ziyaret eden Rusya
Heyeti'ne, karşıhklı ekonomik
ilişİciler, ticaret ve ortak yatı-
nmlarla ilgili olarak "Aydın
modeli"ni önerdiler.
Rusya Federasyonu Devlet
Şekreteri Grennadiy Burbulis'-
in başkanlığındaki resmi he-
yetle. Türk-Rus İş Konseyi'ne
üye Türk işadamlan arasında
dün İstanbul'da yapılan top-
lantıda, ikili ekonomik ilişkile-
rin daha da geliştirilmesi üze-
rinde dunildu. Türk-Birleşik
Devletler Topluluğu (BDT) İş
Konseyleri Başkanı Njhat
Gökyiğit, ticaret serbestisinin
önemine değinerek bu konuda
hiçbir sınır tanımadan ülkemi-
ze gelip dolaşan ve geri dönen
beyaz balina Aydın'ın örnek
alınması gerektiğini söyledi.
Hazine ve Dış Ticaret eski
müsteşar yardıması Şevket
Özügergin de, "Aydınlan ço-
ğaltalım" çağnsı yaptı. Rusya
heyeti başkanı Burbulıs de
1988"de 700 milyar dolarken,
bugün 2 milyar dolara yükse-
len yılbk ticaret hacminin 2000
yılına kadar 10 milyar dolara
ulaşmasını hedeflediklerini di-
le getirdi.
istanbul'da düzenlenen top-
lantımn açılışında konuşan
Dış Ekonomik İlişkiler K.uru-
lu (DİK) Yönetim Kurulu
Başkanı Feyyaz Berker, Türk
işadamlannın en yoğun ilgjyi
Birleşik Devletler Topluluğu'-
na gösterdiğine işaret ederek,
iş konseyıne 260 işadamının
üye olmasının bunun gösterge-
si olduğunu vurguladı.
İş Konseyi Başkanı Nihat
Gökyiğit de yaptığı konuşma-
da, Türkiye'de tamirci, fınna,
dükkancı. lokanta ve otel işle-
ten müteşebbis bollugu bulun-
duğunu ve bunJann Ruslarla
ortaklık kurup bu ülkede yaşa-
maya gönüllü olduklannı söy-
ledi. Türk fırmalannın gıda,
tekstil, giyim, ilaç, temizlik ve
inşaat maddeleri ticareti ite ta-
ahhüt hizmetlerini kaliteli,
zamanında ve rakiplerinden
ucuza Rusya'ya sağlayabile-
ceklerini ifade etti. Rusya'dan
alınan gaz ve petrolün ticari
ilişkilerdeki önemine de deği-
nen Gökyiğit, Karadeniz'de
yeni bir petrol doldurma ter-
minalinin bir an önce yapılma-
sıru istedi.
Türk-Rus ilişkilerinin teme-
linin Başbakan Süleyman
Demirel'in mayıs ayında Mos-
kova'ya yaptığı ziyarette Dev-
let Başkanı Boris Yeltsin'le
yaptığı görüşmeler ve imzala-
nan protokoîle atıldığını savu-
nan Gennadiy Burbolis, ser-
best piyasaya geçiş programını
açıklamakta acele etmedikleri-
ni, ancak ikili ticari ilişkilerde
tüm devlet yöneticilerinin
Türk işadamlanna öncelik ta-
nıdığıru söyledi.