15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 AĞUSTOS 1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Kanada'dan ortaklık çajjrısı • İş-Ekonofni Servisi - Kanada hükümetinin özel sektörfirmalanarasında teknoloji ve know-how transferinearacıhk eden CIDA Ajansı İstanbul'da ofisaçtı. Kanada şirketleri ile çabşmak isteyen Türk şirketlerini seçecek olan Ofıs, Türkfirmalannda,yeni 'teknoloji istediğı alanda tecrübeli olmak, mali durumunun sağlam olması ve güçlü yönetim kadrosu bulunması kıstaslannı anyor. CIDA, kurulacak ortakbklara pazar ve fîzibiliteetütleri için kaynak sağlayacak. Çevre, kadın statüsünün gelişürilmesi ve bölgesel eşitsizliği kaldıracak projelertercih nedeni olacak. Türfcileretarım Macı • İSTANBLL(AA)- Türkiye'de tanm ilacı üreten şirketler, ekonomilerinde tanmın büyük yer tuttuğu. buna karşın yeterli tanm ilacı üretimi olmayan Türk cumhuriyetleri pazanna yöneldiler. Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) İş Konseyi Başkanı Nihat Oökyiğit, konseye tanm ilacı alanında çok sayıda başvuru geldığını belirterek Türk cumhuriyetlerine tanm ilacı alanında önemli işbiriiği imkanlannın bulunduğunu, bunun yanında bu ülkelerde tanm ilacı fabrikasının kurulabileceğini bildirdi. Banş gücöyle tîcaret • ANKARA(AA)- Yugoslavya'da iç savaş dolayısıyla görev yapan BirleşmişMilletler(BM) Banş Gücü'ne Türk firmalan mal satacak. Kısa adı Undprofor olan Banş Gücü heyeti, geçen günlerde Türk firmalan ilegöriiştü. James Baldie başkanlığındaki 6 kişilik heyet, yaptığı göriişmelerde. Yugoslavya'da görev yapan banş gücünün gereksinimlerini karşıiamak amacıyla, Avrupa ülkelerinin yanı sıra Türk firmalanndan dateklifaldı. ATO raporu • ANKARA (AA) - Ankara aacareiOdası(ATO), onümüzdeki aylarda enflasyonun yeniden yükselmeye başlayacağını öne sürdü. ATO'nun bu yılın temmuz-ağustos ayına ilişkin olarak hazırladığı ekonomik raporunda, Türkiye'de kronikleşen enflasyonun düşürülmesi için kamu harcamalannm asgari düzeye indirilmesi, ekonominin tek elden idare edilmesi, serbest piyasa düzeni içinde para ve maliye politikalannın etkin biçimde kullanilması gerektiğı bildirildi. Yapı Kredi işçi çıkartıyor M İş-Ekooomi Servisi - Bu yıl içinde 113 şubesini kapatan Yapı ve Kredi Bankasf ndan dün toplu halde işçi çıkartılmaya başlandı. Çıkartılan işçilerin sayısının 45O'yi bulması beklenirken işyerinde örgütlü Banka Sigorta İşçileri Sendikası /Basisen) pazartesi günü şube 4>aşkanlan ve yönetim |curulunu toplayarak ;österilecek tepkiyi tararlaştıracak. Basisen öneticiieri, işten ıkartılanlann çoğunun capatılan şubelerde çabşan ^e bölge müdürlüklerine Î r hnan işçiler olduğunu elirttiler. [1992 fındığa fyaradı TRABZON(AA)-1992 ürünü fındğm çok kaliteli olduğu bildirildi. 25 ağustosta alımlara başlayan FISKOBİRLİKaldığı Jürünün büyük bölümü standart kalite kabul edilen 50 ve daha yukan randıman veriyor. SATILIK GÖZTEPE, Soyak Sitesi yanı, Boğaziçi îdareciler Kooperatifi hissemi satıyonım. (97 milyon TL) Tel. ht. 41 41 799 ÖZEL BORA SÜRÜCÜ KURSU 89. DÖNEM KAYITLARJ DEVAM EDİYIRI Karta sonu-flafta içi ve Akjam kuıaan dmam ediyor. ÛSKÛDAR: 343 «7 IZ-31tU M HBYARĞI: 312 47 33 - TAfiABYA: ZtZ 08 11 SSK'nın prim karşılığı olmayan sosyal yardımlan Hazine'yi sıkıştınyor SSK, Hazuıe'nin keyfini kaçırdı• Mali sıkıntı içinde bulunan SSK, Hazine'nin programlannı olumsuz etkiliyor. Yaptıklan programa bakarak eylül ayının ra- hat atlatılacağını düşünen Hazine yetkililerinin tek endişesi, maaş ödemeleri için beklenmedik bir taleple karşılaşmak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - deniylekronikJeşenmaaşkrizi^Hazine'- SSK'nın mali sıkmtılan, her ay trilyon- larca liralık kamu harcaması için gere- ken parayı güçlükle denkleştiren Hazi- ne'nin programlannı da olumsuz etkili- yor. Yaptıklan programa bakarak eylül ayının rahat atlatılacağını düşünen Ha- zine yetkililerinin en önemli endişesi, SSK maaş ödemeleri için program dışı bir taleple karşılaşmak. Emeklilerine her ay toplam 1 trilyon 700 milyar lira maaş ödemesi yapması gereken Sosyal Sigortalar Kurumu'nun (SSK) mali sıkintısına henüz bir çözüm bulunmadı. SSK aylıklannın önemli bir bölümünü oluşturan sosyal yardım zammının prim karşılığı olmaması ne- yi de zor durumda bırakıyor. Başbakan Süleyman Demirel'in SSK sosyal yardım zammı ödemelerinin genel büt- çeden karşılanmasını sağlayacak yasal değişik yapılması yönündeki talimatına karşın, şimdiye dek kamuoyuna yansı- yan somut bir çalışma yapılmadı. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı yetkilileri, eylül ayında nakit yönetimin- de önemli bir sorun olmayacağını belir- terek, şöyle konuştular: "Genel olarak her zaman bir sıkı- şıklık var. Biz mümkün olduğunca eko- nomiyi sıkmamaya çalışıyoruz. Bir hata, bir yanhş yapmamak için çok dik- kat ediyoruz. 32 trilyon lira olarak he- deflenen bir bütçe açığı içerisinde, bugü- • Her ay 1.7 trilyon lira maaş ödemesi yapan SSK, bu miktann yansı için Hazine'ye başvuruyor. Önceden düşünülmeyen bu ödeme, 32 trilyonluk bütçe açığı nedeniyle devamlı sıkışıklık içinde olan Hazine'nin programlannı altüst ediyor. ne kadar çeşitli sıkıntılar yaşadık. Araa saba katmadan kendi çok büyük problemimiz olmadı. Böyle bir açık içinde, bizim de çok kısa vadeli çalışmamız gerekiyor. Eylül ayına girer- ken eylülü, ekim ayına girerken ekimi dikkate almak durumundayız. Şimdiye kadar bir hatamız olmadı. Yıl sonuna kadar da, eğer programda çok büyük bir degişiklik olmazsa, bizim açımızdan çok büyük bir sorun görünmüyor." Geçen hafta 4.7 trilyon'liralık borç- lanma gerçekleştirdiklerini, bununla eylüldeki iç borç taksidini rahatlıkla karşılayacak noktaya geldiklerini belir- ten yetkililer, şöyle konuştular: "SSK yönünden bir sıkıntı olmazsa, eylül ayını rahatlıkla geçireceğimiz gö- riilüyor. Biz, normal olarak. SSK'yı he- programımızı yapıyoruz. Onlar program dışı gelince, zaten genel bir sıkışıklık yaşandığı için, bizi çok zorluyor. Daha önce kar- şılaşuğımız taleplerini karşılamaya çalıştık. Ama bu tür talepler bütün na- kit yönetimimizi bozabiliyor." Hazine'nin özellikle dış borç ödeme- lerinde yıl sonuna kadar hiçbir sıkıntısı olmadığını belirten yetkililer, "Prog- ramımızda 1.1 milyar dolarlık dış borç- lanma sözkonusuyken, görülüyorki biz 2 milyar dolan aşabilecek noktadayız" dediler. Yetkililer, bu dururnun iç fı- nansmanı da olumlu etkilediğini, dış fi- nansman olanaklarının iç borç mik- tannın azaltılmasında kullanılabildiğini belirtiler. Tekstilciler 'hesap-kitap' derdindefş-Ekooomi Servisi - Eylülde başlayacak toplusözleşme gö- rüşmeleri arefesinde tekstil işve- renlerinin hem işçi kesimi hem de devlete yönelik eleştirileri yoğunlaştı. Tekstil Işverenleri Sendikası geçen yıl 58 bine yakın işçi çabştırmakta olan üye 113 işyerinde ortalama brüt aylıklann 3 milyon 644 bin lira olduğunu, devletçe uygulanan 5 fona ise 1991de toplam 144.2 milyar lira ödendiğini açıkladı. Hazırlanan çalışma istatistikle- rinde geçen yıl çahşanlann yak- laşık üçte birinin işten aynldık- ları, işçilerin viziteye çıkışlan nedeniyle de 298 bin işgünü kaybedildigı savunuldu. Tekstil İşverenleri Sendi- kası'nın yayın organı olan Tekstil Dergisi'nin son sayı- sında yayımlanan istatistiğe göre geçen yıl 113 işyerinde 16 bin 336 kişi çeşitli nedenlerle iş- lerinden aynlırken bunlann ye- rine sadece 5 bin 915 kişi alındı. Böylece aynlanlar toplam çah- şanlann yüzde 28'ini aşarken yeni alınanlar yüzde 10'da kaldı ve yıl içinde ortalama çalışan sayısı 57 bin 946 oldu. İşten aynlanlann büyük bölümünün "işten çıkanlanlar" olduğu, son dönemde gerek işveren gerekse işçi temsilcilerince açık bir bi- çimde ifadeedihyordu. 1991 yıh çalışma istatistikleri de aynlma- lann kıdem tazminatı daha küçük bir yekun tutan 3 ila 10 yılbk çalışanlar arasında daha yoğun yaşandığını ortaya koy- du. İşverenlerin son toplusöz- leşmelerin ardından yüksek üc- retli işçi çıkararak büyük oran- da bunlan daha düşük ücretler- Tekstilde işcilik maliyetleri Cıplak ûcret Ikramye Pnmter Kıdem Bşvık pinm Fazia mesaı Sosyal ödemeler 0>6er öOemelef TUfİI : TUlf 52 736 17 738 1582 08O 582 140 • 1 152 33 980 174 5 220 4 715 44.624 372 lşç*k malıyet | 121.491 141 450 1338 720 11.160 3 644 730 Tum 19 248 640 6 474 370 413.180 63 510 1 720 975 16 287 760 135 780 44 344 215 43.41 14 60 0 93 0 14 388 36 73 0 31 100 00 Not -Çıplak ücrete hatta ve genel Ot» ücretteri. ûcretlı ızın ödemelen dahıkjır -GûnKık odeme tutariarının hesabında 365 takvım günü esas alınm/Slır le geri aldıklan bilinirken 1-2 yılbk yeni işçilerin toplam çalı- şanlar içindeki payı yüzde 8.5 iken 4-10 yıl kıdemlilerin oranının yüzde 3.5 ile yüzde 8 arasınde değişmesi de bunu gösterdi. 113 işyerinde ortala- ma çalışma kıdemi 6,6 yıl ola- rak belirlendi. Tekstil İşverenleri Sendi- kası'na üye işyerlerindeki top- lam çahşanlann yüzde 81,03'- ünün sendikalı olduğu ve bun- lann yüzde 87.6'smın Türk-İş'e bağlı Teksif üyesi olduğu kay- dedilen istatiştiklerde, Hak-İş'e bağlı İplik-İş üyesi işçilerin oranı yüzde 12.4 olarak ifade edildi. Sendika üyesi işyerlerinde üc- ret sistenrinin çalışma saati esasına dayalı olduğu, verim esasına dayalı sistemi benimse- yerek teşvikli ücret uygulayan işyerlerinin 113 işyerinin yüzde 9.29'luk küçük bir bölümünü oluşturduğu da vurgulandı. 1991'de ortalama 3 milyon 644 bin lira olan brüt ücretin yüzde 43.41'ini çıplak ücretlerin oluş- turduğu, yüzde 36.73'lük bölü- mün ise sosyal ödemelere gittiği ifade edildi. İşçiler adına devle- te 5 ayn fon ödendiği, bunun içindeyüzde 59,79 iJeen yûksek payı Zorunhj Tasan^f Fonu'- nun aldığı ortaya konuldu. İş günü kayıplanyla ilgili çı- kan anket sonuçlannın da dik- kat çekici olduğu belirtilirken geçen yıl 156 bin 845 çabşanın iş kazası dışında kalan nedenlerle viziteye çıktıklan alınan toplam istirahatın ise 298 bin 456 güne ulaştığı hesaplandı. Buna göre üye işyeri başına işgünü kaybı 1991'de 2 bin 641 gün oldu. Tekstil sektörünün büyük kuruluşlanndan Mensucat Santral'ın Yönetim Kurulu Başkanı Hab'l Bezmen de Teks- til Dergjsi'nde yer alan röpor- tajında yaklaşan toplusözleş- melere ilişkin endişelerini dile getirdi. Kamunun yaptığı ücret arüşlannı yüksek bulan Bez- men, "Devlet bol keseden ver- mektedir" diye yakmdı. Devleti "taraf tutan ve oyunu bozan bir hakeme" benzeten Habl Bez- men, işçi işveren arasında sevi- yeb bir ilişki bulunduğunu vur- guladı. "Ancak devlet sektörü pazarlık etmeden verince zaten bize iş kalmıyor" şeklinde ko- nuştu. Halil Bezmen toplusözleş- melerle ilgili görüşlerini şöyle dile getirdi: "Ben Türkiye'de bir işadamı olarak işlerin genellikle iyi ta- rafını gören optimist birisi ola- rak tanınınm. Ancak son 6 ayda imzalanan toplusözleşme- lere bakınca bu eğilimin 6 ay daha sürmesi halinde yalnız tekstil sektöründe degil, bütün sanayi sektöründe iflaslann ço- ğalacağını söyleyebilirim. Ben- ce bundan sonra sanayici yağı- ndan degil, etinden ve canından vermeye başlar. Çok iflaslar olur. Ortaya çıkan işçilik mab- yetlerini sanayide hiçbir bilan- ço kaldıramaz. İlk defa olsa kaldınrdı. Ama bu üçüncü ola- cak. Verdi verdi yağı gitti, şimdi canı kaldı sanayicinin." KüHür • Sanat 232 64 26 • 230 21 87 Aiienin reisi kuyruklu olan. Her eve lazım. İl* Bl) FİL1M IIAYATIMZI Izteyenlere 30 Affiifilos liiiy ik Ik lîih-lı 29. CADDE Sişfi SJTE (247 69 47) 11.00-13.30-16 00-18 45-21.45 Beyoğkı DÜNYA (25201 62) 12.00-1415-1630-1845-21.15 Kodıköy AS (3360050) 11.00-13.00-15.00-17.00-19.00-21.00 ÇkB$AfAX-3 (5162660) 11.00 J3 30 16 00-18 30-21.00 7. HAFTA BeyoğlaSİNEPOP (251 11 76) 12.00-14.15-16.30-18.45-21.00 ÇtaşSAFAK-4 (5162660) 11.00-13.30-1600-18.30-2100 SEÇME FILMLER HAFTASI 6 Horbıye AS (247 63 15) 12.00-14.30-17.00-19.30-21.45 McpliBİo ve Amodeus Kin seanslar: 12.00-15.1518.30-21.45 Cuma «- AŞK ÜZERİNE BİR FİLM Cumortes, «- DÜŞLER TARLASI Pazar * MEPHİSTO Pazartesi «• AMADEUS Sah * ÇİNGENELER ZAMANI Çarşamba *- THE DOORS Perşembe «- KOKUŞMUŞ HAYAT YAZ ŞENLİĞİ 5 IZLEYEMEDIKLERINIZ R U P E R T E V E R E T T - H E L E N M I R R E N YABANCI KUCAK PAUL SCHRUDER 12.15-14.30-16.45-19.00-2115 SÎMEU HİSARI KONSERLERI ZÜLFÜ ÜVANELİ29-30-31 Ağustos Bllet satış yerlerl : Vakkorama Taksim Tel: 251 28 88 Vakkorama Suadiye Tel: 350 87 42 Rumell Hlsarı Gişesl Tel: 257 75 50 M9IT HCCUCTION MISSISSIPPI MASALA Mıra Naır Denzel V/ashıngton O K M Oriaköy Kültür Merkezi 258 69 87 13.00-15.îO-18.00-20.30 REKLAM FllMl DAĞITIMINDA • 1 MI 249 50 33 İLAN TERCAN SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ Sayı: 1991/129 Davacı Hazine vekili Av. Mine Ansoy tarafından davalı thsan Yıldız'ın adresinin tüm aramalara rağ- men tesbit edilemediğinden ilanen tebligatın yapıl- masına karar verilmiş olup davalının duruşma gü- nü olan 2.10.1992 günü saat 9'da mahkememizde ha- zır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettir- mesi, duruşmaya gelmediği takdirde davanın yok- luğunda bitirileceği 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28, 29, 30, 31. maddeleri gereğince ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra kendisine tebligat yapılmış sa- yılacağının ilanen tebliğ olunur. 12.8.1992 Basın: 49729 Sinema Tiyatro Gösterİ Sinema Tiyatro Gösteri 232 64 26 23O 21 87 POPSAV Sunar Pop Müziğimizin Geleneksel Tek Yanşması BEYAZ GÜVERCİN'92 BÜYÜKORKESTRAEŞÜĞİNDE15YARIŞMACININ MUHTEŞEM FİNALİYARIŞMANIN SOV BÖLUMUNDE "Yolu Sevgiden Geçen Adam" Vitomin'in Yoratıcılan UFUKERCANdan MİZAHİ ŞOV Sunan MÛGE ORUÇKAPTAN HARBİYE AÇIKHAVA TİYATROSU • 29 AĞUSTOS CUMARTESİ • SAAT: EfflE3 BiletSatış Vakkomna/Tıksinı-Tel 2512888 Priırteıtıps/Ataköy -Tel 5599860 Yerteri: Vakkoram» / Suadiye -Tel: 350 87 42 Aç* Hava Tıyatrosu Gi»deri 28 ve 29 Ağustos nooootraı TÜRKER REKLAMCILIK & ORGANIZASYON IŞÇININ EVRENINDEN ŞÜKRANKETENCİ Eylül Geldi Koalisyon hükümeti için önemli bir sınav dönemeci olan eylül ayı da gelip çattı. Ekonomik ve sosyal yaşamda mucize- ler beklemiyorduk, ancak "insan hakları, demokrasi, sendi- kal haklarda bir ufak soluk alabiieceğiz" diye bayağı umut- lanmıştık. Her iki partinin ayn ayn, sonra da ortak program ve protokollerinde yer alan 12 Eylül'ün mirasından arındırma, insan hakları, demokrasi, sendikal haklardaki nefes aldıra- cak değişiklikler geciktikçe, Başbakan ve bakanların dinleye dinleye ezberlediğimiz gerekçeleri kulaklarımızda... "Bunlar kolay işler değil, hazırlık gerekiyor, Meclis tatile girdi, zaman yetmedi, tatilden sonra..." Evet Meclis'in tatilı bitti. Hükümetin işe başlamak üzere da- ha fazla bekletme gerekçesi kalmadı. Oylar ekonomide ve sosyal yaşamda olağanüstü işler beklentisi ile değılse de, dahakötüyegidişindurması inancı ile verilmişti. Oylar en çok da daha demokratik bir Türkiye umuduna yönelik, bu konuda- ki büyük vaatlere bakılıp da iktidarı oluşturan partilere akıtıl- mıştı. SHP'den daha daçok DYP'nin insan hakları, demokra- si, sendikal haklar vaatleri, sosyal demokrasi sloganlarının liberal parti tarafından kullanilması dikkat çekmişti. Hükümet kurulduktan sonra da başta Başbakan Demirel, DYP'li bakan- ların sözlerl kitleleri umutlandırmıştı. Türkiye nihayetçağdaş, demokratik, 12 Eylül'ün insan haklarına aykırı dar çemberini kıracak, bir düzerte doğru yol alacaktı. Hükümetin taahhütlerinin hiçbiri yerine getirilmeden, za- man geçtikçe umudun yerini biraz düş kırıklığı, bir burukluk alıyordu gerçi. Yine de sözler umutsuzluğu gerekli kılmıyor- du. Toplum sabırla bekliyordu... llkbaharda olamadı, sonba- hara... Meclis'in ilk toplantısı, demokrasi paketinin geriye çekilişi, bir anlamda "güvendiğimiz dağlara kar yağdırdı." Jktidarın güçlü kanadını oluşturan, seçim kampanyalarında sosyal de- mokrat partilerden daha iyi ve başarılı olarak 12 Eylül'ün kötü mirasından arındırma, demokratikleşme vaatlerinl vermiş olan DYP, en açık deyimi ile camurayattı. Her ne kadar asgari uluslararası İnsan hakları ilkelerini en darçerçevesi ile getir- mesi söz konusu olan demokratikleşme yasa paketinden tümü ile vazgeçilmediğinden söz ediliyorsa da, hükümetin önemli bir sapma noktasında olduğu gözleniyor. DYP kanadı- nın insan hakları anlamında çok önemli bazı yasa degışıklik- lerini istemediği ve yasalaşmasını engellediği gözler önüne serilmiş bulunuyor. Böylece uzun zamandır bilinen, kamuo- yuna fazla yansıtılmayan bir gerçek su yüzüne çıkmış oluyor: Iktidarın, DYP, liberal kanadının önemli bir çoğunluğu, hükü- met program ve protokolünde yer alan insan hakları, demok- ratikleşme, sendikal haklardaki vaatlerin yerine getirilmeme- si için üzerlerine düşert görevi yapıyor. Kural olarak hükümet programından dönmüyor. Tek tek konulann gündeme gelme- si, yasalaşmasından fiili engeller çıkıyor. Her aşamada karşı çıkışlar, zaman kazanma, içeriği zayıflatma yöntemleri tümü ile kullanıldıktan sonra, son olayda demokratikleşme pake- tinde yaşandığı üzere, Meclis'te çoğunluk sağlanmayarak yasaların çıkışı engelleniyor. Demokratikleşme paketinin başına gelenlerden sonra ana- yasa ve sendikal hak ve özgürlüklere ilişkin alanlarda olabi- lecekler konusunda ister istemez daha da kaygılı olmaya başladık. Sendikal hak ve özgürlükler alanında en önemli ya- saklamalar bilindiği üzere anayasada yer alıyor. Ne yazık ki SHP-DYP, daha muhalefette iken bile bu konuda bir ilke an- laşmasına varamamışlardı. Program ve protokolde Uluslara- rası Çalışma örgütü ilkelerine, uluslararası normlara uyma sözü vermede anlaşmak zor değildi. Ancak iş pratiğe dökül- mek istendlğinde, anayasa metninde somut yapılacak deği- şiklikler üzerinde taraflar yine bir anlaşmaya varamadılar. Sözün kısası ufukta, temel sendikal hak ve özgürlüklerin önündeki anayasal yasakların kaldırılacağına ilişkin bir umut ışığı yok. Yasalara gelince... Herhalde aklınıza öncelikli olarak "İş güvencesi yasa taslağı ne olacak" sorusu takılmıştır. SHP, daha doğrusu öncelikle Çalışma Bakanı Mehmet Moğultay, bu yasa tasarısını özel çıkışlan ile bir onur, kimlik sorunu hali- ne getirmiş bulunuyor. Daha açık bir deyişle yasa tasarısının işçiler için getireceği haklardan daha boyutlu olarak sonunun ne olacağı öne çıkmış durumda. işverenler haklı nedenlerle, ekonomik gerekçelerle işçi çıkarmalarının önüne bir engel konması söz konusu olmadığı halde, yasa taslağına karşı aşı- rı bir tepki göstermiş konumdalar. Dahası belki de çıkar çatış- masında bir güç gösterisi olarak görüyor ve hükümetin DYP kanadına da bu konuda baskı yapıyorlar. Içli-dışlı ve etkili ol- dukları için de çok başarılı oluyorlar. Demirel hala susuyor, ancak birçok DYP'li bakan şu ya da bu biçimde söz konusu yasa tasarısının karşısında olduklarını ima ettiler. Öte yan- dan, işçi sendikalarının kerhen Çalışma Bakanı nın yanında yer aldıkları, son aylarda değil iş güvencesi, yaşamsal her sorunda tam bir aymazlık içinde oldukları gözleniyor. iş gü- vencesi yasa tasarısının içeriği ve anlamından çok şey yitir- mesi olasılığı çok yüksek gözüküyor. Sendikaların ellerini kavuşturmuş, "Baba"nın verecekleri- ne el bağlamış bekledikleri bu ortamda, gündemde olan iş- sizlik sigortasının da, kıdem tazminatını işverenlerin yıllardır savunduğu üzere, iş güvencesi ile birlikte bir paket olarak gören ve memurların emeklilik tazminatına dönüştüren bir formül içinde geleceğini bilmemiz gerekiyor. Evet eylül ayı gelmiş bulunuyor. Ancak hükümet vaatleri, insan hakları, de- mokrasi, sendikal haklarda ufukta umutlu, ışıklı bir şeyler gözükmüyor... Beyaz balina serbest piyasa sembolü Rusya'ya ticarette Aydın modeli tş-Ekonomi Servisi - Türk işadamlan ve bürokratlar, Türkiye'yi ziyaret eden Rusya Heyeti'ne, karşıhklı ekonomik ilişİciler, ticaret ve ortak yatı- nmlarla ilgili olarak "Aydın modeli"ni önerdiler. Rusya Federasyonu Devlet Şekreteri Grennadiy Burbulis'- in başkanlığındaki resmi he- yetle. Türk-Rus İş Konseyi'ne üye Türk işadamlan arasında dün İstanbul'da yapılan top- lantıda, ikili ekonomik ilişkile- rin daha da geliştirilmesi üze- rinde dunildu. Türk-Birleşik Devletler Topluluğu (BDT) İş Konseyleri Başkanı Njhat Gökyiğit, ticaret serbestisinin önemine değinerek bu konuda hiçbir sınır tanımadan ülkemi- ze gelip dolaşan ve geri dönen beyaz balina Aydın'ın örnek alınması gerektiğini söyledi. Hazine ve Dış Ticaret eski müsteşar yardıması Şevket Özügergin de, "Aydınlan ço- ğaltalım" çağnsı yaptı. Rusya heyeti başkanı Burbulıs de 1988"de 700 milyar dolarken, bugün 2 milyar dolara yükse- len yılbk ticaret hacminin 2000 yılına kadar 10 milyar dolara ulaşmasını hedeflediklerini di- le getirdi. istanbul'da düzenlenen top- lantımn açılışında konuşan Dış Ekonomik İlişkiler K.uru- lu (DİK) Yönetim Kurulu Başkanı Feyyaz Berker, Türk işadamlannın en yoğun ilgjyi Birleşik Devletler Topluluğu'- na gösterdiğine işaret ederek, iş konseyıne 260 işadamının üye olmasının bunun gösterge- si olduğunu vurguladı. İş Konseyi Başkanı Nihat Gökyiğit de yaptığı konuşma- da, Türkiye'de tamirci, fınna, dükkancı. lokanta ve otel işle- ten müteşebbis bollugu bulun- duğunu ve bunJann Ruslarla ortaklık kurup bu ülkede yaşa- maya gönüllü olduklannı söy- ledi. Türk fırmalannın gıda, tekstil, giyim, ilaç, temizlik ve inşaat maddeleri ticareti ite ta- ahhüt hizmetlerini kaliteli, zamanında ve rakiplerinden ucuza Rusya'ya sağlayabile- ceklerini ifade etti. Rusya'dan alınan gaz ve petrolün ticari ilişkilerdeki önemine de deği- nen Gökyiğit, Karadeniz'de yeni bir petrol doldurma ter- minalinin bir an önce yapılma- sıru istedi. Türk-Rus ilişkilerinin teme- linin Başbakan Süleyman Demirel'in mayıs ayında Mos- kova'ya yaptığı ziyarette Dev- let Başkanı Boris Yeltsin'le yaptığı görüşmeler ve imzala- nan protokoîle atıldığını savu- nan Gennadiy Burbolis, ser- best piyasaya geçiş programını açıklamakta acele etmedikleri- ni, ancak ikili ticari ilişkilerde tüm devlet yöneticilerinin Türk işadamlanna öncelik ta- nıdığıru söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle