29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 AĞUSTOS 1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 'Beyaz Gûyercin'92' • İÜHA - Pop müziğimizin geleneksel yanşması 'Beyaz Güvercin'92 1 bu akşam Açıkhava Tiyatrosu'nda yapılacak. 'Beyaz Güvercın'92' fınali büyük orkestra eşliğinde saat 20.30'dabaşlayacak. Onbeş yanşmacının katıldığı şarkı yanşmasının şov bölümünde Kayahan ve Ufuk-Ercan mısafır sanatçı olarakyeralıyor. 'Yavuzer'den Yadigâp' • KültürServisi - Sultanahmet Cezaevı'nde, 'YavuzerÇetinkaya ıle bir akşamüstü' kapsamında amatörgnıplann hazırladığı bir programda sunulacak. 'Yavuzer'den Yadigâr' adlı oyun, Ruhı Su Dostlar Korosu, Hasad Dans Topluluğu, Nejad Yavaşoğulİan, Grup Bulutsuzluk Özlemi, Grup Kızılırmak, Erhan Şakar ve Yaman Okay'ın katılımlan iledüzenlenen program saat 18.00'den sonra izlenebilir. Yann ise saat 18.30'da Grup Çağnşım, Grup Güleycan ve Metin Kahraman konseri ile saat 21.15'te Yavuzer Çetinkaya'nın yönettiği 'DenizKızı'filmi gösterilecek. 'Temel İçgüdü' • İÜHA-Başrollerini Michael Douglas ve Sharone Stone'un paylaştığı son dönemin en çok tartışılan fîlmlerinden 'Basic Instict' (Temel İçgüdü) ABD ve Avrupa'da gösterildiği kısa süre içinde toplam l .8 trilyon Iirahasılatkazandı. Cinsel şiddet ıçerdiği gerekçesiyle ABD'de pekçok kişinin tepkisini çeken ve küçüklerin izlemesinin yasaklandığı film, ABD'de 800 milyar lira hasılat geliri kazanırken, gösterildiği diğer ülkelerdeyaklaşık l trilyon liragelirsağladı. FilizveYayla'dan "Yansımalar" • Kültür Servis- Konservatuvarda ney ve tanbureğitımi gören iki genç sanatçı A.Şenol Filiz ve Birol Yayla çalışmalannı " Yansımalar" adlı kasette topladılar. Yurtiçi ve dışında ney, gitar ve tanburla geleneksel Tiirk müziğinin klasik örneklerini sergileyen ikilinin ilk kasetinde yer alan şarkılar, Ağıt, Yansımalar, Bir Eski İstanbul, Sonbahar, Rüzgârda Başaklar, Gurbet, Gün Işığı, Serzenış, Dostluk, Hüzün Çiçekleri, Göç ve Kar Çiçekleri. Kenan Çizer suluboyalam • Kültür Servisi - Ressam Kenan Çizer'ın, Galatasaray Lisesi'nin Levent'teki Mezunlar Dernegi'nde bugünden itibaren 10 gün süreyle bir resim sergisi açılıyor. Sosyal, kültürel ve sanatsal faaliyetlerin sıkça tekrarlandığı Galatasaraylılar Derneğı'nın orta salonundaki sergıde ressam Çizer, okulun nostaljik köşelerini arkadaşlanna suluboya resim olarak sergiliyor. Dolmabahçe Sarayı'nın telefonu değişti Kültür Servisi- Müli Saraylar Daire Başkanbğı yönetiminde bulunan ve telefon numarası değişen saray, köşk ve kasırlar ve yeni numaralan şöyle: Dolmabahçe Sarayı: 227 34 41-45, YıldızŞale: 25945 70, IhlamurKasn:2595086. 7001: Bir Uzay YolculugıT • ATİNA (AA)- Aralannda John Carpenter, Carl Sagan gibi isimlerin de bulunduğu yazar, yöneünen ve bilimadamlanndan oluşan birjüri, dünyarun en iyi bilimkurgu filmi olarak Stanley Kubrick'in 1968 yapımı '2001: A Space Odyssey'i (2001: Bir Uzay Yolculuğu) seçtiler. Jüri üyeleri en iyi bilimkurgu filmleri sıralamasında ikinciliği Fritz Lang'ın 1926 yapımı sinema klasiği 'Metropolis'e, üçüncülüğü ise RobertVVise'ın 1951 yapımı "The Day The Earth Stood Stıll'e (Dünyarun Durduğu Gün) verdiler. BO1521147 nolu nüfus cüzdanımı kaybettim. Hukumsüzdur. HÜSEYtNDÜK Türkiye Yayıncılar Birliği, Korsan Yayını Önleme Komitesi kurdu Yayıncıve yazarkorsanavında • Ankara'da yapı- lan toplantıya yayıncılar ve Kültür Bakanlığı yetkilileri- nin yanı sıra korsan kitapçılar da katıldı- lar. Ancak korsan ki- tap yayıncılan top- lantıda hiç konuş- madılar. Kültür Servisi - Yayınevleri. yazarlar, dağıtımcılar, ithalatçı- lar, kitapçılar, pazarlamacı ve sergiciler 'korsan yayıncılıkla mücadele'de işbirliği içinde ön- lemlenni arttınyorlar. Türkıye Yayıncılar Birliği Korsan Yayı- ru Onleme Komitesi geçen pa- zar günü, yaklaşık 2 yıldır gün- demde olan korsan (izinsız) yayıncılık ve yayın dünyasırun genel sorunlannı görüşmek üzere Ankara'da bir toplantı düzenledı. Yabancı dilde ders kitapla- nyla başlayan korsan yayıncı- lıİc, son bir yıl içinde Türkçe kültür kitaplanyla devam etti. Daha çok Ankara'da basılan kitaplar izlenerek kaynağını bulma yoluna gidildi. Bazı ya- yınevleri basıldığı anda tespit edebildiği korsan yayıncılan mahkemeye sevk etti, duruş- malar hâlâ surüyor. Yayıncılar Birliği Başkanı Aygören Dirim, korsan yayın- cılıkla mücadelede üç amaçlan- nın olduğunu belınıyor. Birincı amaç, gerekli yasal düzenleme- lerin yapılması, cezalann arttı- nlması ve mahkemelerin kısa sürede sonuç vermesi için uz- man mahkemelerin kurulması. İkincı amaç satış kanallannın önlenmeşi. Kitapevleri ve so- kak sergilerinin uyanlarla, sek- töre hem ekonornik hem de prestij kaybı verildiğinin üze- rindedurulması. Bir diğer amaç da basılan kıtaplann kaynağı- nın ızlenıp saptanması. Yayıncılar ne diyor? Erdal Öz (Can Yayınlan): "Sokak sergicilerinde yeni bir kitabınuan daha üpkıbasımını gördüm. Yılmaz Güney'in "Sa- nık' adlı romanı bu. Daha önce korsan olarak tıpkıbasımı yapı- lan Orhan Pamuk'un 'Kara Ki- tap' ve 'Beyaz Kale'si, G. Gar- cıa Marquez'in 'Yüzyıllık Yamzlık'ı ile birlikte tezgahlar- da başka yayınevlerine ait ki- taplan yan yana yığılı gördüm. Ankara'da yapılan toplantıda canı yanan yayınalar, kitapçı- sızlıği hatta bu yasalarda öngö- rülen cezalann caydıncı ve yıldıncı olmaktan çok bu tür gi- rişimlen teşvik edici nitelikte ol- duğu açıkça gözler önüne seril- di. Türkiye yayıncılığının içine girdiği ekonomik çıkmazın ya- nı sıra korsan yayıncılık (hızla önlenemeyecek olursa) öldürü- cü, yayıncılığı bıtırici bir rol oy- Hüsnü Terek (AİUn Kitap- lar): Bu yapılan olay yayınevle- rine yönelik bir suçtur. Yazar- lann ve bizim cebimizden para çalınıyor. Yayınevimize ait Er- dal Atabek, Stephan King ve Dean R. Koontz'un kitaplan- nın tıpkıbasımı yapıldı. Bız bunlan baskı sırasında tespit et- tik. hâlâ yargılanmalan devam ediyor. Bunun ekonomik suç • Erdal Öz: Eldeki yasalar korsan yayıncılığj önleme konusunda yetersiz. Kendi başımızın çaresine bakmak zorundayız. • Erdal Atabek: Korsan yayınlar, yayınevlerinin haklarını gasp ediyor. Bu cebimizden paranın, elimizden kaleminçalınması demek. • Orhan Pamuk: Korsan yayıncılık, son lOyıldapekçokdeğerin çöküşü, ahlak değerlerinin kaybedilişi ile de bağlantılı. larla birlikte Kültür Bakanlığı yetkilileri ve ılginçtır Ankara'- daki korsan kıtap üreücileri vardı. Ancak korsan kitap üre- ücileri konuşmalara kaülmadı- lar. Bu toplantıdan daha da yü- reklenerek çıktıklannı sanı- yorum. Çünkü toplantıda öfke ve çaresizlik dile getirildi. Elde- ki yasalann bu konudaki yeter- nayacaktır. Kültür Bakanlığı- nın. Milli Eğitim Bakanlığı'nın. Maliye Bakanlığı'nın ve iktıdar ortağı olan sosyal demokrat bir partinin yine bu konudaki aldır- mazlığı bizleri kendi başımızın çaresine bakmak zorunda bırakmıştır. Akıl almaz şeyler yapmak zorunda olduğumuzu belirtmek ıstiyorum." olduğunu saptamak gerekiyor. Bu davalara özel mahkemele- rin bakması ve yargılamalann hızlandınlması gerekiyor. Ayn- ca cezalarda büyük ekonomik yaptınmlann söz konusu olrna- sı lazım. Belki yayınalık sektö- rü de basın kapsamına alınma- lı. Bu bizim içın korkunç bir haksız rekabet. Bıze zarar venci noktası imaj zedelenmesi. Kor- san baskılar çok kötü. Sami Yi'nıaz (Adam Yayın- cılık): Olayı sonuna kadar takip ediyoruz. Orhan Veli'nin tüm şiirleri, 23 ciltlik Nazım Hikmet serimizin 400'er adet korsan ba- sımına satışa çıkmadan el koy- duk. Mahkemelerde dunışmalar sürüyor. Ticaret Kanunu, Telif Haklan Yasası'nda birtakım eksiklikler var. Çözüm yasama organına düşüyor. Korsan Ya- yıncılığı Önleme Komitesi'ne her türlü desteği sürdürüyoruz. Yazarlar ne diyon Erdal Atabek: Kıtabın taklit edilebilir bir meta haline gelme- si şaşırtıcı geliyor bana. Tabii kötü birsahtecilik. Yayınevinin bütün haklarını gasp ediyor. Bu cebimizden paranın, elimizden kalemin çalınması gibi bir olay. Kitaba saygı konusunun top- lumda yaygmlaşması lazım. Kı- tabın haklannı korumak çok güç. Orhan Pamuk: Bu yıllardır yapılan bir şey. Şimdiye kadar Kültür Bakanlığı'nın ilgısızliği ile azmış durumda. Yağmalan- mak için fazla kaynağı olma- yan Türk edebiyatı bile yağma- lanmaya başlandı. Konu son on yılda pek çok değerin çökü- şü, ahlak değerlerinin kaybedi- lişi ile de bağlantılı. Olayı yeni öğrenen alakasız pek çok kişide bu hırsızlık vakasına tepki yeri- ne hayranlık belirtileri gördüm. Kültür Bakanlığı şimdiye ka- dar bir şey yapmayaraİc kor- sanlann iyice yüzsuzleşmesine nedenoldu. Fikir ve Sanat Eserlen Ya- sası'nın yeni taslağını incele- dim. Korsan yayınalığı engelle- mek konusunda bu kanun tas- lağı bütünüyle yetersiz. Korsan yayıncı dediğimiz kimse, kimi dağıümcı ve kitapçrun desteği ilehareketeder. Hatta zaman zaman dağıücı- lann talebiyle korsan yayın ya- par. Bu yüzden korsan kitap yayımlamak kadar dağıtmak ve satmak da suç oimalıdır. Ka- nundaki küçük düzenlemelerle bu iş biter ve biz yazarlar da bu utanç verici, çirkin konudan bahsetmenin sıkınüsından kur- tulmuş oluruz. Costas Ferris'in 'Rembetiko' adlıfilmiBeyoğlu Fitaş'ta yeniden gösterimde 1917tzmirfnden 1940'lar Piresfne• Ferris'in filmi, Rem- betiko müzdği eşliğinde bir yakın tarih öyküsü. 'Rembetiko' hem sinema tutkunlanna, hem de müzikseverlere seslenen bir film. Kültür Servisi - Daha önce gerek sinemaseverlerin, gerek müzikseverlerin ilgiyle izlediği Costas Ferris'in 'Rembetiko' adlı filmi Beyoğlu Fitaş'ta yeni- den gösterime girdi. 'Rembetiko', Kurtuluş Sava- şı yıllannda Türkiye'den Yuna- nistan'a göç eden Anadolu kö- kenli Rumlann yaratüğı, Yu- nanistan'da özellikle diktatör- lük dönemlerinde yasaklanan, daha sonraysa Hacidakis ve Teodorakısgibi ünlü müzisyen- lerin yeniden gündeme getirdiğı bir müak türünün çarpıa ör- nekleriyle dolu bir film. Zaman zaman yasadışı sayı- lıp yasaklanan Rembetikolann adsız yaraücıları Rembetikocu- lar, çoğunlukla toplum kuralla- nna uyum sağlayamayan, öz- gürlüğüne düşkün, bir yere kök salamamış, 'avarelikten' yana kişiler. Yunan Rembetiko şar- kılannın yüzyıl başlanndaki Yunanistan'ın büyük kentle- Rembetiko, Yunanistan'da özellikle diktatörlük dönemlerinde yasaklanan bir müzik. rinde ve Anadolu'nun bazı böl- gelerinde gelişip yaygınlaştığı biliniyor. Rembetikolar, önem- siz suçlulann, balıkçılann, gez- ginci satıcılann, uyuşturucu düşkünlerinin ve küçük oros- pulann toplandıklan salaş meyhanelerin bir özelliği ola- gelmış. Rembetiko şarkılannın konusunu ise yitık sevgiler, top- lum katlanna ihanetler, gerçek- lerden kaçış, aalar, kaygılar, özlemlcr, cezaevi yaşamı oluş- turuyor. 1922'de Izmir'den kaçmak zorunda kalan Rumlar. Rem- betiko müziğini Anadolu'dan ahp Pire'deki Rembetikoculara ulaştırmışlar. Ama Ege'nin iki yakasındai Rembetikolann asıl birleşmesi 1936'da Metaksas diktası döneminde gerçekleş- miş. O zamana kadar iki okul gelişmış. Bunlardan biri Toun- das. Toundas, Izmir kökenli bır müzisyen olan Rosa Askenazy tarafından geliştirilmiş. İzmir'le Pire arasındakı köprünün te- melleri Vasilis Tsitsanis araalı- ğıyla atılmış. 1984'te ölen Tsitsanis'in ce- nazesi Rembetikoculann hep birlikte çalıp söyledikleri Rem- betiko şarkılanyla kaldınlmış. Nitekim, Costas Ferris'in 'Rembetiko'filmide böyle sazü sözlü, çılgın bircenaze töreniyle sona eriyor. Tsitsanis'in gerçek yaşamı, fılmdeki Babis rolünün oluşmasını sağlamış. Rosa As- kenazy'nin yaşamı da senaryo- nun temeltaşlanndan Marika Ninou'nun kaynağı olmuş. Beyoğlu Fitaş'ta yeniden gösterime giren 'Rembetiko', Î917'de İzmir'de başlayan ve 1940'lann Nazi çizmeleri altın- daki Yunanisian'ına uzanan kendine özgü, ilginç bir film. İkinci İstanbul Sanat Fuan, 18-27 eylül günleri arasında gerçekleştirilecek Fuarabu yıl 40 sanatgalerisikatıbyor Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hukumsüzdur. HAVVA ALTINSOY Kültür Servis - Plastik Sanatlar Der- neği'nin bu yıl ikincisini düzenlediği istanbul Sanat Fuan 18-27 Eylül 1992- de TÜYAP İstanbul Sergi Sarayı'nda yapılacak. 2. İstanbul Sanat Fuan PSD ve TÜYAP'ın işbirliğiyle gerçekleştiri- lecek. Fuann ön çalışmalan ocak 1992'de başladı. TÜYAP ile vanlan işbirliği ve sponsorluk anlaşmalannın ardından Fuar Danışma Kurulu ve Fuar Yöne- tim Kurulu kurularak fuar için aylarca süren yoğun bir çalışma temposu içine girildi. Amaçlan ülkemizde çağdaş plastik sanatlara ilgiyi yaygınlaştırmak, çağdaş sanat piyasasını hareketlendir- mek, ülkemizdeki sanat galerilerinin kimliklerini saptamak. kurumsallaşma çabalanna katkıda bulunmak ve galeri- leri. eleştirmenleri, sanatçılan ve izleyi- cileri buluşturmak olan 2. İstanbul Sa- nat Fuan'nın bu yıl da galeriler bazında gerçekleştirilmesine karar venldi. Çağdaş Türk plastik sanatlar üriinle- rini ağırhklı bıçimde yansıtan fuarda bu yıl baa yabancı sanatçılann yapıtlan da yeralıyor. Geçen yılki fuara 28 galennin katılmış olmasına karşın bu yılki fuara şimdiye kadar 50 sanat galerisi başvur- du; bunlardan kırkının katılması kesin- leşti. PSD Genel Başkanı Hüsamettin Ko- çan'dan aldığımız bilgıye göre her galeri kendıni temsıl etme yetkisine sahip. Bu konuda herhangı bir kısıtlama getiril- medi. Galeriler ve yan ürünler ayn ayn belirlendi. Galerilerle sanatçılar ara- yor. Hüsamettin Koçan'a göre öncelik- le ulusal ölcekteki koşullan sağlamak gerekiyor. Önümüzdeki aşamalarda güçlü bir yapılanma ile doğrudan doğ- ruya dünya sanat alanıyla bağlantıya girmek istenıyor. Ulusal ölçekte fuan gerçekleştirmek bir adım. Koçan, Türkıye'de sanat x lastjk Sanatlar Derneği'nin düzenlediği Sanat Fuan, TÜYAP İstanbul Sergi Sarayı'nda yer alacak. PSD Genel Başkanı Hüsamettin Koçan'a göre, fuann ticari boyutu var, ama asıl boyutu eğitsel. Sanat Fuan'nda iki de panel düzenlenecek: 'Çağdaş Sanat Yatınmlan' ve 'Sanatın Yaygınlaşmasında Kitle İletişim Araçlannın Rolü'. sında hangi eserlerin sergileneceği açısın- dan bir belirleme yapıldı. Fuarcıhk yasasına göre bir ulusal et- kınlik, 3 yıl üst üste sergilendikten sonra ancak 4. yıl uluslararası boyut ka- zanıyor. O nedenle bu yılki fuar da ön psikolojik hazırlanma aşamasını kapsı- olaylannın ülke sınırlan içinde sıkışmış durumda olduğunu belirtiyor. Bu duru- mun dışına çıkmadaki en gerçekçi ko- şul, uluslararası alana yayılmak. Oluşturulacak pıyasaya katkısı açısın- dan, fuarlar bir ticari organizasyon dıye düşünülüyor. "Ticari boyut, tabii ki olacak" diyor Hüsamettin Koçan, "Asıl boyut, eğitsel. Koleksiyoncu, izle- yici, galerici. kriteri ve sanatçıya uzanan demokratik bir yapı. Fuarlann müze- den farkı da çeşitlilik ve tartışma ortamı sunması. Türkıye'de sanatta günümüz dinamiklerini sergileyen bir müze ola- nağı yok." Koçan'a göre sanat fuannın bize sun- duğu bir önemli mesaj daha var. O da il- gıli bütün kesimlenn bulunduklan alan- da kendilerinı olabildikçe riske edebil- meleri ve sanat alanını harekete geçir- meleri. Etkinlik içinde Türkiye'de sanattaki öncelikü iki konu hakkında da panel düzenleniyor. "Çağdaş sanat yatınm- lan" ve "Sanatın yaygınlaşmasında kitle iletişim araçlannın rolü". Hüsamettin Koçan, Türkiye'de insan haklannın oluşmasının koşuüannı sağ- lamak ve araçlan kullanmak adımlan- nın olduğunu fakat ürctim alanında hâlâ geleneksel yapılann bulunduğunu söylüyor. Kuruluşlar arasında çağdaş sanatın yaşama geçirilmesi tartış- masının yapıldığı günümüzde ba- kanJık ve ış çevrelennden katılımın ge- rekliliği üzerinde de duruluyor. İlhan Berk, Madrid'de Şairler Kongresi'ne katıldı. 'Estambul'dan sonra Toemas' EluuıBerk'iıı şüriIspanyolcadaKültür Servisi - 9-14 ağuştos günleri arasında Madrid Üni- versitesi'nın düzenlediği Dün- ya Şaırleri Kongresi'ne çağnlı plarak katılan Ilhan Berk'in İspanyolcada ikinci şiir kitabı da yayımlandı. 1988 yılında ilk kez "Estambul' adı altmda bir şiir kitabı yayımlanan İlhan Berk'in İspanyol dilindeki ikinci kitabı Poeması İspan- yolcaya Madnd Üniversitesi öğretim üyeleri Lutfi Tokatlı- oğlu ve şair ve çevirmen Clara Janes çevırdiler. İstanbul Büyükşehir Beledi- yesı tarafından düzenlenen 'Poesium'a da katılmış olan Clara Janes, İlhan Berk'in Po- emas' adlı kitabına şain ta- nıtan bir inceleme de yazdı. 'Poemas'ta Berk'in 'Günaydın Yeryüzü', 'Galile Denizi', 'Aşı- kane". "Atlas". 'KüT ve "Deniz Eskisi' adlı kitaplanndan meşiirleryeraldı. Madrid Üniversitesi'nce dü- zenlenen Dünya Şairleri Kongresi'nde şairler bir hafla boyunca kendi dillerinden şiir- ler okudular, daha sonra bu ŞK irlerin çevirileri sunuldû. Kongre süresince dünya şiiri- nin gunümüzdeki durumu ve şiirin gelecekte nasıl bir yol iz- leyeceği tartışıldı. Kongrenin son günlerinde şairler bildirile- rini sundular. Öte yandan, İlhan Berk'in 1978 yılında basılan 'Kül' adjı şiir kitabırun Adam Yaymlan tarafından üçüncü basımı ya- pıldı. 'Kül', Berk tarafından üçüncü basımı için yeniden dü- zenlendi. İlhan Berk, 'Kül' adlı yapıtıyla 1979 yılında Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü'ne değer görüldü. 'Vanya Dayı' başkente gidiyor Nurseli İdiz ve Cöneyt Türel, Çehov'un'Vanya Dayı'sında. Kültür Servisi - Şehir Tiyatrolan'nın "Anka- ra Turnesi" 8-20 eylül tarihleri arasında ger- çekleşecek. Büyük Ti- yatro, Şinasi Sahnesi ve Yeni Sahne'de sergilenecek oyunlar, "Vanya Dayı", "Odüller Kimin" ve "Çıkmaz Sokak Çocuk- lan". Büyük Tiyatro'da 9-13 eylül tarihleri arasında izleneoek olan, Çehov'un ünlü oyunu "Vanya Dayı". Rus yönetmen Le-. onid Heifets tarfından sahnelendi. Jean Noel Fenwıck'in yazdığı, Esin Talu Çelikkan'ın Türk- çeleştirdiği "Odüller Kimin" adlı oyunu Hakan Altıner sahne-! ye koydu. Curieler'in yasamını konu alan oyun, 8-13 eylül arasın-' da Şinasi Sahnesi'nde yer alacak. Lyle Kessler'in yapıtı "Çıkmaz Sokak Çocuklan"nı ise, Ali Neya Türkçeleştirdi. Gencay Gürün'ün yönettiği oyunda, Kuzey Philedelphia'da zor koşullarda aşayan iki kardeşin öy-. küsu anlatılıyor. Oyun 15-20 eylül arasında Yeni Sahne'd&; sergilenecek. 'Mavi Sürgün'e şirketierdendestek Hanna Schygulla Kültür Ser- visi- Erden Kıral'ın yö- nettiği"Mavi Sürgün"adlı fılmin çekim- lerin Bod- rum'da sünl- yor. Hali- karnas Ba- lıkçısı" Ce- vat Şakir Ka- baağaçlı'nın yaşamından iki yıllık kesiti anlatan film, Al- man - Türk - Yunan ortak ya- pımı. Senaryosunu Erden Kıral'ın yazdığı filmın görüntü yönet- menliğini Kenan Ormanlar yapıyor. Cannes, Berlin Film Festivali gibi uluslararası festi- vallere katılacak olan "Mavi Sürgün"de, Türk asıllı Macar oyuncu Can Togay, Fasbind- der filmlennin fetiş oyuncusu Hanna Schygulla, "40 Metre- kare Almanya'Tılmindeki ro- lüyle Almanya'da yılın en iyi oyuncusu ödüiünü alan Özay. "Yasemin" fılmindeki başro- lüyle yine 1989 yılında Alman- ya'da en iyi oyuncu ödülü k4- zanan Ayşe Romey ve "Ayna," filminde de rol alan Suavi Eren önemli rolleri paylaşıyorlar. "Mavi Sürgün", 4-6 milyon Alman markı bütçesiyle bir Türk yönetmenin gerçekleştir- digi en geniş bütçeli sinema fil- mi olma özelliğini de taşıyor. Sesli olarak çekilen filmde 70 kişilik uluslararası bir çekım ekibi görev alıyor. Kültür Ba- kanlığı, Alman Bavyera hü- kümeti, Eurimages, ARDTin katkıda bulunduğu fıhne bazı sponsorlar da destek veriyor. THY indirimli bilet sağlarİcen, DDY, içlerinde Atatürk'ün vagonunun da bulunduğu, eski bir treni,filminbüyük bö- lümünün çckimi için kul- lanımına izin veriyor. Ulusoy fırması da yolculuk sahneleri için 1937 model Opel marka bir otobüs sağlıyor. Ge- neral Motors. Opel firmalan da İzmir ve Bodrum çekimle- rinde kuilanılmak üzere ekıbe bir Opel Vectra tahsis etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle