15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 AĞUSTOS1992 CUMARTESİ 12 DIZIYAZI Bosna-Hersek'te ciddi bir smav veren BM, Boşnaklar ve Hırvatlara göre süper başansız Birleşmiş Milletler birleşmiyor Boz bulanık göğü yalayan alevlerin rengi mora çalıyor. Bine yakın mülte- cinin kaldığı Avrupa Oteli'ne bir bom- ba düşelı henüz 15-20 dakika olmuş. Ortalık ana baba günü. Görevliler mültecileri otel dışına cı- kartmaya çabşıyorlar. ölüler yan ya- na dizilmiş. Bir araba yanaşıyor otelin kapısına, alabildiği kadar mülteciyi • ahp hızla uzaklaşıyor. Ardından bir .başkası. Mültecilerin kimi yürüyemeyecek durumda. En yakındaki kucaklıyor arabaya kadar. Evinden kaçırabildiğj son parça eş- yayı da alevlere teslim etmenin acısıy- la, 'bu kez de kurtuldum' duygusunun mutluluğu birbirine kanşmış donuk yüzlerde. Bir tek gözler konuşuyor. Gözler acıyla kıvnlmtş. Çay laklara öğûtler Derken, bir ıkıncı bomba daha dü- şüyor otelin catısına. Üzerimize taş, loprak yağıyor. Herkes kendini bir yerlere atıyor. Saraybosna'dakı ılk ge- cemiz. Üç aydır bu kentte bulunan ar- tık pişmiş bir gazeteci arkadaşımız biz çaylaklara dönerek, "Işte size Saray- bosna'nın hoşgeldin selamı" diyor. Cümlesi çok yakırumıza düşen yeni bir bombayla kesiliyor. Bu birincisinden de ürkütücü. Bir şarapnel parçası, hemen yanı başımız- da duran Reuter ajansının foto muha- biri Corinne'in göğsüne geliyor. Co- rinne'i, tam göğsünün üzerinde duran flaşı kurtanyor. Ancak biraz daha öte- mizdeki arkadaşlar Corinne kadar şanslı değil. ITN televizyonundan iki kameraman yaralanıyor. Biri göğsün- den. Üzerindeki çelik yelek onu ölüm- den kurtanyor. Diğer kameraman ise tki parmağını kaybediyor. • Avrupa Oteli'nden aynlmaya karar veriyoruz. Bir görevli yolumuzu kesi- yor. Yüzü aayla gerilmiş. Kaşı kanı- yor. Unprofor nerede? • öyle bağınyor ki, sesi top ve maki- halı seslerini bastırıyor. Bozuk tngiliz- cesini çözmeye çalışıyoruz. : Bağınyor:"UNPROFOR nerede? UNPROFOR kimi koruyor? Yazın bu gördüklerinizi, tabii siz de sağ kala- bilirseniz. Mr. Gali, senin çocuğun yok mu? Daha kaçımızın ölmesi ge- fekli harekete geçmeleri için? Petrolü- müz olsaydı iki saatte gelirdiniz bura- ya". • Yüzü gözü alevlerden kavrulmuş görevlinin umarsız haylunşı, Bosna- Hersek'te yaşayan tüm Müslümanla- hn ve Hırvatlann ortak yakınmasını dile getiriyor: "BM, Saraybosna'da hiçbir şey yapmıyor. BM, hiçbir şey yapmayarak Sırplara yardım ediyor." • BM'nin Saraybosna'da bulundur- Üuğu BM Koruma Kuvvetleri - UNP- ROFOR (United Nations Protection Forces) aslında sadece Saraybosna havaalanının ve havaalanından kente gönderilen insani yardım malzemesi- nın güvenliğını sağlamakla görevli. Bu açıdan, UNPROFOR'un, çatışmala- ra kanşmaya yetkisi yok. UNPRO- FOR sadece kendilerine yönelik bir saldın durumunda karşılık verme hakkına sahip. HedefBM ~~ Ancak, BM'nin Bosna-Hersek ko- nusundaki etkisiz ve yetersiz politika- lanna duyulan kızgınlık, Saraybosna'- daki somut BM varlığına, UNPRO- FOR'a yöneliyor. Aslında hedef BM'nin ta kendisi. Yoksa, UNPROFOR'un Saray- bosna'daki karargâhı -ki eski merkez postane binası- ya da kent merkeziyle havaalaru arasında gidip gelen BM araçlan da Sırp saldınsına hedef olu- yor. Şu ana kadar 12 UNPROFOR askerinin saldınlar sonucu öldüğü bi- liniyor. Fakat tüm bunlar UNPROFOR'a yönelik kızgınlığı. giderek düşmanlığı KORKUNUN BAŞKENTİ SARAYBOSNA SİNAN GÖKÇEN BM Koruma Kuvvetlerine bağlı bir zırtalı taşıyıcı Saraybosna sokaklannda devriye geziyor. azaltmıyor. Müslümanlar ve Hırvat- lar arasında UNPROFOR'un adı SIRBOFOR(Sırpgücü). UNPROFOR da zaman zaman bu tarumlamayı hak ediyor. Ömeğin geç- tiğimiz ay başlannda Müslüman ve Hırvat güçlerinin, Saraybosna yakın- lanndaki Sırp merkezi Ibca'ya karşı giriştikleri harekât tam başanya ulaş- mak üzereyken UNPROFOR araya girerek tampon bölge oluşturuyor. Harekâün hızı kesiliyor. Bosnalı güç- ler geri çekilmek zorunda kalıyor. llıca olayı, dolaysız desteğın uç bir örneği. BM, yaygın bir şekilde Sırplara do- laylı destek vermekle suçlanıyor. Örneğin BM'nin Sırplann silaha ulaşmasını engellemek amaayla uygu- lamaya koyduğu ambargo karannın sonuçta Müslümanlan etkılediği söy- leniyor. Çünkü Sırbistan, ceşitli yön- temlerle silah alabiliyor. Ya da zaten yeterli silah gücüne sahip. Ambargo ile Müslümanlann silah alımının en- gellendiği vurgulanıyor. Bunun da Sırplann işine geldiği çok açık. Bir başka yaygın inanç da, BM as- keri yetkılilerinin Sırp milislere istih- barat aktardığı. UNPROFOR yetkijı- lerinin, Müslüman ve Hırvat güçlerin konumlan ve silah güçleri hakkında Sırplara bilgi verdikleri kulaktan kula- ğa yayılıyor. BM'ye yönelik en ciddi suçlarna ise özellikle Saraybosna'ya gelen insani yardımın bir kısmının Sırplara verildi- & Sonuçta, Müslümanlar ve Hırvatlar Bosna'daki BM varhğma güvenmi- yorlar. UNPROFOR'u tarafsız olma- makla. açık ya da gizli olarak Sırplan destekleme suçluyorlar. Bosna-Hersek'te sınav Bosna yonetımıne göre de, BM Bosna-Hersek'te ciddi bir sınav veri- yor. Bu smav, BM'nin krizleri çözme yetencğine olan inana pekiştirecek ya da yok edecek. Bu inancın yok olması durumunda, zaten her bölgesi milli- yetçi hareketlerle kaynayan dünyayı çok kanlı hesaplaşmalann yaşanacağı bir dönem bekleyecek. Bu nedenle Bosna-Hersek konusun- da BM'nin geliştireceği politikalar sadece bu ülkeyi değil herkesi yakın- dan ilgilendiriyor. Bosnalı yöneticiler, bu sınavdan BM'nin şu ana kadar kınk not aldığı inancındalar. Gerçi BM'ye yönelik eleştirileri, sokaktaki insanın sözünü sakınmayan rahatlığını taşımıyor. Bir denge gözetiyor. Ancak diplomatik bir dille de olsa, BM'nin tarafsız olma- dığına işaret ediyor. Son bir nokta. UNPROFOR'un kentte görev yapan gazetecilere verdiği ve BM tesislerine girişi sağlayan akre- ditasyon kartlannın Bosnahlar arasın- daki adı da, Sırbistan için akreditas- yon kartı. SllRECEK Niçin Fransız Mısırve Ukrayna birlikleri? Birleşmiş Milletler Koruma Gü- cü UNPROFOR, 30 Haziran tari- hinden bu yana Saraybosna Ha- vaalanı'nın insani yardım trafıği için açık kalmasını sağlamak ama- ayla görev yapıyor. UNPROFOR, Fransız, Ukray- nalı ve Mısırlı askerlerden oluşu- yor. Toplam sayılan 1200 civann- da. UNPROFOR'un Fransız, Uk- raynalı ve Mısırh askerlerden oluş- masının bir denge kurma çabası sonucu olduğu belirtiliyor. Bilindiği gibi Bosna'da çarpışan taraflardan Boşnaklar Müslüman, Hırvatlar Katolik ve Sırplar da Or- todoks. Gözlemciler, bu üç grup arasın- da tercih yapılyor durumuna düş- memek ve taraflılık suçlamalanyla karşılaşmamak için UNPRO- FOR'un da her üç dini temsil eden askerlerden oluşturulduğunu vur- guluyor. Unprofor'dan gazeteciler de yakınıyor UNPROFOR'dan şıkayetçi olanlar sadece Müslüman veya Hırvat Bosnahlar değil. Gazeteciler ile UNPROFOR'un arası da limo- ni renkte. UNPROFOR, gazetecilere bilgi aktarmakta çok ketum davramyor. Bunun yanı sıra, ara sıra yapılan resmi açıklamalar da tatmin edici olmaktan çok uzak. Ancak bunlardan da önemlisi, UNPROFOR'un gazetecilere yö- nelik tavn. Her türlü yardım akta- nmını reddeden tutumu. Biz, iki olayın tanığıyız. llki, Saraybosna'nın 10 kilomet- re kadar uzağında, havaalanının hemen yanındaki Butmir kasaba- sında meydana geldi. Saraybasna'- ya girebilmek için 2 günlük bir yolculuktan sonra bu kasabaya ulaştığımızda, Bosnalı yetkililer da- ha ileri gitmemizin çok tehlikelı olacağı konusunda bızı uyardılar. Havaalanı ile köyün arasının Sırp denetiminde olduğunu belirttiler. Bunun üzerine UNPROFOR'a telefon ederek bizi havaalaru ile Butmir kasabasının "sınınndan arhh bir araçla alıp alamayacakla- nnı sorduk. Yanıt: Biz sivillere koruma sağla- mıyoruz. Kendilerine sivil olmadığıınızı, gazeteci olduğumuzu, bu iki tanım arasındaki farkın alünın çizilmesi gerektiğini anlatmaya cabştık. Yanıt: We are sorry (üzgünüz), başınızın çaresine bakın. Bunun üzerine Saraybosna'nın bu kadar yakınına ulaşmışken, tek- rar Split'e dönerek kente girebil- mek için başka bir güzergâhı dene- mek zorunda kaldık. İkinci tanıkLğımız ise Saray- bosna'da oldu. Biri Fransız, ikisi Türk üç gazeteci Saraybosna'dan aynlmaya karar verdik. Havaala- runa giderek buradan bir BM uça- ğına binip Split ya da Zagreb e gideceğiz. Buna izin var. Ancak kent ile havaalanı arasın- daki bir-iki kilometrelik yol çok tehlikeli. Sürekli roket, havan ve makinalı tüfek ateşi altında. Bu nedenle Saraybosna'daki UNPROFOR karargâhma gide- rek, her saat başı havaalanına gidip gelen zırhlı araçlardan birine bin- mek istedik. Fransız meslektaşımız Fransız UNPROFOR askerlerini tavladı. Araçta yerimizi aldık. Tam hareket etmek üzereyken gelen bir Kanadalı subay, araca binemeye- ceğimizi söyledi. Nedeni, kurallar. Biz, emir demiri keser zihniyeriy- le çoktandır taruşık olduğumuz için tarüşmarun faydasızlığmm farkın- dayız. Ancak Fransız arkadaşımız durumu kabullenmedi. Bağnş çığ- nş. Sonuç, biz siviller sivil bir ara- bayla ve ateş altında havaalanına ulaşmak zorunda kaldık. BM'nin kurallan insan yaşamın- dan da önemliydi çünkü. *ANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZŞİPAL ""Sözleşmeli personel olduk ^^ E > l û l 1934'te 657 sayüı Devlet Memurları Ya- sası'na tabi bir bankadan emekli oldum. Emekh' oldu- ğumda bana 25 yü uzerinden emekli ikramiyesi odendL 1984'ten bu yana 3 ayda bir emekli aylığımı almakta- ynn. Eylûl 1984'te 1475 sayüı iş yasasına göre işci çabştı- ran bir özel bankaya girdim. Beni bankanm özel emekli sandığına aldılar ancak emekli olduğum için kapsam dışı saydılar. Benden emekli aidatı yerine iş kazası ve meslek hastalığı primi olan % 6, kurumdan da % 18 aidat kesiliyor ve sağlık yardımlarından da yararlana- mıyorum. Çalıştığım özel banka 1988 yılında devlet bankası olan >e 657 sa\ılı Devlet Memurları Yasası kapsamın- da personel çalıştıran bir kamu bankası ile birleştirildi. Biz özel bankadan gelenlerle, bankanın bünyesinde hem özel emekli sandığına bağlı, hem de 5434 saydı TC Emekli Sandığı'na göre iki kapsamlı personel çalıştıran bir kurum oldu. Daha sonra KİTIerde olduğu gibi sözleşmeli perso- nel olduk. Sorularım: 1) Beni yeniden TC Emekli Sandığı üyesi yaparlar mı? 2) TC Emekli Sandığı üyesi olursam 3 ayda bir peşin aklığun maaşım kesilir mi? (durumu benim ya da kuru- mun Emekli Sandığı'na ihbar etmesi gerekiyormuş) 3) TC Emekli Sandığı geriye doğru kaç yü aMığım emekli maaşım geri ister? 4) 1932 doğumluyum. Yaş haddine kadar yani 65 ya- şıma kadar çalışmak istiyorum. 25 yülık ikramiye aldı- ğıma göre çalışacağım 5' yıl için ayrıca bana ikramiye ödenir mi? 5) Kendi isteğimle bugün kurumdan ayrüırsam kaç yülık kıdem tazminatı alabilirim? D.K. YANIT: I) 399 sayılı yasa hükmünde kararname kapsamın- da ve sözleşmeli statüde çalıştınlacak personel sosyal güvenlik yönünden, kararnamenin 12. maddesi uyannca, "5434 sayılı TC Emekli Sandığı Kanunu'na tabidir." 2) TC Emekli Sandığı Yasası'nın 99. maddesine göre TC. Emekli Sandığı'ndan emekli aylığı alanlardan "hiçbir şarta bağlı olmaksızın emekliük hakkı tanınan vazifelere tayin edi- lenlenn aylıklannın tamamı. bu vazifelere tayinlerini takibe- den aybaşından itibaren kesilir." Aynı yasa ek madde 1 l*e göre de "TC Emekli Sandığı Kanunu'na tabi daire, kurum ve ortak- lıklar ile bunlann Sosyal Sıgortalar Kanunu'na tabi işyerlerin- de emekliliğe tabi olmayan ücretli, geçici kadrolu veya yevmi- yeli hizmetlere tayin edilen emeklilerin. buralarda calıştıklan sürece emekli aylıklan kesilir". 3) TC Emekli Sandığı Yasası'nın 121. maddesi uyannca "herhangi bir nedenle sandık tarafindan ilgililere istihkaklann- dan fazla veya yersiz yapılan ödemelerin. bu hatalı işlemlerin düzcltildiği tarihten geriye doğru hesap edilecek beş yıllık tu- larlan tahsil edilir". Geri alınması öngörülen fazla ödeme yönetmelik hükümle- rinc göre "a) aylıklardan 1,4 nispetinde kesinti yapılarak tahsil edilir." 4) Emekli Sandığı Yasası ek madde 20'ye göre "Emekli ikra- miyesini aldıktan sonra yeniden iştirakçi durumuna girenlerin tekrar emekliye aynlmalannda, yalnız sonradan geçen hizmet- lenne karşılık" ikramiye ödenir. Ancak ikramiye ödenecek "fiili hizmet süreleri toplamı 30 yıldan fazla olamaz." Yasanm bu maddesine göre 5 yıllık bir çalışmadan sonra ye- niden vc Emekli Sandığı'ndan emekli olduğunuzda, 5 yıllık hizmet karşıhğı ikramiye ödenir. 5) 1475 sayılı iş yasasına göre kıdem tazminatı ödenebilmesi için iş sözleşmesinin işçi yonunden haklı bir nedene dayalı ola- rak bozulması koşuldur. Emeklilik ve askerlik dışında ve haklı bir nedene dayalı olmaksızın, kendi isteği ile aynlanlara kıdem tazminatı ödenmemektedir. Maaş, ikramiye ve ay kesirleri Ben, 2. derecenin 3. kadentesinde çaltşan bir ilokııl öğretmeniyün. Temmuz 1992 sonunda 1. derece 1. kademeye yükseldikten sonra emekli olmayı düşfinü- yorum. Sorum: 1) Emekli aylığı bağlanması ve ikramiye ödenmesin- de 2. dereceden 1. dereceye yükseldiğimde, aylık ve ik- ramiye hesaplamalann.....u v . eceden y apılması için bu derecede 1 yıl çalışmam gerekir mi? 2) Kıdemde artan ay ve gûn olarak sûreler emekli ay- lığı ve ikramiye ödenmesinde etkili olur mu? Yoksa bu süreleri yıla tamamlamak mı gerekir? S.T. YANIT: 27 9.1983 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan ve 1 Ocak 1984 günü yürürlüğe giren 2898 sayılı yasa, 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Yasası'nın "Emekli Ayûğı" ile ilgili 41. maddesi değiştirilmiştir. Bu değişiklikle, memur emeklilerine uygulanan gosterge tablosu yürürlükten kaldınlmıştır. Böylece 1 Ocak 1984'ten gecerli olarak devlet memurlannın görev ay- lıklanna da aynen uygulanmaya başlanmıştır. Emekli Sandığı Yasası'nın 41. maddesine göre "Emekli, adi malulfük ve vazife malullüğü aylıklannın hesaplanmasında 657 sayılı Devlet Memurlan Kanunu'nun 43'ncü maddesinde yer alan gosterge tablosu ve personel kanunlanndaki ek gös- tergeler esas alınır." Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü'nün 3.10.1983 tarih 113 sayılı Dış Genelgesi'nde 2898 sayılı yasa ile yapılan değişikliğin nasıl uygulanacağı açıklanmaktadır. "(..) bu değişiklikle emekli, dul ve yetim aylıklannın "hesap- lanmasında 657 sayılı Devlet Memurlan Kanunu'nun 43 üncü maddesinde yer alan Gösterge Tablosu ve Personel kanunla- nndaki ek göstergeler esas alınır" denildiğinden emekli aylıkla- n için tespit edilen ayn göstergelere ait tablo böylece yürürlük- ten kaldınlmakta, dolayısıyla 1.1.1985 tarihinden itibaren emekli, dul ve yetim aylıklannın bağlanmasına iştirakçilerin derece ve kademelerinin devlet memurlan kanundaki göster- geleri (varsa ek göstergeleri de aynen eklenmek suretiyle) esas tutulacaktır." Yasaya göre emekli aylıklan son görev aylığına ilişkin gö- rev aylık derece ve kademeleri ile genel aylık, kıdem aylık ve taban aylık gösterge ve katsayılanna göre hesaplanmaktadır. Kısaca, 1. derece 1. kademeden görev aylığı almaya hak ka- zandığınızda, aynı derece ve kademeden emekli aylığı almaya da hak kazanmaktasınız. Emekli aylığı bağlanması yönünden "ay kesirleri tam ay sa- yılır. Yıl kesirlerinin her ayı için emekli aylığı bağlanmasına esas aylık tutannın % l'inin 12'de biri emekli aylığına aynca eklenir." Emekli Sandığı Ek Madde 20'ye göre emekli ikramiyeleri "her tam fiiii hizmet yılı için" emekli aylığına esas tutarlann bir aylığı emekh ikramiyesi olarak ödenmektedir." POLTTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL ŞenHderde YaşamalL.Koca çam ağaçları altında oturuyoruz. Ağustos sıcağı- nın buhara dönüştüğü koruda.. Dinmeyen bir serinlik var. Hava kirliliği sıfırmış. Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğ- rul Kazsncı söylüyor. Burası eskiden mezarlikmış. Yıllar öncesi hangi kaymakam ya da hangi belediye başkanı ise mezarlığı kaldırmış, park yapmış. Adı, Inönü Parkı!.. Hal- kın dinlence ve gezi yeri olmuş. Kubbesi bulutlara değen, minareleri göklere eren Çoban Mustafa Paşa Camisi'n- den ezan sesi geliyor. Camiyi Sinan yapmış... Hey koca SinanL Gebze 8. Kültür Sanat ve Spor Şenlikleri'ne çağrılıyiz. Sami Karaören, Nail Güreli, ben basınla (basının sorunla- rı) ilgili bir açıkoturuma katılıyoruz. Sami, panel sözünü sevmiyor, hemen oturum diyor. Oturduk. Belediye Başka- nı M Emin Akın ve yardımcısı Ertuğrul Kazancı şenliğin güzel geçmesi için ellerinden gelen çabayı gösteriyorlar. Nüfusu 300 bini bulan kent için değer. Kıyıda Eskihisar, Osman Hamdi Müzesi ve bir huzur evi var. Orayı da gör- mek isterdik, ama vaktimiz yetmedi. Eskihisar'da gidera- yak bir kadehi bile yuvarlayamadık. Anibal'in mezarını göremedik... Programa göre şenlikte Makedonya'dan gelen Titove- les halk dansları var. Rauf Tuncer'in resim sergisi, bir ti- yatro oyunu' Sana Rey Veriyorum. Kitaplannı imzalayan- lar: Muzaffer Arabul, Hasan Kıyafet, Zihni Anadol... Şiirle- rini okuyacaklar: Ruşen Hakkı, Gülsüm Akyüz. Akgün Akova, Nuh ömer Çetinay, Sennur Sezer, Nedret Selçu- ker, Gülsen Tunce, Sunay Akın'dı. Dr. Erdal Atabek dostumuz bu tür toplantılarda gençliğe seslenen ve çok ilgi gören konuşmalarını yapıyor. 'Kuşatı- lan Gençlik', Erdal Atabek'in coşkulu konusu. Gençlik ku- şatlırmı?.. Gebze'nin İnönü Parkı'nda serin çamlar altında oturur- ken Avni Dökmeci'nin ölüm haberi duyuruldu. Şenliklerin yaratıcısı, bir şenlik gününde gıdiyordu. Kaldığımız yer- den sürdürelim. Ne diyor Cahit Sıtkı: "ölüm bir başlangıç değil bir sonuçtur." Kirazı ile ünlü bir kıyı kasabası iken adı Yarımca'ydı. Şimdi ilçeoldu, adını Körfezkoydular. 70'li yıllarda, CHP- nin bir seçim furyası vardı, hangi yere elini atsa seçimi kazanıyordu. Bugünkü gibi değildi. Bir yandan da iş yapı- yor, işler arasında kültürel etkinlikler ağır basıyor. Avni Şirin belediye başkanı oldu, Avni öztüre de onun yardım- cısı... Yarımca'da (Körfez'de) Altın Kiraz Kültür ve Sanat Şenliği de başladı. Istanbul'un burnunun dibindeki bu ilçe- yeşairi, yazarı, tiyatrocusu, sinemacısı, folklorcusu, türkü- cüsü, sanatla ilişkili kim varsa doluştu. Bir açık hava tiyat- rosunun yapımı da bu yıllardadır. Sanatçıyı, sanatseveri aradığında Yarımca'da bulurdun! Ruhi Su'nun sesi ilk, Körfez'den koya yayılmıştır. Fotoğraf, resim, şiir geceleri buradayapılmıştır. Derken 12 Eylül askeri darbesi gelip çattı. Yarımca'da her şey koyu bir karanlığa büründü, bütün sanat etkinlikle- ri durdu. Dahası var, sanat gösterilerini yapanlar sorguya çekiliyordu. Belediyeler kışlaya dönmüştü. Eğlenceler ya- saklanmıştı. iki Avniler de, belediyeler gibi suskunluk için- deydiler. Aradan yıllar gecti, son belediye seçimlerini Körfez'de yeniden Avni Şirin kazandı. Halk, değer biliyordu. Avni Şi- rin yanına, yeniden Avni Oztüre'yi almıştı. Hem sanatçı hem sanat dostu Avni oztüre'yi 1940'larda Kaynak dergisinde çıkan şiirlerinden tanırız. Kaynak'ı da Ankaralı Avni Dökmeciçıkarırdı. Herşeyinşiiriniçindedo- landığını sandığımız yıllardı. Avni okuldan (tapu-kadastro okulu) Kaynak'a gelir, şiir söyleşilerine katılırdı. Izmit'in tarihini yazdı, Izmit Belediyesi'nin kenti güzel- leştiren önemli işlerinde çalıştı. Yarımca'ya olduğu gibi Izmit'e de kentin güzelliği için büyük katkıları oldu. Son yıllarda Mühürdar Resim Galerisi'ni açmış, resim- severlere yararlı olmaya çalışmıştt. Yolum Kadıköy'e düş- tüğünde Avni'ye uğrardım. 1940 kuşağının şairlerindendi. Oyılların dergilerinde adı görünürdü. Acısı hepimiz için derindir. 1940 kuşağını mı soruyorsunuz; gün geçtikçe eksiliyor. Işte, daha dün gibiy- di. Galerinin köşesine çekilir, pek iyi görmeyen gözleri ile kitabını okurdu. Şimdi gidip baksam, gene köşesinde kita- bını okuyor mudur? Nerde!.. Nur içinde yatsın. BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Yüzgeçlerinde ya- kıcı dikenleri bulu- nan, eti lezzetli bir bahk. 1/ Nefesli bir çalgı... Borsada bel- li miktardaki hisse senedini belirtmekte kullanılan işlem biri- mi. 3/ Bir nota... Afrika'da yaşayan ve çok hızlı koşabilen antilop cinsi. 4/ Amac... tran'ın pla- ka isareti. 5/ Ünlü bir Roma imparato- ru... Kalkan ve zırh 1 2 3 9 gibi korunma araa. 6/ Hastalıktan kurtulma, iyileşme. 7/ Genellikle tek parçalı kadın giyeceği... Iskambilde bir kâğıt. 8/ Birrenk...Ürperme. 9/ II. Dünya Savaşı'nın sonlanna doğ- ru Japonlar tarafindan kullanılan in- tihar uçaklanna ve bunlann pilotla- nna verilen ad. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/ Gerçekleştirilmesi düşünülen et- kinlikler bütünü. 2/ Gece yapılan si- nema ya da tiyatro göstensi... ABD Profesyonel Basketbol Li- gi'ni simgeleyen harfler. 3/ Kripton elementinin simgesi... Tip dilinde derinin kanlanmasına verilen ad. 4/ Hastalık derecesinde tırnak kemirme eylemi. 5/ Boyun eğen, kendini başkasının buy- ruğuna bırakan... Bir meyve. 6/ Matematikte kullanılan sabit bir sayı... lcar. 7/ Gümüşbahğının küçüğü... Ender, seyrek. 8/ Yayla ya da bahçe kulübesi... Elçilik uzmam. 9/ Kalıpta pisen bir tür meyveli pasta... Tkvlada bir sayı. İLAN Gümrüğümüzce Mekpar hhalat thracat Sanayi Tkaret Ltd. Şti. adı- na tescilli 3.4.1990 tarıhli 11025 sayılı giriş beyannamesinden kaynak- lanan 5.746.773 TL gelir eksiği ve 348.670 TL konut fonu olmak flzere toplam 6.095.443 TL ile ilgili. olarak yapılan tüm tebligatlarımız ad- res değişikliği nedeniyle iade edildiğinden ve tebligata sarih en son adresi tesbit edilemediğinden tebligat yerine kaim olmak üzere 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28. ve 29. maddeleri gereğince ilanen teb- liğ olunur. Basm: 35854 İMALATÇILARIN DİKKATÎNE! Odamıza kayıtlı 3357—21/60 sicil nolu üyemiz "Mikes - Mikro- dalga Elektronik Sistemler San. ve Tic. A.Ş:' fırması, "F-16 savaş uçak- lannın entegre koruyucu elektronik savunma ve saldın sistemleri (ana- liz işlemcisi LRU-1, superhat almaç LRU-2, süperhat almaç kontrol birimi LRU-3, baglantı kutusu LRU-5, C/D bant almaç LRU-6, ana sistem kontrol birimi LRU-8, yardımcı sistem kontrol birimi LRU-9, guç yükseltici LRU-12, geciktirme birimi LRU-14, elektronik karşı ted- bir üretici LRU-17, arka tekrarlayıcı LRU-20, rack montajı) konu- sunda tek imalatçı belgesi talep etmiştir. Aynı mamulü uretenler mevcut olduğu takdirde menfaatlerini ko- rumak bakımından bağlı olduklan oda kanalıyla en geç (10) gün içinde odamıza rnuracaatları rica olunur. Basın: 35875
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle