Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 AĞUSTOS1992 PAZAR
PAZAR KONUKLARI
Serdar Kızık, Torbalı ve Marmaris belediye başkanları ile beldeîerin sorunlarını konuştu
Ünver:Vergiyi yerel
yönetimler toplasınlYine koltuğunuzun altında bir
sürü dosya... Ünver deyince önce proje
sonragülmece akla geliyor.
-Projeler önemli. önce sayılar sonra
projeler. Biliyorsun sayılarla ilgili konu-
İan unutmuyorum. 15 yaşında babam
bana kendi yaşamında sürdürdüğü gibi
küçük bir cep ajandası verdi. Sayılar ve
notlarla ılişkim böyle başladı. Şimdi de
bilgisayarlar.. Sayılardan sonra proje-
ler. 20 yıl 30 yıl önce başlayan projeler.
Hepsinın üstünde PHP var, yani potan-
siyellen harekete geçirme projesi. Mesela
bu çerçevede tam 28 yıl önce Torbalı'yı
denize bağlama projemiz vardı. Hatta
bunun için Denize Ulaşma Derneği bile
kurmuştuk. Şimdi hayata geciyor. Tor-
balı'da altyapı projesi, çevre projesi,
konut, yerel yönetim, kısaca şimdi yapı-
lan herşeyin üstünde bu PHP var. PHP
olmadan politika da olmaz. SHP de
CHPde...
^m^Tek başına PHP neyi anlatıyor
ozaman?
-Torbalı Projesi'ni. Toplumsal kaliteyi
yûkseltmek için bu. Içinde kooperatifleş-
meden toplu konutçuluğa, işletmecıbğe,
kaynak yaratmaya kadar aklına ne gelir-
se var. Bak. bu dosyalann her biri PHP
ölçeğinde. Torbalı Projesi'nin içinde an-
tik kent, yani kültür de var. Hatta bu
Torbalı'da öyle yeretti ki bundan sonra
belediye seçimleri olmayacak beldemiz-
de, proje seçimleri olacak. Halk bu ka-
dar işin içinde. Kim daha iyi projeler
ortaya koyarsa o kazanacak seçimleri.
Tabii hayata geçirmek koşuluyla. Bakın
projelerin ekonomik yönünde ne var;
daha genel anlamıyla ülke potansiyelini
hareketlendirme mantığı. Yüzlerce hatta
binlerce sayılara ulaşır. Doğrudan hal-
kın çıkarlanna dönük halk finansmanla-
n trilyonlara ulaşır. Bu nedenle bu orga-
nizasyon gerçekte, geleceğin Türkiyesi-
nde büyük bir halk yatınm sektörünü
kendiliğınden oluşturur. Burada devle-
tin varlığı mevcuttur, ama devlet, orga-
nizasyon olanaklannın çok büyüğünü
küçük tasarruflara, küçük yatınmlara,
küçük insanlara, sıradanlara aktarmak-
tadır. Tabii bu arada bir yandan da bü-
yük yaünmlann, büyük zekalann, bü-'
yük sanatçılann Nobel almaması için bir
engel yok. Bunu Sayın Özal'ı kastederek
söylediğimi sanmayın. Torbah'nın rakı-
mı 31, Çankaya'ıunkı 863...
^ ^ ^ ^ • K â gülmece. Bazıları "aman
dikkat Ünver serttir" diyor bazıları da
"Aman ne mülayim, nereden buluyor bun-
caesprivi..."
- Bizim bir festivalimiz var biliyorsun,
kavun, karpuz, kiraz değil; gülmece fes-
tivali. Nereden doğuyor, Torbalı"nın
yapısından. Efendim... 1987 yıhndaTor-
balı'da Abdülhamit Han, yani devletlü
padişah efendimiz bir çiftlik kurar. Ala-
bildiğine istıbdat. Torbab'nın o günler-
den gelen istibdada karşı, o baskıya karşı
ironik bir yaklaşımı var. Bu, gülmecenin,
mizahın en zor olan bölümü. Tabularla
çok ince alaylar yapılırdı. O yapı, feodal
süzgeçlerden geçip insanlan etkilemiş.
Tabii izler kalmış bugüne; Abdülhamit'-
in kahyası Murat Bey'in adı, bugün bir
majıallemizde yaşıyor. İşte bundan olsa
gerek gülmece. Hatta bana Ertan Hamid
diyenler de var. Şimdi biz o çiftliği koru-
JSaşkan kişiliğimle
yaptığım, bir orkestrayı
yönetmek. Şimdi şeffaf,
katılımcı, üretken ve projeci
bir belediyeyiz. Kaynak
yaratıyoruz. Geldiğimde
telefon rehberi yoktu
belediyede. Şantiyeye
çevirdik her yeri. Asfalt
tesislerimiz var, çevreye iş
yapıyor, para kazanıyor. Bu
bağlantılan da asfaltta
çalışan işçiler yapar, ben
kanşmam. Öyle bir
organizasyon yapıldı ki, halk
yönetimi.
maya aldık. müze yapıyoruz.
^^^Başarıh bir başkan mısınız?
-Başkan kışılığımle yaptığım, bır or-
kestrayı yönetmek. Şimdi şeffaf. katıbm-
cı, üretken ve projeci bir belediyeyiz.
Kaynak yaratıyoruz. Geldiğimde tele-
fon rehberi yoktu belediyede. Şantiyeye
çevirdik her yeri. Asfalt tesislerimiz var,
çevreye iş yapıyor, para kazanıyor. Bu
bağlantılan da asfaltta çalışan işçiler ya-
par, ben kanşmam. Öyle bir organizas-
yon yapıldı ki, halk yönetimi... Pazar
yeri yapılacak, halka pusula dağıüyoruz,
görüşlerini soruyoruz. Öyle başkanım
diye bildiğini okumak yok. Geldik, 1937
ortaklı Totaş diye bir şirket kurduk.
Küçük tasarruflar birikti Torbah'da. Bu
şirket konut üretiyor, bir sürü iş yapıyor.
400 bin lira ayhk ödentiyle toplu konut
yapan başka belediye var mı? Gelin ba-
kın önemli bir bölümü tamamlandı inşa-
atlann. Prpjeleri, Toplu Konut İdaresi'-
nde diğer belediyelere ömek gösteriliyor,
duvarlarda asıh. Yönetim anlayışım iş
yapmak değil, yaptırmak, koordinatör
olmak. Zaten tek başına iş yapıyorum
demek... boş diyelim. Sokak yapıyorsu-
nuz, bırakın o sokakta yaşayanlar karar
versin neler olacağına. Mesela çocuk ge-
liyor, belediye hoparlöründen konuşu-
yor, çöpleri kovalara atın diye, belediye
yeni 100 tane kova aldı diye. Seçimlerde
Torbab'da halk iktidan olacak demiştim
bir de. O zaman koskoca savcılar, ha-
ERTAN
ÜNVER
1941 yılmda Torbalı 'dadoğdu. İlk
öğrenimini doğduğuyerde tamamladı.
Orta öğrenitniiçin Izmir'egeldi. 1963
yılmda İzmir İklisadi ve Ticari
Bilimler Fakültesi 'nden mezun oldu.
Geçimini 1985yılına değin çiftçilik
yaparak kazandı.
18yaşında CHP 'ye üye oldu ve 12
Eylül'e değin bupartinin gençlik kolu,
ilçeyöneticiliği ve ilçe
başkanlıkİarında bulundu. Yasaklı
olmasma karşın dışarıdan SODEP'in
kuruluş çalışmalarına katıldı. SODEP
ve SHP ilçe başkanlıklarında bulundu.
Gazete ve çeşitliyavm organlarında
muhabir vefotoğrafçılıkyaptı. Ayrıca
biryerelgazete çıkardı. İngilizce ve
Yunanca bilen Vnver, evli ve çocuksuz.
kimler; halk mahkemeleri mi kuracak bu
adam demişti. Böyle diyenlere baldın
çıplak, okuma yazması az ya da yok,
Torbalı halkı sükûnetle öyle bir cevap
verdi ki ne halk mahkemelen kuruldu ne
de halk davalan. Ama Torbalfda halk
vapılacaklara kendi karar verdi.
••^••Str belediyelerde iktidar, ülke-
de muhalefet durumundayken eli kolu
bağlıydmız, sonrayeni iktidar. Ne değişti?
-Anladım... Ebmız kolumuz çözüldü
demek mi lazım? Yok. Bu işlerin yürü-
mesi açısından, fark olsa, Türkiye'de
yaşadığım konusunda kuşkular taşır-
dım. Yerel yönetimlere sağlanan olanak-
lar açısından değişen bir şey yok. 207
trilyona bağlanmış, dar ceket gibi bir
bütçeden sonra bu farkı bekleyenler, bi-
raz ekonomi-politiğin dışında insanlar.
WKM^^Bugünkü yerelyönetimlerin ya-
pısına ne demeliya da yerel yönetim mo-
deli nasıl olmalı?
-Vergiyi yerel yönetimler toplasın.
Şimdi şöyle olacak; yerel yönetim vergiyi
toplayacak, merkezi ve yerel parlamento
konsensüsle paylan hesaplayacak. Son-
ra vergının bir bölümü merkezi parla-
mentoya gönderilecek. Şimdi ne oluyor,
hepsı merkeze. Bu birdefa kaynak israfı-
dır. İki, sosyal psikolojide insanlann
ekonomize olmaktan çıkmalandır. Şim-
di Torbalı'da kim fazla vergi vermiş, ben
yor ama, farklı. Şermaye niçın buraya
koşuyor? Çünkü, İzmir'in çevresi doldu,
bir tek burası açık. Sonra topografık
özellikleri uygun, sonra 6 bin 800 dekar
sanayi alanı var belediye sınırlan içinde.
Şimdi otomobil sanayii var; Opel Vectra,
sigara sanayii var; Marlboro. Camel,
Rain Roze... Sonra bır altyapı olayı var.
Atık su projemizi yaptık hem de 30-40 yıl
sonrasını düşünerek. Bütün bakanlıkla-
ra göndenldi. Üniversiteyle ışbırliği ha-
linde hazırlandı. Bu projeyi hazırlamak
bıle başb başına bir iş. Ben ıddia edıyo-
rum; kat kat büyük ölçekli belediyelerde
bile böyle bir proje yok.
^HB^HB Ya çevrecilik...
-Şimdi sanayi olayıyla birlikte anlata-
yım; buraya gelen yabancı sermaye
2000'Ii yıllan düşünüyor, düşünmeli.
Mesela o yıllarda antı-sıgara kampanya-
lan çok önemli boyutlar kazanacak. Sı-
gara sanayii; çevrecilerin, yeşillerin tep-
kisini gözetmek durumunda. Otomobil
sanayii için de aynı durum söz konusu.
Bu sanayıler yerleşirken. Torbalı'nın alt-
yapısını değerlendiriyorlar. Bu, onlar
için büyük bir avantaj. Bız projeyle atık
sulan da değerlendirip kullanma suyu
olarak yararlanacağız. Sanayici bunu
görmez mi? Yani bizim Türkiye stan-
dartlannı kat be kat aşmış projelerimiz,
en büyük avantajımız. Bir de düşünün,
ben böyle küçük bir belediyede bile 2 ta-
ne çevre mühendisı cabştınyorum.
^^MMPeki bu projelerin yaşama geçi-
rilmesi için merkezi yönetim desteği isti-
yorsunuz. Yagerçekleşmezse?
-O zaman Turkıye kendini katlediyor
demektır ya da Gökova santrahnı ger-
çekten yapmak ıstıyorsunuz da halkı
aldatmaya çalışıyorsunuz demektir. İkti-
dar bunu yapmıyorum derse, biz de sizın
yuvanra yapıyoruz deriz Torbalı olarak.
• • • A r antik kentin ortaya çıkarıl-
ması için bütçentden düzenli ödenek ayı-
ran tek belediyesiniz. Bu kişiselbir ilgiden
mi kaynaklanıyor?
-Başlangıç için öyle. JJabamdan. İtal-
yancayı, Yunancayı, Arapçayı iyi bilirdi,
arkeolojiye ilgisi vardı. Görevegelaiğim-
de bu antik Metropolis bilinıyordu da
ortada bir şey yoktu. Prof.Recep Meriç'-
le ilişkiye geçtim. Kazılar başladı. Şimdi-
ye kadar belediye olarak 200 mılyonu
aşkın ödenek verdik kazılar sürsün diye.
Bağışlarla birlikte odönemden bugüne 1
milyar 150 milyon harcadık. Torbalı hal-
kından, bağışlardan, belediye kendi büt-
^sinden böyle bir para veriyorsa bu bile
tek başına önemlidir. Tabii bu Metropo-
lis de, arkeoloji projesinin ürünü. Denize
ulaşılan yolu açarak arkeoloji ile turizmi
birleştireceğız. Bakın Metropolıs'e 5-6
ay önce bir Amerikalı geldi, elinde de-
daktörlerle. Kacak kazı yapü defıne bul-
tnak için. Yakalandı, 500 dolar kefaletle
serbest bırakıldı, sonra doğru yurtdışına.
Başına bekçi diktik kentin. Sonra başka
adamlar da gelmiş, bekçi sizi vururum
demis. Bekçive o lafı söyleten benim.
^•••ISı'r bir de "şeytani", özür dile-
rim "Ertani" fikirlerle tanınıyorsunuz...
-Oyle diyelim, aslında insani. Şöyle ya-
ni; biri psikolog. biri sosyolog biri de
nörolog olmak üzere üç uzmanla çalışan
tek politikacıyım. Bunu politikadan bir
beklentim olduğu için yapmıyorum. Be-
nim bir tek hedefım var: 2384'ü yazmak.
Belediye Başkanı Ünver, Torbalı projesinin içinde antik kent de olduğunu söylüyor
bilmem. Bana ne. Kim kaçırmış. bana
ne. Ama öbür türlü olursa beni ilgilendi-
rir. Şimdi sen Ankara'dan Düvelli köyü-
nün çeşmesini planlıyorsun, olacak iş mi
bu? Köy Hizmetleri'ne bakalım, binlerce
makinesi var. Ne işe yanyor? Planlaması
nasıl? Hava. Bunda kusur o, bu değil.
Sistem kusurlu. Köy yolu Ankara'dan
planlanıyor. Ankara'dan genel müdür-
İüğe, orâdan bölgeye, bölgeden ile. ilden
il genel meclisine, oradan da Torbah'ya.
Peki il genel meclisi vesayet alünda. Ka-
rann bu şekilde gelmesi gülünç, uygula-
ması da. Bunlar il parlamentolannda
olmalıdır. Oradan yapılmalıdır. Yerel
meclisler kurulmabdır. Benim 89 hesap-
lanma göre, 175 milyar h'raya bütün
Türkiye'nin ilçelerinde, yerel meclisler;
sekreterleri. odalan. daktilolan, fakslan,
kırtasiyeleriyle, ödenekleriyle hallolu-
yordu. Buna göre, Türkiye eyaletler gibi
üniter devlet yapısını zedeleyebilecek
maceralara gireceğine, halkın yerinden
yönetimini somut, ekonomik, uygulama
yönü olan bir çerçeve içine almalıdır.
^^^••SOA; yıllarda biraz da beklenme-
dik bir biçimde Torbalı yabancı sermaye-
nin cazibesi oldu. Bunda önemli desteği-
nizden söz ediliyor. Bir yandan da çevreci
uğraşılarınız...
-Sanayıye evet, ama nasıl bir sanayi?
Bir kere bacasız sanayi olacak. Bu, ön
koşul. Öbürleri kirletmiyor mu? Kirleti-
Ne olacak 2384'te, düşünün bakalım; 30
yıl sonra eğitim bilgisayarlarla ve beyin
elektrosuyla verilecek. Beyin kabgrafısi
abnacak. Herkesin yapacağı meslek, be-
yin kabgrafısiyle bebrlenecek. Sonra aile
kurumu dağılacak. Dünyanın belki de
en olumsuz sözleşmesi, iki insan arasın-
da tarihe kanşacak. Efendim başbyorlar
iyi günde, kötü günde. Ölünceye kadar
diye, imza atıyor, utanmaz adam, sen
herze yiyorsun, her şeyinle, başta bey-
ninle, evlisin, seninki hovardabk oluyor,
onunki orospuluk. Düşünmeden olmaz,
makroya gitmeden mikroya gidilmez.
Özal'ınki fantastik, benimki somut. 2384
olayı şöyle somut olabibr; evet varsayım-
dır; ama bunlann somutlanması diye bir
olay vardır, tümevanm olayı. Ekonomik
sistemler, insanın yapısını bir etkileye-
cekse teknoloji lOetkiler. Sanayi devrimı
başladığında Marks'ın elindeki enstrü-
man zurnadaydı. O, zurnayla Bolero çal-
maya kalktı. Iplik fabrikası vardı malze-
me olarak elinde o kadar. Yıldızlara
ulaşıldığını, uydulan görmedi.
^•^••y'a sosyal demokrasi?
-ben ondan külüstür solcuyum, Ku-
vay-i Milliyeciyim, ondan İttihat Te-
rakki'den Kuvay-i Milbye'ye geçen,
ondan Cumhuriyet Halk Fırkası'na ge-
çen altı oku savunuyorum. Devletçiliği
devlet dondurma dükkanı açsın diye sa-
vunmuyoruz...
Hizmetin
karşılığını aknmIMarmaris turizmin etkisiyle de
vumuşak bir yer. Sosyal demokraıların
ardından seçimleri kazandmız. Yarbay
emeklisi askeri yapımzla Marmaris Bele-
diye Başkanlığı hangi ölçülerde uyuştu?
-Şöyle, ben demokrasiye çok inandım.
Askerliğimde de böyle. 60 ihtilalinde
HarpOkulu'ndaöğrenciydim. 12 Eylül*-
de, 21 muhtırasında da ordudaydım. O
zamanlar kışlada bunlan arkadaşlanm-
la konuşurdum, olmaması gerektiğinı
söylerdim. Ama ülkenin şartlannı da de-
ğerlendınrdım... Mesela şimdi Genel-
kurmay sivil idareye bağlansın mı bağ-
lanmasın mı, diye tartışıbyor. Madem
ülkeyi politıkacılar yönetiyor, bağlan-
masında hiçbir sakınca yok. Yani on yıl-
da bir asker gelmesin diyoruz. Demok-
rasiden kaçmamak lazım, korkmamak
lazım. Aslında biz genç bir cumhuriyetiz.
Alınan mesafeyi küçümsememek lazım.
Bır zamanlar 141 vardı, bir zamanlar biz
Cumhuriyet gazetesi okurken bayiden
gizli abrdık. Bize komünist derlerdi. Bir
zamanlar komünizmden öcü gibi korku-
lurdu. Oysa bize komünizmin bir ekono-
mik sistem olduğunu öğretselerdi o
korkuya gerek olmazdı. Korkuldu da ne
oldu. Işte Sovyetler'in hab.
WKttKMŞef)aflık ve açıklık seçim slo-
ganlarmızdı. Merkezi yönetimk yoğrul-
muş bir yapınm ilk planda bunlan öne
çıkarması seçildiğinizegöre anlaşıhyor da
ya sonra nasıl hayata geçti?
-Seçimi kazandığım gün çıktım dedim
ki açık olacağjz, şefaf olacağız. Arük ya-
nş bitti. Ben şimdi bir partinin değil, tüm
Marmarislilerin başkanıyım. Benim ka-
pım herkese açık olacak... Nitekim öyle
oldu. Sonra yine dedim ki seçilirsem be-
lediyede kimseyi görevinden almayaca-
ğım. Almadım da. Yani 'benden önceki
SHP'li yönetımin kadrosu aynen duru-
yor. Hiç kimsenin görevinı de değiştir-
medim. Bizde 9O'ı geçici olmak üzere
yaklaşık 200 işçi ve memur var. Bakın.
benim kapım herkese açıktır. Sekretere
gitmeden odanın kapısından girerler.
Şeffaf olacağım dedim ve oldum.
^EKKKâSayın Karadinç. yerel yönetim.
verinden yönetim demokrasi tartışmala-
nnda önceliklisırada. Siz nasıl bakıyorsu-
nuz. yerel yönetimlerde nasıl bır yapılan-
ma olmalı?
-Bugünün koşullanna yerel idarelerin
durumu uymuyor. Yerel idarelerin yapı-
sının değiştiribnesi gerekiyor. Çünkü
halkın seçtiğı meclisin. belediye başkanı-
nın yaptığı bütçeyi. gidip tayinle gelen
kaymakama imzalaüyorsunuz. Yani
merkezi idarenin atadığı bir.insan sizin
bütçenizi isterse onaylamıyor. Yetkileri
yerel idareye \ermek gerekiyor. Av-
rupa'da böyle oluyor. Aynca en büyük
sorun. yerel idarenin mali kaynaklannın
yetersizliği. Demokratik, mahalli idare-
nin güçlü olduğu ülkelerde bazı vergileri
belediye topluyor. Bu türden önemb bir
gelir sağbyorlar. ama bizde böyle bir du-
rum yok. Türkıye için önemli bır aşama
olacaktır. Yerel yönetimler için yeni ka-
nunlar, düzenlemeler gerekiyor. Arük
dünya değişiyor. 40 yıllık, 60 yılbk yasa-
larla bu işleri düzenleyemezsiniz.
UPeki pratikte yerel hizmetler
ISMET
KARADİNÇ
I 1940yılmda Marmaris le doğdu ilk ve
ortaokulu burada tamamladı. Kuleli
Askeri Lisesi'nden sonra 1960yılmda
Kara Harp Okulu 'ndanjandarma
teğmen olarak mezun oldu. Değişik
ıllerde çalıştıktan sonra 1973-74yıllan
arasmda Londra 'da Türkiye
Büyükelçiliği nde ateşeyarduncısı
olarak çalıştı. 1978-80yıİları arasmda
da Bulgaristan 'da Burgaz Türkiye
Başkonsolosluğu 'nda idariateşelik
yaptı. 1983yılmdayarbay
rütbesindeyken kendi isteğiyle emekli
oldu ve Marmaris 'e verleşti. 1988
yılında.ANAP'a kaydoldu. 26 Mart
seçimlerinde Marmaris Belediye
i Başkanı seçildi. Evli3 çocuk babası.
İngilizce ve Bulgarca biliyor.
aldı ilk başlarda...
WKK^BBun!arm arasmdapartilileriniz,
hatta partili yöneticiler de vardı. Güç ol-
madı mı?
-Evet doğru. Ama bu beldenin çıkan,
bu doğrultudaydı. Şimdi onlann bazılan
da bunu gördü ve inandı. Partililerimi ik-
na ettim. Dedim ki, siz burada daha
ekmek kazanmak istiyorsanız, çocukla-
nnızı da düşünüyorsanız bu inşaat yasa-
ğmı destekleyin. Yasak geçen yıla kadar
sürdü. Aslında bana göre daha uzun sür-
mebydi. Çünkü buralann daha planla-
maya ıhtiyacı var. Tabii bir de konut
ihtiyacı var. Daha fazla direnemedik. Bi-
zim meclisimizde bir üye müteahhit.
Aynca ANAP ilçe başkanı müteahhit.
Karşı çıkanlan ikna ettim. İnşaat yasağı
karan oybirliği ile abnmışür. Bizim çev-
recilik açısından çabalanmız da çok
önemli. Göreve geldiğimde, şu belediye
bınasının karşısındaki ada dahil obnak
üzere diğer adalarda ormanlar tahsis
edilmişü. Otel yapılacakü. Biz hepsinin
planlannı, ruhsatlannı iptal ettik. Ba-
kanbğın verdiği 9 tahsisi böylece iptal
ettik. Bu anlayışımı görevde olduğum
sürece de korudum. Doğayı koruyamaz-
sanız, turizm yapamazsınız. Çünkü ya-
bancı tur operatörleri gebyorlar, mahalli
yöneücinin çevreci olup olmadığını
Başkan Karadinç'e göre Marmaris yazlık başkent. ( MEHMET EMİN BERBER)
nasılyürütülüyor?
-Şimdi. benim genel bir prensibim var;
ben bir yere hizmet götürürken bunu pa-
rasız yapmam. Yasada kaülma payı diye
bir şey var. Bunu abnm, hiçbir belediye
alamaz, ama ben abnm. Birçok belediye
başkanı bir dahaki seçimi düşünür. Be-
nim böyle birderdim yok. Mesela kaldı-
nm yapıyorum ya da diğer hizmetler
yasada var, o sokağın insani buna katıla-
cak, para verecek. Aynca işlerin hiçbirini
ihaleyle yapmadım. Bu da başanlı olma-
nruzın nodenlerinden birisi. Emanet usu-
lüyle çalışıyoruz. Yani malzeme bizden
olacak, işi öyle yapacaklar. Çünkü ne-
den. ben taşa para vermem, kazmaya
para vemnem, makinelerimiz var, neden
böyle yapmayayım?
^^^^BMarmaris beton kuşatmasmın
yağma ettiği beldelerden birisi. Siz göreve
geldiğmizde 2 yıllığma inşaat yasağı koy-
dunuz. Bunu nasılgöze aldmız?
-Bu, yaptığımız önemli işlerden birisi.
Biz Türkiye'de ilk defa 2 yıl süreyle yapı-
laşmayı iptal ettik. Ne otel, ne ev, yeni
ruhsat vermedik. Neden, çünkü inşaat
sektörü almış başını gidiyor. Belediye
hizmetlerinin yetişmesi mümkün değil.
Sonra, burası turizm beldesi. Turistik
yer bu kadar betonu kaldırmaz. Halk bu
karanmızı destekledi. Ama bazı müteah-
hitler, inşaat malzemesi satanlar cephe
kontrol ediyorlar. Turizm olayında cid-
diyseniz, bunlan dikkate almak duru-
mundasınız. Bir kere altyapıyı başlatma-
dan turizme soyunmamaİc gerekiyor
bence.
^BBI^MBır de en büyük sorun, kanali-
zasyondu...
-Marmaris'in en büyük sorunlanndan
biriydi. İller Bankası yaptı. Bu sezon çok
iyi işliyor. Yıllardır yapımı sürüyordu.
Tabıı bızım ödenek bulmada çok büyük
hizmetlerimiz oldu. Geçen yıllarda deniz
öyle kirlenmişti ki resmen kokuyordu.
Ben utanıyordum. Şimdi pınl pınl sahil-
den 700 kilometre uzağa kadar koli basi-
li sıfır. Ben gazetecilerin önünde deniz
suyunu içtim. Raporlannı aldırdım. 7
bin koü basilinden sıfıra inmeyi başar-
dık. Tabii tur operatörleri bu işleri çok
iyi takip ediyorlar. Bizim tahlillere inan-
madılar. Buradan örnek abp kendi ülke-
lerinde tahbl yapürdılar. Tabii sonucu
gördüler. Şimdi Türkiye'nin doluluk
orarunın çok üstünde turist var Marma-
ris'te. Doluluk oranı yüzde yüz. Boş yer
yok. Neden, çünkü deniz temiz...
^^KKMMKanalizasvona bağlı olmayan
turistik tesis var mı?
-Konut bile yok. Hepsi bağlı. Anüna-
mız var. Biyolojik değil. 5 ayn toplama
merkezimiz var. Buralardaki kum tutu-
cularla bir kere kaü atıklar tutuluyor.
Yüzde 40 antılmış deşarj yapıyoruz dış
denize. Bu, yabancı ülkelerde de var.
^^^^•fi;r de turizm olayına baksak...
-Turizm buranın can daman. 40 bin
yatak var, denızde de 10 bin. Yat turizmi
gerçekten önemli bir potansiyel. • Hem
belediyenin hem de 750 kapasiteb özel
bir şirketin yat marinası var. Çok mo-
dern. Belediyenin yat limanında sinü'ne
sulannı almak için bir tesis kuruyoruz.
Bütün teknelerin çöp torbalan var. Her-
kes abşü. Şimdi denizi kirleten tekneler
konusunda belediye olarak yetkilerimiz
çok değil. En çok encümen karanyla 68
bin lira ceza yazabiliyoruz. Belediye ola-
rak denetleme imkanımız yok, ancak is-
tihbaratlara göre tutanak yapıp, çevre
yasasına göre kaymakambğa bildiriyo-
ruz. Onlann yetkisi var; büyük cezalar
verebibyorlar. Yat bmanından belediye-
nin yılbk gelin 1.5 milyar lira.
W^KKHiükümet değişikliğinden nasıl
etkilendiniz?
-Bizim iktidanmız döneminde fonlan
kullanıyorduk. Aynca Karayollan gibi
benzer kuruluşlann imkanlanndan ya-
rarlanıyorduk. Ama o zaman iktidar
partisiyiz diye hiç fazla bir şey, para ala-
madık. Aslında olay şu, kaynak yarat-
mak... Ben bunu yapüm daha işin başın-
dan ben. Mesela şu anda bulunduğumuz
bina, belediyenin 80 yatakb bir oteliydi.
Otelin kirası senede 8 mılyondu. Biz 8
milyona çerez arabası veriyoruz. Beledi-
ye binası da çarşının içindeydi. Biz bu
oteb belediye yaptık eski durduğumuz
yeri de işhanı yaptık. Şu anda oranın yıl-
bk gebri 1 milyar lira. Yani biz 8 milyon-
lukbirgeliri, I milyara çıkardık.
• ^ • m Yani her şey karlılık üzerine da-
yalı...
-Evet öyle de olmalı. Şimdi bir pazar
yeri yaptınyoruz. Pazarcılara dedik ki;
buradan yararlanmak istiyorsanız bize
kaynak yaratın. Nitekim öyle oldu. On-
lardan aldığımız paralarla yapıyoruz.
BH^^^Btr de kültürelyaklaşımlara de-
ğinelim. Belediye ne yaptı bu alanda. Bir
amfi tiyatro yaptırmak düşüncesinereden
kaynaklandı.
-Marmaris'in en büyük sorunlanndan
birisi kültür ve tarih noksanı. Bunlan ya-
ratmak lazım. Bizim yaptığımız amfi ti-
yatro, ilktir Türkiye'de. 8 bin kişilik.
Şimdi herkes konser vermek için kuy-
rukta. Ben de dıyorum ki organizatörle-
re; "Kaç para vereceksıniz." Abn beledi-
ye için bir kaynak daha. 50 milyon lira
kira ahyorum. Bu tiyatro 2 milyara mal
oldu. Projeyi ben çizdirdim, Atilla Berk-
tay diye çok değerli bir mimara. Çok
deneyimb bır mimar. Bakın bizim amfi
tiyatronun basamaklannda çam ağaçla-
n durur. Ağaçlan bile kestirmedik.
Mimanmız gitti Efes'i inceledi, diğer an-
tik tiyatrolan inceledi. Bizünki akustik
açısından çok mükemmel. Bakın turist-
ler gebyorlar. bunu restore mi ettiniz di-
yorlar. Ben de evet, diyorum. Çünkü
neden; turistin antik değerlere bir bakış
açısı var.
^••••^vr/ra Marmaris'in çevresinde
antik bir yerleşimi bulma arayışmız var-
mış...
-Evet... Mimar Sinan Üniversitesi'yle
ilişkiye girdik. Kazı yapılabilecek bir yer
anyoruz, yani antik bir kent. Sanıyorum
bulduk da. Tabii bu benim bilmediğim
bir konu. Adını bibniyorum. Bir kazı
M,armaris'in en büyük
sorunlanndan biri tarih ve
kültür noksanı. Bunlan
yaratmak lazım. Bizim
yaptığımız amfi tiyatro 8 bin
kişilik. Turistler geliyor, bunu
restore mi ettiniz diye
soruyor.
başlatırsak bu çok iyi olacak. Marmaris
doğal açıdan çok cazibeli. Buna bir de
tarihi özellik bulmaya çabşıyoruz. Böy-
lece önemli bir noksanbğı gidermiş ola-
cağız. Tabii Kültür Bakanbğı'nın da
yardımını istiyoruz.
^••••A/ar^arij bir anlamıyla yazlık
başkent. Özal, Evren ve üst düzeyde deği-
şik ziyaretçiler. Buprotokolden nasıl etki-
leniyorsunuz?
-Tabii burası yazlık başkent. Sayın
Özal var, Sayın Evren var. Birçok insan
gebyor. Tempo bazen çok hızlı oluyor.
Bu bir anlamıyla Marmaris'in şansı. Ne
oluyor? Yabancı ziyaretçiler buraya geli-
yor. cumhurbaşkanıyla konuşuyor,
•••••/VA/ demokrasiye inancınızı
vurguladmız, askeri darbelerin çözüm ol-
madığmı da. Ancak duvarımzda Atatürk
portresinm sağında Özal, solunda Evren
ver alıyor. Bir askeri darbe liderinin fo-
toğrafmm makamınızda yer almasmı na-
sıl açıklıyorsunuz?
-Şimdi, Sayın Evren' Marmaris'te ol-
masaydı o fotoğraf da benim duvanmda
olmazdı. Biliyorsunuz Marmaris'in fahri
hemşerisi. Mecbs karanyla berat abnış.
Protokol açısından da duvarda olmazdı.
Ama evimde olurdu. Kendisini Marma-
ris'in simgesi kabul ediyoruz. Evren
Paşa'nın fotoğrafını bizzat ben istedim
kendisinden. Dikkat edersenız fotoğraf
resmi değildir, çok yumuşak bır resim-
dir, sivil elbıselıdir.
^^^••A'/n bandındaki yaya yolu da
Marmaris 'in çehresini değiştirmiş.
-Bütün kıyıyv halka afçtık, insanlar
otellerin önünden yürüyüp gidiyor. İs-
tersen 5 yıldızlı otelin önüne gider, hav-
lunu koyar, yatarsın. Kimse bir şey diye-
mez.