Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 AĞUSTOS1992 PA2AR
12 DIZIYAZI
Döneme damgasını vuran 'büyük' aileler hızla yokoluverdi
Imparatorlııklar da çöktü
ÇUKUROVA'NIN
DÜNÜ
BUGÜNÜ
ÇETİN YİĞENOĞLU
sanayi kenti Adana'da sanayinin de
toprağın da büyük ölçülerde el değiştirdiği, türedi
zenginlerin ortaya çıktığı, kapkaççılann,
vurgunculann, talancılann, devleti çarpanlann
çokça görüldüğü dönem olmuştur. Nice
imparatorluklarçökmüştür Adana'da. Oysa bir
zamanlar kumar seanslan için Cannes'a giderlerdi.
Kumar borcu yüzünden iflas edince intihar edenler
bilevardı.
Adana. Ulusal Kurtuluş Savaşı'n-
dan sonraki yıllarda nüfusunun yakla-
şıic yûzde sekseni tanmdan geçınen bir
tanm kasabasıdır. Tanmda verim ol-
dukça düşüktür. Çünkü, topraklar
sulanamamaktadır. Çünkü, o büyük,
o verimli topraklann ortasında Cey-
han ve Seyhan gibi iki büyük nehır
akmakta ve insanlar sadece bakmak-
tadır...
O yıllann Adanası'nda sanayi tesisı
sında da önemlı değışıkliklere yol aç-
mıştır. llde, ekonomik ^akımdan faal
nüfusun büyük bir bölümü tanm ala-
nında bulunmakta, kırsal aJandan
Adana kenüne göçenler ise marjinal
ışlenn ağırlık kazandığı genış hizmet
sektörü oluşturmaktadır. (Seyyar satı-
cılar, meşrubatçılar. ayakkabı boyacı-
lan, hamallar, gazete bayileri, simitçi-
kr vb). Sanayi kesımınde çalışanlann
sayısı da aynı doğrultuda ve belü ölçü-
de bir artış göstermiştir. Bu gelişme ile
yok denecek kadar azdır Bugünkü öl- birlikte tanm dışı mesleklerde önemli
çülere göre ancak "atölye-imalatha- artışlar olmuş, aynı zamanda tanm
- - -- - - - - - •- alanında ücretli işçi sayısı da ülke ge-
nelıne oranla hayli yükselmiştir."
Adana Ticaret Ödası Başkanı Fethi
Kamışlı, Adana'da sanayinin kurulu-
ne" sayılabilecek on kadar fabrika
vardır. Bunlar çırçır, iplik, dokuma,
un ve buz fabrikalandır. Hepsi aan-
lıklanndır.
O günlerde ne Özgürler, ne Sabun-
cular, ne Sapmazlar ve ne de Sabancı-
lar vardır. Onlann da birikim ve yük-
selmelerinin öyküsü o yıllarda başlar
En büyük fabrikası Milli Mensucat'ta
yüz elK işcı çalışıyor olmasına karşın o
yıllarda da Adana, Anadoiu insanının
ılgisiru çekmiştır. Ulusal Kurtuluş Sa-
vaşı'nın sıkmülannı ilikJerine dek ya-
şayan yoksul Anadoiu köylüsü bir
loİcma ekmek umuduyla azığını beline
bağlayıp canğıru çekerek Adana'nın
yolunu tutmuştur.
O yıllarda Adana'ya gelenlerden bi-
ri de Kayseri'nin Akçakaya köyünden
Hacı'run oğlu Ömer'dir. Iş yaşamına
binlerce insan gibi çırçır fabrikalann-
da işçi olarak başlamıştır. Biraz yete-
nek, biraz çahşkanlık, bıraz tutumlu-
luk ve biraz da Tann'nın "Yürü ya
kulum" demesiyle Adana'ya damgası-
nı vurmuştur.
Nüfusu, bilemediniz yirmi bin dola-
yında bir kasabayken yetmiş yılda bir
milyonluk sanayi kenti olan Adana'ya
bugün hangi yönden girerseniz girin
adlan "Sa" ile biten dev fabrikalar gö-
rürsünüz. ÇİMSA, TEKSA, SASA,
SAPEKSA, MARSA, PİLSA, BOS-
SA gibi çimento, tekstil, yağ, plasük,
otomotiv fabrikalan; tohumculuk, dıç
ticaret ve sıgorta şirketleriyle karşıla-
şırsınız. Eğer kent içinde de şöyle bir
gezecek olursanız pek çok "SA" gö-
rürsünüz.
Sanayide patlama
Adana'da sanayi 1950'lerden sonra
tanmla birlikte patlama yapmıştır.
Çukurova pamuğunun değer kazan-
rrmsından sonra tanma dayalı sanayi-
de büyük gelişmeler olmuştur. Saban-
cılardan başka Şabuncular, Sapmaz-
lar, Özgürler gibi ailelerin sanayıcı
olarak yüdızlan parlamıştır.
Çukurova'ya en büyük göç bu dö-
nemde olmuştur. Çukurova'nın taşı
toprağı altındır o yıUar. Yurt AnsikJo-
pedisi'nde o yıllann değerlendiribnesi
şöyle yapılmaktadır
"1950'lerden sonra tanmda ileri
teknolojirun yoğun biçımde kullanıl-
maya başlanması etkin bir verim artı-
şını da birlikte getırmışür. Bu olgunun
tanm sektöründe yaratuğı kaynakla-
nn sanayiye aktanlmasıyla, ozellıkte
1960'lardan sonra hızlı bir gelişme
şu, yükselişi ve ticaretin gelişmesiyle
ilgili şöyle konuşuyor:
petaklak olmasına yol açmış, pek çok
fabrika, işyeri kapanmışür. 1980'ler
"sanayi kenti Adana"da, sanayinin de
ticaretin de toprağın da büyük ölçüde
el değiştirdiği, türedi zenginlerin orta-
ya çıktığı, kapkaççılann, vurguncula-
nn, talancılann, devleti çarpanlann
çokça görüldüğü dönem olmuştur.
Bu dönemde yitiren sadece üreticiler
olmamıştır. Serbest piyasa ekonomisi-
nin "büyük balık küçük balığı yutar"
felsefesi tüm aamasızbğıyla yaşanmış,
nice imparatorluklar yıkılmıştır
Adana'da.
Sabancılann dışında Adana'nın
varlıklı aileleri birer birer ıflas etmiştir.
Oysa bir zamanlar aralannda öyle-
leri vardı kivaşamlannı anlatması dıle
kolaydır. özel kumar seanslan için
Cannes'a giderlerdi. Görkemli, skan-
Adana'da.
Toprak ailesinin "Paktaş Impara-
torluğu" da yoklar arasında. Aiîeden
aynlıp giden büyük kardeş Halis Top-
rak'ın dışındakilerin dev tekstil fabri-
kalan ellerinden çıktıktan sonra bu-
gün nerede olduklannı büenlenn
sayısı oldukça azdır.
Daha 1970'lerde ismi Sabancılarla
birlikte anılan Sabuncu ailesinin de se-
si pek çıkmjyor. "Imparatorluğun
çöktüğü" konuşuluyor.
Adana'ya damgasını vuran özgür
ailesinin de eskı gücünde olmadığı sav-
lanıyor. Buna, Adana'nın simgesi ha-
line gelen Atatürk Bulvan'ndaki köş-
kün iş merkezi yapdmak üzere saülıp
yıkılması gerekçe gösteriliyor. Bu du-
ruma bir de baba Emin özgür'ün ölü-
münden sonra ailedeki dağuuklığuı
Özgür ailesinin Atatürk Bulvan'ndaki köşkü satıldıktan sonra yıkıldı.
- Kurtuluş Savaşı'nı başanyla ta- dallarla dolu yaşamlan dillerdeydi.
mamlayan genç Türkiye, Osmanlı'- Bazılannın yaşamlan ve ilişkileri tele-
dan devraküğı, kötü durumundaki vizyon fılmi Dallas'ı anımsatırdı. Oğ-
ekonomisini kurtarmak için yeni bir lunun kumar borcu yüzünden iflas
savaş başlatmışür. Sermaye birikimi- edince intiharedenler... Dağılan birey-
nin olmadığı ülkemizdedevletçilik,tek leri birbirine düşen aileler... Erken
kalkınma yolu olarak uzun yıllar kul- ölümler... Saltanatı sürdünnek için te-
lanılmıştır. 1950'lerde devletçilik kar- feciye boğulanlar... Yine de her şeye
şısında liberalizmi benimsemiş bir karşın özkaynaklannı (tarlasını, gay-
yol açtığı belirtiliyor. Yeni dönemde
aileden bazılannın çok başanlı olduk-
lan, bazılannın ise aynı performansı
gösteremediğine işaret edilirken bu
durumun, gücün (sermayenin) bölün-
mesinden kaynaklandığı söyleniyor.
tflaslann nedenleri
198O'li yıllarda Çukurova'da top-
parürun iktıdara gelmesiyle hızlı bir rimenkullerini) yiye yiye engin daldan raklar nasıl el değiştirmişse irili ufaklı
ane giren ülkemizde m u r t
yemeyenler... Hepsi unutulmayan birçok fabrika da ya sahip değiştirdikalkınma sürecıne gıren
Adana da bu kalkınmadan payını al-
mıştır. Dünya Bankası'nın da yardı-
mıyla sulanabilir hale getirilen tanm
arazisi kısa zamanda sermaye birikimi
sağlamıştır. Biriken sermaye, ticaret
ve sanayiye yönelerek bugünkü köklü
kuruluşlann dogmasını sağlamıştır.
Sanayıdekı gelişme 1980'lere dek
sürmüştür. 1980'lerde tanmın çökme-
si, tanma dayalı sanayinin ve ticaretin
gösteren sanayileşme, nüfusun yapı- büyük yaralar almasma, piyasanın te-
bir filmin özgün sahneleri gibi bellek-
lerde, dillerdedir...
İşte anlatması ciltlere ağmayacak
olaylar sonucu Sapmaz ailesinin "Gü-
ney Sanayi tmparatorluğu" yıkılmış-
tır. Güney Sanayi'nin ve Sapmazlann
bugün bu duruma geleceği kimin aklı-
na gelirdi ki?Bir zamanlar bunukonu-
şana deli gözüyle bakıhrdı. Oysa şimdi
tüm fabrikalan elden çıkan Sapmazla-
nn nerede oturdukJan bile biünmiyor
ya da işletme sermayesı sıkıntısı yü-
zünden kapandı.
Fethi Kamışlı, iflaslarla ilgili şunlan
söylüyor:
-1980 yıhndan itibaren uygulanma-
ya başlanan serbest ekonomi kuralla-
nna uyum sağlayamayan iş adamlan,
öz sermayeden çok krediye dayalı iş
yapan tüccar ve sanayiciler için iflas
kaçınılmaz olmuştur. Iflaslann doğal
nedenlerinden birisi de bir türlü önü
alınamayan entlasyon canavandır.
özellikle orta ve küçük işletmeleri ke-
miren, öz sennayeleri tüketen enflas-
yon, halen deyam etmekte olan iflasla-
nn baş nedenidir.
Yüz binlerce insanın ekmeği, aşı
olan beyaz altın pamuğun iplik, bez
kumaş olma yolunda ilk işlendiği yer
çırçır fabrikalannın yüzde 90'ı şu an
kapalı bulunuyor Adana'da. Güney-
doğu ve Doğu Anadolu'dan gelen bin-
lerce insanın pamuk toplama*zamanı
başlayıp ilkbahara değın calışüğı yüz-
lerce çırçır fabnkasında makıneleri
pas kemiriyor şimdilerde.
Çırçır fabrikası deyip gecmemeli.
'Sabancı lmparatorluğu"nun teme-
lindede çırçırfabrikası vardır. Yukan-
da da belirtildiği gibi Hacı ömer Sa-
bana'nın Kayseri'nin Akçakaya
köyünden kalkıp geldiğinde ilk işi çır-
çır fabnkasında çalışmak olmuştur.
Biriktirdiği parayla da çırçır fabrikası
kurmuştur.
Tefecilik
198O'li yıllarda Adana'nın tican ya-
şamında büyük değişiklikler olmuş-
tur. Bu alanda daha önce adı sanı bi-
linmeyenler devleşmiş, iyi durumda
olanlar da yoklara kanşmışür. Tanm-
sal ilaç bayiliğini tefecilikle istismar
edip büyük para kazanan rantiyeler.
topraklannı satmak zorunda kalıp
kente yerleşen eski büyük toprak sahi-
bi çiftçiler de ticarete yönelmişlerdir.
Bunlardan kimileri başanlı olmuş, ki-
milen batmıştır.
Bu konuda şöyle konuşuyor Fethi
Kamışlı:
- Yaşam devam ediyor. Hizmetler
görülüyor, üretim yapılıyor. Mallar
üreticiden tüketiciye pazar ekonomisi
kurallan içensinde akıyor. Eskiden bu
işleri yapanlann bir kısmı ölümle, bir
kısmı emeklilik suretiyle ışlerini bırak-
mıştır. Bir kısmı da ekonomiye ayak
uydurmadıklan için kendiüğinden
yok olmuşlardır. Bir kısmının işlerini
çocuklan, torunlan devralıp devam
etmiştir. Artan nüfusa ve gelirlere,
özellikle 1980'den sonra ortaya çıkan
serbest pazar ekonomisi içensinde ye-
ni müteşebbisler eskilerin yanında ve
yeni iş alanlannda ticari ve sınaı faa-
hyetlere gırmişlerdir.
Sayılan gıderek artan ve tüm gerek-
sinimiere yanıt veren çok kaüı dev
mağazalann büyük bölümü de 1980'-
terin ürünüdür. Bunlann başında Çe-
tinkaya gelmektedir. Kuruköprü'de
1984'e değın küçücük bir dükkânda
sadece gömlek satan Çetinkayalar bu-
gün Ortadoğu'nun ve belki de Av-
rupa'nın en büyük mağazalanna sa-
hip hale gelmişlerdir. Kuruköprü'deki
eski gömlek dükkânının bulunduğu
yerde yükselen Çetinkayalann mağa-
zası için "Avnıpa'da böylesi yok" de-
niliyor. Cumhurbaşkanı Turgut özal
ile yakınlıklan dillere destan Çetinka-
yalann Adana ve İstanbulv
dakı mağa-
zalanrun yanı sıra başka alanlarda da
büyük yatınmlanndan söz ediliyor.
Adana'daki iş sahnesınde başka ye-
ni isimler de var. Daha düne değın adı
sanı duyulmamış ya da yoksul, dar ge-
lirli olarak tanınmış bazı kişilerin önle-
nemeyen yükselişlerine tanık olun-
maktadır. Bırkaç yıl önce aldığı maaş-
la ay sonunu getirmezlerken bugün
kırk-elli milyar maliyetli inşaatlara
damgalannı vurmakta, ıhaleler al-
makta, dışalımlar, dışsatımlar yap-
maktadırlar.
Kimdir bunlar? Ne yapmış, nasıl
kazanmışlar; kimse aldırmamaktadır.
Üstelik güçlü olduklan için alkışlan-
makta, Adanalı deyişiyle "Helal ol-
sun" denmektedir...
SÜRECEK
tLANENTEBLİGAT
DENİZÜ 1. tCRA
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
Sayı: 1991/9515
Borçlular I- Yusuf Selçuk, Meün
Ticaret-Aapayam
2- Kenan Topçu: Çamlık Mah
2584 Sok, No 37, D. 5 Denızlı
Mustafa Kalmaz vekılı Av. Gü-
neş H.Can tarafmdan Akbank
Denizli Şubesı'nın 468104 sen nolu
ve 468102 nolu çeklenne ısünaden
85.650.000 hra alacağa takıp mas-
raflan, vekâlet ücretı ve % 54 faızı
ile birlikte tahsılı hakkında olan icra
takıbınde öraek 163 ödeme emn
yukanda yazılı adresinıze tebiiğc
venlmış ise de adresı terketmiş bu-
lunmanız sebebıyle teblıgat bıla teb-
liğ gerı çevnlmıştır.
Zabıtaca da yaptınlan tahkıkat-
ta adresınizın tespitı nıümkün ol-
madığından ödeme emnnin 7201
sayılı Tebligat Kanunu'nun 28 ve
müteakıp maddelenne tevh kanunı
sûreye 15 gun ılavesı suretiyle ılanen
tebbğıne karar venlıruştır.
Yukanda yaaUborç ve masraf-
lan ışbu ödeme emrinin gazetede
ılan tanhınden ıübaren 25 gûn için-
de ödemeniz, takıbın dayanağı se-
net kambıyo senedi özelliğınde de-
ğüse 20 gün içinde mercie şikâyet
etmenız, takip dayanağı senet alün-
dakı ımza sıze aıt değıEe yıne bu 20
gün içinde aynca ve açıkça bir di-
lekçe ıle ıcra tetkık mercune bıldir-
menız, aksı takdırde ıcra takıbınde-
ki kambiyo senedi alündakı unza-
nın sizden sadır sayılacağı, ımzanızı
haksız yere ınkâr edersenız alaca^ın
% 10 tazmınat cezası ıle mahkum
edileceğınız, borçlu olmadığınız ve
borcun ıtfa veya ımhal edıldığı veya
alacağın zamanaşımına uğradığı
hakkında ıtırazınız varsa sebepleri
ile birlikte 20 gün içinde tetkık mer-
ciine bir dılekçe ıle tnldirerek merci-
den ıtirazınızın kabulûne daır bir
karar getırmedıgınız takdırde cebri
ıcraya devam olunacağı, ıtıraz edıl-
medığı ve borç ödenmedığmde de
25 gün içinde 74 madde gereğınce
mal beyanında bulunmanız. bulun-
yam? hapısle tazyüc olunacağı-
nız, hiç mal beyanında bulunmaz
veya hikıkata aykın heyanda bulu-
nursanız hapısle cezalandınlacagı-
nız ihtar olunur. 24.6.1992
HALK _
DEVRİMCİLERE^
SAHİP ÇIKTI
8. sayımız cıktı
Düzen partilerinin ipliği pazara çık-
tı... Işçilerdea, memuriardan, öğren-
cilerden sonra emekliler de "şef-
kat" ve "şeffaflık-tan nasiMni aldı...
İktidann halka vereceği hiçbir şey
kalmadı. Halk onlan değil, kendisi
için direnenleri bağnna basıyor.
Tarihimizi kanlarımızla yazıyoruz.
^işçiler grev kırıcılığına boyun eğ-
meyecekler.
J Eğitimde para krallıdını ilan etti.
J Milis ve Adalet
• 15 Ağustos ve öğrettikleri... Büyük
sdzler ve şaşırtıcı olmayan sonuç-
lar...
t/Memur habeıieri... İstanbul ÖZGÜR-DER
kuruldu... Filler ve Çsefder Demokrasisi...
Erzincan "Takdir-i l&hi", Çorlu "Allahın
dediği"... Satıhk kalemler... Kürt küttüıü-
nün yağması...
GERGEK
W e a r e l o o k i n g f o r
account
executives
with the following gualiflcations;
• Minimum 4 years working witb a wdl-known
agancy • Accountancy rapericnce whb an
nternational client • Good command of English
both »Tiüen and spoken • PresentaMe and
mannered • Respoosibie • Quick minded
• Farsighted • Practical and energetic
• Organized and detail oriented
If you have confıdence in your personaliry and would
üke to use your slrills ın a pHsanl working
amospbere please submıl your lesume wıth a recert
photograph to our followıng adress.
ARTCOM REKLAMAJANSI LTD.ŞTt.
Kasap Sokak No: 18 D. 32/33 ESENTEPE-İSTANBUL
Tel.267 0615-267 v~^
Şırnak'ta Katliam:
Tugay Komutanı
Kardeşinin
İntikamını mı Aldı?
• Insan Hakları Bakanı Mehmet Kahraman:
"Ankara Emniyet
Müdürü Sorgulansın"
• Irak'ta Kukla Kürt Devleti: ABD'nln yeni
planı. ERNK ve HEP milletvekillerlnln görüşlerl
• DlSK-TekstıTde Yolsuzluk Dosyası
• Çorlu'da "Delikanirnın işçileri fabrikayı işgal
etti. • Nlzip'te akıl hastası "dur Ihtarına" uy-
madığı için öldürüldü. • ISO'nun ödül töreni;
Sanayici, Demirel Zirvesi. • Rus kadını ve
malları Trabzon'da. • Köln'de Insan Hakları ve
Demokrasi Şöleni. • Can Yücel
ÜK'nin 217. MADDESİNE GÖRE
TASFİYENİN TATİLİNE DAİR ÎLAN
1992,60 İFLAS
Müflıs
1
ömek Malı Müşavıruk ve Lımıted Şirketi.
Adresı Sıvnhısar Caddesı Uygur Sokak 2/1 Eskışehir.
Eskışehir 2 Asliye Hukuk Hakımüğı'nın 3.1.1992 tanh ve 1991/943
Esas 1992 2 karar sayıh karan ıle ıflasına karar venlen yukanda unvanı
yaab şırketın masaya kaydı yapılacak herhangi bir menkül ve gaynmen-
kül malı bulunmadığından flK'nın 217 maddesine ıstinaden tasfıyenin
tatılıne karar venleceğınden ışbu ılanın gazetede tebbğı tanhınden ıtıba-
ren 30 gun içinde ıflasa mutealhk muamelelenn tatbıkıne devam edılmesı
ıstenılerek masrafı peşın venlmedığı takdırde ıflasın kapatılacağı ılan olu-
nur. 9 6.1992 Basın: 49664
AJNKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇt
Chayeö GöPdûm!
Hacı Tö'nün, yerleştiği 'Okluk' Koyu'ndaki köşkte, Hürri-
yet, Milliyet, Sabah gazetelerinden gelenlere yaptğı açık-
lamaları okuyunca tüylerim diken diken oldu! Bir cinayet
filmi izliyormuşum gibi ürperdım. ûnce şunu söyleyeyim,
orada oturup da sorular sorup yanıt alaniarın hiçbiri bu ci-
nayetin ayırdında görünmüyorlardı. Görünseler, arkasını
bırakmazlar, Hacı TÖ'yü soru yağmuruna tutartardı. Bum
yapmadılar, yapmak uslarından geçmedi!
Oncelikle, iğneyi kendimjze batırmalı, gazeteci arka-
daşlarımızı eleştirmeliyim. Üç ya da dört gazeteden kimi
kişiler, sözleşip bir araya geliyorlar. Hacı Tö'nün danış-
manına başvurup, görüşme isteklerini bildiriyorlar, aörû-
şüyorlar. Birkaç gazeteci, buna benzer bir numarayıîsrail
Cumhurbaşkanı istanbul'a geldiğinde deçevirdiler. Dikkat
edilmişse, giden gazetecifer arasında, o zaman da Cum-
huriyet'ten kimse yoktu, yine yok! Bu, benim kırk yıllık ga-
zetecilik yaşamımda yapmadığım, tiksindiğim bir şeydir.
Burada, görüşmeye gidenler arasında Cumhuriyet yok di-
ye söylemiyorum, bu 'gazeteci üçkağıteılıklarının' artk
geride kalması gerektiğinı düşünerek uyarmak istiyorum.
Bunu bir kez daha yineledıklermde, bu genç arkadaşlan-
mın benden çekecekleri var! Bir daha olursa, bu kez adla-
rıyla, kim ne olduklarını belirterek yazacağım! Basında
'özel haber' diye bir şey vardır; 'atlatmak' tatlı bir gazeteci-
liktir; ama, basit kurnazlık iyi bir nitelik değildir...
Herkesbiliyor, 'Köşkgazetecileri' vardır; bunlar Köşk-
ün hapşırmasını beklerler. Hacı Tö, onlar aramasa da
arar, onlara telefon eder, yazdıracağını yazdırır, bunlara
bir diyeceğim olamaz. Kamuoyu, okurlar onlan değerlen-
dirir. Ancak, birden çok gazeteci bir araya gelir, "Efendim,
şu şu gazetelerden şunlar şunlar bir aradayız, bizimle bir
basın toplantısı yapar mısınız?" derlerse bu, gazetecilikle
değil; başka, çok başka şeylerle bağdaşır! Basın toplanb-
sı, ayrım gözetmeden yapılır Ben, Çağdaş Gazeteciler
Derneği'nin genel başkanıyım. Basın toplantıları düzenle-
diğimiz olur. Tek tek, yerli, yabancı gazetecilerle de konu-
şuruz. Basın toplantılanmıza gelmeyenlerçok olur. Ama
ayrım gözetmeyiz. Haydi, Hacı Tö, bunları bilmez, Can
Pulak nasıl bilmez? Ne zamandan beri bilmez? Can Pulak,
ne zamandan beri bozacı oldu? Bir de şu geliyor usa, Hacı
Tö, üç gazete mi okuyor?
Buna değindikten sonra asıl konuya geliyorum; sorular
arasında şöyle bir soru da var:
- Güneydoğu'da bir muhatap olmaması konusu tartışılı-
yor. Bütün bunları kimle konuşacaksınız? PKK ile mi?
Hacı Tö'nün yanıtı şöyle:
- PKK bugün Bağdat'tan destek alıyor. Tabii müttefiki
Saddam'dır. PKK zaman içinde, Kuzey Irak'taki siyasi olu-
şumların da aleyhine olacaktır. Bu nedenleTürkiye'nin bu
meselede beraber çalışacağı Kuzey Irak ile daha alaka-
darolması lazımdır. Türkiye'nin menfaati Irak'ta demokra-
tik bir rejimin kurulmasıdır...
Benzeri sorular var ya, biri de şu:
- Ya Türkiye'nin bu bölgeye doğru genişlemesi fikrine
nasıl bakıyorsunuz?
- Toprak büyütmek benim fikrim değildir. Toprak geniş-
lerse derdi deartar. Üstelik petrol de artık eskisi gibi kıy-
metli değil...
Bir deson soru:
- Amerikan seçimleri için ne düşünüyorsunuz? Siz kimi
destekliyorsunuz?
- Tabii bizim Bush'a karşı olmamız doğru olmaz. Ama
biz bu işlere karışmayız.
Karışmaz ya, karışamaz artk bitti! Bush da bitti, ANAP
da bitti, Hacı Tö de bitti! Neresine karışacak? Gücü olsa
karışmaz mı? Şimdi de Bush'un Irak saldırısı düşlerine ka-
rışmıyor mudur?
Bir koyup üç almayı, üç koyup yirmi almayı tasarladığı
günler gerilerde mi kaldı ne? Peki, Saddam'ı neden bu
denli düşman etti ülkenin başına? Devletadamlığı bu mu?
'Hinthorozu', Saddam'la, bir muhalefet başkanı olarak gö-
rüşmeye gittiğinde, bir dalga geçmedikleri kalmışö. Bir
halk sözü var:
- Sahibinin hatırı için köpeğine taş anlmaz! der halk.
Batı Trakya'da bir avuç Türk var diye, Greklerle iyi geç»-
nir Türkiye yıllardır, iyi geçim yolları arar.
Bir koyup üç alacaktı, üç koyup yirmi alacaktı; ne aldı?
PKK'nın doğal destekçisı Saddam'mış! Saddam'ın düş-
manı Hacı Tö, Hacı Tö'nün düşmanı Saddam! PKK, Gü-
neydoğu'da, Türkiye'nin her yanında, terör estiriyor, in-
sancıklar ölüyor; cinayetler işleniyor. Bu cinayetlerde, kör
politikaların, yanlış, tutarsız politikaların payı yok mu?
ölüp giden insanların, Türk olsun, Kürt olsun yaşamlannı
yitirenlerin bu cinayetlerde suçları ne? Asıl sorumlular,
neden ayağa kalkıp 'burada!' demiyorlar? Gazeteciler, ah
o Köşk gazetecileri, sizlere ne söyleyeyim, neden çıkıp
"Bunlann, bu yanlış politikaların sorumlusu kimdir" diye
sormuyorsunuz? Siz de ekmek parası kazanmak için mi
sormuyorsunuz? Cinayeti neden görmezden geliyorsu-
nuz?
Cinayetler, kabak gibi ortada duruyor, neden görmüyor-
sunuz?
Ben, cinayeti gördüm!
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Yahudi nüfuzuna
karşı koyma politi-
kasını tutan kimse.
2/ Dinsel konuş-
ma... Mürekkep
hokkalanna konu-
lan ham ipek. 3/ Ye-
min... Halk edebiya-
tında redife verilen
ad. 4/ Adlan sıfat
yapmakta kullanılan
bir yapım eki...
Oyunda kazanılan
her parti. 5/ Genel-
likle alt bölümü kil-
li ve kumlu, üst bö-
lümü tebeşir olan II. jeoloj[ik çağm
son dönemi. 6/ Ünlü şair Özdemir
Asafın soyadı... Tavlada bir sayı. 7/
Halk dilinde ayak bileği kemiğine ve-
rilen ad... Dingil. 8/ İyi yetişmiş, de-
ğerli kimse... Ahlakbilim. 9/ Devin-
mekten ve özellikle kaslann kasılma-
sından canlının edindiği duyum.
YUKARTOAN AŞAClYA:
1/ Bir ticaret senedinin üzerine ya-
zılan kefıllik... Yarma, yanlma. 2/ .
Bir alay işareti... lcraat. 3/ Eskiden Türke yabancı olan kimse
ve topluluklara, özellikle de Iran ve Arap soyundan olankra ve-
rilen ad... Yurdumuzda bir petrol bölgesi. 4/ Belirti... Kız ev-
lat. 5/ Kanun, santur gibi yatırılarak çalınan sazlann ortak adı.
6/ Öğe... Mışır'ın plaka işareti. 7/ Adı birçok efsaneye konu ol-
muş ünlü Frigya kralı... Dinsel inançlan olmayan. 8/ ABD Baş-
kanı Eiseııhower'ın lakabı... Taslak. 9/ Şenliklerde caddelere ku-
rulan süslü kemer... Çok kullanmaktan yıpranmıs, harap olmuş.
Sahibinden SATILIK DAİRE
Kadıköy, Acıbadem Basın Sitesi'nde
hidroforlu, kaloriferli 80 m
2
daıre.
Tel: 339 56 43