15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 AĞUSTOS1992 PA2AR 12 DIZIYAZI Döneme damgasını vuran 'büyük' aileler hızla yokoluverdi Imparatorlııklar da çöktü ÇUKUROVA'NIN DÜNÜ BUGÜNÜ ÇETİN YİĞENOĞLU sanayi kenti Adana'da sanayinin de toprağın da büyük ölçülerde el değiştirdiği, türedi zenginlerin ortaya çıktığı, kapkaççılann, vurgunculann, talancılann, devleti çarpanlann çokça görüldüğü dönem olmuştur. Nice imparatorluklarçökmüştür Adana'da. Oysa bir zamanlar kumar seanslan için Cannes'a giderlerdi. Kumar borcu yüzünden iflas edince intihar edenler bilevardı. Adana. Ulusal Kurtuluş Savaşı'n- dan sonraki yıllarda nüfusunun yakla- şıic yûzde sekseni tanmdan geçınen bir tanm kasabasıdır. Tanmda verim ol- dukça düşüktür. Çünkü, topraklar sulanamamaktadır. Çünkü, o büyük, o verimli topraklann ortasında Cey- han ve Seyhan gibi iki büyük nehır akmakta ve insanlar sadece bakmak- tadır... O yıllann Adanası'nda sanayi tesisı sında da önemlı değışıkliklere yol aç- mıştır. llde, ekonomik ^akımdan faal nüfusun büyük bir bölümü tanm ala- nında bulunmakta, kırsal aJandan Adana kenüne göçenler ise marjinal ışlenn ağırlık kazandığı genış hizmet sektörü oluşturmaktadır. (Seyyar satı- cılar, meşrubatçılar. ayakkabı boyacı- lan, hamallar, gazete bayileri, simitçi- kr vb). Sanayi kesımınde çalışanlann sayısı da aynı doğrultuda ve belü ölçü- de bir artış göstermiştir. Bu gelişme ile yok denecek kadar azdır Bugünkü öl- birlikte tanm dışı mesleklerde önemli çülere göre ancak "atölye-imalatha- artışlar olmuş, aynı zamanda tanm - - -- - - - - - •- alanında ücretli işçi sayısı da ülke ge- nelıne oranla hayli yükselmiştir." Adana Ticaret Ödası Başkanı Fethi Kamışlı, Adana'da sanayinin kurulu- ne" sayılabilecek on kadar fabrika vardır. Bunlar çırçır, iplik, dokuma, un ve buz fabrikalandır. Hepsi aan- lıklanndır. O günlerde ne Özgürler, ne Sabun- cular, ne Sapmazlar ve ne de Sabancı- lar vardır. Onlann da birikim ve yük- selmelerinin öyküsü o yıllarda başlar En büyük fabrikası Milli Mensucat'ta yüz elK işcı çalışıyor olmasına karşın o yıllarda da Adana, Anadoiu insanının ılgisiru çekmiştır. Ulusal Kurtuluş Sa- vaşı'nın sıkmülannı ilikJerine dek ya- şayan yoksul Anadoiu köylüsü bir loİcma ekmek umuduyla azığını beline bağlayıp canğıru çekerek Adana'nın yolunu tutmuştur. O yıllarda Adana'ya gelenlerden bi- ri de Kayseri'nin Akçakaya köyünden Hacı'run oğlu Ömer'dir. Iş yaşamına binlerce insan gibi çırçır fabrikalann- da işçi olarak başlamıştır. Biraz yete- nek, biraz çahşkanlık, bıraz tutumlu- luk ve biraz da Tann'nın "Yürü ya kulum" demesiyle Adana'ya damgası- nı vurmuştur. Nüfusu, bilemediniz yirmi bin dola- yında bir kasabayken yetmiş yılda bir milyonluk sanayi kenti olan Adana'ya bugün hangi yönden girerseniz girin adlan "Sa" ile biten dev fabrikalar gö- rürsünüz. ÇİMSA, TEKSA, SASA, SAPEKSA, MARSA, PİLSA, BOS- SA gibi çimento, tekstil, yağ, plasük, otomotiv fabrikalan; tohumculuk, dıç ticaret ve sıgorta şirketleriyle karşıla- şırsınız. Eğer kent içinde de şöyle bir gezecek olursanız pek çok "SA" gö- rürsünüz. Sanayide patlama Adana'da sanayi 1950'lerden sonra tanmla birlikte patlama yapmıştır. Çukurova pamuğunun değer kazan- rrmsından sonra tanma dayalı sanayi- de büyük gelişmeler olmuştur. Saban- cılardan başka Şabuncular, Sapmaz- lar, Özgürler gibi ailelerin sanayıcı olarak yüdızlan parlamıştır. Çukurova'ya en büyük göç bu dö- nemde olmuştur. Çukurova'nın taşı toprağı altındır o yıUar. Yurt AnsikJo- pedisi'nde o yıllann değerlendiribnesi şöyle yapılmaktadır "1950'lerden sonra tanmda ileri teknolojirun yoğun biçımde kullanıl- maya başlanması etkin bir verim artı- şını da birlikte getırmışür. Bu olgunun tanm sektöründe yaratuğı kaynakla- nn sanayiye aktanlmasıyla, ozellıkte 1960'lardan sonra hızlı bir gelişme şu, yükselişi ve ticaretin gelişmesiyle ilgili şöyle konuşuyor: petaklak olmasına yol açmış, pek çok fabrika, işyeri kapanmışür. 1980'ler "sanayi kenti Adana"da, sanayinin de ticaretin de toprağın da büyük ölçüde el değiştirdiği, türedi zenginlerin orta- ya çıktığı, kapkaççılann, vurguncula- nn, talancılann, devleti çarpanlann çokça görüldüğü dönem olmuştur. Bu dönemde yitiren sadece üreticiler olmamıştır. Serbest piyasa ekonomisi- nin "büyük balık küçük balığı yutar" felsefesi tüm aamasızbğıyla yaşanmış, nice imparatorluklar yıkılmıştır Adana'da. Sabancılann dışında Adana'nın varlıklı aileleri birer birer ıflas etmiştir. Oysa bir zamanlar aralannda öyle- leri vardı kivaşamlannı anlatması dıle kolaydır. özel kumar seanslan için Cannes'a giderlerdi. Görkemli, skan- Adana'da. Toprak ailesinin "Paktaş Impara- torluğu" da yoklar arasında. Aiîeden aynlıp giden büyük kardeş Halis Top- rak'ın dışındakilerin dev tekstil fabri- kalan ellerinden çıktıktan sonra bu- gün nerede olduklannı büenlenn sayısı oldukça azdır. Daha 1970'lerde ismi Sabancılarla birlikte anılan Sabuncu ailesinin de se- si pek çıkmjyor. "Imparatorluğun çöktüğü" konuşuluyor. Adana'ya damgasını vuran özgür ailesinin de eskı gücünde olmadığı sav- lanıyor. Buna, Adana'nın simgesi ha- line gelen Atatürk Bulvan'ndaki köş- kün iş merkezi yapdmak üzere saülıp yıkılması gerekçe gösteriliyor. Bu du- ruma bir de baba Emin özgür'ün ölü- münden sonra ailedeki dağuuklığuı Özgür ailesinin Atatürk Bulvan'ndaki köşkü satıldıktan sonra yıkıldı. - Kurtuluş Savaşı'nı başanyla ta- dallarla dolu yaşamlan dillerdeydi. mamlayan genç Türkiye, Osmanlı'- Bazılannın yaşamlan ve ilişkileri tele- dan devraküğı, kötü durumundaki vizyon fılmi Dallas'ı anımsatırdı. Oğ- ekonomisini kurtarmak için yeni bir lunun kumar borcu yüzünden iflas savaş başlatmışür. Sermaye birikimi- edince intiharedenler... Dağılan birey- nin olmadığı ülkemizdedevletçilik,tek leri birbirine düşen aileler... Erken kalkınma yolu olarak uzun yıllar kul- ölümler... Saltanatı sürdünnek için te- lanılmıştır. 1950'lerde devletçilik kar- feciye boğulanlar... Yine de her şeye şısında liberalizmi benimsemiş bir karşın özkaynaklannı (tarlasını, gay- yol açtığı belirtiliyor. Yeni dönemde aileden bazılannın çok başanlı olduk- lan, bazılannın ise aynı performansı gösteremediğine işaret edilirken bu durumun, gücün (sermayenin) bölün- mesinden kaynaklandığı söyleniyor. tflaslann nedenleri 198O'li yıllarda Çukurova'da top- parürun iktıdara gelmesiyle hızlı bir rimenkullerini) yiye yiye engin daldan raklar nasıl el değiştirmişse irili ufaklı ane giren ülkemizde m u r t yemeyenler... Hepsi unutulmayan birçok fabrika da ya sahip değiştirdikalkınma sürecıne gıren Adana da bu kalkınmadan payını al- mıştır. Dünya Bankası'nın da yardı- mıyla sulanabilir hale getirilen tanm arazisi kısa zamanda sermaye birikimi sağlamıştır. Biriken sermaye, ticaret ve sanayiye yönelerek bugünkü köklü kuruluşlann dogmasını sağlamıştır. Sanayıdekı gelişme 1980'lere dek sürmüştür. 1980'lerde tanmın çökme- si, tanma dayalı sanayinin ve ticaretin gösteren sanayileşme, nüfusun yapı- büyük yaralar almasma, piyasanın te- bir filmin özgün sahneleri gibi bellek- lerde, dillerdedir... İşte anlatması ciltlere ağmayacak olaylar sonucu Sapmaz ailesinin "Gü- ney Sanayi tmparatorluğu" yıkılmış- tır. Güney Sanayi'nin ve Sapmazlann bugün bu duruma geleceği kimin aklı- na gelirdi ki?Bir zamanlar bunukonu- şana deli gözüyle bakıhrdı. Oysa şimdi tüm fabrikalan elden çıkan Sapmazla- nn nerede oturdukJan bile biünmiyor ya da işletme sermayesı sıkıntısı yü- zünden kapandı. Fethi Kamışlı, iflaslarla ilgili şunlan söylüyor: -1980 yıhndan itibaren uygulanma- ya başlanan serbest ekonomi kuralla- nna uyum sağlayamayan iş adamlan, öz sermayeden çok krediye dayalı iş yapan tüccar ve sanayiciler için iflas kaçınılmaz olmuştur. Iflaslann doğal nedenlerinden birisi de bir türlü önü alınamayan entlasyon canavandır. özellikle orta ve küçük işletmeleri ke- miren, öz sennayeleri tüketen enflas- yon, halen deyam etmekte olan iflasla- nn baş nedenidir. Yüz binlerce insanın ekmeği, aşı olan beyaz altın pamuğun iplik, bez kumaş olma yolunda ilk işlendiği yer çırçır fabrikalannın yüzde 90'ı şu an kapalı bulunuyor Adana'da. Güney- doğu ve Doğu Anadolu'dan gelen bin- lerce insanın pamuk toplama*zamanı başlayıp ilkbahara değın calışüğı yüz- lerce çırçır fabnkasında makıneleri pas kemiriyor şimdilerde. Çırçır fabrikası deyip gecmemeli. 'Sabancı lmparatorluğu"nun teme- lindede çırçırfabrikası vardır. Yukan- da da belirtildiği gibi Hacı ömer Sa- bana'nın Kayseri'nin Akçakaya köyünden kalkıp geldiğinde ilk işi çır- çır fabnkasında çalışmak olmuştur. Biriktirdiği parayla da çırçır fabrikası kurmuştur. Tefecilik 198O'li yıllarda Adana'nın tican ya- şamında büyük değişiklikler olmuş- tur. Bu alanda daha önce adı sanı bi- linmeyenler devleşmiş, iyi durumda olanlar da yoklara kanşmışür. Tanm- sal ilaç bayiliğini tefecilikle istismar edip büyük para kazanan rantiyeler. topraklannı satmak zorunda kalıp kente yerleşen eski büyük toprak sahi- bi çiftçiler de ticarete yönelmişlerdir. Bunlardan kimileri başanlı olmuş, ki- milen batmıştır. Bu konuda şöyle konuşuyor Fethi Kamışlı: - Yaşam devam ediyor. Hizmetler görülüyor, üretim yapılıyor. Mallar üreticiden tüketiciye pazar ekonomisi kurallan içensinde akıyor. Eskiden bu işleri yapanlann bir kısmı ölümle, bir kısmı emeklilik suretiyle ışlerini bırak- mıştır. Bir kısmı da ekonomiye ayak uydurmadıklan için kendiüğinden yok olmuşlardır. Bir kısmının işlerini çocuklan, torunlan devralıp devam etmiştir. Artan nüfusa ve gelirlere, özellikle 1980'den sonra ortaya çıkan serbest pazar ekonomisi içensinde ye- ni müteşebbisler eskilerin yanında ve yeni iş alanlannda ticari ve sınaı faa- hyetlere gırmişlerdir. Sayılan gıderek artan ve tüm gerek- sinimiere yanıt veren çok kaüı dev mağazalann büyük bölümü de 1980'- terin ürünüdür. Bunlann başında Çe- tinkaya gelmektedir. Kuruköprü'de 1984'e değın küçücük bir dükkânda sadece gömlek satan Çetinkayalar bu- gün Ortadoğu'nun ve belki de Av- rupa'nın en büyük mağazalanna sa- hip hale gelmişlerdir. Kuruköprü'deki eski gömlek dükkânının bulunduğu yerde yükselen Çetinkayalann mağa- zası için "Avnıpa'da böylesi yok" de- niliyor. Cumhurbaşkanı Turgut özal ile yakınlıklan dillere destan Çetinka- yalann Adana ve İstanbulv dakı mağa- zalanrun yanı sıra başka alanlarda da büyük yatınmlanndan söz ediliyor. Adana'daki iş sahnesınde başka ye- ni isimler de var. Daha düne değın adı sanı duyulmamış ya da yoksul, dar ge- lirli olarak tanınmış bazı kişilerin önle- nemeyen yükselişlerine tanık olun- maktadır. Bırkaç yıl önce aldığı maaş- la ay sonunu getirmezlerken bugün kırk-elli milyar maliyetli inşaatlara damgalannı vurmakta, ıhaleler al- makta, dışalımlar, dışsatımlar yap- maktadırlar. Kimdir bunlar? Ne yapmış, nasıl kazanmışlar; kimse aldırmamaktadır. Üstelik güçlü olduklan için alkışlan- makta, Adanalı deyişiyle "Helal ol- sun" denmektedir... SÜRECEK tLANENTEBLİGAT DENİZÜ 1. tCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Sayı: 1991/9515 Borçlular I- Yusuf Selçuk, Meün Ticaret-Aapayam 2- Kenan Topçu: Çamlık Mah 2584 Sok, No 37, D. 5 Denızlı Mustafa Kalmaz vekılı Av. Gü- neş H.Can tarafmdan Akbank Denizli Şubesı'nın 468104 sen nolu ve 468102 nolu çeklenne ısünaden 85.650.000 hra alacağa takıp mas- raflan, vekâlet ücretı ve % 54 faızı ile birlikte tahsılı hakkında olan icra takıbınde öraek 163 ödeme emn yukanda yazılı adresinıze tebiiğc venlmış ise de adresı terketmiş bu- lunmanız sebebıyle teblıgat bıla teb- liğ gerı çevnlmıştır. Zabıtaca da yaptınlan tahkıkat- ta adresınizın tespitı nıümkün ol- madığından ödeme emnnin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28 ve müteakıp maddelenne tevh kanunı sûreye 15 gun ılavesı suretiyle ılanen tebbğıne karar venlıruştır. Yukanda yaaUborç ve masraf- lan ışbu ödeme emrinin gazetede ılan tanhınden ıübaren 25 gûn için- de ödemeniz, takıbın dayanağı se- net kambıyo senedi özelliğınde de- ğüse 20 gün içinde mercie şikâyet etmenız, takip dayanağı senet alün- dakı ımza sıze aıt değıEe yıne bu 20 gün içinde aynca ve açıkça bir di- lekçe ıle ıcra tetkık mercune bıldir- menız, aksı takdırde ıcra takıbınde- ki kambiyo senedi alündakı unza- nın sizden sadır sayılacağı, ımzanızı haksız yere ınkâr edersenız alaca^ın % 10 tazmınat cezası ıle mahkum edileceğınız, borçlu olmadığınız ve borcun ıtfa veya ımhal edıldığı veya alacağın zamanaşımına uğradığı hakkında ıtırazınız varsa sebepleri ile birlikte 20 gün içinde tetkık mer- ciine bir dılekçe ıle tnldirerek merci- den ıtirazınızın kabulûne daır bir karar getırmedıgınız takdırde cebri ıcraya devam olunacağı, ıtıraz edıl- medığı ve borç ödenmedığmde de 25 gün içinde 74 madde gereğınce mal beyanında bulunmanız. bulun- yam? hapısle tazyüc olunacağı- nız, hiç mal beyanında bulunmaz veya hikıkata aykın heyanda bulu- nursanız hapısle cezalandınlacagı- nız ihtar olunur. 24.6.1992 HALK _ DEVRİMCİLERE^ SAHİP ÇIKTI 8. sayımız cıktı Düzen partilerinin ipliği pazara çık- tı... Işçilerdea, memuriardan, öğren- cilerden sonra emekliler de "şef- kat" ve "şeffaflık-tan nasiMni aldı... İktidann halka vereceği hiçbir şey kalmadı. Halk onlan değil, kendisi için direnenleri bağnna basıyor. Tarihimizi kanlarımızla yazıyoruz. ^işçiler grev kırıcılığına boyun eğ- meyecekler. J Eğitimde para krallıdını ilan etti. J Milis ve Adalet • 15 Ağustos ve öğrettikleri... Büyük sdzler ve şaşırtıcı olmayan sonuç- lar... t/Memur habeıieri... İstanbul ÖZGÜR-DER kuruldu... Filler ve Çsefder Demokrasisi... Erzincan "Takdir-i l&hi", Çorlu "Allahın dediği"... Satıhk kalemler... Kürt küttüıü- nün yağması... GERGEK W e a r e l o o k i n g f o r account executives with the following gualiflcations; • Minimum 4 years working witb a wdl-known agancy • Accountancy rapericnce whb an nternational client • Good command of English both »Tiüen and spoken • PresentaMe and mannered • Respoosibie • Quick minded • Farsighted • Practical and energetic • Organized and detail oriented If you have confıdence in your personaliry and would üke to use your slrills ın a pHsanl working amospbere please submıl your lesume wıth a recert photograph to our followıng adress. ARTCOM REKLAMAJANSI LTD.ŞTt. Kasap Sokak No: 18 D. 32/33 ESENTEPE-İSTANBUL Tel.267 0615-267 v~^ Şırnak'ta Katliam: Tugay Komutanı Kardeşinin İntikamını mı Aldı? • Insan Hakları Bakanı Mehmet Kahraman: "Ankara Emniyet Müdürü Sorgulansın" • Irak'ta Kukla Kürt Devleti: ABD'nln yeni planı. ERNK ve HEP milletvekillerlnln görüşlerl • DlSK-TekstıTde Yolsuzluk Dosyası • Çorlu'da "Delikanirnın işçileri fabrikayı işgal etti. • Nlzip'te akıl hastası "dur Ihtarına" uy- madığı için öldürüldü. • ISO'nun ödül töreni; Sanayici, Demirel Zirvesi. • Rus kadını ve malları Trabzon'da. • Köln'de Insan Hakları ve Demokrasi Şöleni. • Can Yücel ÜK'nin 217. MADDESİNE GÖRE TASFİYENİN TATİLİNE DAİR ÎLAN 1992,60 İFLAS Müflıs 1 ömek Malı Müşavıruk ve Lımıted Şirketi. Adresı Sıvnhısar Caddesı Uygur Sokak 2/1 Eskışehir. Eskışehir 2 Asliye Hukuk Hakımüğı'nın 3.1.1992 tanh ve 1991/943 Esas 1992 2 karar sayıh karan ıle ıflasına karar venlen yukanda unvanı yaab şırketın masaya kaydı yapılacak herhangi bir menkül ve gaynmen- kül malı bulunmadığından flK'nın 217 maddesine ıstinaden tasfıyenin tatılıne karar venleceğınden ışbu ılanın gazetede tebbğı tanhınden ıtıba- ren 30 gun içinde ıflasa mutealhk muamelelenn tatbıkıne devam edılmesı ıstenılerek masrafı peşın venlmedığı takdırde ıflasın kapatılacağı ılan olu- nur. 9 6.1992 Basın: 49664 AJNKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇt Chayeö GöPdûm! Hacı Tö'nün, yerleştiği 'Okluk' Koyu'ndaki köşkte, Hürri- yet, Milliyet, Sabah gazetelerinden gelenlere yaptğı açık- lamaları okuyunca tüylerim diken diken oldu! Bir cinayet filmi izliyormuşum gibi ürperdım. ûnce şunu söyleyeyim, orada oturup da sorular sorup yanıt alaniarın hiçbiri bu ci- nayetin ayırdında görünmüyorlardı. Görünseler, arkasını bırakmazlar, Hacı TÖ'yü soru yağmuruna tutartardı. Bum yapmadılar, yapmak uslarından geçmedi! Oncelikle, iğneyi kendimjze batırmalı, gazeteci arka- daşlarımızı eleştirmeliyim. Üç ya da dört gazeteden kimi kişiler, sözleşip bir araya geliyorlar. Hacı Tö'nün danış- manına başvurup, görüşme isteklerini bildiriyorlar, aörû- şüyorlar. Birkaç gazeteci, buna benzer bir numarayıîsrail Cumhurbaşkanı istanbul'a geldiğinde deçevirdiler. Dikkat edilmişse, giden gazetecifer arasında, o zaman da Cum- huriyet'ten kimse yoktu, yine yok! Bu, benim kırk yıllık ga- zetecilik yaşamımda yapmadığım, tiksindiğim bir şeydir. Burada, görüşmeye gidenler arasında Cumhuriyet yok di- ye söylemiyorum, bu 'gazeteci üçkağıteılıklarının' artk geride kalması gerektiğinı düşünerek uyarmak istiyorum. Bunu bir kez daha yineledıklermde, bu genç arkadaşlan- mın benden çekecekleri var! Bir daha olursa, bu kez adla- rıyla, kim ne olduklarını belirterek yazacağım! Basında 'özel haber' diye bir şey vardır; 'atlatmak' tatlı bir gazeteci- liktir; ama, basit kurnazlık iyi bir nitelik değildir... Herkesbiliyor, 'Köşkgazetecileri' vardır; bunlar Köşk- ün hapşırmasını beklerler. Hacı Tö, onlar aramasa da arar, onlara telefon eder, yazdıracağını yazdırır, bunlara bir diyeceğim olamaz. Kamuoyu, okurlar onlan değerlen- dirir. Ancak, birden çok gazeteci bir araya gelir, "Efendim, şu şu gazetelerden şunlar şunlar bir aradayız, bizimle bir basın toplantısı yapar mısınız?" derlerse bu, gazetecilikle değil; başka, çok başka şeylerle bağdaşır! Basın toplanb- sı, ayrım gözetmeden yapılır Ben, Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin genel başkanıyım. Basın toplantıları düzenle- diğimiz olur. Tek tek, yerli, yabancı gazetecilerle de konu- şuruz. Basın toplantılanmıza gelmeyenlerçok olur. Ama ayrım gözetmeyiz. Haydi, Hacı Tö, bunları bilmez, Can Pulak nasıl bilmez? Ne zamandan beri bilmez? Can Pulak, ne zamandan beri bozacı oldu? Bir de şu geliyor usa, Hacı Tö, üç gazete mi okuyor? Buna değindikten sonra asıl konuya geliyorum; sorular arasında şöyle bir soru da var: - Güneydoğu'da bir muhatap olmaması konusu tartışılı- yor. Bütün bunları kimle konuşacaksınız? PKK ile mi? Hacı Tö'nün yanıtı şöyle: - PKK bugün Bağdat'tan destek alıyor. Tabii müttefiki Saddam'dır. PKK zaman içinde, Kuzey Irak'taki siyasi olu- şumların da aleyhine olacaktır. Bu nedenleTürkiye'nin bu meselede beraber çalışacağı Kuzey Irak ile daha alaka- darolması lazımdır. Türkiye'nin menfaati Irak'ta demokra- tik bir rejimin kurulmasıdır... Benzeri sorular var ya, biri de şu: - Ya Türkiye'nin bu bölgeye doğru genişlemesi fikrine nasıl bakıyorsunuz? - Toprak büyütmek benim fikrim değildir. Toprak geniş- lerse derdi deartar. Üstelik petrol de artık eskisi gibi kıy- metli değil... Bir deson soru: - Amerikan seçimleri için ne düşünüyorsunuz? Siz kimi destekliyorsunuz? - Tabii bizim Bush'a karşı olmamız doğru olmaz. Ama biz bu işlere karışmayız. Karışmaz ya, karışamaz artk bitti! Bush da bitti, ANAP da bitti, Hacı Tö de bitti! Neresine karışacak? Gücü olsa karışmaz mı? Şimdi de Bush'un Irak saldırısı düşlerine ka- rışmıyor mudur? Bir koyup üç almayı, üç koyup yirmi almayı tasarladığı günler gerilerde mi kaldı ne? Peki, Saddam'ı neden bu denli düşman etti ülkenin başına? Devletadamlığı bu mu? 'Hinthorozu', Saddam'la, bir muhalefet başkanı olarak gö- rüşmeye gittiğinde, bir dalga geçmedikleri kalmışö. Bir halk sözü var: - Sahibinin hatırı için köpeğine taş anlmaz! der halk. Batı Trakya'da bir avuç Türk var diye, Greklerle iyi geç»- nir Türkiye yıllardır, iyi geçim yolları arar. Bir koyup üç alacaktı, üç koyup yirmi alacaktı; ne aldı? PKK'nın doğal destekçisı Saddam'mış! Saddam'ın düş- manı Hacı Tö, Hacı Tö'nün düşmanı Saddam! PKK, Gü- neydoğu'da, Türkiye'nin her yanında, terör estiriyor, in- sancıklar ölüyor; cinayetler işleniyor. Bu cinayetlerde, kör politikaların, yanlış, tutarsız politikaların payı yok mu? ölüp giden insanların, Türk olsun, Kürt olsun yaşamlannı yitirenlerin bu cinayetlerde suçları ne? Asıl sorumlular, neden ayağa kalkıp 'burada!' demiyorlar? Gazeteciler, ah o Köşk gazetecileri, sizlere ne söyleyeyim, neden çıkıp "Bunlann, bu yanlış politikaların sorumlusu kimdir" diye sormuyorsunuz? Siz de ekmek parası kazanmak için mi sormuyorsunuz? Cinayeti neden görmezden geliyorsu- nuz? Cinayetler, kabak gibi ortada duruyor, neden görmüyor- sunuz? Ben, cinayeti gördüm! BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Yahudi nüfuzuna karşı koyma politi- kasını tutan kimse. 2/ Dinsel konuş- ma... Mürekkep hokkalanna konu- lan ham ipek. 3/ Ye- min... Halk edebiya- tında redife verilen ad. 4/ Adlan sıfat yapmakta kullanılan bir yapım eki... Oyunda kazanılan her parti. 5/ Genel- likle alt bölümü kil- li ve kumlu, üst bö- lümü tebeşir olan II. jeoloj[ik çağm son dönemi. 6/ Ünlü şair Özdemir Asafın soyadı... Tavlada bir sayı. 7/ Halk dilinde ayak bileği kemiğine ve- rilen ad... Dingil. 8/ İyi yetişmiş, de- ğerli kimse... Ahlakbilim. 9/ Devin- mekten ve özellikle kaslann kasılma- sından canlının edindiği duyum. YUKARTOAN AŞAClYA: 1/ Bir ticaret senedinin üzerine ya- zılan kefıllik... Yarma, yanlma. 2/ . Bir alay işareti... lcraat. 3/ Eskiden Türke yabancı olan kimse ve topluluklara, özellikle de Iran ve Arap soyundan olankra ve- rilen ad... Yurdumuzda bir petrol bölgesi. 4/ Belirti... Kız ev- lat. 5/ Kanun, santur gibi yatırılarak çalınan sazlann ortak adı. 6/ Öğe... Mışır'ın plaka işareti. 7/ Adı birçok efsaneye konu ol- muş ünlü Frigya kralı... Dinsel inançlan olmayan. 8/ ABD Baş- kanı Eiseııhower'ın lakabı... Taslak. 9/ Şenliklerde caddelere ku- rulan süslü kemer... Çok kullanmaktan yıpranmıs, harap olmuş. Sahibinden SATILIK DAİRE Kadıköy, Acıbadem Basın Sitesi'nde hidroforlu, kaloriferli 80 m 2 daıre. Tel: 339 56 43
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle