Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 AĞUSTOS1992 PAZAR CUMHURIYET SAYFA
HABERLER
Selvi, DogıTya
yatırım istedi
• ANKARA (ANKA)-SHP
Genel Selcmeri Cevdet Selvi,
terörist saldınlara karşı
çıkarkendemokrasiden asla
taviz verilmemesi gerektiğinı
belirterek Güneydoğu'ya
yönelik yaünmlara hız
verilmesını istedi. Cevdet
Selvi yaptığı açıklamada
"Şırnak'takı terörist
saldınnın halkı güvenlik
güçleriyle karşı karşıya
getirmeyi hedeflediğini"
ifade ederek "Şımak'taki
terörist saldınlan amaana
ulaşamamış olması en büyük
tesellimizdir" dedi.
"Güvenbk gûçlerinin terörün
karşısınaçıkarken terörist ile
vatandaşı ayn tutma
çabalannı takdirle
karşıladıklannı" vurgulayan
Cevdet Selvi, sosyal
adaletsizlıkten ve işsizlikten
beslenen terörûn asıl
hedefinin demokrasi
olduğunukaydetti.
DYP'de 1 kasım
hazırlığı
•ANKARA (ANKA)
-DYP, 1 kasmgünü
yapılacak yerel seçimler için
atağa kalkü. Genel Başkan
Yardımcılan Hasan Ekinci
ve MehmetGölhan, seçim
yapılacak merkezlerdeki
yatınm gereksinimlerini
beürlediler. DYP Seçim Işleri
Başkanı Hasan Ekinci ile
Teşkilat Başkanı Mehmet
Gölhan, DYP'nin
çoğunluğunda gücsüz
olduğu ilçelerde seçim
çahşmalannı başlatmadan
önce bir ön inceleme
yapüklan, inceleme sonunda
24 ağustos gûnü toplanacak
Genel İdare Kurulu'na
sunulmak üzere haarlanan
ön raporda, belediye başkanı
seçilecek merkezlerin genel
görünümü anlatıldı.
Dûlger: AP'ye
GİK üyeleri
hakim
• ANKARA (ANKA) -DYP
Genel Başkan Yardımcısı
Mehmet Dülger, AP'nin
açılışı ûzerinde tartışmalar
sürerken, "AP'nin kaderine
APGİK üyeleri hakimdir"
dedi. DYP Genel Başkan
Yardimcısı Dülger, DYP'de,
AP'nin acılarak kendilerine
katılması görüşü ağırlık
kazamrken, AP'nin Genel
Başkan Yardımalanndan
Sadettin Bilgiç ise DYP'nin
AP'ye katılmasını sağlamak
üzere kulis faaliyetleri
yürütüyor. Bu gelişmeler
üzerine Mehmet Dülger,
AP'nin 32 genel idare kurulu
üyesinden 29'unun hayatta
olduğunu, AP'nin kaderinin
bu üyelerin tümünün
katılacağı toplanuda
belirleneceğini kaydetti.
"Ünye il olsun"
• ÜNYE(Cumhuriyet)
-Ünye'nin SHPlı Belediye
Bâşkanı Osman Yurt,
Ünye'nin il olması
konusunda SHP, ANAP ve
RP'nin ittıfak içinde
olduğunu, DYP'den bir ses
çıkmadığını söyleyerek
"DYP de bu uğraşın içine
girerse sorun kalmaz. Ünye
en kısa zamanda il olur"
dedi. Belediyeyi 13milyarlira
borçla devraldıklannı, 7
hazirandan bu yana da 12
milyar 700 milyon lira
ödediklerini, kalan 300
milyon lirayı da en kısa
zamanda ödeyeceklerini
söyleyen Osman Yurt, kacak
yapılann üzerine gideceğini
debildirdi.Yurt,
"Gerektiğinde bu kacak
yapdar yıkılacakür" dedi.
Sınırlann kevgire döndüğünü söyleyen Yılmaz, Şırnak olaylannı dehşet verici olarak niteledi:
Şırnak, hükümetiıı gafletîİç Politika Servisi- ANAP
Genel Başkanı Mesut Yılmaz,
Şırnak'ta meydana gelen olay-
lann dehşet verici olduğunu be-
lirterek "aynı zamanda bir gaf-
let ürünüdür'" dedi. Güney
sınırlannın kevgıre döndüğünü
öne süren Yılmaz. eşkıyanın sı-
nın rahatlıkla geçip baskınlar
düzenleyip gen dönebildiğini
söyledi.
Dün bir basın toplantısı dü-
zenleyerek hükümetin Güney-
doğu politikasını 'sakat' buldu-
ğunu açıklayan Mesut Yılmaz,
Şırnak olayının ardından hü-
kümet üyelerinın yaptığı açıkla-
malan da eleştirdi. Yılmaz şöy-
le kpnuştu:
"İçişleri Bakanı, Suriye'ye
yaptığı bir ziyaretin ardından
Suriye'deki PKK kamplannın
dağıtıldığını ifade etmişti. Bu-
nun da gerçek dışı bir beyan ol-
duğu ortaya çıkmıştır. Keza
İçişleri Bakanı son olaylann is-
tihbarat eksikliğinden kaynak-
landığını ifade etmektedir. San-
ki Türkiye'de devletin istih-
baratı başka bir devlet tarafın-
dan yapılacakür. İşin aslı odur
ki bu hükümetin Güneydoğu
meselesine yaklaşımı başlangıç-
tan itibaren sakattır. Nitekim
sakatlığını kendisi de fark etmiş
• ANAPGenel Başkanı Mesut Yılmaz, Şırnak'ta meydana gelen olaylann
dehşet verici ve aynı zamanda gaflet ürünü olduğunu söyledi. Yılmaz, "Bu
hükümet Güneydoğu politikaJan itibanyla eksik ya da hatalı biledeğildir,
yoktur" dedi. Yılmaz, PKK'nın Türkiye ûzerinde oynanmak istenen
senaryonun kiiçük bir aktörü olduğunu öne sürdü.
ve bugün başlangıçtaki nokta-
sına göre yüz seksen derece
çark etmiştir. Karakollan şef-
faflaştınp, insan haklannı kur-
tararak asayişi sağlayabilecek-
lerini zannetmişlerdir. Bunlann
bu meseleye çözüm olamayaca-
ğını görememişlerdir, ama bun-
lan da sağlayamamışlardır. Es-
kişehir cezaevinin kapaülması
eşkiyaya cesaret vermiştir. Ben
Meclis'te bunlann care degil bi-
çare olduğunu söylediğim za-
man doğrusu bir devlet sırnnı
açıkladığımı bilmiyordum."
Güneydoğu sorununun bir
Kürt sorunu olmadığına dikkat
çeken Mesut Yılmaz, Türkiye'-
nin bir kavimler mozaiki olan
Osmanlı ımparatorluğunun
mirasçısı olduğunu ve pek çok
etnik unsurun oluşturduğu nü-
fus yapısına sahip olduğunu be-
lirtti.
Yılmaz, "Türkiye'de bir et-
nik çoğunluk olmadığı için bir
etnik azınhktan da bahsedile-
meyeceğıni" ifade ederek "Bu
nedenle meseleye etnik açıdan
bakmak Türkiye'yi tanı-
mamaktır. Belki bizim bu mo-
zaik üstünlüğümüz bılmeyen
Baulılann meseleye etnik açıdan
bakmalannı hoşgörmek müm-
kündür ama kendi bılgisizleri-
mizi hoşgörmek mümkün de-
ğildir" dedi.
"Türkiye, Musul ûzerinde
hak iddia ettiğj zaman bir ta-
kım dostlannuzın Kürt isyanla-
n çıkartmalan gibi bugün de
Türkiye'nin bölgenin ekono-
mik ve sosyal yapısını kökten
değiştirecek olan GAP'ı gerçek-
leştirme kararlılığı ortaya çıktı-
ğı için baa dost ve komşulanmız
aynı senaryolan yürürlüğe ko-
yabilme çabası içine girmişler-
dir" diyen Yılmaz, PKK'nın bu
büyük senaryonun küçük bir
aktörü olduğunu ileri sürdü.
Yılmaz, hükümete düşen gö-
revin, savaş tahribi yapmadan
Türkiye'yi içinden vurmak iste-
yen sözde dostlanna bu davra-
nışın fıilen ve resmen düşman-
lık olduğunu haürlatmak gere-
kirse bunun sonuçlanna kat-
lanmalan gerektıği konusunda
kesin uyanda bulunmak oldu-
ğunu ifade ettı.
Hükümetin 9 aydan beri
ANAP'ın Güneydoğu politika-
sını taklit etmeye çalıştığını,
yenı hıçbir unsur eklemedikleri-
ni ıleri süren Yılmaz, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Üstelik bunlan sürdürmeye
dahi güçleri yetmemektedir. Bu
hükümet Güneydoğu politıkası
itibanyla eksik veya hatalı bile
değildir, yoktur. Siyası bir boş-
luktan ıbarettır. Hükümetin bu
güven vermeyen, kararsız çeliş-
kili tutumu nedeniyle maalesef,
Güneydoğu'da yaşayan vatan-
daşlanmız devlete değil eşkiya-
ya sığınmak zorunda bırakıl-
maktadır. Bu durumun da hiç-
bir ızahı olamaz. Sadece cezası
olabihr. Bu ceza da orada
canıyla kanıyla dizilen asker, si-
vil kamu göreylilerine değıl bu
olay olurken İstanbul'da, An-
kara' da ve turistik yörelerde
keyif çatan siyasi sorumlulara
verilmelidir."
Yılmaz, bir soru üzerine
olaylann bölgede sıkıyönetimi
gerektirecek boyutta olmadığı-
nı belirterek şöyle dedi:
"Olaylann sıkıyönetimi ge-
rekli kılacak bir boyuta ulaş-
masından duyduğumuz endişe-
yi biz aylar öncesinden dile ge-
tirdik. Bu endişemizi hala mu-
hafaza ediyoruz. Umanz olay-
lar korktuğumuz noktaya ulaş-
ma7. Olaylann bugünkü duru-
mu sıkıyönetimi gerektirecek
boyutta görünmüyor. Hü-
kümetin de bu değerlendirmeye
iştirak edeceğini umuyorum.
Önemli olan, her şeyin İcontrol
altında olduğu iddia edilen bir
dönemde İçişleri Bakanı'nın
ifadesine göre bin, bin beş yüz
tane teröristin bir ilimize gire-
rek iki gün içinde olsa oradaki
haberleşme sistemini, elektrik
sistemini felce uğratabilmekte-
dir. Devletle çatışmaya cüret
edebilmektedir. Onun için bu
bize dehşet veren üzüntü veren
bir olaydır ama hükümet açı-
sından da bir gaflet örneğidir."
055 protestosunda55 kişiyegözalü
tstanbul Haber Servisi- 055 Polis tmdat telefonuna ihbarcılığa
karşı bir araya gelerek Sultanahmet Meydanı'nda basın açık-
laması yapmak isteven ceşitli kunıluşlardan yaklaşık 55 kişi,
polis tarafından gözaltına alındı. Insan Hakları Demeği İstan-
bul Şubesi, SHP İl İnsan Hakları Komisyonu, Elektrik Mü-
hendisleri Odası, Çağdaş Hukukçular Demeği, Perrol-İş,
Maden Mühendisleri Odası, Metalürji Mühendisleri Odası,
Sosyalist Biriik Partisi ve 68'liler V akfı'ndan yaklaşık 60 kişi,
dün 12.00'de Sultanahmet Meydanı'nda toplandı. Üzerlerinde
"055: PoUs İnfaz", "Yaşama hakkına saygı". "055, size de çı-
I kabilir", "055: İnfaz İşleri" yazılı dövizler açan grup, hazırladık-
Iları basın bildirisini okumaya başladılar. Yapılanın yasalara
aykırı olduğunu söyleyen polis, gnıptakileri otobtislere bindire-
rek ifadeleri alınmak üzere DGM've götürdü. Gözaltına alı-
nanlar arasında toplantıyı düzenleyen kunıluşlann yöneticUeri
de bulunu\or. IHD Genel Sekreteri Akın Birdal, olaydan sonra
İsmet Sezgin'i protesto telgrafı çekti.
(Fotoğraf: HAYRETTİN SAGANAK)
Miting
Akbulut,
Erzincan
kanununu
eleştirdi
ERZİNCAN (AA) —
ANAP Erzincan MUletvekili ve
eski Başbakan Yıldırım Akbu-
lut "Erzincan kanunu mevcut
şekliyle yasalaşırsa, derde deva
bir şey getirmeyecek" dedi.
Erzincan KaJkındırma Der-
neği tarafından düzenlenen Er-
zincan mitingi dün yapıldı. S
bin kadar kişinin katıldığı ve
şehrin 3 kilometre dışında ya-
pılan mitingde Akbulut, miting
yapılan alanın etrafındaki gü-
venlik önlemlerini eleştirerek,
bu emri verenleri istifaya çağır-
dı Akbulut, hükümetin hazırla-
dığı Erzincan kanununun hâlâ
çıkanlmarruş olmasını eleştirdi
ve bu kanunun mevcut hali ile
Erzincan'ın sorunlarını çöz-
mekten uzak olduğunu söyledi.
Kanun taslağında göçün ön-
lenmesi, esnafın kredilendiril-
mesi ve köy sorunlannın çözü-
mü konusunda hükümlerin yer
almadığını ifade eden Akbulut,
"Kanunun çıkmasına bel bağ-
layan Erzincanb uyutuluyor.
Bu kanunda göçün önlenme-
siyle ilgili madde Devlet Baka-
nı Erman Şahin tarafından çı-
kanldı. Bu gerçekleri bilmeyen
vatandaş hükümete bel bağlı-
yor ve aldanıyor'dedi.
Çağdaş Hukukçular Derneği'den milletvekillerine CMUK uyansı:
Yargıreformutasaıısı ilılallerle dolu
İç Politika Servisi- Çağdaş
Hukukçular Dernegi, Cumhur-
başkanı Turgut Ozal tarafın-
dan veto edilen ve yargı refor-
mu olarak bilinen Ceza Muha-
keme Usulleri Kanunu'nda
yapılması düşünülen değişiklik
tasansında ban maddelerin
"Demokrasi ve insan haklan il-
kelerine" aykın hükümler
taşıdığını açıkladı. Dernek,
önümüzdeki hafta TBMM'de
ele alınacak tasan içın millet-
vekillerini bilgilendiren ve uya-
ran bir mektup hazırladı.
Dernek tarafından tüm mil-
letvekillerine gönderilen mek-
tupta demokrasi ve insan hak-
lanna aykın maddeler eleştiril-
di. Hükümetin bu taslak ile iş-
kenceyi önlemek ıstediğini açı-
klamasma karşın, ışkencenin
bütün hızıyla Türkiye'nin b;r
yerinde sürdüğünü ve bir sor-
gulama yöntemi olarak kul-
landıgını belirten dernek mek-
tubunda özetle şu görüşlere yer
verijdi:
"İşkence, yoğun biçimde gö-
zaltı alarak adlandınlan ve kişi-
nin hiçbir savunma olağmın
bulunmadığı zaman diliminde
gerçekleşmektedir. Oysa yaka-
lama ve gözaltı 'kendisine bir
suç isnat edilen kişinin' yargı
önüne çıkanlması için aynlan
zamana dönüşmemesi ve ala-
bildiğine kısa olması esasür.
Gözaltı süresi mutlaka 24 saati
geçmemelidir. Bu kadar kısa
sürede sağlıkh soruşturma ya-
pılamaz iddiası tutarb ve insan
haklanna uygun bir gerekçe
olamaz. Soruşturma eksik ya-
pıhyorsa bu devletin kusuru-
dur. İşin niteliği gereği sorgu ve
ifade alma yetkisi yalnız ve yal-
nız Cumhuriyet Savası'na ait
olan bir yetkidir. Polis ve emni-
yet görevlilennin bu süreçte bu-
lunmaması gerekır. Çünkü po-
lis yalnızca yakalamakla ve ya-
kaladığı kişi veya kişileri yar-
gıya teslim etmekle yükümlü-
dür. İşkence polisin ifade alma
sürecinde gerçekleşmekte ve
uygulanmaktadır. Bu sorunu
ortadan kaldırmak için polisin
elınden ifade alma ve sorgu
hakkı alınmalıdır. Taslak
böyle bir yanlış içermektedir."
Gözaltına ahnan ya da yaka-
lanan kişi ile avukaünın görüş-
me hakkının, uzun süredir ûze-
rinde tartışılan ve yasada bir
hak olarak bulunmasına karşı-
lık fıilen ujgulanmayan bir ol-
gu olduğu bildirilen mektupta.
bu hakkın cumhuriyet savalan
ve polislerce soruştarmanın se-
lameti bahanesiyle engellendiği
açıklandı.
Milletvekillerine gönderilen
dernek mektubunda, CMUK
tasansının 9. maddesindeki sor-
guda avukat bulundurul-
masının sanığın talebine bağ-
landığı hükmün de insan do-
ğasına aykın olduğu ileri sü-
rüldü.
Türk Ekonomi Bankası A.Ş.
Bilgi İşlem Bölümü'nde
çalışmak üzere
T.C. vatandaşı, mecburi hizmet yukumlülügu bulunma>an,
. askerlik görevinı tamamlamış, 30 yaşını aşmamış.
iyi derecede İngilizce bilen
elemanlar alınacaktır.
Sistem Analisti
Sistem Geliştırme Grubu için
Bankacılık Uygulamalarını «tomasyona geçirme konusunda çalışacak,
analitik duşünebilen, en az bir yıl deneyimli,
tercihan Bilgisayar Muhendısi.
Yazılım Uzmanı
Yazılım Grubu için
Bankacılık, Veri Tabanı, 4. kuşak ve C dili konusunda en az bir yıl deneyimli,
UNIX sistemlerinde çahşmış
tercihan Bilgisayar Muhendisi.
Başvuruların 28 Aguhtos 1992 akşamına kadar fotograflı ozgeçmişlerle birlıkte
Türk Ekonomi Bankası A.Ş. Bılgı İşlem Bolumu,
Mecli.s-i Mebasan Cad. 35 Fındıklı 80040 Lstanbul
adrcsine mektupla yapılması rica olunur
Başvıırular gizlı tutıılacaktır.
TÜRK EKONOMİ BANKASI
Mflıri Belli: Bu ada özgür ama memleket ne alemde? (Fotoğraf: HAYRETTİN SAĞANAK)
Sultanahmet Cezaevi'ndekiforumda 'özgürlük'tartışıldı
68'lilercezaevinde buluştu
İstanbul Haber Servisi- Sulta-
nahmet Cezaevi'nde 68'liler
Vakfı'nın düzenlediği "Cezaev-
leri ve Siyasal Mücadele" konu-
lu forumda konuşan Mihn
Belli. "Sultanahmet Cezaevi,
memleket özgür olduğunda öz-
gür olur" dedi.
68'liler Vakfı Genel Sekreteri
Şaban İba tarafından yönetilen
foruma, konuk olarak Mehmet
Bozışık. Mihri Belli. Sırn Öz-
türk, Fikret Kızılbayrak, Saba-
hattin Dikmen, Kutber Akalın,
Hayati Tözün, Rasih Nuri İleri,
Sevim Belli katıldı. Mücadele
dergisinin protesto ederek ay-
nldığı forumda, Partizan, Dev-
nmci Gençlik ve İşçinin Sesi
dergileri temsilcileri de yer aldı.
Mihri Belli konuşmasına,
"Bu ada özgür ama memleket
nc alemde?" dıyerek başladı.
Belli, "Sultanahmet, memleket
özgür olduğunda özgür olur.
Şırnak'ta ınsanlar zulüm altın-
da inlerken, Sultanahmet özgür
olamaz. Yönetimdekiler, bu
adalann (Sultanahmet Cezaevi
avlusu) özgürlüğünü reklam
ederek, memleketin durumunu
maskeliyor. Bu oyunlara gel-
meyelim. Birinci olarak
anti- emperyalist mücadele-
>ı lik plana almaUyız. Mücade-
levı beraber sürdürmelıyiz.
İkinci olarak, dırenen bir Kürt
halkı var. Bunu unutmamalı-
yız" diye konuştu.
POUTIKA GONLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Demokrasi İçinde Çözüm...
SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnö-
nü, Şırnak'tan döndükten sonra ne diyor?
"Mücadeleyi demokrasi içinde yapacağız, başka çare-
mizyok."
İnönü, sıkıyönetim konusunda ise görüşünü şöyle açıklı-
yor:
"Her şey demokrasi içinde olacaktır, sıkıyönetim söz
konusu değil..."
Şırnak'takı olaylar bir iki gün sonra unutulup gıdecek. Ne
zaman bir başka yerde olay patlayacak, yeniden Kürt so-
runu gündeme gelecek.
PKK militanları ağır silahlarla ellerini kollarını sallaya
sallaya Şırnak'a girdiler. Kahveleri dolaşıp halkın evlerine
gitmelerini, çatışmadan zarar görmemelerini istediler.
Biz sormuştuk üç gün önce:
"Devletin istihbaratı neden zayıf?"
İçişleri Bakanı yanıt vermişti:
"Evet, istihbarat eksikliğimiz var."
SHP lideri Erdal İnönü de devletin istihbaratının zayıf ol-
duğuna şaşıyor...
Aklımıza geldi, anlatalım...
Bir süre önce SHP'nın Van'da bölge toplantısı vardı. Sa-
londa sadece SHP'liler olacaktı. İl, ilçe ve belediye baş-
kanları. Toplantı başladı. İçeride kalan bir kişi dikkati çekti.
SHP Genel Sekreter Yardımcısı Ercan Karakaş, ya-
nındaki SHP'li yöneticiye sordu:
"Kim bu tek başına oturan kişi?"
Yanıt:
"Polis..."
Anons yapıldı:
"İçeride yabancı kimse kalmasın!.."
Tek başına oturan kişi kılını bile kıpırdatmadı.
Bir, iki, üç... Anons yapılıyor, ama o kişi yerinden kalkmı-
yordu. Ercan Karakaş gitti, kaldırmak istedi Direndi, sa-
londa kalmak için:
"Amirime sorayım, bakalım ne diyecek..."
Telsizle amirine sordu. Amiri "Ayrıl" deyince yerinden
kalkıp salondan çıktı.
Devletin istihbarat birimleri siyasi partileri izler, sağcı
ve solcu kuruluşları da izler. Görünen o ki sadece bunlan
yapıyor istihbarat güçleri. Şırnak'a ağır silahlarla giren
PKK militanlarının eylemlerini önceden saptayamıyor.
Şırnak'ta devletin silah ve maaş verdiği korucular da
sanırız olup bitenlerin pek ayrımında değil Şırnak'a PKK
giriyor, görmüyorlar. Önceden haber alamıyorlar gele-
ceklerini.
Sokaktaki yurttaş soruyor:
"Bu işin sonu nereye varacak?"
inönü diyor ki:
"Demokrasi içinde çözeceğiz."
Ama nasıl?..
Elbet demokrasi ortak noktadır. Bu ortak noktadan hare-
ket edilerek radikal demokratik uygulamalar yapılmalıdır.
Kürtlerin kültürel kimliği kabul edilip özgürlüklerine sınır
konulmamalıdır.
Yine yetkililerin sık sık yineledikleri bir sözcük var:
"Bir avuç çapulcu..."
Olaya böyle bakmak yanlıştır. Tanı böyle konulunca işin
içinden çıkmak olanaksızdır.
Dün gazeteleri okurken şu soruyu sorduk:
"Şırnak'a giren PKK'lı sayısı kaç?"
Kimse bir şey bilmiyor...
Ilk gün 1000-1500 kişi deniliyordu; bu sayı 500 e düştü.
Ellerini kollarını sallaya sallaya Şırnak'a giren silahlı
PKK militanları aynı biçimde kentten kaçıyorlar.
Nasıl oluyor bu iş?
içişleri Bakanı şöyle diyor:
"Gece karanlığından yararlanıp kaçmış olabilirler..."
Demek ki kaçmışlar...
Arkadaşımız Ergün Aksoy'un ızlenımlerını dınlerken Şır-
nak'ta evlerden toplananların gözlerinin beyaz bezlerle
örtülü, ellerinin de arkadan bağlı olarak üstü açık araçlarla
jandarma tugayına getirildiğini öğreniyorduk.
Şöyle anlatıyordu Ergün:
"TRTI'de haberlerin başlamasıyla birlikte televizyon
salonu ana-baba gününe dönüşüveriyordu. Subaylar ço-
ğunlukta. Olayın yaşandığı Şırnak'ta, kentle ilgili-haberler
dikkatle izleniyor. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın eşkı-
yanın kökünu kazıyacağız' içeriğinde demeci subaylarda-
ki yüz ifadesinin değişmesine neden oluyor. Bir yüzbaşı,
'Cumhurbaşkanımız Kürtlerle ilgili ağız değiştirmiş' diye-
rek tepkisini dile getiriyor. Yanındaki genç teğmen, Özal'-
ın Kürt sorunu konusunda farklı çıkışlar yaparak herkese
zarar verdiğinden yakınıyor. Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'la ilgili benzer eleştirileri, adliyede gorev yapan bir
devlet memuru da farklı şekilde dile getiriyor. Devletin,
Kürt sorununu günübirlik politikalarla idare etmeye
çalıştığını savunan devlet görevlisi, sorunun giderilmesi
için uzun vadeli program yapılması gerektiğini söylüyor.
'Kürt sorunu artık askeri önlemlerle çözülme aşamasın-
dan çıkmıştır' saptamasını yapan devlet memuru, böyle
devam ederse buralara tek bir devlet memuru gelmez.
Oturduğum lojmana roket isabet etti. Zaten nevruz olay-
lanndan sonra eşimi memlekete göndermiştim. En kısa
zamanda ben de buralardan gideceğim' diyor."
Arkadaşımız "Kim PKK'lı kim değil, orası belli değil" d\-
yordu. Işte asıl sorun da buydu. Yöre halkına yıllardır yapı-
tan baskı, PKK'yı bugünkü konumagetirmişti. Olayın çözü-
mü askeri önlemlerle değil demokratik uygulamalarla
uzun sürede gerçekleştirilebilirdi.
Acaba bunun ayrımında mıydık?
Orada görev yapan asker, polis, memur, yöre insanının
hangi koşullarda çalıştığını, yaşadığını biliyoruz. Akşam
ne olacağını bilmeden yaşamak kolay değil.
PKK, Şırnak'ta güç gösterisi yaptı. Jandarma tugayını,
emniyet müdürlüğünü, PTT'yi roket atışınatuttu. Güvenlik
güçleriyle çatıştı.
Şırnak'ta zarar 100 milyara yakın. Şırnak'ta halk tedir-
gin.
Acaba Şırnak'ta yaşayanlar bu olaylar için ne diyor?
Baymdırlık Bakanı Kumbaraabaşı:
lstanbul bir köy
ıııanzarasındakalamazİSTANBUL (AA) - Bayın-
dırlık ve İskan Bakanı Onur
Kumbaraabaşı, "İstanbul bir
köy manzarası içinde ka-
lamaz, bu kent yükselecektir.
Onun için şimdiden hangi
alanlarda ve nasıl yükselece-
ğinin planlanması gerekiyor"
dedi. Kumbaracıbaşı, İstan-
bul'a üçüncü bir köprü daha
yapılacağını, Izmit Körfezi'-
nin büyük bir köprüyle geçi-
leceğinı ve İstanbul'u, kuzey
sahilinden Çanakkale'ye ve
Ege'ye bağlayacak otoyol ile
Çanakkale köprüsünün de
projelendirildiğini açıkladı.
Onur Kumbaracıbaşı, dün
Esenyurt İmar Planı'nda ön-
görülen gecekondu önleme
bölgesinde yer alan ve kısa adı
Esenkent olan SS Esenyurt
Esenevler Konut Yapı Koo-
peratifler Birliği inşaatının te-
mel atma törenine katıldı.
Bakanlık olarak hazırla-
dıklan projeler konusunda bil-
gi veren Kumbaraabaşı şöyle
konuştu: "En önemli projele-
rimizden bir tanesi, bir megap-
roje olarak Marmara denizi-
mizi gerçekten kirleten önemli
bir faktör durumuna girmiş
olan körfezin temizliği projesi.
İzmit Körfczı'ndekı bütün be-
ledıyelerimizin çok kısa süre
içinde atıksu antma tesisleriyle
kanalizasyonlanm ve deşarj
sistemlerini bıtirerek hizmete
sokmayı planladık."