Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 AĞUST0S1992 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
Danid Bovvie
IKültür Servisi-"JFK"
fîlmiyle Amerika'y ı
kanştıran Oliver Stone. şimdi
İspanyaiçsavaşıylaılgili bir
film yapmak için kollan
sıvadı. Filmde başrolü David
Bovvie ovnayacak. Stone.
filmin senaryosunun George
Onvell'm "'Homage To
Catalonıa" kitabına
dayandınlacağını söyledi.
1/Voodyiddiaları
reddediyor
• NEV\YORK(AA)-
Amerikalı üniü sınema
sanatçısı Woody Allen, uzun
yıllar birlikte yaşadığı eski
sevgilisi Mia Farrovv'un evlat
edindiği kızına yakınbk
duymasmda anormal bir şey
görmediğini ve bunun ahlaki
bir bozukluk olduğuna
inanmadığını söyledi. AJlen,
Previn'in Mia'nın kıa
olduğunu. kendisinin ise
onun babası olmadığını
açıkladı. Woody Allen, yedi
yaşındaki evlatlığına tecavüz
ettiği yolundaki iddialan da
bir kez daha reddetti.
'Beyaı
Güvercin'92'
•İÜHA-POPSAVın
düzenledığı pop müziği
yanşması Beyaz
Güvercın'92,29 ağustos
cumartesı günü Açıkhava
Tiyatrosu'nda
gerçekleştırilecek. 15
yanşmacının büyük orkestra
eşliğindeyanşacağı finalin
şov bölümünde Kayahan ve
Vitamin'in yaratıcılan
Ufuk-Ercan ikilisi yer
alıyorlar.
Yönetmen
Sturges öldü
• SANLUSOBISPO
(AA)-ABDlisınema
yönetmenı John Sturges'in
LosAngeles'in
kuzeybatısındaki San Luis
Obispo'dakı birhasıanede
öldüğü açıklandı. 82
yaşındaki Sturges'in
anfizemden öldüğü bildirildı.
2. Dünya Savaşı sırasında
ordu için belgesel fılmler
yapan Sturges, daha sonra
Holywood'da çalışmaya
başlamışve 1954yılında'Bad
Day At Black Rock' fîlmiyle
Oscar'a aday gösterilmişti.
Şile'de sinema
günleri
•Kültür Senisi-Şüe
Belediyesı ve Türkiye Sinema
Audıovisuel Kültür Vakfı
(TÜRSAK)işbirliğıile
düzenlenen "Sinema Günleri
1
başladı. 19eylülekadar
sürmesi planlanan sinema
günleri çerçevesinde film
gösterimlen her hafta sonu
cuma ve cumartesı günleri
saat 21.30'da yapılacak.
Ay nca bu süre içinde çeşitli
yönetmen, senarist ve
oyuncularla söyleşiler de
düzenlenecek.
Zühtü Bayar
Barcelona'da
• Kültür Senisi - Şair ve
yazar Zühtü Bayar.
Barcelona yerel radyosu
'Contrabanda-91 "de çağdaş
Türk edebıyatını tanıtan
haftahk konuşmalar
yapacak. Haftada bir kez
pazartesı günleri saat
13.00'te yayımlanacak kırk
dakikalık programlarda
zaman zaman folklorik Türk
müziği deçalınacak.
Programlar Türkçe ağırlıkh
İngıİizce ve İspanyolca
olacak. Barcelona ve
çevresınde oturan, Türk
kültür ve sanatıyla ilgilenen
İspanyollanve
Katalonya'da yaşayan
Türkleri hedefalan
programlar, 1993yıbndada
sürecek.
ARTIK TÜRKİYE'DE
TALK SH0W VAR.
ONLAR DEÖİL SİZ
KONUŞUYORSUNUZ.
Bugece saat 22.00 ile24.00
arasında 102 FM 'den yayın
yapacak olan
ENERGY FM de
Nedim Saban ile
Bıyık, Üniversite
Seçmelerindeki Çarpıkltklar
veCinsel
Tabular komılannda
ozgürce söyleseceksıniz.
Bu konular hakkındakı
düşüncelerinizi muflaka
öğrenmek, sesinızi tüm
ıstanbul'a duyunnak
istiyorıiz.
Artık kotıuşnıa sırası siz de
Bu gece ne ber Pazar önce
rcuiyonuzun, sonra
telefönunuzun basımı
geçtneyt umıtmaym.
272 03 91VJO 'lu telefonu
arayarak gündetndeki
tonıitar üzerinde ozgurce
tartısın
U (l N Y A
STANDARTIMM
TÜRK RVDYOSl
Shirley MacLaine: Yıldız, şarkıcı, dansöz, militan, yazar ve mistik
Hollywood içindahane gerekiyor ki?
ATİLLA DORSAY
Shirley McLaine'i asıl adı
olan Shirley MacLean Beatty
adı altında 1950'lerin başında
Broadvvay'de görenler, herhal-
de oldukça talihli insanlardı.
Genç kadının çok güzel değilse
de çok çekici bir fıziği, yüz ifa-
desinden kıpır kıpır fışkıran bir
zekâsı,upuzunbacaklan,olduk-
ça yüksek bir dans yeteneğı
vardı. Üstüne üstlük şarkı da
söyleyebilıyordu. Hollyvvood için
daha ne gerekirdi ki?
Ve Shirley, soyadıru değışti-
rip (böylece uzun zaman sonra
"şöhret" olacak 3 yaş büyük
kardeşı VVarren Beatty ile görü-
nürdeki ilişkisini de yok edip)
yapımcı Hal Wallis'in çağnsıy-
la Hollywood'a kapağı attı. Ve
ilk filminde, bir büyük ustayla,
Alfred Hitchcock'la çalışma
fırsaünı elde etti. Gerçi "bü-
yük" bir Hitchcock değildi bu:
"The Trouble vvith Harry -
Harry'nin Derdi", ustanın en
kişisel, kapalı ve kitlelerle mesa-
felı fılmlerinden biri olmuştu.
Ama MacLaine'in yolu bir
kez açılmıştı. Hemen ardından
Jerry Lewis - Dean Martin ikili-
sinin en başanlı fılmlerinden
biri olan "Çılgın Modeller - Ar-
tists and Models" fılmindeki
rolü geldi. Bu çılgın ikiliye son
derece uyan müthiş bir fantezi
yeteneği vardı genç kızm. Ve bu
filmleri o zamanlarda Yeni Me-
lek ve Konak sinemalannda iz-
lemiş olan bizler, MacLaine'in
yeteneğine vurulmuştuk bile.
Shirley, 1955-60 arası en çok
fılm çeviren oyunculardan biri
oldu. Minelli'nin "Aşk Uğruna
- Some Came Running" ve
Billy Wilder'in "Garsonyer -
The Apartment" fımleri en ba-
Müzikaller kadar komedi ve dramJarda başanlı performans gösteren Shirley MacLaine, "Çelik Manolyalar" adlı filmde.
• İlk filminde büyük
usta Alfred Hitch-
cock'la çalışma fırsatı
elde eden Shirley Mac-
Laine'nin yolu açılmıştı
bir kez. Müthiş bir fan-
tezi yeteneği olan Shir-
ley, kimi filmlerde dans
ve şarkı söyleme yete-
neğini gösterdi.
• "Dörtlü Mücadele",
"Salıncakta İki Kişi",
"Sokak Kızı İrma" gibi
ilginç sahne uyarlama-
lanndaoynadı.
• 1970'lerde artık sine-
ma deneyimleri son de-
rece seyrekleşmiş, ner-
deyse unutulmuş bir
yıldızdı. Doruklardan
düşüş, herkes için, özel-
likle de her kadın için
acı olmalı.
• O d a kendisini dü-
şünceye, "tefekküre",
fizikötesi dünyanın
keşfıne verdi. Ve başan
aniden geldi. 1983'te
"Aşk SözcüklerTadlı
fılmle Oscar kazanıver-
di. Bu en iyi kadın
oyuncu ödülü, "ruhlar
aleminin" bir armağanı
mıydı?
şanlı olanlanydı. Sonuncusun-
dan bir Oscar adaylığı bile aldı.
1960'iarda ise "İki Aşk", "Sev-
gilim - My Geisha", "Büyük
Oyun - Gambit" gibi fiyaskolar
\ e bunlara kıyasla daha iyi kimi
filmlerde oynadı: "Can Can"
veya "Sweet Charity" gibi fılm-
lerde dans ve şarkı yeteneğinı
gösterdi, "Dörtlü Mücadele -
Carear", "Salıncakta İki Kişi".
"Sokak Kızı İrma" gibi ilginç
sahne uyarlamalannda oynadı.
1970'ler gelip çattığında ise 35'-
ini aşmış 1934 doğumlu Mac-
Laine'in işi bitmiş gibiydi.
1970'lerde o artık sinema dene-
yimleri son derece seyrekleşmiş,
2-3 yıl arayla bir fılm çeviren
neredeyse unutul«nuş bir
yıldızdı. Arada oynadığı "The
Turning Point", "Merhaba
Dünya - Being There" gibi dü-
zeyli fılmler de ününü tazeleye-
cek gibi değildi.
Shirley'in sinema dışı ko-
nulara ilgisi, bu yıllarda baş-
ladı. Doruklardan düşüş, her-
kes için, özellikJe de her kadın
için acı olmalı. O da kendisini
düşünceye, "tefekküre", fızik
ötesi dünyanın keşfıne verdi.
Mutluluğu ünde, zenginlikte,
Hollywood'un başdöndürücü
yaşamında aramakla geçmiş
gençlik yıllanndan sonra sanki
"hidayete ermiş", mistik arayış-
lara yönelmişti. Kitlelerle fi-
ziksel temasını, daha çok kon-
serler ve resitallerle sürdürüyor,
öte yandan ise yeni ruhsal ve fi-
zik-ötesi deneyimleri konusun-
da kitaplar yazıyordu. Artık
Hollywood'dan, onca adayhğı-
na karşın ona bir kez bile ödül
vermeyen sinema dünyasından
da bir beklediği yoktu.
Ama başan yeniden ve ani-
den gedi. Ve Shirley, 1983
yılında Debra Winger'in anne-
sini oynadığı sulugözlü "Aşk
Sözcükleri - Terms of Endear-
ment" fibniyle Oscar kazanı-
verdi. Bu en iyi kadın oyuncu
ödülü, ona artık içine girdıği
"ruhlar âlemi"nin bir armağanı
mıydı? Bilemeyiz.
Ama MacLaine, bundan
sonra yakaladığı ünü bu kez bı-
rakmadı. Az sayıda, ama ilginç
rollerle sinemaya bağiılığını
sürdürdü: "Yaşamın
Kıyısından Kartpostallar",
" Yaşlı İnsanlar - Used People".
İlk kez 1976 yılında denedıği
"One Woman Show"la dün-
yayı dolaşan, gençlik yıllannda
Robert Kennedy ve MacGo-
vern gibi demokratlar için mü-
cadele veren, Çin'e yapüğı bir
yolculuğu anlattığı ilk kitabı-
ndan beri çoğu "best-seller" ol-
muş yanm döane kitap ya-
yımlayan MacLaine'in yolu-
nun sonunda Türkiye'ye de uğ-
ramış olmasından sevinçliyiz.
29 ağustosta Efes Antik Tiyatro'da bir konser verecek olan Shirley MacLaine:
Hayatmııdahaiyî anlamakiçinyazdını
Kültür Servisi - Shirley Mac-
Laine, 29 ağustosta Efes Antik
Tiyatro'da vereceği konser için
24 ağustosta İstanbul'a gelecek.
Dünya turu kapsamında Tür-
kiye'ye gelecek olan Shirley
MacLaine, Efes'te hacı olacak.
Sahneye ilk kez üç yaşında
başında dört yaprakb yonca
şeklindeki şapkasıyla adım attı.
Kendini ifade etmek için küçük
Shirley'in ilk dib buydu; bede-
nin dib. Shirley MacLean Be-
atty ya da sahnedeki adıyla
Shirley MacLaine, 24 Nisan
1934'te Amerika'da Richmond
Virginia'da doğdu.
On altı yaşından sonra yaz
tatillerinde gitmeye başladığı
New York'ta dansçı olarak ge-
çici işlerdecabşü.
Liseden sonra New York'a
yerleşti ve çeşitb Broadvvay gös-
terilerinde sahneye çıkü. 1954'-
te 'Pajama Game' müzikabnde
başrol oyuncusu Carol Haney
bir kaza geçirince onun yerinı
alarak sahneye çıkmasıyla
Hollyvvood yapımalannın göz-
desiolup. müzikaller kadar ko-
medi ve dramlardakı başanb
performansıyla da sivrildi.
1970'te "Don't Fall off the
Mountain" (Bulutlarla Kol
Kola) adıyla yayımlanan kitap-
ta anılannı yayunladı. 1971-
1972'de dünyayı dolaşan bir fo-
tomuhabirini canlandırdığı
kendi televizyon dizisi "Shir-
ley's World"da (Shirley'nin
Dünyası) oynadı. 1973'te ilk
ABD delegasyonuyla Çin Halk
Cumhuriyeti'ne gitti ve izlenim-
lerini "You Can Get There
from Here" (Buraya Oradan
Ulaşabilirsiniz) adb kitapta ve
Oaudia Weill ile birbkte ger-
çekleştirdiği "The Other Half
of the Sky: A China Memoir"
(1975: Gökyüzünün Öteki
Yansı: Çin Anılan) adb belge-
selfilmdeanlattı.
"Bulutlarla Kol Kola" ile
birbkte Shirley MacLaine'in di-
lirnize çevrilen diğer kitaplan
"Sevginin Sonsuz Dansı",
Shirley MacLaine, vazarak 'neden' ve 'nasıl" sorularının yanıtını bulduğunu söylüyor.
"İçimdekı Yolculuk" ve "Dışanda
Hiçbir Şey Var." Bütün kitap-
lannın başına eklenen ortak
önsözde yaşamını, ıç ve dış yol-
culuklannı kendi kalemiyle ak-
tanyor bize:
"...Çocukluğumda kendimi
'ifade edebilmek' için bir dürtü
duyduğumu hatırbyorum.
Kendimi fıziksel olarak ifade
edebilmek için üç yaşındayken
bale derslerine başladım. Daha
sonraki yıllarda da şarkı söyle-
meye.
Bu, kişinin kendisini anlat-
masının dogal ve akılcı bir
uzantısı gibi görünüyordu
bana. Nice zaman sonra da bir
yetişkin olarak bu ifade edebil-
me dürtüsü kendini sahne ha-
yatmda göstermeye başladı ve
bunun en güzel örneklerini ya-
şadım. Başka bir kimbğe bürü-
nerek o kişinin geçmişini, dü-
şüncelerini ve yapısını kendi
düşünce ve duygulanmla
kanştınp ortaya çıkardığımda,
bu anlaşılması güç ve gizem
dolu iş bana müthiş zevk verdi.
Düşüncelerimle deneyimle-
rimi daha iyi anlatabilmek için
bu kez yazmaya başladım. Ne
düşündüğümü daha iyi an-
lamak için yazdım. Mesleğimi.
yolculuklanmı, ibşkilerimi ve
kısacası hayatımı daha iyi anla-
mak için yazdım. Yazmak, 'ne-
den' ve 'nasıl' sorulannın yanı-
tlannı bulmama neden oldu.
. Kitaplanmı, bundan önce ol-
duğum ve bundan sonra ola-
cağım yerleri gösteren bir tür
harita diye nitelemekten hoş-
lanıyorum. 'Don't Fall off the
Mountain', genç bir sanatçı
olarak iki ayağım üstünde dur-
mayı nasıl öğrendiğimı ve kendi
yazgımın sorumluluğunu üst-
lenmeye başladığım dönemi
anlatır. Afrika, Hindistan. Hi-
malayalar ve Japonya'ya
yaptığım bir dizi yolculukla ilk
kez beni değişime uğratacak bi-
bnmeyene ulaştım. Özel ya-
şantımı anlatan 'You Can Get
From Here' adb yapıtım da
duygusal, zihinsel ve politik açı-
dan gelişmemin bir tür açıkla-
ması oldu. Hollyvvood'da star
sistemi sona erince, ben de tele-
vizyonu denemeyi göze aldım.
Sonuç tek kebmeyle bir fela-
ketti ve bu beni çok kötü etki-
ledi. Kendimi polıtika alanın-
da denemeye karar verdim ve
1972 başkanhk seçimleri sıra-
sında Richard Nixon'a karşı
George McGovern'ı destekle-
me kampanyasına kauldım.
Olaylann üstüne gitme ve so-
nuna dek savaş verme dürtüsü
kazandım. Hakkında çok az
şey bildiğimiz Çin'deki akıl al-
maz gebşmeleri incelemek üze-
re ilk kez bir kadın delegasyo-
nuyla Çin'e gittim.
Böylesine eski ve köklü bir
kültürle karşılaşınca doğrusu
şamar yemiş gibi olduk. Kendi
kişisel gebşimimizin yanı sıra
akılcı ve bilinçli kullanıldığın-
da insan gücünün ne denli
önemb olduğunu anladık.
Tüm bu deneyimler, beni, ha-
yaümı kazandığım mesleğıme
dört elle sanlmama ve yaratı-
cıbğımı kullanmaya hazırladı.
Aynca bu olanlar, hak edildi-
ğine yürekten inanılan her şe-
yin gerçekleşebileceğıne inan-
mamı sağladı.
'Out on a Limb'i (İçimdeki
Yolculuk). ruhsal serüvenimin
yazıb biraçıklaması olan bu ki-
tabı yayımlamadan önce uzun
bir süre düşündüm. Çünkü bu
yolculuk beni, gitmeyi umdu-
ğumdan çok ötelere götürmüş-
tü. Geçmiş yaşamlann, ruhsal
kılavuzlann ve ruhun ölüm-
süzlüğünün yer aldığı psişik fe-
nomenlerin şaşırtıcı dünyasını
tarudım.
Dancing in the Light' (Sev-
ginin Sonsuz Dansı) adb kita-
bımı, kişibk özelbklerimin bir
sentezi olarak görüyorum.
'İçimdeki Yolculuk'ta kendi
kendime verdiğim sözlerin ger-
çekleştiğini 'Sevginin Sonsuz
Dansı'nda görüyoruz. Burada;
çocuk, anne, sevgib, dost, ruh-
sal yazgısıru arayan ve dünyayı
banşa çağıran bir ses olarak
geçirdiğim tüm evrelere zevk,
neşe ve hoşlukla yaklaştım."
Iııoilteı-e'de sahtetablolararağbet aıttı
LONDRA-Avrupa ve ABD
ekonomisinde yaşanan dur-
gunluk nedeniyle, sahte tablo-
lara rağbetin şimdiye kadar hiç
obnadığı şekilde arttığı bildirib-
yor.
Ingiliz gazetelerde yer alan
haberlere göre, mab sıkıntı içine
düşen köklü aileler, değerb tab-
lolannı birer-ikişer elde çıkanr-
ken, durumun farkına vanlma-
ması için, bu tablolann son de-
rece büyük ustalıkla yapılmış
kopyalannı satın abyorlar.
Sahte tablolara rağbetin art-
masının bır başka nedeni de,
tablolann orijinallerinin sigor-
talanması için ödenmesi gere-
ken ücretin son derece yüksek
olması.
Baa koleksiyonculann, elle-
rindeki eserleri sigortalamak-
tansa, daha ucuza malolduğu
için kiralık banka kasaianna
koyduklan ve onun yerine du-
varlanna aynı tablonun bir
kopyasını astıklan bebrtibyor.
Sahte tablolann altın çağını
yaşadığını beürten uzmanlar.
dünyanın heryerinden gelen
aşın talep nedeniyle, ünlü tab-
lolan kopya eden ressamlann
yaptığı röprodüksiyonlann fi-
yatının da son derece yükseldi-
ğini kaydettiler.
Bu uzmanlara göre, iyi bir
sahte tablonun fiyatı binlerce
İngibz sterbninı buluyor. Hatta
tanınmış eserlerin kusursuz
kopyalannı yapmasıyla tanı-
nan İngibz ressam Tom Kea-
'Armatör' RobertDe Niro
ATİNA (AA) - Karakter rolleriyle ünlü sine-
ma sanatçısı Robert De Niro. taksi şoföründen,
boksörden, mafya babasından ve Vietnam'da
savaşan askerden sonra şimdi de Yunanb arma-
tör Stavros Niarhos'u canlandıracak.
İtalyan, İngiliz. Amerikan ortak yapımı Bağ-
lantı isimb filmin çekimlerine önümüzdeki yıl
mayıs ayında başlanacak. Joe Sotter ve Vasibs
Pobtis'in senaryosunu yazdığı, yönetmenbğini
ise Machael VVinner'ın yapacağı "Bağlantı"da,
armatör Niarhos'un ilk eşi Eugene Livanu'nun
hayatı ve esrarengız ölümü de konu edılıyor.
Armatör Aristotelis Onasis'in kuzeni olan Ni-
arhos'un ilk eşi Eugene Livanu kocasının özel
adası Specopula'da esrarengiz bir şekilde ölü
bulunmuştu. Niarhos daha sonra Eeugene'nin
kızkardeşi Tina Livanu ile evlenmişti. Ya-
şamının sonu ablası gibi esrarengiz bir ölüm
olan Tina Livanu. bayan Niarhos obnadan önce-
eşının aynı zamanda en büyük rakibi sayılan
Onasis ile evliydi. Robert De Nıro, yeni fibninde
serveti 5 milyar dolar olarak hesaplanan 83
yaşındaki Niarhos'u başanyla canlandırabil-
mek için bilgı toplamaya başladı.
ting'in yaptığı bir röprodüksi-
yonun yaklaşık 400 milyon
TL'ye satılarak, bu alanda bir
rekor kırdığı belirtiliyor.
İngüizler, yakında Londra'-
da düzenlenecek bir açık arttır-
mayla, tanınmış Fransız izle-
nimci(empresyonist)re-
ssamlann ünlü eserlerinin kop-
yalannı satın alma fırsatı bula-
caklar.
Bu tablolan alanlara, elle-
rindeki eserlerin 'gerçek bir sah-
te tablo olduğu"yolunda bir de
belge verilecek.
Sanat çevreleri ise, asbna son
derece uygun olarak yapılan bu
sahte tablolann yıllar sonra,
özellikle de birkaç kere el değiş-
tirdikten sonra, sahte olduğu-
nun unutulacağını ve o zaman
büyük bir kargaşa yaşanacağı-
nı söylüyorlar.
Mehpare Aksoy'un resim
sergisi Sultanahmet Cezaevi'nde
"Hücredesergi"Kültür Servisi- Ressam
^lehpareAksoy Yiğit'in "Hüc-
re'de Resim" sergisi 15 eylüle
kadar "Sultanahmet cezaevi'-
nde sergilenecek. 1952 Rize
doğumlu sanatçı, 1975 yılında
Devlet Güzel Sanatlar Akade-
misi resim bölümünü bitırdı.
Bugüne kadar çeşitli kişisel ve
karma sergilere katıldı.
Sanatçı "Hücrede Resim"
sergisiyle sanattaki kural ve sı-
nıriann dışına çıkmak isteyen
sanatçılara örülen tecrit duvar-
lannı sembolik olarak ifade et-
mek istemiş.
Hücreyi sergi mekanı olarak
düşünmesinin bir diğer nedeni
ise resimlerinde takip ettiği
duygularla tam bir çelişki ya-
ratması. Resimlerinde
sınırlann ve kurallann dışında
bır arayışın, doğanın. denizin,
coşkunun, hareketın, sevincin
peşinde oluşunu, bunun tam
zıttı çağnşımlan yaratan bir
mekanda açığa çıkartmak iste-
miş.
Mehpare Aksoy Yiğit, bir
dönem tutuklulann. tek tip el-
bise uygulamasına karşı
çıktıklan ıcın don gömlek
bırakıbp 6 ay boyunca bu hüc-
relere kapatıbp havalandın-
lmaya bırakılmamalannı her-
kese hatırlatıp duyarlı bir ka-
muoyu oluşturulmasını isti-
yor.
Sanattaki arayışlannı stan-
dart kural, sınır ve akımlann
dışında farkb nesneleri, farklı
tarz ve teknikleri, farklı çağ-
lan, duygulan aynı yapıda
kaynaştırabilme arayışı olarak
tanımbyor. "Benim için resim,
heykel, dekor, mimari, süsle-
me, grafik gibi dallar arasında
kesin aynmlar. sınırlar yok.
Bunlann çeşitli bileşimleri ve
daha çok belb bir yönün ağır
basması var" diyen sanatçı,
asbnda resim tanırrunın yaptı-
klannı tam olarak ifade etme-
diğinı de bebrtiyor.
Yeşilçamemekçileri
aıtık güvencede
Kültür Servisi- DİSK'e
bağlı Türkiye Sinema Emekçi-
leri Sendikası (Sine-Sen), 12
Eylül askeri darbesiyle ara ver-
diği çalışmalannı olağanüstü
genel kurulundan sonra
hızlandırdı. Genel Baş-
kanlığını Necmettin Çobanoğ-
lu'nun yaptığı sendikanın yö-
netim kurulu üyeleri Nur Sü-
rer, Aydın Sayman, Ahmet
Ünal. Fazlı Doğanay, Ab Sa-
lim Yaşar ve Enver Kündem.
Sine-Sen takım sözleşmeleri-
nin ilk bölümünü "Düşler"
(Irmak Film), "Saygılar Biz-
den" (Ar Ajans). "Taşlann Di-
linden Anlayan Adam" (Şeref
Film), "Bir Başka Yerde" (Ant
Fiim). "Çıplak" (Asya Film),
"İki Kadın" (Z Film) ile imza-
ladı. önümüzdeki dönemde
Yeşilçam Fibncilik, Burç Film,
Gülşah Film, Kemal Fibn ile
de sözleşme yapılacak.
Sine-Sen yapmış olduğu söz-
leşmelerle yüzde 100 ile yüzde
200 arasında dcğışen oranlar-
da ücret artışı ile sigorta prim-
lerinin bildirimini ve fazla me-
sai uygulamasını garanti altına
almış durumda. TC yasalan-
nda hiçbir yasal güvence ve
tanıma sahip obnayan sinema
ve sanat emekçileri bütün bu
haklan örgütlülükleri ve da-
yanışma güçleriyle elde ediyor-
lar. Sine-Sen'in bugün yak-
laşık 500 üyesi var.
Sendika, prodüktörleri de
zor durumda bırakmamak için
taban ücret listesi hazırlamış.
Bu ücret bstesi altı aylık bir dö-
nem geçerb olacak.
Kültür Bakanbğı'nın sine-
ma ve sanatı destekkme fo-
nundan kredi alacak projeler
için sigorta şartı koyması da
sendikanın kazanımlanndan
biri.
Çizgifilmlerinbaşansı
ATİNA(AA)-Çocuklan ol-
duğu kadar büyükleri de sine-
malara çeken çizgi filmler, yıl-
lar sonra yeniden gösterime so-
kulduğunda yapımalanna bir
defa daha gebr kapısı oluyor.
Walt Disney'in bu yaz yine
tekrarlanan 1945 yapımı Pi-
nokyo'su, bugüne kadar ya-
pımasına yaklaşık 90 milyon
dolar kazandırdı. 1945 yılında
yapımcısına 4 milyon dolar ge-
tiren ve bugüne kadar tam se-
kiz kez gösterime sunulan Pi-
nokyo, 1985 yıbnda ise 24 mil-
yon dolar kar getirdi.
Buena Vista Pictures Distri-
bution fırmasının başkanı
Dick Cook, "Bu bir sır değil.
Animasyon filmler tekrar tek-
rar gösterilirken, insanlann
oynadığı fıbnlerin büyük
klasikler dışında tekrarlan-
mamasırun tek nedeni, insan-
lann canlandırdığı filmlerin
güncele yönebne çabasına
karşın animasyon fıbnlerin
hala elle haarlaruyor obnası-
dır"şekbnde konuştu.Disney'-
in çizgi film klasiklerinden
Fantasia, video kaset olarak
yeniden satışa sunulduğunda,
yapımcılara sadece 50 gün için-
de büyük bölümü kâr obnak
üzere 220 milyon dolar ka-
zandırdı.
1937 yıbnda piyasaya sürü-
len Pamuk Prenses ve Yedi
Cüceler ise, 1987 yılından yeni-
den gösterildiğinde yapımcı-
lanna 46.6 milyon dolar ka-
zandırdı.