02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sa Cumhurjyetf Sahıbr Cumhurıyeı Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketı adına Berin Nadi Isıanbul Haberlerı: Şena> Kalkan, Dış Haberler: Ergua Balcı, Iş-Ekonomı: Şükran Kelenci, Yurt Basan ve Yayaıv Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türkocağı Cad. dencl Ya\ın Yönetmenı: Öıgen Acar • Genel Yayın Koordinatörü. Hikrntl Çetinltay* Haberleri: Mchnw( Sarsç, Kultur Celıü Üsltr, Makaleler: S»mi Karaortn, Spor- Abdulkadir 19/41 Cağaloğlu 341J4 U< PK. 246 lstanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Telex- Yazı İşlen Mudurlen Ftfsun Özbilgen (Sorumlu), Celal Bajlangtç (Haber) • Görsel Yiıcelıııan, Düzeltme- Abdullah Yazıcı • MUessese Müdıir V. Erol Erkul • Koordınalör: • :ımen *li Acar • Duzenleme- Muslafa Saglamer • Ankara Temsilcisi: Cgncyt Ahmel Korulsan • Muhasebe: Btilenl Tfcner • tdare: Huscyin Gurer • lşletme: önder Çelik • rcııyıırrk. Maber Mudurkn Mustafa Balba>, Işık Kansu, lzmır Temsılci V.: Scrdar Kıak, Bilgi-lşlem: Nail lnal Bılgisayar Sıstem: Mnrnrei Çiler • Personel: Sevgi Bostancıoflu \dana IertiMİcısı Çflin Yifcenotlu • Reklam: Reha Işıtman • Dış llişkiler- Hnlya Akyol 22246, Fax- (1) 526 60 72 • Bıırola,: Ankara: Z. Gökalp Blv. Inkılap S. No: 19/4. Tel: 433 II 41-47, Telei 42344, Fax: (4) 433 05 65 • Iımir. H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3, Tel 83 12 30, Telex 52359, Faxı (51) 89 53 60 • Adau: Inönü Cd 119 S No. 1 Kal 1, Tel. 19 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 78 TAKVlM 12 AĞUSTOS 1992 İmsak:4.24 Güneş: 6.03 öğle: 13.14 İkındi 17 05 Akşam: 20.14 Yatsı:2147 Prenses Margareth Marmaris'te • VIARMARİS(AA)- İngltere Kraliçesi Elızabeth'in lcızkardeşı Prenses Margareth, yatla Marmaris'egeldi. AA muhabırinin edindıği bılgiye göre Ege sahjlJerinı gezen Prenses Margareth'ın bulunduğu yat,düngece Marmaris Aksaz Koyu'na gelerek demirledi. Aksaz deniz üssü açığında bu sabaha kadar kalan yata, hiçbir tekne yaklaştınlmazken çok sıkı güvenlik önlemlerinın alındığı görüldü. Eşcinsellere evlat edinme •STOCKHOLM (AA) - tsveç'te politikacılar, erkek ve kadın eşcinsellerin evlat edinebilme ya da vücut dışında gerçek leştırilen döllenme yoluyla çocuk sahibi olma isteklerine olumsuz bakıyorlar. lsveç'teki tüm siyasi partilerin, homoseksüel ve lezbiyenlere bu hakkın verilmesi yerine, eşcinsel ilişkilerin toplumca normal kabuledilmesi içinbazı haklar tanınması konusunda görüş birliği içinde olduklan bildiriliyor. Isveç parlamentosunda temsıl edilen Sosyal Demokrat Parti, Şol Parti ve Halk Partisi,eşcinsel ilişkilerin, topium tarafından normal olarak değerlendirilmesi için yasalbirstatüye kavuşturulmasına sıcak baküklannı belirtiyorlar. 38 AIDS'liden 23'ööldü • ANKARA (AA)- lstanbul Tıp Fakültesi AIDS tanı merkezinde 1985-1992 şubat arasında 17 bin 934 kişinin incelendığı ve 144 kişinin AIDS virüsü taşıdığı saptandı. Eliza testinetabi tutulan ve virüs taşıdığı tespit edilen 144kişiden 38'inin, 22'si yabancı uyruklu. AIDS hastası olan 38 kişiden 23'ü hayatını kaybettı. AIDS tanı merkezinde 1985yılında sadece 3 virüs taşıyıcısı tespit edildiği halde, 1986'da 2 olan busayıl987yıünda29 olarak belirlendi. 1991 yılında virüs taşıdığı tespit edilen krşi sayısı 35 olarak tespit edıldi. Kanserli bastalar •STOCKHOLM(AA)- tsveçlı araştırmacılar kansere karşı mücadele süresini uzatan bir ilaç türü buldular. İsveçli kanser araştırmacılan, kansere yakalananlann dörtte birinin kanserden değil, aşın zayıflamanın kansere karşı direnci düşürmesi nedeniyle öldüğünü belirttiler. Araştırmaalar. bulduklan ilaç türü ile kanser hastalannın aşın zayıflamalanmn önüne geçerek kansere karşı mücadele sürelerini uzattıklannı kaydettiler. Dayaktan ölen çocuklar • FRANKFURT (AA) - Dünyanm en gelişmiş ülkelerinden biri olan Almanya'da, heryıl yüzün üstünde çocuğun dayaktan öldüğü iddia edildi. Alman Çocuklan Koruma Birliği Şeref Başkanı Prof. Walter Baersch, her yıl 300 binin üzerinde çocuğun da yediği dayak sonucu bedensel özürler taşıdığını bildirdi. Saarland radyosunda konuşan Prof. Baersch, birçok çocuğun ölüm kağıdının gerçeğe uygun düzenlenmediğinin uzmanlarca tahmin edildiğini belirtti ve her yıl birkaç yüz çocuğun şiddet ' uygulanarak öldüüğünü, ancak ölüm belgesinde boyle bir ibarenin yer almadığmı söyledi. İngilizlerin cehaleti • LONDRA(AA)- İngilzlerin Avrupa'daki gebşmeleri fazla umursamadığı yapılan bir kamuoyu araşürmasında ortayaçıktı. Daily Miror gazetesinde yayımlanan kamuoyu araştırmasında bazı lngiliz kadınlann Avrupa Topluluğu Yürütme Komisyonu Başkanı Jacques Delors'un bir parfüm olduğunu sandıklan görüldü. Gazete kamuoyu araşürmasını verirken yapüğı vorumda, 'şaşılacak sayıda lngiliz kadın Jacques Delors'dan bir damlayı kulaklannın arkasına sürebileceklerini düşünüyor' ifadesini kullandı. Bekâret onanmı 1-10 milyon lira arasında, gizlilik fîyatı yükseltiyor Yapaybekâretkarhiş• Doç. Dr. Dilek Cindoğlu, araştırmasında, Türk tıbbının bekâret muayenele- ri ve onanmında nasıl rol aldığını anlamak için 13 kadın-doğum uzmanı ile görüştü GÜNSELfÖNAL ANKARA- Evlilikten önce cinsel ilişkiye giren kadınlann "ilk gece" korkusu, doktorlara karh bir iş kapısı açıyor. Kjsaca"tamir" diye adiandınlan bekâret onanm mü'da- haleleriyle kazanılan yapay bekâre- tin kadına maliyeti, 1-10 milyon lira arasında değışiyor. Fiyatın on milyon lira sınınna ulaşmasında. "gizlilik" etkenı önemli rol oy- nuyor. Bilkent Üniversitesi Siyasal Bi- limler ve Kamu Yönetimi Bölümü öğretim uyelerinden Yard. Doç. Dr. Dilek Cindoğlunu, Türk Ta- bibler Birliği'nin desteğiyle yaptığı "Bekâret Muayeneleri ye Bekâret Onarma Müdahaleleri" konulu araşürmada, modern tıp doktor- lanrun her ıki konudaki uygulamalannı ele aldı. Türk toplumunda birçok gelin için evlilığinin ilk gecesinin "karaba- san"a dönüştüğünü vurgulayan Cin- doğlu, araştırmasında, "Bunun en önemli sebebi öncelikle gelinin bekâreti- ni, sonra da damadın erkekliğini ispat- ladığı bekâretin izalesi neticesi beklenen kan ve kanlı çarşaftır" dedi. Bekâret muayeneleri Cindoğiu, Türk tıbbının niçin ve nasıl bekâret muayeneleri ile bekareti onar- ma müdahalelerinde rol aldığını anla- mak için, 13 kadın doğum uzmanı dok- torla görüştü. Her iki uygulamanın da, kadının kendi bedeni üzerindeki hakla- ra müdahaleyi öngörmesine karşın, be- kâret muayenelerinin müdahalelere oranla çok farklı algılandığını saptadı. Cindoğlu, bunun nedenlerini şöyle sıra- ladı: "Bekâret muayeneleri için hukuki bir dayanak söz konusu olabihnektedir. Özellikle, ırza gecme veya ilk gecede ka- nama olmaması gibi hallerde durum adli makamlara intikal edebilmekte, ad- li makamlar da Adli Tıp Kurumu'na bekâret muayenesi ve raporu için kaduu sevk edebilmektedir. Aslında hukuki olarak yalnızca Adli Tp Kurumu'nun bekâret raporu geçerli olmakla birlikte bekâret muayeneleri oldukça yaygın bi- çimde hastanelerde ve muayenehaneler- de uygulanmaktadır. Tıbbın kadın be- deni üzerine bu uygulaması ve bekâret aramalarda bir araç olması aslında, be- kâret muayenelerinin modern Türk toplumunda varlığını ahlaki olarak meşrulaşürmaktadır." Cindoğlu, görüştüğü kadın doğum uzmanlannın hukuki bir dayanağı ola- bileceği gerekçesiyle, kendilerinden iste- nildiğinde, bekâret muayeneleri yaptık- lannı belirtti. Cindoğlu, konuştuğu doktorlann, erkek arkadaşlan ile cinsel ilişkiye giren genç kızlann bekâret mua- yenesi için geldiklerinde genellikle er- keklerle ilışkileri olmadığını, bu duru- mun bir kaza olduğunu anlattıklannı kaydetti. Genç kızlann anlatüklan kaza öykülerinin genellikle birbirine benze- mesine karşın, yanbşlıkla üzerine oturu- luverilen sopalar, bisikletten düşme ve ağaçtan düşmelerin başbcalan olduğu- nu bildirdi. Cindoğlu araştırmasında, "Bu kaza senaryolannın önemi, kadın- lan cinselliklerinden sonımlu olmaktan çıkannakta yatmaktadır. Kadın cinsel- bğinden ürkülen, hep kontrol altına a- bnmaya çalışılan bir cinsel kültürde, Batılı kadınlann tersine, bedenlerine dair konularda sorumluluk almaktan böylesine kaçınmalan anlaşılabilinir." Bekâret onarma müdahalelerinde, doktorun davraruşmı destekleyici hu- kuki bir dayanak olmadığına dikkat çe- ken Cindoğlu, yetişkin kadınlann kızlık zarianrun tamiri durumunda doktonın hukuken zan altında kalabildiğini. da- madın yeni gelinin bekâretin yapay ol- duğunu anlaması dummunda dokto- run, "kadına kocasını aldatma suçunda ortakbk ettiği gerekçesiyle" dava konu- su olabildiğini vurguladı. Teknik olarak, en başanb bekâret tamirlerinin düğün gecesinden he- men önce yapılanlar olduğunu be- brten Cindoğlu, "Himenin yapısı iti- banyla tıbben tamiri olanaksız ol- duğundan. söz konusu müdahale, himenin yırtılan kenarlanna birkaç dikiş atarak, girişi daraltıp, ilk cinsel ilişkide kanamayı sağlamaktır. Ka- nama, bu dikişlerin yenib'ğiyle doğ- nı orantıb olarak gerçekleşmekte- dir" dedi. Bekâret saplantısı Bekâret ile ilgili saplantının bazen daha ileriye gidebildiğini vurgula- yan Cindoğlu, daha önce cinsel te- masta bulunmayan kadınlann da, düğün gecesi öncesinde doktora git- tiklerini. kızbk zarlannın yapısmın ilk gece kanamaya yol açmayacak biçim ve yapıda olduğunu öğren- diklerinde sıff mehtemel tacizlerden kendini ve evlibk içindeki statüsünü koruyabilmek amacıyla dikiş attır- dıklannı kaydetti. Kadın doğum uzmanlannın be- kâret müdahalesi yapmasında en önemb etkenlerden birinin para ol- duğuna dikkat çeken Cindoğlu, gö- rüştüğü 13 kadın doğum uzmanının bu konuda verdikleri bilgileri şöyle özetledi: Yüksek kazanç "Bu müdahalelerden talep edilen üc- retler oldukça yüksektir. Fiyat, kadının durumuna, ihtiyacmın acilÜğine ve he- kime göre farklılaşıyor. Bu fiyatın 1-10 milyon lira arasında degıştiğini, ortala- ma 3-4 milyon lira civannda olduğunu söylediler. Ilginç olan, aynı grup uz- manlara göre kürtajın fıyatı 200-500 bin lira arasında değışiyor. Fiyatlan etkileyen en önemli unsur ise gizlilik. Hekim olarak yarattığınız ve sakladığınız yalan ya da yapay kızlık zan için hissedilen suçluluk duygusu- nun bedelini, bir anlamda bu servisi ta- lep eden, yani evlilik öncesi cinsel ilişki- ye girmiş kadın ödüyor. Gizlilik ve yasal olmayan bu müdahaleler sonuçta kadı- na yapay bekâret, hekimlere de vergi dışı oldukça yüksek bir gelir temininde araç oluyor." Stockholm Uluslararası Su Sempozyumu Doğayıtemizlemek boynumuzunborcu GÜRHAN UÇKAN STOCKHOLM - Bu kentin göbeğinde, krabn saraymın önünde som babğı tutabilirsi- niz. Hatta eğer şansınız varsa; balıklann. yunus babğı gibi su yüzünde parende atüklannı da görebilirsiniz. Oysa bu su- lar, on yıl önce bırakın koca- man som babğını, yengeç bile yaşatamaz haldeydi... Işte bu mucize, şimdi ödül- lendiribyor. Çevre için konu- lan ödüllerden en büyüklerin- den biri, 1992 Stockholm Su Ödülü, sahibini buldu. 150.000 Ameri- kan Dolan tu- tanndaki ödül ve 12kgağırbğında- ki kristal-gümüş heykel, Prof. Poul Harremoes yönetimindeki Danimarka Tek- nik Okulu, Tek- nik Hijyen Labo- ratuvan Bölü- mü'ne uygun gö- rüldü. Stock- hobn'de, 10-14 ağustos günleri arasında yapı- lacak olan ulusla- rarası "Su Sem- pozyumu"nda ödül, Kral 16. Carl Gustav tarafından Prof. Poul Harremoes'e görkemb bir törenle sunulacak. Danimarkab profesör ve ça- bşma arkadaşlan, "Üst düzey- deki bilimsel bulgulan, su en- düstrisindeki pratik sorunlan çözmekte başanyla kullandık- lan için" ödüUendirildiler. Bu yıl ikinci kez gerçekleştirilecek olan Su Sempozyumu'nda, büyük kentlerin temiz su ge- reksinmesinin; kuilanılmış suyu yeniden antarak, yağ- mur suyunun topraktaki kim- yasal atıklardan kirlenmesini önleyerek nasıl sağlanacağı tartışılacak. Başta Ştockholm olmak üzere, çeşitb büyük metropollerdeki örnekler ince- lenecek. 1969'daçalışmalanna başlayan Danimarka Tekni' Okulu, suyun anndınlmasın- da da aşama göstermiş. Stock- holm'de bu yıl ikinci kez ger- çekleştirilecek oian "Su Festi- vali"nin dışandan fazla gö- zükmeyen bir öğesi olarak yapılacak olan Su Sempozyu- mu'nun çıkış noktasını, 21. yüzyıla çok az kala insanbğı tehdit eden çevre kirliliğiyle sa- vaşmak oluşturuyor. Tehlike- lerin analız edibnesi ve onlara çözüm bulunması, üzerinde tartışılacak konulann başında. İnsanoğlunun da büyük kentlerin kuilanılmış suyu yeniden antarak, kirliliği nasıl önleyeceği tartışılacak. mesi olan temiz suyun korun- ması. atık su- lann antılarak yeniden kulla- nıbnası, bu sem- pozyumda enı- ne boyuna irde- lenecek ve bel- gelenecek. Dub- Iin'del992ocak aymda yapılan Uluslararası Çevre ve Kal- kmma Kon- feransı'nda te- miz su kaynak- lannın korun- ması, çevre sağbğı için yaşamsal önemde görübnüştü. Insan sağbğının, gıda garantisinin ve çevre ko- runmasının ekolojik sişterr içinde riske edilmemesi için sı ve toprak kaynaklanrun, eko- lojik olarak günümüzde ve ge- lecekte, gecmişte olduğundan çok daha elverişli kulla- nıbnasmın acil olarak gerekli olduğu saptanmıştı. Stock- hobn'deki sempozyum, işte bu sorunlann, uzak bir geleceğe değil, günümüze ait olduğu gerçeğinden yola çıkıyor. Sempoz)aımda, su kaynak- lanrun temiz tutulması için dü- şünülen geleneksel çözümlerin yanbşbğı üzerinde durulacak. Tiryakilerle 1913'te tanışan Camel'in seriiveni, Yaşb Joe adli bir deveyle başladı, kadınlarla sürdü, 2. Dünya Savaşı'nda doruğa çıktı Sigara içendeveninreklamcılıkDış Haberler Servisi - Rek- lamabk dünyasının yırtıa hay- vanlarla güreşen gjadyatörü, Camel'in ünlü tek hörgüçlü de- vesi Reklamcıhk Müzesi'ne gir- di. (1) Bu sevimli hayvanın Amerika tarihine sıkı sıkıya bağb gecmişini yansıtan yüz ka- dar afîş, -ki bazılan hiç bih'nmi- yor ve sadece koleksıyoncula- nn elinde- bir galeriyi tıkabasa doldurmuş durumda.Fransız Liberation gazetesinde Germa- ine Aziz imzasıyla yayımlanan yazı, Camel'in tarihine ışık tu- tuyor. Camel afışlerinin tarihi, bu tek hörgüçlü deve modelin ; n, yani Barnum Sirki'nin emektar üyesi yaşb Joe'nun, sigara pa- keti üzerine resmini koymak için Reynolds tarafından fotoğ- raflannın çektirtibnesiyle başh- yor. Richard Joshua Reynolds, tütün üretimine 1875'te atıbnış- tı. 1913'te, şıklığın çökme devri- nin geldığiru önceden sezdi ve piyasaya üç ayn marka sigara sürdü: Red Camel, Osman ve Reyno. Reynolds Camel için, çağının Şark dünyasına sadık kaldı ve tiryakileri, çöllerin, palmiyelerin ve piramitlerin eg- zotik havasına götürmeyi tercih etti. Ve Camel çıkar çıkmaz, bek- lenmeyeni gerçekJeştirdi. RJR- Tobacco, litograf baskı afişler ve basın ilanıyla, "Yann bulun- duğunuz şehirde, Asya ve Af- rika'dakilerin toplanundan daha fazla deve olacak" duyu- rusunu yaptıgında yıl henüz 1914'tü. Başan çok çarpıaydı; RJR en Onlara en çok Denizde ve karada önder. Camel savaşa gidiyor Madem ki erkek çocuklar dört bir cephede birden çarpışıyor, askerlerin ailelerini, çocuklanna favori sigaralannı göndermekri konusunda kjşkırtmak Camel'in boynunun borcu. Bir tirj akiden diğerine: Camel tam bana göre. bir anda ABD'nin en büyük si- gara üreticisi durumuna geldi. Camel'in bu başansı rekabeti yattığı kış uykusundan uyandırdı: Luky Strike piyasa- ya sürüldü. Chesterfield pazar payını büyüttü. 2. Dünya Savaşfna kadar Amerikan sigara piyasasını bu üç firma yönetti. 1927'de moda illüstratörleri, magazin dergilerde yayımlan- mak üzere tuval karşısına gecip Camel için yağbboya resimler yaptı. Tablolarda, bir gece ku- lübü, pulman koltuklu bir va- gon, golf sahası ve koşu meyda- nındaki kadm ve erkekler res- medibyordu. Bu tablolar, Ca- mel'i bir anda kadm özgürlüğü- nün simgesi durumuna getirdi. Hollywood'dan ve çekici kadı- nlanndan etkilenenler arasında Camel afişleri de dahil oldu; Camel'in sloganlan, sigara ve kadının, aynı derecede arzula- nan bir nesne olduğu temasını işliyordu: Güzel bir kadın erkek arkadaşmın sigarasını yakıyor- du, abmb bir anne ve iki çocu- ğu, babaya bir karton sigara hediye ediyordu. Kadının dudaklannın arası- na Camel götürmesi için 30'lu yıllan beklemek gerekti. Önce "Tadı o kadar güzel ki" diyen kıvırcık kestane saçb bir kadın belirdi afişlerde. Daha sonra ise mayosuyla ya da gece kıyafeti içindeki şuh bir kadın aslında Amerika'nın çekiciliğini ve gü- zelliğini temsil ediyordu. Anla- şılacağı gibi bu imaj kampanya- sı çok tuttu: Kadm tiryakıler tü- ketici pastasımn önemli bir bö- lümünü oluşturmaya başladı ve bu durum filtreb sigara ûreti- minin yolunu açtı. 1941'de Ca- mel'in ünü, Fransız bir gazete- cinin dediği gibi, "içinden bir otobüs gececek kadar" büyük duman halkalannı gösteren de- vasa bir afiş sayesinde, Özgür- lük Abidesi'nin ünü kadar yayıldı. Yeniden düzenlenen afiş 1950'de New York'taki Ti- mes meydamna kondu ve salta- naünı 20 yıldan fazla sürdürdü. Camel savaş sırasında, Ame- rikan sınırlannın ötesinde, Pa- sifık, Afrika veya Nonnandıya sahillennde nöbet tutan erkek çocuklannı yalruz bırakmadı. Bunun anlamı reklamcıbğın ar- tık gazetecilik yapmaya başla- masıydı. Camel afişleri pilotlar- la denizcilerin atıldığı tehlıkeli görevleri cephede Amerikan halkı adına izliyordu. Ve nihayet 1960'lann başla- nnda dünyaca ünlü tek hörgüç- lü deve sanat dünyasına bir adım attı. Pop Art ressamı Larryl Rivers'tan fotoğrafçı Ir- ving Penn'e dek, aralannda post-modernist genç ressamla nn da bulunduğu birçok sanat çı Camel ikonografısi içindeki yerini aldı. Bu başannın Camel'in ününe ün kattığının bilincinde olan RJR şirketi olağanüstü bir özenle Camel afışlerini koruma alüna aldı. Afişlerin hepsi şirket tarafından mİkrofilme çekil- miş, arşivlenmış, endekslenmiş ve tarihlenmiş bir şekilde büyük bir özenle saklanıyor. Büyük bir çoğunluğu koleksiyoncu Thomas A Gray tara-fından hazırlanan Reklamabk Müze- si'ndeki sergide Camel'in tari- hini adım adım izlemek müm- kün: Şararmış Camel paketleri, eski sigara kâğıtlan, Yaşb Joe'- nun ilk desenleri. reklam proje- leri. Devenin vücudunda çıplak bir kadın veya bir aslan ka- fasının sakb olduğu efsanevi de- senleri seyrederek eğlenmek de cabası. (1) Bir Devenin Reklamabk Sergüzeşti. Louvre Sarayı, Reklamcıbk Müzesi'ndeki sergi 16 eylüle kadar gezilebibr. Akşamüstü şekerieme - Akşam olmak üzere Göynük'te... Biraz oturup dinlenmeh'. Fazla bir iş yoktu gerçi. Artık gelin hanım yapıyor işleri. Temizlik yapıldı, yemek pişirildi, bulaşık yıkandı. Eee genç değiliz artık, biraz da o çabşsın. Biz kaç kişiye hizmet ettik, kaç çocuk besledik, büyüttük. Boşuna mı aldık onu? Şimdilerde zaman değişti. Artık adamlara da iş yaptınyorlarmış şehirlerde. Şu bizim torun, aldı adamı da kendi sokaklardadolanır, bulaşıklan da adama yıkatırmış. Bizim efendi olacaktı da nasıl kıracaktı kemiklerini. Ah efendiciğim ah... Bak şimdi ne hallerdeyim. Evler bile eskiyor, yıkılıyor, insan yaşlanmaz mı? Evlerie birlikte göçüpgideceğiz. Heygidi günler hey... (Fotoğraf: HATİCETUNCER)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle