Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 AĞUSTOS1992 ÇARŞAMBA * * * * CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DEVAMI 15
METROPOL
ATİLLÂDORSAY
Veöa KentJnden Yükseten
Tatbses>.
Spor tarihinden bir olimpiyat oyunları daha geçti. Aynı
zamanda kitle iletişiminin 20. yüzyıldaki başdöndürücü
gelişiminin de yeni bir aşamasını simgeleyerek... Son yıl-
ların, savaş dahil önemli ve dünyayı ilgilendiren büyük
olaylartnda olduğu gibi, bu kez de yeryüzünde asgari uy-
garlık düzeyine ulaşmış yüzmilyonlarca seyirci, bir tek
büyük göze döriüştü: Meraklı, röntgenci, görmeye ve öğ-
renmeye aç bir dev göz...
Biz de komplekssiz, rahat ve olağan biçimde bu gözün
birparçasıolmayı seçtik. Spor denen olaya özel birilgimiz
olmamasına karşın, bu kez onun çekiciliğinden kurtula-
madık. Insan bedeninin, kuşkusuz çok ağır bir bedel karşı-
lığında, çelik gibi bir irade, köle gibi bitmez-tükenmez bir
çalışma ve insan ruhunun derinliklerinde yatan o kolay ta-
nımlanamaz 'yıldızlaşma isteği' denen duygunun alabildi-
ğine kışkırtılması sayesinde nasıl gücüne güç, zarafetine
zarafet kattığını, yapılamaz denen şeyleri nasıl yaptığını,
gitgide nasıl daha çevik, daha dirençli, daha kıvrak hale
geldiğini izledik. Birbirinden güzel ve güçlü genç insanla-
rın sporu görkemli bir estetik olayına dönüştürdüklerini,
insan bedeninin gitgide daha yetenekli bir hale geldiğini,
farklı sistemlerin ve ideolojilerin bireyselliği ve bireysel
gücü sınırsız biçimde yükseltmek ve geliştirmek amacın-
da nasıl buluştuklarını izledik.
Ve de kuşkusuz, tam bir kargaşa içinde bulunan birta-
kım yeni devletler'den, Bağımsız Devletler Topluluğu'-
ndan gelen atletlerin ve sporculann, çağın güçlü ekonc-
mik devi ABD'yi sollayıp madalya yarışında birincilik
koltuğuna oturması da kendi içinde dersler içeren çok an-
lamlı birolay oldu.
Baştan sona çöpe ve pisliğe batmış, sanki Albert Ca-
mus'nûn "Veba" romanında anlattığına benzeyen ve bu
ortaçağ felaketini yeniden hortlatacak gibi gözüken bir
kentte bu güzellik, güç, zarafet ve disiplin şölenini izlerken
hem dünyada hâlâ güzelliklerin varolmasından dolayı te-
selli bulduk. Hem de kendi "Hal-i pür melâl "imize bakıp
daha çok utandık.
Hele hele, boğazına kadar pisliğe batmış bu kentin, 2000
yılında olimpiyatlara aday olduğunu söyleme yürekliliğini
bulması, doğrusu bizi daha da şaşırtt.
Acaba nasıl olup da bu dev organizasyonu sadece 8 yıl
sonrası için yüklenmek cüretini gösterebiliyorduk? 8 yıl
sonra umalım ki Nurettin Sözen artık Istanbul'a başkan
olacak değildi. Ama yeni Nurettin Sözen'lerin bu kentin ve
bu ülkenin yönetimindesorum yüklenmeyeceğini nasıl bi-
lebilirdik ki? Hele hele bizim gerçekten işe göre adam
seçmekte inanılmaz kertede beceriksiz sosyal demokrasi-
miz, 2000 yılında da, adı ister SHP, ister CHP, ister yeni ve
başka bir şey olsun ortalarda olacağına ve iktidara tam
oturmasa da köşesinden bucağından ortak olma şansını
koruyacağına göre bir Nurettin Sözen'in, bir Abdülkadir
Ateş'in ve benzerlerinin söz sahibi olacağı bir istanbul'da
mı bizler olimpiyat düzenleyecektik?
Turizm bakanı olduğu söylenen o Abdülkadir Ateş ki ge-
çen cumartesi günü kendisini bir kez daha hayırla andık.
Bir yabancı dostumuzu, Istanbul'un en önemli turistik mer-
kezlerinden, Mimar Sinan'ın başyapıtı Süleymaniye Ca-
mii'ni görmeye götürmüştük. Süleymaniye Camii'ne gi-
den sokağın halini ise ne siz sorun ne biz söyleyelim.
Pislik ve çöp bir yana (O her yerde var), kısacık sokağın,
her yanı kazılmış, çukurlarla ve toz-toprakla donanmış ha-
li, gerçekten utanç vericiydi. En azından 3 yıldır asfalt gör-
memişti bu sokak. Ve turizm merkezi Istanbul, bu bakım-
sızlık, ilgisizlik ve pislik öbekleri altında neredeyse yitip
giderken, turizm bakanı bilmem hangi Doğu vilayetinde
'yumuşakturizm', 'maceraturizmi', 'rafting' gibi fanteziler-
le uğraşıyordu.
Ancak yine de 2000 yılının oyunlarını alabilirsek, en azın-
dan açılış-kapanış konusunda yeterince değerli sanatçı-
mız var. Işin o yanından korkmayalım.. Oyunlar kadar
parlak, dolayısıyla organizasyonu kimbilir ne denli zor
olan bu görkemli törenlerın benzerini yapabilir miyiz, bil-
miyorum. Ama en azından Jos Carreras ve Placido Do-
mingo'yla aşık atacak bir sesimiz var. Ibrahim Tatlıses
geçenlerde "Ben Pavarotti'den de büyüğüm" demedi mi?
Tatlıses dostumuz iyi dayanıp o görkemli sesini bir 8 yıl
daha korursa, 2000 olimpiyatlarında en azından 'tenor so-
runumuz' çözümlenmiş demektir. Gerisi de nasılsa hallo-
lur!..
ACI KAYBIMIZ
Hopa eşrafmdan merhume Fatma Karalı'nın eşi,
Necati Karalı, Dr. Ruhat Alkumru, Nedret önen, Av.
Yaşar Karalı ve Metin Karalı'nın çok kıymetli
babaları, Dr. Nizamettin Alkumru, Av. Asım önen,
Pervin, Gülseren ve Semra Karalı'nın kaympederleri,
Tüles, Turgut, Tuğrul, Nizam, Hakan, Barış, Banu ve
Berna'nın biricik büyükbabalan;
CEMAL KARALI
Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi bugün
(12.8.1992) öğle namazını müteakiben Üsküdar Çiçekçi
Camii'nden kaldınhp Karacaahmet Mezarhğı'na
defnedilecektir. Tanrı rahmet eylesin.
AİLESt
MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI
ERENKÖY GİRİŞ GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ
İLANEN TEBLİGAT
Mu. Tkh: 19146/60-74
Halen Ismet tnönü Bulvarı Şahin Apt. No: 174/1 Mersin adresin-
de mükim Otoparsan OtomobU Elektronik Sanayi ve Ticaret A.ŞÎnin
gümrüğümüzde işlem görcn ve müfredatı aşağıya çıkanlmış olup, fir-
manın bilinen adresine tebligat çıkanlmış ise de, mükellef adresinde
bulunmadığı gerekçesiyle tebligatlanmız iade olunmuştur.
Gelir eksiklikleri 738/1 formül yerine kaim olmak üzere, 73.994.734
TL. borcunuzu gümrüğümüze ödemeniz koşuluyla 7201 sayıh tebli-
gat yasasının ilgili hükümlerine istinaden tebliğ olunur.
Beyanname Urih ve sayısı Vergi miktan
36177/1.12.1989 9.831.521 TL.
Toplu Konut Fonu 625.237 TL.
38303/14.12.1989 • 9.844.700 TL.
Toplu Konut Fonu 626.076 TL.
35317/21.11.1989 30.926.700 TL.
38069/13.12.1989 22.140.500 TL.
Toplam: 73.944.734 TL.
ANKARA ASLİYE BİRİNCİ TİCARET
MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI'NDAN
Dosya No: 1991/246
Davacı: Zeki Açılmış
Vekili: Av. Turabi Tural
Davalı: Ahmet Gönel
45. Sokak 27. Blok No: 22 Ostim/ANKARA
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan 15.000.000 TLMik
bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti davasının yapılan yargıla-
masında;
Davalı adına çıkartılan dava dilekçesi ve duruşma gününe ait teb-
ligat bila tebliğ iade edilmiş olup yapılan emniyet araştırmasında da,
davalının adresi tespit edilemediğinden adına dava dilekçesi ve du-
ruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir.
Duruşma günü 9.10.1992 saat 11.35'e talik edilmiş olup HUMK'-
nun 213. maddesi gereğince duruşmada haar bulunmadığınız takdirde
yargılamaya yokluğunuzda devam edileceği hususu keyfiyeten ilanen
tebliğ olunur.
GÜNCEL
CÜ1VEYT ARCAYtKEK
MBaştarafi 1. Sayfada
katta buluşamamış" olarak birbirlerindenayrılıyorlar.
SHP lideri Inönü, CHP'den somut öneriler gelmediğini,
hatta karşı tarafın kimi noktalarda gerçekleri kendine yont-
tuğunu görünce, görüşmeleri, "iki partinin saptayacağı
birer kişiden oluşacak bir komisyona " havale ediyor.
Birer kişiyle sınırlanan bir komisyon?.. Bu istek, böylesi-
ne büyük bir olayda Erdal Inönü'nün artık umudunu kestiği
yorumlarına yol açıyor.
CHP yönetim kurulu adına eski Genel Sekreter Yardım-
cısı Erol Tuncer'in öne sürdüğü birkaç "unsur" var ki, o
sakin Erdal Inönü'nün ve başyardımcısı Genel Sekreter
Cevdet Selvi'nin sabrını zorluyor.
CHP liler düzenledikleri onbir bölge toplanfjsında, bir-
leşmeyle bütünleşmenin CHP çatısı albnda gerçekleşme-
si görüşünün egemen olduğunu SHP'ye aktarıyorlar.
Boşa çtkan umırt
Üstelik bir başka koşul daha getiriyorlar. "CHP ilkelerin-
de blrleşme" demeyi ihmal etmiyorlar. Inönü, tabii hemen
karşı çıkıyor. Daha geçende il başkanlarıyla kimi bölge
toplantılarında, SHP'lilerin tersine bir kararlılık sergiledik-
lerini, CHP'nin SHP çatsı altına girmesini itttfakla belirle-
diklerini bildiriyor.
Erol Tuncer, bir başka girişimde bulunurken Erdal
Inönü'yü ne denli karşısına alacağını belki hesaplamıyor.
Inönü'ye sosyaldemokrat (SHP) ve demokratik sol (DSP)
kesimde bütünleşmeye "ne ölçüde yardımcı" olacağını
soruyor.
Inönü, eski partilerin açılmasına önayak olmuş, CHP'nin
yeniden yaşama dönmesini sağlayan yasanın bir an önce
çıkmasına çalışmış, daha ötesi, on yıldır soldaki bölünme-
yi ortadan kaldırmaya çaba sarf etmiş bir siyasetçi...
Ikinci kezdir biraraya geldiği CHP'lilere şöyle bir bakı-
yor. Üstüne üstlük önceki gece CHP'lilerin, "somut bir
öneriyle gelecekleri"ni sanmış, o da boşa çıkmış. Hiçbir
öneri yok önünde. Daha önemlisi, CHP'lilerin kabulü ola-
naksız kimi irdelemeleriyle karşı karşıya.
Kısaca anımsatıyor geçmişi; birleşme mi, bütünleşme
mi, birliktelik mi? Gerçekleşmesi için "esas sorumluluğun
ve görevin CHP yönetiminde olduğunu" yineliyor. Ya ge-
nel sekreteri ne diyor?
Cevdet Selvi, Erol Tuncer'in konuşma biçimine değini-
yor. CHP genel sekreter yardımcısı sürekli her cümleye,
her paragrafa "sizin parti" diyerek başlıyor. Selvi, "Tun-
cer, acaba SHP'den istifa etti mi ki durmadan SHP'den 'si-
zin parti' diye kendini bizden dışlıyor" diye soruyor.
Böylece, "sizin ya da bizim parti" ayırımlarının, pişmesi
istenilen aşa sürekli soğuk su katbğına değiniyor SHP Ge-
nel Sekreteri.
Kuşkusuz haklı bir soruyu getiriyor gündeme; "Ecevit
'SHP lideriyle konuşmam' diye açık seçik beyanlarda bu-
lunurken sizler birtik ve beraberlikten söz edebilir misi-
niz" diyor.
SHP'yi "birkumar masasına"yatırmak?.. Selvi'yegöre,
olacak şey değil!
Selvi'yi izleyen dakikalarda Inönü, "işittiklerini merkez
yönetime götüreceğini, bundan böyle 'gerekirse' SHP ile
CHP'nin saptayacağı birer temsilci ile temasların sürdürü-
lebileceğini" önermiyor.. öneriden daha öteye gidiyor, iki
kişiden oluşan bir komisyon istiyor.
SHP lideri ikili görûşmelerden kendini çekiyor.
Bir bakıma olayı "komisyona havale ediyor."
Greve sağhk engelî
DENtZ ŞAHİN
Belediye işçılen grevinin çö-
zümlenmesi amacıyla dün Ça-
lışma ve Sosyal Güvenlik Baka-
nı Mehmet Moğultay'ın baş-
kanlığında taraflar arasında
yapılan görüşmede de anlaşma
sağlanamaması üzerine Bakan-
lar Kurulu'nun grevi ertelemesi
gündeme geldi.
Bakan Mogultay dün beledi-
yenin Florya'daki konutunda
yaklaşık seİcizbuçuk saat süren
görüşmeden sonra yaptığı açık-
lamada "'Halkın sağlığmı tehdit
eden bir durumda Bakanlar
Kurulu kayıtsız kalamaz. Ko-
nu Sayın Başbakan'ın da bilgisi
dahilindedir. Başbakan'ın tali-
matıyla Bakanlar Kurulu en
kısa zamanda toplanacakür"
dedi. Türk-lş Genel Başkanı
Şevket Yılmaz da Bakanlar
Kurulu'nun grevi erteleme ihti-
maliyle ilgili olarak "Daha se-
çim vaatlerinin mürekkebi
kurumadan böyle bir şey ya-
parlarsa biz de onlan unutu-
ruz" dedi. Belediye-lş Genel
Başkanı Fuat Alan. belediyenin
YHK'da bağıtlanan ASKI söz-
leşmesinin aynısının kendileri-
ne de önerilmesi üzerine toplan-
tıdan sonuç ahnamadığını
söyledi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Mehmet Moğultay'ın
başkanlığında Ankara Büyük-
şehir Belediye Başkanı Murat
Karayalçın, Istanbul Büyükşe-
hir Belediye Başkanı Nurettin
Sözen, Türk-İş Genel Başkanı
Şevket Yümaz, Belediye-lş
Sendikası Genel Başkanı Fuat
Alan, Tes-İş Genel Başkanı Fa-
ruk Barut dün saat 15.00'te be-
lediyenin Florya'daki konutun-
da biraraya geldiler. Görüşme-
ye SHP Genel Sekreter
Yardımcısı Ethem Cankurta-
ran ve SHP İl Başkanı Yüksel
Çengel de katıldı. Toplantıdan
17.30'da aynlan Ankara Bü-
yükşehir Belediye Başkanı
Murat Karayalçın, genel sekre-
ter ve genel sekreter yardımcısı-
na görüşmeleri sürdürme yetki-
si verdi. Görüşme gece 23.30'da
sonaerdi.
Oldukça sinirli bir ifadeyle
toplantıdan aynlan Türk-lş
Genel Başkanı Şevket Yılmaz,
belediyenin 118 bin liralık yev-
miye önerisini 125 bin liraya
çıkartüğını, sendikanın da 160
bin liralık önerisini 155 bin lira-
ya indirdiğiru ancak anlaşma
sağlanamadığını belirtti. Ba-
kanlar Kurulu'nun grevi ertele-
me ihtimaliyle ilgili bir soruyu
yanıtlayan Yılmaz "Seçim ön-
cesi vaatlerini unuturlarsa biz
de onlan unuturuz" dedi. Yıl-
maz grevin yasal bir hak oldu-
ğunu kimsenin buna kanunsuz
diyemeyeceğini ifade etti. Yıl-
maz, valiliğin çöpleri toplatma
karan alması ihtimaliyle ilgili
olarak da "Valilik mahkeme
değil" diyerek bugün tstanbul
vafîsi ile saat 10.00'da görüşece-
ğini belirtti. Şevket Yılmaz
"Halkımız grevci işçinin yanın-
dadır. Kolay kolay tahriklere
kapılmasın" dedi.
Belediye-lş Genel Başkanı
Fuat Alan da dün Yüksek Ha-
Çöpe savaş açılıyor
Istanbul Haber Servisi- İstan-
bul'da bîlimadamlan, sağlıkçı-
lar ve çevreciler, belediye işcile-
rinin başlatüklan grev nedeniy-
le yığılan çöp dağlannı ortadan
kaldırmak için harekete geçti.
İstanbul.Tabip Odası Yönetim
Kurulu Üyesi ve Basın Sözcüsü
Dr. Şükrü Güner, sokaklarda-
ki çöplerin artık tam bir mikrop
yuvası haline geldiğini belirte-
rek, sendika ve belediyeler ara-
sında en kısa zamanda bir an-
laşmaya vanlmaması halinde,
"Toplanmayan çöplerin yarata-
cağı sağlık maliyeti toplu söz-
leşmelerde verilmeyen ücretleri
aşacakür" dedi.
Bu arada çevreciler,"Grev kı-
rrcısı" yaftası yiyerek, grevci iş-
çilerin mûdahalesiyle karşılaş-
maktan çekinmelerine karşın,
kentteki yeşil dokunun tama-
men yok olmaması için park ve
bahçelerdeki bitkileri sulamak
için hazırlık yapıyor.
Kaü Aük Türk Milli Komi-
tesi Başkanı ve B.Ü. Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Kriton Curi de,
tüm çevre dostu derneklere ve
vatandaşlara, sokaklarda biri-
ken çöpleri, kendi aralannda
örgütlenerek ve kendi olanak-
lanyla toplamalan çağnsında
bulundu. Grevin bugün de bit-
memesi halinde Prof. Curi,
anayasal haklannı kullanarak.
Beledîyelerin yükü ağır
tş Ekonooıi Servisi- Belediye
işçileri grevleri sürerken, beledi-
ye yöneticileri kendi önerdikleri
ücret zammını dahi nasıl karşı-
layacaklarını düşUnüyorlar.
Grev aşamasında toplu sözleş-
me imzalayan Adana Büyükşe-
hir, Yüregir ve Seyhan ilçeleri
belediye başkanlan ise, imza tö-
renlerinde verdikleri zammı
karşılayacak bütçeleri olmadi-
ğmı belirterek, bundan sonrası
için hükümetin adım atmasını
beklediklerini söylediler. İstan-
bul Büyükşehir Belediyesi'nin,
önerdiği ücret zammını karşıla-
yabilmesi için 77 milyar lira ek
paraya ihtiyacı var. lşçi ücretle-
rini ödernekte zorlanan ilçe be-
lediyeleri, sözleşmenin yeni
kaynak yaraülmadan imzalan-
masının "Boş senede imza at-
mak" anlamına geleceğini be-
lirtiyorlar. Belediye-lş Sendika-
sı Genel Başkanı Fuat Alan
kendilerinin talep kurumu ol-
duklannı, kaynak sorununu
göz önüne almarun hiç toplu
sözleşme yapmamak anlamına
geleceğini belirterek "Biz bele-
diyeler yasasının değiştirilerek
çağdaş hale getirilmesini ve be-
lediyelerin kaynaklannın arttı-
nlmasını savunuyoruz" dedi.
Istanbul Büyükşehir Beledi-
yesi 1991 yılında 6 bin 600 işçi
için toplam 511 milyar 357 mil-
yon lira ödeme yaptı. Belediye-
nin işçi sayısı 1992'de 6 bin
976'ya yükselirken, bu yıl için
işçilere yüzde 56.6 ücret zammı
HAVA DURUMU
yapılması öngörüldü. Toplam
5 trilyon liralık bütçeden, yüz-
de 56.6 zamla işçi ödemelerine
aynlacak payın 673 milyar lira
olacağı hesaplandı. Belediye-lş
Sendikası ile sürdürülen görüş-
melerde zam önerilerinin yüzde
70'e çıktığmı belirten Büyükşe-
hir Beledıyesi yetkilileri , bu
zammın kabul edilmesi halinde
işçi maliyetlerinin 750 milyara
çıkacağını kaydettiler.
Eminönü Belediyesi Başkan
Yardımcısı, Şahin Güner, öne-
rilen yüzde 70 zammı karşılaya-
cak kaynaklan olmadığını ifa-
de ederek "Sözleşmenin şimdi
imzalanması boş senede imza
atmak gibi olacak" dedi. Gü-
ner, her ay bütçelerinden 1,5
milyar liraya varan açık verdik-
lerini, ayda toplam 2,5 milyar
lira işçi ödemesi yaptıklannı be-
lirtti.
Üsküdar Belediye Başkan
yardımcıa Harun Cömer de ay-
lık 3,5 milyar liralık gelirlerine
karşüık, 2 milyar 100 milyon li-
ra işçi ödemesi yaptıklannı,
yüzde 70 zammın kabul edilme-
si halinde bütçelerinin tamamı-
nın işçi ödemelerine anlması
gerektiğini kaydetti.
Kadıkpy Belediyesi Başkan
Yardımcısı Selami öztürk de ay-
hk gelirlerinin yüzde 66'sının
işçi ödemelerine gittiğini, yüzde
70 zammın kabul edilmesi ha-
linde gelirlerinin tamamını işçi
ödemelerine ayırmak zorunda
olduklannı behrtti.
çöplerin toplanmasını sağla-
mak üzere, yetkili mercüerc
başvuracak, gerekirse Idare
Mahkemesinde dava açacak.
Bu arada, Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneği, Türk Hu-
kukçu Kadınlar Derneği, Ka-
dm Sorunlan Araştırma Der-
neği, Türk Üniversiteli Kadın-
lar Derneği, Türk Kadınlar
Birliği Istanbul Şubesi, Türkiye
Soroptimist Kulüpleri Federas-
yonu, Kadın Haklannı Koru-
ma Derneği, Türk Kadınlar
Konseyi Demegi Bakırköy ve
Boğaziçi şubeleri ile Istanbul
Kız Lisesi Mezun ve Mensupla-
n Derneği, tüm Istanbullulan,
bugün saat 11.30'da AKM
önünde başlayacak "biriken
çöp yığınlannı torbalama örne-
ği verme girişimine" katılmaya
davet etti.
Türkiye Çevre Korurna ve
Yeşillendirme Kurumu ile Do-
ğal Hayatı Koruma Derneği,
bir ortak açıklama yaparak, Is-
tanbullulan, çöplerini kalın tor-
balar içerisine koyarak çöp
toplama merkezlerine ulaşür-
malannı, kentteki park ve bah-
çelerde grev nedeniyle kuruma
noktasına gelen ağaç ve bitkile-
re su vermeye çağırdı.
Belediye temızlik işçilerinin
grevi 14. gününe gjrerken, kent
sokaklannda 520 ton normal
çöp, 104 ton da tehlikeli çöp bi-
rikti. Sağhk ekiplerince bu çöp-
lerin büyük bir bölümünün
kireçlenmediği ve ilaçlanmadığı
görülürken, bu işlemden geçen
çöpler yüzünden kedi ve köpek-
kem Kurulu'nda bitirilen AS-
Kİ sözleşmesinin kendilerinede
önerilmesi üzerine anlaşma
sağlanamadığını belirterek
"Grevdeki bir sözleşmeyi taraf-
lar kendi özgür iradeleriyle biti-
rirler" dedi.
Öte yandan Istanbul tl Sağlık
Müdürlüğü'nce hazırlanan ve
çöplerin halkın ruh ve beden
sağlığını tehdit edici boyutlara
ulaştığına işaret eden raporu
doğrultusunda Hıfassıhha Ku-
rulu'nun bugün toplanacağmı
belirten Vali Kozakçıoğlu şöyle
konuştu "önümüzde üç seçe-
nek var. Ya Iş mahkemesine
gitme ya Bakanlar Kurulu ka-
ranyla grevin ertelenmesi ya da
valiliğin grev durmadan çöpü
toplatma karan alması. Bugün
bu üç karardan bir tanesi mut-
laka alınacak. Hazırlanan ra-
poru göz ardı edemeyiz."
Adana Büyükşehir Belediye-
si ve ASKİ'de çalışan 1670 işçi
adma 30 ternmuzda başlatılan
grevden 5 gün sonra prensipte
anlaşmayla sonuçlanan toplu iş
sözleşmesi, dün imzalandı.
lerin zehirlenerek öldüğü bildi-
rildi. llaçlanmayan çöplerdeki
mikroplar hızla çoğâlıyor. Bu
mikroplann tifo, kolera dizan-
teri, sanlık gibi bulaşıcı hasta-
lıklara yolaçacağı belirtiliyor.
Çöp dağlan bir yandan mikrop
saçarken bir yandan da farelere
besin deposu haline geldi.
Çöplerin artık tam bir
mikrop yuvası haline geldiğini
vurgulayan Güner, "Belediye
işçilerinin hak arama eylemleri-
ni savunuyoruz. Yalnız bu ey-
lemler halkın sağlığını tehdit
edici boyutlara geldiğinde ön-
lem almanın veya alınacak ön-
lemlere engel olmanın savunu-
lacak bir yanı yoktur" dedi.
Prof.Dr. Curi de, bağırsak
enfeksiyonlanndan sanhğa ka-
dar bir dizi bulaşıa hastahk sal-
gınının başlamasının an mese-
lesi olduğunu belirterek, Istan-
bul Tabip Odası'nın bu konuda
çaldığı tehlike çanlannın artık
dikkate alınması gerektiğini
söyledi. Curi, " İşçilerin grev
yapmalan anayasal haklandır,
ancak Anayasada bundan da-
ha önemli ve öncelikli bir hak
vardır: İnsanın' sağlıklı ve te-
miz bir çevrede yaşama hakkı'.
Neden ne olursa olsun, bu hak
hiçbir şekilde almamaz. Kendi-
lerine bir çağnda bulunuyo-
rum. Halkın sağhğı tehdit edil-
diği zaman kendi çocuklannın
da sağhğı tehdit edüiyor. Hal-
kın sağlığıyla oynayıp kendi
şerefli geçmişlerine leke sürme-
sinler" dedi.
Nazik bir durum
• Baştarafi 1. Sayfada
Başbakan Demirel, dün Baş-
bakanlık binasma girerken, be-
lediye işçilerinin grevine ilişkin
bir soruyu yanıtlarken, hükü-
metin duruma hakim olduğunu
belirterek, şöyle konuştu:
"Sağhk bakımından duru-
mun nazik bir noktaya geldiği-
ni biz de biliyoruz. Grev bir hak
arayışıdır. Bu hak arayışının
önünü tıkamamak, hem de ka-
mu sağlığını çok rahatsız edici
bir noktaya, bir hale olayı getir-
memek için günlerdir meseleyi
dikkatle takip ediyoruz. Ba-
TÜRKİYE'DE
kanlar Kurulu, zaten perşembe
günkü toplanusında, bu konu-
yu konuştu. Eğer, önümüzdeki
birkaç gün zarfında bir uzlaşma
olmazsa, gayet tabii ki, kamu
sağbğının tehdit edilmesine hü-
kümet nza göstermez."
Demirel, yann yapılacak Ba-
kanlar Kurulu toplantısında bu
konuda bir karar alınıp alınma-
yacağına ilişkin soruya, "Bu
r
konuda bir şey diyemem. Dedi-.
ğim, gayet sarihtir. Olayı gayeti
yakın takip ediyoruz. Hiçbir
şey sahipsiz değildir Türkiye'-'
de, muallakta değildir" karşıh-
ğını verdi.
DÛNYA'DA
yevre Bakanlığı Meteo-
rok)|i Genel Müdürlûğü'-
nden aiınan bılgiye göre
bûtûn bölgelerimiz az bu-
lutJu ve açık geçecek. Ha-
va sıcaklığı artmaya
devam edecek. Rûzgâr
kuzey yönlerden ara sıra
orta kuvvette esecek. De-
nızlerimizöe rûzgâr, Kara-
deniz, Marmara ve Kuzey
Ege'de yıldız ve poyraz. Güney Ege ve Batı Akdeniz'de günbatısı ve lodos,
Doğu Akdeniz'de kıble ve lodostan 2-4, yer yer 5 kuvvetinde, saatte 4-16,
yer yer 21 deniz mili hızla esecek. Van Gölû'nde hava, az bulutlu ve açık
geçecek.
Esfaşetnr A
Istanbul
iZTTHf
Kars
Konya
Mersm
Samsun
Trabzon
Zonguldak A
40° 25°
38° 23°
26° 10°
34" 17°
40° 26°
39° 24°
35° 21°
34° 23°
39° 23°
35° 22°
27° 10°
33° 15°
33° 24°
39° 23°
25° 8"
32° 15°
36° 24°
30° 20°
31° 20°
30° 22°
-.Q: açık yajmurlu aslı A-açık B-butıOu G-gûnes» K karlı S-ssh Y-yaJmuriu
AjnstenJâm
taman
Atna
Bagdat
Brtteet
Cenevre
Fr***jrt
Lelkoşa
Petersburg
londra
Madrid
Mftano
Mosfcova
Mûrnfı
Osto
PjfB
Prao
Riyad
Roma
Vıyana
Zürih
Y 22°
A 38°
A 36°
A 41°
Y 19°
B 34°
Y 24°
A 36°
B 23°
Y 25°
A 29°
A 29°
B 21°
Y 28°
Y 20°
Y 24°
B 31°
A 44°
A 31°
A 33°
B 33°
GOZLEM
UĞTJRMUMCU
• Baştarafi 1. Sayfada
gazetenin Ankara Bürosu'nu arayan bir kişinin şu uyarı-
da bulunduğunu haber veriyor:
- Diyarbakır'da Doğu ve Güneydoğu'da öldürülen ga-
zetecileri PKK öldürüyor. Sıra Ankara 'ya geliyor, haberI-
niz olsun.
Aynı gazetede HEP Diyarbakır İl Başkanı Avukat Hüse-
yin Turhallı'nın "Hizbullah" örgütüne karşı saldırıya uğ-
rayanların "meşrumüdafaa"hakları olduğunu,buhakkı-
"toplu olarak kullanmaları" gerektiğini bildiren demeci-
ne yer veriyor.
Hizbullah-PKK arasındaki bir terör savaşı yaşanıyor.
Islamcı Kürt terör örgütü "Hizbullah", başta "2000'e
Doğru","Yeni Ülke"o\mak üzere bölgedeki yayın organ-
larındaçalışanlara karşı "c/haf" actığını duyuruyor.
Hizbullah-PKK çanşmasını, Celal Talabani'nin YNK
otarak bilinen "Kürdistan Yurtseverler Birliği" ve Mesut
Barzani'nin IKDP (Irak Kürdistan Demokrat Partisi) ara-
sında oluşan cephe ile PKK arasındaki gerilim izliyor.
PKK tarafından kurulan ve kısa adıyla PAK olarak bili-
nen (Partiya Azadiye Kürdistan) ile YNK ve IKDP arasın-
da, YNK Zaho komutanı Sadık ömer'in geçen haziran
ayında öldürülmesi ve peşmergelerin 18 temmuz günü
Süleymaniye'nin Tekti ilçesinde PAK militanlarına ateş
açmalan üzerine trmanan gerginlik sürüyor.
Bu gerginlik, PKK'nın Habur sınır kapısını kontrollerin-
de tutma ve Kuzey Irak'tan Habur'a, Habur'dan da Kuzey
Irak'a giriş yapan kamyonlardan haraç alma girişimle-
riyie daha da artıyor.
Cinayetler bu ortamda işleniyor. Karşılıklı suçlamalar
cinayetleri daha da içinden çıkılmaz karanlıklara soku-
yor.
Bu ortamda tam bir aymazlıkla "Türk-Kürt düşmanlı-
ğı" ve "Türk gazeteci-Kürt gazeteci çelişkisi" yaratılıyor
Bütün bunlar yetmezmiş gibi alçak ve sinsi kurşunlara
hedef olan gazetecilerin özgür Gündem Gazetesi nde
hizmet akdiyle ve sigortaiı olarak çalışıp çalışmadıklan
araştırılıyor!
Sigortaiı otsalar ne olacak, olmasalar ne olacak?
önemli olan bir yayın organında çalışanların art arda
öldürülmelerdir. Devlete düsen görev, önce bu cinayet-
leri durdurmak ve sonra da bugüne kadar işlenen cina-
yetleri kimler işlemişse bunları teker teker çıkarıp, sanık-
ları yargı organlarına teslim etmektir.
Aynı bölgede altı ayda altı gazeteci öldürülürse, bölge-
de kim basın özgürlüğünden ve "halkın haber alma hak-
kı" ndan söz edebilir?
Bir gazeteciye -bırakın öldürülenlerin mesleklerini- bir
insana, bir cana yönelen saldırı bütün yurttaşlara ve bü-
tün insanlara karşı işlenen cinayet olarak kabul edilme-
dikçe, bu karanlık cinayetler sürer.
Devlet olarak da dernekler ve partiler olarak da gaze-
teciler ve tek tek yurttaşlar olarak bütün bu cinayetlere
aynı duyarlıkla karşı çıkmalıyız.
Düşürüldükleri hain pusularda alcakça öldürülen Halrt
Güngen gibi Cengiz Altun gibi Hıfzı Akdemir gibi Yahya
Orhan ve Hüseyin Deniz gibi gazeteciler için duyulan acı-
lan paylaşıyoruz.
İnsan hakları ve insan haklarının en önemlisi olan ya-
şama hakkı herkes için savunulmalıdır.
Evinin girişinde kurşunlanan Prof. Muammer Aksoy
için de.. gazeteci Çetin Emeç için de.. evine gönderilen
bomba ile öldürülen Doç. Bahriye Üçok için de.. Turan
Dursun için de.. Albay Durmuş Akşen için de.. Hiram
•Abas için de.. Korgeneral Hulusi Sayın ve Ismail Selen
için de.. Orgeneral Adnan Ersöz ve Oramiral Kemal Ka-
yacan için de..
Yaşama hakkında ne ırk aynmı vardır, ne meslek, ne
görev, ne rütbe ve ne de siyasal görüş farkı!
Bugün öylesine değer yargıları oluşuyor ki, Kürt, Tür-
kün cinayetine, Türk, Kürdün cinayetine karşı çıkmasın;
hele öldürülen eski askerse bu cinayetler hoş görülsün!
Katilin sağcısı, solcusu; ilericisi, gericisi, Islamcısı, lai-
ki, Türkü, Kürdü, Lazı, Arnavudu olmaz.
Katil, katildir; cinayet, cinayet; terör de terör!
İnsan hakları herkesi -renk, ırk, milliyet, din, dil, felsefi
düşünce aynmı tanımadan- kucaklayan bir kavramdır.
Sokak ortasında karanlık örgütlerce kurşunlanan Kürt
gazeteciyi de.. yargısız infazlarla öldürülen silahlı çete
üyelerini de.. karakollarda şehit edilen erleri ve subayla-
rıda.. polisleri de.. Atatürkçû laik aydınları da.. terör çete-
lerince evinde gezici infaz mangalarınca kurşuna dizilen
77 yaşındaki emekli komutanları da.
Evet, herkesi, insan olan herkesi..
Tersini düşünmek, bu kanlı, bu aşağılık ve bu yüz kızar-
tıcı insanlık suçuna bilerek ve susarak ortak olmak de-
mektir...
Tam pansiyon + yol +
geziler -(eksı) harcayacağınız fılmler
DQĞU KARADENİZ'e
YEŞIL YOLCULUK
înebolu'dan Hopa'ya Karadeniz. Sarp kapısından
Kaçkarlar'a, Uzungöl'den Çamhhemşin'e,
Ayder'den Kümbet'e dağlann doruklannda yeşil
ötesi yolculuk. Amasya'da tek Türk mumyası.
Hattuşaş'ta Hitit Uygarlığı, Anadolu Uygarlıklan
Müzesi, Ankara Kalesi'nde veda yemeği ve
buraya sığdıramadıklarımız.
PAMUKBANK'LA 12 AYA KADAR VADE
BAYBASÛS TURİZM
ISTANBUL ANKARA
338 86 61-338 16 51 425 90 82-417 54 67
Sc*\dhat Acenta.Ni İ^letnıe Beİge no 21 -ı9
KAŞ'TA ŞİRİN BİR EVİNİZ VAR
ANIMOTEL
1
* Tüm odalar Balkonlu, Duşlu, WC.li
* 24 saat sıcak su
* Panoramik manzaralı cici bir teras
2 KÎŞİtODA + AÇIK BÜFE
KAHVALTI : 150.000 TL.
Rezervasyon: 9 (3226) 1791
Not: En az 6 kişilik grubunuz varsa neden MAVİ
YOLCULUĞU denemiyorsunuz?
Teknede tam pansiyon kışi başı günlük 300.000 TL.
Adres: Recep Bılgin Cd. No: 12 KAŞ