Katalog

SAYFA CUMHURİYET 30 TEMMUZ1992 PERŞEMBE HABERLER Olmayan makama atama • İZMİR(AA)-Konak Belediyesi'nde görev yapan Huluşi Erdoğmuş'un, birsüre önce Imar Müdürlüğü görevinden alınarak henüz kurulmayan araşürma ve geliştirme müdürlüğüne (AR-GE) atanması işlemi için "yüriitmeyi durdunma" karan verildi. İzmir l. İdare Mahkemesi'nce verilen kararda, belediyenin AR-GE müdürlüğünün yasal olarak kurulmadığı belirtilerek "Kamu görevlisinin, mevcut olmayan bir birimde görevlendirilmesi, kamu yaran ile de bağdaşmamaktadır" denildi. Konak Belediye Başkanı Ahmet Sanşın ise "Mahkeme karanrun gereği yapılacaktır" şeklinde konuştu. 'Yeşil kart uygulaması, şov' • ANK4RA (AA) - İstanbul ANAP Milletvekili, eski Maliye ve Gümrük Bakanı Adnan Kahveci."Yeşil kart uygulaması şov olarak kalmaya mahkumdur' dedi. Kahveci, yapüğı açıklamada, ANAP'ın bu sorunu Fakir-Fukara Fonu ile çözdüğünü söyledi. ANAP hükümetleri döneminde kurulan Sosyal Yardımlaşma ve Dayaruşma Fonu ile parası olmayan insanlann devlet hastanelerinde ücretsiz tedavi edılmesırun sağlandığını bildiren Kahveci, "Şimdiki hükümelin yapüğı yeni bir şey yok. Yaptıklan tek şey bir şovdur" dedi. Dünya anayasasına katkı • ANKARA (ANKA) -1958 yıhndan bu yana dünya anayasasını oluşturmak amaa ieçalışmalannı yürüten Dünya Anayasa ve Parlamento Birliği (WCPA) ile ilişkiye geçip üye olmak işteyenler, Nükleer Savaşın Önlenmesi İçin Hekimler Derneği'ne(NtJSHED) başvurabilecekler. Örgütün Genel Sekreteri Philip Isely, NÜSHED'ebirmektup göndererek Türkiye'de banş ve çevre dostu kişi ve kuruluşlarla işbirliği yapmak istediklerini bildirdi. Bu kuruluşta yer alıp dünya konusunda söz sahibi olmak isteyenler, NÜSHEDdışında örgütle doğrudan bağlantı da kurabilecekler. Atamalar sürüyor • ANKARA (ANKA) - Açık bulunan bazı müşavirlik ve başmüfettişlik kadrolanna atamalar yapıldı. Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren atamalara göre Başbakanlık Müşavirliğine Yavuz Sunu, Başmüfettişliğe Muhsin Biçer, Maliye Başmüfettişliklerine Mehmet Cihan Eray, Ercan Öz, Gökhan Güneri, Abdullah Demiröz ve Hüsamettin Dikmelik; Çevre Şakanlığı Müşavirliğine ise İlter Ural atandılar. ANAP'tan 'Demirel' kitabı •ANKARA (ANKA) - ANAP yönetimi, Başbakan Süleyman Demirel'in iktidara gelmeden önce ve iktidardayken söylediği sözler arasındaki çelişkiyi ortaya koymak için kitap hazırhyor. Adı "Siyasette Siyaha Beyaz Deme Sanatı" olarak belirienen kitabın ön yüzünde "fınn kapağı" resmi olacak. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ersin Taranoğlu tarafından haarhkJan sürdürülen kitap için Başbakan Süleyman Demirel'in eski ve yeni konuşma metinleri taranmaya başlandı. Demirel'in değişik konularda muhalefetteyken söylediği sözlerle, iktidara geldikten sonra aynı konular için dile getirdiği çelişen görüşleri karşılaştırmah olarak çıkartıliyor. Karikatürist 3. kez yargılanacak •ANKARA (AA) - Gırgır Dergisi Yazıişleri Müdürü İsmail Pehlivan. Cumhurbaşkanı Özal'ı "el işareti" yaparken gösteren karikatürüyle ilgili olarak 3. kez yargılanacak. Eski Adalet Bakanlan Oltan Sungurlu ve Suat Bilge dönemlerinde bakanlann izni ile iki kez yargılanarak mahkum olan Pehlivan, Adalet Bakanı Seyfı Oktay'dan farklı bir yorum almak amaayla karikatürü 3. kez yayımladı. Ancak Oktay, "Konu ilk kez bana gelmiş olsaydı müsaade etmezdim, fakat bundan önce iki ayn bakanın izni ile intikal etmiş ve mahkum olmuş. Yani bu fıilin suç olduğu mahkemece tespit edilmiş" dedi. Güneydoğu'da son 7 ay içerisinde 137 yurttaş kimliği belirsiz kişilerin saldınsı sonucu öldürüldü Katilleıiıı adı fail, soyadımeçhulSon 7 ayda faili meçhul cinayetlerin sürdüğü Batman'da 38, Sil- van'da30, Diyarbakır'da 14, Nusaybin'de22, Kızıltepe'de 13, Şan- Iıurfa'da4, Midyat'ta2, Dargeçit, Derik, Mazıdağı, Bingöl, Tatvan, Cizre, Gercüş, Eruh, Muş veBismirdetoplam 14yurttaşöldürüldü. ADANA (Cumhuriyet Güney saldınlann başlamasından 21, Kızıltepe'de 13, Şanlıurfa'- İUeri Bürosu) - Güneydoğu- daki çeşitü yerleşim birimlerin- de son yedi ay içinde yoğunla- şan faili meçhul cinayetlerde ölen yurttaş sayısınm 136'yı bulduğubildirildi. Haftada ortalama dört kişi- nin kimlikleri belirsiz kişilerin saldınsı sonucu öldüğü bölge- de, huzursuzluk had safhaya ulaştı. Saldınlardan korkan çok sayıda yurttaşın yaşadıklan bölgeleri terk etmesiyle baa yerleşim birimlerindeki nüfus sayısında önemli azalma oldu- ğu kaydediliyor. Güneydoğu'daki yerleşim bi- rimleri akşam 17.00'den itiba- ren "terk edilmiş" görünümüne bürünüyor. Nusaybin Belediye Başkanı Müslüm Yıldınm, önce 70 bin olan ilçe nüfusunun 25 bine kadardüştüğünü söyle- di. Saldınlann yoğun olarak görüldüğü Batman'ın Valisi Zeki Şanal. "Bugüne kadar olaylann önlenmesi için sıkı bir önlemimiz olmadı. Ancak bun- dan böyle sıkı tedbirler ala- cağız" dedi. Halkın Emek Partisi Diyar- bakır İl Başkanı Vedat Aydın'- ın 5 Temmuz 1991 tarihinde, kendilerini polis olarak tanıtan kişilerce evinden alınarak öldü- rülmesiyle başlayan faili meç- hul cinayetler zinciri, 1992 yılının ilk 7 ayında artarak sür- dü. Faili meçhul cinayetlerin yo- ğun olarak görüldüğü Bat- man'da 38, Silvan'da 30, Di- yarbakır'da 14, Nusaybin'de da 4, Midyat'ta 2; Dargeçit, Derik. Mazıdağı, Bingöl, Tat- van. Cizre. Gercüş. Eruh. Muş ve BisıruTde de toplam 14 yurt- taş öldü. Saldınlarda yaşamlannı yiti- ren yurttaşlar arasında gazete- cilerle doktorlar da bulunuyor. Güneydoğu'daki faili meçhul saldınlann haftada ortalama dört can aldığı bildirilirken böl- gedeki huzursuzluk da büyük boyutlara vardı. Korku ve tedirgjnliğin kol gezdiği Güneydoğu'da. özellik- le faili meçhul saldınlann yo- ğun olarak görüldüğü merkez- lerden başlayan göç, nüfusun önemli ölçüde azalmasına yol açü. Cinayetlerin yoğunlaştığı Batman, Silvan, Kızıltepe ve Nusaybin'deki nüfusun kü- çümsenemeyecek bölümünün göç ettiği öne süriilüyor. Sflvan Belediye Başkanı Fadıl Erdede. "İlçede can gü- venlığinin bulunmaması, yurt- taşlanmızın çoğunluğunun canlannı güvenceye alabılmek için büyük kentlere göç etmele- rine neden olmuştur. İlçemizde korku ve tedirginlik kol gez- mektedir" dedi. Silvan Kayma- kamı Mehmet Kurdoğlu ise il- çede durumun sakin olduğunu, ancak "yaz mevsimi dolayısıyla batıya giden yurttaşlar olabile- ceğini' söyledi. Güneydoğu'daki yerleşim bi- rimlerinin akşam saatlerinden ıtibaren terk edilmiş görünümü kazandığını anlatan Nusaybin Belediye Başkanı Müslüm Yıldınm da şöyle konuştu: "Önceleri köylerden ilçelere göç vardı, şimdi de ilçelerden kentlere göç var. Faili meçhul cinayetlerin başlamasından önce 70 bin olan ilçe nüfusu 25 bine kadar düştü. Maddi durumu biraz iyi olan, çoluğunu çocuğunu alıp kaçıyor. Her yer saülık işyeri ve ev tabelalanyla dolu. Evinden işine gitmek isteyen vatandaş, arkasından gelen olup ol- madığını anlamak için günde 100 defa arkasına bakıyor." Faili meçhul saldınlarda 38 kişinin öldüğü Batman'daki ci- nayetlerden hiçbirinin aydınlı- ğa kavuşturulamadığı bildiril- dı. Vali Zeki Şanal. cinayetlerde artış olduğunu vurgularken, "Şu ana kadar bu olaylann ön- lenebilmesi için sıkı bir önlemi- miz olmadı. Ancak bundan böyle sıkı ted- birler alacağız" dedi. Vali Şa- nal, kentte önceki gün 3 kişinin öldürülmesi olayı konusunda gözaltına alınan olmadığını da söyledi. Insan Haklan Derneği Bat- man Şube Başkanı Av. Sedat Özevin. "Yaşanan olaylar ülke- mizde ve özellikle bölgemizde devletin vatandaşmı korumak için üzerine düşen sorumluluğu taşımadığını ve bu sorumluluk- tan doğan görevkrini yerine ge- tirmediğini de göstermektedir" dedi. Batman Bölge Barosu Baş- kanı Zeki Ekmen de "Can gü- venüğinin devlet tarafından sağlanamaması nedeniyle in- sanlanmızın bu sorumluluğu yüklenmesi gerekmektedir. Kitle örgütleri olarak, halkın bir araya gelerek soruna çözüm bulmasını sağlayacak olanak- lan yaratmak için çaba göstere- ceğiz" diye konuştu. Güneydoğu'daki faili meç- hul cinayetlere kurban gidenle- rin büyük bölümünün bölgede "yurtsever" olarak tanımlanan HEP üyeleri ve sempatizanlan olduğu bildiriliyor. Bu cinayetlerin, Kontrgerilla / ~vvjı>ı .ı rx - »«»•«»t' ı^uujm, nu- Ue adı bir arada geçen Hizbul- seyin Ozen, Ahmet Yıldız, Vey- dikleri biliniyor. Güneydoğu'nun çeşitü yerle- şim birimlerindeki faili meçhul saldınlar konusundaki gelişme- ler şöyle: Batman Batman'da son 7 ayda mey- dana gelen olaylarda 38 kişi öl- dürüldü, 13 kişi de yaralandı. Batman il merkezinde faili meç- hul cinayetlerde öldürülenlerin isimleri şöyle: "Hasan Akkan, Ahmet Işı- lakça. Hüseyin Pamukçu, Me- tin Erikçi, Cengiz Altun, Hay- rettin Suçiçek, Nuri Soyvuran, Davut Soyvuran, Mehmet Gü- neş, Erol Kaplankıran, Medeni Aydın, A.Vahap Künyeli, Hü- lah örgütüne bağb saldırganlar tarafından gerçekleşıirildiği vurgulanıyor. PKK militanlannın da bu saldırganlara misilleme olarak çok sayıda cinayeti gerçekleştir- Leyla Zana Eşi ve 3 yakını gözaltında polis baskını İstanbul Haber Servisi- Diyar- bakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana ile eşi ve kardeşinin konuk olduğu Etiler'deki eve dün sabaha karşı gelen Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, evde arama yaptıktan sonra dört ki- şiyi gözaltına aldı. Etiler Korukent Sitesi E Blok 21 numaradaki Savaş Buldan'a ait daireye dün sabaha karşı 04.00 sıralannda gelen bir ghıp sivil, polis olduklannı ve hak- lannda ihbar bulunduğunu be- lirterek arama yapmak istedik- lerini söyledi. Gelenlerin sivil olduklan için güvenemeyerek kapıyı açmadıklannı bebrten Leyla Zana. Levent Karakolu'- nu aradıklannı. karakol yetkili- lerinin ise bu konuda bilgileri olmadıklannı söylediğini bil- dirdi. İçeri alınmayan polis ekipleri, evin çevresinde geniş güvenlik önlemi alarak bekle- meye başladı. Araştırmalannı sürdüren Leyla Zana ve bera- berindekıler, saat 10.00'adoğru aradıklan Terörle Mücadele Şubesi'nden gelen ekiplerin kendi ekipleri olduğunu öğren- diklerini kaydetti. Bunun üzeri- ne kapıyı açarak görevlileri içe- ri aldıklannı belirten Leyla Zana. "İçeri giren dört görevli evde arama yaptı. İki ruhsatlı tabanca bulundu. Suç ve suç unsuruna rastlanmadı" dedi. Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, evsahibi Savaş Bul- dan, yeğeni Alican Buldan ve Mehdi Zana ile Ali İhsan Dağlı'yı gözaltına alarak Emni- yet Müdürlüp'ne götürdü. Geçici işçi kadrolannın dağıtımuıa Diyarbakır'dan başlandı. Bölge halkı, işe alımlarda torpil ve siyasi görüş tercihi yapılmamasını istiyor. Olağanüstülıal kaclroları açıldıADANA (Cumhuriyet Güney llleri Bürosu) - ANAP hükümeti zamanında açıla- cağı belirtilen 90 bin kişilik iş- çi-memur kadrosu. aradan iki yıl gecmesine karşın bekletilir- ken, Bakanlar Kurulu'nun Bütçe Kanunu'na eklediği bir maddeyle bölgedeki illerde sırurlı geçici işçi kadroları açıl- maya başlandı. Teröre darbe de vuracağı düşüncpsiyle istihdamı sağla- maya yönelik olarak düşünü- len geçici kadrolar Diyar- bakır'da resmen açıldı. Yetki- liler, Diyarbakır için 1400 kişi- lik kadro hazırlandığını, bu- nun 400'ünün Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, kalanının ise Diyarbakır Valisi İbrahim Şa- hin'in başkanlık edeceği bir komisyon tarafından kuruluş- lara dâğıtılacağım bildirdiler. Geçici 1400 işçi kadrosu için Diyarbakır'da 24 bin yurttaşın başvuruda bulunduğu belirtil- di. Diyarbakır Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Şube Mü- dürü Sıddık Akgül, başvuran 24 bin kişiden 78'inin Orman İşletme Müdürlüğü'ne, 97'- sinin Köy Hizmetleri Bölge Mûdürlûğû'ne, 231'inin Tanm Bölge Müdürlüğü'ne, 48'inin Tanm İl Müdürlüğü'- ne ve 154'ünün de Orman Fi- danlık Müdürlüğü'ne tahsis edildiğini belirtti. Batman için tahsis edilen 900 işçi kadrosu için son bir hafta içinde 20 bine yakm kişi- nin başvuruda bulunduğu be- lirtildi. Geçici işçi kadrolan için daha önce alınan 25 bin kadar başvurunun, bazı hata- lar olduğu için iptal edildiğini ve yeniden başvuru alındığını bildiren Batman Valisi Zeki Şanal. aynlan 900 kadrodan 300 kadannın ilde teşjcilatı bu- lunmadığı halde DSI, Onnan Bölge Müdürlüğü ve İller Ban- kası için aynlmasının da sıkıntıya yol açabileceğini vur- gulayarak. "Bu kadrolann ha- yata geçirilebilmesi öncelikle bu kuruluşlann buralarda oluşturulmasına bağlı" dedi. Batman'da açılan 900 işçi kadrosu için başvuran yurttaş- lann işçi seçimi yapılırken "si- yasi kayırma" yapılacağı endi- şesi içinde olduklan anlaşıldı. Başvuruda bulunan ilkokul mezunu 32 yaşındaki Seyfettin Aydam. Hasan Koyun ve Mehmet Kamiloğlu özetle, "DYP ve SHP'deki temel ko- nuşma işe kimlerin yerleştirile- ceği üzerine. Herkes yine ken- di partisinden olanı aldırmaya çalışacak, ama yine de bir par- ça umutluyuz" dediler. SHP İdil İlçe Başkanı, Emniyet Amiri'nin halkı tehdit ettiğini söyledi 'Emııiyet aıııiıi Idil'i yakanm diyor' İDİL (Cumhuriyet) - SHP İdil İlçe insan haklanna duyarh çeyrelere Başkanı Hüseyin Demir, bir süre önce dilekçeyle başvuran SHP İdil İlçe Başkanı ilçeyeatananemniyet amiri Nihat Hüseyin Demir, iki ay öncegöreve Yıhnaz'uı, "Burada bir tek silahın başlayan İdil Emniyet Amiri Nihat patlaması halinde sizleri sorumlu tutanm, Yılmaz'm halka karşı samimi olmak sizleri ve bölgeyi yakanm. Hodri meydan yerine halkı tehdit eden bir tutum çekiyorum ve olay istiyorum. Buyrun. gelin" diyerek halkı tehdit ettiğini öne sürdü. Demir, Nihat Yılmaz'm evinin planmı çıkartüğıru ve kendisine suikast sergilediğini savladı. Dilekçesinde emniyet amiri Nihat Yılmaz'ın ilçede herhangi bir olay olması durumunda yörede saygınlığı olan parti başkanlan. mahallemuhtarlan vetarunmış kişilerin Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, İçişleri rehin olarak gözaltına alacağını Bakanlığı, Uluslararası Af Örgütü, söy iediğini kaydeden Demir şu görüşlere HelsinkiİzlemeKomitesi,BölgeVaUliği, yerverdi:"21.7.1992gecesisaat22.45 Şırnak Valiliği, İdil Kaymakamhğı. İnsan sıralannda ilçe merkezi \ akınlannda Haklan Derneği ile diğer bazı kurum ve kimler tarafından atıldığı betirlenemeyen düzenlenebileceğini bildirdi. birkaç silah patlamasıyla Yeni Mahafle Muhtan Şükrü Sosun, ilçenin önde gelenlerinden Abdükelil Aslan ve ben 23.45 sıraîannda Yıhnaz'ın yönettiği polislerce zorla evimizden çıkarülarak emniyet amirliğine götürüldük. Bu sırada Nihat Yılmaz, bizzat bana, 'İlçede tek bir silah patlaması halinde sizleri sorumlu tutanm, sizleri ve bölgeyi yakanm, sizlere hodri meydan çekiyorum ve olay istiyorum, buyrun gelin' gibi tehditlerde bulundu. Uzun süredir SHP ilçe başkanıyım. Ancak bunlar da yetinmeyerek polislerce evimin projesinin çizilmesini istemiş. Bana karşı bir suikast yapma amacında olduğu kanaatindeyitn. Yargıtay'ın çocuklara isim konulmasının önündeki engelleri kaldıran karan: Mahkeme, Rojda'yıNefise yapamazGÜNEŞGÜRSON ANKARA -Yargıtay, yeni doğan çocuklara isim verilmesi önündeki engelleri kaldıran ka- rar verdi. Yargıtay. Lice Cumhuriyet SavcılığYnın "Rojda" adh bir çocuğun isminin değiştirilmesi için çocuğun babasına açtığı dava hakkında, "mahkemenin böyle bir dava açmaya ve çocu- ğa yeni bir ad vermeye yetkih' olmadığı"na karar verdi. Ka- rarda; isim koymarun yasalar tarafından ana-babaya verilen bir yetki olduğu belirtilerek, mahkemenin "Rojda" adım ip- tal ederek, "Nefise" adını ver- mesi konusunda "Yürürlükteki kanunlanmıza aykın olduğu gjbi. çağdaş Türkiye'mizin hu- kuki, sosyal ve kültürel düzeyi ve gerçekleri ile bağdaşmamak- tadır" hükmüne vanldı. Lice Nüfus Müdürlüğü, yeni doğan bir çocuğa konulan "Rojda" adını sicile yazdıktan sonra. bu adın yönetmeliğe ve Nüfus Yasası'nın 16. maddesi- nin 4. fıkrasına göre milli kültü- re aykırı olduğunu, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaş- lık İşleri Genel Müdürlüğü'nün 30 Nisan 1987 tarihli genelgesi- ne dayanarak, Lice Cumhuri- yet Savcıkğı'na bildirdi. Bunun üzerine, savcılık ta- rafından Rojda adh çocuğun babasına, bu adın iptali için dava açıldı. Davaya bakan As- h'ye Hukuk Mahkemesi, Türk Dil Kurumu'ndan görüş istedi. TDK'ca mahkemeye bildi- rilen görüşte, Rojda isminin kaynaklarda yer almadığı ve anlamının bilinmediği belirtile- rek, bu ismin Türk çocuklanna ad olarak konmasının milli kül- türe, örf ve adetlere uygun ol- madığı kaydedildi. Mahkeme de. bu açıklamaya dayanarak. çocuğun adının an- nesinin adı olan "Nefise" ola- rak düzeltilmesine karar verdi. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi. mahkemenin bu karannı, 1992 411 esas, 1992/1351 karar sayılı hükmüyle bozdu, Yargı- tay 18. Hukuk Dairesi'nin ka- Mİ TEVFtK BERBER Fatma Artunkal yurtdışmdan geldi. 20 dakika sonra gözaltına almdı: Alo 055: Her ansizedeçıkabilir İşiniz gereği bir aydır yurtdışındasınız. Sonunda yurdunuza; ailenize, çoluğu- nuza çocuğunu/a kavuşuyor- sunuz. Evinize girmenizin üze- rinden daha 20 dakika geçme- den kapı çalınıyor. Açıyorsu- nuz kapıyı karşınızda gerginli- ğini ellerindeki silahlara yansıt- maya hazır 7 sivil adam. Polis olduklannı öğrendiğımz kışı- ler sizi bir ihbar üzerine alıp 24 saat karakollarda, Terörle Mücadele şubelerinde do- laştınyorlar. Sonra da bir ifa- deniz ahnmadan, bir imza dahi attınlmadan serbest bıra- kılıyorsunuz. Yine özgürsü- nüz; "Polisimiz görevini yapı- yor sinirlenmeye ne gerek var?" Bu olayın muhatabı "şimdi- lik" siz değilsiniz. Emniyette herhangi bir fiziki. işkenceyle karşılaşmasa da "İşkence sa- dece insanın ba-" caklanndan tava- na asılması mı?" diye soran Fatma Artunkal. Fatma Artun- kal tecrübeli bir konferans tercü- manı. Bugüne ka- dar oldukca önemli devlet işlerinde tercü- manhk yapmış. Olay öncesin- de bir ay kaldığı Almanya'ya da yine yan resmi bir ış nede- niyle gitmiş. Yurda dönüşün- de yani geçtiğimiz pazar günü karşılaştığı, kendisini ve ailesi- ni şaşkına çeviren olayı anlatır- ken sinirlenmekten hâlâ ken- dini alamıyor: "Pazar günü saat 15 sıra- lannda eve geldim. Valizleri bırakıp THY'ye te- lefon ettim. Daha eve girmemin üze- rinden 20 dakika geçmeden kapı çalındı. Açtım 7 tane beti benzi atmış adam kapıda duru- yor. Ellerinde silah- lan görünce polis ol- duklannı anladım. Oldukça tedirgindiler. Eve buyur edip içeri aldım. Bana "sizi götüre- ceğiz" dediler. Ben de nedenini sordum. "söyleyemeyiz" dedi- ler. Polislerle birlikte iki oto- mobil ve bir minibüse bindik. Tüm komşular korkudan ev- lerine girmişti. Doğruca Yel- değirmeni Karakolu'na götür- düler." Fatma Artunkal, kendi başına bela açan 055 Polis İm- dat için ise şu değerlendirmeyi yapıyor: "O55*i önce hiç ciddiye al- madım. Alo Doktor, Alo Bilgi gibi bir şey sandım. Benim po- listen yardım istediğim başka numara vardı. Yardımıma da koşulmuştu. 055"le ilgili ba- sında çıkan kötüye kullanıla- bilir yolundaki bazı yaalar okumuştum. Hata etmişim. 055 son derece tehlikeli ve hu- kuk de\letini tehdit eden bir uygulamadır. Gestapo yön- temleri ile hukuk dcvleti bağ- daşmaz." rannda.böyle bir davanın Cumhuriyet Savcıhğı'nca açıla- mayacağına değinilerek, 1587 Sayılı Nüfus Yasası'nın 16. maddesinin 4. fıkrasına göre, çocuğun adının ana ve babası tarafından, ancak milli kültüre, ahlak kurallanna, örf ve adete uygun düşmeyen veya kamuo- yunu inciten adlann konu- lamayacağı kaydedildi. Karar- da, özetle şu görüşlere yer veril- di: "Madde hükmündeki yasa- ğa rağmen böyle bir adın ko- nulması istendiğinde ve bunda ısrar edildiğinde, Nüfus İda- resi'nin yapacağı işlem, çocu- ğun bu adının nüfus siciline yazılmamasından ibaret olma- hdır. İdare. yasaya aykın bir işlemi yapmaya mecbur edilemeyece- ği gibi. böyle bir işlemi yapmak- tan da memnudur. Böyle bir durumda yapılacak iş, kanun- da aksine bir hüküm olmadığ}- na göre, vatandaşın, idare ile olan ilişkilerini düzenleyen ge- nel kurallara göre ilgili idare mercii ve yargı yoluna başvur- mak olmalıdır. Nüfus Kanunu'nun 16. mad- desinde böyle bir dava açılabi- leceğine dair her hangi bir hü- küm yoktur. si Alıcı. Sabri Tekin, Vecdi Kal- kan. Fahri Polat, İbrahim De- mir, Mustafa Körge, Cihattin Kavak, Seyfettin Ekmen. Hü- seyin Erdoğan, Kamil Gül, Lokman Tay, İbrahim Demir- han, Bahri Yalman, Abdullah Dal, Şıddık Tan, M.Sıdık Yıl- maz, İzzettin Direkçi, Hüseyin Doğuş, Mustafa Saltınkap. Seyfettin Özdemir, Tahir Bay- sal. Cevdet Taşan, İ.Nesim Or- man ve Masum Erol." Diyarbakır Kentte faüi meçhul cinayet- lerde yaşamını yitiren 14 kişinin adlan şöyle: "Ebubekir Kotan, Abdülsa- met Çetin, Ahmet Bayhan, Ha- lit Güngen, Mehmet Garan, Seyithan Tekkur, Hafız Akde- mir. Abdullah Aksoy, Rama- zan Yüce. Harbi Arman, Mus- tafa Ekinci, Mehmet Ergin, Sa- lih Güneyli ve Şeyhmus Güney- li." Silvan Güneydoğu'da faili meçhul cinayetlerin en yoğun olarak iş- lendiği yerleşim birimlerinden biri olan Silvan'da bugüne ka- dar 30 kişi öldürüldü. Bunlar- dan 10'unun PKK'nın Yolaç köyünü basarak kurşuna dizdi- ği kişiler olduğu beürtildi. Di- ğer 20 kişinin adlan ise şöyle: "Ahmet Turan, Ramazan Yavuz, Ramazan KJIIÇ, Hüsa- mettin İpek, Şehmuz Akıncı, Abdülmanaf Şimşek, Erman Karadağ, Bayram Güleç, Ni- hat Kadri, Ahmet Turan, Naif Kutlu, Abdülsamet Çiçek, Rıd- van Çelebi, Mahmut Ertek, Şehmus Gündüz, Abdurrah- man Ay, Dr. Emin Ayhan, Ha- lim Yaşar, Adil Yaşar ve Na- am Yaşar." Nusaybin Mardin'in Nusaybin ilçesin- de faili meçhul cinayetlerde ya- şamlannı yitiren 22 yurttaşın adlan da şöyle: "Hayrettin Çetin, Hayrettin Çelik, Seyfettin Aktan, Abdur- rahman Söğüt, Adil Bayık, Ok- tay Türkmen (diş tabibi), Meh- met Emin Narin, Hıdır Acet, Muti Kara. Ahmet Aydın, İsmail Irmak, Tekin Ala, M. Emin Samari, İsmail Nergis, Musa Törün, Abdurrahman Akbalık. A.Kerim Aslan, Naif Şah. Mecit Akgün, Mehmet Aydoğan, Hayrettin Demir ve Abdurrahan Koçer." ';, Kızıltepe Mardin'in Kızıltepe ilçesinde faili meçhul cinayetler sonucu ölenlerin adlan şöyle: "Şeyhmus Akkuıt, Mehmet Dursun. M.Sirat Akbay, Hüse- yin Bakır, Edip İbrahimoğlu, Nurettin Göçen, Ahmet Tur- gay, İsmail Sertkaya, Cemil Kavak, Şeydoş Aydoğan, Ha- san Aydın, Nusret Akkaya, Şehmus İbrahimoğlu, Hasan Ibrahimoğlu ve Yakup Yön- dem." Şanlıurfa Şanlıurfa'da da M. Salih Tat- lı, Arif Aller, Faysal Kızıhrmak ve M. Doğan adlı kişiler kimliği belirsiz kişilerce öldürüldü. Midyat Edip Demir, Emin Alptekin adlı kişilerin PKK sempatizanı olduklan gerekçesiyle Hizbul- lah örgütü tarafından öldürül- dükleri öne sürülüyor. Dargeçit, Derik, Mazıdağı, Bingöl, Tatvan, Cizre, Gercüş, Eruh, Muş ve BismiFde toplam 14 kişi değişik tarihlerde faili meçhul cinayetlere kurban gjtti. Bunlann adlan da şöyle: "Fevzi Azık, Ahmet Yeşil- men, Nizamettin Kişi, Ahmet Bayram, Sabri Kızılkan. Meh- met Evren. Şevki Demir, Or- han Gök, Ramazan Ekinci, Baki Sönmez, Aziz Biber, Re- cep Alpaslan, Kadir Balık ve A.Vahap Aslan."