Katalog

30 TEMMUZ1992 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI TEK'tenyaz zammı tş-Ekonomi Servisi - Tûrkiye Elektrik Kurumu'nun (TEK) daha önce belirlediği aylık fîyatdüzenlemesi çerçevesinde l Ağustos 1992 tarihinden itibaren elektrik faturalan yüzde 4 ile 6 arasında zamh ödenecek. Buna göre mesken aboneler- de daha önce 120 kilovat saate kadarki tüketımleriçın 547 lira olan elektrik ücreti 579 liraya, 120 kilovattan sonrası için ise 640 liradan 672 liraya çıkarülacak. Yeni düzenlemeyle ticaretha- nelerde tüketilen elektriğin fiyaü ise 698 liradan 734 liraya, sanayide tüketilen elektriğin fiyaü ise 594 liradan 615 liraya yükseltilecek. Ticaret odaları toplanıyor • TRABZON(Cumlnıriyet) - Rusya ve Ukrayna dahil KEİB toplantısında bir araya gelen ülkelerin ticaret ve sanayi odalannın ağustos ayı içinde bir araya gelecekleri açıklandı. Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Vönetim Kunılu Başkanı Mazhar Afacan, ağustos ayı içinde Sochi'de bir araya gelecek olan KEİB'e dahil ülkelerin ticaret ve sanayi odası başkanlan, yeni ticari gelişmelerle ilgili karşılıklı fikir teatisinde bulunacaklannı söyledi. Afacan aynca daha önce kardeş şehir ilan edilen Tarbzon-Sochi'nin, ticaret ve sanayi odalanrun da bundan böyle "kardeş odalar" olduğunu açıkladı. Tamek'te grev hazırlığı • BURSA (AA) - Tamek Meyve Suyu ve Konserve Fabrikası'nda çalışan 350 işçinin 13 ağustosta greve çıkacağı bildirildi. Tek-Gıda Iş Sendikası Bursa Şube Başkanı Mahmut Kanbal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, işverenle 1 Şubattan beri yürütülen toplu iş sözleşme görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine grev karan aldıklannı, 13 ağustosta da grevin uygulanmaya konulacağuu söyledi. ABD 'den Opta Asya'ya yardım • KUDÜS(AA)-ABDile İsrail'in, Orta Asya'daki beş Müslüman cumhuriyete ekonomik yardımda bulunmak üzere ortak bir program hazırladıklan bildirildi. Kudüs'te, Dışişleri Bakanı Şimon Peres'le ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Richa Armitage tarafından yayımlanan ortak bildiriye göre, İsrailli tanm ve sağhk uzmanlanndan oluşan bir heyet, ABD'nin sağladığı beş mılyon dolarlık fınansmanla ilgili olarak incelemelerde bulunmak amacıyla yakında Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Tacikistan'a gidecek. Fak-Fuk-Fon'dan 551 mılyon • ANKARA (AA) - Halk arasında "Fak-Fuk-Fon" adıyla bılinen Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından Ankara'da •yapılan yardımlann 551 imilyon 396 bin 678 lirayı bulduğu bildirildi. Ankara ;Valisi Erdoğan Şahinoğlu, yaptığı açıklamada bu •yardımlardan, taşradan gelen fakir vatandaşlann da iyararlandığını belirtti. Konservelere dikkat ! •ADANA(AA)-Evlerde, î gerekli şartlar yerine ; getirilmeden yapılan | konservelerde ûreyebilecek > bir bakteri türünün, insanlan İ şadece zehirlemekle ; kalmayıp, felç gibi daha ağır ' neticelerdeyaratabileceği belirtildi. Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve ' Diyetetik Bölûmü öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe Baysal, evlerde konserve yapdırken çok dikkatli olunmasını tavsiyeetti. TöPkiye ve Arjantin •1ANKARA (ANKA) - Türkiye ile Arjantin, ticari ve ekonomik ilişkilerde, birbirlerine "en çok kaynlan ülke" kuralmı uygulayacak. Arjantin Devlet Başkanı Carlos Menem'in Tûrkiye ziyareti sırasında 9 mayısta Ankara'da imzalanan ve iki ülkearasında kapsamlı bir ticari ve ekonomik işbirliğini öngören anlaşma Bakanlar Kunılu'nca onayiandı. Başanlı ihracatçılar ve turizm acenteleri ödüllendirildi Dış Ticaret Bak ühistendiİş-EkoDomi Servisi - İstanbul Ticaret Odası(İTO), Başbakan Süleyman Demirerden Dış Ti- caret Bakanlığı kurulmasıru is- tedi. İhracattaki sorunlann başında koordinasyon eksikliği ve hukuki düzenlemelerin kanşıklığının geldiğini söyleyen İTO Başkanı Atalay Şahinoğ- lu, Dış Ticaret Bakanlığının ku- rulması halinde ithalat ve ihra- çat rakamlannın daha sağlıkh izlenebileceğini savundu. İTO'nun 1991 yılı başanlı ih- racatçı üyelerine ödülleri dün verildi. 200 milyon dolann üze- rinde ihracat gerçekleştirerek altın plakete layık görülen 5 fır- manın temsilcisi ödüllerini Baş- bakan Süleyman Demirel'in elınden aldılar. 1991 yılında yaptığı 468.1 milyon dolarlık ihracatla, altın plaket ödülü ve- rilenfirmalararasında ilk sırayı GSD Dış Ticaret A.Ş. aldı. Fir- manın ödülünü ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın kar- deşi Turgut Yılmaz, Yönetim Kunılu Başkanı sıfatıyla Baş- yon 550 bin dolarla Tentour Turizm, 23 milyon 859 bin do- larla Airtour Turizm ve 16 mil- yon 920 bin dolarla Diana Tu- rizm paylaştı. Türkiye vergi rekortmeni ve TÜRSAB 2. Başkanı Karel Dutilh'e özel ödülü Başbakan Demirel tarafından verildi. Tö- rende konuşan Demirel, Tür- kiye'nin Avrasya'nın kalbi olduğunu belirterek "Turizm başka ülkelerde ne kadar ser- Mesut Yılmaz'ın kardeşi Turgut Yümaz GSD Dış Ticaret, Meral Akıncı ise Çolakoğlu Dış Tica- bestiye haizse Türkıye'de de o retadına Başbakan Demirei'den altın plaket ödüUeriniaidılar.(Fotoğraf:SUATKOZLUKLU) kadar serbestıyet olacak dedı. bakan Süleyman Demirei'den aldı. Altın plaket alan diğer 4 fırma da şoyle sıralandı: Ram Dış Ticaret A.Ş. (429.8 milyon dolar) Cam Pazarlama A.Ş. (296.3 milyon dolar) Çukurova Dış Ticaret A.Ş. (274.5 milyon dolar) Çolakoğlu Dış Ticaret A.Ş. (245.2 milyon dolar) İTO, 100 milyon dolar ile 200 milyon dolar arasında ihracat yapan 6 firmayâ altın madalya, 50 ile 100 milyon dolar arasında ihracat yapan 11 firmaya gü- müş madalya, 20 ile 50 milyon dolar arasında ihracat yapan 35 firmaya da bronz madalya ver- di. AJtın madalya alan firmalar şöyle sıralandı: Tekstil Sanayi- cileri ve Dış Ticaret A.Ş., Tek- fen Dış Ticaret, Ekinciler Dış TicareC Ak-Pa Tekstil İhracat Pazarlama A.Ş., Tekel Yaprak Tütün İşletmeleri ve Ticaret Müessesesi, Bilkont Dış Ticaret ve Tekstil Sanayi A.Ş. Demirel, tunzmın yanı sıra ş surdurulebılir kalkınma v e Çevre bılincinin ınsanlığı re- faha götüreceğini söyledi. Tür- kiye'nin Roma, Bizans ve Osmanlı medeniyetlerim yan Öte yandan Başbakan Demi- yana banndırdığmı anlatan rel, Türkiye Şeyahat Acenteleri Demirel, "Camiyi, kiliseyi, hav- Birliği'nin (TÜRSAB) gelenek- rayı yan yana koruyan bu kül- sel ödül törenine katıldı. 1991 tür anlayışı, bizi dünyanın yılı döviz girdisi bir milyon do- bugün ulaşmak istediği seviye- Iarveüzerindeolan73kuruluşa ye 500 yıl evvel ulaştırmıştır" ödül verildi. İlk üç sırayı 39 mil- şeklinde konuştu. SSK müdürünün başansı primle ölçülecekANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çaüşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Mo- ğultay, SSK müdürlerinin ba- şansırun topladıklan prim borçlanyla ölçüleceğini söyledi. Baa çevrelerce, kurumun dar- boğaza düşmesinde, kendileri- nin sorumlu gösterilmeye çalışıldığmı belirten Mogultay, "SSK'nın tahkime tabi tutulan 10 trilyonluk borcu biz göreve başlamadan önce belli olmuş- tur" dedi. Mogultay, SSK'nın prim borçlannı tahsil edilmesinde karşılaşılacak sorunlar ve çö- züm önerilerinin saptanması amaayla, bütün illerin SSK müdürleri ve hukuk müşavirle- riyle dün toplantı yaptı. SSK'nın bugün 20 milyon ki- şiye hizmet verdiğjni söyledi. SSK'nın geçmiştekı uygulama- • Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Meh- met Mogultay, illerin SSK müdürleri ve hukuk müşavirükleriyle sorunlar ve çözüm önerileri- nin saptanması amaayla yaptığı toplantıda SSK müdürlerinin başansının topladıklan prim borçlanyla ölçüleceğini söyledi. • Çalışma Bakanı Mogultay "Bazı çevreler SSK'nın bu duruma düşmesinden biz sorum- _____ ^ _ _ _ _ luymuşuz gibi göstermeye çalışıyorlar. SSK'- Moguitay: ıo trilyonluk borc nın 10 trilyonluk borcu, biz göreve başlama- bizden önce vardı dan önce belli olmuştur" dedi. lar nedeniyie büyük bir mali sıkıntı içine düşürüldüğünü be- lirten Mogultay, bugün aynı çevrelerin haklan olmadığı hal- de, kendilerini eleştiri yağmuru- na tuttuklannı vurgulayarak, "Bu çevreler, 'işte olmuyor, ba- şaramıyorlar, SSK'yı özelleşti- relim' diyorlar. Bunlan söyle- yenler, sosyal devlet anlayışı- ndan yoksun kişilerdir" diye konuştu. Geçmiş dönemlerde, SSK'- nın, hizmet veren değil, hizmet satın alan bir kurum haline ge- tirildiğine değinen Mogultay, bugünkü düştüğü durumda ku- rumun, sigortahlara ve aile bi- reylerine düzenli sağlık hizmeti vermekten bile yoksun olduğu- nu bildirdi. Kurumun en önemli gelir kaynağının primler olduğunu belirten Mogultay. SSK mü- 'Yüzsüz'ünkızarmasına az kaldı DOGANAKIN ANKARA - Maliye ve Güm- riik Bakanı Sümer Oral, "kas- ten vergi kaçıranlarla, vergisini kasten ödemeyenler" için "teş- hir" dahil bir dizi önlem alına- cağını bildirdi. Kamuoyunda "yüzsüzler" olarak adlandın- lan, vergi borcunu affa karşın ödemeyenleri açıklamanın, mevcut yasalara göre olanaksız olduğunu vurgulayan Oral, •'teşrur" için Vergi Usul Yasası ve gerekirse Amme Alacaklan- nın Tahsil Usulü Hakkında Yasa'da degişikliğe gidileceğini söyledi. Oral, vergi borçlulan- nın açıklanmasını isteycn ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı yanıtlarken. "8 yıl içinde gösterebilir mi bana, mil- letvekillerinin buamaçla sordu- ğu suallere cevap veren bir ANAP'b Maliye Bakanı? Ken- dileri kanunu gerekçe göstere- rek, zamanında hiç cevap ver- memişler, şimdi kalkıp nasıl değerlendiriyorlar! Bunun yo- ruma gelen yönü yok, mevcut kanunla olmaz" dedi. Maliye ve Gümriik Bakanı Oral, vergi kaçakçılığının ön- lenmesine yönelik çalışmalann sürdüğünü bildirdi. Oral, Cum- huriyet'in konuya ilişkin soru- lannı yanıtlarken, "kasten ver- gi kaçıranlarla. vergisini kasten ödemeyenler" için "teşhir" da- hil, bir dizi önlem hazırlığı ya- pıldığını açıkladı. Mevcut yasa- nın vergi borçlulannı açıklama- ya olanak vermediğini, "teşhir" için 213 sayıh Vergi Usul Yasası ve gerekirse 6183 sayılı Amme Alacaklanmn Tahsil Usulü Hakkında Yasa'da da, yeni ya- sama dönemindc degişikliğe gidileceğini kaydeden Oral, ver- gi dairelerinin yükümlüleri et- kin bir şekilde inceleyebilecek yapıya kavuşturulacağmı vur- guladı. Oral, Cumhuriyet'in konuya ilişkin sorulanna şu ya- nıtlan verdi: - Kasıt üzerinde durduğunu- zusöylemiştiniz... ORAL- Kasıt, kanunda yapa- cağımız düzenlemeyle ilgili. Kasten vergi kaçıran, kasten vergisini ödemeyenlerle ilgili bir takım tedbirleralacağız. Bunun içinde teşhir de olur. Teşhir için Vergi Usul Yasası'nda değişik- lik yapılması laam. belki 6183'- te de gereklidir. Yeni yasama döneminin gündeminde ola- cak. - Teşhir konusunda, mevcut yasa farklı şekilde değerlendiri- liyor? Oral - Bakınız, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz biraçık- lama yapmış. 8 yıl içinde göste- rebilir mi bana, milletvekilleri- nin bu amaçla sorduğu suale cevap veren bir ANAP'lı ba- kan, Maliye Bakanı? Olmaz bu. Bunu ben anlayamıyorum. dürlerine yönelik şu önerilerde bulundu: "Primlerin düzenli olarak toplanmasında. hiç kuşkusuz en büyük görev ve sorumluluk, kurumun yurt düzeyine yayılmış örgütünün başındaki yetkililer olarak sizlere aittir. Burada bir kez daha belirtmek istiyorum ki, prim alacak- lannın tahsilinde kesinlikle özeJ kesim, kamu kesimi ayınmı yapmayacağımız gibi, bu ke- simler içindeki işverenler arası- nda da kesinlikle bir ayınm yapmayacağiz. Aynı biçimde prim alacaklanmn toplanması bakımından yasal tüm olanak- lan kullanacağız. Yasa. bu ko- nuda pek çok yetki tanımışür. Yetkilerinizi kullanmakta hiç- bir zaman çekimser davranma- yınız. Sorunlan. üst makamla- ra havale etmek yerine, bölge- nizde çözünüz. Gerekli işlemle- ri yapınız ve sonuç abnız. Geçti- ğimiz günlerde bizzat Sayın Başbakanımızın imzasıyla tüm bakanlık ve kamu kuruluşlan- na gönderilen genelgede, kamu kurum ve kuruluşlannın sigor- ta prim ve ve sosyal yardım zammı borçlannı öncelikle ve ivedilikle ödenmcleri istenmiş- tir. Hükümetimizin ka- rarlıhğını gösteren bu genelge- nin takipçisi sizler olacaksınız." "Kaçak işçi" konusunun önemli bir sorun olmaya de- vam ettiğini belirten Mogultay, bu durum nedeniyie her 2 sigor- talıya bir emekli bulunduğunu bildirdi. Bu oranın gelişmiş ül- kelerde 7 sigortalıya karşı bir emekli olduğunu vurgulayan Mogultay, sigortasız işçi çalistır- manın önüne geçilmesı ıçın ku- rumun olanaklannın kullanı- lmasını istedi. MAFYAYXA İŞBİRLİC1DAVASI Çukobirlik 9 te sorunlarsürüyor ADANA (Cumhuriyet Güney Üleri Bürosu) - Çukobirbk'in parasıru 'mafyayla işbirüği ya- parak' âmmetine gecirdiği öne sürülen ve haklannda dava açı- lması için Cumhuriyet Sav- alığı'na verilen bazı kişilerin hala birlikte çalışmaya devam ettiği ortaya çıktı. Haklannda herhangi bir işlem yapılmayan bu kişilerle ilgili olarak Çuko- birlik Genel Müdür Vekili Va- hap Çirkin, "Bize bakanhktan bilgi ulaşmadı" dedi. SHP'deki örgütten sorumlu genel sekreter yardımalığı gö- revini bırakarak Çukobirlik Genel Müdürlüğü'ne atanan Sedat Doğan'ın sık sık 'maf- yayla işbirliği yapanlar' ve 'mafyanın birlikteki uzantılan' diye suçladığı bazı görevlilerin Çukobirlik'teki çahşmalanna, Cumhuriyet Savcıljğı'na suç duyurusunda bulunulduğu hal- de devam ettikleri anlaşıldı. Sa- nayi ve Ticaret Bakanlığı Teftiş Kunılu Başkanlığı tarafından haarlanan teftiş raporunun ön- ceki gün Ankara Cumhuriyet Savcıhğı'na 'suç duyurusu' ola- rak iletib'p 'zimmetine para ge- çirenler' olarak adı geçen Alay Aydın, Hasan Türk, Ali Çebk, Ahmet İlkin ve Celil Şenöz'ün dün de Çukobirb'k'teki görevle- rini sürdürdüğü belirlendi. Ad- lan yine 50. Yıl Tuz İmalat ve Ticaret Şirketi sahibi Bülent Özdağb'ya haksız çıkar sağ- layıp zimmetine para geçiren kişiler arasında yer alan eski ik- mal müdür vekib İhsan Çevik'- in 12 Nisan 1991 'de, eski muha- sebe müdürü Kürşat Gemal- maz'ın 26 Şubat 1991'de, eski ikmal müdür vekili Sebm Ye- ten'in 20 Mayıs 1992'de ve eski ikmal müdür yardımcısı ömer Karaakın'ın da 1 Nisan 1992'- de Çukobirb'k'teki işlerinden aynldıklan öğrenildi. Çukobirlik Genel Müdür Yardımcısı Vahap Çirkin, hak- lannda zımmet suçlaması yapı- lan kişilerle ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Savcıbğı'na suç duyurusunda bulunulduğun- dan haberlerinin olmadığıp.ı söyledi. Çirkin. Çukobirlik mü- fettişleriyle bakanlık müfettişle- rinin, birlikteki mafyayı bul- mak amaayla ortaklaşa çah- şma yürüttüğünü, ancak bilgi- lerin Sanayi ve Ticaret Ba- kanlığı Teftiş Kurulu'nda to- parlandığmı belirtti. Hindistan'da banka skandalı YENİ DELHt (AA) - Merkezi Ingiltere'de bulu- nan The Standart Charte- red Bank'm (TSCB) adının büyük bir mali yoisuzluğa kanşması diğer bankalann da huzurunu kaçırdı. Hindistan Merkez Ban- kası'run (Reserve Bank of India- RBI) bankalann mu- hasebe defterlerini kontrol etmeye başlamastndan son- ra başta yabancı bankalar olmak üzere bu ülkede faa- liyet gösteren pek çok ban- kanuı kendi hesaplannı, özeöikle tahyil ücareti ile ü- gili işlemlerini gözden ge- çirmeye başladıİdan belirti- liyor. Hindistan Merkez Ban- kası. bu dört bankanın son 14 yılbk tahvil saüşlannın soruşturulduğunu ve 105 milyar dolar civannda bir usulsüzlük yapıidığını sandıklannı açıkl'amışu. öte yandan Hindistan'- daki bankaiararası tahvil ti- caretindeki yolsuzluklar ulusiararası bankalann bir- birine girmelerine de yol açtı. tartışmasız!... TYT BANK'ın faiz oranları şimdi daha yüksek. Hemen TYT BANK'a gelin... Size en yüksek kazancı sağlayacak faiz alternatiflerini görüşün. • Vadesiz • 1 ay vadeli • 3 ay vadeii • 6 ay vadeli • 1 yıl vadeli 50 milyona kadar % 10 %60 %72.5 %74.5 %77 3'er aylık ek gelirleriniz: 6 ay vadeli (3 ayöo bv toiz oö*m«iı) 1 yıl vadeli (3 avdo btr tau ooefn«t<l %69 %70 50 milyon ve ûstu % 10 %62 %74.5 %76.5 %79 %71 %72 TÜRKİYE TURİZM YATieiM v« D»Ş TİCARET BANKASI A.Ş. TYT »ANK Horbly*: Cjmnunvet Cad 30' MarDıve-ISTANBUl TEL 234 51 60 (10 hat) 231 50 27 TVT M N K Humotmanty»: Nuruosmamye Cad 94 Cağoloğlu/ISTANBUL TEL 512 86 44 46 TYT İANIC kapakçarfi: Sondal Bedestenı Sk 14 Kapoiıçarşı/ISTANBUL TEL 511 29 91 TYT IANK Ankara: Cınnah Cad GOreme Sk Nazmı Bev İŞ Metkezı M7 Kavaklıdere/ANKARA TEL 127 28 70-72 TYT lAMK Antalya: Cumhuriyet Cod 70/A ANTALYA TEL 18 75 38 (4 hat) TYT IANK bmtr: Cumhurıyet Bulvon 87/A Alsancak/IZVHR TEL 13 53 54 IŞÇINİNEVREMNDEN ŞÜKRANKETEISCİ Belediyelep Çıkmazı Son dakikada anlaşma olmazsa bu sabah beş büyük kentte 44 bin beledıye işçisi greve çıkmış olacak. Aynı uyuşmazlığın kapsamındaki grev yasağı olan işyerlerinde çalışmak duru- munda olanlarla birlikte, greve konu olan uyuşmazlık 55 bin işçiyi kapsıyor. Sırada olanları, greve çıkmak için toplu söz- leşme takviminin tamamlanmasını bekleyenleri de kattığmız- da, uyuşmazlığın kapsadığı işçi sayısı 100 bine tırmanıyor. iktidarın yönetimde olduğu belediyelerde, işçi ve sendikalar- la hükümet karşı karşıya. Belediyelerin özel konumuna inildiğinde ortaya daha da karmaşık bir tablo çıkıyor. öncelikle grevin gündemde oldu- ğu belediyelerde iktidarın sosyal demokrat, SHP kanadı ağır- lıkta. işçi cephesi, çalışanlar da, en azından sendikanın öne çıkan yönetim kadroları anlamında, ya doğrudan partili, yada partili yakını. Belediyelerdeki tartışmaya nerede ise bir tür parti içi tartışma, hesaplaşma olarak da bakmak olanağı var. Bu nedenle öncelikle SHP içinde, bir anlamda aynı doğrultu- da DYP'de, belediye uyuşmazlıklarına bakış açılannda tam birşaşkınlık, karmaşa egemen. Sosyal ılkelen, haklan savun- ma adına, bakanlar da dahil, her kademe partılide yaklaşım- lar, işçiden ya da işverenden yana iki uç noktaya yönlenmiş bulunuyor. Parti içinde fikir birliği, kader bırliğı yapan kadro- lar hangi yanda olmaları gerektiğini bilememenin kargaşası- nı yaşıyor. Kimisi belediye başkanlarımn, kimisi Belediye-iş ve işçilerinin yanında, aynı ilkeler adına birbiri ile taban taba- na zıt görüşleri savunuyorlar. Diyeceksiniz ki, doğal bir sonuç bu. Dünyada da özellikle sosyal demokrat partiler veya belediyeler söz konusu oldu- ğunda, işçi haklannda bu türden ikilemler yaşanıyor. Bunun en büyük örneklerinden biri, Ispanya'da yıllarca birlikte kav- ga vermış iki arkadaşın, biri konfederasyon başkanı, diğeri devlet başkanı olarak, Gonzales hükümetıne karşı yapılan genel grevde karşı karşıya gelmelerı olayıydı. Ancak olayın kolayca açıklanabilir nedenleri vardı. Sosyal demokrat ikti- dar, ekonomiyi gelıştirme adına uyguladığı modelde sosyal ilkelerden önemli sapmalar yapmış, işçi örgütü de sendikacı- lığın gereğı ve görevi olarak, hükümeti, uyguladığı ekonomik model nedeni ile genel grev ile uyarmıştı. Sosyal demokrat parti de iktidarda olsa, ıktidar çıkarları, ya da yaklaşımları ile sosyal demorat ilkelerden sapma olabılıyordu. Sendikaların da görevi öncelikle üyelerinin çıkarlarını kollamak olduğun- dan, sendikalar, iktidarda oy verdikleri parti olsa da, kendi görev ve sorumluluklarına öncelik vermek zorunluluğunu du- yuyorlardı. Bizdeki belediye işçileri uyuşmazlığında bu anlamda bir açıklık görebiliyor musunuz? Olayı" belediyeler izledikleri politikalarda işçi haklarından sapma yaptı lar. İşçi ler ve sendi- kalan da hak savaşımı veriyor" olarak açıklasak, doğru kabul eder mısıniz? Grevoncesı gunlerın taraflarca yapılmış en son açıklamalarına ve karşılıklı suçlamalarına bakıyoruz. Tam bir arapsaçı. Aynı ilkeler ve hakiar adına tam tersi şeyler söyleni- yor. Halk arasında bir kamuoyu yoklaması yapılsa, aynı tür- den bir karmaşa yaşanacak. Aynı gerekçelerden hareketle kimileri işçilere, kimileri belediyelere hak verecek. Doğrusunu istersenız belediyeler uyuşmazlığında kim hak- lı sorusuna, yöneltseniz, bizden de, "herkes haklı" anlamına gelen kaçamak, yargıya varamamış bir yanıt alabilirsiniz. Çünkü dünyanın neresinde oiursanız olun, personel gider- leri, gelirinin tümünü tüketen, kamu hizmeti yapmaya parası kalmamış bir belediye model i savunamazsınız. Bu çerçeve- de, belediye yönetimlerinden personel harcamalan bütçesini hesapsızca şişirecek yeni kararlar isteyemezsiniz. Ancak, personel giderlerinin bu noktada olmasından belediye işçisi- nin bir anlamda hiç ama hiç suçu yok. Olayın, doğrudan ücret- lerin yüksekliği ile de, öyle pek ilgisi bulunmuyor Belediye- lerde personel giderlerinin yüksek olmasının asıl nedeni kadro şışkınlikleri. Bunda tek başına olmasa da bugün yöne- timde olanların da büyük suçları var. Geçmiş olumsuzluklara, partili zorlaması ile yeni olumsuzlukları kattılar. Asıl suçlu kim? Galiba herkes ve öncelikle de işçisi, işvere- ni ile öncelikle belediyecilık, işçilik, sendikacılık değil de, par- ticilik yapanlar. Belediyeleri parti içi kavgaların aracı, arpalık olarak görmenin sonu bu oldu işte. Oğlunu işe yerleştiren bir partili, aracı olan partili milletvekiline, "sağol; oğlumu öyle iyi, öyle iyi bir işe yerleştirdin ki, çalışmadan para alıyor" diye teşekkür eden bir anlayış içinde olursa, hem belediyeleri hem işçileri hem de sendikaları ve sonunda da partiyi batıran bir tablo ortaya çıkar. Belediye işçilerinin bu uyuşmazlıkta, ücretler bazında haklı olmaları, haklarını alıp alamamaları artık bir aynntıya dönüş- tü ne yazık ki. Sorun belediyelerin geleceğinin ne olacağı, yerel demokrasinin nasıl gelışeceği sorularına yanıt buluna- mamasına dönüştü. Çünkü bu sabah greve çıkılmış olsa da, sözleşme imzalanmış olsa da, biri sorunun gözler önüne se- rilmesi, diğeri geçici olarak rafa kalkması anlamına geliyor. Sözleşme ımzalanmakla bu iş bıtmiyor. Asıl sorun belediye- lerde bugün gelinen çıkmaza, çok tehlrkeli ve devasa soruna bir çözüm üretme çabasının kimsede olmaması. Burada so- rumluluk başta hükümet, belediyeler ve sırası ile sendikalara ve partili bireye kadar herkese uzanıyor. Sorunu sadece grev kapısında görüp tartışmak değil, sözleşme imzalandıktan, anlaşma olduktan sonra çözmek üzere, sağ duyulu, serin- kanlı düşünerek işe koyuimak gerekiyor. Umalım ki bu sabah belediye işçisinin hakkını aldığı ve greve çıkmak zorunda kal- madığı bir noktaya gelmiş olalım. Ve bu sabahtan başlayarak belediyelerin, yerel demokrasinin nasıl kurtarılacağı, yaşatı- lacağının tartışmasını başlatabilelim. Ne güzel olurdu değil mi? Yine mi olmayacak bir rüya gördük yoksa? Tıuistik tesisler ücretbelirliyor • 1993 yılı hazııiıklarına başlayan turizmciler yeni sezonda fiyat arttırımına gidilmeyeceğini söyledi. ANTALYA (AA) - Turistik belgeli tesisler, 1993 yılı ücret- lerini belirlemeye başladılar. Tesislerin, gelecek sezon için hazırladıklan fıyat tarifelerin- de, bu yıla göre büyük bir artışa gitmedikleri bildirildi. Turizm Bakanlığı'nın bu ko- nudaki genelgesine göre tesis- ler: oda, yatak, kahvaltı, tabl- dot, alakart, yeme-içme ve yan hizmet ünite fiyatlannı, 31 Temmuz 1992 tarihine kadar üye olduklan dernekler aracılığjyla, Turizm Bakanlığı'- na bildirecekler. Tesislerin 1993 yılı fiyatlan, Turizm Bakanlığı tarafından onaylandıktan sonra kış spor- lanna hizmet veren tesislerde I Kasım 1992 - 1 Kasım 1993, öteki tesislerde ise 1 Ocak 1993 - 31 Arahk 1993 tarihleri arası- nda uygulamaya konulacak. Genelgeye göre turistik belgeli tesisler, oda ve öteki hizmet üc- retlerini. önceki yıllarda olduğu gibi yine serbestçe belirleyecek- ler. Tesisler, yeni fıyat tarifeleri- ni hazırlarken, rakip ülkelerin fiyatlan ile rekabet edilebilir ol- masını, yöredeki emsal tesisler arasında fiyat açısından uyum sağlanmasını, gerçekçi ve pa- zarlanabilir fiyatlar olmasını göz önünde bulunduracaklar. Turistik belgeli tesisler. pa- zarlamalannda, Türk Lirası ve öteki konvertibl para birimleri- ni kullanabilecekler. Her ayın birinci işgünü, Merkez Ban- kası'nca ilan edilen ABD Do- lan döviz alış kunınu ve bu kura göre belirleyecekleri Türk Lirası ve öteki konvertibl para birimleri fiyatlannı, o ayın biti- mine kadar değiştiremeyecek- ier. Bayramlarda. özel günlerde ve diğer tatil günlerinde, Tu- rizm BakanlığVna bildirilen ta- rifenin üstünde özel bir fıyat uy- gulaması yapılamayacak. Te- sisler aynca, 'ölü sezon' ve 'yan sezon' tarihleri ile bu tarihlerde- kifiyatindirim oranlannı da ta- rifelerinde belirtecekler. Turistik tesislerin tarifeleri, resepsiyona, müşterinin kolay- ca görüp okuyabileceği bir şe- kilde asîlacak. Akdeniz Turistik Işletmeciler ve Otelciler Birliği (AKTOB) Genel Sekreteri Turgay Alp, Antalya yöresindeki turistik belgeli tesislerin, 1993 yılı tari- felerindeki yatak ücretlerinin, bu yılki fıyatlarla aynı olacağıru belirterek "Turizm sektörünün içinde bulunduğu kriz ortamı, birçok tesisin fiyatlannı düşük tutmasma neden oldu" dedi.