27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyçı Matbaacılık ve Gazetecilik Turk Anonım Şirketı adına Btrin N»di tstanbul Haberleri: Şenıy Kalku, Dış Haberler: Ergnn B«la, Iş-Ekonomi: Şıikraa KetriH-i, Yurt • Genel Yayın Yönetmeni: Özgen Acsr • Gene! Yayın Koordmatörü: HikmcC Çetinkıya Haberleri: Mchuct Sarnç, KOltür: Ceiıl Üsttr, Makaleler: Saroi Karaoren, Spor- AMolkadir • Yazı lşleri Mudürlerı: Fusun Ozbilgen (Sorumlu), Celsl Başlasgıc (Haber) • Görsel Yücdman, Duzeltme: AbdulUh Y«acı • Müessese Müdur V.: Erol Erkut • Koordınalör: Yönetmeo: AB Ac«r • Duzenleme: Mustafı Saglamer • Ankara Temsilcisi: Cüaeyt AJunet Korulsan • Muhasebe: Bultoı «ner • ldare: Huseyin Gürer • lşletme: Ondtr Çetik • Aıatynrcfc, Haber MOdürlerı: Mustaf» Baltmy, lşık Kansu, tzmir Temsiki V.. Scniv Kmk, Bilgı-tşlem. N«ü tnal Bilgısayar Sıstem: Mnrnvet Çiler • Personel: Sevgi Bostancıoflu Adana TemsUcısı: Çetin Yiituo*l« • Reklam: Rrlıa Işıtmao • Dış thşkiler: Hiılya AkyoJ Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacüık ve Gazetecilik TA.Ş. TOrkocagı Cad. 39/41 Cagaloglu 34334 lst. PK: 246 lsıanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Telex: 22246, Fax: (1) 526 60 72 • BUrolar Ankıra: Z. Gökalp BN. Intılap S. No: 19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • İındr. H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adana: tnönü Cd 119 S. No 1 Kat 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: ni) 19 25 78 TAKVİM 30TEMMUZ 1992 lmsak: Güneş- 5.50 Öğle. 13 15 İkındı 17 11 Yatsı 22.08 İngiltere uyuyamıyor • LONDRA(AA)- İngıltere'de halkın yüzde 5'inin geceleri uyumaya korktuğu bildıriliyor. Uyku düzensizliklerini inceleyen İngıliz laboratuvannın yöneticisi Profesör Arthur Crisp, Dublinde düzenlenen Psikiyatn Kongresi'nde yapüğı konuşmada, İngiltere nüfusunun yüzde beşinin 'derin uykudayken, birden dehşet içinde uyanmaktan korktuğunu' açıkladı. Profesör Crips, binlerce uyurgezerin de geceleri kendilerini yaraladıklannı sövledi. Uyurgezerlerin genellıkle geceleri tuhaf hareketlenyle eşlenni korkuttuklanru, gözleri açık olmasına rağmen o anda yapuklannı ve söylediklerinin farktnda olmadıklanru belirten Profesör Crisp, 'Bu kişilere kimse yardımcı olmuyor' dedi. Kadınlara sîlalı dergisi • ATtNA (AA) - Thelma ve Louise, Terminator ve Alien gibi •"kadınlann silahlan kuşanıperkeklerle kıran kırana mücadeleye girişükleri" filmlerin ardından "kadınlara mahsus bır sılah dergisi" de yayımlanmaya başladı. ABD'de yayımlanan Women and Guns (Kadınlar ve Sılahlar) adlı dergide "silah satıcılan ile nasıl konuşulacağından bir bıcak kılıfının ayak bıleğıne takılması içın ne tür pantolon gıyilmesi gerektiğine kadar" çok çeşıtli konularda bilgiler yer alıyor. CopyChıb söyleşileri • Reklam Yazarlan Dernegı'nin düzenlediği Copy Club söyleşilerinin üçüncüsü bugün saat 19.30'da İstanbul Sanat Merkezi'nde. Söyleşinin bu ayki konuğu, RPM'nin ortağı ve supervisörü Paul McMillen. Silikon yerine emzirme • ANKARA(ANKA)-Son yıllarda kadınlar arasında göğüs güzellıği ıcin bıçak altına yatan ve silikon ameliyatlan gecirenlerin sayısı artarken, uzmanlar göğüs güzelliği ıçin "ernzirmeyı" önerdiler. Bebek dostu hastane eğiücilerinin eğitimi ile ilgili toplantıya katılarak, "emzinne" programı ile ilgili çalışmalannı aktaran Çanakkale Devlet Hastanesi Başhekimi Osman Yılmaz. bebeğini emziren kadınlann göğüslerinın sertleşerek daha da güzelleştığıru bıldirdi. Pompalı bikini • WASH1NGTON (AA) - Plajlarda "iri göğüs" ile dolaşmak ısieyenler için "pompab bikini" piyasaya çıkü. Yeni buluş, bikininin üst parçasının içine yerleştirilen keseciklere, minik pompalar ile hava basılması ve sutyenin şişirilmesi ilkesine dayanıyor. Bu sayede, göğüslerinın biçiminden memnun olmayan bayanlann vücutlannın üst kısmına "hava basmalan" ve "daha dolgun" bir görüntü vermeleri mümkün olacak. NikeveReebokgibi fırmalann pompalı spor ayakkabısı modelleri gibi çalışan bikini üstleri, "bütün plajm ilgisini çekecek büyüklüğe kadar" şişebiliyor. Kahire'nin kuzeydoğusundaki 5 bin yıllık mezarlıkta 2 bin kişi yaşıyor Olülerkeııtiııiıı iıısaıılaııMUSTAFA BALBAY • Abbasiyayolu üzerindeki 5 bin yıllık mezarhk, eski Mısır'dan bugüne ilginç bir kesit veriyor. Buradaki mezarlar, piramitler gibi görkemli değü. 2bini aşkın yoksul Kahireünin yaşadığı bu mezarlarda ölümle yaşam iç içe... ölüler Kenti'nin insanlan odalann içindeki mezarlann üstünde yiyipiçiyor, yaşıyorlar. KAHİRE-Mısır piramitlerinin adsu kahramanı iş- cilenn. bu dünya harikalannı nasıl gercekleştirdiklen tam olarak bılinmiyor. Bugünkü teknolojiyle bıle yapımı çok güç görünen krarmezarlanrun amaa; fı- ravunun ihtışamını göstermek ve ölümden sonrakı yaşamında eksiksiz bır hayat sürmekü. lCralın yaşamı boyunca sürdürülen inşaatın bir an önce tamamlan- ması da kolay değildı. İşbaşında ölenler de yapının arasına "taş olarak konuluyor ve çalışma tüm hıayla sürüyordu. Tarihte ilk grevin Luksor'daki fı- ravun mezarlanrun yapımı sırasında yaşandığı sanılı- yor. Kral mezannın genel yapısı tamamlandıktan sonra fıgürlere geçiliyordu. Bu süslemeler kral ölünceye ka- dar devam ediyordu. Yani en süslü mezar en geç öle- nindi. O dönemde bir hafta on gündü ve işçiler hafta- da bir gün izin yapıyordu. Dokuz gün ölesiye çalışan işçiler izinli olduklan tek günde ne yapar, nasıl dınlenir? Akla ilk, Nıl'ın sulannda serinlemek, yüzmek ya da balık tutmak gelebilir. Ama hayır. Bulgulara göre. iş- çilerin çoğu tek izinli günlerinde, bu kendi mezarlanm inşa ediyordu. Krahnki kadar olmasa da kendi me- zannın da görülesı bir yaru olsun istiyorlardı. Bugün, fırayun mezarlannın çoğu ayakta. Dün- yanın yedi harikasından bin olarak yılda 20 milyona kadın turisti çekiyor. İşçi mezarlan ise yok olup gjt- miş. Bugün ancak baalannın kurulmuş olduklan yer tahmin edilebiliyor. Mısır'da sonradan kabul edilen geleneksel Islam kültürünün aksine, insanlar ölümden sonra yaşama ayn bir önem vermişler. Mezarlar da bunun bır kanıü. Eski Kahire'nin kuzeydoğusunda, Abbasiya yolu üzerindeki beşbin yıllık mezarhk, eski Mısır'dan bu- güne ilginç bir kesit veriyor. Buradaki mezarlar pira- mitler gibi görkemli değıl. Çoğunlukla biri diğerinin üzerine yapılmış. Kahıre'nın çokuluslu mozaiğinin bir yansıması olarak, Hıristiyan, Musevi ve Müslü- manlann mezarlan bir arada. Burası iki bin yıllık tari- hı boyunca çok zenginlerin değil ama hali vakti biraz yerinde Kahirelilenn mezarlığı olmuş. Bu özellik bu- gün de devam ediyor. Mezarhğın bu- günkü en ilginç özelliği ise içinde ikı- bini aşkın Kahireli- nin yaşıyor olması. Fakır Mısırlılann başlanru sokabile- cekleri mekanlar hiç de az değıl burada. Mezarlığın Kahi- re rehberlerindeki adı da "ölüler Ken,- ti." Bır akşamüstü, taksi şoförüyle pey- gamber pazarlıgı yapıp geldim ölüler Kenti'ne. Anlaş- mamıza göre, o me- zarlıklann içine gir- meyecek. Ama cad- dede bekleyecek. Taksı şoförünün korkusu, mezar ara- lannda sık sık yasa- nan soygunlar. Ha- vaalanı yolundan mezarlığa saptık. Geniş bır cadde. Yanlarda içerideki mezar odalanna giden patikalar var. Patikalardan birine rasgele gir- oim. Beş on adım yürüdüm. Küçücük bir meydan. Karşımda bir Müslüman mezan. Üzerinde tabak- tencereler. Birçocuk tabak- lann yayına oturmuş, keyifle ayaklannı sallıyor. Az ötede bir oda-mezar. Onünde bir kadın bulaşık yıkıyor. Kâdm yabana gözlerle bana bakıyor. Beni görünce birkaç çocuk daha sağımdaki solumdaki pa- tikalann arasında çıkıp, küçük meydana geldi. Resim çekmek ıstedim. Kadın önce karşı çıkü. Çocuklar da kaçıştılar. Fotoğraf makinesini kaldınnca kadın yü- zünü kapattı. Yolda taksi şoförünün verdiği taktiği uyguladım. Cebimdeki bozuk paralann bir kısmını verdim. Bu kez kadın, çocuklar poz vermeye başladı- lar. Resim çekürmek, geçirn kaynağının da bir parçası olmuş buradaki insanlar için. Patikalann arasında dolaşırken, biraz tedirgın, ama daha çok heyecanlıydım. Eski Mısır'da yaygın bir gelenek olan oda tipi mezar alışkanlığıru bazı Müsîümanlar da benimsemiş. Bu yüzden bazı mezar- lar küçük odalann içinde. Her birinde de tek başına bir insan ya da aileler var. Odanın kapısında akşam çayını demlernekte olan yaşh bir Ölüler Kentı sakiniy- le konuşmak istedim ama olmadı. Ortak dihrniz yok- tu. Güldüm. O da güldü. Bir süre karşıhklı gülüştük. Bir tek başımızda hunı eksikti. Odasına gırdim. Ze- minde hasır. Katlanmış ince bir yatak. Duvarda iki gömlek, bir ceket. Sonradan öğrendigime göre, fakir msanlann buraya akm etmesi karşısında bazı ölülerin yakınlan da özel bekçi tutmuşlar. Ölü yakının zengin- ıiğine göre, bekçilere belli bir ayhk venliyormuş. Ölüler şehri sakinlerinin en mutlu günleri ise cuma ve bayramlar. Bu günlerde ölü yakınlan mezarlıkta- kilere hayır olsun cuye yernekler yapıp gelirlermiş. Mezarlığın "gayri-müslimler' bölümü ise biraz daha lüks. Herkes giremiyor. Çok bakımsız görün- meyen küçük kiliseler var. Karanlığın basmasıyla birlikte mezar odalannda küçük ışıkıar belirdi. Olümle yaşam kol kola, bir gün daha sona ermışti Kent'te. Bazı kapılar açıktı. Birin- den başımı uzatıp içeri baktım, iki çocuk ürkek göz- lerle köşeye çekildiler. Bir diğerinin kapısı onünde ak- şam yemeği yeniyordu. Küçük bir davet sözcüğü al- saydım oturacaküm. Ama çok soğuktular. Onlara çok yabanciydım, belki ölülerden daha uzaktım. ölüler Kenti, yaşamla ölümû bütünleştirmiş. Odalann içindeki mezariarda aileler yaşıyor. Yaşamın sonunu süngeleyen mezar taşlanıun arasmda koşuşturan çocuklar kaygısız gûlümsüyor. YaşayanlarU ölüler arasmda uçurum yok burada. Onlar şimdi toprağın üzerinde, ölünce altına geçecekler. Ölümle yaşam kol kola. Belki herşey bu kadarbasiL (Fotoğraflar: MUSTAFA BALBAY) TÜP BEBEK Yedivuzanne İSTANBUL (AA) - Egc Üni- tesi Tıp Fakültesi birinci sırada. adayı sırada versitesi Tıp Fakültesi bünye- sinde 1988 yılında kurulan Tüp Bebek Merkezı ile ülkemizde de uygulanmaya başlanan yönte- me talep gittikçe aı t.'yor. Ülkemı/dc halcn 5 hastane bünycsındc kurulu bulanan tüp bebek merkezlennde yaklaşık 7(K) cıvannda anne adayının sı- rada bcklediği bildırıldı. Dok- torlar. 5-15 milyon lıra gcrektı- ğını söylcdıler. . Ege Üniversitesi, Ankara Üniversitesi. Hacettepe Ünı- versitesi ve İstanbul Üniversite- si Cerrahpaşa Tıp fakülteleri ile Intcrnational Hospital bünyc- sinde kurulu 5 merkezde, 3 yıl ıçınde 41 bebeğın dünyaya gel- dığı bildirildi. Merkczlcr ara- sında 26 bcbeklc Egc Üniversi- Hacettepc Üniversitesi Tıp Fakültesi Tüp Bebek Merkezı Başkanı Prof. Timur Gürgan, geçcn yıl mayıs ayında kurulan merkezde. şu an testten geçmış 300 hastanın tedaviye başla- mak içın sırada beklediğini söy- ledi. Merkezlerinde 7 bebek dünyaya geldiğinı kaydeden Prof. Gürgan, halen 6 ile 8 ayı geçmiş 22 hamile hastalan ol- duğunu bclirtti. Prof. Dr Gür- gan. merkezlerinde tüp bebek sahibi olmak ısteyen bir hasta- ya bunun yaklaşık 7.5 mılvon lıraya mal olduğunu söyledi. Türkıye"dc aktıf olarak çalı- ^abilecek en az 15 tüp bcbck ıncrkezinc ıhuyaç duyulduğu- nu vurgulayan Prof. Gürgan. "Bunlann denetimınin çok iyi yapılması laam. Eğer bir mer- kez, 500 hasta tedavi edi>or ve bunlardan sadece biri hamile kalıyorsa, bu aktif çalışmıyor demektir" dedi. Ankara Tıp Fakültesi Tüp Bebek Merkezi Başkanı Prof Hikmet Yavuz da iki yıldan be- ri kuruluş çalışmalan devam edcn merkcz için Sağlık Bakan- lığı'ndan izın beklediklerinı söyledi. Prof. Yavuz. fiyatlann 5-10 milyon lira arasında değiş- tiğını, özcl durumlarda ise bu- nun 15 milyona kadar çıkabıle- ceğinı belirttı. Prof. Yavuz."ÜI- kcmız gıbı çocuk kavramının çok önemli olduğu bır toplum- da, bu yöntem ailc saadelı \e aı- lcnin dcvamı açısından çok öncmlıdir. Başan oranı >ü/dc 10-20 arasında dcğışıyor. Bu yöntemden mucıze beklenme- mesi gerekır" dedi. istanbul Üniversitesi Cerrah- paşa Tıp Fakültesi Tüp Bebek Merkezı Başkanı Necatıi olan. 1989 yılında kurulan ve uç av önce faalı>etc gıren merkc/le- nndc. 200 kişinın beklediğini söyledi Prof. Tolan. \u/de 16 gebelik şansına rağmen bunun vüzdc 12-13 cıvannda geli^mc göslerdığıni sövledi. İnicrnalıonal Hospital I up Bebek Merkezı Başkanı Aydın Dcmırcan ise 1990 vılında ku- rulan merkezde, şu ana kadar bin iki/ olmak üzere. be>çocuk dünyaya geldiğinı. cvlül avında da 15 anne adavının daha teda- vıye alınacağını sovlcdı Dcmır- can. malı>eiın 15 mılşoıı lıra dolaşmıia olacağ;ını stivledı Daily Mirror'dan 1 milyon sterlin istiyor Michael'dan ilk tazminatdavası EPtPEMtLÖYMEN LONDRA - Michael Jack- son, Türkiye'yi de kapsayacak Avrupa turnesine bugün İngiltere'den başlarken, haya- tında ilk kez bir gazeteye tazmi- nat davası açtı. Turnesi ile ça- kışması garip bir rastlanü ola- rak İngıliz "Daily Mirror" ga- zetesinden 1 milyon sterlin (yaklaşık 13 milyar lira) istiyor. Gazete geçen ay "Yarab Su- rat" başlığı altında bir fotoğ- rafını yayımlayıp, "Estetik amelıyat nedeniyle yüzü göçtü, burnunda de- lık oluştu, bır yanağı öbü- ründen yu- kanda kaldı. yüzünden yara bere izleri var, nasıl örte- ceğini bilemi- yor" diye yazmışu. Münih kon- serinde çekilen fotoğrafta Michael Jack- son, insandan çok, horüağa benzerbiryüz- le, kan ter için- de, ve sahne makyajı akmış bir şekilde bir korku fılmi kahramanı gjbi gö- rülüyordu. Michael, kendisini "bu halde" görüntüleyen "Da- ily Mirror" fotoğrafçısı Ken Lennox'u da aynca mahkeme- ye verdı. "Çok utangaç ve in- sandan kaçan yaradılışta olan" Michael Jackson'ın, gerekirse "mahkemede jüri önüne çıkmayı bile göze alması" üze- rine davayı üstlenen İngıliz ba- yan avukat Julia Palca, sa- natçının "Gazeteden kayıtsız şartsız özür ve hatın sayılır miktarda bir tazminat talep etüğini" açıkladı. Michael Jackson ise, kendi yayun- ladığj basın acıklamasında, "Bir gazetenin, dünyada ger- çekten çok önemli haberler dururken, neden bır başka insan hakkında bu kadar yanlış ve indüci suçlamalan yayımlamayı tercih etüğini anlamıyorum," dedi. Sa- natçının ilk kez bir gazete aleyhinde dava açtığı biküri- liyor. Çocukluğundan beri sahnede olan ve sürekli fo- toğraflanan Jackson'ın, to- parlak yüzlü bir siyahtan, 15 yıl içinde şimdiki fıldişi renkli ciltli, estetikli sü- per-stara dö- nüştüğü gizli- saklı bir bilgi değü. Ancak estetik oranırun "çok yüksek olduğu" ve artık kendisi- ni, doğal- Uktan çıkartüğı söy- lentilerinin artmasıyla, Michael Jackson'ın gj- derek içine kapandığı, kala- balık içine çıkmaktan hoşlan- madığı, çocuklar ve hayvan- larla birlikte görühîieye daha önem verdiği de bitiniyor. Amerikalı avukatı Bertram Fields'a göre, "sanatçı sadece burnunu kaldırtmış, ve çene- sinden de küçük bir amelıyat olmuş" okadar. Fields, "Mic- hael, gerekirse taruk kürsüsü- ne çıkacak ve jürinin, yüzüne bakmasından da çekinmeye- cek," dedi. Turizm Bakanlığı 'nın yeni tasarısı Ankara-Kapadokya arasıatlag^i ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Tunstler, uçaktan ınip ata bmecekler. Turizm Bakaru Abdülkadir Ateş, tunstler için Ankara'dan Kapadokya'ya atla gezi düzenleneceğini açık- ladı. Sonbaharda da buharlı trenle Anadolu gezileri yapıla- cağını ifade eden Ateş, yatak ve restoran dışmda; eğlence mer- kezleri, golf alanlan gjbi hiz- metleri teşyığe devam edilece- ğinı söyledi. Ateş, bu yıl turizmde bekle- nen gelişmenin gerçekleşme- diği yolundaki haberler üzerine yaptığı açıkla- mada, turizm konusunda 1992 yıh için öngörülen he- detfere ulaşıldığını bil- dirdi. 1992'de turist sayısında 6,5 milyona, turizm gelirle- rinde de 4 mil- yar dolar düze- yine çıkma he- define ulaşıla- • Turizm Bakam Abdülkadir Ateş, sonbaharda buharh trenle Anadolu gezi- leri, eğlence merkez- leri ve golf alanlan gjbi hizmetleri de teş- vike devam edecekle- rini açıkladı. de, yeni yatak kapasitesinin artünmına yönelik yatınmla- ra teşvik vermiyoruz." Bakanlığın, tunzmdeki ilgi alanını geüştirmek için yeni tasanmlar geliştirdigınin a- nımsatılması üzerine Ateş, Ankara'dan Kapadokya'ya "at" ile gezi düzenleneceğini bildirdi. Ateş, bu tasanm ile ilgili şu bilgiyi verdi: "Atla gezi programını An- kara-Kapadokya arasında düşünüyoruz. Hazırlıklan- mız sürüyor. Ankara'dan Kapadokya'ya dağ ve eski köy yollanyla ulaşılacak. Bi- nialik me- raklısı mıl- yonlarca in- san var, Av- nıpa'da. Bu sporu yapa- bıhnek, ora- larda çok pa- hah hale gel- di. " Bu gezi için gerekh atlan binicilik kulü- bileceğini kaydeden Ateş, şun- bü ve işin merakhsı insanlarla lan söyledi: temasa geçerek sağladıklanru "Bazı turizm yaünmcılan- anlatan Ateş, "Bu gezinin ilk nın şikayetleri var. Olay şu, ömeğini biz bakanlık olarak daha önceki dönemlerde hep düzenleyeceğiz. Turizmle uğ- yatak kapasitesinin arttınlması raşan ticari şirketler, at gezısi için programlar hazırlayıp, turist getırecekler. Biz, bu or- ganizasyonun olabilirliğini gösteriyoruz". Ateş, önü- müzdeki günlerde gündeme ;etirilecek olan diğer tasan- an da şövje açıkladı: "Yeni bir tasannuz, dağa- düşünülmüş. Bu yeni çıkacak ara emecek bir talep yaratımı- na doğru, yeni program, proje, girişim olmamış. Yatak sayısı artınca da,talep pastası yatak sayısı kadar artmadığı için bu sene daha az pay almaya başla- mışlar. Bunu sezon başında da gördük. Bu nedenle de, talebi arttırabilmek için bazı tanıtım faaliyetlerine girdik. Akdeniz ve Ege sahillerinde, denizden üç kilometrelik kıyı bandı için- bkla ilgili. Dağahk federas- yonumuzla birukte, bir grubu yîne Kaçkarlar tarafında bazı dağ tırrnanış hareketlerine projelerine katıyoruz." 900 900 160a <o NUMEROLOJİ t y Uğurlu sayınızın k.ulağınıza - ^ fısıldanmasını istemez misiniz? Ata Nirun, size sayılar dünyasınııf gizemlerini açıyor... Yeni bir boyutla, yepyeni yorumlarla tanıştırıyor. Hemen araym... Hemen tanışın. Türkn'e'ninheryerinden senisleriımzin 1 dakikası 58331L' dff- OffidamsetvissûresJHdakikadır.AloBilgiP.K.l6Tarabya/îsL ALO
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle