Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SA"YFA CUMHURİYET 26 TEMMUZ1992 PA2AR
PAZAR KONUGU
Leyla Tavşanoğkt Prof. StanfordShaw veDr. YılmazBenAdrete'yle Türkiye ve Yahudilerüzerinehonu
Shaw: Yahudileri
Ismet Paşa kurtardıiTürkiye, 2. Dünya Savaşı'nda
pek çok Yahudiyi Nazi mezaliminden
kurtardı. Sizce Türkiye neden bupolitika-
yı izJedi? Amacı sadece insani miydi?
SHAVV - Ben, Paris'te ve o dönem Av-
rupa'run diğer yerlerinde görev yapan
Türk diplomatlanyla konuştum. Bana,
hükümetlerinden aldıklan talimaün,
Yahudiler de bunun içinde olmak üzere,
bütün Türk vatandaşlannı kurtarmak
olduğunu anlatülar. Türk hükümetinin
bunu yaparken bulduğu formül tama-
mıyla Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
gereklerine dayanıyordu. Buna göre din
farkhbklan ne olursa olsun Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşlan arasında ay-
nm yapılmaz. Bu ilke Alman yetkili
fnakamlanna anlaüldı ve denildi kı, Na-
zi yasalannın Türk vatandaşlan arasın-
da aynm yapması anayasımız gerekle-
rince kabul edilemez.
Bu, tamarruyla hükümenn resmi poli-
tikasıydı. Savaş döneminde Rodos'ta
başkonsolosluk yapmış olan Türk diplo-
matı Selahattin Ülkümen'le konuştum.
Ülkümen 50 kadar Yahudiyi Nazilerin
ellerinden bizzat kurtarmışü. Ülkümen,
'Türkiye Cumhurbaşkanı bunun yapıl-
masıru istemeseydi biz bu Yahudileri
kurtarabilir miydik?' dedi. O dönemde
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'ydü. Bü-
tün Türk dıplomatlanna, Yahudiler de
olmak üzere bütün Türk vatandaşlannı
kurtarmanm görevleri olduğu talimatını
vermişti.
mma^t^mAma Türkiye bunu yaparken
savuşın içine sürüklenme tehlikesiyle de
karşı karşıyaydı...
SHAW - Kesinlikle evet! Türkiye sa-
vaş sırasında tarafsızlığını korumaya ça-
lışıyordu. Daha 1. Dünya Savaşf nın feci
etküerini üzerinden atamanuşken 2. Dün-
ya Savaşf na girmek istemiyordu. Türki-
ye, 2. Dünya Savaşfnın başlangıanda
Ingiltere ve Fransa'yla müttefıkti. Fran-
sa Naziler tarafından yenilgiye uğratıl-
mıştı. İngiltere'nin ise bir Nazi saldınsı
durumunda Türkiye'ye yardım edecek
gücü yoktu. Bütün bunlara rağmen Tür-
kiye, Nazi zulmüne maruz kalan Yahu-
dileri kurtarmak için elinden geleni yap-
ü. Türkiye sadece Yahudileri kurtar-
makla kalmadı, aynı zamanda Filisün ve
ABD kökenli Yahudi örgütlerinin İstan-
bul'da faaliyet göstermelerine de izin
verdi. Bunlann merkezleri o dönemde
Pera Palas ve Oıel Kontinentardeydi.
Bu örgütler, Doğu Avrupa'da, Bulgaris-
tan, Macaristan, Romanya'da, Türk
olmayan Doğu Avrupalı Yahudilere be-
sin, giyecek maddeleri, para, hatta tren
biletleri gönderiyorlardı. Bu örgütlerin
başka bır işlevi de Vama ve Köstence li-
manlanna vapur bulup göndermek, bu-
radan Yahudileri bu vapurlarla Tür-
kiye'ye kaçırmaktı. Bu Yahudi örgütleri
Vama ve Köstenoe limanlanndan va-
purla gelen Yahudileri Filistin'e gönderi-
yorlardı. Bugün İsrail haberalma örgütü
olan MOSSAD 2. Dünya Savaşı döne-
minde. Doğu Avrupa'daki Yahudileri
Nazi zulmünden Türkiye'ye kaçınp ora-
dan Fihstin'e gönderen bir yeralü örgütü
olarak kurulmuştu.
Naziler farkındaydı
Tabii ki Naziler durumun farkındaydı
ve bundan hiç hoşnut değillerdi. An-
kara'daki Alman Büyükelçisi Franz von
Papen, Türk hükümetini sık sık uyan-
yor, bu işe bir son vermesini istiyordu.
Bir ara da Naziler, Türkiye'ye kaçınlan
bütün Yahudilerin, soykınma uğratıl-
mak üzere Almanya'ya gönderilmelerini
istemişti, ancak Türkiye bu isteği hiçbir
zaman kabul etmedi. Işin ilginç yanı Na-
ziler Türkiye'nin bu tutumuna karşı çı-
karken İngiltere de karşı çıkıyordu. O
dönem Filisün, İngüiz mandası altınday-
dı. Burada yaşayan Araplar da akın akın
gelen Yahudiler yüzünden çok rahatsız
oluyorlardı. tngütere, Yahudilerin bu
akın akın göçüne göz yumup Filistinli
Araplan kendine düşman etmek istemi-
yordu. Müttefik olmasına karşın, İngil-
tere, Nazilerie el ele verip Türkiye'ye
Yahudilerin ülke üzerinden Filistin'e gö-
çünün durdurulması için baskı yapmaya
başladı.
Bir ara da İngiliz gemileri Çanakkale
Boğazı girişini ablukaya alarak Yahudi-
leri Filistin'e götürecek vapurlann yolu-
nu kesmeye kalkışülar. Türkiye bu dö-
nemde bu baskılara boyun eğmek zo-
runda kaldı. Birkaç gemi de yolundan
geri döndürüldü. Bunlardan biri ünlü
Sturuma gemisiydi. Bu gemi Karadeniz'-
de batınldı. Son araştırmalardan ortaya
çıkan sonuç Sturama'nın bir Sovyet de-
nizaltısı tarafindan batırıldığıydı.
Doğu Avrupa ülkelerinden kaçarak
Türkiye üzerinden Filistin'e yaklaşık 100
bin kadar Yahudinin gittiği belirlendi.
Fransa ve Belçika'dan da esas olarak
trenle üç ya da dört bin kadar Türk Ya-
hudisi Türkiye'ye geldi ve hayatlan kur-
tuldu. Bence Türkiye bunu insani amaç-
larla yaptı. Bütün tehlikeleri de göze aldı.
Bunu yapmayabilir ve daha avantajlı
olabilirdi. Ama Türkiye'de yüzyıllardır
süregelen mültecileri kabul ve himayeet-
me geleneği vardır.
^m^mmAym şekilde 15'inci yüzyılda
Osmanlı İmparatorluğu, Hıristiyanlığm
tiderliğine soyunmakta olan İspanya'dan
sürgün edilen Yahudileri çağırdı. Bundaki
amaç dünyava negibi bir mesaj vermekti?
SHAVV - O dönemde Hıristiyanlar İs-
panya'yı yeniden ele geçirmişler ve güçlü
bir krallık kurmuşlardı. öte yanda Os-
manb İmparatorluğu da yeni yeni otur-
muştu. Güneydoğu Avrupa'da önemli
bölgeleri ele geçirmişti. Hıristiyanlar Os-
manhlardan nefru ediyorlar ve onlan
Türk Tarilıi ıızmaııı
Stanford Shaw
1930 'da ABD nin Minneapolis kentinde
doğdu. Princeıon Üniversitesi'nde
Arapça, Farsça ve Türkçe dillerinde
Ortadoğu Araştırmaları Bölümü 'nde
okudu. 1955 'te Mısır ve Türkiye'de,
Osmanlıyönetimindeki Mısır konulu
doktora lezi için çalışmalaryaptı.
Harvard Üniversitesi'nde Türk tarihi ve
dili profesörüyken aynı üniversitede
yüksek öğreniminiyapan bir Türk kızıyla
tanıştı ve evlendi. 1968 'den beri Los
Angeles'takiCalijomia L'niversitesi'nin
Türk tarihi bölümüprof esörü.
Avrupa'dan çıkarmak için yeni bir Haçlı
Seferi'ne hazırlanıyorlardı. Osmanlılar
da ele geçirdikleri bölgelerdeki Hıristi-
yanlara bu nedenle hiç güvenmiyorlardı.
Osmanlılar, İspanya ve diğer Baü ülkele-
rinden atılmak üzere olan Yahudileri bu
nedenle sadık ve güvenilir tebaa olarak
gördüler. Çünkü Yahudiler. Ispanya'da
Müslümanlara bağhhk göstermişlerdi.
Abbasi, Emevi ve Selçuklular dönemin-
de de Yahudiler sadık tebaa olarak bilin-
mişlerdi. Böylece Osmanlılar Yahudile-
rin mümkün olduğunca çok sayıda
gelerek ticaret. bankacıhk, zanaat işle-
rinde çahşmalannı özendirdiler.
• ^ • ^ M Sizce Naziler neden Yahudilere
bilinen şekilde kötü muamele ettiler?
SHAVV - Hıristiyanhkta çok eski bir
anti-semitizm geleneği vardır. Hıristi-
yanlık Roma'da dogSuktan sonra Ro-
malılar her ele geçirdikleri ülkede Yahu-
dilere baskı yapmaya başladılar. Çünkü
Yahudiler Hıristiyanbğı benimsemeyi
reddediyorlardı.
Bu arada Rum Ortodoks Kilisesi bir
kan davası iddiası ortaya attı. Bu iddiaya
göre Yahudiler Hıristiyan çocuklan ka-
çınp öldürüyor. kanlannı sakhyor ve bu
kanlan dini törenlerindekullanıyorlardı.
Bu yalandı. Ama insanlar bu yalana yüz-
yıllar boyu inandılar. Yahudi dinine ina-
nanlar kesinlikle kanh et yemezler.
Yemeleri haramdır. Yahudilerin Hıristi-
yanlığı reddetmeleri ve bu kan davası
iddiasının ortaya atılması, Avrupa'da
hızla güçlenen ve yayılan Hıristiyanlıkta
Yahudilere karşı bir düşmanlık oluştur-
du.
Bu nedenlerle. Yahudiler daha ts-
panya'dan kovulmadan, 1326'da, Os-
manlı İmparatorluğu'na gelmeye başla-
mışlardı.
Nazilerin anti-semitizm politikası yüz-
yıllardır Avrupa'da süregelen Yahudi
düşmanlığının bir birikımiydi. Bunun dı-
şında Alman Yahudileri, bütün Av-
rupa'da yaşayan Yahudilerin en zengin-
leriydi. Aslında Alman kültürüne çok iyi
asimile olmuşlardı. Tam anlamıyla Al-
mandılar. Ama Hıristiyan Almanlar on-
lan kıskaruyordu.
Yahudilerin yerine Tûrkler
Almanya'da Yahudiler büyük ölçüde
silindikten sonra bu ülkede Nazi ırkçıhğı
ve nefretinin hedef noktası olarak Yahu-
dilerin yerini kimler aldı biliyor musu-
nuz? Türkler.
Şimdi ilginç bir noktaya geleceğirn. 2.
Dünya Savaşı sırasında Naziler,
Fransa'yı işgal edip bu ülkede de Yahu-
dilere zulüm yapmaya başlayınca Nazi-
lerden daha öfkeb ve kin dolu olarak
Yahudilere tavır alanlar kimlerdi biliyor
musunuz? Fransızlar. Ömeğin Vichy hü-
kümeti, Yahudilere Nazilerden çok da-
ha kötü davranrnıştır. Eski Paris konso-
losluk yetkilileriyle konuştuğum zaman
bana şunu anlattılar: Yahudileri
Fransa'dan çıkarmaya çaüşırken, kendi-
lerine Vichy hükümetinin Nazilerden
çok daha fazla zorluk çıkardığmı söyle-
diler. Şunu hiç akıldan çıkarmamak ge-
rek: Nazi Almanyası Türkiye'yle iyi ilişi-
lerini sürdürmek istiyordu. Bu, Alman-
lann çıkannaydı. Çünkü Türkiye'den
krom ve manganez alıyorlardı. Bunun
dışında Türkiye'den daha fazla şey elde
etme emelindeydiler. Tabii sonuçta hiç-
bir şey elde edemediler. ama umut beslı-
yorlardı. Genelde Türk konsolosluk
yetkilileri Nazilere, bu adam bir Türk
Yahudisidir onu serbest bırakmaruz ge-
rek dedikleri zaman Naziler, o kişiyi ser-
best bırakıyorlardı. Sadece bir koşullan
vardı. Türk konsolosluk yetkilileri bu
Yahudileri Türkiye'ye gönderme işlem-
lerini yapacaklar ve onlan gönderecek-
lerdi. Ama konsolosluk yetkilileri aynı
konuda Vichy hükümetiyle temasa geç-
üklerinde Vichy hükümeti son derece
kaypak davranıyordu.
Bu arada ilginç bir olay olmuştu.
Fransa'da o dönemde oturan Türk Ya-
hudilerinin pek çoğu Türk vatandaşlık-
lannı kaybetmişlerdi. Bunlar Fransız
vatandaşhğına geçmişlerdi. Hatta birço-
ğu Fransa'ya Osmanlı döneminde göç
etmişti. Hiç kuşkusuz o dönemde, Fran-
sız vatandaşlığı Türk vatandaşlığından
çok daha iyidir, diye düşünmüş olmah-
lar. Ama Naziler Fransa'yı işgal edince
Türk vatandaşhğırun Fransız vatandaş-
lığından çok daha iyi olduğunu ardadı-
lar. Yeniden Türk vatandaşı olmak iste-
diler. Böylece binlerce Yahudi yeniden
Türk vatandaşhğına geçmek için Marsil-
ya, Paris ve Grenoble konsolosluklann-
da kuyruklar oluşturdular. Ancak va-
tandaşlığa yeniden geçmek uzun işlemle-
ri gerektıriyordu. Oysa Yahudilerin
beklemeye tahammülleri yoktu. Çünkü
her an Naziler tarafından yakalanıp top-
lama kamplanna gönderilme tehlikesiy-
le karşı karşıyaydılar.
Türkiye'nin formûlû
Bunun üzerine Türk hükümeti bir for-
mül buldu. Konsolosluklara, bu Yahu-
dilere üzerinde. bu kişi gayri muntazam
vatandaştır, yazılı bir belge vermeleri ta-
limaünı verdi. Naziler bu belgeleri kabul
ettiler. Ama bir de bulunduklan yerler-
den uzak olduğu için bu konsolosluklara
ulaşamayan Yahudiler de vardı. Bunlar
Vichy'ye gittiler. Ama 1943'te Vichy hü-
kümeti, Türk vatandaşbğına yeniden
geçmeyen bu Yahudileri toplu halde öl-
dürülmeleri için Almanya'ya gönderme
karan aldı. Türk hükümeti, IstanbuK-
daki Yahudi örgütlerinden Vichy hükü-
metinin binlerce Yahudiyi Almanya'ya
gönderme karanru öğrendi. Bunun üze-
rine dönemin Türk Dışişleri Bakanı
BenAdrete: Yahudi
Roma'yakafa tuttu^m^m^mTürkiye, 2. Dünya Savaşı sıra- ^KtF^Kf^ffÇWurl^^rn^^^^^^ marumı zengin edeceğim, dedi. Odöne
sında pek çok Yahudiyi Nazi zulmünden | U B U İ J U U B I H U I B I H İ H Almanya'da ikinci unsur ise Yahudile
Kurtardı. Sizce Türkive neden bu politika- di.
y 2. Dünya Savaşı sıra-
sında pek çok Yahudiyi Nazi zulmünden
d. Sizce Türkiye neden bupolitika-
yı izledi? Amaç sadece insani miydi?
BENADRETE - Hiçbir politik amaç
yoktu. Bu, Türk milletinin hasletidir.
Türk milleti her zaman mazlumun ya-
nındadır. Türkler sadece Yahudileri kur-
tarmadı. En son Kürtleri aldık. Hürriyet
havarisi İtalya, beş bin Arnavutu alma-
dı. Biz kapılan açtık, iki milyon Kürdü
bagnmıza bastık. Afganlılan kurtardık,
aldık. Bulgarlara kapımızı açtık. Bu bir
gelenektir. Türkün hasleti ve prensibi
budur.
mm^mmAynı şekilde 15'inci yüzyılda
Osmanlı İmparatorluğu, Hıristiyanlığm
liderliğine soyunmakta olan İspanya'dan
sürgün edilen Yahudileri çağırdı. Bundaki
amaç dünyaya negibibir mesaj vermekti?
BENADRETE - Bu mesajı vermekte-
ki amaç bence tamamen insanidir. Bazı
tarihçiler bunu bazı şeylere yoruyorlar.
Yahudilerin teknolojisi varmış, matbaa-
sı varmış, şusu busu varmış, onun için
Osmanhlar tarafından kabul edildiler di-
yorlar. Faydah unsurlar olduğu malûm
tabii. Şimdiye kadar hiç kimse buna do-
kunmadı. ama bence hakiki saik şudur:
Öncelikle, Sultan 2. Bayezit bütün padi-
şahlar arasmda en dindar olanıdır. Tür-
kün hasleti zaten mazlumu himaye et-
mek. Üstüne üstlük dindar olunca insan
hayatını kurtarmayı kendine ilke edini-
yor. Zaten, İzaberie Ferdinand'a akılh
insanlar diyorsunuz, ama onlar Yahudi-
leri göndermekle kaybediyor, ben kaza-
nıyorum demişti. Musevi unsuru tarih
boyıınca faydalı, sadık olmuştur. Çünkü
Musevi dininin bir emri var, o da şu: Bu-
lunduğun devletin kanunu senin de ka-
Yılmaz BenAdrete
1932yılmda Çanakkale 'de doğdu.
1939 'da ailece İstanbul'agöç ettiler.
İlköğreniminiİstanbul 'da tamamladıktan
sonra İstanbul'daki Fransız Saint Michel
Lisesi 'ni bitirdi. Daha sonra ikiyıl İ. Ü.
Hukuk Fakültesi'nde okudu. Babasınm
sağlığmm bozulması nedeniyle
öğrenimine ara vererek onun işlerine
yardımcı oldu. Bunun ardındanyüksek
öğreniminiİ. Ü. İktisat Fakültesi nde
tamamladı. Meksika Uluslararası Hukuk
Fakültesi'ndenfahridoktoraaldı. Dünya
Sefardi Federasyonu üyesi.
Prof. Stanford Shaw 2. Dünya Savaşı'nda Türkiye'nin tunnnunu övdü.
Numan Menemencioğlu, Ankara'daki
Alman Büyükelçisi Franz von Papen ve
Vichy hükümetine, bu 10 bin Yahudinin
Almanya'ya gönderilmesi durumunda
Türkiye'nin Vichy'yle bütün ibşkilerini
keseceğini bildirdi. Sonuçta, Türkiye'nin
araya girmesiyle Vichy, Yahudileri Al-
manya'ya göndermedi ve bu 10 bin kişi-
nin hayatı kurtuldu.
Savaş sırasında özellikle üç Türk dip-
lomatı Türk Yahudilerini Nazi zulmün-
den kurtarmak için ellerinden geleni
yapmışlardır. Bunlardan biri Fikret Şe-
fık özdoğancfydı. O dönem Paris kon-
solosluğunda babasıyla birlikte yaşayan
kızı eski Dışişleri Bakanlanndan flter
Türkmen'in eski eşi Mina Türkmen. Bir
başka diplomat da Dışişleri Bakanbğı es-
ki Genel Sekreteri emekh Büyükelçi
Namık Kemal Yolga. O dönemde Pa-
ris'te viskonsüldü. O da Yahudileri kur-
tarmak ivin elinden geleni yapmıştı.
Yahudileri kurtarmak için toplama
kamplanna gjtmişti. Hatta, Yahudi
dükkânı kapatmak isteyen Nazilere kafa
tutmuş, bu adamın dükkânını kapata-
mazsınız, o bir Türk Yahudisidir, diye-
rek dükkârun kapanmasını engellemişti.
Yine o dönemde Marsilya Viskonsülü
emekli büyükelçilerden Necdet Kent'ti.
Naziler kalabalık bir grup Yahudiyi
Marsilya'dan Auschwitz toplama kam-
ptna gönderme karan almışlardı. Necdet
Kent bu Yahudilerin içinde epeyce sayı-
da Türk Yahudisi olduğunu öğrendi.
Bunun üzerine Yahudilerin Marsilya'-
dan hareket saatinde gara gitü, Yahudi-
lerin trenine bindi ve Türk Yahudileri
serbest bırakılmadan da trenden inme-
yeceğini söyledi. Tren hareket etmişti,
ama Necdet Kent aşağı inmiyordu. Na-
ziler ona inmesi için yalvanyorlardı.
Çünkü Kent dost bir ülkerun yetkibsiy-
di. Sonuçta bakular obnayacak, Türk
Yahudileri serbest bırakülar. Necdet
Kent de trenden inmeyi kabul etti.
nunundur. Yahudinin psikolojik dramı
adeta iki sevgib arasında parçalanan in-
san gibi. Yahudilerin Ispanya'da ne işi
vardı. Pek çok kişi bunu bilmez. Tarihçi-
ler bunu 711 tarihinden başlatırlar.
İslamiyetle Yahudilik birbirine çok
yakındır. İlkeleri aynıdır. İkisi de mazlu-
mun yanındadırlar. Sonra yüzyıllar bo-
yunca Yahudilerle Müslümanlar Endü-
lüs'te banş içinde bir arada yaşamışlar-
dır. Aralannda hiçbir karşıtbk olmamış-
tır.
mmmmmmYahudiler sizce neden bazı ülke-
lerde kötü muamele gördüler? Hiçbir
azınlık tarihte genel olarak böyle bir mua-
meleye maruz kalmamıştır. Sizce bunun
nedeni ne olabilir?
BENADRETE - Tevrat ilk kez 1615'te
Kral James tarafından îngiltere'de İngj-
lizceye tercüme ettirildi. Bunun önsö-
zünde şöyle denir. Dünyadaki iyi şeyler
daima iftiraya maruz kabruştır.
Yahudiler direniyor
M.S. 70yılında Roma, neredeyse bü-
tün dünyayı işgal etmiş. Pax Romana
var. Onun bu yayılmacılığına karşı bir
tek millet kafa tutuyor. O da Yahudi
milleti. Yahudide çünkü Allah imanı
vardır. hiçbir zaman başını eğmez. Ama
o sırada daha diğer milletlerin hepsi put-
perest. Tevrat'ta şöyle bir pasaj vardır:
Milletimizin ensesi serttir denir. Çünkü
daima yukan. Allah'a bakanz. başka
hiçbir şey tanımayız. Bizi putperestüğe
götünnek için başımızı eğdirmenin tek
yolu kafamızı kesmektir. O zaman küçü-
cük Yahudistan koskoca Roma'ya kafa
tuttu. Romalı büyük yazar Flavius Jo-
seph vakanüvis olarak bu savaşlarda ça-
bşrruş, 'Yahudi Harpleri" adlı büyük
eserini yazmıştır. O kitapta Yahudilerin
Roma'ya kafa tutuşlan aynnusıyla anla-
ülır.
Dr. Yümaz BenAdrete'ye göre Türkiye İsrail'le biriikte Ortadoğu'da barıg sağ-
lamak için önemli bir rol üstlenmeli. (Fotoğraflar: ERDOGAN KOSEOGLU)
Roma bütün bunlara karşın Yahudi-
lerin dize gelmeyeceğini anlayınca M.S.
70 yılında Yahudistan'ı beş yılbk bir sa-
vaştan sonra yıktı. Kudüs'ü ele geçirdi.
Sonra da "Bunlan dünyanın öbürucuna
sürehm" karannı aldı. O zaman Iberik
Yanmadası Roma'nın vilayeti. Yahudi-
lenn böylece, Avrupa'run en baü ucu
olan İberik Yanmadasfna sürübnesi ka-
ran çıktı. Ve Yahudiler aincire vuruldu-
lar, sürüklene sürüklene tberik Yanma-
dasfna götürüldüler. tşte, Yahudilerin
Yahudistan'dan kalkıp Ispanya'ya gi-
dişlerinin hikâyesi budur. O dönemde
daha İspanya kurulmamışü. İberik Ya-
nmadası'nda o tarihlerde Celtler, Celtic-
ler, Gotlar, Vizigoüar vardı.
Maalesef Hıristiyanbk fanatik birdin-
dir. Hele Katoh'klik! Hıristiyanlığa say-
gımız vardır, ama fanatik bir dindir.
Devlet içinde ikinci bir dinin bulunması
hem Hıristiyan imparatorlan, hem de
Hıristiyan din adamlannı zaman zaman
rahatsız etmişür. Başta bu yüzden olmak
üzere Yahudileri sürmek, tehcire zorla-
mak, bunu yapamadıklan zaman öldür-
mek, ihüdaya (dininden dönmeye) zor-
lamak gibi yollara başvurubnuştur.
Tıpkı Romahlann, eski Yunanblann,
Babilhlerin yapüklan gibi... Ama dört
bin seneh'k tarih bo>r
unca bunu gerçek-
leştiremediler. İspanya'da, bir kısım
Yahudi ölümden kurtulmak için ihüda
etti, "conversus", dönme oldu. Hıristi-
yanbğı kabul etü. Ama kibse buna kan-
madı. Zaten gerçekte Hıristiyanhğı
kabul etmedikleri belli oluyordu. Bunun
üzerine yakalayabildiklerini Engizisyon
mahkemesine götûrüp, sen kâfırsin, ölü-
me layıksın, diyerek bunlan kestüer.
yaktılar.
ürk milleti herzaman
mazlumun yanındadır.
Türkler sadece Yahudileri
kurtarmadı. En son
Kürtleri aldık. Hürriyet
havarisi İtalya, beş bin
Arnavutu almadı. Biz
kapılan açtık, iki milyon
Kürdü bagnmıza bastık.
Afganlılan kurtardık,
aldık. Bulgarlara kapımızı
açtık. Bu bir gelenektir.
Türkün hasleti ve prensibi
budur.
Yahudilerin kötü muamele görmeleri
yalnız İspanya ya da Almanya'da değil.
Fransa da İngiltere de bizi tehcir etti. En
büyük medeniyet havarileri İngiltere de
Fransa da bu işi yaptı.
^ ^ ^ ^ Sizce Naziler Yahudilere neden
bilinen şekilde kötü muamele ettiler?
BENADRETE - Almanya 1929-1930
ekonomik krizinden büyük zorluklarla
çıkmışü. Enflasyon süper boyutlara çık-
mışd. O dönem bir suçlu aramak gereki-
yordu bu ekonomik krizde. Hitler Nas-
yonal Sosyalizm'i kurmuştu. Kurduktan
sonra da kendisi için çok yararlı bir yön-
tcm buldu. Almanlan kendi tarafma
daha çok çekebilmek için. herkesi kapsa-
yan, geniş çaplı bir refah getireceğim.
çok milliyetçi olacağım sözünü verdi. Al-
manımı zengin edeceğim, dedi. O dönem
Almanya'da ikinci unsur ise Yahudiler-
di.
Yahudiler ticaret, bankerhk yapıyor-
lardı. Abnanlar, vay biz çahşıyoruz, pa-
rayı bunlar kazanıyor, düşüncesıne ka-
pıldılar. Bankada o dönem en çok
Yahudilerin parası var. Çünkü kanuni
nedenlerden toprak alamıyor, çiftçilik
yapamıyor, sadece bankaya para yaün-
yor ya da ticaret yapıyor.
Naziler yavaş yavaş her türlü krizin
Yahudiler tarafından yaraüldığı kanısmı
uyandırmaya başladı. Artık ne olursa
Yahudilerden bibniyordu. Fakat sonra
önlerine çok büyük bir problem çıktı.
İkinci Dünya Savaşf nı çıkardıktan son-
ra, her yeri işgal edince ellerindeki Yahu-
di sayısı çok fazlalaştı. Buralarda mil-
yonlarca Yahudiyle karşı karşıya kaldı-
lar. Böyle olunca da bunlan imha etme
gereği doğdu.
Toplumsal çılgınlık
O dönemde Almanya'da Yahudi düş-
manbğı toplumsal çılgınbk habni almışü.
Ama yine de bütün Alman milletini suç-
lamak doğru değil. Pek çok sosyalist,
sosyal demokrat onlar gibi düşünmü-
yordu. Özetlemek gerekirse o sırada
Almanya'da Hitler, vatanseverbkle Ya-
hudi düşmanbğını eşdeğer haline getir-
mişti. İşin esası ekonomik sorunlar ve
Cermen ırkçıhğıydı. Bu ikisi birbirine
paralel gitti. Hitler ekonomik kaosun
içinde Cermen ırkçıhğını kullanmasını
bildi.
1942'de Berlin'de VVannsee konferan-
smı düzenlediler. Ellerindeki Yahudileri
nasıl öldüreceklerini tartıştılar. Himm-
lerler, Göbbelsler, hepsi oradaydı. Ya-
hudilere soykınm uygulama karan aldı-
lar.
T«evrat'ta şöyle bir pasaj
vardır: Milletimizin ensesi
serttir denir. Çünkü
daima yukan, Allah'a
bakanz, başka hiçbir şey
tanımayız. Bizi
putperestüğe götürmek
için başımızı eğdirmenin
tek yolu kafamızı
kesmektir. O zaman
küçücük Yahudistan
koskoca Roma'ya kafa
tuttu.
ı Türkiye'yle İsrail arasında dip-
lomatik ilişkileri büyukelçilik düzeyine
çıkarma karan alındı. Türkiye ve İsrail
sizceyakmlaşmalı mı yakınlaşmamalı mı?
BENADRETE - Türkiye'nin İsrail'le
diplomatik ilişkileri büyükelçih'k düzeyi-
ne yükseltme karan bir demokratik kri-
terdir bence. Dünyaya, her haktan yana-
yım, mesajını veriyor. Türk milletinin
milli politikası, hakkıdır hakka tapan mü-
letimin isuklal. Bunu aynen uyguluyor-
lar ve çok başanh oluyorlar.
Türkiye'nin İsrail'le ibşkilerini yeni-
den büyükelçih'k düzeyine yükseltmesi
Araplara karşı ohnası demek değildir.
Yanlış anlayanlar var
Bunu yanbş anlayanlar var. Araplann
da kendilerine göre haklan vardır. Bu
haklann da tescil edibnesi gerekir. Bun-
lann zorla, insanlann birbirini öldürme-
si suretiyle değil, bir görüşme masası
çevresinde halledibrvesi gereği vardır. Bu,
mutlaka yapılacaktır, başka çaresi yok-
tur zaten. Zorla hiçbir şey yaptınlamaz.
Bizim dinimizin en büyük prensiplerin-
den biri de, bunu Zaharia diye bir pey-
gamber söylemiştir. kaba kuvvet ya da
iktidarla değil, benim ruhumla olur. Bu-
rada benim ruhum derken Allah'ın ru-
hunu kastediyor. Yani bu sözü açmak
gerekirse, yapılacak şey hak yolunda yü-
rümektir, bundan başka da çıkar yolu
yoktur. Bu diyaloğun gerçekleşmesi için
bütün dikkatimizi buna veriyoruz.
Türkiye'nin rolü
Türkiye'nin bunun içinde büyük rolü
vardır. Baa zihinlerde İsrail devletine
karşı Türkiye'nin tavır aldığı bir dü-
şünce yerleşmiştir. Bu, tamamıyla
yanbştır. Sıkı ibşkiler daha çok diyalog
yolu açar. Daha çok diyalogla herkesin
gerçek amacı belli olur. Bu şekilde banşa
hizmet etmek de daha kolaylaşır. Türkı-
ye bunu yapmaktadır ve daha da yapa-
caktır. Türkiye Ortadoğu'nun güvence-
sidir. Türkiye'yle İsrail Ortadoğu'daki
tek iki demokratik, laik, Batfya açık
devlettir ve Batf yla dostluğunu sürdü-
ren iki ülkedir. Başbakan'ın söylediği
gibi bugün Türkiye'de 24 etnik grup bir
arada yaşamaktadır. Endülüs'te Yahu-
diler ve Müslümanlar yüzyıllarca birlik-
te yaşadılar. Burada biz beş asırdır banş
içinde birbkte yaşıyoruz. Artık Orta-
doğu'ya da banşın gelmesi şarttır. Bunu
sağlamak mümkündür. İnsanlann birbi-
rini öldürmesi şart değildir. Türkiye,
bunun mesajını götürüyor.