29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SA"YFA CUMHURİYET 26 TEMMUZ1992 PA2AR PAZAR KONUGU Leyla Tavşanoğkt Prof. StanfordShaw veDr. YılmazBenAdrete'yle Türkiye ve Yahudilerüzerinehonu Shaw: Yahudileri Ismet Paşa kurtardıiTürkiye, 2. Dünya Savaşı'nda pek çok Yahudiyi Nazi mezaliminden kurtardı. Sizce Türkiye neden bupolitika- yı izJedi? Amacı sadece insani miydi? SHAVV - Ben, Paris'te ve o dönem Av- rupa'run diğer yerlerinde görev yapan Türk diplomatlanyla konuştum. Bana, hükümetlerinden aldıklan talimaün, Yahudiler de bunun içinde olmak üzere, bütün Türk vatandaşlannı kurtarmak olduğunu anlatülar. Türk hükümetinin bunu yaparken bulduğu formül tama- mıyla Türkiye Cumhuriyeti Anayasası gereklerine dayanıyordu. Buna göre din farkhbklan ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlan arasında ay- nm yapılmaz. Bu ilke Alman yetkili fnakamlanna anlaüldı ve denildi kı, Na- zi yasalannın Türk vatandaşlan arasın- da aynm yapması anayasımız gerekle- rince kabul edilemez. Bu, tamarruyla hükümenn resmi poli- tikasıydı. Savaş döneminde Rodos'ta başkonsolosluk yapmış olan Türk diplo- matı Selahattin Ülkümen'le konuştum. Ülkümen 50 kadar Yahudiyi Nazilerin ellerinden bizzat kurtarmışü. Ülkümen, 'Türkiye Cumhurbaşkanı bunun yapıl- masıru istemeseydi biz bu Yahudileri kurtarabilir miydik?' dedi. O dönemde Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'ydü. Bü- tün Türk dıplomatlanna, Yahudiler de olmak üzere bütün Türk vatandaşlannı kurtarmanm görevleri olduğu talimatını vermişti. mma^t^mAma Türkiye bunu yaparken savuşın içine sürüklenme tehlikesiyle de karşı karşıyaydı... SHAW - Kesinlikle evet! Türkiye sa- vaş sırasında tarafsızlığını korumaya ça- lışıyordu. Daha 1. Dünya Savaşf nın feci etküerini üzerinden atamanuşken 2. Dün- ya Savaşf na girmek istemiyordu. Türki- ye, 2. Dünya Savaşfnın başlangıanda Ingiltere ve Fransa'yla müttefıkti. Fran- sa Naziler tarafından yenilgiye uğratıl- mıştı. İngiltere'nin ise bir Nazi saldınsı durumunda Türkiye'ye yardım edecek gücü yoktu. Bütün bunlara rağmen Tür- kiye, Nazi zulmüne maruz kalan Yahu- dileri kurtarmak için elinden geleni yap- ü. Türkiye sadece Yahudileri kurtar- makla kalmadı, aynı zamanda Filisün ve ABD kökenli Yahudi örgütlerinin İstan- bul'da faaliyet göstermelerine de izin verdi. Bunlann merkezleri o dönemde Pera Palas ve Oıel Kontinentardeydi. Bu örgütler, Doğu Avrupa'da, Bulgaris- tan, Macaristan, Romanya'da, Türk olmayan Doğu Avrupalı Yahudilere be- sin, giyecek maddeleri, para, hatta tren biletleri gönderiyorlardı. Bu örgütlerin başka bır işlevi de Vama ve Köstence li- manlanna vapur bulup göndermek, bu- radan Yahudileri bu vapurlarla Tür- kiye'ye kaçırmaktı. Bu Yahudi örgütleri Vama ve Köstenoe limanlanndan va- purla gelen Yahudileri Filistin'e gönderi- yorlardı. Bugün İsrail haberalma örgütü olan MOSSAD 2. Dünya Savaşı döne- minde. Doğu Avrupa'daki Yahudileri Nazi zulmünden Türkiye'ye kaçınp ora- dan Fihstin'e gönderen bir yeralü örgütü olarak kurulmuştu. Naziler farkındaydı Tabii ki Naziler durumun farkındaydı ve bundan hiç hoşnut değillerdi. An- kara'daki Alman Büyükelçisi Franz von Papen, Türk hükümetini sık sık uyan- yor, bu işe bir son vermesini istiyordu. Bir ara da Naziler, Türkiye'ye kaçınlan bütün Yahudilerin, soykınma uğratıl- mak üzere Almanya'ya gönderilmelerini istemişti, ancak Türkiye bu isteği hiçbir zaman kabul etmedi. Işin ilginç yanı Na- ziler Türkiye'nin bu tutumuna karşı çı- karken İngiltere de karşı çıkıyordu. O dönem Filisün, İngüiz mandası altınday- dı. Burada yaşayan Araplar da akın akın gelen Yahudiler yüzünden çok rahatsız oluyorlardı. tngütere, Yahudilerin bu akın akın göçüne göz yumup Filistinli Araplan kendine düşman etmek istemi- yordu. Müttefik olmasına karşın, İngil- tere, Nazilerie el ele verip Türkiye'ye Yahudilerin ülke üzerinden Filistin'e gö- çünün durdurulması için baskı yapmaya başladı. Bir ara da İngiliz gemileri Çanakkale Boğazı girişini ablukaya alarak Yahudi- leri Filistin'e götürecek vapurlann yolu- nu kesmeye kalkışülar. Türkiye bu dö- nemde bu baskılara boyun eğmek zo- runda kaldı. Birkaç gemi de yolundan geri döndürüldü. Bunlardan biri ünlü Sturuma gemisiydi. Bu gemi Karadeniz'- de batınldı. Son araştırmalardan ortaya çıkan sonuç Sturama'nın bir Sovyet de- nizaltısı tarafindan batırıldığıydı. Doğu Avrupa ülkelerinden kaçarak Türkiye üzerinden Filistin'e yaklaşık 100 bin kadar Yahudinin gittiği belirlendi. Fransa ve Belçika'dan da esas olarak trenle üç ya da dört bin kadar Türk Ya- hudisi Türkiye'ye geldi ve hayatlan kur- tuldu. Bence Türkiye bunu insani amaç- larla yaptı. Bütün tehlikeleri de göze aldı. Bunu yapmayabilir ve daha avantajlı olabilirdi. Ama Türkiye'de yüzyıllardır süregelen mültecileri kabul ve himayeet- me geleneği vardır. ^m^mmAym şekilde 15'inci yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu, Hıristiyanlığm tiderliğine soyunmakta olan İspanya'dan sürgün edilen Yahudileri çağırdı. Bundaki amaç dünyava negibi bir mesaj vermekti? SHAVV - O dönemde Hıristiyanlar İs- panya'yı yeniden ele geçirmişler ve güçlü bir krallık kurmuşlardı. öte yanda Os- manb İmparatorluğu da yeni yeni otur- muştu. Güneydoğu Avrupa'da önemli bölgeleri ele geçirmişti. Hıristiyanlar Os- manhlardan nefru ediyorlar ve onlan Türk Tarilıi ıızmaııı Stanford Shaw 1930 'da ABD nin Minneapolis kentinde doğdu. Princeıon Üniversitesi'nde Arapça, Farsça ve Türkçe dillerinde Ortadoğu Araştırmaları Bölümü 'nde okudu. 1955 'te Mısır ve Türkiye'de, Osmanlıyönetimindeki Mısır konulu doktora lezi için çalışmalaryaptı. Harvard Üniversitesi'nde Türk tarihi ve dili profesörüyken aynı üniversitede yüksek öğreniminiyapan bir Türk kızıyla tanıştı ve evlendi. 1968 'den beri Los Angeles'takiCalijomia L'niversitesi'nin Türk tarihi bölümüprof esörü. Avrupa'dan çıkarmak için yeni bir Haçlı Seferi'ne hazırlanıyorlardı. Osmanlılar da ele geçirdikleri bölgelerdeki Hıristi- yanlara bu nedenle hiç güvenmiyorlardı. Osmanlılar, İspanya ve diğer Baü ülkele- rinden atılmak üzere olan Yahudileri bu nedenle sadık ve güvenilir tebaa olarak gördüler. Çünkü Yahudiler. Ispanya'da Müslümanlara bağhhk göstermişlerdi. Abbasi, Emevi ve Selçuklular dönemin- de de Yahudiler sadık tebaa olarak bilin- mişlerdi. Böylece Osmanlılar Yahudile- rin mümkün olduğunca çok sayıda gelerek ticaret. bankacıhk, zanaat işle- rinde çahşmalannı özendirdiler. • ^ • ^ M Sizce Naziler neden Yahudilere bilinen şekilde kötü muamele ettiler? SHAVV - Hıristiyanhkta çok eski bir anti-semitizm geleneği vardır. Hıristi- yanlık Roma'da dogSuktan sonra Ro- malılar her ele geçirdikleri ülkede Yahu- dilere baskı yapmaya başladılar. Çünkü Yahudiler Hıristiyanbğı benimsemeyi reddediyorlardı. Bu arada Rum Ortodoks Kilisesi bir kan davası iddiası ortaya attı. Bu iddiaya göre Yahudiler Hıristiyan çocuklan ka- çınp öldürüyor. kanlannı sakhyor ve bu kanlan dini törenlerindekullanıyorlardı. Bu yalandı. Ama insanlar bu yalana yüz- yıllar boyu inandılar. Yahudi dinine ina- nanlar kesinlikle kanh et yemezler. Yemeleri haramdır. Yahudilerin Hıristi- yanlığı reddetmeleri ve bu kan davası iddiasının ortaya atılması, Avrupa'da hızla güçlenen ve yayılan Hıristiyanlıkta Yahudilere karşı bir düşmanlık oluştur- du. Bu nedenlerle. Yahudiler daha ts- panya'dan kovulmadan, 1326'da, Os- manlı İmparatorluğu'na gelmeye başla- mışlardı. Nazilerin anti-semitizm politikası yüz- yıllardır Avrupa'da süregelen Yahudi düşmanlığının bir birikımiydi. Bunun dı- şında Alman Yahudileri, bütün Av- rupa'da yaşayan Yahudilerin en zengin- leriydi. Aslında Alman kültürüne çok iyi asimile olmuşlardı. Tam anlamıyla Al- mandılar. Ama Hıristiyan Almanlar on- lan kıskaruyordu. Yahudilerin yerine Tûrkler Almanya'da Yahudiler büyük ölçüde silindikten sonra bu ülkede Nazi ırkçıhğı ve nefretinin hedef noktası olarak Yahu- dilerin yerini kimler aldı biliyor musu- nuz? Türkler. Şimdi ilginç bir noktaya geleceğirn. 2. Dünya Savaşı sırasında Naziler, Fransa'yı işgal edip bu ülkede de Yahu- dilere zulüm yapmaya başlayınca Nazi- lerden daha öfkeb ve kin dolu olarak Yahudilere tavır alanlar kimlerdi biliyor musunuz? Fransızlar. Ömeğin Vichy hü- kümeti, Yahudilere Nazilerden çok da- ha kötü davranrnıştır. Eski Paris konso- losluk yetkilileriyle konuştuğum zaman bana şunu anlattılar: Yahudileri Fransa'dan çıkarmaya çaüşırken, kendi- lerine Vichy hükümetinin Nazilerden çok daha fazla zorluk çıkardığmı söyle- diler. Şunu hiç akıldan çıkarmamak ge- rek: Nazi Almanyası Türkiye'yle iyi ilişi- lerini sürdürmek istiyordu. Bu, Alman- lann çıkannaydı. Çünkü Türkiye'den krom ve manganez alıyorlardı. Bunun dışında Türkiye'den daha fazla şey elde etme emelindeydiler. Tabii sonuçta hiç- bir şey elde edemediler. ama umut beslı- yorlardı. Genelde Türk konsolosluk yetkilileri Nazilere, bu adam bir Türk Yahudisidir onu serbest bırakmaruz ge- rek dedikleri zaman Naziler, o kişiyi ser- best bırakıyorlardı. Sadece bir koşullan vardı. Türk konsolosluk yetkilileri bu Yahudileri Türkiye'ye gönderme işlem- lerini yapacaklar ve onlan gönderecek- lerdi. Ama konsolosluk yetkilileri aynı konuda Vichy hükümetiyle temasa geç- üklerinde Vichy hükümeti son derece kaypak davranıyordu. Bu arada ilginç bir olay olmuştu. Fransa'da o dönemde oturan Türk Ya- hudilerinin pek çoğu Türk vatandaşlık- lannı kaybetmişlerdi. Bunlar Fransız vatandaşhğına geçmişlerdi. Hatta birço- ğu Fransa'ya Osmanlı döneminde göç etmişti. Hiç kuşkusuz o dönemde, Fran- sız vatandaşlığı Türk vatandaşlığından çok daha iyidir, diye düşünmüş olmah- lar. Ama Naziler Fransa'yı işgal edince Türk vatandaşhğırun Fransız vatandaş- lığından çok daha iyi olduğunu ardadı- lar. Yeniden Türk vatandaşı olmak iste- diler. Böylece binlerce Yahudi yeniden Türk vatandaşhğına geçmek için Marsil- ya, Paris ve Grenoble konsolosluklann- da kuyruklar oluşturdular. Ancak va- tandaşlığa yeniden geçmek uzun işlemle- ri gerektıriyordu. Oysa Yahudilerin beklemeye tahammülleri yoktu. Çünkü her an Naziler tarafından yakalanıp top- lama kamplanna gönderilme tehlikesiy- le karşı karşıyaydılar. Türkiye'nin formûlû Bunun üzerine Türk hükümeti bir for- mül buldu. Konsolosluklara, bu Yahu- dilere üzerinde. bu kişi gayri muntazam vatandaştır, yazılı bir belge vermeleri ta- limaünı verdi. Naziler bu belgeleri kabul ettiler. Ama bir de bulunduklan yerler- den uzak olduğu için bu konsolosluklara ulaşamayan Yahudiler de vardı. Bunlar Vichy'ye gittiler. Ama 1943'te Vichy hü- kümeti, Türk vatandaşbğına yeniden geçmeyen bu Yahudileri toplu halde öl- dürülmeleri için Almanya'ya gönderme karan aldı. Türk hükümeti, IstanbuK- daki Yahudi örgütlerinden Vichy hükü- metinin binlerce Yahudiyi Almanya'ya gönderme karanru öğrendi. Bunun üze- rine dönemin Türk Dışişleri Bakanı BenAdrete: Yahudi Roma'yakafa tuttu^m^m^mTürkiye, 2. Dünya Savaşı sıra- ^KtF^Kf^ffÇWurl^^rn^^^^^^ marumı zengin edeceğim, dedi. Odöne sında pek çok Yahudiyi Nazi zulmünden | U B U İ J U U B I H U I B I H İ H Almanya'da ikinci unsur ise Yahudile Kurtardı. Sizce Türkive neden bu politika- di. y 2. Dünya Savaşı sıra- sında pek çok Yahudiyi Nazi zulmünden d. Sizce Türkiye neden bupolitika- yı izledi? Amaç sadece insani miydi? BENADRETE - Hiçbir politik amaç yoktu. Bu, Türk milletinin hasletidir. Türk milleti her zaman mazlumun ya- nındadır. Türkler sadece Yahudileri kur- tarmadı. En son Kürtleri aldık. Hürriyet havarisi İtalya, beş bin Arnavutu alma- dı. Biz kapılan açtık, iki milyon Kürdü bagnmıza bastık. Afganlılan kurtardık, aldık. Bulgarlara kapımızı açtık. Bu bir gelenektir. Türkün hasleti ve prensibi budur. mm^mmAynı şekilde 15'inci yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu, Hıristiyanlığm liderliğine soyunmakta olan İspanya'dan sürgün edilen Yahudileri çağırdı. Bundaki amaç dünyaya negibibir mesaj vermekti? BENADRETE - Bu mesajı vermekte- ki amaç bence tamamen insanidir. Bazı tarihçiler bunu bazı şeylere yoruyorlar. Yahudilerin teknolojisi varmış, matbaa- sı varmış, şusu busu varmış, onun için Osmanhlar tarafından kabul edildiler di- yorlar. Faydah unsurlar olduğu malûm tabii. Şimdiye kadar hiç kimse buna do- kunmadı. ama bence hakiki saik şudur: Öncelikle, Sultan 2. Bayezit bütün padi- şahlar arasmda en dindar olanıdır. Tür- kün hasleti zaten mazlumu himaye et- mek. Üstüne üstlük dindar olunca insan hayatını kurtarmayı kendine ilke edini- yor. Zaten, İzaberie Ferdinand'a akılh insanlar diyorsunuz, ama onlar Yahudi- leri göndermekle kaybediyor, ben kaza- nıyorum demişti. Musevi unsuru tarih boyıınca faydalı, sadık olmuştur. Çünkü Musevi dininin bir emri var, o da şu: Bu- lunduğun devletin kanunu senin de ka- Yılmaz BenAdrete 1932yılmda Çanakkale 'de doğdu. 1939 'da ailece İstanbul'agöç ettiler. İlköğreniminiİstanbul 'da tamamladıktan sonra İstanbul'daki Fransız Saint Michel Lisesi 'ni bitirdi. Daha sonra ikiyıl İ. Ü. Hukuk Fakültesi'nde okudu. Babasınm sağlığmm bozulması nedeniyle öğrenimine ara vererek onun işlerine yardımcı oldu. Bunun ardındanyüksek öğreniminiİ. Ü. İktisat Fakültesi nde tamamladı. Meksika Uluslararası Hukuk Fakültesi'ndenfahridoktoraaldı. Dünya Sefardi Federasyonu üyesi. Prof. Stanford Shaw 2. Dünya Savaşı'nda Türkiye'nin tunnnunu övdü. Numan Menemencioğlu, Ankara'daki Alman Büyükelçisi Franz von Papen ve Vichy hükümetine, bu 10 bin Yahudinin Almanya'ya gönderilmesi durumunda Türkiye'nin Vichy'yle bütün ibşkilerini keseceğini bildirdi. Sonuçta, Türkiye'nin araya girmesiyle Vichy, Yahudileri Al- manya'ya göndermedi ve bu 10 bin kişi- nin hayatı kurtuldu. Savaş sırasında özellikle üç Türk dip- lomatı Türk Yahudilerini Nazi zulmün- den kurtarmak için ellerinden geleni yapmışlardır. Bunlardan biri Fikret Şe- fık özdoğancfydı. O dönem Paris kon- solosluğunda babasıyla birlikte yaşayan kızı eski Dışişleri Bakanlanndan flter Türkmen'in eski eşi Mina Türkmen. Bir başka diplomat da Dışişleri Bakanbğı es- ki Genel Sekreteri emekh Büyükelçi Namık Kemal Yolga. O dönemde Pa- ris'te viskonsüldü. O da Yahudileri kur- tarmak ivin elinden geleni yapmıştı. Yahudileri kurtarmak için toplama kamplanna gjtmişti. Hatta, Yahudi dükkânı kapatmak isteyen Nazilere kafa tutmuş, bu adamın dükkânını kapata- mazsınız, o bir Türk Yahudisidir, diye- rek dükkârun kapanmasını engellemişti. Yine o dönemde Marsilya Viskonsülü emekli büyükelçilerden Necdet Kent'ti. Naziler kalabalık bir grup Yahudiyi Marsilya'dan Auschwitz toplama kam- ptna gönderme karan almışlardı. Necdet Kent bu Yahudilerin içinde epeyce sayı- da Türk Yahudisi olduğunu öğrendi. Bunun üzerine Yahudilerin Marsilya'- dan hareket saatinde gara gitü, Yahudi- lerin trenine bindi ve Türk Yahudileri serbest bırakılmadan da trenden inme- yeceğini söyledi. Tren hareket etmişti, ama Necdet Kent aşağı inmiyordu. Na- ziler ona inmesi için yalvanyorlardı. Çünkü Kent dost bir ülkerun yetkibsiy- di. Sonuçta bakular obnayacak, Türk Yahudileri serbest bırakülar. Necdet Kent de trenden inmeyi kabul etti. nunundur. Yahudinin psikolojik dramı adeta iki sevgib arasında parçalanan in- san gibi. Yahudilerin Ispanya'da ne işi vardı. Pek çok kişi bunu bilmez. Tarihçi- ler bunu 711 tarihinden başlatırlar. İslamiyetle Yahudilik birbirine çok yakındır. İlkeleri aynıdır. İkisi de mazlu- mun yanındadırlar. Sonra yüzyıllar bo- yunca Yahudilerle Müslümanlar Endü- lüs'te banş içinde bir arada yaşamışlar- dır. Aralannda hiçbir karşıtbk olmamış- tır. mmmmmmYahudiler sizce neden bazı ülke- lerde kötü muamele gördüler? Hiçbir azınlık tarihte genel olarak böyle bir mua- meleye maruz kalmamıştır. Sizce bunun nedeni ne olabilir? BENADRETE - Tevrat ilk kez 1615'te Kral James tarafından îngiltere'de İngj- lizceye tercüme ettirildi. Bunun önsö- zünde şöyle denir. Dünyadaki iyi şeyler daima iftiraya maruz kabruştır. Yahudiler direniyor M.S. 70yılında Roma, neredeyse bü- tün dünyayı işgal etmiş. Pax Romana var. Onun bu yayılmacılığına karşı bir tek millet kafa tutuyor. O da Yahudi milleti. Yahudide çünkü Allah imanı vardır. hiçbir zaman başını eğmez. Ama o sırada daha diğer milletlerin hepsi put- perest. Tevrat'ta şöyle bir pasaj vardır: Milletimizin ensesi serttir denir. Çünkü daima yukan. Allah'a bakanz. başka hiçbir şey tanımayız. Bizi putperestüğe götünnek için başımızı eğdirmenin tek yolu kafamızı kesmektir. O zaman küçü- cük Yahudistan koskoca Roma'ya kafa tuttu. Romalı büyük yazar Flavius Jo- seph vakanüvis olarak bu savaşlarda ça- bşrruş, 'Yahudi Harpleri" adlı büyük eserini yazmıştır. O kitapta Yahudilerin Roma'ya kafa tutuşlan aynnusıyla anla- ülır. Dr. Yümaz BenAdrete'ye göre Türkiye İsrail'le biriikte Ortadoğu'da barıg sağ- lamak için önemli bir rol üstlenmeli. (Fotoğraflar: ERDOGAN KOSEOGLU) Roma bütün bunlara karşın Yahudi- lerin dize gelmeyeceğini anlayınca M.S. 70 yılında Yahudistan'ı beş yılbk bir sa- vaştan sonra yıktı. Kudüs'ü ele geçirdi. Sonra da "Bunlan dünyanın öbürucuna sürehm" karannı aldı. O zaman Iberik Yanmadası Roma'nın vilayeti. Yahudi- lenn böylece, Avrupa'run en baü ucu olan İberik Yanmadasfna sürübnesi ka- ran çıktı. Ve Yahudiler aincire vuruldu- lar, sürüklene sürüklene tberik Yanma- dasfna götürüldüler. tşte, Yahudilerin Yahudistan'dan kalkıp Ispanya'ya gi- dişlerinin hikâyesi budur. O dönemde daha İspanya kurulmamışü. İberik Ya- nmadası'nda o tarihlerde Celtler, Celtic- ler, Gotlar, Vizigoüar vardı. Maalesef Hıristiyanbk fanatik birdin- dir. Hele Katoh'klik! Hıristiyanlığa say- gımız vardır, ama fanatik bir dindir. Devlet içinde ikinci bir dinin bulunması hem Hıristiyan imparatorlan, hem de Hıristiyan din adamlannı zaman zaman rahatsız etmişür. Başta bu yüzden olmak üzere Yahudileri sürmek, tehcire zorla- mak, bunu yapamadıklan zaman öldür- mek, ihüdaya (dininden dönmeye) zor- lamak gibi yollara başvurubnuştur. Tıpkı Romahlann, eski Yunanblann, Babilhlerin yapüklan gibi... Ama dört bin seneh'k tarih bo>r unca bunu gerçek- leştiremediler. İspanya'da, bir kısım Yahudi ölümden kurtulmak için ihüda etti, "conversus", dönme oldu. Hıristi- yanbğı kabul etü. Ama kibse buna kan- madı. Zaten gerçekte Hıristiyanhğı kabul etmedikleri belli oluyordu. Bunun üzerine yakalayabildiklerini Engizisyon mahkemesine götûrüp, sen kâfırsin, ölü- me layıksın, diyerek bunlan kestüer. yaktılar. ürk milleti herzaman mazlumun yanındadır. Türkler sadece Yahudileri kurtarmadı. En son Kürtleri aldık. Hürriyet havarisi İtalya, beş bin Arnavutu almadı. Biz kapılan açtık, iki milyon Kürdü bagnmıza bastık. Afganlılan kurtardık, aldık. Bulgarlara kapımızı açtık. Bu bir gelenektir. Türkün hasleti ve prensibi budur. Yahudilerin kötü muamele görmeleri yalnız İspanya ya da Almanya'da değil. Fransa da İngiltere de bizi tehcir etti. En büyük medeniyet havarileri İngiltere de Fransa da bu işi yaptı. ^ ^ ^ ^ Sizce Naziler Yahudilere neden bilinen şekilde kötü muamele ettiler? BENADRETE - Almanya 1929-1930 ekonomik krizinden büyük zorluklarla çıkmışü. Enflasyon süper boyutlara çık- mışd. O dönem bir suçlu aramak gereki- yordu bu ekonomik krizde. Hitler Nas- yonal Sosyalizm'i kurmuştu. Kurduktan sonra da kendisi için çok yararlı bir yön- tcm buldu. Almanlan kendi tarafma daha çok çekebilmek için. herkesi kapsa- yan, geniş çaplı bir refah getireceğim. çok milliyetçi olacağım sözünü verdi. Al- manımı zengin edeceğim, dedi. O dönem Almanya'da ikinci unsur ise Yahudiler- di. Yahudiler ticaret, bankerhk yapıyor- lardı. Abnanlar, vay biz çahşıyoruz, pa- rayı bunlar kazanıyor, düşüncesıne ka- pıldılar. Bankada o dönem en çok Yahudilerin parası var. Çünkü kanuni nedenlerden toprak alamıyor, çiftçilik yapamıyor, sadece bankaya para yaün- yor ya da ticaret yapıyor. Naziler yavaş yavaş her türlü krizin Yahudiler tarafından yaraüldığı kanısmı uyandırmaya başladı. Artık ne olursa Yahudilerden bibniyordu. Fakat sonra önlerine çok büyük bir problem çıktı. İkinci Dünya Savaşf nı çıkardıktan son- ra, her yeri işgal edince ellerindeki Yahu- di sayısı çok fazlalaştı. Buralarda mil- yonlarca Yahudiyle karşı karşıya kaldı- lar. Böyle olunca da bunlan imha etme gereği doğdu. Toplumsal çılgınlık O dönemde Almanya'da Yahudi düş- manbğı toplumsal çılgınbk habni almışü. Ama yine de bütün Alman milletini suç- lamak doğru değil. Pek çok sosyalist, sosyal demokrat onlar gibi düşünmü- yordu. Özetlemek gerekirse o sırada Almanya'da Hitler, vatanseverbkle Ya- hudi düşmanbğını eşdeğer haline getir- mişti. İşin esası ekonomik sorunlar ve Cermen ırkçıhğıydı. Bu ikisi birbirine paralel gitti. Hitler ekonomik kaosun içinde Cermen ırkçıhğını kullanmasını bildi. 1942'de Berlin'de VVannsee konferan- smı düzenlediler. Ellerindeki Yahudileri nasıl öldüreceklerini tartıştılar. Himm- lerler, Göbbelsler, hepsi oradaydı. Ya- hudilere soykınm uygulama karan aldı- lar. T«evrat'ta şöyle bir pasaj vardır: Milletimizin ensesi serttir denir. Çünkü daima yukan, Allah'a bakanz, başka hiçbir şey tanımayız. Bizi putperestüğe götürmek için başımızı eğdirmenin tek yolu kafamızı kesmektir. O zaman küçücük Yahudistan koskoca Roma'ya kafa tuttu. ı Türkiye'yle İsrail arasında dip- lomatik ilişkileri büyukelçilik düzeyine çıkarma karan alındı. Türkiye ve İsrail sizceyakmlaşmalı mı yakınlaşmamalı mı? BENADRETE - Türkiye'nin İsrail'le diplomatik ilişkileri büyükelçih'k düzeyi- ne yükseltme karan bir demokratik kri- terdir bence. Dünyaya, her haktan yana- yım, mesajını veriyor. Türk milletinin milli politikası, hakkıdır hakka tapan mü- letimin isuklal. Bunu aynen uyguluyor- lar ve çok başanh oluyorlar. Türkiye'nin İsrail'le ibşkilerini yeni- den büyükelçih'k düzeyine yükseltmesi Araplara karşı ohnası demek değildir. Yanlış anlayanlar var Bunu yanbş anlayanlar var. Araplann da kendilerine göre haklan vardır. Bu haklann da tescil edibnesi gerekir. Bun- lann zorla, insanlann birbirini öldürme- si suretiyle değil, bir görüşme masası çevresinde halledibrvesi gereği vardır. Bu, mutlaka yapılacaktır, başka çaresi yok- tur zaten. Zorla hiçbir şey yaptınlamaz. Bizim dinimizin en büyük prensiplerin- den biri de, bunu Zaharia diye bir pey- gamber söylemiştir. kaba kuvvet ya da iktidarla değil, benim ruhumla olur. Bu- rada benim ruhum derken Allah'ın ru- hunu kastediyor. Yani bu sözü açmak gerekirse, yapılacak şey hak yolunda yü- rümektir, bundan başka da çıkar yolu yoktur. Bu diyaloğun gerçekleşmesi için bütün dikkatimizi buna veriyoruz. Türkiye'nin rolü Türkiye'nin bunun içinde büyük rolü vardır. Baa zihinlerde İsrail devletine karşı Türkiye'nin tavır aldığı bir dü- şünce yerleşmiştir. Bu, tamamıyla yanbştır. Sıkı ibşkiler daha çok diyalog yolu açar. Daha çok diyalogla herkesin gerçek amacı belli olur. Bu şekilde banşa hizmet etmek de daha kolaylaşır. Türkı- ye bunu yapmaktadır ve daha da yapa- caktır. Türkiye Ortadoğu'nun güvence- sidir. Türkiye'yle İsrail Ortadoğu'daki tek iki demokratik, laik, Batfya açık devlettir ve Batf yla dostluğunu sürdü- ren iki ülkedir. Başbakan'ın söylediği gibi bugün Türkiye'de 24 etnik grup bir arada yaşamaktadır. Endülüs'te Yahu- diler ve Müslümanlar yüzyıllarca birlik- te yaşadılar. Burada biz beş asırdır banş içinde birbkte yaşıyoruz. Artık Orta- doğu'ya da banşın gelmesi şarttır. Bunu sağlamak mümkündür. İnsanlann birbi- rini öldürmesi şart değildir. Türkiye, bunun mesajını götürüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle