23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21TEMMUZ1992SAU 16 HABERLEREV DEVAMI BURASITURKIYE HALUKSAHİN TetefondaU Ses Insan, eskiden bulunduğu bir ülkeyi ziyarete geldiğinde ne yapar? Eski dostlarına geldiğini haber verir değil mi? VVashington'a geldikten sonra ben de öyle yaptım. Telefo- na sarılıp eski dostlarımı aramaya başladım. Ve birkaç te- lefon sonra bazı şeylerin fena halde değişmiş olduğunu fark ettim. Amerikan fıkralarında olduğu gibi, önce iyi haberi ver&- yim' Telefonunuz hiçbir zaman cevapsız kalmıyor. Kötü habere gelince... Karşmızda konuşacak insan bulamıyor- sunuz! Tele-sekreter denen aygıt yeni bir şey değil. Türkiye'de de uzun yıllardır kullanılıyor. Ne var ki telefon edilince tele- sekreterle karşılaşmak hâlâ bir istisna. Amerika'da ise tele-sekreterle karşılaşmamak istisna haline gelmiş. Çün- kü artık Amerikalılar evde olsalar bile telefona çıkmıyor, araya tele-sekreteri koyuyorlar. Telefonun ikinci ya da üçüncü çalışından sonra, tanıdık, ama biraz robotlaşmış bir ses (özlediğiniz arkadaşınızın sesi) başhyor konuşmaya: "Burası 589 0480. Şu anda telefonunuza cevap veremi- yorum. Lütfen düdük sesinden sonra mesaj bırakın..." Türkiye'de tele-sekreterler genellikle konusanın kimliği- ni açıklar. Amerika'da asla açıklamıyorlar. Kötüye kullanı- labiliyormuş. Bir zamanlar herkesin herkese güvenme- siyle tanınmış olan, ama şimdi herkesin gölgesinden korktuğu Amerika'ya yayılmış paranoya, tele-mesajları bi- le etkilemiş. Hele kadınlar, zinhar adlarmı vermiyorlarmış. Ben ezelden beri tele-sekreterlere mesaj bırakmaktan hoşlanmam. Ama bu sefer baktım, mesaj bırakmazsam kimseye ulaşamayacağım... Sonunda, "bip" sesinden sonra, en mikrofonik sesimle kim olduğumu açıkladım. Aa! Makinedeki sesin yerini, aradığım arkadaş alıverdi. Meğer pusuda bekliyormuş. Meğer Amerikalılar kendile- rine gelen telefonları artık böyle bir süzgeçten geçiriyor- larmış. Adı üstünde, "sekreter"; herkesi içeri bırakmıyor. Hatta, gelen konukları bekleme odasında tuttuktan sonra içeri alan uşaklara da benzetebilirsiniz. Bir başka sefer gene karşıma tele-sekreter çıktj. Kar- şımdaki ses, "Şu anda. cevap veremiyorum. Ama telefonunuzun 1 numaralı tuşuna basarsanız sekreterim size yardımcı ola- bilir" dedi. Vaycanına!.. Tele-sekreter, gerçek sekretere havale ediyor! Bastım 1 numaralı tuşa. Telefon iki kezçaldı. Üçüncü ça- lışta karşıma gene bir tele-sekreter çıktı: "Şu anda cevap veremiyorum. Lütfen düdük sesinden sonra..." Asıl sekreterin tele-sekreterine, patronuna iletmek üze- re mesaj bıraktım. Durumu epey garipsediğimi itiraf ede- yim. Bizim arkadaşa erişeyim derken, adım adım uzakla- şıyordum... Gene de halime şükretmeye karar verdim. Sekreterin tele-sekreteri de, 2 numaralı düğmeye basarak yardımcı- sını aramamı söyleyebilirdi. Ve orada da karşıma bir baş- ka tele-sekreter çıkabilirdi vb., vb... • • • lletişim Çağı'nın diyalektiği de böyle. Insanların birbirle- riyle iyi ve çabuk iletişim kurmasını sağlamak üzere icat edilen aygıtlar, zamanla iletişimsizliğin araçları haline dö- nüşebiliyorlar. Zamanımızda, mesaj hacminin artması, bırakın kalitesi- ni bir yana, ille iletişimirt çogaldığı anlamına bile gelmiyor. Tele-sekreter örneğinin gosterdiği gibi, insanlarla maki- neler arasındaki mesaj hacminin hızla arttığı bir dönemde yaşıyöruz. Dahası, makinelerle makineler arasındaki ileti- şim de büyük bir hızla artıyor. Koskocaman bilgisayarlar, araya hiç insan parmağı sokmadan, gizli âşıklar gibi bir- birlerine içlerini ('veri'lerini) döküyorlar. örnegin, bir Amerikan bankasının istanbul şubesinin bilgisayarı gü- nün belirli bir saatinde o günkü işlemlerin dökümünü New York'taki merkeze birkaç saniyede geçiveriyor. Son zamanlarda Amerika'da telefonla satış ve reklam yapmaya çalışanlar da artmış. Bir bilgisayar sistematik olarak telefon numaralarmı arıyor ve sizinle "konuşuyor"- muş. Bizim "Alo " servislerinde olduğu gibi size seçenek- ler vererek diyalog bile kuruyormuş. Ya karşısına tele-sekreter çıkınca ne yapıyormuş?.. Bildiğini okuyup mesaj bırakıyormuş. Durumu düşünün: Bir makine, bir başka makineye sizin telefonunuzda me- saj bırakıyor! Hadi gelin de, insanların biraz "fuzuli" hale gelmeye başladığı kaygısına kapılmayın! 60 YBL ONCE Cumhuriyel Ispirtolu benzin yapılacak 21TEMMLZ1932 Benzine ispirto kanştırmak üzere İktisat Vekaleünce yapılan tetkikat müsbet netice vermiş ve benzine yüzde 25-30 nisbetinde ispirto kanştınlabileceği anlaşılmışür. Bu takdirde her sene ithal edilen beş milyon liralık benzin parasından bir buçuk milyon lira kadar tasarruf edilmiş olacak ve buna mukabil memleket dahilinde mısır, dan, Karadeniz havalisinde yetişen bazı meyvalar ve şeker pancan tortulanndan istifade sureüle kilosu 20 kuruşa ispirto islihsal edilebileceği anlaşılmışür. Petrol ve benzin fıatlan mütemadiyen artmaktadır. Kumpanyalann fıatlan daha da arurmak için yakında bir içtima yapacaklan, tstanbul'da müsavi miktarda satış yapan gaz şirketlerinin Anadolu'da ayn ayn satı mıntakalan paylaştıklan söyleniyor. Bithassa Anadolu'da binlerce kamyon ve otomobil işledıği için benzin fıatlannın aruınlması bütün memleketi alakadaretmekledir. Ticaret Odası benzin fıatlan hakkında tetkikat yapmaktadır. Fiatlarda ihtikar yapıldığını ileri süren şoförler belediyeye bir şikâyet isdidası venmişlerdir. Belediye iktisat müdiriyeti de aynca tahkikat icra etmektedir. Ekonomide sıkı pazarhkHAKAN GÜLDAĞ Başbakan Süleyman Demi- rel, işadamlanna her şeyi dev- letten beklememeleri çağnsında bulundu. İşadamlannın proje üretmesini ve hükûmetle diya- log kurarak Türkiye'nin önüne çıkan fırsatlan iyi değerlendir- melerini isteyen Demirel, her şeyin devletten beklenmesinin ekonomideki zorluklan aşma- ya yaramayacağını kaydetü. lş dünyasından isteklerini dile ge- tiren Demirel, "Yeni pazarlar arayın. Sizden ihracat isterim, yaünm isterim. Sizden vergi is- terim, istihdam imkânları ya- ratmanızı isterim. Çağı yakala- ma fırsatı elimizdedir. Devleün ağana bakmaruzı değil, devle- tin önüne proje koymanızı isti- yorum" dedi. Başbakan Demirel, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TORB) düzenlediği "1. Eko- nomik Zirve" toplantısının acı- lışında yapüğı konuşmada, devletin "ekonomiye müdahale edip yatınmcıyı, üreticiyi yanlış yollara sevk etmeyen" bir eko- nomi kurması gerektiğini söyle- di. Demirel, hükümetin faali- yetlerinin değerlendirilebilmesi için, kurulduğu günden bu ya- na sadece 8 ayın geçtiğinin dik- kate ahnmasını istedi. Hükü- metin birçok sorunun çözümü- nü üstlendiğini, ancak sürenin kısalığının, sorunlann çözül- mesine yeterli olmadığıru, he- nüzçözülmeye başlanan sorun- lan konuşabilecek hale gelindi- ğini kaydetti. Devletin bozulan dengesini sağlamanın 6 aylık veya 1 yıllık bir sorun olmadığı- ru öne süren Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana göre devletin birinci sorunu kamu maliyesidir. Bu- nu düzeltmek lazım, ekonomik politikalan ancak böyle denge- leriz. KİTler, SSK bunlann hepsi başlıca birer sorun haline gelmiş. SSK her ay 1.7 trilyon maaş veriyor. 750 milyar ile 1 trilyon lirayı devletten alıyor. Ama bu kurum prim toplaması gereken bir kurum. KİTler başta, kimse ödemiyor ki. Fon- lar var 176 tane, 74 trilyon lira burada yalıyor. Bunu düzenle- dik. önümüzdeki yıl bazı müs- tesna fonlar dışında bu fonlann hepsi mali disipline sokulacak ve bütçeye girecek. Maliyeyi daha henüz derleyip toparlaya- madık, ama epeyce mesafe al- dık." Süleyman Demirel, KİT'- lerin özelleştirilmesi çalışmala- nnın hızlandınldığını, son 5 yılda yapilan özelleştirme ka- dar özelleştirmenin bu yıl yapı- lacağını belirterek, verginin toplanmasının da hızlandınldı- ğını söyledi. Vergi ıslahı konu- sunda çalışmalar olduğuna da değinen Demirel. 'Ancak bunu demokrasi içinde yapıyoruz. Aksi halde insan haklannı ze- delemiş oluruz" dedi. Dış borç- lann ödenmesine karşın bu yıl turizm, ihracat, işci dövizi gelir- leri, kaynağı bilinmeyen gelir- lerden ithalaün yaratüğı açığa yakın bir döviz getirisi sağlana- cağını belirten Demirel, işa- damlanndan enflasyon yüksek çıkacak beklentisi icinde olma- malanru istedi. Demirel şöyle dedi: "Haziran ayı sonu itibanyla bir iyimserlik var, enflasyon düşmeye başlamış, bunu mey- veye sebzeye bağlayanlar. ge- çen yıl da aynı meyve sebzenin çıktığını bilroiy'orlar mı? Enf- lasyon bir kâbus beklentisi ol- masm. Bunun nedeni biraz da psikolojik. Enflasyon yüksele- cek psikolojisi yerine, enflasyon düşmeye başladı psikolojisini taşıyın. Devlet, sorunlann hak- kından gelecekür. Terörün demokrasi icinde hakkından geleceğjz, büyüme hızımız ilk kez yuzde 5'in üstüne çıkacak. Bu da son 5 yılda nüfus arüşı- nın üstüne çıkan ilk rakam ola- cak. Demokratikleşme icinde enflasyonu kontrol altına ala- cağız, istikran sağlayacağız, dengeleri sağlayacağız, devleün iki yakasını bir araya getirece- ğ i " Enerjinin gelişen bir ülke için çok önemli olduğuna değinen Demirel, GAP'ın venmli bir ya- tınm olduğunu ve ekonomik getinsı bulunduğunu ifade etti. Demirel GAP'ı "alün yumurt- layan tavuk" olarak niteledi. Demirel. konuşmasmın son bölümünde, işadamlanndan dünya pazarlanna açılmalannı isteyerek şöyle konuştu: "Karadeniz ekonomik böl- gesi var, Doğu Avrupa var. Dünyanın değişen şartlanna göre oraya gidin, yeni pazarlara gidin. Devleün ağzına bakma- yın, proje üreün, projenizle ge- lin. Nasıl ihracat yapalım, nasıl yatınm yapalım diyorsanız ge- lin söyleyelim. Bizle diyalog kurun. Vergi verin. İstihdam yaratm. Biz, devletin ağzına bakmanızı değil. proje geürme- nizi bekliyoruz. O zaman arka- nızda aradığınız desteği bula- caksınız."" TOBBnin iş dünyası ile hü- kümeü bir araya getirerek so- runlann konuşulması amacıyla Swissotel'de düzenlediği "Eko- nomik Gelişmeleri Değerlen- dinne, Sorunlann Öncelikleri ve Beklentilerin Değerlendiril- mesi" toplantısına Devlet Ba- kanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, devlet bakanları Cavit Çağlar. Tansu Çiller, Er- man Şahin, Ekrem Ceyhun. Mehmet Batallı. Maliye ve Gümrük Bakani Sümer Oral, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay. Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş, Sanayi ve Ticaret Bakanı Tahir Köse. Ulastırma Bakanı Yaşar Topçu, Imar ve Iskân Bakanı Onur Kumbaracıbaşı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanı Ersin Faralyah'nın yanı sıra TÜSİAD Ba'şkanı Bülent Eczacıbaşı. İTO Başkanı Ata- lay Şahınoelu. TİŞK Başkanı Refık Baydur. DEİK İcra Ku- rulu Başkanı Feyyaz Berker. DTO Başkanı Cengiz Kapta- noğlu. YASED Başkanı Yavuz Canevi, İSO Başkanı Memduh Hacıoğlu, Türkiye İhracatçılar Birliği Konseyi Başkanı Özcan Balkır, Türk Müteahhitler Bir- liği Başkanı Kadir Sever, İstan- bul Esnaf ve Sanatkârlar Oda- lan Birliği Başkanı Suat Yal- kın, İKV Başkanı Jak Kamhi, TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy. Turizm Yatınmalan Derneği Başkanı Yılmaz Tür- keri ile üst düzey bürokratlar katıldı. Çiller: Enflasyon martta %30 olur Iş-Eköaomi Servisi - Devlet Bakanı Tansu Çiller, enflasyo- nun rnart ayında yüzde 30'lara ineceğini söyledi. Çiller, işa- damlanndan borç ödeme ve diğer iş planlannı buna göre yapmalannı istedi. Maliye Ba- kanı Sümer Oral da vergi tahsi- laünda istenilen seviyeye ulaşı- lamamasma karşın, geçen yıla oranla gelir tahsılaünda artış kaydedildiğini bildirdi. TOBB tarafından İstanbul Swiss Otel'de düzenlenen ve iş dünyası ile hükümeü bir araya getircn toplanüda, ekonomi- den sorumlu Devlet Bakanı Tansu Çiller ile Maliye ve Gümrük Bakanı Sümer Oral birer konuşma yaptı. Tansu Çiller, kontrol altına abnan ka- mu açıklannın, enflasyonun haziran ayında yüzde l'in alü- na düşmesine neden olduğunu belirtti. Vergi tahsilaunın art- ması ve fonlann denetım alüna ahnması ile enflasyonun düşme sürecine girdiğini anJatan Çil- ler, enflasyon oranının düşürûl- dügü ortamda büyüme hızırun artüğını, döviz fıyatlannın da enflasyon oranının alünda kal- dığını vurguladı. Çiller, ileriki dönemde ihra- ca^ırun gözeüleceğini kayde- derek, işadamlanndan sabırh olmalannı ve hükümete destek vermelerini istedi. Dış borçlann faiz oranlannın uzun vadeye ta- şındığına dikkat çeken Çiller, Devlet Bakanı Çiller, işadamlanndan sabırh olmalannı ve hükümete destek vermelerini istedi. ETFA üîkeleriyle yapılan an- laşmanın da önemli olduğunu vurguladı. Çiller, "Vardığınıız nokta umut vericidir. Ancak önümüzde büyüyen meseleler vardır. Türkiye, önümüzdeki 10 yıhn en büyuk fırsatlannı ya- kaJamaya namzetür" dedi. Maliye ve Gümrük Bakanı Sümer Oral da ekonomideki sorunlann çözülmesinde en önemii etkenin kamu kesimi fi- nansman açıklannın azalülma- sı olduğunu söyledi. Oral, dev- letin yapüğı harcamalara mali disipün getirilmesi konusunun önemle ele ahndığım kaydetti. Oral şöyle dedi: "Vergi tahsilatında istenilen seviyeye ulaşılamamıştır. An- cak buna karşm geçen yıla oranla gelir tahsilatında yüzde 19.5'lik bir arüş kaydedilrnişür. Bu yıl, vergi tahsilaünı istediği- miz seviyeye ulaşürmamız mümkün depdir. Arüş oranını da yeterli görmüyoruz, ancak mesele kontrol alüna alınmış- tır. Hedefımize makul olan süre icinde ulaşacağız. Eğer ulaşa- mazsak. enflasyonu düşüreme- yiz." Teşhis tamam, reçete Aspirin başağrısını ahr • Baştarafi I. Sayfada la alkış alması ortaya koydu. düzey bürokrat. Rahmı Koç, Büyüğünden küçüğüne. de- Sakıp Sabancı. Nejat Eczacıba- ğişik sektörlerden konuştuğu- şı gibi tanınmış büyük sanayici- "muz işadamlan ise diyalog top- lcrin yanı sıra ekonominin tüm ^""" ^oUu.^Ho o,„, ^w,c.^ sektörlerini temsilen 400 dola- yında işadamı. Sabah saat tO.OO'da başla- yıp. akşam saat 18.00'e kadar süren diyolog toplanüsında ckonomi masaya yatınldı. Teş- histe birleşildi, tedavide ise yol- lar aynldı. Kamu açığı enflas- yona yol açıyor. Enflasyonist ortamda yatınmlar yapılamı- yor. İşsizlık artıyor. ekonomi- nin bütün dengeleri bozuluyor. Başbakan Demirel'in ekono- miye yönelik bu teşhisini ko- nuştuğumuz tüm işadamlan da paylaşıyor. TÜSÎAD ve İstanbul Sanayi Odası gibi özel sektör imalat sa- nayii temsilcileri. ekonomik îs- tikrar tedbirleri isteklerini bir kez daha ortaya koyarken hü- kümetin buna yanıtı. "aspirin tedavisi" oldu. İş dünyasınm ağırlıklı görüşünün istikrar ted- birlerinden yana olduğunu ise TÜSİAD ve'İSO başkanlannın konuşmalannın salonda en faz- lantısı hakkında aynı görüşte: "Yeni bir şey duyamadık. Söylenenleri biz de biliyorduk. Ekonomide asıl kanayan yara kamu kesiminde. Kambur ka- muda. Başbakan sübvansiyon- lan azahacağım diyor ama. ekonomide yüzde 50 payı bukı- nan devlet bunu nasıl yapacak. Devletin küçülmesi lazım. Başbakan ise sosyal sorunlar diyerek radikal özelleştirmeden yana değil. Bize aspirin tedavisi uyguluyor.'" Evet, toplantıya katılan işa- damlannın görüşü bu yönde. Hükümel ile özel sektör arasın- da şimdiye kadar gerçekleştiri- len en büyük diyalog toplantı- sında "hastaya" teşhis konul- muş durumda. Ama asıl beklenti olan hastayı iyileştire- cek acı ilacın verilmesi konu- sunda bir gelişme yok. Teşhis tamam. Reçetede ise aspirin ya- zılı. "Gerçek ledavi ise, bir baş- ka bahara." HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE DÜNYA'DA Devlet Bakanlıöı Meteoto- loji Gene! MüdürlüOû'nden alınan bılglye göre yurdun bab tesimleri paçalı ve çok buhjöu. MarTTiararan öoQu- su, iç Ege, Akdeniz, Iç Ana- dolu ile Bafi ve Orta Kara- deniz bölgeleri sağanak ve gökgûrûltûlü sağanak ya- flışlı, oteki yerier parçalı ve az bulutlu geçecek. Hava sıcaklığı değişmeyecek, rûzgâr yurdun batı kesim- terinde kuzey ve doğu, öteki yerierde güney ve batı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette, yurdun batı kesimlerinde yer yer kuvvetli olarak esecek. Van Gölü'nde hava parçalı ve az bulutlu geçecek. «ık l»*ıt)u yaOmurto A-açık B-tglutkı G-9ûn«lı K-lart S-9S» Y^^muriu • Baştarafi 1. Sayfada TOBB, iş dünyası icindeki ağır- lığını bir ölçüde kabul ettirmiş oldu. • Zirveye, Bakanlar Kurulu- nun yarısından fazlası katıldı. Başbakan Demirel de konuşma- sına başlarken zirveyi, "genişle- tilmiş ekonomik kurmay toplan- tısı"na benzetti. • Öğleden önceki bölümde Başbakan Demirel, Maliye ve Gümrük Bakanı Sümer Oral, Devlet Bakanı Tansu Çiller, top- lam 2 buçuk saat konuştu. Öğ- le yemeğinden sonra ise iş dün- yasının 14 kuruluşunun temsil- cileri toplam 3 buçuk saat gö- rüşlerini dile getirdiler. Daha sonra yine kürsüye gelen Başba- kan Demirel, "Biz 2 buçuk saat konuştuk, siz 3 buçuk saat ko- nuştunuz. Gelin şunu eşitleye- lim" diyerek 1 saat daha konuş- tu. • İşadamlan toplantıda ken- dilerinin aldığı en önemli mesa- jın, hükümetin dış pazarlarda rekabete açılan şirketleri destek- leyeceği sözünü vermesi olduğu- nu belirttiler. İşadamlan, Baş- bakan Demirel'in konuşmasın- da iş dünyasına, "Siz rekabet edin. Dünya pazarlarında reka- bet ederken maliyetlerde sizin aleyhinize olan farkı biz gider- me yükümlülüğündeyiz" mesa- jını verdigini kaydettiler. • Demirel'in ihracatı teşvik edeceği yönündeki sözleri de işa- damlan tarafından olumlu bu- lundu. Demirel'in, "Ne bulursak ihraç edeceğiz. Çiçek ihracatını da teşvik edeceğiz. Bu konuda da potansiyellerimiz yüksek" sözleri işadamlan tarafından ih- racatta yeniden parlak günlerin geri geleceği yonımlannın yapıl- masına yol açtı. • Ekonomik zirve, sonuçta bir işveren zirvesi olmasına karşın, toplantı öncesinde yoğun tartıs- malara neden olması beklenen iş güvencesi yasa taslağı pek gün- deme gelmedi. Bu konu- da tek sert eleştiri TİSK Başkanı Refik Baydur'dan geldi. • Ekonominin icinde bulun- duğu durumdan sık sık yakınan Başbakan Demirel, sık sık da, "Size şikâyet etmiyorum. Du- rum tespiti yapıyorum" diyerek açıklamada bulunma zonınlulu- ğu hissetti. Demirel, "Hüküme- tin işi bunları çözmek. Ama ba- na derleyip toparladınız mı der- seniz, cevabım hayır" dedi. • Enflasyonu. "biraz da psi- kolojik bir olay" olarak nitele-' yen Başbakan Demirel'in, "İşte enflasyon düşüyor. Enflasyon yükselecek beklentisine gireceği- mize, inşallah böy'le düşmeye de- vam eder diyelim" şeklindeki sözleri salonda gülüşmelere ne- den oldu. Demirel, sözlerine de- vamla, "Evet, bu biraz aspirin tedavisi. Ama bazen insanın ba- şının ağrısını ahr" dedi. • Başbakan Süleyman Demi- rel'in konuşmasından sonra ka- tılımcılann bir bölümü salon dı- şına çıktı. Ancak Sümer Oral'- ın konuşmasmın ardından kür- süye gelen Tansu Çiller'i dinle- mek için katılımcılar tekrar sa- lona döndü. Tansu Çiller'in ko- nuşmasmın Başbakan Demirel'- in konuşmasından daha fazla al- kışlandığı da dikkat çekti. öte yandan bazı işadamlan, "Tansu Hanım Demirel'i etkisine almış. Başbakan ekonomik konularda Tansu Hanım'ın söylediklerini tekrarlıyor" yorumunu yaptılar. YOLKESEN IRMAK Hıfzı V. VeUdedeoğlu 4. bası 15.000 lira (KDV icinde) Çağdaş Yayınlan Tûrkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-Istanbul Ödeım-li gönderilmez. 14 sektör temsilcisinin konuş- malannın tamamlanmasının ar- dından yeniden kürsüye gelen Başbakan Süleyman Demirel, Türkiye'nin Avrasya'nın mer- kezinde olduğunu, Avrupa'da Almanya neyse Türkiye'nin de Avrasya için benzer bir önem- de olduğunu belirterek, "Dün- ya konjonktürü bize mademki altın tepsi icinde anahtar sunu- yor, bu anahtarla bazı kapıları açmamız gerekecektir" dedi. Demirel, Türk işadamlannın yurtdışında iş bulma ve iş kur- malarını kolaylaştırmak ama- cıyla "dışanya sermaye çıkartıl- masını serbest bırakacaklannı" da açıkladı. Başbakan Demirel, işadamla- nna "Nereye giderseniz gidin, iş bulun, kâr yapın, bir sene son- ra olmasa bir sonraki sene bu kârın bir bölümünü nasıl olsa Türkiye'ye getirirsiniz" dedi. Demirel, yurtiçinde de borsa ve sermaye piyasasının önümüzde- ki dönemde yatırımlann en önemli kaynağı olacağını vurgu- ladı. Sektörleri temsilen toplan- tınm divanında oturanlara "Siz 14'ler" diye seslenen Demirel, "İstanbul'u Avrasya'nın bir ti- caret ve fınans merkezi haline getirin" çağnsında bulundu. Başbakan Demirel, TÜSİAD Başkanı Bülent Eczacıbaşı'mn hükümet programına güvenleri- nin azaldığı yönündeki sözleri- ne de yanıt verdi. "Bu arkadaş, bizim programımıza güvenin sarsıldığını söylüyor. Maksadı- nı aşan bir beyan oldu gibi gel- di bana" diyen Demirel, "Biz zorluklann saçından tuttuk. Ka- mu maliyesini sağlığına kavuş- turacağız. Enflasyon aîeşini söndüreceğiz. Arkadaşlanm müsterih olsun. Bize güvenini- zi kaybetmeyin. Çünkü bizden başka bu işi götürecek kimse yok. Bizim kötüye götürdüğü- müz bir konu da yok" dedi. Süleyman Demirel, toplantı- da ele alınan konulann Bakan- lar Kurulu'nda görüşüleceğini ve icraata döküleceğini de söz- lerine ekledi. Demirel, önce TÜ- SİAD tarafından ortaya atılan daha sonra da TOBB tarafın- dan desteklenen ve dün yeniden zirvede TÜSİAD Başkanı Ecza- cıbaşı tarafından dile getirilen J Ekonomik ve Sosyal Konsey kurulmas\na ilişkin öneriyi de sevinçle karşıladığını belirtti. ^ Demirel, üç ay içerisinde böyle f bir konseyin kurulmasını ve ya-» pılacak yeni toplantının "Eko- nomi ve Sosyal Konsey Toplan- _ tısı" olarak yapılmasını istedi. ' Başbakan Demirel, Ekono-Ş mik Zirve'nin kurulunda yer* alan 14 kişi arasında tarım ke-~' siminin temsilcilerinin yer alma-J dığına da dikkat çekerek Eko-'' nomik ve Sosyal Konsey'in ta- x nmın yanı sıra sendikalann da. • katılımıyla oluşturulması gerek- V> tiğini belirtti. -> TÜRSAB Başkanı Başaran'; Ulusoy'un turizm gelirlerinin 10',"" milyar dolara çıkartılabileceği'^ yönündeki sözlerine de değinen*•' Başbakan Süleyman Demirel, "Biz bunu senden istiyoruz. ' Çok ihtiyacımız var. Ama bu- ^* nu sahilleri tahrip ederek, beton / yığınlan kurarak, beş yıldızlı * otelde iki yıldızh otel hizmeti ve- ' rerek, yeşili tahrip edip, tarihi'" zenginliklerimizi silip süpürerek'' yapmayın" uyarısında ve çağn- '•- sında bulundu. " u . İSADAMLARI Duacat sıkıstı İş-Ekonomi Servisi - Hükü- metle iş dünyasını bir araya geti- rcn "ekonomik zirve"de iş dünyasının çeşitli kesimlerinin temsilcileri de hükümete şikâ- yetlerini ve önerileılni dile geür- diler. Toplanüyı düzenleyen Tür- kiye Odalar ve Borsalar BirliğT- nin*Başkanı Yalım Erez önü- müzdeki dönemde "ihracatta arük ufak artışlarla yeü'nümesi gereküğini" söyledi. Erez, ihra- catın 11.5 milyar dolar ile 13.6 milyar dolar arasında "sıkışıp kaldığını" belirterek, bu ra- kamlann üzerine çıkılabümesi için imalat sanayiine ve yüksek teknoloji mallanna öncelik ve- recek yatınmlann mutlaka hız- landınlması gereğine değindi. Erez, bu yıhn ilk yansında eko- nominin geçmişten gelen yükle- nn geürdiği bazı olumsuzlukla- nn etkisinde kaldığını belirte- rek, "Ekonominin genel dengesinde gözlenen umut veri- ci bir gelişme, enflasyonun mayıs ayından itibaren düşme trendi içine girmesi ve bu eğili- min önümüzdeki 2-3 ay zarfin- da da devam edecek olmasıdır. İkinci olumlu gelişme ise, GSMH'nın yıluı ilk üç ayında yüzde 6.7'liİc büyüme göster- mesidir. Bu da yıllık büyüme hedefı olan yüzde 5.5"a ulaşıla- cağı ümidini arttırmıştır. Dik- kati çeken en olumlu gelişme- lcrden biri de büyümenin sanayi ağırlıklı olmasıdır. Yıhn ilk çeyreğinde sanayi kesimi yüzde 10.4 büyüme İuzı sağla- mıştır. Büyüme rakamlan ile tezat teşkil eden bir gelişme ise piyasalarda yaşanan durgun- luktur. Bu durgunluk kendisini küçük ve orta boy işletmelerde hissettinmektedir" dedi. 1992"nin ilk yansında ekono- mide bazı olumsuz gelişmelerin de olduğunu bildiren Erez. bunlan. iç borçlann sürekli ar- tarak 115 uilyon liraya ürman- ması, emisyon hacminin yük- selmesi ve iç borç faizlerinin yüzde 78 gibi çok yüksek sevı- yelere çıkması olarak sıraladı. KİT sorununun çözümünün ekonomik olduğu kadar. top- lumsal olduğunu da ifade eden Erez, devletin ekonomideki ağırlığının azalülarak üretimin rasyonelleştirilmesi için özelleş- ürmenin kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Türk Sanayiçilen ve İşadam- lan Derneği (TÜSİAD) Başka- nı Bülent Eczacıbaşı ise hükü- metten yıhn ikinci yansında programın revize edilmesini ve belirlenen hedeflere ütizlikle uyulmasını istedi. Eczacıbaşı. aynca hükümetten mali prog- ramın açıklanmasını da isteye- rek Hür Teşebbüs Konseyi'ne sendikalann da dahil edilerek bir ekonomik konseye dönüş- türülmesi önerisinde bulundu. Koalisyon hükümetinin ku- rulduğundan bu yana içte ve dışta çok çeşitli siyasi ve ekono- mik sorunlarla karşılaştığını. ancak bunlann üstesinden gel- mek için olağanüstü çaba gös- tererck başanlı sonuçlar aldığı- nı belirten Eczacıbaşı, "böyle kritik bir dönemde temsil gücü yüksek bir hükümetin görevde bulunmasını ülkenin geleceği agsından çok büyük bir şans olarak" gördiiâünü belirtti. Sanayinin kendisinden bek- .\ lenen görevleri yapabilmesi •> için. belirsizliğin azalülması,' ^. ekonomide istikrann sağlan- ' ması ve faizlerin düşürülmesi, ' kamu kesiminde verimliliğin-^ arttınlması ve kamu-özel kesim •> diyaloğunun sağlanmasını "vazgeçilmez ön koşullar" ola- rak niteleyen Eczacıbaşı, "eko-''-. nomik politikalann uygulan- masından kaynaklanan belir--' sizliğin işadamlanmızın önünde büyük bir sorun oluş-' • • turduğunu vurgulamamız gere-' •' kiyor" diye konuştu. "Prog-.. ramlara ve hedeflere güyeninif kaybeden işadamlanmız ne za-* man frene basılacağını hiçbir zaman bilememiş ve ileriye dö-* nük tahmin yapamaz olmuşlar- » dır" diyen Eczaabaşı, hüküme- • ün programı ilan etükten bu-'- yana ortaya çıkan gelişmelerin, "* programa duyulan güveni bü-^ yük ölçüde sarsüğını belirtti. '^ Avrupa Topluluğu ülkeleri-r; nin ömek alınarak bir "ekono-,; mik ve sosyal konsey" kurul-j masını isteyen TÜSİAD Baş-^ kanı Eczacıbaşı, "Örneğin Iş , Güvencesi Yasa Taslağı böyle , bir konseyde tartışılarak hazır-^ lansaydı, bugün ortaya çıkmış • olan yıpraücı kutuplaşmalar ve •> atlaşmalar önlenmiş olurdu",ı dedi. Bu konuda somut biröne-< ri de sunan Eczaabaşı, "Hür', Teşebbüs Konseyi işçi sendika- ; lan konfederasyonlannın katı-.-i lımı ile genişletilmeli. ekonomi-h nin yönetiminde sorumluluk / taşıyan bakanlanmızın ve diğer J yöneticilerin katıhmı ile Eko--; nomik ve Sosyal Konsey'in çe- T kirdeği "ad hoc' olarak en kısa/. sürede kurulmalıdır" dedi. ,rf İstanbul Sanayi Odası Baş- kanı Memduh Hacıoğlu da sa- nayinin sorunlannı dile getire- rek. •'İmalat sanayii için uygu- lanacak istihdam yaünm ve' ihracat politikalannın yeniden gözden geçirilmesini istedi. Ha- cıoğlu. imalat sanayiinin öde- mek zorunda bırakıldığı yük- sek reel faiz ve ücretler sonu- cunda, ihracattaki rekabet gücünü kaybettiğine dikkat çe- kerek. "Özellikle dünya pazar-" lannda rekabet gücünü arttıra- cak yeni teknolojilere dayalı, verimliliği dünya ölçeklerine çı- karacak yeni yatınmlar için kaynak yaratılamamaktadır" dedi. Bîrheykelin • Baştarafi 1. Sayfada konu edildiği heykel de cezalan- dınlmalıydı. malıydı. 1966 yılında belediye tarafın-i dan yaptınlan heykelin kart-j postal satıcısı gibi bir sahibij yoktu. Belediye yaptırmış halk J sahiplenmişti. O zaman ne ya-» pılabilirdi? Elbette yerinden ı sökülüp ahnması en akla yatkı- \ nıydı. Oyle de yapıldı. 1986 yı-j hnda dönemin ANAP'h Beledi-) ye Başkanı Ziya Tıkınoğlu da | muhafazakâr kesimin baskısıy-1 la öyle yaptı. Yerinden söküpı aldığı heykeli Pamukkale'ye 5 sürgüne gönderdi. Şimdi muzır! denilen heykelin sürgünde altıj vılı doldu. "*
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle