15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sal Cumhuriyetı: Sahibi' Cumhunyci Matbaacılık ve Gazetecilik Turk Anonim Şirketı adına Beriıt Nadi Istanbul Haberlen Şenay Kalkaa, Dış Haberler: Ergen Balcı, tş-Ekonomi: Şukran Kettaci. Yurt Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecılik T.A.Ş. Türlcocajı Cad. Genel Yayın Yönetmem: Özge» Aear • Genel Yaym Koordınatöru: Hikmel Çcünkaya Haberlen: Mehmet Sıraç, Kültür: Cdal Üster, Makaleler: Sami Ksı^oırn, Spor AMalkadir 39/41 Cagaloglu 34334 tst. PK: 246 tstanbul. Tel: 512 05 05 (20 haı), Telex: Yazı Işlen Müdurlerı Kusun Özbilgen (Sorıımlu). Celal Başlangıç (Haber) • Görsel YucdnuMi, Duzeltme: Abdullah Yazıa • Müessese Mudur V Erol Erkal • Koordinatör: 22246, Fax: (1) 526 60 72 • Burolar: Aakan: Z. Gökalp BW. tnkılap S. No: Yöneımen: Ali Acar • Duzenleme: Mnstafa Safclamer • Ankata Tems.ik.si: Cucyt Afcntı Korulsan • Muhasebe: Bulrm Mtma • İdare: Hıueyin Garer • Işletme: Önder Çdik • 19/4, Tel: 433 11 41-47, Te)ex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • lznir H. Ziya Blv. Area>iirak, Haber Müdürlerı. MustafaBalbay, l$ık Kansu, lzmirTemsılci V. SerdarKınk, Bilgi-Işlem- Nail Inal Bilgısayar Sıstem: Mariivel Çiler • Personel: Sevgi Bostanctoglu 1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (Sl) 89 53 60 • Adaaa: lnönû Adana Temsılcısı: Çeüo Yitcnotln • Reklaro: Reha Iptmaa • Dış Ilişkiler: Hnlya Akyol Cd. 119 S. No: 1 Kat 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 78 TAKVİM I9TEMMUZ1992 tmsak: 3.48 Güneş 5 40 öğle: 13 15 İkındı 17.13 Akşam: 20.40 Yatsı: 22.23 "Ayriara ftzgürlük •BURSA(AA)-Turizm BakanlığVnın Türkiye geoelinde eğitilmiş 200-300 dolayındaki ayıyı Uludağ'da koruma altına alacağı bildirildı. Turİ2m Bakanlığı Müsteşan Korel Göymen, yaptığı açıklamada, tunznun bir hedefmin deçevre ve canh varlıklara saygı olduğunu, bu amaçla ayılann koruma alünaalınmasınm planlandığını söyledi. Tûrk turizminin birçok sorunlan bulunurken ve ûlke insanlan belirli bir stand altında yaşarken Turizm BakanhğTnın bu yönde bir çalışmaya girmesinin yanlış anlaşılabileceğine işaret eden Göymen, şöyle devam etti: "Turizmin bir hedefı de çevre vecanlı varhklara saygıdır. Bizde bu amaçla böyle bir çahşmarun içerisine gırdık. Onümüzdeki günlerde ılgili merciler ile protokol imzalayıp toplama kampanyası açacağız. Belirli bir tarihe kadar getirenkre de tazminat ödeyeceğiz." ErkeklepdeAIDS korknsu • ANKARA (AA) - Dışkapı Deri ve Zührevı Hastalıklar Hastanesi'nde kurulan AIDS Merkezi'ne bir ayda 35 kişi başvurdu. Eliza Testi'ne tabi tutulanlardan 33'ünün erkek olduğu dikkat çckerkenyapılan kontrollarda AIDS vakasına rastlanmadığı öğrenildi. Dışkapı Deri ve Zûhrevi Hastaİıklar Hastanesi'nde yaklaşık bir ay önce hizmete açılan AIDS Merkezi'ne en büyük ılgının erkeklerden gelidiği bildirildi. Deri ve Zûhrevi Hastalıklar Hastanesi Başhekimi Dr. SağlarKırçak.AlDS laboratuvanrun fıılen üç haftadan beri bizmet verdiğini belirterek bu sûre içerisinde Ankara'daki genelevlerde çalışan kadınlarda AIDS vakasına rastlanmadığın belirterek laboratuvara kendiliğinden başvuranlann büyûk çogunluğunun erkekler olduğunu vurguladı. Radyasyona erken uyarı •RİZE(AA)-Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) radyasyon sızmtısma karşı erken uyan ağı kapsammda Rize'nin Pazar ilçesınde erken uyan istasyonu kurdu. TAEK Başkan Yardıması Erol Banıtgil yaptığı açıklamada, Çernobil Nükeleer SantralFndeki kazadan sonra bir plan dahilinde radyasyon sızmtısma karşı Türkiye genelinde erken uyan sistemı ağı kurulmasının planlandığını belirterek "Bu önlemler hemen alınacak" dedi. Barutgil, halen ûlke genelinede Histasyon bulunduğunu ve bu sayının yıl sonuna kadar 42'ye çıkanlacağını söyledi. "Kışbahçelepi" kurulacak •IZMtR(AA)- Kentlerdekı çevre kirliliği, insanlan terniz bir havayı solumak için temiz yapay ortamlar hazırlamaya yöneltiyor. Bu amaçla, özellikle ABD ye Avrupa ûlkelerinde geliştirilen ve entegre sera sistemi göz önüne alınarak oluşturulan "kış bahçeleri", Türkiye'de de kurulmaya başladı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Servisi içinde 115 metre karelik bir alana kurulan "kış bahçesi", hasta ve personeline hem yaz hem de kış aylannda temiz bir hava olanağı yaratacak. Proje sorumlusu ve E.Ü. Gûneş Enerjisi Enstitüsü Müdür Yardıması Prof. Dr. Ali Şemi Aksoy, havada birim hacimde 0.03 oranında karbondioksit bulunduğunu belirterek ancak teneffüsle verdiğimiz havada ise yüzde 4.38 oramnda karbondioksit bulunduğunu söyledi. 'Alo dondurma' S8PVİSİ •KAHRAMANMARAŞ (UBA) - Alo'lu servisler giderek yaygınlaşırken dordurmasıyla ünlü Kahramanmaraş'ta "alo dondurma" servisi başlaüldı. Kahramanmaraşlı dondurma ustası Mehmet Kambur " Amaamız dûnyaca ünlü Kahramanmaraş'ın dondurmasını Türkiye'nin her bölgesine ulaştırmakür. Bunun için harekete geçtik. Gerekli tedbirleri aldlk ve 'alo dondurma' servısinı başlatük"dedi. Çağımızın efsane sanatçısı Baryshnikov, 23 temmuzda Istanbul Açıkhava'da Yetenek, tel• Baryshnikov, klasik ve modern baleden mo- dern dansa kadar uza- nan geniş yelpazede ra- hatlıkla dans edebilen bir dansçı. Her yerde seyirci- yi büyülemeyi başanyor. • Performansıyla eleş- tirmenleri ağlatan sa- natçı 1990 yılında "Whi- te Oak Project" adında bir topluluk kurdu ve sa- nat hayatında yeni bir dönem başlattı. GEYVAN MCMILLEN Hakkında medyada en çok söz edilen ve 20 yıldır değişik ül- kelerde binlerce izleyicinin hay- ranhkla izlediği, bale dün- yasmın tartışmasız en ünlü yıl- dızı Mikhail Baryshnikov, Istanbul Festivali'nin davetlisi olarak Açıkhava Tiyatrosu'n- da tek bir temsil venmek üzere Istanbul'a geliyor. 20. yûzyılın başından beri isımlerinden en çok söz edilen erkek dansçılar Nijinsky, Nu- reyev ve Baryshnikov, erkek gücünü ve enerjisini dansta en estetik biçimde sergileyen nadir sanatçılar. Gösterdikleri üstün perförmans ile balenin popüla- ritesini arttınp, daha çok izlenır hale gelmesine önemli ölçüde katkıda bulunmuşlardır. Mikhail Baryshnikov Riga- Rusya doğumlu... Leningrad Vagonava Okulu'nda ünlü hoca Alexander Pushkin tara- fından yetiştirilmiş. 1968'de katıldığı Kirov Topluluğu'nda baş danscıyken 1974 yılında Rusya'dan Baü'ya iltica eden genç dansçı Baryshnikov gaze- tecikrle yaptığı bir söyleşide Rusya'nın koregrafı konusun- da Baü'ya oranla çok gerilerde kaldığını, sürekli 19. yüzyıl koregraflanrun (Peüpa ve tva- nov gibi) balelerinin sahnelen- diğini, Rusya'daki yaraüahğın artık yeterli olmayıp, çağdaş bale sanatına ayak uydura- madığmı ve Batı'da dans etmek istemesinin başhca nedeninin bu olduğunu anlatmıştır. Sanatçı, 1974'ten 1979'a ka- dar dünyanm ileri gelen bütûn dans topluluklanyla temsil ver- miştir. Bu şekilde sanatının do- ruğuna cıkıp bütün dûnyaya is- mini duyurmuş, her yerde hay- ranlıkla izlenip, ayakta al- kışlanmış ve bir "süperstar" ol- muştur. Sanat hayatının önemli dönüm noktalanndan birini de, 20. yüzyıbn ikinci yansında bale sanatında en önemli geliş- ve yorumotesı Narenciye bahçelerine 'gece infazları' UFUKTEKtN Yûzydın dansçısı, kurduğu tophıhıkla olay yaratıp dûnyaya yepyeni bir Baryshnikov imajı sunuyor. ADANA - Adana'nın gûney mahaltelerinde bulunan na- renciye bahçelerindeki ağaçlar, bir sûredir "faiü ve nedeni meç- hül infazlar" yüzünden yok ediliyor. Arap kökenli yurttaşlann bahçelerine yapılan 'infazlar' yüzünden bugüne kadar binlerce ağacın kuruduğu ve ortaya çok ciddi ekonomik kayıpçıküğına dikkat çekiliyor. Mıdık, Dağlıoğlu ve Gûlbahçesi mahaUelerinde oturanlann narenaye bahçelerinde yaklaşık 1.5 yıl önce başlayan 'ağaç düşmanlığı'nın sonuçta "agaç kıyımı'na dönüştûğû görülüyor. Sadece portakal, limon ve mandalina ağaçlanna yapılan saldınlann tamamı iki biçimde gerçekteştiriliyor. Saldırganlar, geceleri bahçelere dalarak en küçüğü 8, en gelişmişi 25 yaşında olan ağaçlann kabuklannı, ana gövdeden ayınyorlar. Ozel bir aktle kabuğu sıynlan ağaçlar ise doğal ortama dayanma gûcü- nü yitirdiği için kısa sürede meyve bile veremeden kuruyor. Saldın bazen bizzat ağaç- lann kesilmesi bi- çimde ohıyor. Dallan dahil gövdesiyle birlikte kesilen ağaçlar, sahipferi tarafı- ndan ancak "odun' olarak kul- lanılabıliyor. Arap kökenli yurttaşlann bah- çelerinde bugüne dek 3 bini aşkın portakal, limon ve mandalina ağaanın kesilmesi konusunda hiçbir kanıt ele geçirile- medi. Son olarak bahçesindeki 400 kadar portakal ağacının kabuğu tutma- ye düşmanlığı bu- lunmadığını, failin kim olacağı konusunda yorum dahı yapa- mayacağını söyledi. Kesilen ve çoğu kabuğu sıynlan ağaçlannı gösterirken gözyaşlannı tutamayan Niyazı Aşçıeli, "EvLadımı kesmişler gibı geldi. 13 yıldır ne emekler verdım. Kim yapar, kim niye yapar? Düşmanım da yok, benden gıak alacak insan da yoktur. Bunu yapan gavur bile olamaz, bunu emniyetçiler de bulamıyor biz mi bulacağız" diye yakındı. Son 1.5 yıl içinde Cemil Kınaa (400 ağaç), Avni öğdür (500 ağaç), Esat Senngöz (150 ağaç), Bilal Ercan (250 ağaç), Nedim Aydogan (60 ağaç), Seher Hallaçoğlu (250 ağaç), Abdurrah- man Geçgel (250 ağaç) tarafından Emniyet Müdürlüğü'ne ve karakoUara yapılan başyurulann hıçbırinden sonuç çıkmadığı bildirikÜ. Ağaa kesilen ya da kabuğu soyularak zarar verilen yurttaş- 1 lar, faülerin bulunması konusunda emniyet yetkililennı addi çaba göstermemekle eleştirdiler. meyi yaratan büyük ve usta ko- regraf George Balanchine'in topluluğunda bir yıl dans etme- sı oluşturmuştu (1979-1980). Klasik ve modern baleden modern dansa kadar uzanan geniş bir yelpazede rahathkla dans edebilen sanatçı, yine her dalda her yerde seyirciyi bü- yülemeyi başarmıştır. Batı'da tartışmasız tûm eleştirmenlerin birleştiği nokta, "Mişa"nın üs- tün tekniği ve yorumudur. Bir eleştirmen yazısında, sa- natçının çevirdığı "Whıte Nights" (Beyaz Geceler) fılmin- de, Vladimir Vissotsky'nin mü- ziği ile dans ettiği solodaki per- formansı ile kendisini ağ- latüğını yazmıştır. Yıllar önce New York'ta, Metropoütan sahnesinde Twayla Tharp'un koregrafısini yapügı "Push Comes the Shovv" adı yapıttaki dansını ız- lerken, yaratüğı yorum, dansının teknik açıdan kusur- suzluğu ve estetik güzelliği karşısında tam anlamıyla bü- yülenmiş olduğumu söyleye- bilirim. Ertesi gece de "Don Quixote" balesini görmeye git- üğimde. bu defa sanatçının Ba- silio'da genç, uçan ve sıradan tspanyol gencıni nasıl yorum- ladığı hâlâ belleğimde... Sanat bir yaşam tarzıdır ve sanatçı 24 saat sanatla yaşar. Baryshnikov gibi sanatçılar dûnyaya sanat için gelmişler- dir. Picasso örneğinde olduğu gibi... (II. Dünya Savaşı sıra- sında yapügı bir tablo nedeniy- le hapse girmesi istenen sanatçı- ya faşıstler sormuşlar: "Resim yapacak bütün malzemenızi eli- nizden alırsak ne yaparsınız?" Picasso'nun cevabı, "Duvarla- ra tûkûrerek de olsa yine resim yapanm" olmuş.) Hakiki sa- natçı, sanatçı doğar. sanatını icra ederek ölür. Mikhail Baryshnikov da, ye- tenek, teknik, yorum gibi temel kavramlann üstüne çıkmış, artık sanaün kendisi olmuştur. Amerikan Bale Tiyatrosu'n- da 1980-89 yıllan arasında hem dans eden hem de toplu- luğun sânat yönetmenligini ya- İstanburun Moda burnunda 19. yüzyıl levanten mimarisinin son örneklerinden biri yıkılıyor Güneş ve rüzgâr yüz elliyıldır alnında REFİKDURBAŞ Moda burnunda 'ıssız' bir sokağın sennliğin- de kalmış bedeni. Yüz elli yılı aşkın ömrüyle 'kimsesiz bedeni. Demirini, tahtasını, kumunu almışlar çevresinden, sırdaşı iki ıhlamur ağaa kalmış. Kapısımn önünde bir de gûn ışığı Lnyle bedeni... Adresini soruyorum, yûzünü kiremitlerinin solgunluğuna indirerek fisıklıyor. Fazılpaşa Sokak, numara on dört." Bir de şunlar yazıli dipnot olarak: "Moda burnu, pafta: 39, ada: 78, parsel: 5". tkinci kaün penceresinde François Maurice Arnold, Chrstian Frederici'nin gölgesi. Kapının önünde eşi Marie Chrstian Helene Frederici... Ikisi de 1830'lardan sonra Moda'ya yerleşme- ye başlayan îtalyan ailelerinden. O zamanlar Ingiliz ve Fransizlar da varmış. Çoğu.gitmiş. Fredericiler de... Belçika tebası olarak Isveç'te yaşıyorlar şimdi. Yeüniş yaşına gelmiş olabilir mi Frederici? "Evet diyor pancurlann aralığından süzûlen bir gölge. Evet, bir zamanlar değil, Fredericılerin za- manı Fazılpaşa Sokağı boydan boya böyle ev- lerle kapb. Çoğu bahçeli. Kapı önlerinde, bahçe- lerde erguvanlar, at kestaneleri, sakız ağaçlan. Kokusunu Marmara'nın güneşinden, renginden alan enyaı çeşit çiçekler... "Bir ben kaldım" di- yor, "Kiremit çaümdan belli değil mi?" Bahçesindeki palmiyeler kurumaya vüz tut- muş. İnsan eli değmeyınce kurumayıp da ne ya- pacâk? Pencerelerinin hemen önünde Moda De- Nice güzeUikler 'beton aşkına' 'an'lannı, anı'larını südiler. (Fotoğraf: İBRAHİM GÜNEL) niz Kulübü duruyor. Biraz ileride yine kendisi gibı terk edilmeye bırakılrruş Moda iskelesi. Onun da ötesınde Kalamış koyu. |9. yüzyıl levanten mimarisinin en son örnek- lerinden bin. Üstelik kuruluş tarihi 1819 olan bir sigorta şirketi tarafından yangına karşı sigorta- lanmış. Ama yalnız, 'yangın'a, yıkıma değil... Yangın sigortası levhasında ise şöyle yazıyor: "Compaigne Françoise du Phenix. Fondee en 1819." Yoksa şimdi terk edilmiş, ağaçlan kunı- maklığı duruyor. Kapısımn üstünde: Havagazı: 36 Elektrik: 101695 Su: 6557 Onlar da kendi tarihleri içinde öyle duruyor. Ama hepsinin ûzerinde 'yıkım'ın kank ilme- ği- 8.6.1992 tarihinde çevre sakinleri, Kadıköy Belediye Başkanlığı Imar Müdürlüğü'ne bir dı- lekçe vermişler. Bahçede kınk bir masa üzerin- de dilekçeyi okuyor: "Moda nın sivil miman örneklerinden olan Fazılpaşa Sokak 14numaradakı 1800'lüyıllar- dan kalma ev hakkında yıkılma karan alınmışur. Bu karar doğrultusunda asırlık ağaçlar da budanma görüntüsü altında haınce yok edilmeye çalışılrruş ve bahçe tahrip edilerek ınşaat malzemeleri yığılmışür. Evin kendisi de tahrip edilmeye başlanmışür." Gerisini okuyamıyor, gözleri doluyor. Ve isımlenni sayıyor kendisinden yana çıkanlann. Otuz kadar 'vefakâr' Modalı. Nice güzelh'kler "demir' aşkına. 'beton' aşkı- na 'an'lannı, 'anı'lannı sildiıer, silmek zorunda bırakıldılar geçmişlerinden, geleceklerinden. Istanbul, Moda olduğu için güzeldi biraz da... Moda, "Frederici" gıbilerinin evleri olduğu maya yûz tutmuş bahçede "yıkım" için bekleyen demirferin, kalaslann işi ne olabilir ki? Sözün ucunu nereden yakalamalı? Bir gece ansızın, bir de bakrnışsınız "Freden- ıçın güzeldi... Güzellikıer de 'yıkım'a uğruyor- ci'lerin evinin yerinde yeller esiyor. İki yüzyıla muş demek ki... demek istemiyorurn. yakın anlan, anılan bir demir ve beton yıgınına Ağaçlarsa, insana rağmen dıreniyor. İnsanın dönüşüvermiş. Onun güneşi yüz elli yıldır duruyor alnında yıkımına, kıyımma sürgünleriyle başkaldınyor. Herşeye rağmen, "Ben vanm, yaşıyorum, ya- Rüzgârı da öyle Çatısında kiremiti, penceresin- şayacağım" der gibı. Bakalım, kurutacaklar mı de pancuru, merdiveninde balkonun da par- "güneşın turunç V''" 1 """ 7 " pan Baryshnikov, bu yıllarda topluluğun repertuannda deği- şiklikler yapıp, daha çağdaş ko- regrafılerin çoğalmasını sağ- lamış, star sistemini kaldınp, iyi yetişmiş genç dansçılara daha çok olanak tanımış, topluluğun sanat düzeyini eskiye oranla çok daha kaliteli bir hale getir- mıştir. Amerikan Bale Tiyatro- su'nda 9 yıldır sürdürdüğü görevinden 1989 yıhnda yöne- timle anlaşamayarak aynlan sanatçı, 1990 yıbnda "White Oak Project" adında 13 dansçı- dan oluşan bir topluluk kurdu ve sanat hayaünda yeni bir dö- nem başlatü. Ünlü modern dans usta- lannın (Paul Taylor, Martha Clarke, Jane Dudley, David Gordon, Martha Graham, Lar Lubovitch. Meredith Monk, Mark Morris) koregrafılerin- den oluşan repertuan ile Ame- rika içinde ve dışında gösteriler yapıp, kurduğu toplulukla olay yaratmakta, dûnyaya yepyeni bir Baryshnikov imajı sun- maktadır. Dansçılanyla birlik- te yine izleyicinin açık hay- ranlığıru kazanmakta ve son bir yıldır çıktığı turnelerde bü- tün göstenlennin biletleri 10 gün öncesinden bitmektedir. İstanbul Fesüvalı tarafından 20. yıl kutlamalan çerçevesin- de, büyük çabalarla ülkemıze davet edilen çağımızın bu en ünlü ve efsanevi dansçısının mutlaka izlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bunun ötesinde, sergileyecekleri yapıtlann da Amerika'nın en önemli koreg- raflannın imzasını taşıyacağı düşünülürse, gerçek bir mo- dern dans şöleni izleyeceğimız- den kuşkum yok. Bütün sanat- severleri 23 temmuzda Açıkha- va Tiyatrosu'nda sergileyecek- len gösteriyi izlemeye çağınr, az sayıda kalmış biletlerden tü- kenmeden almalannı öneririm. Buyurun evrensel devre mülketstanbul Haber Servisi - Her Yaz "Bu sene nereye gıtsem?" diye "kara kara" düşünenlerden misiniz yoksa her yıl aynı tatil yerine gjünek zorunda kalan "yazhk"çılardan mı? Birincisi için her yıl daha fazla para gerekiyor, ikincisi için de "bir miktar" toplu para.Birinci- sinin "heyecanını" istemiyor ve illa da "bir dikili ağacım olsun" diyorsanız bi- raz daha "uygun koşullarda" olan bir "devre mülk" sahibi olabilirsiniz. Şimdi "Biz geçinecek parayı zor bulu- yoruz, bu tatil 'olanaklan' da nereden çıktı?" demeyin. Herkese, her keseye uygun bir tatil vardır mutlaka. Yeter ki isteyin. Işte bu yazının konusu olan tatil olanağı biraz iyi bir kese istiyor. Bodrum-Güllük'te bir milyon 400 bin metrekarelik bir arazi üzerine kurulma- ya başlanan "Semiramis Club" hem "di- kili ağaç" isteyenlere hem de her yıl bir başka yere gitmek isteyenlere seslenmek isüyor. Çünkü Semiramis Oub bir "dev- re tatilesasına dayanan uluslaı arası tatil • Türkiye'de devre mülk sistemine üye olan- lar uluslararası tatil deği- şim organizasyonu olan RCFya da üye oluyor- lar. Ek paralar ödeyerek F Avusturya'dan Malez- ^ ya'ya kadar 77 ülkenin j ^ ^ " tatil merkezinden yarar- H t ^ lanıyorlar. HB*f^l değışim sistemi". Bunun ne demek ol- duğunu Semiramis'in Genel Müdür Yardımcısı Murat İynboz şöyle açıklı- yor: "Semıramis'e üye olanlar (yani devre satın alanlar) uluslararası tatil de- ğişim organizasyonu olan RCl'ya da üye oluyorlar. BÖylece (tabii ek paralar ödeyerek) Avusturya'dan Amerika'ya, Danimarka'dan Dominik Cumhuriyet- leri'ne, Malta'dan Malezya'ya kadar 77 ülkenin 2162'yi aşkın tatil merkezınden de yararlanabiliyorlar." Semiramis Club Türk-İsvıçre ortaklı- ğıyla kunjluyor. Şirketin Türk ortağı Ozakatlar. " Planîama-projelendirme" gjbı ışler yapan Ozakatlar, 1989 yılında turizmcilığe soyunmuşlar. Bu bir mil- yon 400 bin metrekarelik araziyı de Vakıfiar'dan 49 yılhğına kıralamışlar Sözleşme gereği bu süreyi bir 49 yıl daha uzatabilme haklan da var. Arazının yıltık kirası ise 1 mılyar lıra civannda. Bodrum'a 30 kilometre, Güllük'e bir- kaç kilometre uzaklıkta \e içinde 47 bin zeyün ağaa, dereler, gölcükler ve bir de dalyan bulunan bu arazinın sadece yüz- de 2'si tesislere aynlrruş durumda. 1996 sonunda tamamİanacak olan tesis 650 ünite ve 500 yataklı bir otelden oluşu- yor. Projenin tamamı için öngörülen ma- liyet ise 200 milyon dolar. Şu anda 60 stüdyo ve villası satışa sunulmuş olan Semiramis üyeleri arasına girmek için başlangjç olarak 27 bin markı gözden çıkarmak gerekiyor. Sonra yıllık bakım ücretlen, eğer RCl'ya bağb başka ülke- lerdekı tesislerden yararlanmak isterse- niz de değişim ücretleri filan ödemeniz gerekiyor. Semiramis Club, tesislennin kalitesi, özgünlüğünün yanı sıra "devre mülk"- sisteminde de iddıalı. İynboz, devre mülklerle ılgili sorunlann Türkıye"de kullanılan >öntemin yanlışlığından kaynaklandığını söylüyor. HAYDAR DUMENDEN YEPYENİ AÇIKLAMALAR 900 900 240 Küçük penis, büyük penis 900 900 241 Kızlık zarı 900 900 242 İlk gece 900 900 243 Mutsuz kadmlara öneriler 900 900 244 Mutsuz erkeklere öneriler 900 900 245 Erken bosalma 900 900 246 Ma sturba syon/ Erkek 900 900 247 AAasturbasyon/Kız/Kadın ALO BiLGi Turkıye nın to yennden servıslerımızm 1 dakıkası 5833 TL dıt Ortalama servıs suresı 3-4 dakıkadır AloBılgıPK 16Tarabya/1sl 900 900 248 Kadınlarda değişik cinsel organlar 900 900 249 Erkekte eşcinsellik
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle