15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Pamukbank Prestige Card için Hizmet Ekibi'ni yılın 365 günü, günün 24 saati arayabılirsiniz. (1)288 14 14 I.YIL / SAYI 24392 / 3000 TL (KDV içinde) KURUCUSU: YUMOT MAPİ (1924-1945) B/^ÂZAft: MADİH WADİ 19 TEMMUZ 1992 PAZAR Aııkara'daıı Kıbrıs ıı\ansı Demirel: Zoraki uzlaşma Türk-Yunan çatışmasına neden olabilir Baskıileçözüm sağlanmaz KIBRIS BARIŞ HAREKÂTIVE SONRASI Konuşmasını kesmesi için Rauf Denktaş'ın önüne bir pusula sürüldü. Sözü Turan Güneş aldı. O ana kadar konferansı nasıl kesebileceğinin endişesi içinde olan Güneş konuşmasını uzattıkçauzattı. Bu defa arkasında oturan bizleri bir telaşaldı. Sonunda hepimize derin nefes aldıran son sözünü söyledi: - Bu konferansın devam etmesi için hiçbir neden kalmamıştır. Mavros atıldi: Güneş ültimatom vermektedir. Konferanstan Mavros Calbgfon derhal Güvenlik Konseyi'ne haber verilmesini ve konseyin acilen toplantıya çağrılmasını talep ediyorum. İngiliz Dışişleri BakanıJames Callaghan Turan Güneş e döndü: - Askeri harekât yapacak mısınız? Emek/ı BuyükelçiECMEL BARUTÇU'nun yaktn tarihimtze ışık tutacakyazı dizisi YariH ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Süleyman Demirel. Nevv York'ta Kıbns sorununa çözüm aranırken, "zorlama bir uzlaşmanın Türk-Yunan çatışmasına ne- den olabileceğini" açıkladı. Demirel. Kıbns sorununda uzlaşmayan tarafın Türkiye ya da KKTC olarak göriinme- sinın, dünya ıle ilişkilerde sı- kıntılara yol açabileceğini de belirtti. SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Er- dal İnönü de Kıbns'ta çözü- mün ancak KKTC Cumhur- başkanı Rauf Denktaş"ın kabul edeceği şekilde olabile- ceğini kavdederek "Baskıyla çözüm sağlanmaz" dedi. Başbakan Demirel. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denk- taş ile Kıbns Rum lideri Yor- go Vasiliu arasında görüşme- ler sürerken, Türkiye'nin soruna >aklaşımı konusunda açıklamalarda bulundu. De- mirel. dün DYP Genel İdare Kurulu toplantısı öncesi yap- tığı konuşmada, Kıbns soru- nunun çözümü için uzlaşmaya vanlmasından büyük mem- nuniyet duvacaklannı belirtti. Demirel, Türkiye ya da KKTC"nin uzlaşmayan taraf olarak görünmesinin dünya ile ilişkilerde sıkıntılara neden olacağinı vurgularken şöyle NEW YORK Kıbns için pazarlık • Rumlar toprak konusunda Türklerin önerisi- ni olumlu karşıladı. Ancak anayasa konusunda- ki Rum önerisi Türk tarafınca tatmin edici bu- lunmayınca başka öneriler paketi üzerinde durulmaya başlandı. OSMANKARAKAŞINHABBIİ • 16.Sayfada TARAFLARNEİSTİYOR? • 16. Sayfada dedi: "Yalnız dünya ile ilişkilerde sıkıntılar doğuracak diyc. Ver kurtul. teslim ol kurtul* politikası yürümez. Biz uzlaş- macıyız. ama uzlaşma. aldat- maca üzenne olmaz. Biz adil, çalışabılir bir uzlaşma anyo- ruz." Demirel, Kıbns sorununun çözümü için zorlama uzlaşma çabalanna dikkat çekerken de şöyle konuştu: "Zoraki bir uzlaşma yapıl- dığı takdirde. bunun yann or- taya çıkaracağı ihtilaflar, bir Türk-Yunan çatışmasına ne- den olabilir. Böyle bir çatış- maya neden olmayacak bir uzlaşma aradığımızı dünyaya anlatmaya çalıştık. Türkiye; anlaşma. uzlaşma taraftan- dır. Kibrıs, bir siyasi çözüme varmahdır. Kıbns'ta 18 yıldır kan dökülmemesınj sağlayan ve bundan zarar gören biziz. Uzlaşmanın şerefli olması ge- rekir." Kıbns'ın Türkiye ile ABD, ya da Yunanistan arasında bir sorun olmadığmı belirten De- mirel, sözlerini şöyle sürdür- dü: "Bizimle ilişki kuracak dev- tetler, başta ABD olmak ûzere diğer, devletler bizimle kendi- leri arasına başka bir sorun koymamalıdır. Kıbns bizimle ABD arasında ya da bizimle Yunanistan arasında bir so- run değildir. Kıbns nedeniyle Türkiye'ye ambargo uygulan- dığı günlere dönmek istemiyo- ruz. Buradaki olayı dünyanın bizim üzerimize gelerek çöz- mesi mümkün değildir." Demirel, GIK"teki konuş- masında. Kuzey Irak'taki ge- lışmelere de değindi ve Tür- kiye'nin olayın yalnızca ınsani boyutuyla ilgilendiğini belirt- ti. Bölgedeki otorite boşluğu- nun bağımsız bir devlet kurul- masına yol açmamasını dile- yen Demirel, bunun Türkiye'- yi rahatsız edeceğini bildirdi ve "Türkiye. bağımsız devlet kurulması yoluyla lrak'ın top- rak bütünlüğünün parçalan- masına karşıdır" dedi. Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü. Kıbns'la ilgili son ge- lişmeler konusunda Cumhuri- yet'in sorulanna şu karşılıkla- n verdı: - Kıbns'la ilgili son gelişme- leri nasıl değerlendiriyorsu- nuz? İNÖNÜ - Bu yeni süreç baş- larken gösterdiğimiz dikkat devam edivor. Herkes bir iler- leme istiyor. Biz de istiyoruz, Kıbns'takı toplumlar da isti- yor. Ama bunun şekli de belli. ıki tarafın eşitliği kabul edile- cek. Bu zaten kabul edilmış durumda. Ama uygulama için şartlar kabul edilecek. Bu son *ArkasıSa.l6,Sü.3'te 1365 liralık benzin, fon ve vergiyle 4685 liradan satılıyor Akaryakıtta devlet vurgunu• Fiyatı, 10 gün içinde yüzde 10'dan fazla arttı- rtlan akaryakıt, devletin önemli gelir kaynakla- rından biri durumunda. Her 1 litre benzin için ödenen vergi, resim ve fonlann toplamı 3 bin li- rayayaklaşıyor. • Enerji ve Tabii Kay- naklar Bakanı Ersin Fa- ralyalı vergi. resim ve fonlann kaldınlarak tek oranlı 'maktu vergi' konularak artışın önle- nebileceğini söylüyor. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - De\letin elı. akaryakıl tükeıicisinin ccbındcn çıkmı- vor. Tüketimi üzcrinden 2 fon. 3 resim ve 2 vergi alınan akar- yakıtın fivatı. bu nedenle yüzde 245"e varan oranlarda artıyor. Bayi kân vc taşımacılık giderle- ri dahil yaklaşık 1365 liraya sa- tılabilecek 1 litre normal ben- zin. vergi. resim ve fonlar nedeniyle araçların deposuna 4 bin 685 liradan gırivor. Akar- >akıt üzenndckı \ergı. resım \e fonlann kaldınlarak. tek oranlı bir "maktu vergi" uvgulama- nın. fiyatlardaki artışı önleyece- ğini savunan Enerji ve Tabii Kavnaklar Bakanı Ersin Faral- yalı. bu yöndeki çalışmalann sürdüğünü bildirdi. Fiyat artış- lannı dünva petrol fivatlan ve dolar kurundaki yükselmelcrc bağlayan TÜPRAŞ Genel Mü- dürü M.Kemal Işık. vergi ve fonlarla zamlar arasında bir mArkastSa.l6,Sü.6'aa GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Partilerin Içi Başbakan Demirel dün partisinin Genel idare Kurulu toplantısını açan konuşmasında, Bosna-Hersek'ten Kıb- rıs'a uzanan bir dünya turu yapıyor. Sıra iç sorunlara gelince, güncel her konuya değiniyor. Örneğin memurzamlarıyla ilgili ayrıntılı bilgiler veriyor. Ne var ki yeri geldiğinde sözlerinin arasına kimine gö- MArkastSa. 17,Sü.8'de Cumhuriyet Dergi Barcelona '92 Barolar Birliği Başkanı Sav: 12 Eylûl kalıııtıları duruyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkıye Barolar Birliği Başkanı Onder Sav, gcrıdc bırakılan adli yılın borunlann aşılamadığı bir dönem olduğunu söyledi. Sav. adli tatilin başiaması nedeniyle dün düzenledigi basın toplantısında. de- mokratikleşme konusunda somut adımlar atılamadığı- nı ifade ederek. "Türkiye'de 12 Eylül hukuku kalıntılan. güçlerinı \e etkinliklerini korumaktadır" diye konuş- tu. Hükümetin, programın- da 12 Eylül uygulamalannı ortadan kaldırarak. de- mokratik bir ortam \ arata- cağını vaat ettiğini hatırla- tan Sav. 12 Evlül'ün en mArkasıSa.l7,Sü.8'de Karşınızda SSK'ya borcu olanlar • Çalışma ve Sosyal Güven- lik Bakanı Mehmet Moğul- tay, affa rağmen SSK'ya prim borcunu ödemeyenle- ri dün basına açıkladı. • En az 5ü mılyon üra pnm borcu bulunan yaklasık iki bin şirketin başında, Nuret- tin Koçak'ın sahibi olduğu Kutlutaş Grubu geliyor. Kutlutaş'ın SSK'ya toplam 36 milyar 566 milyon lira si- gorta prim borcu var. U 3. Sayfada Müziğin ülkesindengelen adarn I Kültür Senisi - Efes Antik Tıv atro'da vcrdiği tek konserinden sonra Açıkhavada dört gece konser vermek için İstanbul'a gelen Irlandah ünlü popşarkıcısı Chris De Burgh, hayranlannı coşturuyor. "IRA"hakkmdakonuşmamayakararlıtavnylaİzmirdeveIstanbul'dagördüğü yoğunılgiden şaşkınlık duyan popun küçük devyorumcusu Burgh, sokakta yürürken ınsanlann onu eiiyle göstermesine inanamadığını belirtiyor. Efes'teki konserde çıkanbeklenmedikaksiliğin üstesinden J ekibinin çabasıyla geldiklerini açıklayan Burgh, yıllardır hiç aynlmadlğı grubunun onun için çok [ önemli olduğunu söylüyor. Müziğİn Irlandalılar için bir yaşam biçimi olduğunu söyleyen Burgh, j bugüne kadar kendı yazdığı sözler üzenne besteyapmasına rağmen başka söz yazarlannın projelerine de açık olduğunu, hatta bunlardan birinin Türkiye'den gelebilecek bir çalışmanın da olabileceğini belirtı>or. Konser gecesi Açıkhava'yı erkenden doldurandinleyicilere. sonalbümü "Povver of Ten"den seçtiği" Where we vvill be going" ile "merhaba" diyen Burgh, ikinci şarkıdan sonra cebinden çıkardığı kâğıdı okuyarak "lyi akşamlargençler. buradaolmaktançokmutluyum" dedi. (Fotoğraf:İBRAHİMGÜNEL) y Göç / 3. Sayfada Boşnak cephesinde acıvar 4 Balon uçurmada Türkiye'nin üzeıîııe yok' • Her gün 7 istasyondan 2'şer kez uçurulan ithal balonlarla hava tahmini yapan Meteoroloji Genel Müdürlü- ğü'higrograf'adı \erilen nem ölçme aracında. duyarlı ve açık renkli Alman kadınlannın saç telini kullanıyor. DOĞANAKIN ANKARA -Sıcaktan hamurgibı olmuş- sanız ve gömleğiniz tuıkal sürülmüş gıbı yapışmışsa bedeninize. Hclga'nın saçı uza- mışdemcktir. Meteoroloji Genel Müdür- lüğü. "higrograf" adı venlen nem ölçme aracında. açık renkli olması vc neme karşı duvarlılığı nedcnıvlc. Alman kadınlannın saç tellcrinı kullanıvor. Bu saçı bulmanın. eldcmakas. Alman lunstlerınin saçına va- pışmakıan daha uygun yollan var kuşku- suz. Higrografın ölçtüğü nem arttıkça. saç teli u/uvor. >'ahudilerin. Osmanlı Impa- raıorkığu'na sığınmasının 500. yıldönü- mü nedeniyle. İsrail Cumhurbaşkanı Herzog'un da kaiıldığı. Dolmabahçe sa- rayının bahçesindeki ycmek ve balo sıra- sında.- Meıeorolojrde bir lelaş bir telaş: Ya yağmur yağmazsa! Meıeoıoloji Genel Müdürü. "yazabilir- sını/"" dıvor. "Balon uçurmakta Türkiyc"- nin üzcrinc yok!" Mcteorolojik ölçümlcr vapan ithal balonlar. 7 istasyondan, her gün 2"şcrkez uçuruluvor. 300-400 metreye kadar vükscldikıen sonra patlayan balon- lann dibinc bir vcrici bağlanıyor. vericiyc de bir paraşüt. Balon patladığında. verici- nın kimseve kafa iravması geçinmemesi için! Ya paraşüı açılmazsa? Yedcği vok. ama paraşütler emniyetli. "Uçan balon" devıp geçmevin, tek uçuşun maliyeti. 200 dolar. • Arkası Sa. 16, Sû. 6'da Pazar yazıları / 8. Sayfada İdamdan önce vaftiz Kültür / 1 1 . Sayfada Yol aynmında bir balerin MKaROSKOP DERGi'NiN İ Ç İ N D E İ N C E L E Y İ N OLAyLARIN ARDHNDAKI GERÇEK Ehven-i Şer?.. Cumhuriyet Bilim Teknik dergisinde Orhan Bursalı, değer- li bir bilim adamının kaygısını dilegetirmiş. "Araştırmalanyla, bilimsel yaymlanyla, evrensel bakışlanyla bilim dünyasında yeredinmiş" buprofesör, YÛK düzeninin ardından gelecek dö- neme kuşkuyla bakıyor ve şöy- le konuşuyor: "Oyla işbaşma ge- lecek rektörün Uk yapacağı iş, benim gibi, diğer arkadaşlar gi- bi bilim adamlarını hemen dış- lamak olacak. Bunlar odalan- mızı bile ellerimizden alırlar. Çünkû üniversitelerimizde bilim üreten insan sayısı çok az. Ger- çek bilim üreten insanlar bir avuç ve azınlıkta bulunuyor. YÖK döneminde üniversitelere bilimsel bakımdan çok yetersiz binlerce insan dolduruldu. Ço- ğunluğu bu insanlar oluşturu- yor. Bunlarla hep didistik ve başlanna bu durumu kaktık durduk. Bu üyeler şimdi nasıl bir rektör seçerler? Bu rektör se- çildiğinde ne yapar?" Bilim adamının kaygıları, 12 Eylül'ün ve YÖK sisteminin üni- versiteleri ne duruma düşürdü- ğünü pek gü'zel anlatıyor. 12 Ey- lül'den bu yana yetisen değerli bilim adamlarımız da elbette var; ama, "YÖK Profesörü " di- ye bir tip ortaya çıktı. Bu tip ço- ğunluğu mu oluşturuyor? Uni- versitelerin yapısı bizim düşüne- meyeceğimiz kadar bozuldu mu? Eğeryozlaşmamn boyutlan samldığından büyükse, bu yapı- ntn üstüne kurulacak hiçbir sis- tem başarılı olamaz. Ancak Uk aşamada bunalım- lı bir dönem yaşansa da üniver- site, YÖK düzenini aşmak zo- rundadır; olacaklardan ürkerek • • • l Arkası Sa. 16, Sü. 5te PAZAR KONUKLARI • Leyla Tavşanoğlu, Kadın Doğum Uzmanı Prof. Dr. Yalçın Eğeci ve 6 kürtaj geçiren N.T. ile lcürtaj üzerine konuştu. •6. Sayfada OlasanüstüHal• Türkiye'de olağanüstü hal 19 Mart 1984"ten beri uygula- nıyor. 1984'ten bu yana her dört ayda bir TBMM'nin gün- demine geldi, bazı illerde kaldınldı, bazılannda ilan edildi. bazılannda da uzatıldı. Güneydoğu dışında olağanüstü hal, en son İstanbul'da 19 Kasım 1988de kaldı- nldı. Güneydoğu'da ise olağan yönetim biçimi olağanüstü hal oldu. 1978"de sı- kıvönetım ilan edildi- ğinde ılkokula başla- vanlar bugün 20 vaşında. henüz •ola- ğan hairtanımadılar. Pnıf. ZAFER ÜSKÜL'in yazı iizisi 4. Sayfada GÖZLEM UĞURMUMCU Bravo Mogultay! Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, SSK'ya prim bor- cu olan kamu kurumları ile özel şirketlerin adlarını açık- ladı. Açıklamadan şu sonuç çıkıyor: ûzel şirketler, iki trilyonu aşan işçi paralarını bir çeşit "faizsiz kredi" olarak kullanmışlar! Bakan Mogultay, bu iki trilyonluk borcun, son vergi affı yasasından sonra 961 milyarlık kısmının ödendiğini be- lirterek, SSK'ya borcunu ödemeyen ve borçları 50 milyon lirayı aşan şirketlerin toplam 631 milyar tutan borç dökü- mArkasıSa.l6,Sü.7'de
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle