15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16TEMMUZ1992 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Dicle ve Zana'ya manevi tazminat •ANKARA (AA) - Meydan Gazetesi, HEP Diyarbakır milletvekilleri Leyla Zana ve Hatip Dicle'ye toplam 6 milyon lira manevi tazminat ödemeye mahkûro edildi. Leyla Zana'nın, Meydan Gazetesi'nde yayımlanan "PKK'nın sorumlusu Emel Doğu, terörist milletvekili Leyla Zana'nın evinde tedavi gördü" konulu haberden dolayı bu gazete aleyhine açtığı 500 milyon lirahk manevi tazminat davası dûn sonuçlandı.Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü dunışmasında, Mahkeme Başkanı, Meydan Gazetesi'nin Hatip Dicle'ye 5 milyon lira manevi tazminat ödemesine karar verdi. Şükran mektubu davası •ANKARA (AA)- Cumhurbaşkanı Turgut özal'ınANAPGenel Başkanıiken, 1983 . secımlerinden sonra ABD'rün Ankara Biiyükelçisi'ne, 'şükran mektubu' gönderdiği yolundaki iddia ve haber ûzerine, Sabah Gazetesi Imtiyaz Sahibi Dinç Bılgin, Sorumlu Yaa İşlen Müdürü Kemal Yüdınm ve gazete yazan Muammer Yaşar Bostancı aleyhine açtığı 5 milyar liralık tazminat davaa karara kaldı. Ankara 17. AsliyeHukuk Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü dunışmasında mahkeme, son iddia ve savunmalann hazırlanması için duruşmayı ileri bir tarihe bıraktı. Kumbaracıbaşı açıklama yaptı itçPotitikaServisi- Bayındırlık Bakanı Onur Kumbaracıbaşı, dün gazetemizde yayımlanan haberde, Devlet Bakanı Çağlarileilgili söylediklerinin yanlış anlamaya yol açabileceğini belirterek şu açıklamayı yaptı: "Yazılanlar Cavit Çağlar'a yönelik bireleştiri anlamı cıkabilmektedir. BÖyle bir olgu kesinlikle söz koousudeğüdır. Herhangi bir benzetme de söz konusu değildir. Bizce bu DYP'nin sorunudur. Ve Sayın Başbakan gerekli açıklamayı yapmıştır. Bizi kesinlikle îlgjlendirmemektedir" MÇP'den kopmalar gîderek aıtıvor• Türkeş'e karşı yürütülen muhalefet hareketinin lideri Yazıcıoğ- lu, MÇP'den kendilerine yöneltilen "Tarikat şeyhleri ile ilişkiye gi- rip, İslami parti kuruyorlar" eleştirilerine, "İslam, demokrasi için bir tehdit unsuru değildir" diyerek yanıt verdi. ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu>-Ülkücü kesimde istifalarla birlikte "söz düellosu" da sürüyor. MÇP MKYK üyesı Erol Tok, Bin- göl İl Başkanı Muammer Çolakoğlu ve 15 il yönetim kurulu üyeânin yanı sıra, Ankara'- da da 40 il ve ilçe yeni ve eski yöneticisi ile 1600]ü aşkın parti üyesi dün MÇP'den istifa etti. Ülküçü kesimdeki muhalefet hareketini sürdüren Ülkü Ocaklan Demeğı eski Genel Başkanlanndan, Sivas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu, eski Genel Başkanı Alpaslan Türkeşile çevresini, "Kişisel çıkarlar uğruna, Türkiye'nin geleceğine ipotek koymak iste- yenlerle pazarlık yapmakla" suçladı. Yazıaoğlu ve birlikte hareket ettiği eski MÇP milletvekilleri, Ankara il ve ilçe örgüt- lerinden istifalar nedeniyle, Maltepe'deki Güney Park Düğün Salonu'nda dün bir basın toplanüsı düzenlediler. Yazıaoğlu, kendisini destekleyenleri "Allahın davasınm davaası arkadaşlanm" diye selamlayarak başladığı konuşmasında, TBMM'ye girdik- lerinde, Cumhuriyetin kuruluş yıllannda zorla giydirilen elbisenin, artık millete dar geldiğini teşhis ettiklerini belirterek, "Başka- lannın, kendi sanat anlayışlanna göre dik- tikleri bu elbise, Müslüman Türk milletine dar geldiği için rahatsızlıklar ortaya çıkmış- tır. Buelbiseyi yırtıpatmak, değiştirmek iste- yen halkımıza şimdi de başka elbiseler giy- dirmeye çaüşıyorlar. Bunun adına da yeni dünya düzeni diyorlar" diye konuştu. Yeni dünya düzeninin, dünyada tek süper güç ha- line gelen ABD'nin yürüttüğu ve Türkiye'yi yeniden manda yönetimi aJtına almaya çalı- şan bir zihniyetin ürünü olduğunu savunan Yazıaoğlu, Türkeş'in, istifalanna yönelik sözlerini yanıtlarken de, "Büyük tavizler vermek pahasına, büyük hayallerle girdiği- miz Meclis'te, önümüze konan ve ne oldu- ğunu, nereye kadar süreceğini bilemediğjmiz pazarüklar nedeniyle, inançlannı oraya taşı- mamız için bize oy verenlerin inançlannı bu koşullarda taşıyamayacağımız düşüncesiyle aynlmak zorunda kaldık" dedi. Yazıaoğlu, Türk halkının kendi misyonunu, geçmişinde bulacağını da söyledi. Çekiç güçten, yolsuzluk ve hırsızlıklara kadar bir çok konuda, haJka verdikleri söz- leri, bu ortamda yerine getirebilecekleri ra- hat bir ortamı bulamadıklannı, son çıkış yolu olarak istifayı gördüklerini kaydeden Yazıaoğlu, MÇP Genel Sekreter Yar- dımcısı Şevket Çetin'in, partiden aynlan- lann "tarikatçılarla görüştükleri ve islami bir parti kurmaya çalıştıklan" yönündeki suçlaması için de, "Alnı secdeye giden hiç bir insan ve odak, İslam, demokrasi ve insan haklannın önünde bir tehdit oluşturmaz. Bugüne kadar bu yönde bir görüşmemiz ol- madı ama, bize destek vermek isteyen şu ya bu cemaat varsa, bu hiç de kabahatli bir dav- ranış değildir. Islamdan annmış bir anlayışı kabul edemeyiz. Biz zaten Türk milliyetçiliği derken, Islamla meczedilmis bir müliyetçüiği kastediyoruz. Bunun için üzerimize düşürü- lecek gölge, gölge değil, bir şeref abidesi ola- caktır" dedi. Güneydoğu sorununa da değinen Yazıa- oğlu, devletin kendi haltına güven duyacağı bir ortamı yaratmış olması halinde, bugünkü üniter devlet yapısını zorlayacak bir takım oluşumlann yaşama olanağı bulamayacağmı savundu. "Şive ve dil nüanslan bakırrundan farklılık gösteren soydaşlanmız, vatandaş- lanmız çok ciddi tahrikler altında kalmıştır" diyen Yazıaoğlu, "İnanç ve düşünce hürriye- tine yönelik baskılar ortadan kaldınlmadığı için, aynhk tohumlannın yeşermesine olanak sağlanıyor" dedi. Yazıaoğlu, toplu istifalann cumartesi günü Sivas, pazar günü Tokat'ta, ardından diğer illerde düzenlenecek basın toplanülan ile süreceğini belirterek, önce illerde istişari nitelikli toplantılar yapılacağını, ardından da bu toplantılardan secilecek delegelerin Anka- ra'da bir araya gelerek, mücadeîelerinin bun- dan sonra nasıl bir çatı altında süreceğine ka- rar vereceğini söyledi. Kahramanmaraş Milletvekili Esat Bütün de, bugünkü parlamenter sistemde egemen- liğin kayıtsız şartsız milletin eline geçmedigi- ni belirterek, "Millete başka şeyler söyleni- yor, Meclis'te başka şeyler yapdıyor. Vic- danı hür, irfanı hür bir parlamenter sistem kurulmadıkça, demokrasinin kurulması da mümkün değildir" dedi. Güneydogu'daki olaylann "devletin gafletinden kaynak- landığını" öne süren Bütün, "Vicdanınuzm önündeki baskıyı, irademizin önündeki grup kararlannı görünce partiden aynlmak zo- rundakaldık" dedi. DP'ninünlüsloganı" Ye- ter söz milletindir" sözünü anımsatan Bü- tün, "Söz milletin olursa, kimse ekonomik bağımsızbğa, milli iradeye, misak-ı milliye ve başörtüsüne kanşamaz" diye konuştu. MÇP'den aynlanlar, haftalık bir gazete çı- karmak için de kollan sıvadılar. MÇP'nin yayın organı Yeni Düşünce Gazetesi'nden aynlan Yaşar Yıldınm ve Abdürrahim Karakoç tarafından çalışmalan sürdürülen gazetenin adının "8. Gün" olabileceği bildi- rildi. NOSTALJİK BULUŞMA- Büyükada Anadolu Klüp'te bir araya gelen eski DP'liJer, geçmişi yadedip, partinin yeniden açdmasını konuştular.(Fotoğraf:AA) DP,delegelerini arşivde arıyortç Potitika Servisi - Demok- rat Paruliler(DP) 37 yıl önceki kurultay delegelenni, İçişlen Bakanlığı ve gazete arşivlerin- den saptamaya çalışıyor. De- mokratlar Klübü ikinci başka- nı thsao Dağyeti, 2 bin delege- nin isimlerini aradıklannı bil- dirdi. tstanbul Anadolu Klüp'- te bir araya gelen eski DP'liler ise, partinin açılması ve devamı konusunu görüştüler. Eski ba- kanlardan Hayreftin Erkmen, DP'yi kurup gençlere teslim et- mek için koUan sıvadıklannı söyledi. Aydm Menderes,DP içerisinde yer almayacağını açık- ladı. Kapatılan siyasi partilerin açılmasına olanak tanıyan ya- sanın yürürlüğe girmesiyle eski DP'liler de kollan sıvadüar. Ankara ve İstanbul'da sık sık bir araya gelen DP'liler, parti- nin açılması ve siyasal yaşamda yerini alması konusunu tartışı- yorlar. önceki akşam, Büyüka- da Anadolu Klüp'te "nostal- jik" bir toplantı yapan eski DP'liler, hasret giderdiler. Bu arada partinin yeniden açılma- sını görüşen partililer, DP'nin yeniden faaileyete geçmesi için görüş birliğine vardılar. Top- lantıya, Eski Bakanlardan Hayrettin Erkmen'ın yanısıra, Celal Bayar'ın kızı Nilüfer Gür- soy ve eşi Dr. Ahmet Gürsoy, Baha Akşit, Sezai Akdağ, Beliğ Beler, Prof. Nuriye Pmar Er- dem, Mehmet Erdem, Faruk Tunca, Necmi Nuri Yücel, tbra- him Tevfık Kutlar, İbrahim Se- val, Mehmet Ali Ceylan, Galip Siz, Yapı Kredi ve geleceğiniz! Bankacılığa dinamik, yaratıcı, eğitici bir ortamda başlamak, sorumluluk almak, etkin görevler üstlenmek, bankacılık bilgi ve becerüerinizi geliştirmek ve mesleğinizde ilerlemek istemez misiniz? Yapı Kredi Teftiş Kurulu na katılın! Yapı Kredi Teftiş Kuruiu Başkanlığı Istanbul Grubu'nda görevlendirilmek üzere. sınavla Müfettiş Yardımcılan alınacaktır. Adayların-, • T.C. vatandaşı, • En az 4 yıl eğitim veren Işletme, Iktisadi ve idari Bilimler fakülteleri ile Iktisat. Siyasal Bilgiler ve Hukuk fakülteleri ya da aynı konularda eğitim veren ve bunlara denkliği YÖK tarafından kabul edilen yabancı fakülte ve yüksekokullann birinden mezun, • Yapı Kredi Müfettiş Yardımcıiığı Sınavı'na bir defadan fazla katılmamış, • Sınav tarihinde 26 yaşını aşmamış. • Sağlık durumu Türkiye'nin her yerinde görev yapmaya ve seyahat etmeye elverişli olmalan. • İyi derecede Ingilizce bilmeleri. • Resmi dairelere, kurum ve kuruluşlara karşı zorunlu hizmet yükümlülüğü taşımamaları gerekmektedir. • Sinavlar 8-9 Ağustos 1992 Cumartesi ve Pazar günleri, Istanbul, Ankara ve Izmir'de yapılacaktır. Sınav konularını ve ayrıntılı bilgileri içeren broşür ve Aday Formu, Teftiş Kurulu BaşkanhğYmıza yazıyla ya da şahsen; Kadıköy, Eminönü, Ankara, izmir, Bursa, Adana, Samsun, Antalya'daki Bölge Müdürlükleri'mize ise şahsen başvurarak sağlanabilir. Sınava katılmak isteyenlerin, Aday Formlan'nı ve dilekçelerini, broşürde istenen belgelerle birlikte en geç 20 Temmuz 1992 Pazartesi günü, çalışma saati bitimine kadar elimizde olacak şekilde, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Teftiş Kurulu Başkanhğı İstiklâl Caddesi No: Z85/4 Beyoğlu 80050 Istanbul adresine postalamalan ya da getirmeleri rica olunur. YAPI'^KREDî Kava, Nuri Erdoğan, Şemsi Ağaoğlu, ömer özen, Muzaffer Kurbanoğlu ile DYP MiUetve- kılı Mûnif İsiamoğhı katıldılar. Hayrettin Erkmen burada yapüğı konuşrnada, "DP'nin milletin sevgilisi konumunda bir parti olduğunu" belirterek, DP'yi yeni kadrolanyla kurup gençlere teslim edeceklerini söyledi. DP'nin kapatıldığı sı- rada elleri kollan bağlı olduğu için birşey yapamadıklannı ifa- de eden Erkmen, açıbş çahşma- lannın, Genel İdare Kurulu üyeleri Rıfkı Salim Burçak, MuzafTer Kurbanoğlu ve Hüse- yin Fırat tarafından yürütüldü- ğünü bildirdi. Bu arada, DP'nin 15 ekim 1955'teki son kurultay delegele- nni arama çalışmalan başlaül- dı. Yasa gereği, partinin gelece- ği ile ilgili karan verecek, kapa- ülmadan önceki son kurultay delegelerinin bulunabilmesi için tçişleri Bakanüğj'na başvuran DP'liler, gazete arşivlerinde de araştırma yapıyorlar. Demok- ratlar Klübü İkinci Başkanı İhsan Dağyeli, 2 bin kurultay delegesinı bakanlık arşivinden saptamaya calışüklanru söyle- di. Bugün hayatta olan delege- lerin ise ortalama 70 yaşında ol- duklan ifade edildi. Çağlar'dan ikinci dava BLRSA (AA) - Devlet Ba- kanı Ca\ıt Çağlar,Sabah ga- zetesi murahhas ü>esi ve başvazan Güngör Mengı ale>hinde 5 milvar liralık ma- nevi ta/minat ve ihtıyati ted- bir karan istekli dava açtı. Çağlar'ın avukatlan Bursa Aslive Hukuk Mahkemesı- ne verdikleri dava dilekçesin- de Sabah gazetesinin 8, 9, 10.11.12 \e 13 Temmuz 1992 mnhlı savılannın üçüncü sayfalanndaki köşeyazılann- da müvekkilleri hakkında asılsız bir takım isnadlar ve haksız yavın ile vorumların neşrolunduğunu savunduiar. Gün- gör Mengi'nin köseyazılann- da "'ınsan havsiyetinı hiçe savan üslup ile. sanki elinde bclgeler \armış ve layıkmış gıbı çılgınca küçultme eyle- mını sürdurmü^tür" denılcn dilekçede. sübuı sebepler ge- rekçe gösierilerek Mengı alcvhıne manevi [azmınat ile ileihtiyati tedbir kararı alın- ması istendi. Devleı Bdkunı Cavıt Çağ- lar'ın .ıvukatlanndan İbmaıl Hakkı Sczgın ile Erol Duru- k.ın \dptiklan açıklanıada Mengı ile birlikte kankatü- rist Salih Memecan, Sorumlu Yd7iışlen Müdüru Cüne>l Can Oğuzer hakkında da Bun>a Cumhuriyet Savcılığı'- na suç duyurusunda buluna- caklannı ve bu konuyia ilgili dosyanın hazırlandığını bil- dırdıler ANAP'lı belediyelerproje hazırlcanayarıştnda Amaç kayııak yaratmak GÜNSELt^NAL ANKARA-ANAP'h beledi- yeler, vatandaşm gözüne gir- meyeçalışıyor. ANAP'U beledi- yeler sınırh olanaklannı birbir- İerinin araç-gereçlerim kullana- rak aşmaya çahşacaklar. Bu be- lediyeler Genel Merkez'in isteği üzerine, çevre temızliği projeleri hazırlayarak Çevre Bakanı Do- ğancan Akyürek'ten para isti- yorlar. Akyürek'in ANAP'h belediyelerin para taleplerine yanıt verip ver- meyeceğı, genel merkez tarafın- dan takibe alın- dı. ANAFh bele- diyeler, partileri- nin genel seçim- lerde kaybettiği oyian yeniden kazanabilmek amacıyla, ilk adı- mı "terniz bir çevre" için ata- cak. Belediyeler, ANAP Genel Merkezi'nin yönlendirmesiyle Çevre Kirliliği'nı OnlemeFonu'n- dan para alabilmek için Çevre Bakanlığı'na proje yağdınyor- lar. Belediyeler böylece bölgele- rinin çevTe koşullannı ıyileştir- mek için kaynak sağlayacaklar. Bu paranın bakanlık tarafı- ndan ANAP'lı belediyelere ve- rilmemesi durumunda ise hü- kümet aleyhine propaganda yapabihnek için malzeme elde etmiş olacaklar. ANAP Yerel Yönetim İşlen Başkan Yardunası Ünal Ya- şar, kendi iktidarlan dönemin- de. Çevre Bakanüğı'na yaptık- lan başvurular üzerine beledi- yelere, büyüklüklerine göre Çevre Fonu'ndan para verildi- ğini belirtti. Yaşar "Çevre sağlığınının korunmasına yö- • ANAP'h belediye- ler genel merkezin yönlendirmesi üzeri- ne Çevre Bakanlığı'n- dan para alabilmek için proje hazırhyor- lar. Böylecebölgeleri- nin çevre koşullannı iyileştirmek için kay- nak yaratma yoluna giden belediyeler bu- nu hükümete karşı propaganda malze- mesi olarak kullan- mayı planlıyorlar. nelik olarak yapılan başvurular üzerine küçük yerlere çöp top- lanması için römorklu traktör, haşere ve böceklere karşı ilaçla- ma siştemi, sulama için arazöz verildi. Hatta bizim belediye başkanlanmız, muhalefet bele- diyeler ne daha çok yardım aldılar diye sitem etmişlerdi. Bakalım şimdi. Çevre Bakanı Doğancan Akyürek ne yapa- cak?" diye konuştu. Belediyelerden, bakanhğın bu konuda çizdi- ği sınırlar içinde kalarak, yardım almak üzere Ak- yürek'e başvur- malannı istedik- lerini bildiren Ya- şar, bakanhga başvuran beledi- yeler arasında içme suyu ol- mayıp derelerden su taşıyan beledi- yelerin de bu- lunduğunu kay- detti. Yaşar, "Bu belediyelere ön- celik tanınması. parti aynmı ya- pılmamasıgerek- tiğini düşünüyo- ruz. Bu nedenle belediye başkanlanmızın istek- lerini, Geneİ Merkez olarak ta- kibe alacağız. Bu takibimiz sı- rasında, belediyelerimizin ka- nalizasyon ve içme suyu talep- lerine öncelik vereceğiz." dedi. Yaşar, ANAP'h belediyele- rin vatandaşa hizmetlennin artünlabilmesi için kendi ara- lannda araç-gereç dayanışması içine gireceklerini beiirterek şunlan söyledi: "Bazı belediyelerin elinde, as- falt plenti var. Türkiye, bir bele- diyenin o asfalt plentini on yir- mi gün kullanıp bir sene yatınp çürütecek kadar zengin değil. Bir belediyenin elindeki imkan- dan diğerini de yararlandırmak istiyoruz." HEP DiyarbakırII Başkanı Turhalh: Masuminsanlara zulmediliyor DİYARBAKIR (Cumhuri- yet)-Güneydoğu'da "hukuk dışı" olarak nitelendırilen uy- gulamalann, demokratik işle- yişi temelden tehlikeye soktuğu bildirildi. HEP Diyarbakır İl Başkanı Avukat Hüseyin Tur- haUı, bölgede hergün onlarca kişinin öldürüldüğünü, insan- lann düzmece tutanaklarla gö- zaltına alınıp tutuklandığını ile- ri sürdü. HEP İl Başkanı Turhallı dün düzenlediği basın toplantısın- da, güvenlik guçlerinin tam key- fih'k içerisinde hareket ettiği- ni söyledi. Bölgede hergün on- larca insanın öldürüldüğünü, düzmece tutanaklarla gözaltı- na alındığını, ağır işkencelerden geçirildiğini ve işlemedikleri suçlardan tutuklandığını vur- gulayan TurhaUı, "Güneydo- ğu'da hukuk dışı uygulamalar, demokratik ışlerliği ciddi bo- yutta tehlikeye sokmuştur." dedi. Turhallı, insanlann öldürül- mesiyle bölgedeki sorunun çö- zülemeyeceğini kaydederek söz- lerini şöyle sürdürdü: "Tarladaki çıftçinin, dük- kandaki esnafın, evindeki ka- dının öldürülmesiyle bu sorun çözülemez. aksine daha da de- rinleşir. Sorunun tek çözümü, insanlığm ortak değerleri üze- rine oluşturulmuş karşıhklı gü- ven, sevgj ve anlayışür." Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'- ne bağlı Yolaç Köyü'nde PKK mılitanlannca 26 haziranda 10 kişinin öldürülmesı olayının ardından masum insanlara zul- medilmeye başlandığını, bir çok ınsanın köyünü terlc ettiği- ni ileri süren Turhallı, "Bu olaydan sonra aynca 5 kişi Yo- laç Köyü'ndeki Hizbül-kontra elemanlan tarafından katledil- miştir. Bunlar bilindiği halde yakalanmamaktadır." dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle