Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16TEMMUZ1992PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
Sözüm SizedirSayın Ozal
Bılimındedıklerıne uymalısınız Sayın Özal. Genış düşunun, dar varhğınızdan
kurtulun veçekılın. Hukuka uygun bır çıkartma yaparak, kendınıa de,
toplumu da esenlığe kavuşturun Sonra çok geç olabıhr
YÜCEL T. ENGİNDENtZ Hukuk Doktoru
Sıa "Köpruyû satacağun" dedığuuzde tanı-
dım, Sayın özal Bu, toplumumuzun goruş
alanına ılk kez ve ansızın gıren, alışılmadık bır
önenydı Şaşırmışüm Şaşırmada yerleşık yar-
gılan slkeleyen bır gûç vardır Bu güç sızc ya-
radı tşte o anda konulannı ve ne yapacağını bı-
len kararh ve sakın yûzunüz akcama yansıyor,
partınız de ıkndara doğru yûruyordu Yanı-
lmamışüm Sankı Kaeserhng'm ureua/dölleyıa
sözü (logos spermatıco) somutlaşıp yaşama
yansvordu O gun ' Sattırmam, sattırmam" dı-
yerek masaya yumruk vuranlardan şımdı kımse
görünmuyor ortaükta Tersıne, herkes ucun
ucun satmalardan soz edıyor Dünyarun gıdış
yönûnü zamanında sezınlemek, ona uygun
programlar yapmak, bırçok önyargılan/üışıl-
mezlen (tabulan) yıkmak, bır polıtıkacı ıçın
doğrusu az şeyler değıldı
Şımdı de, Sayın özal, gelınız, daha sonra ya-
şananlan yansız bır bakışla bırbkte ırdeleyelım
Daha doğrusu, ıktıdara yuruyen özal, ıktıdar-
dakı özal'ı değerlendırsın
Tartışılmaz gerçek şudur On yıl ıkudarda ka-
lan, elbetıe yanlışlıklar yapacaktır Bu gerçeğın
çagnşurdıgı olumsuzluklan bu* çırpıda saymak
kuşkusuz çok gûç Buna nıyeüm de yok zaten
Akla gelenlen söyleyeyım yeter Kardeşlerle, ye-
ğenlerle, eşle ülkeyönetmek, boşkâğıtlan bakan-
lara ımzalatmak, kardeşırua Turkıye'nın en
zengınJennden bın kılacak kararnamelerçıkart-
mak, sevgılı annenızı kutsal mezarlara gömdur-
mek, çocuklanruzı zengınleşürmek, eskı parü
başkamanna sıyaseü yasaklamak, halk karşı
çıkınca da çekılmeden/çekınmeden ve de "Ben
de öyle ısüyordum" dıyebılmek, 1989 yerel se-
çunlennı önceden ' guvenoyu sayacağım" de-
dıkten sonra, bu taahhüde karşın "Halk bıa
uyardı" yollu safsata pışkınlığıyle geçışürmek,
yüzde21 80 gûvenoyuna karşın cumhurbaşkanı
seçılmek, bu" çırpıda başbakanı ve çeyrek saatte
hûkümet üyelennı atamak, hükûmet baş-
kanlığını surdurmek, tekçı devletı federaüf dev-
let adayı yapmak, MGK kararlannı dışa
sızdırmak, eşınızı ıl başkanı seçtırmek, huküme-
tı ükamak, devlet ışlenne kusme vb
Gıtükçe ekşıyen bu ortamda, bınncı özal'ı yı-
pratan benkı özal'ı, esırgedıgı oylanyla halk
uyardı, Teğmen Baba olayı, Çanakkale olaylan
uyardı Ama sız aldırmadınız Gonlum raa ol-
madı Bır de ben uyarmak ısüyorum llgı alanı-
mla sınırlı olarak temel bır yanılgmıza değınece-
ğım
Sayın özal, ben bır bdım adamıyım Deyım
yenndeyse yalnızca 'gerçek tannsı'na tapanm
Sız bu saürlan okurken, yıne kıtaplanmla baş-
başa olacağım Kuşkusuz, ınsanı ve yurdunu se-
ven herkes gıbı, arada bır kıtaplanmdan başımı
kaldınyor ve "neler oluyorr
' dıye sıyasal sorular
da soruyorum kendı kendıme
Bır bılım adamı, Sayın Özal, ınceledığı ko-
nuya uzaktan ve yansız bakar Zorunludur
buna Gerçege/doğnıya ulaşınca da, onu eğıp
bukmeden, sulandırmadan olduğu gıbı yansıtır,
odunsuz savunur Tersını yaparsa, bıbme ve ın-
sanbğa karşı suç ışlemış olur Hem de alçakçası-
na Benım böylesıne yuzkarası bır suç ışlemeye
hıç nıyeüm yok Insan olarak, yurttaşım olarak
sızı elbette sevıyorum, sayıyorum Ama bılım
adamı olarak gerçeğı/doğruyu sızden daha çok
sevmek, saymak zorundayım
Meşnıluk
Bıldığınız gıbı demokrasının vazgeçılmez/evren-
sel ükelennden bın de meşruluktur Buna göre,
ıktıdar çoğunluğa dayanmab, "çoğunluğun n-
zasıyla yöneülıyoruz" ınancı toplumda bulun-
malıdır (Weber, Kelsen, Aron, Burdeau, Du-
verger, Easton, Lıpson ) Toplumu banş ıçınde
yaşatan, ıküdan ve devletı ayakta tutan öğe, ışte
bu ınançür "Meşruluk, sıtenın devleün gözle
gorunmeyen banş meleğıdır" (Ferraro)
Çoğunluğun nzasma dayanan meşruluğun ıkı
boyutu vardır Yaalı hukuka gore değıl, huku-
ka uygun yazılı hukuk (yasalara) gore ıküdara
gelmek Hukukta buna "bıçımsel meşruluk le-
gıümıte formelle" denır Bıçımsel meşruluğa
gore ıktıdar ancak hukuka uygun seçım yasa-
lanna göre oluşmalıdır Eğer bır metm adıl de-
ğılse, toplum çoğunluğunun ıradesmı yansıtmı-
yorsa, yasadır, ama hukuka uygun değıldır Ge-
tırdığı ıkı katlı barajla matematık denklemlen
bıle altûst ederek %36 azınlığı %65 çoğunluk
yapan bır yasa elbette hem adıl değıldır, hem de
çoğunluğun ıradesıyle çatışır, hukuka aykındır
1987'de Şanburfa ve Zonguldak halkını bu yasa
gereğınce azınlık temsıl etmıştır "Cebren" de-
ğılse de dolanh yollaria azmhk çoğunhığu
yönetırse o rejım demokrası değıldır
Kaldı kı Sayın Özal, bıçımsel meşruluk alda-
tıcı ve tehlıkelıdır O yûziden günümüzde terk
edılmış, yennı "maddı meşruluğa legıtımıte ma-
tenelle"e bırakmışür Maddı meşruluk anlayışı-
na gore, hukuka uygun yasalara gore ıktıdara
gelınse bıle bu, meşruluk ıçın yetmez Aynca ço-
ğunluğun nzası/guvenı de olmalı ve sürmehdır
De Gaulle, 16 6 1946'da Bayeux'de ve 4 9 1958'-
de Pans'te yaptığı ve sıyasabılıme geçen konuş-
malannda, halk çoğunluğunun güvenını yıtıren
bır ıküdann meşru olamayacağını, ergeç çoke-
ceğını vurgulamıştır
Gerçekten böyle bır ıktıdar, azınlığın çıplak
gucune dayandığından ıster ıstemez zorbalaşır
Orada tarüşma, artık rejımın ıçınde değıl, uze-
nndedır Son kaynaklar boyle söyler Işte bır-
kaçı Debbasch -Burdeau. Pontıer- Rıca, Droıt
Constıtuonnel et ınstıtutıons pobüques, Pans,
1989, s 99-100, Amaud, Dıcüonnaıre encyclo-
pedıque de theone et de socıologıe du droıt, Pa-
ns, 1988, s 225-227, Burdeau, Droıt consütutı-
onnel, Pans, 1988, s 29,37,67,77 vd, Duverger,
Insütuüons polıtıques et droıt consütuonnel,
Pans 1975,1,s 386 vd Banllon, Dıcüonnaıre de
la Consütuüon, Pans, 1986, s 273,274
Işte bu yuzden 210 yıl once, 1782'de Ingıltere
Başbakanı North 1887'de Fransa cumhurbaş-
kanı J Grevy, 28 4 1969'da De Gaulle (hem de
kesın sonuçlannı beklenmeden), 1979'da Türkı-
ye başbakanı, 1990'da Thatcher, sürelen bıtme-
den ıküdan bırakmışlardır
Mart 1989 yerel seçımlenne, Sayın özal bır
"guvenoylaması" dıye baküğınızı, onceden du-
yurdunuz Halk bu sozunuzde duracağıruza oy-
lesıne ınandı kı, Edırne'den Hakkan'ye, Muğ-
la'dan Kars'a değın sozleşmışçesıne ovûlesı bır
bıbnçle sızı reddetü
Inceleyın Bu hıç bır yerel seçımde görûlme-
mışür Oyunuz %36'dan %21 80'e duştü Halk
daha ne yapsın Vekıbnı nasıl azletsın
9
önceden
soz Vermeseydınız bıle bu koşullarda çekılmenız
gerekırken, sız ne yapünız9
Çekılmek ne söz,
yedı ay sonra sıze ve eşınıze sürgıt boyun eğen
partınızm, azınhğın oylanyla kendınızı cumhur-
başkanı seçürdınız Oysa arkanızda ne cumhur
(halk)vardı ne de çoğunluk Pekı neym ve kımın
başkam oldunuz9
Lutfen duşunûn
O gun bugûndur tarüşma rejımın üzennekay-
madı mı9
1991 seçımlen de belb Azınlıktasınız
AmasızhâlâÇankayada'smız "Enayı"ılanetüğı-
nız halkın onuruyla alay edıyorsunuz Ama top-
lumbıbmm yasalan ışlemeye başladı ve "baş-
kanıyım" dedığınız halk (cumhur) sızı bır kıyıya
ıtü ve ıtmeyı surdûruyor Buna toplumbıhmde
kıyıya ıüne (penphensaüon) olgusu denır Bu
olgunun konusu Türkıye'de sızsınız, Sayın Özal
İrnzalamadığınız kararnamelen, vetolannızı,
küsmelennızı değerlendıren halk, "örs olmak-
tan çıkıp çekıç olmaya" hazırlanıyor Iç banş
bozuldu, bozulacak Sıze de, topluma da yazık
olacak Bır makam tutkusuna değer mıydı bu-
tun bunlar, Sayın Özal7
Sonuç
Kımıleyın bır halkın esenlığı, tek bır kışının vere-
ceğı ozvenb bır karara bağlıdır Ama sızden, 8
Temmuz 1919'da askerlıkten aynlan M Ke-
mal'ın özvensı ıstenmıyor O, onuruyla hak ettı-
ğı ünıformasını bırakmıştı Sızdense kurallara
uymanız ıstenıyor, o kadar Sızın ıçın kısa vade-
de belkı ortaboy bır ozven bu Ama uzun vade-
de sızın ve toplumun onurunu kurtaran bır
kuçuk adım
Hepsı bu Sız huzura, toplum banşa kavuşa-
cak Şımdı şu soruyu kendınıze sormanın tam
sırası "Kendıme mı, yoksa topluma mı hızmet
edıyorum7
"lznmızle yanıünı ben vereyım
Cumhurbaşkanlıgı meşruluk özûriü olma-
malıdır
Şu anda sız, Sayın özal, bılımın dayatması
kuşatması alündasınız Bılımın duygu sırur sıs-
temı yoktur Kımseyı bütûnleşecek ölçüde sev-
mez Ama kın de tutmaz tşı rastlanüya bırak-
maz Yalan söylemez Yöntemlı deneyımlerden,
bınkımlerden gerçeklere ulaşır Konumu ne
olursa olsun, kımseye yanhş yapma ayncalığı
tanımaz Bıbmın dedıklenne uymabsınız Sayın
özal Genış duşunün, dar varbğınızdan kurtu-
lun ve çekıûn Hukuka uygun bır çıkartma ya-
parak, kendınızı de, toplumu da esenlığe kavuş-
turun Sonra çok geç olabıbr Dılenm, Tann sızı,
bıbm bensı yabnkat ve goturu yargılardan korur
ve doğruyu görûrsünüz
ARADA BIR
KEREM HÜSEYtN Vergi Uzmanı
Açıklanabilir
Turkıye'nın en çok tartışılan vergı affını çıkaran hukü-
met, herhalde yaptığı bu uygulamadan rahatsız olmuştur
Nasıl olmasın kı konu hemen hemen her gun kamuoyunun
gundemınde tutulmakta ve bu ortamı yaratıp hukumetı zo-
ra sokan Malıye Bakanı da haklı olarak, bu yuzden sı-
kıntı duyduğum uykularımın kaçtığı zamanlar oluyor ( )
Gecelerı terle uyandığım zamanlar var dıyebılmektedır
(2 Temmuz 1992 Hurrıyet Gazetesı)
Vergı affını tartışma konusu yapan olay buyuk vergı bor-
cu olanların affa karşın yasal yukumluluklerını yerıne ge-
tırmemelerıdır Başka bır anlatımla devlet otorıtesını tanı-
mamalanchr Çunku bu kışıler aftan once de aftan sonra
da vergılerını odememeyı alışkanlık halıne getırmışlerdır
31 12 1991 tarıhı ıtıbarıyla odenmeyen vergıler 15 5trılyon-
dur Faız ve gecıkme zamlarıyla bırlıkte bu rakam 27 5 trıl-
yonu bulmuştur Af kapsamına gıren bu rakamdan sadece
1 trılyon lıra dolayında para, mahyenm kasasına gırmıştır
Beklentılerle gelen para arasında cıddı bır farklılık var Bu
farklılık da haklı olarak kamuoyunu rahatsız edıyor Dola-
yısıyla vergı affının soylendığı gıbı başarılı olduğunu ıddıa
etmek mumkun değıl Şımdı kamuoyu, vergı cezalarının
affına karşın vergısını odememekte dırenen kışılerın -ba-
sındakı adıyla yuzsuzlerın- açıklanmasını ıstıyor
Sayın Malıye Bakanı yuzsuzlerın açıklanmasının yasal
olarak mumkun olmadığını ısrarla soyluyor Gerekçesı de
Vergı Usul Yasası'nın beşıncı maddesı adı geçen yasanın
beşıncı maddesının ılgılı paragrafı şoyle mukellefın ve
mükellefle ılgılı kımselerın şahıslarına, muamele ve he-
sapdurumlarına, ışlenne ışletmelerıne servetlerıneveya
mesleklerıne muteallık olmak uzere oğrendıklerı sırları
veya gızlı kalması lazım gelen dığer hususları ıfşa ede-
mezler ' Bu hukmu Sayın Malıye Bakanı'nın yorumladığı
gıbt, vergı borcu olanların açıklanmasını yasaklayan bır
hüküm olarak gormek mı gerekır^ Kuşkusuz kı hayır Cun-
ku bu hukum, sır nıtelığınde olan ya da gızlı kalması la-
zım gelen bılgılerın açıklanmasını yasaklıyor Oysa vergı
borcu olanların açıklanması 'sır değıldır Nıtekım bu mad-
denın gerekçesı de goruşumuzu doğruluyor Gerekçenın
konuyla ılgılı bolumu aynen şoyledır vergı mahremı-
yetı, her ne suretle olursa olsun, vergı tatbıkatı dolayısıyla
oğrenılen ticari veya şahsi sırların mutlaka gızlı kalacağı-
nı ıfade eder
mArkastU.Sayfada
TARTIŞMA
Gûney-Doğu Panoramasının Ozeti
Çekıç Guç, Kuzey Irak'ta yalnızca Saddam'ı bır kıtalden onleme,
caydırma rolu oynamıyor, bolgede, bır Kurt devletının kurulması
esbabına da hızmet edıyor
Turkıye Gunev Doğu konusunda çok
duşun üreln or Değer de Ama her-
şe\den once, panoramık olarak bakmab-
>ız Nclcr olduğunu anlamamız ıçın
Guney-Doğu dunya pobtıkaldnnın du-
>arlı merceklennden bındır Iran ve Irakta
petrol çıktığından ben Ortadoğu oradakı
rejımlen bıle belırleven bır petrol savaşına
sahne olmuştur
Bu durum, hala suruyor Bızım Guney-
Doğumuzddbusahnenınıçındedır Ydlnız
bu gun konu>a ek bır nokta gelmışür Her
ctnık kokenın bır ulusçuluk hummasına
tutulduğu bu gunlerde, herşevın aslını bıle-
meven kamuovlannın desteğıne kavuşma
bi Vebunundabolgeınsanlannın ozgur
kımlık 'ler kazanımı ıçınde bolgenın. de-
mokrasıleşme gonençleşme venlennden
yararlanma sureçlennı onleyıcı bır sonuç
dogurması
Işte bakınız sekız yıldır Gune>-Doğu-
muzda tcda edılen can toplamı dort bını
aş,mı:}tır Ekonomık kaynaklann da har-
cdnmdii cabd
Pdnorama\ a baktıgımız zamdn bu duru
mun Turk hukumetlenne kamu oylannın
kımı tepkılenne karşın şu polıtıkalan zor-
iddığınıgoruNoruz
1- Bolgede sılahlı teröre karşı koşullara
gore dcgışık ıçenk \e bo\ut alan ama her
zaman da demokrası ıçre kalmaya ozen
gosterencavdıncı-dındıncıbıretkınlıkgos-
tcrmevı Mirdurme
2- Yurttaşlann " ozgur kımbklen ıle
>d^ama katılmalannı s>agla\an bırdcmok-
rasıle^tırnıevı surdurme
V Sdddam ın kendı Kurtlenne saldırgan
fakat asfında zavıfsultasından doğan oto-
nte boşluğu ıle onun Kuzev Irak ta vdra-
tacağı >enı kaosun sorumluluğunu Tur-
kıve ye vuklenmesınden kaçınma polıtıka
sını sürdurme (Hukümet. Çekıç Guç u
Saddam ı yenı bır kıtaldan abkovucu ola-
rak tanıyor)
İşte hukümet bu durumdan ancak şu ta-
sanmlan ortaya çıkanyor,
A- Herkese, bır şıddet aracı gıbı gozü-
kcn olağanustu hal ı uzenndekı butun
baskılara ve kendısıvle çelışkıve duşmesı-
ne karşın kaldırmıyor Bu rejım altındakı
ıllenn sayısıru bıle azaltarruvor
B- Sansur ve surgun (SS) kardrnamelen-
nı kaldırma gınşımlennı surduruvor (Ger-
çekten bunlar arkaıklığı de aşan ınsan
ustu zalım ' duzenlemelerdır Bır suça, Gu-
ney-Doğuda ışlendı dıye ıkı kat ceza kes-
me>ı duşunmek şe>tan zabmbğının bıle
akhna gelmez (Gelse de uvgulamadan ve
hatta onermeden bıle çekınır )
C- Ceza Muhakemelen Yontemı Ya-
sası nda. yenı bır rasyonahzasvona gıt-
mek ) Ydkalama ve gozaltında tutma sure-
lennı akla ve ınsafa uvgun kılma gıbı
D- Meclısın de Guney-Doğu konusunda
etkılı bır denetım yapması Bu suretle bol-
gede demokratık bır \asa ve duzen (law
and ordre) kurulması, bolge ıçın bır ga-
rantı olacaktır denı>or
E- Olağanustu durum ıle Çekıç Guç un
surmesı Bu ıkı husus Gunev Dogu pano
ramasının en dramatık noktalandır Evet
bunlann kendılenne gore gerekçelen var-
dır
Hukümet dıvorkı Bolgede olağanbır
durum voktur kı henuz kurulamamıştır
kı olağanustu durum kaldınlarak oldğan
rejıme donulsun Kuzev Irak takı otonte
boşluğundan dogacak Saddamın gınşe-
B E L D E L E R İ
ceğı so> kınm tehlıkesı' kalkıp Irak'ta "ya-
sa ve duzen' rejımı kurulmamıştır kı ve
dola>ısıyla Turkıye rahat nefes alacak bır
duruma gelmcmıştıı kı, Saddam ı caydıncı
olan Çekıç Guç dağıtılsın '
Işte panorama budur bolgedt.
Duşunler buna gore ureülmektedır
Ama, buraya şu ıkı hususu onemle ekle-
mek gerekır
ı-Çekıç Guç, Kuzey Irak ta yalnızca
Saddam'ı bır kıialdcn onleme, caydırma
rolu o>namıyor, bolgede bır Kurt devletı-
nın kurulması esbabına da hızmet edıyor
O zaman, panoıamayı, butun dunya başka
bır perspektıf ıçınde duşunmek zorunda-
dır, Çekıç Guç'un bu hızmet anlayışı, so-
nuçta onu, Turkıye-İranve Sunyeuzenn-
de de bır baskı aracı olmava goturmez mı
9
ıı- Ankara hukumetı (hukumetlen) bol-
gedekı yaşamı ve butun Turkıve dekı vaşa-
mı bır
v
eşıtçı demokrası rasvonabzas-
yonu'na ve gonencıne hızla kdvuşturdmaz
ıse ne olur'
Yanıtı açık Bolgeye, once kapalı gıde-
rek dış ıhtılatlar ıledun>aya açık bır savaş
gebr
Panoramaya bu ıkı hususu da ekledıkten
sonra karşımızdakı kov apaçık gozukur
Turkıye dekı butun sos>o-ekonomık ve
kulturel ve de sı>asal butun dınamıklenn
demokrasıleşmede rasyonelleşme ve bü-
lunleşmesı bunun sağlanması
Nasılmı'
Işte sıvasa"bır ınce sanat" olarak, bu-
nun ıçın vardır >a Mevcut dınamıkleıın
bır "konsensus" unden >enı bır seçımc ka-
dar uzanan bır "takdır" bu sıyasa sdnatı-
nın geregıdır
Ama bu pdnorama. asıl bız "halk ı uyd-
nıkolmavazorlamaktadır Hukumetı-dev-
let ışlennı bır an bıle boşlavıp onlann
denetımını bır an bıle savsaklamamak
Prof.BAHRİSAVCI
Oren
PENCERE
Beş Yüzyıllık Kardeşlik...
15'ıncı yuzyılın ortalarında Ispanya'da yaklaşık ıkı yuz bın
Yahudı yaşıyordu 1492'de Krıstof Kolomb Amenka'ya ayak
basarken Ispanya'da Musevılerın yazgısını değıştırecek bır
kararname çıkarıldı, Yahudıler uç ay ıçınde ya kılısede vaftız
edıleceklerdı ya da ülkeden surüleceklerdı
Yuz bın Yahudı Portekız'e sığındı, ama, bır süre sonra ta-
nassura zorlandılar
Yeryuzunde surgunlerı hoşgoruyle karşılayan yalnız Os-
manlı devletı oldu Osmanlı, Alevıye karşı zalım,Hırıstıyana
ve Musevıye yumuşaktı Kızılbaşın kellesını vurmayı şerıatın
gereğı sanan kafa, Musevıyı korumayı Islamın şanından
sayardı
1492'de Kolomb Amenka'ya ayak bastı, Ispanyol Yahudı-
lerı de Turkıye'ye
500'uncu yıldönümü kutlanıyor bu olayın
•
Yahudılerle Osmanlı arasında hıçbır sorun çıkmadı mı?
Çıkmaz olur mu9
Sabatay Levı adında Izmırtı bır Yahudı, 1Tncı yuzyılın üçun-
cu çeyreğınde 'mehdı'lığını ılan ettı, Osmanlı Musevılerını
peygamberlığı altına çağırdı Imparatorlukta kızılca kıyamet
koptu, Yahudıler yenı mesıhın çevresınde toplanmaya baş-
ladılar, kımı haham da 'deccal'ın karşısına geçtı Padışah Avcı
Mehmet özellıkle Izmır ve Selanık sınagoglarını dalgalandı-
ran Sabatay'ı huzura çağırttı, soyunmasını emrettı Okçular
oklarını yenı peygamberın bedenınde deneyecekler, Saba-
tay olmezse, Mesıh olduğu anlaşılacaktı
Sabatay Levı, Avcı Mehmet'ın ayaklarına kapanıp bağış-
lanmasını dıledı, Kelıme-ı şehadet getınp Müsluman oldu Pa-
dışah Sabatay'ın devlete karşı ışledığı hıyanetı -kı cezası
kazıklanmaktı- affettı ve sabık mesıhı ellı akçe aylıkla saraya
kapıcı yaptı, Sabataycılar 'kerhen' Islamı benımsedıler
Osmanlı, devlet duzenını bozmadıklan surece, Musevıle-
re hoşgoruyle bakmıştır
Yalnız Musevıler m ı '
•
Hırıstıyanlar da hoşgöruden nasıplerını aldılar Ne zama-
na kadar? 18*ıncı yuzyılda Fransız devrımıyle yayılan yenı fı-
kırler, Osmanlı mülküne de gırdı, mıllıyetçılık davaları ortalı-
ğı sardı, Rumu, Ermenısı benlık çabasına duştu, Bulgar, Sırp,
vb daha önce uyanmışlardı
Osmanlı kaşlannı çattı, devletın duzenını bozmaya kalkı-
şanın canına okudu
Ya Musevıler''
Osmanlı mulkünde Yahudıler, mıllıyetçılık akımına ağırlık-
larını koyamayacak kadar sayıca azlıktılar Padışahın ıznıyle
Fılıstın'e yerleşme sıyasetlerı de Ikıncı Abdulhamıt donemınde
sınanmıştır, Padışah, Sıyonızmın Israıl'e goç polıtıkasına yeşıl
ışık yakmadı
Mıllıyetçılık davası gutmedıklen ıçın, Yahudılerın Osmanlı
mulkünde bağımsızlık savları da olmadı, hoşgorunun sınır-
larını zorlamadılar, beş yuzyıldan ben banş ıçınde kardeşçe
yaşamanın gızemını toplumbılımın anahtarı böyle açıklar
Türkler Anadolu'ya bın, Yahudıler de beş yuzyıl önce gel-
mışlerdır Ikı goç arasındakı zaman farkı bır şeyı değıştırmez,
bu topraklar hepımızın
•
Eğer bağnaz değılsek, bılımsel açıdan olaytara yaklaşa-
bılıyorsak, şu ulus kotu ya da barbar, bu halk tyı ya da soyiu
gıbı ayrımların boş değer yargılarına dayandığını bılınz, ırk-
çılık ınsanlığın en kotu hastalığıdır
Etnık ayrımcılık çağdışıdır
Yahudılerle Turkler arasında, Osmanh'dan ben süregelen
kardeşlik, tarıhsel açıdan yerlı yerıne oturuyor, Nazı Alman-
^ası'ndan kaçan bılım adamlanna Ataturk donemınde kucak
açılması da bu yakınlığın en guzel sayfalarından bırını oluş-
turuyor
Yaşanan geçmışı, Osmanh'nın yucelığı, Türklerın cucelı-
ğı gıbı budalaca saplantılara kapılmadan aklın mahkemesın-
de yargılamak ve bılımsellığın saydamlığında değerlendırmek
çağdaş ınsana en yakışır mantıktır
7 GECE 8 GÜN
1.6S0.000+KDV
Yanm pansıyon + yol +
çevre gezılerı + Nac'abey
KARADANLİKYA
Prenses Otel'de konaklama, Kayakoy,
Oludenız, Xanthos, Letoon, Patara,
Dalyan, Kaunos, Iztuzu, Tlos, Sakhkent
"PARANIZ PAMUKBANK'TAN, TATİLİIVİZ
BAYBASOS'TAN" KAMPANYAMIZ SURUYOR
BAYBASÛS TURİZM
İSTANBUL ANKARA
338 86 61 - 338 16 51 425 90 82 - tl7 54 6^
seyahat Acentası Işletme Belge no 21<*9
,Vt\x\\\\^
twmw
UÇ ODA BIR SALON, IKI SPOR ALANI,
BIR CAR$I, BİR OKUL, BEŞ DÖNÜM ÇİMEN,
COK BİSİKLET...
Y E N İ
TC BASBAKANLIK
TOPLUB Y 0 R U M
"Ucuz kentleşmeyı, düzenli, planlı olarak sağlayacak yenı bir anlayış
içinde, konut ihtıyacını toplumun her kesimi için çozmeye yonelık
yoğun bir uygulama gerçekleştırılecektır."
Hukümet Programı Kasım 1991
Evet.. Toplu konut yatırımlan; sosyal, kültürel, ekonomik
altyapıya verilen özel önemle ve toplumun her kesimine
yönelerek yeni bir yoruma kavuşuyor.
Uygulama Temmuz 1992.
IDARESIEASKANLIĞI
M U T L U Ç O Ğ U N L U K İ Ç İ N