15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 HAZtRAN 1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 KIŞLALIMN KONVĞll ÖMLRBEG ABAKIROl 'ABAKIROVİÇ Kırgızistan'da anti - laiktelılike yok Kırgızistan başkenti Bişkek'in Belediye Başkanı Ömürbeg Abakırov Abakıroviç, Ankara Belediye Başkanı Murat Karayalçın'ın konuğu olarak Türkiye'ye geldi. Yüksek öğrenimini Bişkek Politeknik Enstitüsü'nde yapan Abakıroviç, inşaat mühendisi. Belediye başkan yardımcısı iken zamanla birinci yardımcıhğa ve üç ay önce de başkanlığa yükselmiş. Kendisiyle birlikte gelen heyette, Kırgızistan'daki 100 bin Ahıska Türkünün lideri, milletvekili Maksud İzzet de yer alıyor. Türkiye Türkçesini oldukça iyi bilen Maksud İzzet, yazanmız Ahmet Taner Kışlah'nın Abakıroviç ile yaptığı görüşmede çevirmenlik görevini de üstlendi. Bişkek Belediye Başkanı'nın siyasal nitelikli bazı sorulan yanıtlamaktaki çekingenliğine karşılık, Maksud İzzet kendi görüşlerini açıkladı. KİM KİME DUM DUMA BEHlç AK Rustarın toptan gitmesi gibi bir niyetimiz yok. Onların da tümii gitmek istemiyor. isteyen gidiyor, isteyen kalıyor. Doktor, mühendis gibi yetişmiş eleman sayımız da giderek artıyor. Boşluk olacak diye bir korkumuz da yok. KIŞLALI: Türkiye'ye hangi beklentüerle geldiniz? ABAKIROVİÇ: Eski Sovyetler Birliği'nden bağımsızlıgımızı kazanmış bir cumhuriyetiz. Uzun yıllardır ayn kaldığımız ak- rabalanmızla yakınlaşmak, ekonomide, kültürde, politikada iyi ilişkiler kurmak istiyoruz. İşbirliği yapmak, beraberçalışmak is- tiyoruz. O niyeti paylaşmaya geldik. Uçakta Kırgızistan'da bir deri fabrikası kurmakta olan bir Türk işadamı ile karşılaştık. Ona da söyledigım gibi, sorunlanmızı birlikte çözmek istiyoruz. KIŞLALI: Bağımsızlığııuzı kazandıktan sonra, Türkiye'den ülke- nize çok gelen oMu mu? ABAKIROVİÇ: Çok işadamlan geldi ve birçok iş yapıyorlar. Örneğin, şu anda birbirimizi daha iyi anlamamıza yardımcı olan Ahıska Türkü Sayın İzzet, bir Türk firmasıyla ortak olarak bir Kırgız-Türk firması kurdu. Bu fırma 27 dalda ış yapıyor. Kur- makta olduklan üç deri fabrikasından birisi, dünyadakı en mo- dern 7-8 fabrika düzeyinde olacak. Bu arada Kırgızistan'a bir- çok Türk turizm firması geliyor. Otel yapmak için anlaşmalar yapılıyor. Bir İzmir firması, 16 katlı bir otel yapmak için anlaş- ma imzaladı. Kimi fırma da, turist getirip götürmekle ilgileni- yor. KIŞLALI: Ankara Belediyesi'ne somut önerileriniz var mı? ABAKIROVİÇ: Gelmeden önce doküman hazırladık. Amacımız Anka- ra ile Bişkek'in kardeş _ kent olmalan. Özellik- le küçük ve orta boy sanayiin An- kara'da nasıl ku- rulduğunu, nasıl düzenlendiğini görmek ve ben- zen düzenlemele- ri Bişkek'te yap- mak için birlikte çalışmak istiyo- ruz. Politik ve ekonomik sorun- lanmızın çözümü için zaman lazım olduğunu bili- yoruz. Ama Tür- kiye'de tecrübeli akrabalanmız var. Onlar bu zor günlerimizde yanımızda olsun- lar istiyoruz. KIŞLALI: İki Otke halkınm bir- biıierini daha iyi anlamaları ve do- layısıyla işbirüği- •in daha verimli oUbümesi için Uk adım olarak alfa- be birliği gebniyor mu? Kırgızistan Latin alfabesine M zaman gece- cek? ABAKIROVİÇ: Bizde zaten 1940'larda Latin alfabesi kullanılı- yordu. Şimdi de Latin alfabesine geçmeyi hızla gerçekleştirmek istiyoruz. Kırgızistan 1993 yılında Latin alfabesine geçmiş ola- caktır. Bu konuyla ilgili olarak oluşturulan parlamento komis- yonu Türkiye'den çok şey bekliyor. Basımevi lazım, sıfırdan başlayarak üniversiteye kadar kıtap lazım. Türkiye'den başka bu konularda bize yardım edecek kimse yok. KIŞLALI: Türkiye'nin Orta Asya Türk cumhuriyetleriyle iliski- lerinde bir de dil sonınu var. Yanılmıyorsam Oğuz grubundan oianlarm dilleri Türkiye Türkçesine daha yakın? ABAKIROVİÇ: Kazakistan, Kırgızistan ve Azerbaycan'da ko- nuşulan diller birbırlenne çok yakındır. Özbek ve Türkmenlerin dillenni anlamakta biz de zorluk çekiyoruz. Tacikler ise zaten başka. Onlar Farsça konuşuyorlar. KIŞLALI: TRTnin Avrasya yayınlannı nasıl buluyorsunuz? ABAKIROVİÇ: Yaymlar daha yenı başladı. Bu nedenle de, iyi ve kötü yanlannı söylemek için çok erken. Türk ulusu ile böyle- çe yakından taruşıyoruz. İZZET: Biz Avrasya yayınlannı, Ahıska Türkleri olarak daha İyi anhyoruz. Sadece İcültür programlan ile yetinilmemeli. İşa- damla'nnın nasıl çalıştıklan, küçük ve orta işletmelerin nasıl işle- dikleri gösterilmeii. Bunu yaparsanız, hem bizim hem de sizin için iyi olur. işadamlannız Orta Asya'ya gıttiklerinde, böylece daha hazırlanmış bir zemin bulabilirler. Türkiye'deki sistemi çok yönlü tanıtan yayınlar da yapmalısınız. Örneğin partiler sis- temi nasıldır, seçimler nasıl yapıbr? Biz şimdi yolun başındayız. Bir sistemi bıraktık, kurtul- duk, ama yeni sis- teme de geçeme- dik. Önümüz ka- ranhk, yann ne olacağını göremi- yoruz. Sizin dene- yimlerinizden ya- rarlanmak istiyo- ruz. Biz yanhş şeyler yaparsak, yanlış adırnlar atarsak, yann bunlan düzeltmek Türkiye için de zor olur. Ama yeni başlarken doğru başlanırsa, bundan herkes yarar görür. Biz doğru olanı el yordamı ile bulmaya çalışırsak, çok zaman yitiririz. KIŞLALI: Eski sistenıden kurtulduğunuzu söylediniz. Komünist sisteınin yeniden dönmesi tamamen olasıuk dtşı mı? İZZET: Komünistler yeniden halkı kandırmak istiyorlar. Şim- diki ekonomik güçlükleri istismarediyorlar. Komünist sistemde hiç değilse yemek vardı, giymek vardı, diye propaganda ya- pıyorlar. Enflasyonun yarattığı hoşnutsuzluğu kullanmak ça- basındalar. Oysa komünizm kağıt üzerinde güzel, pratikte ise bir zulüm sistemi idi. Türkiye bize yardım edecekse bugün etme- lidir, yann ya da öbürgün değü. KIŞLALI: Yani TRT Avrasya yaymlan, geçmek istediğmiz, ser- best pazar ekooomisine dayalı demokratik sistemi tanıtmak için mi kuUanıbnah? tZZET: Sadece TV değjl, bütün araçlar kuUanılmalıdır bunun için. Gerekırse, çağınp özel sektörün nasıl çalışüğını göstermeli- siniz. Ya da oraya iyi bilenleri yollayıp, seminer falan yap- malısınız. Halk artık somut şeyler görmek istiyor. 7-8 yıldır pe- restroika lafı var. Ama ortada laftan başka birşey yok. Köylüye sistemi anlatmaya çalışmak bir işe yaramaz. Onun için önemli olan gördüğü ve yaşadığıdır. KIŞLALI: Sayın Abaku-oviç, ben yeniden TRT Avrasya yayı- nlanna dönmek istiyonım. Sayın Maksud İzzet, bir Ahıska Türkü ve işadamı olarak yaklaştı. Sizce Kırgız halkının ilgisim, daha çok •e tûr programlar çeker? ABAKIROVİÇ: Ruslann iki kanalı var. O programlara alterna- tif birşey yok. Sanayiden tanma işletmelerin nasır çalıştıklan, yenı tekniklerin neler olduğu bizim için önemli. Sonra tarihi yansılan programlann yapılmasında büyük yarar var. Çünkü bizgerçek tarihi iyi bilmiyoruz. Türkler nereden çıkmışlar? Şim- di ayn cumhuriyetlerde olan halklar kimlerdir? Çünkü 74 yıl bojunca bize başka bir tarih öğretildi. Sen kimsin, Kırgız. Kııgız, Kırgız'dır. Türk ile, Kazak ile, Özbek ile, falan ile ilgisi yo-ktur. Kırgız ayn bir millettir. Ama bu yalan bir tarihti. Kırgız da-, Özbek de, Kazak da, Azeri de, Türkmen de, aynı Türk ba- Türkiye'nin sağladığı kolaybktan yararlanarak gelmek için hazırlık yapan çok sayıda öğrenci var. Kışa dönemli eğitim için gelen ve gelmek isteyenler de çok. Örneğin benim yardımcım 4 aylık eğitim için gelecek. Kent yönetimi konularını inceleyecek, büyük kent sorunlarımn nasıl çözüldüğünü görecek. banın oğullandır. Tarih doğru bilinirse, bizim cemaatimiz böy- le bir birliğe daha yaklaşır, daha sıcaklaşır. KIŞLALI: Biz, başta Cengiz Aytmatov obnak üzere, Kırgız kül- tür yaşamımn bazı önemli ürûnlerini tanıyoruz. Kırgızistan'da Türk edebiyatı, Türk sineması, Türk müziği ne ölçüde tanınıyor? ABAKIROVİÇ: Sovyetler Birliği zamanında bize Türk edebi- yaünı tanıma fırsaü verilmedi. Türk kitaplan Kırgızca yayın- lanmadı. Türk müziği ve Türk filmleri de, bağımsızlığımızı ka- zandıktan sonra yeni yeni gelmeye başladı. Sizin filmlerinizi Kırgızistan'a geü'rmek, Kırgız filmlerini de Türkiye'ye getirmek niyetindeyiz. Dünyaca tanınmış sinema yönetmenlerimiz var. Ama Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra, fılm yapımında zor- luklar başladı. Şu anda Türk sinemacılann Kırgızistan'da yü- rüttükleri iki çahşma önemli. Birisi İtalyanlarla birlikte çevril- mekte olan Cengiz Han'la ilgili bir fılm. Ötekisi de, tanınmış bir sinema adamımız ile bir Türk firmasının ortak calışması. KIŞLALI: Paris'teki öğrencilik yıllarımda, Kırgız sinemasının çok başanlı bir ömeğini gönnüştüm. Cengiz Aytmatov "un 'İlk Oğretmen"inden senaryolaştırılarak > apılan bir fılmdi ve çok be- ğenilmişti. Fihnin kahramanlarından birisi de Altınav isimli bir genç kızdı. O etkiyle, kızlarım bugün Avtmatov'un kahramanlan olan Altınav ve Dolunay Lsimkri- ni taşıyoriar. ABAKIROVİÇ: Evet, "Birinci Muallim" fılmi, Kırgız sine- masının eski ör- neklerindendir. Daha sonra, aynı ölçüde başanlı başka fılmler de çevrildi. KIŞLALI: Bizim deneyimlerimiz- den yararlanmak istediğinizi vurgu- ladınız. Bundan, Türkiye'ye uzun süreli eğitim ya da staj amacıyla gel- mek isteyen Kırgız'lann sayısınm çok ol- duğu gibi bir so- nuc çıkarabitir miyiz? ABAKIROVİÇ: Türkiye'ye bu konuda teşekkür ediyoruz. Sağ- ladığı kolaylıktan yararlanarak Türkiye'ye gel- mek icin hazırhk yapan çok sayıda öğrenci var. Şu anda bile 30 ka- dar öğrencimiz Türk üniversite- lenndeler. Kısa dönemli eğitim için gelen ve gelmek isteyenler de çok. Örneğin benim yardımcım, 4 aylık bir eğitim için gele- cek. Bu süre içinde kent yönetimi konulannı inceleyecek. Bü- yük kentin sorunlannın nasıl çözüldüğünü görecek. KIŞLALI: İran ve Suudi Arabistan. bağımsıziığını yeni kazanan Orta Asya cumhurivetlerine kendirejimleriniihraç etmeye çaltşı- yorlar. Köktendinci akımlar kırjjızistan'da güçlü mü? Laiklik için tehlike oluşturabilecek akımlar var mı? ABAKIROVİÇ: Kırgızistan halkı, panislamizmden de, İslam fanatızmınden de uzaktır. Oldukça hoşgöriilü ve demokrat yapılı bir halktır. Bizde kesinlikle anti-laik bir tehlike yoktur. Zaten böyle hareket de yoktur. KIŞLALI: Komşunuz Ozbekistan için de aynı şeyi söyleyebilir misiniz? ABAKIROVİÇ: Özbekistanı Özbeklere sormak gerekir. KIŞLALI: Sovyet yönetimi zamanında, komşu olan Türk cum- huriyetleri arasında bile ilişki >ok denecek düzeydeydi. Ve bu, bi- linçli bir si> asetin ürünü idi. Bağımsızlığın kazanılmasındaıı son- ra, bu dunım ne ölçüde değişti? ABAKIROVİÇ: Evet, böyle bir ilişki başladı. Biz onlarla çok daha yakın ilişkiler kurmayı düşünüyoruz. KIŞLALI: Ermenistan-Azerbaycan çatışması için ne düşûnüyor- sunuz? ABAKIROVİÇ: Azerbaycan sınırlan içinde ne varsa, Azerile- nndır. O sınırlar üzerindeki sorunlarda, Azeri Cumhuriyeti'nin sorunlandır. Ermenilenn oraya kanşmalannı doğru görmüyo- rum. Şimdi Kırgı- zistan'da Ahıska Türkleri var ve bir bölgede yaşıyor- lar. Türkiye gelip de, "Benim Türk- lerim burada yaşı- yor, burası bağımsız olacak ve biz alıp Türki- ye'ye katacağız" dese olur mu? Ör- neğin Bişkek'in 700 bin olan nüfusunun yüzde 63'ü Rus. Rusya da kalkıp aynı şeyi yapsa? KIŞLALI: Bütün Kırgızistan'da ne kadar Rus var? ABAKIROVİÇ: Sayılan bir milyonu buluyordu, ama giderek azalıyor. Gidenlerin yerine Özbekistan'dan, Çin'den, Afganis- tan'dan gelen Kırgjzlar da var. Bu arada bazı Kırgız köylüler de Bişkek'e gelmeye başladı. KIŞLALI: Ruslann ülkenizde önemli görevlerde bulunduklannı sanıyorum. Çekilmeleri boşluk yaratmryor mu? ABAKIROVİÇ: Ne bizim Ruslann toptan gitmesi gibi bir niye- timiz var, ne onlann tümü gitmek istiyor. isteyen gidiyor, iste- yen kalıyor. Doktor, mühendis gibi yetişmiş eleman sayımız da zaten giderek artmaktadır. Boşluk olacak diye bir korkumuz da yok. KIŞLALI: Kızılordu'nun topraklarınız üzerindeki varhğı sürii- yor. Bir Kırgız ordusu kurmayı düşünüyor musumız? ABAKIROVİÇ: Cumhurbaşkanımızın emri ile, Kırgızistan'da bulunan Kızılordu, Kırgız ordusu haline geldi. Bunu Ruslar da kabul ettiler. KIŞLALI: İ" Ikenizdeki Kızılordu'da Kırgız asker oranı nedir? ABAKIROVİÇ: Ordu venıden vapılanıyor. Kalmak ıstemeyen Ruslar gıdıyorlar. Kendi ordumuz oluşuyor. KIŞLALI: Sizce BDT'nin yaşama şansı nedir? Elçibey Azerbay- can'ın da avrıjacağını açıklamıştı. ABAKIROVİÇ: Ben dağılacağını sanmıyorum. Gerek ekono- mik ilişkiler, gerekse hükümetler arası ilişkiler bir günde sona ermez. Bu ülkeler iplerle birbirlerine bağlıdır. Bozulmasından kimseye yarar gelmez. KIŞLALI: Son soruyu Sayın tzzet'e sormak istiyonım. Hangi olaylar Ahıska Türklerini Kırgızistan'a getirmişti? İZZET: Gürcü olan Stalin, Gürcistan'ı Türklerden temızleme programı uyguladı. O sürgün sırasmda 27 bin Türk ölmüş. Kır- gız kardeşlerimiz sağolsunlar, savaş sonrasında onlann da bir- şeyleri olmadığı halde bize kucak açmışlar. Bir odalı bir eve anam, ninem ve iki ağabeyim düşmüş. Kırgızlar bakmışlar on- lara. Ahıska Türkleri, "Türk" olarak adlandınlmaktan vazgeç- medikleri için sürgün edilmişlerdir. PİKNİK PİYALE MADRA ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAS GÜRSES GARFIELD jm DAVIS iyf yiLLAR €;APFIEU; HARBI SEMIH PORO\ TARİHTE BUGÜN MİMTAZ ARIKAS 29 Haziran GLOBE TiYATROSU YANGINU. 16fS'TE BU6ÛN, SHAKESPEARE'İN LONDRA'PAK/^ üNui AHŞAP TİYATKOSU "GLOBS", eiR " YANGIN SONUCU YVK OLOU. 1S99'DA, THAMES NEHR/NİN 6ÜNEY/AJDE KU- RULMUÇ OLAN SEICİZGEN PLAMLI TİyATRO BİHASINtN ORTA K'Stot BOŞTU VE SAHNE 8UGAMYCM$AH_ NE ÖNÜ, i PENNY ÖOEYEA/LER/N AYAKTA /2LEDİKLERİ yERDl.PAHA VAgLIKLILAR 8AUCONLAROAN, OTURAGAK iZLİyESİLİYORLARa. '6LÛBE TİYATROSltsHAKESPEARE'ıN Q.H£HRY OYUNUSERGİLENİRKJEN, KURU-SIKI BİR TTDPAT7ÇI S/RA£lN- OA KA2AYLA TUTUŞARAK SAVAŞ YILLAREVDA BİR SÜRGÜN ı Kemal Siilker 10.000 lıra (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul Ödemeli gönderiimez. GİDERAYAK YAŞARKEN Vedat Günyol 10.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğiu-tstanbul Ödemeli gönderilmez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle