04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5MAYIS1992SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 mHyar, oto tamircisinin • ANKARA(AA)-Milli Piyango'nun 30 nisan çekiüşinde 5 milyarliralık ikramiye, Trabzon'un Akçaabat ilçesinden Selim MersinlioğJu'nun 59378) numaralı çeyrek biletine -isabetetti. Milli Piyango Genel Müdürlüğü'nedün, amcası. Yapı ve Kredi Bankası Akçaabat Şube Müdürü ile birlikte gelen Selim Mersinlıoğlu, l milyar 250 milyon liralık çekini MP M uhasebe ve Mali İşler Daire Başkanı Burhan İper'den aldı. 5 milyann kendi biletine çıküğıru önce amcasının fark ettiğini anlatan Selim Mersinlioğlu, AA muhabırine. Akçaabat'ta oto makas tamirciliği yapüğını, babasının vefatından sonra annesiyle, amcası ve ailesi ile birlikteoturmaya başladığını söyledi. Bakırköy'de Çevre Paneli • İSTANBUL (AA)- Bakırköy Belediyesi'nce düzenlenen ve ilk. orta ve lise öğrencilerinden kalabalık bir topluluğun izlediği "İstanbul ve Çevre" konulu panelde, Bakırköy Belediye Başkanı Ali Talip Özdemir "Hepinizi birer çevre gönüllüsü ilan •ediyoruz. Çevreyi kirletenleri, size kızsalar bile uyann" dedi. Daha sonra sözalan Prof. Dr. Mehmet Karpuzcu, plansız şehirleşme veçöp sorunu üzerindedurdu. Panelistlerden ilçe milli eğitim müdürü Halis Sezgin. küçük yaşta eğitimin önemine dikkat çekerken sinema sanatçisı Hülya Koçyiğit de söylenen sözlerin değıl. uygulamanın değer taşıdığını vurguladı. Yılın her günü basın özgürlüğü • İSTANBUL (AA)- Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin (ÇGD) yapüğı yazıiı açıklamada. Uluslararası Af Örgütü ve UNESCO tarafından ilan edilen "3 Mayıs Basın Özgürlüğü Günü"nü 365 güne yaymak gerektiği vurgulandı. ÇGDnin, Uluslararası Af Örgütü bünyesinde oluşturulan "Basın Mensubu Gözlem Grubu"nun aktif üyesi olacağının kaydedildiğj açıklamada "Derneğimiz bundan böyle, Türkiye'nin neresinde olursa olsun, engellenen, dövülen, gözaltına alınan ya da daha kötüsü öldürülen tüm basın mensuplannı izlemeye karar vermiştir" denildi. Belediyeye araç • İSTANBUL (AA)- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, Büyükşehir Belediyesi'nce, Devlet Malzeme Ofisi'nden 5 milyar 346 milyon liraya satın alınan yeni taşıtlan törenle hizmete soktu. Çöp toplama, asfalt onanmı ve malzeme taşıma işlerinde kullanılacak 21 yeni araç, İşletmeler Müdürlüğü, Tanzim Satışlar Müdürlüğü, Park ve Bahçeler Müdürlüğü ile Yol Bakım ve Onanm Müdürlüğü'nde kullanılacak. Mayıs ayında kar • VAN (AA) - Van- Hakkâri karayolunun Güzeldere .^geçidi. yoğun kar yağışı jŞyüzünden ulaşıma kapandı. jfrüm yurtta bahar <yaşanırken, Doğu Anadolu JBölgesi kışın etkisinden jhenüz kurtulmadı. Önceki sakşam saat 18.00 sıralannda «başlayan ve arahksız yağan ?yoğun kar, Güzeldere îgeçıdinde karayolunu Julaşıma kapatü. Bu nedenle £20 araç mahsur kaldı. ;Karayollan 11. Bölge ÎMüdürlüğü yetkılileri, yoğun «çalışma sonucu yolundün 'sabah ulaşıma yeniden açıldığını, mahsur kalan araçlarla birlikte 100'eyakın yolcunun kurtanldığıru söylediler. Afganlılamn sevinci • ŞANLIURFA(AA)- Şanlıurfa'nın Ceylanpınar iiçesinin "Evren Paşa" köyündeki 214 konutta oturan Afganlılardan Abdullah Gök, " Afganistan'da artık iç savaşa son verilmelidir, yoksa ülke bütünlüğüne zarargelir"dedi. Afganistan'da mücahitlerir ülkedeki yönetime hâkim olmalan ve Devlet Başkanı Necibullah'ın ülkeyi terk - etmesi, Türkiye'deki Afganlılar arasında sevinç yaratü. Kartal'da çocuklann ateş yakmasıyla ortaya çıkan yangın İstanbul halkında tedirginlik yaratü DoğalgazdagüvenliktarbşmasıREMZİ GÖKDAĞ Kartal'da doğalgaz şebekesinde önceki gün meydana gelen yangın İs- tanbullulan korkuttu. Servis kutusuyla oynayan çocuk- lann ateş yakmasıyla meydana geldi- ği belirtilen kaza, doğalgazın güveni- lirliği konusunu bir kez daha günde- me getirdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Baş- kanı Nurettin Sözen, dün Cumhuri- yet'e yapüğı açıklamada, olayın ba- sit bir kaza olduğunu söyledi. Şebe- kede herhangi bir sızıntının olmadı- ğını belirten Sözen, "Servis kutulan- nın yanında çocuklar ateş yakıyor. Bu ateş servis kutulannı eritiyor. Du- ruma hemen müdahale edilip yangın söndürülüyor. Günlük yaşamımızda buna benzer kazalar sık sık olur. Bü- yütülecek bir konu değil. Çok basit bir olay" dedi. Bu arada doğalgazın güvenliği ko- nusunda en önemli sistem olarak kabul edilen SCADA'nın henüz İs- tanbul'a getirilememesinin proje için büyük kayıp olduğu belirtildi. İsmi- nin açıklanmasını istemeyen bir yet- kili IGDAŞ'ın fazladan getirdiği servis hatlan için gereksiz yere para harcayarak krediyi tükettiğini, SCADA'yı getirecek parası kalma- dığını belirtti. Sistemin proje kapsa- mında olduğunu ve en kısa zamanda monte edilmemesi halinde projenin güvenliğinin büyük ölçüde tehükeye • İstanbul'da aşama aşama kullanıma geçen doğalgaz için en* • İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen ise önemli güvenlik aracı kabul edilen SCADA'nın kurulmamış olması eleştiriliyor. Bir yetkili İGDAŞ'ın fazladan servis hatlan döşeyerek krediyi tükettiğini ve paranın kalmadığını söyledi. Türk Standartlan Enşitüsü de yaptıklan başvurulara yanıt ve- rilmediğini belirterek İGDAŞ ve belediyeyi suçladı. Kartal'da çıkan yangının basit bir kaza olduğu fazla büyü- tülmemesi gerektiği görüşünde. Sözen,"Yapılan tüm dikişler röntgenden geçmiştir. Normal basınan bir buçuk katı basınç- ta tutulmuştur. SCADA da bir başka aşamadır. Belli bir süre sonra SCADA'ya da geçilecektir" dedi. duşeceğini belirten yetkili şöyle de- vam etti: "SCADA'nın ^elmemesi proje için büyük kayıp. IGDAŞ bütün pa- rayı harcadığı için bugüne kadar hiç- bir gırişim yapılamadı. Philips firma- sı teklif verdi ama kabul edilmedi. Neden kabul edilmediği iyi araştınl- malıdır. Projenin müteahhidi SAE Fransız mallannın dışında mal kul- lanmasını istemediği için sistem gel- miyor. Yaklaşık 25 milyar liralık sis- tem 3 ay içinde monte edilebilir" dedi. Konuyla ilgili olarak görüştüğü- müz Fransız SAE firmastnın bir üst düzey yetkilisi, SCADA sisteminin getirilmesi için İGDAŞ'ın kendileri- ne herhangi bir talepte bulunmadığı- nı söyledi. Talep olması halinde siste- min hemen Türkiye'ye getirilebilece- ğini belirten aynı yetkili, İGDAŞ'tan konuyla ilgili bir hareket bekledikle- rini ifade etti. İstanbul Büyükşehir Belediye Baş- kanı Nurettin Sözen ise güvenlik sis- teminin aşama aşama gerçekleşü'ril- diğini, SCADA sisteminin en son aşamayı oluşturduğunu söyledi. Sö- zen, "Yapılan tüm dikişler röntgen- den geçmiştir. Normal basınan bir buçuk katı basınçta tutulmuştur. SCADA da bir başka aşamadır. Belli bir süre sonra SCADA'ya da geçile- cektir" dedi. İstanbul'un doğalgaza merhaba dediği 1992 yıhnın ocak ayında İs- tanbullulann en çok merak ettiği konu doğalgazın güvenilirliğiydi. Yetkililerin rahatlatıcı açıklamalan- na karşın doğalgazı kullanacak İs- tanbuilular bir türiü tatmin olamı- yordu. Görüştüğümüz pekçok kişi "Acaba doğalgaz emniyet açısmdan sakınca taşıyor mu", "Bu gaz patla- dığmda Istanbul'u havaya uçurur mu" sorulannın yanıtını anyordu. Bu sorulan yönelttiğimiz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nuret- tin Sözen, "Doğalgaz şebekesinin inşaatı her türiü emniyet önJemlerini çağdaş yöntemlerle alarak devam et- mektedir. Inşaat sırasında en ufak bir riske yer bırakılmamaktadır" di- yordu. Ancak İGDAŞ genel müdür tek- nik danışmanlannın yaklaşık 2 yıl önce hazırladıklan ve üzerine "çok gizli" ibaresi konulan rapor projenin güvensizliğini belirtiyordu. Raporda projenin eksik ve güvenlikten yok- sun olduğu belirülmişti. Hazırlanan raporlarda projenin gerekli denetim- lerden uzak ve başıboş olarak uygu- landığı da belirtiliyordu. Bu raporla- n hazarlayan ve Sözen'e sunan İGDAŞ Teknik Danışmanı İbrahim Uran bir süre sonra görevden abndı. Kamuoyunda uzun süre tarüşılan raporda şöyle deniliyordu: " Sofregaz'ın raporunda da belir- tildiği gjbi şantiyelerde özel geçışle ilgili ciddi sorunlar ortaya çıktığı, bağlantı elemanlannın eksik olduğu belirtilmektedir. Şantiye mühendis- lerinın 6.8.1990 tarihli raporunda da izolasyon maddesi fitinglerin stan- dart olmadıklan belgelerle savunul- maktadır. Şebekenin güvenliğıni ilgi- lendiren bu konularda herhangi bir önlem alınmamıştır. Mevcut şebeke- de döşenen çelik borulann katodik korunması yapılmadığından borula- nn ömrünün kısalması ve korozyon- la başbaşa bırakıldığı bir vakıadır. Mevcut şebekenin uzun ömürlülü- ğünü sağlamamız için derhal kato- dik korumanın testlerden önce yapıl- ması talimaü Alarko-SAE konsorsi- yumuna verilmelidir." Türk Standartlan Enstitüsü de (TSE) projenin kontrolü konusunda istanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yapüklan başvuruya cevap alınama- ması nedeniyle İGDAŞ ve belediyeyi suçlamıştı. 3 Aralık 1990'da TSE'- den yapılan açıklamada, "Kontrol olanağı sağlanmış olsaydı bugünkü korkular meydana gelmez, israflar olmazdı" denilmişti. İstanbul'a dö- şenecek doğalgazın bagımsız bir ka- üte kontrol kuruluşu tarafından kontrol edilme zorunluluğunun ol- duğu belirtilen açıklamada şöyle deniliyor: "TSE. İstanbul Büyükşehir Bele- diyesi ve İGDAŞ Genel Müdür- lüğü'ne konuyla ilgili müracaatını yapmıştır. TSE, genel müdürlükle yaptığı göriişmelerde 100 kilometre- den sonra 50 kilometrelik hattın kaü- te kontrolünü ücretsiz yapabileceğini bildirmiştir. Bu yaklaşımlann hiçbi- rine cevap alınamamışür. TSE gibi kalite kontrol teşkilatına bu hizmeti yapma imkanı verilmiş olsaydı bu- günkü korkulara meydan verilme- miş ve israf önlenmiş olacaktı." Sözen ise TSE'nin bu açıklamaa- na "TŞE bu işi yapabilecek kapasite- de değildir" yanıünı vermişti. Doğalgaz ile ilgili her türiü güven- lik şikayetlerine karşın İstanbul Bü- yükşehir Belediyesi ve İGDAŞ şu açıklamalan yapıyordu: •Çelik şebekelerde yapılan tüm kaynak dikişleri rontgen kontrolün- den geçirilmektedir. Bu konuda dün- ya standardı, kaynaklann gelışigüzel yüzde 35'inin kontrol edilmesidir. • Kaynaklan kontrolden geçmiş şebeke bölümleri, nominaJ işletme basıncının birbuçuk katı olan 30 at- mosferde basınçh su ile tespit edil- mektedir. • Sisteme gaz verildikten sonra herhangi bir noktada oluşabilecek en ufak kaçak arama araçlanyla kont- rol edilmek durumundadır. • SCADA adı verilen, tele göze- tim sistemi sayesinde, şebeke kritik noktalardan 24 saat bilgisayar dene- timi altında tutulacakur ve en ufak bir olumsuzluğa anında müdahale etme imkanı olacakür. • Polietilen borular döşendikten sonra pnomatik köpük testine tabi tutulmaktadır. • Polietilen şebekesinin tamamla- nan bölümleri işletme basınanın bir- buçuk katı olan 6 atmosferlik hava basınç testine tabi tutulmaktadır. Ada sahillerinde dost bekleyenlerMUHARREMAYDIN İstanbul paha biçılmez bir gerdanlık ise. onlar aynı ger- danhkta asılı birer inci gıbiler. Kentin herhangi bir sahil kıyı- sından bakıldığında küçük bir noktayı andırıyorlar; kendileri- ne yaklaştıkça hiç de görünür- deki gibi küçük olmadıklan anlaşılıyor. Büyüdükçe, içinde sakladığj güzellikleri gözler önüne serpiştiriyor. İçinde ma- vi ve yeşilin kucak kucağa dan- settiği bir dünya var. Kapısı da herkese açık. Kentliler her haf- tasonu akın akın hücum ediyor budünyaya: Adalar'a... Güneşli. fakat rüzgarlı bir pazar sabahı. uzun bir vapur yolculuğunun sonunda adım attığımız en 'son' ve en 'güzel" ada olan Büyükada'da özellikle son yıllarda kardeşleri Burgaz. Heybeli ve Kınalıada gibi ba- kirfiğini yitiriyor olmanın endi- şesini taşıyor. Haftasonunda. doğallığını koruması için bir avuç insanın elele vererek kur- duğu Ada Dostlan Derneği'nin düzenlediği piknikte. dostlan- nın ağzından 'nefes darlığı' çe- ken Büyükada'nın. dolayısıyla diğer adalann sorunlannı din- lemek üzere uzun bir yürüyüşe çıkıyoruz. Piknik alanına doğru yürür- ken yol boyunca maki türü ağaçlann dallanna asılan ve her biri bir dileği simgeleyen beyaz renkli, minik bez parçalannı iz- liyoruz. Yanm saat sonra tepe- ye ulaşıyoruz. Piknik alanı 1986 yılında çıkan yangın sonucu ha- rebe olan Aya Yorgi Kilisesi'- nin hemen yanında yer alıyor. Mangahn ateşi henüz alevlen- meden sözü 1989 yılında, Asım Mutlu'nun başkanlığında ku- rulan Ada Dostlan Derneği'nin üyelerine bırakıyoruz... Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllanna kadar sürgün yeri olarak kullanılan Adalar yaz- lıkçılar, yerlı halk, günübirlikçi- ler ve turistlerin oturma. üret- me ve dinlenmeleri için özenle korunmayaahnıyor. Bu, 1980'- lere kadar sürüyor. Sonrası: Hızla artan çarpık yapılaşma, orman ve bakır doğanın bozul- Gûniibirlik Büyükada ziyaretçilerinin gezdikten sonra mumlar dikerek dilekte bulunduğu Aya Yorgi Kilisesi, tepedeki en görkem- li yapı. (Fotoğraf: MUHARREM AYDIN) ması, yozlaşmaya başlayan günlük yaşam... 1984"de Adalar'ın bütünüyle koruma amaçlı SİT alanına dö- nüştürülmesi planlanıyor, ama yerel yönetimlerin de aralann- da bulunduğu bazı "olumsuz etkenlerler'den dolayı plan uy- gulanmıyor. İşte tam bu nokta- da bir avuç insan biraraya gele- rek Ada Dostlan Derneği'ni kuruyor. Tüm üyeler zor ama çözümünün ımkansız olmadı- ğını söyledikleri bir mücadeleye giriyor o günden sonra. İstedik- len, yalnızca yasalarla belirle- nen imar planmın uygulanma- sı. çarpık betonlaşmaya pirim vermeden, doğaya sadık kalın- masını sağlamak... Hepsi bu! 154 üyeli dernek şimdiye dek Adalar'da 500'e yakın kaçak yapı tespit etmiş. Belediye Baş- kanı Recep Koç'u 'çok gezen. ama sorunlann çözümünde so- mut adımlar atmamakta dire^ nen' binsi olarak nitelendire- rek. başkandan Adalar'ı korumak için kendi saflannda yer almasını istiyorlar ve ekli- yorlar: "Biz polis örgütü deği- liz. Turistik tesislere, yeni ko- nulması düşünülen otobüslere, traktörlere, yapı endüstrisinin artmasına. günübirlikçiklerin vurdumduymaz davranışlanna engel olmak ıstıyoruz. Bu ve daha nice olumsuzluklar Ada- lar'ı bir örümcek ağı gibi san- yor. Bunu delmek amacımız. Başan için ise uzun soluk ve sa- bır gerekiyor. Yılmayacağız." Kış nüfusunun toplam 24 bin olduğu Adalar'ı "Boğucu gün- lük yaşamdan sıynlmak, temız. rahat bir nefes almayı sağlaya- cak bir sağlık kürü' olarak nite- lendiren Ada Dostlan. "İstedi- ğimiz şey saygı gösterilmesi. bu çok bir şey mi?" diye soruyor; özellikle hafta sonu gelen günü- birlikçi ziyaretçilere... 1950 yılında A BD'yegittiğin- de uğramadağı kültür şokunu yıllar sonra döndüğü adada da- ha şiddetli olarak yaşadığını vurgulayan bir üye. Adalılann sorunlar karşısında suskun kal- malanna biranlam veremediği- ni belirtiyor. Tüm üyeler için çöp sorunu. hatırlamak bile is- temedikleri kötü bir kabus... 1986 yılında geçirdiği yangın- da büyük hasar gören tanhı Aya Yorgi Kilisesi'nin restoras- yonunun üstünkörü yapılıyor olması. herkesi kelimenin tam anlamıyla çileden çıkanyor. Heybeli. Burgaz, Kınalıada'nın dışında en gözde olan Büyü- kada'ya gidip en tepesindeki Aya Yorgi Kilisesi'ndedilek tu- tan günübirlik ziyaretçilerin acaba kaç tanesi ait olduğu İs- tanbul kentine dönmek için bindikleri vapurdan geriye, Adalar'a şöyle bir bakıp. "Peki senin bizden dileğin var mı?" diye soruyor? Yanıtı zor bir so- ruya Ada Dostlan Derneği'nin üyeleri şu karşılığı veriyor: "Sevgi. dost bir el. şefkat..." Sizce bu çok zor ve yerine ge- tirilmesi imkansız bıristek mi.'... 'Ekoloji, ulusal çıkarın üstünde' Danıştay 9 m kararı çevre yasasından îleri • Aliağa serbest bölgesi ve termik santralı ile ilgili olarak Danıştay'ın 'Ekoloji. ulusal çıkann üstündedir' görüşü, çevreciler tarafından olumlu karşılandı. Daruştay'da da- vaa olan Izmir eski milletvekili Kemal Anadol,'Ekotoji, ulusal çıkann ta kendisidir"dedi. çıkarlanmız başka yöndedir' diyemezler. Cevre sorunlannın g nıştay karanna gerekve olarak HAKAN KARA IZMIR - Ahaga serbest bolges. çözümlenmesi, insanlığın ortak ve termık santral. ile ılgılı Da- geieceğine ilişkin bir konudur" konuştu. ğer yandan Enerji ve Tabü cevreve " "•' ı a k l a r B a kanı Ersin Faral- ^ * yalı'nın Danıştay karan ile ilgili olarak "dava bitmedi. İtiraz hakkımızı kullanacağız" açık- lamasına dikkat çeken Anadol, fın^an, "Türkiye'de bakış açısmdan büyük bir gelış- me" clarak değerlendirildi. Bu yönüyle Danıştay karannın "çevre yasasından da ileri" ol- duğu vurgulandı ve Çevre Ya- sası'nın Danıştay karanyla "Bu kcnuda davalı olan taraf Başbakanlıkür. Dolayısıyla Enerji Bakanhğı'run davaya iti- uyumlu hale geürilmesi gerekü- C I l c r ' D < 1 I YT B l m n V 7 V aıbelirtildi raz etmesi hukukenolanak dısı- Danıştay karanna iüşkinola- d ^ Aynca Danıştay'ın kara- rak yapilan "Ekolojik dengenin d l d l l d korunması ağır bastı. Bir an- I d k l f k d i ^ şy n n d a yurgulandığı anlayışla da ğ £ T ^ ^ o k r a t l a n n Sayın Iamda ekolofk denge uiusal B ? k a n a ya n ,^. bû f v e r < ü & m çıkarlann önüne geçti" yorumu duşunuyoruz diye konuştu^ ise "EkolojigerçekVen ulusalçı- M l ^ I b ] Ş k l ö ü d r i "karlann önünde mi" tarüşma- ^ Dd >™ m ^ ^ Ekinci ise lanna yol açtı. SOS Akdeniz Ranıştay çevre yasasıru boz- Grubu tarafından yapılan açık-y p ç lamada, "Kirlilik pasaport kul- lanmıyor. Çevre sorunlan ulu- sal smırlan aşmış, tüm insanlı- ğın ortak sorunu halıne gelmış- tir. Bu yönüyle çevreye artık ulusal çıkarlar gözlüpyle değil. insanlığın ortak sorunu diye bakılmalıdır" denildi. SOS Ak- deniz Grubu üyeleri çevrenin du" yorumunu yaptı. öteden beri çevre yasasında önce eko- nomik kalkınmayı hedef alan anlayışı eleştirdiklerini vurgula- yan Oktay Ekinci, bu noktadan sonra çevre yasasının Danıştay karanyla uyumlu hale getiril- mesi gerektiğini söyledi. Başkanı Mayıs'ta Aliağa Belediye Hakkı Ülkü de 10 ulusal çıkarlann önünde oldu- Gencelli'de yapılacağı açıkla- ğu görüşünü dile getirirken, nan "termik şenlik" için hazır- Danıştay'da davacı olan eski hklan sürdürdüklerini belirte- İzmir milletvekili Kemal Ana- rek, "Danıştay bugüne dek dol, "Ekoloji ulusal çıkarlann Türkiye'de çevre konusunda en önünde yorumundan öte, eko- önemli karan vermiştir. Ortaya loji ulusal çıkann ta kendisidir konan anlayış çevre yasasında- yorumunu yeğliyorum" dedi. ki anlayıştan daha ileridedir. Günümüzde yaşanan çevre Aliağa'da halen var olan sanayi tahribatının tüm dünyayı etkı- tesislerinin yarattığı yoğun kir- ledığınığ vurgulayan Kemal Anadol. "Dolayısıyla yaşanan tahribaü önlemek tüm ülkele- rin tek tek de ulusal çıkarlan gereğidir. Bir gemi bâtarken, bu geminin bir kamarasmda yaşayanlar, 'geminin batması bizim sorunumuz değil, bizim lilik söz konusudur. Bu da bilir- kişi raporuyla zaten ortaya konmuştur. Bizim görevimiz insan sağlığını tehdit eder hale gelen bu kirliliğin önlenmesi için çahşmaktır. Aliağa'yı daha çok karartmak değil aydınlat- maktır" görüşünü dile getirdi. Türki cumhuriyetlerin katıldığı Sürekli Dil Kurultayı Ankara'da başladı Dil birliği için ağızbirliği yaptılarANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türkiye, bağımsızlığını kazanan Türki cumhuriyetler ile dil konusunda işbirliği yap- mak için yeni bir adım attı. Tür- ki cumhuriyetlerle ortak alfabe, yazım ve yazı oluşturulması sü- recini hızlandırmak amaayla Kültür Bakanlığı'nın düzenle- diği "Sürekli Dil Kurultayı" başladı. Kurultayda, Latin alfabesine geçiş aşamasında karşılaşılacak ekonomik ve kültürel güçlükle- rin aşılması için de öneriler geti- rilmesi bekleniyor. Kurultaya katılan cumhuriyetlerin önün- deki en büyük sorun olarak. matbaa makinalannın değişti- rihnesi için ekonomik kaynak bulunması ve alfabe devriminin nasıl yapılacağı ortaya çıktı. Kültür Bakanı Fikri Sağlar, dil birliğinin sağlanmasının önemine değjnirken, haziran ayında bütün Türki cumhuri- yetlerin bakanlan ile biraraya gelineceğini ve sürecin hızlandı- nlması için görüş alışverişinde bulunulacağını açıkladı. Dil ve kültürdc sağlanan ortaklığın. birçok sorunun çözümünde en önemli etken olacağını vurgula- yan Sağlar, "Dil, kültüriin ifa- desidir. Akdeniz, Karadeniz. Hazar Denizi üçgeninde yaşa- yan toplumlann temsilcileri, geçmiş ve bugünkü uygarlıkla- nnın birikimlerini. yaşam dene- yimlerini. doğaya egemenükle- rini zenginleştirerek besleyecek- tir" dedi. Atatürk'ün kurduğu Türk Dil ve Tarih Kurumlan'nın ka- patılmasını üzüntüyle karşıla- dığını belirten Sağlar. bunlann yeniden açılması için gereken çabayı göstereceklerini söyledi. Sağlar, Türk Dil Kurumu'nun çalışmalannda, Türkçe'nin sa- dece Anadolu'daki tarihsel ge- lişmesinden değil, Orta Asya'- daki değişik Türk lehçelerinde- ki sözcüklerden de yararlanma- ya özen gösterdiğıni vurguladı. Kültür Bakanlığı Yayımlar Dairesi Başkanı Ayla Kutlu da, Türkçe'nin 200 milyona yakın kişi tarafından konuşulan, 27 değişik alfabesi olan dünyadaki yaygın dillerden biri olduğunu söyledi. "Dilimiz özgürlüğü- müzdür" diyen Kutlu, Türkçe lchcelen arasında birliği sağla- mak amacıyla toplanan bu ku- rultayın ardından, sonbaharda da "Edebiyatçılar Kurultayı"- nın toplanacağını bildirdi. Sürekli Dil Kurultayfna Azerbaycan. Kırgızistan, Öz- bekistan. Kazakistan ve Tür- kistan'dan temsilciler katılıyor. Cumhuriyet'in görüşlerini aldı- ğı bazı temsilcıler, ortak dile geçiş için ülkelerinde büyük is- tek olduğunu. ama teknik ve ekonomik zorluklar bulundu- ğunu dile getiriyor. Kırgızistan Ulusal Meclisi Kültür, Sanat. Bilim ve Eğitim Komisyonu Başkanı Tölöğen Kasımbeko- viç, bu görüşü. "İstek var. ama bırakın Latin alfabesini, Kiril alfabesini kullanarak. kitap ba- sılması için bile kağıt sıkıntısı var. Kağıt yok, matbaa maki- neleri yok, Türkiye'nin bu ko- nuda bize destek vermesi gere- kir" diye açıkladı. Ülkesinde, Latin alfabesine geçiş için geçen şubat ayında Cumhurbaşkaniı- ğı himayesinde bir komisyon oluşturulduğunu ve kendisinin de bu komisyonun başkan yar- dımcısı olduğunu söyleyen Ka- sımbekoviç, ortak dile geçilme- siyle, Türk dili üzerindeki Arapça, Farsça ve Batı dillenin egemenliğine de son verileceği- ni söyledi. Türk dilinin dünya dilleri arasındaki yerini alacağı- na inandığını vurgulayan Ka- sımbekoviç, Kırgızca'nın Arap ve Fars etkisinin en az olduğu lehçe olduğunu belirtti. Kazakistan Cumhuriyeti'ni temsilen kurultaya katılan Asıl- bek Tasımoğlu. ülkesinde, La- tin alfabesine geçiş için çalışma- lann hızla sürdüğünü söyledi. Kurultaya sadece Türklerin ka- tıldığına dikkat çekerek, "Ara- mızda yabancı yok, hepimizin hedefı aynı. varmak istediklen nokta, düşünceleri aynı. yanı ortak alfabeye geçmek" dedi. Türkçe'nin, Ârapça ve Farça'- nın etkisiyle zaman içinde bo- zulduğuna değinen Tasımoğlu. Latin alfabesine geçışte. Tür- kiye'nin kendilerine destek ol- masını istediklerini ve bunun etkilerini de şimdiden görmeye başladıklannı vurguladı. Tası- moğlu. bazı özel kuruluşlann. kendilerine Latin harflenyle basan matbaa makinalan gön- dermeye başladığını bildirdi. TEV Başkanı Vehbi Koç'un emeği geçenlere onur plaketi venü. (TAMAŞA F. DURAL) TEV'insolmayançiçekleri İstanbul Haber Servisi - Kuruluşundan bu ya- na 45 binden çok gencin yurtiçi ve yurtdışı öğre- nime katkıda bulunan türk Eğitim Vakfı'nın 25. yılı, dün Divan Oteli'nde düzenlenen top- lantıyla kutlandı. Vakfın kurucusu. Müte\elliler Heyeti vc Yö- netim Kurulu Başkanı Vehbi Koç. TEV'i.çeşıt- li mesleklere mensup 205 kişinın. bincr lira vererek 205 bin lira sermuye ile kurduklannı anlatarak. "Bu vakfın ana yasası, maddi deste- ğe muhtaç, kabılıyctlı gençlerimizin eğitiminc yardımcı olmaktır" dedi. Milli Eğitim eski Bakanı Avni AkyolA İstan- bul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, İstanbul Ûniver- sitesi Rektörü Prof. Dr. Cem'i Demiroğlu'nun da katıldıklan toplantıda. Türk Eğitim Vakfı'- na 10.15 vc 25 yıl hizmet vermiş kişilere onur plaketi vcrildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle