04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5MAYIS1992SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUK 11 FüsunSağlam'ın sergisi • Kûltür Servisi - Füsun Sa|]am'ın"Doğa Yorumlan"başlıklı son dönem çalışmalannın yer aldığı resim sergısı,yann Vakko Beyoğlu Sanat Galensi'nde açılıyor.Füsun Sağlama göre do|a,düşünce ve duyarlılığı özeiden evrensele taşıyor.Sanatçırun bu duyarlılığı aynntıcı titiz bır çalışmayla düşsel doğa yorumJanna dönüşüyor.Tatbıki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu'nu bitirdikten sonra çalışmalannı birsüre Avustralya'da sürdüren sanatçı I984yıhnda Türkiye'ye döndü.İstanbul,Ankara ve Izmir'de kişisel sergileraçan Füsun Sağlam çeşitlı karma sergilere ve yanşmalara katıldı.ödül ve mansiyonlan bulunan Füsun Sağlam'ın yurtıçindeki ve yundışındakı özel ve resmi koleksiyonlarda yapıtlan bulunuyor.Şergi ay sonuna dek görülebilir. Muhsin Entugpul anıldı • İSTANBUL (AA)-Türk Tiyatro ve Sinemasının büyük ustası Muhsin Ertuğrul,ölümünün 13.yılînda dostlan ve sanatçılar tarafından anıldı. Ertuğrul'Un Zincirükuyu'dakı mezan başında dün düzenlenen lörende konuşan tiyatro sanatçısı Engin Uludağ.ustanın bilimsel Türk tiyatrosunu kuran ve kurumlaştıran kişi olduğunu anımsatarak,"NasıI ki.Mustafa Kemal Türkıye Cumhuriyetrnin sıyasal kültürünün kurucusudur.Ertuğru! ve çevresindekıler de TC'nın kûltür ayağının kurucularıdır"dedi.Muhsin Ertuğrul.Ege Üniversitesi'nin verdiği "fahri doktora" ünvanını aimak için gittiği İzmir'de,87 yaşında iken vefat etmişti. TÖPkDİlİ Kurultayı • ANKARA (AA)- Kûltür BakanlığYnca düzenlenen "Sürekli Türk Dıli Kurultayı" 8 mayısa dek Ankara'da sürüyor. Kurultayda.Türk cumhunyetlen ve Türk topluluklannda Türk dilınin abece yazım ve yazı dilı sorunlan araştınlacak, ortak çözüm yollan aranacak ve bu konuda çilecek programı oluşturacak kararlar alınacak. Kûltür Bakanlığfndan yapılan açıklamaya göre kurultaya Türk cumhunyetlerinden 30, yurtıçınden 212 Türk dili ve edebıyatı akademısyeni, bakanlıklar, kurum ve kuruluşlanndan 41. kûltür, milli eğitim ve dışışleri eski bakan ve müsteşanlanndan 68, gazeteciler ve köşe yazarlan. yazarlar, mılletvekilleri ve gözlemciler olmak üzere yaklaşık bın kişi davet edildı Ofluoğlu'nun mim göstepisi • Kültür Servisi - İstanbul Üniversitesı Devlet Konservatuan Öğretim görevlilennden mim sanatçısı. Vecıhı Ofluoğlu. perşembe giinüsaat 19.00'da Atatürk Kûltür Merkezı Konser Salonu'nda bir mim gösterisi sunacak. 25. sanat yılını dolduran Vecihi Ofluoğlu, gösteride yenı oyunlannın yanı sıra Tank Günersel'in yapıtlannın da yer aldığı repertuanndan seçmeler sahneleyecek. Göstenye konuk sanatçı olarak I.Ü. Devlet Konservatuan öğretim görevlilerinden Figen Yücel, Cem Ertekın, Sibel Kasapoğlu ve bale bölümü öğrencilen katılacak. Sanatçıya vurmalı sazlarda Yücel Berrak, viyolonselde Sevil Gökdağ, kemanda Lale Yüzügüldü, flüıte Tuba özbülbül, piyanoda Çiçek Kanter ve Serpil Günseli Toparlak eşlik îikcek. Uluslararası PEN'in Barselona 'daki kongresine 77 ülkeden 300yazar katıldı 511 yazara baskı gûndemdeydiKültür Servisi - Uluslararası PEN Kulübü'nün 57. Olağan Kongresi, 20-26 nisan günleri arasında İspanya'nın Barselo- na kentinde yapıldı. Ev sahip- üğini KataJan PEN Merkezi- nin üstlendiği ve 77 ülkeden 300 kadar yazar, çevırmen ve yayıncıyı bir araya getıren kongreye, TürkiyePEN Yazar- lan Derneği'ni temsılen Müge Gûrsoy Sokmen katıldı. 1921'de İngiliz yazar Catha- rfne Amy Dawson-Scott tara- fından yazarlar arasında iletı- şim sağlamak amaayla kuru- lan PEN Kulübü, bugün dün- yarun hemen her yöresindeki yüzü aşkın PEN merkezi aracıhgpyla, düşünce ve ifade özgürlüğü savunucusu, banş yanlısı yazar, şair, çevirmen ve editörleri kucaklıyor. Bu yılki PEN Kongresi'ne kaülan Mü- ge Gürsoy Sökmen, kongrede yürütülen komite çahşmalannı, ahnan yeni kararlan, vanlan sonuçlan anlattı. - Lluslararası PEN Kulübü'- nün bu kongresinde nasıl bir et- kinlik yürütûldü? - Kongrede üçlü bır etkınlık yürütüldü diyebilirim. Birincisı, kongrenın edebıyat agırlıklı yaruydı. Yüda iki kere yapılan bu kongrelerde bir başlık seçili- yor ve tartışıüyor. Kongrenın ikinci etkinliği, PEN bünyesın- de oluşmuş komiteterin çalış- malarıydı. Banş Komitesi, Hapishanedeki Yazarlar Ko- mitesi, Çeviri ve Dilsel Haklar Komitesi ile geçen kongrede kurulan ve ilk kez bu kongrede faalıyete geçen Kadın Komitesi ayn ayn çalışmalannı yürüttü- ler. - Bu yüın ağuiıklı edebiyat ko- nusuneydi? - Bu yılın konusu "Cçüncii • Ev sahipliğini KatalanPENMer- kezi'nin üstlendiği kongreye Türk PEN'ini temsilen Müge Gürsoy Sök- men katıldı. Hapis- tekiYazarlarKomi- tesi, geçen yıl baskı gören 511 yazar ve gazetecinin duru- muyla ilgilendiğini açıkladı. Yugoslav- ya'dakiiç savaş sıra- sındaen az 27yazar VegazeteCinin ÖİdÜ- rÜİdÜğÜ Saptandl. PEN'in 57. kongresi'nde RüşdB onv Syrilğtee ge- ürildi. Aynca Ruşdu hakkında "idam fermanı"nın kaldınlması için İran'a nasıl bir çagn yapıiabiiecegi tartısudı. bin yüın eşiğinde edibjyat ve ede- bi diller; yazar ve yeni Avrupa" idi. Bu konu çerçevesınde do- kuz toplantı yapıldı ve ro- manın, şiirin, deneme/eleştiri- nin ve genelde yazarlann bu- günkü konumu, Margaret At- wood, Akxandre Blokh. György Konrad, Duo Duo, Isidor Consul gibi çok sayıda sanatçı tarafın- dan tartışüdı. Aynca, yeni çe- şitli ülkelerden sanatçılann yapıtlannı okuduklan bir Şür Gecesi ile bir Kadın Yazarlar Gecesi düzenlendi. - Komite çalışfnalannda ne gibi soauçiara varddı? - Benim de katıldığım Hapis- hane Yazarlar Komitesi'ndeol- dukça yoğun geçen üçer saatlik üç oturumda geçen yıl PEN'in tutuklanan, ifade özgürlüğü kısıtlanan ya da yaşamı tehdit altında olan 511 yazar ve gaze- tecinin dunımuyla ilgilendiği belırtildi, Mısır, Birmanya, Gü- ney Kore, Vietnam, Peru, Sri Lanka. ABD, Filipin, Keftya vb. ülkelerde yazar ve gazeteci- lerin maruz kaldığı engelleme- ler, tutuklamalar, hatta fıziksel şıddet bir rapor halinde sunul- du. BM tnsan Haklan Komıs- yonu, Avrupa Güvenlik ve Işbirlığı Konferansı gibi ulus- lararası toplantılarda sorun- lann gündeme getırildıği belir- tildı. Salman Rüsdü'nün duru- mu için Iran hükümetine nasıl bir çağnda bulunulabileceği tartışıldı; kendileri de yazar olan Çekoslovak, Macaristan ve Izlanda devlet baskanlann- dan fetvarun kaldınlması için Rafsancani'ye yazmalannın is- tenmesi kararlaştırüdı. Yugoslavya'daki iç savaş sı- radan en az 27 yazar ve gaze- tecinin öldürülmüş olduğu sap- tanırken, Türkiye'de çok sayı- da derginin yasaklanıyor, ya- zarlannın tutuklanıyor olması, Sabah gazetesi muhabiri tzzet Kezer'in öldürülmesi endişe ve- rici noktalar olarak beürtildi. Pek çok PEN merkezirıce onur üyesi kabul edilen tsmail Beşik- çi'nin durumu zaten her top- lanüda gündeme geliyordu; aynca, "Anti Tertr" yasasuun basın özgürlüğüne getirdiği kısıtlamalar da söz konusu oldu. Komite başkanı Thoroas von Vegesack ile araştırma asis- tanınm İsrail PEN merkezinin davetlisı olarak işgal altındaki topraklardaki Fiüstinli tutuklu vazar ve sanatçılann durumu- nu araşürmak için yaptıklan gezinin raponı okundu ve taruşıldı. Kısaca bu bölgedeki tutuklulann durumunun ulus- lararası anlaşmalarda öngörü- lenlerden çok uzak olduğu be- lirtildi. Aynca UNESCO ve Bırleş- miş Milletler'e doğrudan baş- vurularda bulunulması da gün- deme geldi. Yine benim katıldığım Kadın Komitesi iki- şer saatlik iki toplanu yapma unkâru buldu. Bu toplanularda kısaca kadın yazarlann insan haklan ve sansüre ilişkin sorun- lan konusunda kamuoyunu daha iyi aydınlatmak üzere çalışılması, 8 Man'ın tüm PEN merkezlerinde kutlanması ve dünyarun farklı yerlerindeki kadın yazarlann etkileşımini sağlamak için 1993 yılmdaki Frankfurt Kitap Fuan'nda ya- zar ve yayınalan bir araya geti- ren bır atölye çaüşması dü- zenlenmesi karan alındı. • Delege toplantılanndan ne tür kararlar çıktı? PEN'in UNESCO'yla ortak olarak 10-13 şubat tarihleri arasında Harare'de düzenlediği ve Nadine Gontimer'ın da katıldığı Afnka edebıyatı semi- neri üzerine bir rapor verildi. Bu kongrede Salman Rttşd» onur üyeliğıne getinldi. Bir son- raki kongrenin kasım 1992'de, Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde yapılması karanyla kongre sona erdi. Nursel Duruel, 'Geyikler, Annem ve Almanya'dan 10 yıl sonra 'Yazılı Kaya'yı yayımladı Yazı kalıcı, söz uçııcıı, lıayat gibi • NurselDuruel, "Geyikler,Annem ve Al- manya" adb ilk öykü ki- tabıyla 1981 'de Akademi Kitapevi Öykü Ödülü'- nü, 1983'tedeSait Faik Hikaye Armağanrm almıştı.Yeniyayımlanan "YaahKaya'daki 'Bur- gaç' adlı öyküylede 1990 Yunus Nadi Armağanı ikincilik ödülüne değer göriüen Duruel, öykü- nün kendine özgü ola- naklannı"kısa, kıvrak, vurucu" olarak tanımh- yor. REFİKDLJRBAŞ İki ödüllü bir ilk kitap: Geyik- ler, Annem ve Almanya. Nursel Dunıei bu ilk kitabıyla î 981 'de Akademi Kitabevi Öykü ödülü'nü. iki yıl sonra da Sait Faik Hikâye Armağanı'nı kazanmış. Duruel, on yılı aşkın aradan sonra bu kez "ödûT almış bir öyküsünün de bulunduğu ikin- ci kitabıyla okur karşısında: Yazüı Kaya. Yaalı Kaya'daki "Burgaç" öyküsüyle 1990 yıünda Yunus Nadi Ödülleri Yayımlanmarruş Öykü dalında ikincilik ödülünü almış Duruel. "Ses Maketi" öyküsünde "Yazı kaltcı, söz uçucu. Tıpkj hayat gibi" diyor Ouruel. Ara- da on yıllık bir suskunluk olsa da "yazmaı kabcdığı" üzerine konuşmak Duruel'le. Bu sus- kunluğun nedenleri üzerine. - tik kitabınızla ikincisi ara- sında 10 yıllık bir suskunluk var... Nursel Duruel: Gündelik yaşayışuı iz bırakınamacasına yıırtuğu her hayat gizli kalnuş bir ha- yattır.Sanatın gerekübği de burada ortaya çıkjyor.(Fotoğraf:CENGfZCTVA) - Siz on yıllık bu arayı sus- kunluk olarak adlandınyor- sunuz. Nesnel gerçek de bu. Ama ben susmuşum gibi hisset- medim hiç kendimi. Çünkü edebiyatla ilişkım aralıksız ve temelli bir ılişkidır İlk kıtabı- mın çıkışından çok daha önce- leri de ayru ölçüde güçlüydü edebiyatla aramdaki bağ. Yazma ya da yazdıklanmı ortaya çıkarma konusunda çe- şitli etkenler giriyor devreye. Elde edilmesinin neredeyse ola- naksız olduğunu bile bile doku- nulmanuş zamanlar kolluyo- rum. Yazarlann çoğunun bo- ğuştuğu, bazılannın da pek gü- zel altetüği nedenleri sayıp dök- mektense gündelik hâyatın baskın çıkışı diye özetleyeyim. -"Daracık hayatlarda gizlen- meye gitmek" diyorum. Bu öy- küleriııiz için bir anaotar cüm- le otabilir mi? Hayatla öykü ara- smda nasıl bir ba| var? - Tek anahtar değil, anahtar- lardan biri olabilir. Hayatm sınırsızlığı, sonsuz çeşiüiliği, zenginüği yarunda, her birimiz bize verilmış ömür içinde bir tek hayatı, kendi hayatımızı yaşıyoruz. Bunun getirdiği sırurlandınlrruşlık duygusu, ha- yat çerçevesini, ufkunu en geni- se ulaştırabilrois olanlar tarafın- dan bile kolay kolay aşılamıyor. Kaldı ki çerçeveler pek ço- ğumuz için dayanılmaz ölçüde dar. Yalnız dısımızdaki değil, ıçımizdekı çerçevelen de kas- tediyorum. fnsanın ortaya çı- kışından bu yana rrulyarlarca ömür tükenip gitti, gizli kaldı daraak hayatlarda. Gündelik yaşayışın iz bırakmamacasına yuttuğiı her hayat gizli kalmış bir hayattır. Sanaün gücü de gerekljliği de burada çıkıyor or- taya. İnsanoğiu pek çok sının onunJa zorluyor. Onun araalığıyla keşfediyor kendini, diğer insanlan, dünyayı. Onun- la ulaşıyor tek başma uJaşa- madığı düşüncelere, duygulara, kavrayışa. Genel olarak sanatın, özel olarak edebiyatın hayatla ara- sında nasıl bir bağ varsa öykü türü ile hayat arasında da ayru bağ var. Öykü kendine özgü olanaklarla karşılıyor hayatı: Kısa, kıvrak, vurucu. "Bir gecede on milyar rüya görülüyor." Bu da "Yedind" adlı öykünüzden bir cümle. Rü- yanın hayatımızm anlamı için- deki yeri? - Yalnız biz değiliz canhlar içinde rüya gören. Orneğin, ke- diler de rüya görüyor. Rüya insanı öbürcanlılardan ayıranzekâ, akıl, düşünmeyete- neği gibi büsbütün ayncalıklı bir alan değil. Ama düşünme yetimizle çok sıkı bır ilintisi var. Bu açıdan ben rüyalan insanın doğal zenginliği olarak görüyo- rum. Tıpki yeryüzünün doğal kay- naklan gibi iyi değerlendirildi- ğinde verimli olabilen bir kay- nak. Yazılı Kaya/ Nursel Duruel I Telos Yayıncıltk 179 s. İstanbul -Grenoble-Paris üçgeninde Sait Faik LstaııbııTdaıı daha güzel bir îstanbul var NEDİM GÜRSEL PARİS - Sait Faik'in üç Fransa yolculuğu vardır. İlkın- de, öğrenım yapmak için gittiği Grenoble'da üç yıl kalmış, ikin- cisinde Paris'e diye yola çıkıp Marsilya'da geri dönmüş, üçüncüsündeyse, ölmeden az önce tedavi amaayla gittiği Pa- ris'te beş gün zor dayanabilmiş- tir. Cahit Irgat anılannda yazmıştı. Balık pazannda do- laşırken ansızm Sait Faik çıkar karşısına. "Yahu Paris'te değil miydin sen?" "Sı...mışım Paris'in içine." Birlikte Cumhuriyet mey- hanesine gidip içmeye başlar- lar. Pilakinin üstüne limon sı- karken iyice coşar Sait Faik: "Sı...mışım ulan Pans'ın içi- ne" diye tekrarlar. Oh be! Dün- ya varmış!". Sait Faik'in başıboş yaşa- mını, annesine. giderek anadi- line bağhlığını bılmeyen birisi için, öykülerinde balıkplann, Rum meyhanecilerin, denizi, çamurlu dar sokaklan, lodosu. ada vapurlanyla tüm İstanbul kenünin nasıl soluk alıp verdi- ğini, nasıl capcanlı, kıpır kıpır oynaşüğını bilmeyen bir ya- bancı için, Cahit Irgat'ın dıle getirdiği duyarhk anlaşılmaz lakımız, bugün yapuklanmıza, yapacaldanmıza, düşündükle- rimıze, düşüneceklerimize hay- retler içinde bakan bir ah- lakımız" diye yazarken cinsel hoşgörüyü, her türlü toplumsal baskıdan uzak bir etik an- ramsız düşünemeyiz. Ama bu öykü kişilen belli bir mekânda, somut bir çoğrafyada canlılık kazanırlar.Örneğın, Bayram menekşelı vadırun bir uzantısıdır; Aleksandra, Yana- ki'nin acı zeytin yağı kokan Agop Arad'ın çizgisiyle • Sait Faik 3 yıl yaşadığı, ilk öykülerini yazdığı Fransa'mn Grenoble kentinde de tstanbul'u düşü- nür. Imgeleminde dolaşırken ansızm karşısına çı- kan büyüleyici bir İstanbul'dur bu. Bir tür serap, kendi deyimiyle "Bir başka İstanbul." bir olgudur. Oysa Fransa'day- ken çevresine ilgıyle bakmasını bilmış, gözlemlen'nden yola çı- karak Marsilya'yı, Grenoble'u, hatta Paris'i anlatan öyküler yazmıştır Sait Faik Doğrudan olmasa bile Fransız yazının- dan, özellıkle de Andre Gide'ın ahlak anlayışından etkılenmiş. "Bir ahlakırmz olacak ki, hiçbir kitap daha yazmadı. Bir ah- layışını savunmuştur. Onun yapıtında rastladığımız deli- kanblar, ekmeklerini alın teny- le kazanan küçük insanlar, Nâzım'ın deyişiyle "namuslu, çalışkan, fakir insanlann şehri sahia İstanbul"la özdeşleşmiş- lerdir Istanbul'u, Sait Faik'in sevdiğı kozmop>olit İstanbul'u, Pançosuz, Papaz Efendisisiz, Aleksandra ve arabacı Bay- meyhanesinde mızaka çalar; Pa- paz Efendi Burgaz Adası'nın, dolayısıyla adada yaşayan Rum azınlığın aynlmaz bır par- çasıdır; Panço ise Beyoğlu'nun, Balık pazanndaki meyhanele- nn, sinema ve pıarklanyla "'ka- vun acısı yalnızlığın" yaşandığı gece bohemırun simgesi.Diye- ceğim, karaciğeri sancılar ıcin- deyken Paris'e küfreden Sait Faik'in İstanbul tutkusu onu dış dünyaya, başkasına kapa- yan bir tutku değildir. Tam karşjtı, dış dünyadan içeriye, eşcinsel bır duyarhğın beslediği özyıkıma, Franızca deyunıyle söylersek "autodestruction"a yönelten bir tutkudur.Sait Faik üç yıl yaşadığı, ilk öykülerini yazdığı Fransa'mn Grenoble kentinde de İstanbu'u düşünür. Imgeleminde oluşan. Grenob- le'un karlı sokaklannda dolastır- ken ansızm karşısına çıkıveren büyüleyici bir İstanbul'dur bu. Bir tür serap, kendi deyişiyle "bir başka İstanbul". Gerçek bir İstabul yazan olan Sait Faik'in ımgeleme ver- diği önem; bir kenü. birmekânı. bu mekâna bağlı olarak bır anıt ya da manzara parçasını o kentten, o mekândan uzaktay- ken düşlemesı, giderek sözcük- lerin yardımıyla düşlediği coğ- rafyanın içıne yerleşmesi üze- nnde durulması gereken bır olgu, yenilikçi bir tavırdır. On- dan öğreneceğimiz çok şey var daha. Gençlik Günleri'nde Deniz Türkali de konser verecek. Kültür Bakanı Sağlar da konuşacak Gençlik Günleri'nde Dostluk Şarkıları Kültür Servisi-Şehır Tı- yatrolan'nın düzenlediği 8. Gençlik Günleri sürüyor. Harbıye Muhsin Ertuğrul Ti- yatrosu'nda yer alacak etkin- ükler içinde fılm göstenmleri, söyleşiler,paneller,fuaye din- letileri,sergiler,multivizyon gösterisi.konserler ve amatör tiyatrolann sergifcyeceği oyunlar yer alıyor. 8.Gençlik Günleri'nde bu- gün saat I5.OOte "Kültür Varhklan ile Anadolu adım adım"konuiu panel Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'- nun fuayesinde gerçekleştın- lecek. Prof.Dr.Mehmet Özdo- ğan'ın yöneteceği panele ko- nuşmaa olarak Prof.DrAra Altun,Prof.Dr.Haluk Sezgın ve Rıfat Araz katılacaklar. Sanyer Halk Eğitim Mer- kezi de "Übü" adlı oyunu saat 19.00'da Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde oynayacak.Saat I2.00'de gösterime sunulacak film ıse "Aysel Bataklı Damın Kızı". Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nda her gün saat 12.00'de fılm gösterilen sürer- ken,saat 15.00'te de değişik konulu, çeşitlı konuklann kaülacağ) paneller söyleşiler ve gösteriler yapılacak. Söyleşılerin perşembe gün- kü konuğu Kültür Bakanı Fikri Sağlar.Sağlar,"Yeniden Yapı- lanma"üzerine bir konuşma ya- pacak.Gençlik Günleri boyun- ca" Bedenin Dili'Y'Genelden Özele Televizyon",'l Medyum- culuk nedir,ne değildir?", "Gençlik ve Türkiye","Multi- vızyon nedir?","Tehlikeli İlişki- ler,Aldatma","Aydınlanmız, yarulgılar ve umutlar'Y'Ne ka- dar demokratız"."Duygusal Doyum","'Tiyatroda yeni yö- netmenler.yeni umutlar", "Kendini Arayan Sinema", "Türk Sinemasının Yannı"- başlıklı paneller ve söyleşiler gerçekleşürilecek. Konser bölümünde ıse Fatih Erkoç.Gürol Ağırbaş.Deniz Türkali,Timur Selçuk,Ayla Al- gan,Bülent Ortaçgil,Murat Çe- lik.Şef Yeşua Aroya yöneumin- de İstanbul Oda Korosu.Aysun Timurcan'dan "Dostluk Şarkı- lan" ve Ruhı Su Dostlar Koro- su ve Grup Çağn konserler ve- recek Bu arada Selçuk Borak'ın koreografismi yaptığı "Yaşam ve İnsan" balesi sunulacak. Her yıl olduğu gibi bu yıl da amatör tiyatrolann gösterileri sürüyor. Harbiye Muhsin Ertuğrul ve Kadıköy Haldun Taner Sahne- si'nde değişik oyunlar hergün sahneleniyor. Yaşar Kemal'in iki yapıti daha Fransızcaya çevrildi. Yaşar KemaPin çocukluğu sinemada Kfihür Servisi- Ünlü yazar Yaşar Kemal'in ikı kıtabı Fransızcaya çevrildı.yazarla konuşmalar bir kitapta top- landı.YaşarKemarin"Kimse- cik 2 -Kaie Kapısı" adlı esen Fransızcaya "La Grotte"- (Mağara)adıyla çevnldı Gal- iimard Yayınevi'nden yayın- lanan kitabı Fransızcaya Münevver Andaç çevirdı. Aynı yayınevınden cep kıtabı olarak piyasaya çıkan dığer eser ise "Yusufçuk Yusuf". Çeviren yine Münevver An- daç.Alaın Bosquet'nın yaz- dığı "Entretiens Aves"(\ aşar Kemal ile Konuşmalar adlı ki- tap da Galimard Yayınevi'n- den. 1982 yüında o güne dek ya- yımlanan eserlerinin başan- smdan ötürü "Cino Del Du- ca Dünya ödülii" ile onurlan- dınlan Yaşar Kemal'in "Öl- mez Otu" adlı kitabı Fransa- da en iyi yabancı kitap seçil- misti. Bu arada ingiliz yönetmen James Runcie "Childhood" Çocukluk adlı Yaşar Kemal ile UKÜİ bir TV fümi çekecek. Yapımcıh&nı BBC Müzik ve Sanat böfümünün üstlendiği filmın süresi 60 dakika.Proje danışmanlığını Ersin Pertan'ın yaptığı bu TV fılmının çekımine 20 mayısta başlanacak.Filmın belgesel bölümünde Yaşar Ke- mal de >er alarak kendi sesıyle konuşup.çocukluğunu anlata- çak. Drama bölümünde "Yılanı Öldürseler" "adlı romarundan esınlenerek,Yaşar Kemal'in Gökçedam köyündekı çocuk- luk günleri sergilenecek Adana,Kadirlı ılçesj.Gökçe- dam(Hemite)köyünde çekimle- ri gerçekleştirilecek fılmde Ber- han Şimşek,Lale Mansur.Tom- ris İncer.Mıne Çayıroğlu, Erdinç Akbaş,Osman Görgen, Can Kolukısa.Hıkmet Kara- göz ve Menderes Samancılar rol alacak. Sait Faik Ödülü sahibini buluyor Kültür Servisi- Sait Faik Hikaye Armağanfnm bu yılki sahibı bugün bellı olu- yor.Ödülün sahibı.bugün Pera Palas'ta saat İ9 00'da dûzenlenecek törende açıkla- naçak. Ödülü düzenleyen Darüş- şafaka Cemiyeti,bu yıl değişik bir uygulama gerçekleştın- yor. Fethı Nacı, Rauf Mutluay, Oktay Akbal, Sabahattin Kudret Aksal, İnciser Akpı- nar, Prof. Dr. Şara Sayın ve Prof. Dr. Berna Moran'dan oluşan seçici kurul, bugün son kez Pera Paias'ta toplana- cak ve vardığı sonucu toplan- tıdan çıkıp basın mensuplan- na ve çağnlılara açıklayacak. Yanşmaya bu yıl 9 öykü ki- tabı katıldı. Ancak seçici ku- rul uyeleri de kitap önerebe- liyor. Öte yandan, Sait Faik Hi- kâye ArmanağVnın para ödü- iü bu yıl 5 milyon Türk Lira- sı'na çıkarıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle