Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5MAYIS1992SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUK 11
FüsunSağlam'ın
sergisi
• Kûltür Servisi - Füsun
Sa|]am'ın"Doğa
Yorumlan"başlıklı son
dönem çalışmalannın yer
aldığı resim sergısı,yann
Vakko Beyoğlu Sanat
Galensi'nde açılıyor.Füsun
Sağlama göre do|a,düşünce
ve duyarlılığı özeiden
evrensele taşıyor.Sanatçırun
bu duyarlılığı aynntıcı titiz
bır çalışmayla düşsel doğa
yorumJanna
dönüşüyor.Tatbıki Güzel
Sanatlar Yüksek Okulu'nu
bitirdikten sonra
çalışmalannı birsüre
Avustralya'da sürdüren
sanatçı I984yıhnda
Türkiye'ye
döndü.İstanbul,Ankara ve
Izmir'de kişisel sergileraçan
Füsun Sağlam çeşitlı karma
sergilere ve yanşmalara
katıldı.ödül ve mansiyonlan
bulunan Füsun Sağlam'ın
yurtıçindeki ve yundışındakı
özel ve resmi
koleksiyonlarda yapıtlan
bulunuyor.Şergi ay sonuna
dek görülebilir.
Muhsin Entugpul
anıldı
• İSTANBUL (AA)-Türk
Tiyatro ve Sinemasının
büyük ustası Muhsin
Ertuğrul,ölümünün
13.yılînda dostlan ve
sanatçılar tarafından
anıldı. Ertuğrul'Un
Zincirükuyu'dakı mezan
başında dün düzenlenen
lörende konuşan tiyatro
sanatçısı Engin
Uludağ.ustanın bilimsel
Türk tiyatrosunu kuran ve
kurumlaştıran kişi olduğunu
anımsatarak,"NasıI
ki.Mustafa Kemal Türkıye
Cumhuriyetrnin sıyasal
kültürünün
kurucusudur.Ertuğru! ve
çevresindekıler de TC'nın
kûltür ayağının
kurucularıdır"dedi.Muhsin
Ertuğrul.Ege
Üniversitesi'nin verdiği
"fahri doktora" ünvanını
aimak için gittiği İzmir'de,87
yaşında iken vefat etmişti.
TÖPkDİlİ
Kurultayı
• ANKARA (AA)- Kûltür
BakanlığYnca düzenlenen
"Sürekli Türk Dıli
Kurultayı" 8 mayısa dek
Ankara'da sürüyor.
Kurultayda.Türk
cumhunyetlen ve Türk
topluluklannda Türk dilınin
abece yazım ve yazı dilı
sorunlan araştınlacak, ortak
çözüm yollan aranacak ve bu
konuda çilecek programı
oluşturacak kararlar
alınacak. Kûltür
Bakanlığfndan yapılan
açıklamaya göre kurultaya
Türk cumhunyetlerinden 30,
yurtıçınden 212 Türk dili ve
edebıyatı akademısyeni,
bakanlıklar, kurum ve
kuruluşlanndan 41. kûltür,
milli eğitim ve dışışleri eski
bakan ve müsteşanlanndan
68, gazeteciler ve köşe
yazarlan. yazarlar,
mılletvekilleri ve gözlemciler
olmak üzere yaklaşık bın kişi
davet edildı
Ofluoğlu'nun
mim göstepisi
• Kültür Servisi - İstanbul
Üniversitesı Devlet
Konservatuan Öğretim
görevlilennden mim sanatçısı.
Vecıhı Ofluoğlu. perşembe
giinüsaat 19.00'da Atatürk
Kûltür Merkezı Konser
Salonu'nda bir mim gösterisi
sunacak. 25. sanat yılını
dolduran Vecihi Ofluoğlu,
gösteride yenı oyunlannın
yanı sıra Tank Günersel'in
yapıtlannın da yer aldığı
repertuanndan seçmeler
sahneleyecek. Göstenye
konuk sanatçı olarak I.Ü.
Devlet Konservatuan
öğretim görevlilerinden
Figen Yücel, Cem Ertekın,
Sibel Kasapoğlu ve bale
bölümü öğrencilen
katılacak. Sanatçıya vurmalı
sazlarda Yücel Berrak,
viyolonselde Sevil Gökdağ,
kemanda Lale Yüzügüldü,
flüıte Tuba özbülbül,
piyanoda Çiçek Kanter ve
Serpil Günseli Toparlak eşlik
îikcek.
Uluslararası PEN'in Barselona 'daki kongresine 77 ülkeden 300yazar katıldı
511 yazara baskı gûndemdeydiKültür Servisi - Uluslararası
PEN Kulübü'nün 57. Olağan
Kongresi, 20-26 nisan günleri
arasında İspanya'nın Barselo-
na kentinde yapıldı. Ev sahip-
üğini KataJan PEN Merkezi-
nin üstlendiği ve 77 ülkeden 300
kadar yazar, çevırmen ve
yayıncıyı bir araya getıren
kongreye, TürkiyePEN Yazar-
lan Derneği'ni temsılen Müge
Gûrsoy Sokmen katıldı.
1921'de İngiliz yazar Catha-
rfne Amy Dawson-Scott tara-
fından yazarlar arasında iletı-
şim sağlamak amaayla kuru-
lan PEN Kulübü, bugün dün-
yarun hemen her yöresindeki
yüzü aşkın PEN merkezi
aracıhgpyla, düşünce ve ifade
özgürlüğü savunucusu, banş
yanlısı yazar, şair, çevirmen ve
editörleri kucaklıyor. Bu yılki
PEN Kongresi'ne kaülan Mü-
ge Gürsoy Sökmen, kongrede
yürütülen komite çahşmalannı,
ahnan yeni kararlan, vanlan
sonuçlan anlattı.
- Lluslararası PEN Kulübü'-
nün bu kongresinde nasıl bir et-
kinlik yürütûldü?
- Kongrede üçlü bır etkınlık
yürütüldü diyebilirim. Birincisı,
kongrenın edebıyat agırlıklı
yaruydı. Yüda iki kere yapılan
bu kongrelerde bir başlık seçili-
yor ve tartışıüyor. Kongrenın
ikinci etkinliği, PEN bünyesın-
de oluşmuş komiteterin çalış-
malarıydı. Banş Komitesi,
Hapishanedeki Yazarlar Ko-
mitesi, Çeviri ve Dilsel Haklar
Komitesi ile geçen kongrede
kurulan ve ilk kez bu kongrede
faalıyete geçen Kadın Komitesi
ayn ayn çalışmalannı yürüttü-
ler.
- Bu yüın ağuiıklı edebiyat ko-
nusuneydi?
- Bu yılın konusu "Cçüncii
• Ev sahipliğini
KatalanPENMer-
kezi'nin üstlendiği
kongreye Türk
PEN'ini temsilen
Müge Gürsoy Sök-
men katıldı. Hapis-
tekiYazarlarKomi-
tesi, geçen yıl baskı
gören 511 yazar ve
gazetecinin duru-
muyla ilgilendiğini
açıkladı. Yugoslav-
ya'dakiiç savaş sıra-
sındaen az 27yazar
VegazeteCinin ÖİdÜ-
rÜİdÜğÜ Saptandl.
PEN'in 57. kongresi'nde RüşdB onv Syrilğtee ge-
ürildi. Aynca Ruşdu hakkında "idam fermanı"nın kaldınlması
için İran'a nasıl bir çagn yapıiabiiecegi tartısudı.
bin yüın eşiğinde edibjyat ve ede-
bi diller; yazar ve yeni Avrupa"
idi. Bu konu çerçevesınde do-
kuz toplantı yapıldı ve ro-
manın, şiirin, deneme/eleştiri-
nin ve genelde yazarlann bu-
günkü konumu, Margaret At-
wood, Akxandre Blokh. György
Konrad, Duo Duo, Isidor Consul
gibi çok sayıda sanatçı tarafın-
dan tartışüdı. Aynca, yeni çe-
şitli ülkelerden sanatçılann
yapıtlannı okuduklan bir Şür
Gecesi ile bir Kadın Yazarlar
Gecesi düzenlendi.
- Komite çalışfnalannda ne
gibi soauçiara varddı?
- Benim de katıldığım Hapis-
hane Yazarlar Komitesi'ndeol-
dukça yoğun geçen üçer saatlik
üç oturumda geçen yıl PEN'in
tutuklanan, ifade özgürlüğü
kısıtlanan ya da yaşamı tehdit
altında olan 511 yazar ve gaze-
tecinin dunımuyla ilgilendiği
belırtildi, Mısır, Birmanya, Gü-
ney Kore, Vietnam, Peru, Sri
Lanka. ABD, Filipin, Keftya
vb. ülkelerde yazar ve gazeteci-
lerin maruz kaldığı engelleme-
ler, tutuklamalar, hatta fıziksel
şıddet bir rapor halinde sunul-
du. BM tnsan Haklan Komıs-
yonu, Avrupa Güvenlik ve
Işbirlığı Konferansı gibi ulus-
lararası toplantılarda sorun-
lann gündeme getırildıği belir-
tildı. Salman Rüsdü'nün duru-
mu için Iran hükümetine nasıl
bir çağnda bulunulabileceği
tartışıldı; kendileri de yazar
olan Çekoslovak, Macaristan
ve Izlanda devlet baskanlann-
dan fetvarun kaldınlması için
Rafsancani'ye yazmalannın is-
tenmesi kararlaştırüdı.
Yugoslavya'daki iç savaş sı-
radan en az 27 yazar ve gaze-
tecinin öldürülmüş olduğu sap-
tanırken, Türkiye'de çok sayı-
da derginin yasaklanıyor, ya-
zarlannın tutuklanıyor olması,
Sabah gazetesi muhabiri tzzet
Kezer'in öldürülmesi endişe ve-
rici noktalar olarak beürtildi.
Pek çok PEN merkezirıce onur
üyesi kabul edilen tsmail Beşik-
çi'nin durumu zaten her top-
lanüda gündeme geliyordu;
aynca, "Anti Tertr" yasasuun
basın özgürlüğüne getirdiği
kısıtlamalar da söz konusu
oldu.
Komite başkanı Thoroas von
Vegesack ile araştırma asis-
tanınm İsrail PEN merkezinin
davetlisı olarak işgal altındaki
topraklardaki Fiüstinli tutuklu
vazar ve sanatçılann durumu-
nu araşürmak için yaptıklan
gezinin raponı okundu ve
taruşıldı. Kısaca bu bölgedeki
tutuklulann durumunun ulus-
lararası anlaşmalarda öngörü-
lenlerden çok uzak olduğu be-
lirtildi.
Aynca UNESCO ve Bırleş-
miş Milletler'e doğrudan baş-
vurularda bulunulması da gün-
deme geldi. Yine benim
katıldığım Kadın Komitesi iki-
şer saatlik iki toplanu yapma
unkâru buldu. Bu toplanularda
kısaca kadın yazarlann insan
haklan ve sansüre ilişkin sorun-
lan konusunda kamuoyunu
daha iyi aydınlatmak üzere
çalışılması, 8 Man'ın tüm PEN
merkezlerinde kutlanması ve
dünyarun farklı yerlerindeki
kadın yazarlann etkileşımini
sağlamak için 1993 yılmdaki
Frankfurt Kitap Fuan'nda ya-
zar ve yayınalan bir araya geti-
ren bır atölye çaüşması dü-
zenlenmesi karan alındı.
• Delege toplantılanndan ne
tür kararlar çıktı?
PEN'in UNESCO'yla ortak
olarak 10-13 şubat tarihleri
arasında Harare'de düzenlediği
ve Nadine Gontimer'ın da
katıldığı Afnka edebıyatı semi-
neri üzerine bir rapor verildi.
Bu kongrede Salman Rttşd»
onur üyeliğıne getinldi. Bir son-
raki kongrenin kasım 1992'de,
Brezilya'nın Rio de Janeiro
kentinde yapılması karanyla
kongre sona erdi.
Nursel Duruel, 'Geyikler, Annem ve Almanya'dan 10 yıl sonra 'Yazılı Kaya'yı yayımladı
Yazı kalıcı, söz uçııcıı, lıayat gibi
• NurselDuruel,
"Geyikler,Annem ve Al-
manya" adb ilk öykü ki-
tabıyla 1981 'de Akademi
Kitapevi Öykü Ödülü'-
nü, 1983'tedeSait Faik
Hikaye Armağanrm
almıştı.Yeniyayımlanan
"YaahKaya'daki 'Bur-
gaç' adlı öyküylede 1990
Yunus Nadi Armağanı
ikincilik ödülüne değer
göriüen Duruel, öykü-
nün kendine özgü ola-
naklannı"kısa, kıvrak,
vurucu" olarak tanımh-
yor.
REFİKDLJRBAŞ
İki ödüllü bir ilk kitap: Geyik-
ler, Annem ve Almanya.
Nursel Dunıei bu ilk kitabıyla
î 981 'de Akademi Kitabevi
Öykü ödülü'nü. iki yıl sonra da
Sait Faik Hikâye Armağanı'nı
kazanmış.
Duruel, on yılı aşkın aradan
sonra bu kez "ödûT almış bir
öyküsünün de bulunduğu ikin-
ci kitabıyla okur karşısında:
Yazüı Kaya.
Yaalı Kaya'daki "Burgaç"
öyküsüyle 1990 yıünda Yunus
Nadi Ödülleri Yayımlanmarruş
Öykü dalında ikincilik ödülünü
almış Duruel.
"Ses Maketi" öyküsünde
"Yazı kaltcı, söz uçucu. Tıpkj
hayat gibi" diyor Ouruel. Ara-
da on yıllık bir suskunluk olsa
da "yazmaı kabcdığı" üzerine
konuşmak Duruel'le. Bu sus-
kunluğun nedenleri üzerine.
- tik kitabınızla ikincisi ara-
sında 10 yıllık bir suskunluk
var...
Nursel Duruel: Gündelik yaşayışuı iz bırakınamacasına yıırtuğu her hayat gizli kalnuş bir ha-
yattır.Sanatın gerekübği de burada ortaya çıkjyor.(Fotoğraf:CENGfZCTVA)
- Siz on yıllık bu arayı sus-
kunluk olarak adlandınyor-
sunuz. Nesnel gerçek de bu.
Ama ben susmuşum gibi hisset-
medim hiç kendimi. Çünkü
edebiyatla ilişkım aralıksız ve
temelli bir ılişkidır İlk kıtabı-
mın çıkışından çok daha önce-
leri de ayru ölçüde güçlüydü
edebiyatla aramdaki bağ.
Yazma ya da yazdıklanmı
ortaya çıkarma konusunda çe-
şitli etkenler giriyor devreye.
Elde edilmesinin neredeyse ola-
naksız olduğunu bile bile doku-
nulmanuş zamanlar kolluyo-
rum. Yazarlann çoğunun bo-
ğuştuğu, bazılannın da pek gü-
zel altetüği nedenleri sayıp dök-
mektense gündelik hâyatın
baskın çıkışı diye özetleyeyim.
-"Daracık hayatlarda gizlen-
meye gitmek" diyorum. Bu öy-
küleriııiz için bir anaotar cüm-
le otabilir mi? Hayatla öykü ara-
smda nasıl bir ba| var?
- Tek anahtar değil, anahtar-
lardan biri olabilir. Hayatm
sınırsızlığı, sonsuz çeşiüiliği,
zenginüği yarunda, her birimiz
bize verilmış ömür içinde bir
tek hayatı, kendi hayatımızı
yaşıyoruz. Bunun getirdiği
sırurlandınlrruşlık duygusu, ha-
yat çerçevesini, ufkunu en geni-
se ulaştırabilrois olanlar tarafın-
dan bile kolay kolay aşılamıyor.
Kaldı ki çerçeveler pek ço-
ğumuz için dayanılmaz ölçüde
dar. Yalnız dısımızdaki değil,
ıçımizdekı çerçevelen de kas-
tediyorum. fnsanın ortaya çı-
kışından bu yana rrulyarlarca
ömür tükenip gitti, gizli kaldı
daraak hayatlarda. Gündelik
yaşayışın iz bırakmamacasına
yuttuğiı her hayat gizli kalmış
bir hayattır. Sanaün gücü de
gerekljliği de burada çıkıyor or-
taya. İnsanoğiu pek çok sının
onunJa zorluyor. Onun
araalığıyla keşfediyor kendini,
diğer insanlan, dünyayı. Onun-
la ulaşıyor tek başma uJaşa-
madığı düşüncelere, duygulara,
kavrayışa.
Genel olarak sanatın, özel
olarak edebiyatın hayatla ara-
sında nasıl bir bağ varsa öykü
türü ile hayat arasında da ayru
bağ var. Öykü kendine özgü
olanaklarla karşılıyor hayatı:
Kısa, kıvrak, vurucu.
"Bir gecede on milyar rüya
görülüyor." Bu da "Yedind"
adlı öykünüzden bir cümle. Rü-
yanın hayatımızm anlamı için-
deki yeri?
- Yalnız biz değiliz canhlar
içinde rüya gören. Orneğin, ke-
diler de rüya görüyor.
Rüya insanı öbürcanlılardan
ayıranzekâ, akıl, düşünmeyete-
neği gibi büsbütün ayncalıklı
bir alan değil. Ama düşünme
yetimizle çok sıkı bır ilintisi var.
Bu açıdan ben rüyalan insanın
doğal zenginliği olarak görüyo-
rum.
Tıpki yeryüzünün doğal kay-
naklan gibi iyi değerlendirildi-
ğinde verimli olabilen bir kay-
nak.
Yazılı Kaya/ Nursel Duruel I
Telos Yayıncıltk 179 s.
İstanbul -Grenoble-Paris üçgeninde Sait Faik
LstaııbııTdaıı daha güzel bir îstanbul var
NEDİM GÜRSEL
PARİS - Sait Faik'in üç
Fransa yolculuğu vardır. İlkın-
de, öğrenım yapmak için gittiği
Grenoble'da üç yıl kalmış, ikin-
cisinde Paris'e diye yola çıkıp
Marsilya'da geri dönmüş,
üçüncüsündeyse, ölmeden az
önce tedavi amaayla gittiği Pa-
ris'te beş gün zor dayanabilmiş-
tir. Cahit Irgat anılannda
yazmıştı. Balık pazannda do-
laşırken ansızm Sait Faik çıkar
karşısına.
"Yahu Paris'te değil miydin
sen?"
"Sı...mışım Paris'in içine."
Birlikte Cumhuriyet mey-
hanesine gidip içmeye başlar-
lar. Pilakinin üstüne limon sı-
karken iyice coşar Sait Faik:
"Sı...mışım ulan Pans'ın içi-
ne" diye tekrarlar. Oh be! Dün-
ya varmış!".
Sait Faik'in başıboş yaşa-
mını, annesine. giderek anadi-
line bağhlığını bılmeyen birisi
için, öykülerinde balıkplann,
Rum meyhanecilerin, denizi,
çamurlu dar sokaklan, lodosu.
ada vapurlanyla tüm İstanbul
kenünin nasıl soluk alıp verdi-
ğini, nasıl capcanlı, kıpır kıpır
oynaşüğını bilmeyen bir ya-
bancı için, Cahit Irgat'ın dıle
getirdiği duyarhk anlaşılmaz
lakımız, bugün yapuklanmıza,
yapacaldanmıza, düşündükle-
rimıze, düşüneceklerimize hay-
retler içinde bakan bir ah-
lakımız" diye yazarken cinsel
hoşgörüyü, her türlü toplumsal
baskıdan uzak bir etik an-
ramsız düşünemeyiz. Ama bu
öykü kişilen belli bir mekânda,
somut bir çoğrafyada canlılık
kazanırlar.Örneğın, Bayram
menekşelı vadırun bir
uzantısıdır; Aleksandra, Yana-
ki'nin acı zeytin yağı kokan
Agop
Arad'ın
çizgisiyle
• Sait Faik 3 yıl yaşadığı, ilk öykülerini yazdığı
Fransa'mn Grenoble kentinde de tstanbul'u düşü-
nür. Imgeleminde dolaşırken ansızm karşısına çı-
kan büyüleyici bir İstanbul'dur bu. Bir tür serap,
kendi deyimiyle "Bir başka İstanbul."
bir olgudur. Oysa Fransa'day-
ken çevresine ilgıyle bakmasını
bilmış, gözlemlen'nden yola çı-
karak Marsilya'yı, Grenoble'u,
hatta Paris'i anlatan öyküler
yazmıştır Sait Faik Doğrudan
olmasa bile Fransız yazının-
dan, özellıkle de Andre Gide'ın
ahlak anlayışından etkılenmiş.
"Bir ahlakırmz olacak ki, hiçbir
kitap daha yazmadı. Bir ah-
layışını savunmuştur. Onun
yapıtında rastladığımız deli-
kanblar, ekmeklerini alın teny-
le kazanan küçük insanlar,
Nâzım'ın deyişiyle "namuslu,
çalışkan, fakir insanlann şehri
sahia İstanbul"la özdeşleşmiş-
lerdir Istanbul'u, Sait Faik'in
sevdiğı kozmop>olit İstanbul'u,
Pançosuz, Papaz Efendisisiz,
Aleksandra ve arabacı Bay-
meyhanesinde mızaka çalar; Pa-
paz Efendi Burgaz Adası'nın,
dolayısıyla adada yaşayan
Rum azınlığın aynlmaz bır par-
çasıdır; Panço ise Beyoğlu'nun,
Balık pazanndaki meyhanele-
nn, sinema ve pıarklanyla "'ka-
vun acısı yalnızlığın" yaşandığı
gece bohemırun simgesi.Diye-
ceğim, karaciğeri sancılar ıcin-
deyken Paris'e küfreden Sait
Faik'in İstanbul tutkusu onu
dış dünyaya, başkasına kapa-
yan bir tutku değildir. Tam
karşjtı, dış dünyadan içeriye,
eşcinsel bır duyarhğın beslediği
özyıkıma, Franızca deyunıyle
söylersek "autodestruction"a
yönelten bir tutkudur.Sait Faik
üç yıl yaşadığı, ilk öykülerini
yazdığı Fransa'mn Grenoble
kentinde de İstanbu'u düşünür.
Imgeleminde oluşan. Grenob-
le'un karlı sokaklannda dolastır-
ken ansızm karşısına çıkıveren
büyüleyici bir İstanbul'dur bu.
Bir tür serap, kendi deyişiyle
"bir başka İstanbul".
Gerçek bir İstabul yazan
olan Sait Faik'in ımgeleme ver-
diği önem; bir kenü. birmekânı.
bu mekâna bağlı olarak bır anıt
ya da manzara parçasını o
kentten, o mekândan uzaktay-
ken düşlemesı, giderek sözcük-
lerin yardımıyla düşlediği coğ-
rafyanın içıne yerleşmesi üze-
nnde durulması gereken bır
olgu, yenilikçi bir tavırdır. On-
dan öğreneceğimiz çok şey var
daha.
Gençlik Günleri'nde Deniz Türkali de konser verecek.
Kültür Bakanı Sağlar da konuşacak
Gençlik Günleri'nde
Dostluk Şarkıları
Kültür Servisi-Şehır Tı-
yatrolan'nın düzenlediği 8.
Gençlik Günleri sürüyor.
Harbıye Muhsin Ertuğrul Ti-
yatrosu'nda yer alacak etkin-
ükler içinde fılm göstenmleri,
söyleşiler,paneller,fuaye din-
letileri,sergiler,multivizyon
gösterisi.konserler ve amatör
tiyatrolann sergifcyeceği
oyunlar yer alıyor.
8.Gençlik Günleri'nde bu-
gün saat I5.OOte "Kültür
Varhklan ile Anadolu adım
adım"konuiu panel Harbiye
Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'-
nun fuayesinde gerçekleştın-
lecek.
Prof.Dr.Mehmet Özdo-
ğan'ın yöneteceği panele ko-
nuşmaa olarak Prof.DrAra
Altun,Prof.Dr.Haluk Sezgın
ve Rıfat Araz katılacaklar.
Sanyer Halk Eğitim Mer-
kezi de "Übü" adlı oyunu saat
19.00'da Muhsin Ertuğrul
Sahnesi'nde oynayacak.Saat
I2.00'de gösterime sunulacak
film ıse "Aysel Bataklı Damın
Kızı".
Harbiye Muhsin Ertuğrul
Tiyatrosu'nda her gün saat
12.00'de fılm gösterilen sürer-
ken,saat 15.00'te de değişik
konulu, çeşitlı konuklann
kaülacağ) paneller söyleşiler
ve gösteriler yapılacak.
Söyleşılerin perşembe gün-
kü konuğu Kültür Bakanı Fikri
Sağlar.Sağlar,"Yeniden Yapı-
lanma"üzerine bir konuşma ya-
pacak.Gençlik Günleri boyun-
ca" Bedenin Dili'Y'Genelden
Özele Televizyon",'l
Medyum-
culuk nedir,ne değildir?",
"Gençlik ve Türkiye","Multi-
vızyon nedir?","Tehlikeli İlişki-
ler,Aldatma","Aydınlanmız,
yarulgılar ve umutlar'Y'Ne ka-
dar demokratız"."Duygusal
Doyum","'Tiyatroda yeni yö-
netmenler.yeni umutlar",
"Kendini Arayan Sinema",
"Türk Sinemasının Yannı"-
başlıklı paneller ve söyleşiler
gerçekleşürilecek.
Konser bölümünde ıse Fatih
Erkoç.Gürol Ağırbaş.Deniz
Türkali,Timur Selçuk,Ayla Al-
gan,Bülent Ortaçgil,Murat Çe-
lik.Şef Yeşua Aroya yöneumin-
de İstanbul Oda Korosu.Aysun
Timurcan'dan "Dostluk Şarkı-
lan" ve Ruhı Su Dostlar Koro-
su ve Grup Çağn konserler ve-
recek
Bu arada Selçuk Borak'ın
koreografismi yaptığı "Yaşam
ve İnsan" balesi sunulacak.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da
amatör tiyatrolann gösterileri
sürüyor.
Harbiye Muhsin Ertuğrul ve
Kadıköy Haldun Taner Sahne-
si'nde değişik oyunlar hergün
sahneleniyor.
Yaşar Kemal'in iki yapıti daha Fransızcaya çevrildi.
Yaşar KemaPin
çocukluğu sinemada
Kfihür Servisi- Ünlü yazar
Yaşar Kemal'in ikı kıtabı
Fransızcaya çevrildı.yazarla
konuşmalar bir kitapta top-
landı.YaşarKemarin"Kimse-
cik 2 -Kaie Kapısı" adlı esen
Fransızcaya "La Grotte"-
(Mağara)adıyla çevnldı Gal-
iimard Yayınevi'nden yayın-
lanan kitabı Fransızcaya
Münevver Andaç çevirdı.
Aynı yayınevınden cep kıtabı
olarak piyasaya çıkan dığer
eser ise "Yusufçuk Yusuf".
Çeviren yine Münevver An-
daç.Alaın Bosquet'nın yaz-
dığı "Entretiens Aves"(\ aşar
Kemal ile Konuşmalar adlı ki-
tap da Galimard Yayınevi'n-
den.
1982 yüında o güne dek ya-
yımlanan eserlerinin başan-
smdan ötürü "Cino Del Du-
ca Dünya ödülii" ile onurlan-
dınlan Yaşar Kemal'in "Öl-
mez Otu" adlı kitabı Fransa-
da en iyi yabancı kitap seçil-
misti.
Bu arada ingiliz yönetmen
James Runcie "Childhood"
Çocukluk adlı Yaşar Kemal ile
UKÜİ bir TV fümi çekecek.
Yapımcıh&nı BBC Müzik ve
Sanat böfümünün üstlendiği
filmın süresi 60 dakika.Proje
danışmanlığını Ersin Pertan'ın
yaptığı bu TV fılmının çekımine
20 mayısta başlanacak.Filmın
belgesel bölümünde Yaşar Ke-
mal de >er alarak kendi sesıyle
konuşup.çocukluğunu anlata-
çak. Drama bölümünde "Yılanı
Öldürseler" "adlı romarundan
esınlenerek,Yaşar Kemal'in
Gökçedam köyündekı çocuk-
luk günleri sergilenecek
Adana,Kadirlı ılçesj.Gökçe-
dam(Hemite)köyünde çekimle-
ri gerçekleştirilecek fılmde Ber-
han Şimşek,Lale Mansur.Tom-
ris İncer.Mıne Çayıroğlu,
Erdinç Akbaş,Osman Görgen,
Can Kolukısa.Hıkmet Kara-
göz ve Menderes Samancılar
rol alacak.
Sait Faik Ödülü
sahibini buluyor
Kültür Servisi- Sait Faik
Hikaye Armağanfnm bu
yılki sahibı bugün bellı olu-
yor.Ödülün sahibı.bugün
Pera Palas'ta saat İ9 00'da
dûzenlenecek törende açıkla-
naçak.
Ödülü düzenleyen Darüş-
şafaka Cemiyeti,bu yıl değişik
bir uygulama gerçekleştın-
yor. Fethı Nacı, Rauf Mutluay,
Oktay Akbal, Sabahattin
Kudret Aksal, İnciser Akpı-
nar, Prof. Dr. Şara Sayın ve
Prof. Dr. Berna Moran'dan
oluşan seçici kurul, bugün
son kez Pera Paias'ta toplana-
cak ve vardığı sonucu toplan-
tıdan çıkıp basın mensuplan-
na ve çağnlılara açıklayacak.
Yanşmaya bu yıl 9 öykü ki-
tabı katıldı. Ancak seçici ku-
rul uyeleri de kitap önerebe-
liyor.
Öte yandan, Sait Faik Hi-
kâye ArmanağVnın para ödü-
iü bu yıl 5 milyon Türk Lira-
sı'na çıkarıldı.