Katalog

Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık vt Gazetecüik TOrk Anonim Şirketi adına Berla N»dl • Gcnel Yayın Yönetmenı: öıgea Aaa • Genel Yayın Koordınatörü: Mlkact Çetinkaja • Yan Işleri Müdürleri: Ftsaı özbOfea (Sorumlu), Cdıl Bajlufiç • Yazı tşleri MüdOr Yardıması: Sattm Alpulu • Sayfa Duzenı Yönetmeni: AH Atv • Adana Ttmsilcisi: lç Politika: MehMet Tezkın, tstanbul Haberleri: Şc«ay Kalkıa, Dış Haberler: Ergnn Bala, Kültür: Mürçll BalabuJılar, Makaleler: Sami Karaören, Spor: AMülkadir Yücclmu, Düzeltme: Abdullah Yazıa • Koordinatör: Ahmet Kornlsan • Mali lşler: Erol Erknt • Muhasebe: BiUenl Yener • Bütçe-Planlama: Sevgi Osmanbcfeogln • Idare: Hüstyin Gürer • Işletme: öndcr ÇeUk • Bilgi-lşlem: Nıil ta«l • Personel: Sevgi Bost»ncıofclu Basan ve Ymyatı: Cıunhunya Matbuolıf ve Gueucılik T.A.Ş. Tartocat C«d 34334 Ist PK 246 tsunbul Td. 512 05 05 (20 haı), Tetat. 22246. Fax. (1) 526 60 72 • Mrofar \nk*n: Zıya Gokalp Blv tnkılap S. No 19/4. Td. 433 11 41-47, Tdo. 42344, Fu (4) 433 05 65 • tnûr H Zıy» Blv 1352 S. 2/3. Tel 13 12 30. TelcL. 52359. Fu. (51) 19 53 60 • >Uaaa: InonO Cad 119 S. No 1 Kjn 1. Td 19 37 52 (4 Im). Woı. 62155, Fn (71) 19 23 71 TAKVİM:5MAYIS1992 İmsak:4.10 Güneş 5.51 Öğle 13.06 İkındı: 16.57 Akşam 20 10 Vats.ı.21 44 Av yasakları • MUĞLA (AA) -Muğla'da süreklı av yasağı uygulanacak sahalar yeniden belirlendi, bazı av yöntemleri de tamamen yasaklandı. Muğla Orman Bölge M üdürlüğû yetkililerinden ahnan bilgjye göre, İl Av Komisyonu, nesli tükenmeye yüz tutmuş hayvanlann yeterli sayıya kavuşuncaya kadar korunarak üremelerini sağlamak amacıyla, özel çevre koruma bölgelerinde avlanmayı sürekli olarak yasakladı. Aynca çıtle çevrili avüretmeyerlerive istasyonlannda, milli parklarda ve orman dinlenme yerlerinde, doğayı koruma alanlannda, ağaçlandırma, gençleştirme ve toprak muhafaza sahalannda da yıl boyunca av yapılamayacak. Yetkililer, il, ilçe, bucak, köy ve benzeri yerleşım bınmleriyle, belirtılen sahalann sırurlanna 300 metre mesafe içinde de avlanma yapılamayacağını, tüfekle ve başı boş köpeklerle dolaşılamayacağıru bıldırdiler. Dr. Boynukalın'a ödül • TRABZON (AA)- Karadenız Teknik Ünıversıtesı öğretim üyelennden Dr. Suat Boynukalın'ın doktora tezi, uluslararası mühendisbk Jeolojısi Türk Milli Komitesi tarafından, "Erguvanlı Mühendisük Jeolojisi" Ödülü'ne layık bulundu. KTÜ Rektörlüğü'nden yapılan açıklamaya göre Dr. Suat Boynukalın'ın doktora tezi, "dereli baraj yeri ve göl alanı mühendislikjeolojisi ve çevre kayaçlannın jeomekanik özelbkleri" konusunu içeriyor. Kelaynak Festivalî • BİRECtK(AA)- Şanlıurfa'nın Birecik ilçcsınde "Kelaynak Festivali" düzenlendi. Edinilen bilgiye göre, 9. kez düzenlenen ve 7-10 mayıs tanhleri arasında gerçekleştirilecek festivalde çeşitli etkinlikler yer alıyor. Birecik Belediye Başkanı Rıfat Ayalp, dünyada nesli tükenmek üzere olan kelaynak kuşlannın ilçelerinde yaşadığını belirterek, bu nedenle her yıl 12 nısan tarihinde bu kuşlar adına festival düzenlendiğini söyledi. Kutlamalann bu yıl 7 mayıs tarihine alındığını vurgulayan Rıfat Ayalp, "Bu seneki festivalimiz görkemli şekilde kutlanacak" dedi. Erkekler Köppösö • HaberMerkezi- tskoçya'nın Edinburgh kentinde "Kadınlara Yasak" olması ile ün yapan demiryolu köprüsü 100. yaşına ulaştı. Köprûnün yıldönümü dolayısıyla Edinburgh kentinde ilginç gösteriler yapıldığı haber veriliyor. BTA (Ingiliz Turizm Örgütü) yetkililerinden ahnan bilgiye göre, başlangıçta eteklerinin uçuşacağı gerekçesiyle üzerinde kadınlann yürümesme yasak olan köprüde 1934'te "uygun bir kıyafetle", Bayan Culleadlı Amerikalı'nın geçişinden sonra cinsiyet aynmına son verilmiş. 1981 'de Gal Prensi VII. Edward tarafından açılan 2.5-kilometre uzunluğundaki köprûnün en ilginç özelliği yaz sıcağında boyunun 1 metre kadar uzaması. Alfred Hitchcock'un ünlü "39 Basamak" fılmine de sahne olan bu tarihi köprü, yüzyıl önce 3 milyon sterline mal olmuş. 5000 işçinin, 21.000 ton beton ve 17 ton boya kullanarak 5 yılda tamamladığı köprü inşaatı sırasında 57 işçinin öldüğü bildiriliyor. Yarataııla yorumlayaııın kavgası 'Bizimkiler'le ünlenen bazı sanatçılann reklamlarda rol alması oyuncularla yazar afasında telifhakkı tartışması başlattı • Umur Bugay'ın yazdığı "Bizimkiler" adlı TV dizisinde rol aİan sa- natçılardan Aykut Oray (Katil), Ercan Yazgan (Kapıa Cafer) ve Meh- met Akan (Sabri Bey) şu sıralarda reklamcılann gözbebeği. Reklamlarda yazar Umur Bugay'ın "karakterleri" kullanılı- yor. FATMA ORAN Bulmacada şöyle sorulmuş olsaydı, bulabilir miydiniz aca- ba? Bir şeyi halka tanıtmak. be- ğendirmek ve böylebkle sü- rûmünü sağlamak için denenen her türlü yol (altı harfli ve dili- mize Fransızcadan geçen bir sözcük). Tam isabet. 'Reklam'dan söz ediyoruz, evet. Nereye gözü- müz ilişse mutlaka bir reklam panosuyla karşılaşüğımız gü- nümüzde, reklamlan izlemiyo- rum, panolara bakmıyorum da deseniz, bir reklam müaği, bir slogan, bir görüntü ve çağnştırdığı bir 'mamul' vardır belleğinizde. Televizyon ve sinema seyirci- lerinden topladığı büyük ilginin göz ardı edilemediği reklam fılmlerinde son zamanlarda, 1988'den beri hafta sonlan ev- krimize konuk olan; Umur Bu- gay'ın kendi ailesinden yola çı- karak yazdığı ve gidereİc farklı boyutlar kazanan, televizyo- nun en sevilen dizisi "Bizimki- ler"in oyunculanndan Aykut Oray, Ercan Yazgan ve Meh- met Akan da reklamalann me- sajlanna çekicilik ve güçlülük katmak amaayla rol ahyorlar. Aykut Oray... "O da kim?" mi? "Katil" ya da "Horozcu Yavuz" dersek peki? SHP tstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi olan Aykut Oray, "Biamkiler"den başka "Ana" adlı dizide de "Babâ"yı oynu- UMUR BUGAY: Telif haklanna saygısızlık var. Bu, yaygm bir hastalıktır. AYKUT ORAY: "KatilM ireklamdakuUamr- ken Umur Bugay'dan izin akLm. ERCAN YAZGAN: Reklamda "KapKi Ca- fer" adı geçmiyor ki. MEHMET AKAN: Ben "Sabri Bey"i oyna- masaydnn reklamcılann aklına gelmezdim. yor. Aykut Oray dizideki 'tipi'- nın bir uzantısını reklam fılrrun- de izliyoruz nicedir. "Karsen diye bir kamyonet, bir minibüs reklamı. Peugoet'nun Koç gru- bu tarafından üretilmiş araba- lannın reklamıydı. Orada da Horozcu Yavuz tipini oyna- dım" diyor, "Bu nasıl oldu?" sonıma cevap olarak Aykut Oray. - Onlar mı istediler? "Onlar istediler öyle. Horoz- cu Yavuz tipi bugün toplumda sözü gecen, saygın bir kişiliğe oturduğu için, bu kişilikten ya- rarlanmak istediler. Ben de bu kişilikle meşhur olduğum için, onu reklamda kullanmakta sakınca görmedim. Ama bu 'tip'i kullanırken yaraücısı- ndan, Umur Bugay'dan izin aldım." -Sizin reklamı gerçekleştiren şirket de Umur Bugay'dan izin alıp, copyright sorununu çö- zümlemiştir herhalde? "Benim reklamı Birikim - Bi- rim Ajans gerçekleşürdi. Biri- kim'le Birim Ajans, Umur'a sordular. Umur da dostlukla onlara kullanabileceklerini söyledi. Copyrightla ilgili zan- nederim, Umur o konuda bir talepte bulunmadı, çok eski ar- kadaşlan olduğu için, onlara bir jest olarak yaptı." "Bizimkiler"de 'köşeyi dön- me heveslisi' Kapıa Cafer'i oy- nayan Ercan Yazgan da televiz- yon dizilerinin meşhur ettiği otuz yıllık bir tiyatrocu. Ercan Yazgan, geçen aylarda izlediğimiz Repo'nun gerçek- leştirdiği Izocam reklamında 'Kapıcı Cafer', dizideki gibi karşımızdaydı. "Bu biraz reklam şırketinin hazıra konması olmuyor mu?" diye soruyorum Yazgan'a. "Umur Bugay'ın yaratüğı tip o değil, ama benim yaratüğım tip" diye başlıyor söze Yazgan, "Umur Bugay, Kapıa Cafer ti- pini yazdı. Onun kasketi, giyi- mi, 'he' demesi, 'buyrun' deme- si, yorumu oyuncuya ait bir şey bence. Tabii Umur Bugay Kapıa Cafer diye bir adam yanyor, o kendi yorumu. Onun yorumuyla benim ve yönetme- nin yorumu birleşince Kapıcı Cafer tipi çıkıyor ortaya, yani bir tarâfa bağlarsak yanhş olur." - Umur Bugay'dan copyright almışlar mıdır? "Ne içinT' -'Karakter'ini kullandıklan için. "Ama Cafer adı geçmiyor ki orada." -Çok hatırlatıyor ama... "Işte bütün mesele orada za- ten. Reklamın gayesi o, bir şeyi haüriatması değil mi? Mesela Aykut da reklam yaptı; hem Aykut o upi oynuyor, "vatan- daş" kullanarak, aynı tonda oynuyor. Oysa ben reklamda ne 'he' yapüm, ne 'buyrun' de- dim. Kıyafet olarak baküğını- zda Kapıa Cafer tabii. Gayesi de oydu reklamın. Yoksa niye beni ortak etsin, yüzde onla Izocam'a adamlar?" "Biamkiler"in askeri bando- culuktan emekli, yozluktan hoşlanmayan, kendine göre il- keleri olan eski Istanbul beye- fendisi ve apartmanın 'eski' yö- neticisi Sabri Bey'i; geleneksel Türk tiyatrosu özelliklerinin günümüz tiyatrosunda kulla- nılması için önemh çabalarda bulunan tiyatro oyuncusu, ya- zan, koregraf ve yönetmeni Mehmet Akan canlandınyor. Mehmet Akan dört yıldır Sabri Bey tipini başanyla yorumlu- yor. Bu 'tip', aynca Ege Sera- mik reklamının gözbebeği de oldu. -Sabri Bey tipini bir seramik reklamında da kullandınız. Reklamanın amacı bu muydu? "Tabii ki. Bunu açıkça kabul etmek laam. Televizyonla ge- len popülarite dolayısıyla geldi bu reklam teklifı bana, Horizon - Uz - Yorum Ajans tarafın- dan." Umur Bugay'dan izin alma ve telif ödeme meselelerinde ise, ilk teklifin Umur Bugay'a gel- diğjni söyleyen Akan şöyle sür- dürüyor sözlerini: "Umur Bey yazsın, sen oyna dediler Umur yazmaya yanaşmadı. Ben de mümkün olduğu kadar Sabri Bey tipinden kaçmaya çalıştım, ama onlar Mehmet Akan ola- rak secmediler ki beni, Sabri Bey ımajıru kullanmak için seç- tiler. Ben Sabn Bey'i oynama- saydım, reklamalann aklına gelmezdim." "Bizimkiler"e can veren Umur Bugay Umur Bugay'a, "Bizimkiler"in bu denli sevilip tutulmasını neye bağladığını soruyorum: "Aileler kendini buluyor, lumpenler de, kır kesi- mi de buluyor. Soru, "Bizimkiler" dizisinin bazı 'tip'lerinin reklamlarda kullanılmalan olayına geliyor. "Maalesef diyor Umur Bu- gay, "Türkiye'de bugün bu dü- zeyde, telif haklanna saygıb bir baluş yok. Hatta bu reklamlar çıktığı zaman ben biraz töhmet alünda kaldım. Şanki reklam- lara da ben kendi dilimle, üslu- bumla o fırmalar adına bir katkıda bulunmuşum gibi oldu ki, hiç Ugisi yok. Sanki reklam- lardan ben de bir pay alrruşım gibi sorgular geldi bana." -Telif ödendimi? "Hiçbir şey ödenmedi. Böyle bir şey düşünmüyorlar herhal- de. Oyunculann bizim diziden kazandıklan, son derece yeter- sız; bu bakımdan reklamlardan para kazanmalanna seviniyo- rum, fakat böyle aynı kisveyle, aynı sözcüklerle. aynı çerçeve- lerle olunca tabii bu beni dü- şündürüyor ve üzüyor." 1986'da Kenan Evren'in emriyle planlanan ve tarihi kaleiçün ezerek geçen yol projesi, Karayoüarı'nca yeniden gündeme getirildi. Trabzon Hıçan yoF tehdidi altındaOKTAY EKİNCİ Tarihsel semtler için en "yıkı- a" tehlikeler arasına giren kent içi oto-yol projeleri, bu kez Trabzon'u tehdit etmeye başla- dı. 1986 yılında dönemin Cum- hurbaşkanı Kenan Evren'in "ta- limaüyla" programa ahnan ve imar planındaki kente "teğet" düşünülen tanjant yolunun gü- zergâhının değiştirilerek, tarih- sel merkezin uzennden "aşı- nlmasıru" öngören proje, beş yıllık bir aradan sonra yeniden gündeme geldi. Karayollan tarafından ENKA Holding'e bağlı ENET Proje Araştırma ve Müşavirlik AŞ'ye 2 milyar liraya yapünlan projeye göre, yeni yol güzer- gâhı, Trabzon Kaleiçi ve çevre- sindeki antik kenti "altına alan" 27 dev ayakla taşınıyor. Böylece, tarihsel mahallelerle birlikte, imar planındaki "yeşil kuşaklar" olan doğu ve batı va- dileri, aynca eski kent silüeti ve doğal doku, "beton köprüler- le" örtülüyor. Doğu Karadeniz bölgesinde- ki kıyı kesimi karayolu ulaşımı- nın, bölgenin en gelişmiş mer- kezi olan Trabzon'dan nasıl "transit" geçebileceği sorunu, naksızlıklar ve "belediyenin teknik yetersizlikleri" nedeniy- le, "tarihi kente saygılı" bu pro- jenin gerçekleşme şansı ola- mamış. 80'li yıllardan sonra "oto - yol hamleleri" ile birlikte yeni- den gözden geçirilen TG Yolu, son yıllarda en uzun tartışma Karayollâri'ncâ önerilen ve konusu olan yol planlanndan Kenan Evren tarafından da "ta- limatı rasının, aynı adı taşıyan proje- lerle yok edilemeyeceği" gerek- çesiyle, TG yolunun tarihi sur- lar bölgesinden gecirilmesi öne- risini reddediyor. Bu gebşmeler, Trabzon'daki duyarb cevreleri umutlu bir beİdeyişe bırakmışken, ESTET AŞ tarafından yapılan projenin Projenin kentsel silüet ve ta- rihsel çevre kimhği açısmdan oluşturduğu en büyük sakınca- nın, SİT aîanını sadece5m yük- sekb'kten geçen ve 40 metre ge- nişliği olan bir "beton örtü" ile kapatması olduğunu belirten Trabzon Mimarlar Odası, "Bu nin kente olan ulaşım ibşkisinin de kurulabibnesi için, TG yolu- nun 1968 planındaki gibi "çev- re yolu" nitebğinde gerçekleş- mesi gerektiğini yineliyorlar. Planalara göre "uçan yol" kentinn ulaşım ağına biri. 1968 yıbnda açılan bir ya- nşmayla elde edilen şehir imar planında, hem kentin tarihsel dokusunu korumak, hem de yol gecışinin kenüe bağlantısını canlı tutmak amaayla, en uy- gun çözüm olarak bir "teğet yol" planlanmış. Bu geometrik konumu nede- niyle planda "tanjant (TG) yolu" olarak adlandınlan bu proje, tarihi kaleyi, surlan ve çevresindeki antik bölgeyi gü- neyden çevreleyerek, Anıtlar Kurulu'nun da onayıyla, eski Trabzon'u bir tür "koruma ku- şağı" altına almış. Ancak, ola- vıyadukler gerçekleşırse, artık , ^r l r i ı f h > m ı -l W 1 idiV verilen" bir imar planı değişikliği ile, tarihsel kente "te- ğet" olarak değil, "içinden ve üzerinden" geçecek şekilde ta- sarlanıyor. lerde kamuoyuna açıklanması, tepkilerin yeniden yükselmesi- ne neden oldu. Proje bu şekbyle, Karadeniz Teknik Üniversitesi ve Mimar- lar Odası çevrelerinde tepkiyle karşüanırken, dönemin beledi- ye yönetimi tarafından benim- seniyor ve yolun viyadükle aşı- lan kesiminin adına da "Yavuz Sultan Selim Köprüsü" deni- yor. 26 Mart 1989 seçimlerin- dece den sonra ise Açıklanan projeye göre Do- ğu Karadeniz "hız yolu" bağ- lantısı, Trabzon kentini tarihi kale üzerinden ve eski yerleşme- lerin bulunduğu sur içi ve vadi- leri "havadan" aşarak geçiyor. 27 viyadük ayağı ile "eski kente basan" ve yaklaşık 500 m'yi "uçarak" geçen yol, kent mer- kezindeki mevcut ana artere sa- uzaklıkta. yacaktır" diyor. Yolun bu şeklinin, asbnda eski güzergaha göre daha pa- halıya malo lacağını vurgula- yan Şube Başkanı Bekir Ger- çek, ilgib tüm kişi ve kuruluşla- ra gönderdiği "çagn" yazısın- da, "çeşitb' uygarbklardan gü- nümüze kalan Trabzon'un çe- kirdeği Kaleiçi'nin kurtanbnası için yardım beklediklerini" du- yuruyor. Öte yandan Trabzon Beledi- mayan kültür katliamına neden olacak." Bakabm, Trabzon için "yılan hikayesine" dönen TG yolu, bir şehircilik yanşmasıyla elde edi- len 1968 planındaki gibi "kente ve tarihe saygıb" güzergahında mı, yoksa Kenan Evren'in "em- rettiği" şekilde eski kent doku- sunu "ezerek" mi gerçekleşe- cek? Buna "Şehirleşme Ba- kanbğı"nı programına alan ve şehirleşmeyi tarihsel kimliklere, .... 180 m uzakbkta. 1968 — j -, ... yeni" belediye planındaki "hakiki" TG yolu yesi Imar Müdürlüğü yetkilileri duyarb bir pohüka ile denetle- meclisi, "Yavuz Sultan Sebm- ile arasındaki uzakbk ise 20 m ise, "kentin mücavir alanmda yeceklennı açıklayan koabsyon lerden kalan bir kültür mi- kadar. yaşayan" yaklaşık 200 bin kişi- hükümeti karar verecek... -Ne yapılabiür? "Bu mesleğin temelinde hn-- sızlama yatıyor. Birine bir tekst verirsiniz, okur beğenmedim der getirir; on beş gün sonra ba- karsınız bir yerde sahnelenmiş, o sizin tekstinizdir. Veya çok tutmuş bir oyununuzun bire bir benzerini bir yerde görürsünüz. Sari bir hastalıktır bu. Telif haklanna saygısızlık da var bu- nun içinde, özenme de var, ale- ni hırsızbk da. Ben bunu arka- daşlanmla reklam yapanlann hırsızlaması olarak görmüyo- rum, biraz pervasızlık olarak görüyorum. Reklam şirketi şunu bibneli bir kere: Reklam şirketi neyi satın abyor? Pa- rasını vererek kime ne biçimde muhatap oluyor? Sabri Bey'i mi satın alıyor, Mehmet Akan'ı mı, Horozcu Yavuz'u mu yok- sa Aykut Oray'ı mı satın abyor? Reklam yapmak, bir mamulü lanse etmek için hep birlikte "Bizimkiler"i mi satın abyor, benim telif haklanmla birükte beni mi satın abyor?" Sahi, bizim bir yerlerde bir 'teüf haklan' yasamız vardı, ne oldu o? Kadının kanında cariye viriisü var İSTANBL L (AA) - Türkiye'- de yaşayan kadınlann kanında milyonlarca cariye viriisü do- laştığını belirten yazar Necef Akra, "Buna bir çare bulmalı. Serumla veya başka bir yolla bu viriis yok edilmeli" dedi. 8. Gençlik Günleri kapsa- mında düzenlenen "Değişen Kadın Olgusu" konulu panelde konuşan Necef Akra, kadının Türkiye'de değişmemek için di- rendiğine inandığını kaydede- rek kadınlann ancak erkeğe yaranarak bir şeyler olabilmeyi başardıklannı söyledi. Kadın konusunda düzenle- nen panellerde, yalnızca seks sorununun tartışıldığını anla- tan Akra, "Olmayan tek soru- numuz seks" dedi. Türkiye'de kadının tarihsel, trajik bir yazgısı olduğunu da ifade eden Akra, şöyle konuştu: "Biz yalnızca ilk ve teklerle övünüyoruz. Türk kadınında bir eylemsizb'k var. Kadın so- runlan bakanı bile secibnemiş, atanmış. İlk ve tek olmakla, kullanıbp şov malzetnesi yapıb- yoruz. Bizde kadın, gündemi yalnızca estetik ameliyat oldu- ğunda belirbyor. Ya da kadın- lar. amcası sayesinde iş kadını, kocası sayesinde fabrikatör ya da şair oluyor. Bizde bitap düş- müş, helak obnuş kadın var." İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Necla Arat da son 30 yıbn kadın hareketi ve BM'nin ka- dın olayını gündeme almasıyla kadın olgusunun değişen oep- hesinin ortaya çıküğını söyledi. 6 Gafçı müyarder başkanbk yolunda M ^•I ABD'li milyarder Ross Perot, tele-röportajlarla tüm ülkeye kendini tanıtti NEW YORK - Teksasb mil- yarder Ross Perot, Amerikan hülyasının ayakb örneği ola- rak, başkanbk seçimine katıl- mak için giderek daha büyük bir destek topluyor. Amerikab- lar, sesi Truman'ın radyo ya- yınlannı andıran Perot'yu izler- ken yegane ideallerini karşıla- nnda bulunuyorlar. "Hiçten milyarder obnuş bir pata- vatsız." Siyasi gözlemcilerin ha- len hiçbir şans tanımadıklan Perot seçilirse bu nedenle seçile- cek. Televizyonu "Ççğdaş refe- randum kutusu" olarak nite- lendiren Perot şimdiye dek hep tele - röportajlarla bütün ABD'ye kendini tanıtü. Perot Demokrat Parti içinde büyük çalkanülara neden oldu. Seçi- me katıhrsa bağımsız aday ola- rak katılma niyetinde oldu- ğunu bildirmesinerağmen,De- mokrat Parti seçmeni, parti temsilcilerini "Perot'yu evlat edinme" baskısıyla zorluyor. önceki gün Demokrat Par- ti'nin resmi destekçisi The New York Times gazetesinde yine partinin destekçilerinden The National Review dergisinin ge- nel yayın müdürüne ait bir gö- rüş yazısı yer aldı. Wick Albson yazısında demokratlara, şu an partinin rakipsiz adayı görünen Arkansas Valisi Bill Cünton'ın yerine Ross Perot'yu destekle- mesi önerisinde bulundu. Alüson bu çağnsmın neden- lerini şöyle sıraladı: "Demokrat Parti muhtemelen Cbnton'ın aday seçileceği temmuz kurul- tayı ile seçimi kaybetme karan- na imzasını atmış olacak. Cbn- ton aday olduğu takdirde pek çok parti secmeni oy kullanma- yacak." "Bir adama kendi kansı güvenemezse halk nasıl güvensin?" düşüncesi demok- rat seçmerueri en fazla meşgul eden soru? Perot pek çok açıda Reagan'ı andınyor. Amerika- blann inanmak istedikleri bir hülyayı temsil ediyor. Durma- dan gaf yapıyor. Bu nedenle yığınla cumhuriyetçi, özellikle Bush'ta hayal kınkbğı içinde olanlann Perot'ya oy verme olasıbklan yüksek. 1846'dan beri Teksas'ın desteğini alama- yan hiçbir demokrat seçimi ka- zanmadı. Bu da Clinton'ın seçi- mi kaybedeceğine dair bir kanıt. Halbuki Perot seçime ka- tıbrsa Teksas'ı onun ebden kimse alamaz. Perot seçime katıbp katıla- mayacağmı temmuzda açıkla- yacak. Televizyon ropörtajla- nnda, kürtaj hakkını savuna- rak, Ortadoğu konusunda dip- lomatik dil kullanarak müm- kün olduğunca geniş bir seç- men koalisyonuna hitap etme- ye çabşan Perot'nun en önemli özelb'ği Washington işleyişine karşı olması. Washington'un bir yolsuzluk mekanizmasını söyleyen Perot, Beyaz Saray'- dan meclise dek sistemin teme- lini oluşturan lobi ve çıkar gruplannı seçilirse Washing- ton'dan temizleyeceğini söylü- yor. Perot'ya hayran toplayan en önemli unsurlardan biri çı- kar gruplanna karşı olması. Hangi burçtansınız? Burcunuzun kişiliğinizi, buffunünûzü ve geleceğinizi nasıl etkilediğini biliyor musunuz? ATANlRUN hepsini cevaplıyor. ARAYIN. t KENDÎNÎZl VE YASAMINIZI DAHAIYÎ AÇIKLAYIN. ROÇ BOĞA IKIZLER YENGEÇ ASLAN BAŞAK TERAZİ AKREP YAY OGLAK KOVA BAUK 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 131