Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12MAY(S1992SAU CbMHURİYET SAYFA
EKONOMI
TZOB'de
başkanlık yanşı
• ANKARA (AA) -
Yaklaşık 3.5 milyon
çiftçinin örgütü olan
Türkiye Ziraat Odalan
Birliği'nin (TZOB) 15-17
mayıs tarihleri arasında
Ankara'da yapılacak genel
kurulunda üç başkan adayı
yanşacak. Yapılan
belirlemeye göre şimdiye
kadar, Antalya Ziraat Odası
Başkanı CelaJ Sönmez,
tzmir Ziraat Odası Başkanı
Reşit Kurşun ve Edirne
Ziraat Odası Başkanı Erol
Baraz başkanlık için aday
olduklarını açıkladılar.
Adaylardan halen TZOB
Başkanı olan Erol Baraz'ın,
geçen cuma günü Başbakan
Süleyman Demirel ile
görüştüğü belirtiliyor. Genel
başkan ve yönetim kurulu
üyelerinin seçiminde TZOB
eski başkanı , DYP Konya
Milletvekili Osman
özbek'in de etkili olacağı
ifade ediliyor.
Barajzedelere
90 mîlyar
• ADIYAMAN
(Cumhuriyet) - Atatürk
Barajı alanındaki arazileri
kamulaştırılan yurttaşlara
ödenmek üzere 90 milyar
lira ödenek sağlandığı
bildirildi. Kentin sorunları
konusunda Ankara'da
yetkililerle görüşen
Adıyaman Valisi M.Yücel
özbilgin, Atatürk Barajı
göl suları altında kalacak
arazilerin sahiplerine
kamulaştırma bedeli olarak
ödenmek üzere 90 milyar
lira ödenek alındığını,
ayrıca havaalanınm yapımı
için de ilk aşamada 400
milyon lira verildiğini belirtti.
Köse: Tapuları
vereceğiz
• KONYA
(AA)-
Sanayi ve
Ticaret
Bakanı Tahir|
Köse,
organize
sanayi
bölgelerinde faaJiyete geçen
ve parasını ödeyenlere
tapularının verileceğini
söyledi. Bakan Köse,
Konya'da, Sanayi ve Ticaret
Odalan'm, Esnaf Odalan
Birliği'ni, Büyükşehir
Belediyesi'ni ve Ticaret
Borsası'nı ziyaret ederek,
çalışmaları hakkında bilgi
aldı. Bakan Tahir Köse,
ziyaretleri sırasında yaptıgı
konuşmaiarda, büyük
şehirlere bağlı ilçelerde
ticaret odalan
kurulmasına şimdilik izin
verilmediğini, ancak bu
konuda yasal düzenlemeye
ihtiyaç bulunduğunu
söyledi.
Giyimciler
Meksika'da
• Ekonomi Servisi -
Türkiye Giyim Sanayicileri
Derneği, Dünya Giyim
Sanayicileri
Federasyonu'nun (LAF)
17-27 mayıs tarihlerinde
Meksika'nın Cancun
kentinde yapılacak 1992 yılı
genel kunıluna 7 kişilik bir
heyetle katılıyor. Türkiye
Giyim Sanayicileri Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
Ali Mahmut Abra Meksika
Genel Kurulu ile ilgili
olarak, "Her yıl 2-3 kez bir
uaya gelme imkânı
juldugumuz federasyon
oplantılarında AT, EFTA,
ABD, Japonya ve diger
iilke giyim sanayi dernekleri
jaşkanlan ve meslektaşımız
lyeleriyle ülke sanayilerimiz
ıdına köklü ilişkiler
curduk. Bu üyeliğimiz
îayesinde Türkiye giyim
»anayiinin uluslararası
jrestiji, etkinliği ve
amtımma katkılarda
julunduğumuz
nancındayız" dedi.
'Semiramis'
inciri
\m ANKARA (ANKA) -
p'ürkiye'nin güney
Hcıyılannda Isviçre
sennayesiyle ortak yeni tatil
köyü zinciri oluşturulacak.
Milas, Güllük ve
Manastır'da kunılacak tatil
köylerine 'Semiramis' adı
verilecek. Bu amaçla,
Isviçre'den NRT Natural
Resources Trading A.G.
finnası, Türk Ark Inşaat
Turizm ve Sanayi Yatınmlar
AŞ ile işbirliğine gitti. Iki
firma, dört Türk ortak
daba alarak Ankara'da
"NRT-Ark Turizm
Girişimleri AŞ adında
birşirket kurdu. 220
milyon lira sermayeli
şirketin yüzde 50 hissesi
Isviçreli firmaya ait
buiunuyor. Yerli ortaklar
içisde en büyük payı ise
yiude 30'la Güner Güçük
îş güvencesi yasası DemirePde
.• İş güvencesi yâsa taslağmı imzalayıp
Istanbul'a geldiğini belirten Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet
Mogultay "Bakanlar konuyla ilgili yazılı
görüşlerini bildirdiler. Aykırı bir görüş
yok, ama hele bir Bakanlar Kurulu'na
gelsin"dedi.
Isianbul Haber Servisi -Çaüş- rak Başbakanlığa gönderdiğini
ma ve Sosyal Güvenlik Bakanı açıkladı. Bakan Mogultay, dün
Mehmet Mogultay, İş Güven- gazetemizi ziyaret ederek, yö-
cesi Yasa Taslağı'nı imzalaya- neticilerle bir süre sohbet etti.
Mogultay ile sohbete. Genel
Yayın Koordinatörümüz Hik-
met Çetinkaya. Yazı jşleri Mü-
dürümüz Celal Başlangıç.
Yönetim Kurulu Başkan Vekili
Alev Çoşkun ve Yönetim Ku-
rulu Üyelerimiz Erol Erkut ile
Atilla Coşkun da katıldılar.
Mogultay. bu ziyaret sıra-
sında işçi ve işveren sendikalan
ile hükümet gündeminde bulu-
nan !ş Güvencesi Yasa Tas-
lağı'na ilişkin görüşlerini açık-
ladı.
Taslağı imzalayıp İstan-
bul'a geldiğini ve Başbakanlığa
gönderiJdiğini belirten Mogul-
tay, taslağın Bakanlar Kurulu'n-
da bir huzursuzluk yaratıp ya-
ratmayacağı doğrultusundaki
sorumuza. "Bakanlar, konuyla
ilgili yazılı görüş bildirdiler.
Aykın bir görüş yok. Ama hele
bir Bakanlar Kurulu'na gelsin"
yanıtını verdi.
Bakan MoğuItay.TÜSİAD
Yönetim Kurulu Başkanı Bü-
lent Eczacıbaşı'nın basında yer
alan "Yasa çıkarsa işsizlik ar-
Baydur: 'Meclis'tengeçerse saygıduyanz'
İş^Sendika Servi-
si-TİSK Yönetim
Kurulu Başkanı Re-
fik Baydur. İş Gü-
vencesi Yasa Ta-
sansı'nın yasalaş-
maması için de-
mokratik bütün
haklannı kullana-
caklannı söyledi.
Baydur "İlgili ko-
misyonlarda, parla-
mentoda derdimizi
anlatmaya çalışa-
cağız. Yine de bu tasan Meclis'ten geçerse
biz buna saygı duyanz " diye konuştu.
TİSK Başkanı Refık Baydur dün dü-
zenlediği basın toplantısında, iş güvencesi
yasa tasansının. SHP kanadınca hükü-
mete mal edilmeye çalışıldığı görüşünü yi-
neleyerek "Sayın Bakan tasarıyı. taraflar
arasında tartışmaya açmadan. SHP ku-
rultayından birkaç gün önce açıkladı. Bu,
hedefi SHP kurultayı olan maksatlı bir
ataktır" dedi. Her yıl işgücüne dahil olan
500 bin kişiden ancak 300 binine iş yaratı-
labildiğini belirten Baydur "Hukuki dü-
zenleme ne şekilde olursa olsun çaiışan iş-
çimizden daha fazla insanın fabrika kapı-
lan önünde beklediği bir dönemde iş gü-
vencesi sağlanamaz" diye konuştu. Batı
ülkelerinde iş güvencesinden önce. işsizlik
sigortası uygulamasına gidildiğini kayde-
den Baydur. "Batı ülkeleri iş güvencesi
konusunu, işsizlik sigortasının kontrol
mekanizması olarak kabul etmişler ve yü-
rürlüğe koymuşlardır. Taslakta öngörü-
len tazminatlar batı ülkelerinde ödenenin
çok üzerinde olup, yasalanmızdaki mev-
cut tazminatlar göz ardı edilmiştir. Ta-
san. ihbar önelierini arttırarak. derhal fe-
sih sebeplerini kısıtlamak. sendika yöne-
tici ve temsilcilerine ek teminat ve haklar
tanımak gibi amacı aşan, iş güvencesiyle
bağdaştınlması güç olan hükümler içer-
mektedir"dedi.
Türkiye'deki 3.5 milyonluk işgücünde
yılda 150 bin sirkülasyon olmasının nor-
mal olduğunu belirten Baydur, 15 bin
dosya kapasiteli iş mahkemelerinin ta-
sannın yasallaşması halinde doğacak
yargı denetimi nedeniyle. başvuru dosya-
lannın aitından kalkamayacağını savun-
du. Baydur, Çalışma Bakanfnın imajının
yabancı sermayede tereddüt yarattığını
belirterek "özelsektördeTürkiyedeko-
lay kolay yatınm yapmayacaktır" dedi.
tar"" şeklindeki demecini örnek
gösterirken, "Bakın aynı habe-
rin altında eski Çalışma Bakanı
Prof.Turhan Esener'in de 'İş
güvencesi gerekli" diye demeci
var. Yani kayınpeder, damada
karşfdedi.
Bakan Mogultay, İş Güven-
cesi Yasa Taslağı'nı hazırlar-
ken. iş ve işçi çevreleriyle sürekli
uzlaşma aradıklannı. işçi sendi-
kalannın olumlu görüş bildirdi-
ğini, işveren sendikasının ise gö-
rüş bildirmediğini belirterek,
"Sadece yasa çıkmasın demiş-
lerdir'dedi.
Çalışma dünyasının diğer
alanlardan farklı olduğunu bu-
nun için de "bir uzlaşma"' ol-
ması gerektiğini savunan Ba-
kan Mogultay. "Biz uzlaşma
aradık. Kendileri uzlaşmaz tavır
aldılar. Artık konu Bakanlar
Kurulu'nda görüşülecek" diye
konuştu.
Bakan Mogultay. yasa ha-
zırlıklunna başladıklarında iş-
verenlerin kendisine veçalışma-
lanna ilişkin. "Böyic bir yasa
yoktur; bu, bakanın şovudur"
dediklerini anımsatarak. "Böy-
le bir şov yok. Bizım yaptığımız
çalışma yasalannın esaslannı
dikkatc almaktır. Bu esaslan
dikkatc alarak yasa taslığını
hazırladık. Olay taslaktan ta-
sanya dönüştürülmüştür. Konu
hükümetin gündemindedir" de-
di.
DEVLET İHALE DÜZE>İNDE DEĞİŞİKLİK-1
Kaıııu yararına olan en uygun bedeli bulmak
SARAHATTİN SAr.lROC.I.L
/ıif- Y.Müh.
Oyak Inşaaı AŞ Genel Md.
Devlet İhale Yasası. devlet
harcamalannı düzcnleyen le-
mel yasalardan biridir. 193O'lu
yıllarda çıkanlan 2490 Sayılı
Arttırma Eksiltme ve İhalc Ya-
sası çok azdeğişikliklerle 1980'-
li yıllann başına kadar yaşadı.
2490 sayıh yasa, 1950'li'yıllara
kadar ülke koşullanna, teknik
örgütlennıemizin düzey ve bo-
yutlanna uygun bir yasa idi. Bu
yasa İkinci Dünya Savaşı'ndan
sonra tüm dünyada yaşanan
hızlı gelişmeye uyum sağiaya-
cak bir icraat için clverişli nitc-
liklerden hayli uzaktı. Bu ne-
denle uzun yıllarşikâyet konusu
olmuştur. Değişikliğin gerekli.
hatta kaçınılmaz olduğu. her
dönemde kabuf edilmekle bir-
likte yasanın tümüyle ele alınıp
yeniden yazılması 12 Eylül yö-
netimi sırasında mümkün ol-
muştur. Yeni yasa. 2886 sayısı
ile Devlet İhale Kanunu adı
altında yürürlüğe girmiştir.
Yeni yasa, eski yasanın aksa-
yan yönlerini düzeltmek, işleri
hızlandırmak, tekliflcrin ve tek-
lif sahiplerinin en iyisini seçmek
gibi güzel amaçlarla cle alınmış-
sa da bu amaçlan yakalamakta
başanlı olamamıştır. Kanımız-
ca yeni yasanın bu başansızlığı,
temelde bir ihale ya da satın al-
ma sürecinde baştan sona yer
alan kurul veya kurumlann ni-
telik. yetkı. sorumluluk ve işle-
yişlerinde günün koşullanna
uygun düzenleme ve değişiklik-
leri başaramamış olmasında-
dır. Yeni yasa, eski yasanın ön-
gördüğü mekanizmalarla yü-
rütülmeye çalışılmıştır. Orne-
ğin satın alma komisyonlan,
saymanlık ve denetim kurum-
lan eski konumlannı korumuş:
"1050 Sayılı Muhascbe-i Umu-
miye Kanunu'na dokunulma-
mıştır. Bu tcmel düzcnlemelere
dokunmanın kolay olmadığı da
doğrudur. Ama cumhuriyetin
kuruluşundan beri. yanılmıyor-
sak üç anayasa ve bü anayasa-
larda birçok kez değişiklik ya-
pabilen bir ülke, devletin tcmcl
işlevlerinden bazılannı düzcnle-
yen yasalan günün koşullanna
uydurmayı ihmal ctmemeliydi.
Hem eski hem de yeni ihale
yasalan, oluşturduklan çcşitli
mekanizmaiarla kamunun ya-
ranna olan en uygun bedeli bul-
mayı amaçlar, ama nedense bu
amâca ulaşmakta çoğu kez tö-
kezler. Çünkü en uygun bedeli
bulmak îçin koyacağımız koşul
ve kıstaslar için olumlu vc
olumsuz şeyler söylemek her
zaman mümkündür. Kararlara
birçok aşamada takdir kanşır.
Nesnel koşullar. teklif ve teklif
verenlerde aranan nesnel nite-
likler, karar için her zaman ye-
terli olmamakta ve yoruma
açık. kişilere göre farklı sonuç-
lara götüren başka koşullar son
kararda etkili olmaktadır.
Aslında sorun. kamuya karşı
yüklcnimlcre girecek kişi vc
veya kuruluşlann seçimi aşa-
masında başlıyor. Bir hizmcti
yapacak kişi veya kuruluşları
ararkcn, veya bir malı satın alır-
ken bu hizmet veya malı en iyi
şckildc yapacak, ürctccek veya
sağlayacak kişi ve veya kuru-
luşlann sahip olması gereken
nilcliklcri saptamak gcrckiyor.
Gcrckli niteliklcri yasalara ko-
yamazsmız. Bunlar genelliklc
yöneımelik. genelge. şartname
ve sözlcşmelerde, değişen koşul
ve hedenere göre biçimlenir.
Burada insan faktörü devreye
girer. Şartname vc sözlcşmelcri
yazan kişi veya kişilcr. gereksi-
nilen hizmet ve mallann yanın-
da. bunlan yapacak veya sağla-
yacak kişi veya ku'mluşlan
tanımlarlar.
İşte burada devreye giren in-
san faktörü. yalnız işin başansı-
na yönclik İcaygı ve niyetlerle
inisiyatil" kullanabilirse. ulaşı-
lan sonuçlar genelliklc olumlu
olur. Bu kaygılardan uzak tanım-
lamalar ve takdir haklan, be-
lirsiz niyetlerin işaretleridir.
Zorluk buradadır. 2886 sayılı
yasanın getirdiği uygun bedel
kavramı bu yüzden sıkıntılar
yaratmıştır. Bu hususun. yasa-
İan değişlirmcklc düzcltilmcsi
kolay birişdeğildir.
doqxilqaz
genc enerji
İstanbul'da en ucuz yakıf doğalgaz!
Konutlar için fiyatı: 1350 TL/m
3
Şimdi doğalgaz!
Müracaat Yeri ve
Adreslen:
İGOAŞ Genel MûdüriOğC:
Kazım Karabelcir Cad. No: 4
Alibe^cöy 34060 - Istanbul
Td: 545 78 90 (9 hat)
Anadolu Bölge MûdürKîğû:
Karayolbn GKI. NO: 34
Köçökyalı - Istanbul
Tefe3öö 77 48-366 35 15
AtaköyŞubeŞeffiği:
Aftakoy A.idstm Çarşıs» 31
Teb 543 7241 -543 72 88
Bostana Doraşma Bürosu:
Dolmuş Duraklan Yanı
Tel: 362 26 35
Bakırköy Danışmo Bürosu:
Bakırköy Çarşı Içî
Tel: 570 34 64
HGÛASİSTANIIUI GAZ DAÖfTIM SANAYİ VE TİCARET A Ş
IGDAS BİR
Bu^üne kadar doğalgaz
venlen semrier:
ANADOLU YAKASINDA
BOSTANCI: Şemsettin Günaltay Cad.,
Bağdat Cad., Emin Ali Paşa Cad. ve
çevreleri, Ayşe Kadın, Kozyatağı, Ethem
Efendi, Tüccarbaşı semrieri. YAYALAR: Abdi
Ipekçi Cad., Kaynarca Yolu, Kurtköy Yolu.
ÇAVUŞOĞLU: Yakacık Cad., Namık Kemal
Cad., Ceşmebaşı Cad., Fabrikalar Yolu we
çevresi. CEVIZLJ: Rahmanbr Semti, Saraylar
Cad., Mustafa Kemal Cad. ve civan.
KÖÇÖKYAU: Altıntepe, Çınarlı, Idealtepe
semrleri. ERENKÖY: Kazasker Semti,
Semseftin Gönaltay Cad. ve çevresi.
SAHRAYI CEDİD: Yelkenli Değirmen Cad.,
Sahray. Cedid, Içerenlcöy Cad. PENDİK:
Ankara Cad., 19 Mayıs Cad., Hatboyu
Cad., Abdülrıak Rendah Cad., Süreyya Paşa
Cad., Aydınlı Yolu Cad. ve çevresi.
KOZYATAĞI: Prof. Dr. Kemal Akguder
Cad., Kocayol Cad., Marmara Cad. ve
çevresi, Organ Nakli Hastahanesi ve çevresi.
RAHMANLAR: Tekel Cad., Akdeniz Cad.,
Savakdere Caddesi'nin bir kısmı.
İSTANBUL YAKASINDA
ATAKÖY: Behçet Kemal Cad., Dr. Remzi
Kazancıgil Cad., Ali Rıza Efendi Cad.,
Fişekhane Cad., Zübeyde Hanım Cad.
GÖVENBEY: Beyoğlu Cad., Istiklal Cad.,
Mimar Sinan Cad., Orfıan Gazi Cad.
AVCILAR: Acıbadem Cad., Kuruçeşme Cad.,
Şükrü Bey Cad. ŞENÜKKÖY: Florya Cad.,
Yeşilyurt Cad., Küçükçekmece Yolu, Ekşinar
Sokak, Hürriyet Cad., Cumhuriyet Cad.
Önümüzdeki bir ay içerisinde
doğalgaz verilecek semrier:
ANADOLU YAKASINDA
TOPSELVİ: Başkent Cod., Kubilay Cad.'nin
bir kısmı, Topselvi Cod., Bağlar Cad., Turgut
Paşa Cad., Merit Cad., Hudut Cod. YAU:
Bağdat Cad., Tugay Yolu Cad., Orfıan Gazi
Caddesi'nin bir kısmı, Fatih Cad., Inönü
Cad., Feyzullah Cad., Atatürk Cad.
KARTAL: KızılayCad., Bağdat Cad., Atatürk
Bulvarı, Meşeli Ayazma Cad., Namık Kemal
Caddesi'nin bir kısmı.
ISTANBUL YAKASINDA
YEŞİLYURT: Yeşilköy Feneri Cad., Yeşilköy
Demiryolu Cad., Kadri llkay Cad. ve çevreleri.
YEŞİLKÖY: Cekmece Cad., Yeşilköy (stanbul
Cad., Gazi Evranos Cad. ve çevresi. FLORYA:
Florya Cad., Afayurt Cad., Valikonağı Cad.,
Galatasaray Spor Tesisleri'nin Çevresi.
Yaşamımızı kolaylaştıran
tüm yakıtları özenle,
dikkatle kullanmalıyız.
Acil durumlarda
067
ALO DOĞALGAZ'ı
arayınız.
ISCIMN EVREMNDEN
ŞÜKRAN KETENCÎ
Ne Bekleniyor?
Çalışma Bakanı Mehmet Mogultay ILO'da iyi niyet gösteri-
sinde bulunacaklannı açıklamış. ILO'nun haziran ayı boyun-
ca sürecek genel kurul çahşmalarında yeni yasal düzenleme-
ler ile ilgili çalışmalar anlatılacakmış. DYP-SHP koalisyon
hükümeti programında yer alan çalışma yaşamına ilişkin va-
atlerini yerine getiremeden ilk önemli uluslararası sınava
çıkıyor.
Hükümetin iyi niyeti veyapmayı programladığı iyileştirme-
ler anlatılarak puan toplanması düşünülüyor. Bakanın verdiği
bilgiye göre hükümet programı ve ortak protokolde yer alan
ILO için de çok büyük önem ve anlam taşıyan 87 ve 151 sayılı
ILO sözleşmeleri için Danıştay'dan beklenen olumlu görüş
gelmış. Danıştay sendikal özgürlükler ile kamu çalışanlarının
sendikalaşma haklannı düzenleyen bu sözleşmelerin onan-
masının anayasaya aykırı olmadığı ve uygun düşeceğini bi(-
dirmiş. Hükümetin bu sözieşmeleri Bakanlar Kurulu'ndan ve
Meclis'ten geçirerek onamasının önünde hiçbir engel yok.
Ancak söz konusu sözleşmeler henüz bakanların imzastnı
bekliyor. Çalışma Bakanı nın açıklamasından da ILO'yayetiş-
tirilmesi çabasının olmadığı izlenımini alıyoruz.
Aslında bakanlık üzerine düşen çalışmayı yapıp konuyu
hükümet gündemine getirmiş. Belli ki top hükümette ya da
daha doğrusu ile Başbakan Demirel'de. O da hükümetin ku-
rulmasından 6 ay sonra yapılacak ILO Genel Kurulu'na prog-
ram ve protokolde vaat edilenlerin yetiştirilmesi gibi birtela-
şın içinde değil. Ya da konuyu hükümetin öncelikleri arasında
görmüyor. Yoksa ILO ve Türkiye'deki işçi haklan anlamında
en işlevsel bu iki sözleşme için değil sadece, program ve pro-
tokolde yer alan pek çok vaadin yerine getirilmesi için de
uzun zaman ya da hazırlığa gereksinim yok. Oahası ortada
tarafların görüşlerini almayı, tartışmayı gerekli kılan bir du-
rum yok.
Hükümetin programında yer alan ve asgari işçi hakları,
sendikal haklan belirleyen sözleşmelerin onanmasına, ge-
rekli yasal değişıkliklere kim ne diyebilir? Kimin bir itirazı
olabilir?
Ça/ışma Bakanı ile işveren cephesi arasında bir güç göste-
risine konu olan iş güvencesi alanında hükümetin ve Başba-
kan Demirel'in eğilimini ortaya koyabilecek 135 ve 158 sayılı
ILO sözleşmeleri ise bakanların imzasından geçmiş, Başba-
kan Demirel ın ımzalamasını bekler bir konumda. Bu kadar
çok tartışma konusu edilen bir konuda, bazı bakanların doğ-
rudan olmasa bile, demeçlerinde arabuluculuk görünümün-
de, işveren cephesinin görüşlerine prim verdikleri birortam-
da, söz konusu sözleşmelerin hükümet onayından geçeceği-
ni ve ILO Genel Kurulu'na yetişeceğini düşlemek aşırı bir
iyimserlik olabilir.
Çok uzun ve haksız, gereksiz tartışmalara konu olacağı an-
laşılan ve hakkın anlamı, işlevi ötesinde bir kan davası konu-
su haline getirilen iş güvencesi yasa taslağı ile Çalışma
Meclisi'nin gündeminde, tartışılan işsizlik sigortası yasası
için çok uzun ve maceralı bir sürecin bizi beklediğini bıliyo-
ruz. Her iki konuda da hükümet ve Başbakan henüz bir eğilim
belirlemiş değil. Bir anlamda güçler dengesini izliyorlar. Gö-
rünen o ki işçiler için çok önemli bu iki alanda işveren cephesi
çıkarlarını korumakta çok kararlı ve bilinçli.
işçi cephesi ise tam bir uyurgezer seyirci konumunda. Oe-
meçlerle verilen desteğin artık bir anlam taşımadığı ortada.
Hükümetin ve Başbakan'ın, güçler dengesinde, iktidarda bü-
yük ağırlıkları olan işveren cephesine kaymaması için işçi
cephesinin çok zorlu bir mücadele vermesi zorunlu görünü-
yor. Gözlenen o ki işçi cephesi hükümeti işçi çıkarlarından
yana kararlılığa zorlayıcı, etkili, uzun soluklu bir mücadeleye
ne hazırlıklı ne de niyetli. Belki de çok daha kötüsü işçi cephe-
si iş güvencesi ve işsizlik sigortası haklanna sahip çıkmada
gerekli bilince ve örgütlülüğe sahip değil. İşveren cephesi
bunun bilincinde olarak hükümetin yumuşak karnını keşfet-
miş, konunun üzerine üzerine gidiyor.
Onümüzdekı günlerde üzerinde pek çok konuşacağımız bu
iki önemli işçi hakkı konusunu bir yana bırakarak yine ILO
Genel Kurulu bağlantımıza dönelim. ILO ve genel kurulu de-
yince asıl konuşulması gereken yapılacaklardan çok Tür-
kiye'yi ILO gündemine sokan konular olması gerekmiyor
muydu? Nedense bakan ILO'dan söz ederken onanmak iste-
nen sözleşmelerin durumu hakkında bilgi vermiş de Türkiye'-
yi ILO gündemine sokan, yıllardır tartışılan konulara hiç gir-
memiş. Hep biliyoruz ki Türkiye 12 Eylül sonrasında anayasa
ve yasalara giren sendikal hak kısıtlamaları, yasaklamalar
nedeniyle ILO gündeminde. ILO'nun gerek yıl içinde gerekse
genel kurulunda görev yapan ilgili uzmanlık komiteleri 1982
yılından bu yana Türkiye'nin daha önce imzalamış olduğu ve
uymakla yükümlü bulunduğu sözleşmeler çerçevesindeki ih-
lallerini gündeme getiriyorlar. Türkiye'den sözleşmelerin
gereklerini yerine getirmesini, ihlalleri ortadan kaldırmasını
istiyorlar. Türkiye de sürekli söz verip, iyi niyet gösterisinde
bulunup, bu yükümlülüklerini yerine getirmeden zaman ka-
zanmaya çalışıyor. Ancak üç aşağı beş yukarı değişmeyen
oyalama politikaları nedeniyle de güvenilirliğini, inandırıcılı-
ğını yitiriyor.
Sonuç olarak da ILO'daki ayıbından kurtulamıyor. ANAP ik-
tidarlarmda değişmeyen bu tablonun bu yıl değişebilmesi
şansı hükümet programında vardı. Hükümet, yürürlükte olan
ve ihlaler nedeniyle ILO'da hesap vermek zorunda olduğu III
ve 98 sayılı sözleşmeler çerçevesinde sendikal yasalarda
yapmak zorunda olduğu değişiklikleri yapabilirdi. Yapmadı,
önümüzdeki günler içinde de yapmaya niyetli görünmüyor.
ILO'ya aynı ayıplarla gidiyor. ANAP hükümetlerinin düştüğü
zor duruma düşmemesi ancak işçi cephesinin görmemezlik-
ten gelmesi sayesinde olabilir.
Türk-lş'in işçi grubunda işçi haklarının izleyici gövrevini at-
laması Türkiye'nin gündeme alınmasını istememesi gerekli.
İşçi grubu birazdadünyanın ilgisininyenisorunlarveülkele-
re kaymasıyla bağlantılı olarak Türk-lş'in üzerine düşmemesi
halinde, durumda bir değişiklik olmadığı için de Türkiye yi bu-
yıl gündem dışı tutabilir. Ancak Türkiye'nin bu yıl ILO'da gün-
deme girmemesi ya da gündeme giripfazlaca tartışılmaması
ILO'da aklanma anlamına asla gelmiyor. Aklanma önce ana-
yasa ve yasalardaki 12 Eylül yasaklannm ayıklanması, de-
mokratikleşme, sonra da çağdaş işçi haklarının kabul edil-
mesi, başta 87 dünyada yaygın onay görmüş ILO sözleşmele-
rinin onaylanıp uygulanmasından geçiyor. Türkiye bu
anlamda hâlâ çok geride, hâlâ yerinde sayıyor.
^ L J Ş E H I R T I Y A T R O L A R I
8. GENCUKGÜNLERİ
AZARBEYCAN MILLİ
AKADEMİK DRAM TİYATROSU
Bahti'yar Vahapzade
NEREYE GİDİYOR
BU DÜNYA ?
Yöneten: Behram Osmanof
1 3 Mayıs saal 19.00
HARBİYE MUHSİN ERTUĞRUL TİYATROSU
17 Mayıs saat 15.00ve 1 8.00
KADIKÖY HALDUN TANER SAHNESİ
GİRİŞ ÜCRETSİZDİR.
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDIYESI KURULUŞUDUR
HUKUKSUZ DEMOKRASİ
Halit Çelenk
3. bası 10.000 lira (KDV içinde)
Yaymlan Türkocagt Cad. 39-41 Cağaloğlu-fstanbul
Ödemeli gönderilmez.