19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12MAY(S1992SAU CbMHURİYET SAYFA EKONOMI TZOB'de başkanlık yanşı • ANKARA (AA) - Yaklaşık 3.5 milyon çiftçinin örgütü olan Türkiye Ziraat Odalan Birliği'nin (TZOB) 15-17 mayıs tarihleri arasında Ankara'da yapılacak genel kurulunda üç başkan adayı yanşacak. Yapılan belirlemeye göre şimdiye kadar, Antalya Ziraat Odası Başkanı CelaJ Sönmez, tzmir Ziraat Odası Başkanı Reşit Kurşun ve Edirne Ziraat Odası Başkanı Erol Baraz başkanlık için aday olduklarını açıkladılar. Adaylardan halen TZOB Başkanı olan Erol Baraz'ın, geçen cuma günü Başbakan Süleyman Demirel ile görüştüğü belirtiliyor. Genel başkan ve yönetim kurulu üyelerinin seçiminde TZOB eski başkanı , DYP Konya Milletvekili Osman özbek'in de etkili olacağı ifade ediliyor. Barajzedelere 90 mîlyar • ADIYAMAN (Cumhuriyet) - Atatürk Barajı alanındaki arazileri kamulaştırılan yurttaşlara ödenmek üzere 90 milyar lira ödenek sağlandığı bildirildi. Kentin sorunları konusunda Ankara'da yetkililerle görüşen Adıyaman Valisi M.Yücel özbilgin, Atatürk Barajı göl suları altında kalacak arazilerin sahiplerine kamulaştırma bedeli olarak ödenmek üzere 90 milyar lira ödenek alındığını, ayrıca havaalanınm yapımı için de ilk aşamada 400 milyon lira verildiğini belirtti. Köse: Tapuları vereceğiz • KONYA (AA)- Sanayi ve Ticaret Bakanı Tahir| Köse, organize sanayi bölgelerinde faaJiyete geçen ve parasını ödeyenlere tapularının verileceğini söyledi. Bakan Köse, Konya'da, Sanayi ve Ticaret Odalan'm, Esnaf Odalan Birliği'ni, Büyükşehir Belediyesi'ni ve Ticaret Borsası'nı ziyaret ederek, çalışmaları hakkında bilgi aldı. Bakan Tahir Köse, ziyaretleri sırasında yaptıgı konuşmaiarda, büyük şehirlere bağlı ilçelerde ticaret odalan kurulmasına şimdilik izin verilmediğini, ancak bu konuda yasal düzenlemeye ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Giyimciler Meksika'da • Ekonomi Servisi - Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği, Dünya Giyim Sanayicileri Federasyonu'nun (LAF) 17-27 mayıs tarihlerinde Meksika'nın Cancun kentinde yapılacak 1992 yılı genel kunıluna 7 kişilik bir heyetle katılıyor. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Mahmut Abra Meksika Genel Kurulu ile ilgili olarak, "Her yıl 2-3 kez bir uaya gelme imkânı juldugumuz federasyon oplantılarında AT, EFTA, ABD, Japonya ve diger iilke giyim sanayi dernekleri jaşkanlan ve meslektaşımız lyeleriyle ülke sanayilerimiz ıdına köklü ilişkiler curduk. Bu üyeliğimiz îayesinde Türkiye giyim »anayiinin uluslararası jrestiji, etkinliği ve amtımma katkılarda julunduğumuz nancındayız" dedi. 'Semiramis' inciri \m ANKARA (ANKA) - p'ürkiye'nin güney Hcıyılannda Isviçre sennayesiyle ortak yeni tatil köyü zinciri oluşturulacak. Milas, Güllük ve Manastır'da kunılacak tatil köylerine 'Semiramis' adı verilecek. Bu amaçla, Isviçre'den NRT Natural Resources Trading A.G. finnası, Türk Ark Inşaat Turizm ve Sanayi Yatınmlar AŞ ile işbirliğine gitti. Iki firma, dört Türk ortak daba alarak Ankara'da "NRT-Ark Turizm Girişimleri AŞ adında birşirket kurdu. 220 milyon lira sermayeli şirketin yüzde 50 hissesi Isviçreli firmaya ait buiunuyor. Yerli ortaklar içisde en büyük payı ise yiude 30'la Güner Güçük îş güvencesi yasası DemirePde .• İş güvencesi yâsa taslağmı imzalayıp Istanbul'a geldiğini belirten Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Mogultay "Bakanlar konuyla ilgili yazılı görüşlerini bildirdiler. Aykırı bir görüş yok, ama hele bir Bakanlar Kurulu'na gelsin"dedi. Isianbul Haber Servisi -Çaüş- rak Başbakanlığa gönderdiğini ma ve Sosyal Güvenlik Bakanı açıkladı. Bakan Mogultay, dün Mehmet Mogultay, İş Güven- gazetemizi ziyaret ederek, yö- cesi Yasa Taslağı'nı imzalaya- neticilerle bir süre sohbet etti. Mogultay ile sohbete. Genel Yayın Koordinatörümüz Hik- met Çetinkaya. Yazı jşleri Mü- dürümüz Celal Başlangıç. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Alev Çoşkun ve Yönetim Ku- rulu Üyelerimiz Erol Erkut ile Atilla Coşkun da katıldılar. Mogultay. bu ziyaret sıra- sında işçi ve işveren sendikalan ile hükümet gündeminde bulu- nan !ş Güvencesi Yasa Tas- lağı'na ilişkin görüşlerini açık- ladı. Taslağı imzalayıp İstan- bul'a geldiğini ve Başbakanlığa gönderiJdiğini belirten Mogul- tay, taslağın Bakanlar Kurulu'n- da bir huzursuzluk yaratıp ya- ratmayacağı doğrultusundaki sorumuza. "Bakanlar, konuyla ilgili yazılı görüş bildirdiler. Aykın bir görüş yok. Ama hele bir Bakanlar Kurulu'na gelsin" yanıtını verdi. Bakan MoğuItay.TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Bü- lent Eczacıbaşı'nın basında yer alan "Yasa çıkarsa işsizlik ar- Baydur: 'Meclis'tengeçerse saygıduyanz' İş^Sendika Servi- si-TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Re- fik Baydur. İş Gü- vencesi Yasa Ta- sansı'nın yasalaş- maması için de- mokratik bütün haklannı kullana- caklannı söyledi. Baydur "İlgili ko- misyonlarda, parla- mentoda derdimizi anlatmaya çalışa- cağız. Yine de bu tasan Meclis'ten geçerse biz buna saygı duyanz " diye konuştu. TİSK Başkanı Refık Baydur dün dü- zenlediği basın toplantısında, iş güvencesi yasa tasansının. SHP kanadınca hükü- mete mal edilmeye çalışıldığı görüşünü yi- neleyerek "Sayın Bakan tasarıyı. taraflar arasında tartışmaya açmadan. SHP ku- rultayından birkaç gün önce açıkladı. Bu, hedefi SHP kurultayı olan maksatlı bir ataktır" dedi. Her yıl işgücüne dahil olan 500 bin kişiden ancak 300 binine iş yaratı- labildiğini belirten Baydur "Hukuki dü- zenleme ne şekilde olursa olsun çaiışan iş- çimizden daha fazla insanın fabrika kapı- lan önünde beklediği bir dönemde iş gü- vencesi sağlanamaz" diye konuştu. Batı ülkelerinde iş güvencesinden önce. işsizlik sigortası uygulamasına gidildiğini kayde- den Baydur. "Batı ülkeleri iş güvencesi konusunu, işsizlik sigortasının kontrol mekanizması olarak kabul etmişler ve yü- rürlüğe koymuşlardır. Taslakta öngörü- len tazminatlar batı ülkelerinde ödenenin çok üzerinde olup, yasalanmızdaki mev- cut tazminatlar göz ardı edilmiştir. Ta- san. ihbar önelierini arttırarak. derhal fe- sih sebeplerini kısıtlamak. sendika yöne- tici ve temsilcilerine ek teminat ve haklar tanımak gibi amacı aşan, iş güvencesiyle bağdaştınlması güç olan hükümler içer- mektedir"dedi. Türkiye'deki 3.5 milyonluk işgücünde yılda 150 bin sirkülasyon olmasının nor- mal olduğunu belirten Baydur, 15 bin dosya kapasiteli iş mahkemelerinin ta- sannın yasallaşması halinde doğacak yargı denetimi nedeniyle. başvuru dosya- lannın aitından kalkamayacağını savun- du. Baydur, Çalışma Bakanfnın imajının yabancı sermayede tereddüt yarattığını belirterek "özelsektördeTürkiyedeko- lay kolay yatınm yapmayacaktır" dedi. tar"" şeklindeki demecini örnek gösterirken, "Bakın aynı habe- rin altında eski Çalışma Bakanı Prof.Turhan Esener'in de 'İş güvencesi gerekli" diye demeci var. Yani kayınpeder, damada karşfdedi. Bakan Mogultay, İş Güven- cesi Yasa Taslağı'nı hazırlar- ken. iş ve işçi çevreleriyle sürekli uzlaşma aradıklannı. işçi sendi- kalannın olumlu görüş bildirdi- ğini, işveren sendikasının ise gö- rüş bildirmediğini belirterek, "Sadece yasa çıkmasın demiş- lerdir'dedi. Çalışma dünyasının diğer alanlardan farklı olduğunu bu- nun için de "bir uzlaşma"' ol- ması gerektiğini savunan Ba- kan Mogultay. "Biz uzlaşma aradık. Kendileri uzlaşmaz tavır aldılar. Artık konu Bakanlar Kurulu'nda görüşülecek" diye konuştu. Bakan Mogultay. yasa ha- zırlıklunna başladıklarında iş- verenlerin kendisine veçalışma- lanna ilişkin. "Böyic bir yasa yoktur; bu, bakanın şovudur" dediklerini anımsatarak. "Böy- le bir şov yok. Bizım yaptığımız çalışma yasalannın esaslannı dikkatc almaktır. Bu esaslan dikkatc alarak yasa taslığını hazırladık. Olay taslaktan ta- sanya dönüştürülmüştür. Konu hükümetin gündemindedir" de- di. DEVLET İHALE DÜZE>İNDE DEĞİŞİKLİK-1 Kaıııu yararına olan en uygun bedeli bulmak SARAHATTİN SAr.lROC.I.L /ıif- Y.Müh. Oyak Inşaaı AŞ Genel Md. Devlet İhale Yasası. devlet harcamalannı düzcnleyen le- mel yasalardan biridir. 193O'lu yıllarda çıkanlan 2490 Sayılı Arttırma Eksiltme ve İhalc Ya- sası çok azdeğişikliklerle 1980'- li yıllann başına kadar yaşadı. 2490 sayıh yasa, 1950'li'yıllara kadar ülke koşullanna, teknik örgütlennıemizin düzey ve bo- yutlanna uygun bir yasa idi. Bu yasa İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra tüm dünyada yaşanan hızlı gelişmeye uyum sağiaya- cak bir icraat için clverişli nitc- liklerden hayli uzaktı. Bu ne- denle uzun yıllarşikâyet konusu olmuştur. Değişikliğin gerekli. hatta kaçınılmaz olduğu. her dönemde kabuf edilmekle bir- likte yasanın tümüyle ele alınıp yeniden yazılması 12 Eylül yö- netimi sırasında mümkün ol- muştur. Yeni yasa. 2886 sayısı ile Devlet İhale Kanunu adı altında yürürlüğe girmiştir. Yeni yasa, eski yasanın aksa- yan yönlerini düzeltmek, işleri hızlandırmak, tekliflcrin ve tek- lif sahiplerinin en iyisini seçmek gibi güzel amaçlarla cle alınmış- sa da bu amaçlan yakalamakta başanlı olamamıştır. Kanımız- ca yeni yasanın bu başansızlığı, temelde bir ihale ya da satın al- ma sürecinde baştan sona yer alan kurul veya kurumlann ni- telik. yetkı. sorumluluk ve işle- yişlerinde günün koşullanna uygun düzenleme ve değişiklik- leri başaramamış olmasında- dır. Yeni yasa, eski yasanın ön- gördüğü mekanizmalarla yü- rütülmeye çalışılmıştır. Orne- ğin satın alma komisyonlan, saymanlık ve denetim kurum- lan eski konumlannı korumuş: "1050 Sayılı Muhascbe-i Umu- miye Kanunu'na dokunulma- mıştır. Bu tcmel düzcnlemelere dokunmanın kolay olmadığı da doğrudur. Ama cumhuriyetin kuruluşundan beri. yanılmıyor- sak üç anayasa ve bü anayasa- larda birçok kez değişiklik ya- pabilen bir ülke, devletin tcmcl işlevlerinden bazılannı düzcnle- yen yasalan günün koşullanna uydurmayı ihmal ctmemeliydi. Hem eski hem de yeni ihale yasalan, oluşturduklan çcşitli mekanizmaiarla kamunun ya- ranna olan en uygun bedeli bul- mayı amaçlar, ama nedense bu amâca ulaşmakta çoğu kez tö- kezler. Çünkü en uygun bedeli bulmak îçin koyacağımız koşul ve kıstaslar için olumlu vc olumsuz şeyler söylemek her zaman mümkündür. Kararlara birçok aşamada takdir kanşır. Nesnel koşullar. teklif ve teklif verenlerde aranan nesnel nite- likler, karar için her zaman ye- terli olmamakta ve yoruma açık. kişilere göre farklı sonuç- lara götüren başka koşullar son kararda etkili olmaktadır. Aslında sorun. kamuya karşı yüklcnimlcre girecek kişi vc veya kuruluşlann seçimi aşa- masında başlıyor. Bir hizmcti yapacak kişi veya kuruluşları ararkcn, veya bir malı satın alır- ken bu hizmet veya malı en iyi şckildc yapacak, ürctccek veya sağlayacak kişi ve veya kuru- luşlann sahip olması gereken nilcliklcri saptamak gcrckiyor. Gcrckli niteliklcri yasalara ko- yamazsmız. Bunlar genelliklc yöneımelik. genelge. şartname ve sözlcşmelerde, değişen koşul ve hedenere göre biçimlenir. Burada insan faktörü devreye girer. Şartname vc sözlcşmelcri yazan kişi veya kişilcr. gereksi- nilen hizmet ve mallann yanın- da. bunlan yapacak veya sağla- yacak kişi veya ku'mluşlan tanımlarlar. İşte burada devreye giren in- san faktörü. yalnız işin başansı- na yönclik İcaygı ve niyetlerle inisiyatil" kullanabilirse. ulaşı- lan sonuçlar genelliklc olumlu olur. Bu kaygılardan uzak tanım- lamalar ve takdir haklan, be- lirsiz niyetlerin işaretleridir. Zorluk buradadır. 2886 sayılı yasanın getirdiği uygun bedel kavramı bu yüzden sıkıntılar yaratmıştır. Bu hususun. yasa- İan değişlirmcklc düzcltilmcsi kolay birişdeğildir. doqxilqaz genc enerji İstanbul'da en ucuz yakıf doğalgaz! Konutlar için fiyatı: 1350 TL/m 3 Şimdi doğalgaz! Müracaat Yeri ve Adreslen: İGOAŞ Genel MûdüriOğC: Kazım Karabelcir Cad. No: 4 Alibe^cöy 34060 - Istanbul Td: 545 78 90 (9 hat) Anadolu Bölge MûdürKîğû: Karayolbn GKI. NO: 34 Köçökyalı - Istanbul Tefe3öö 77 48-366 35 15 AtaköyŞubeŞeffiği: Aftakoy A.idstm Çarşıs» 31 Teb 543 7241 -543 72 88 Bostana Doraşma Bürosu: Dolmuş Duraklan Yanı Tel: 362 26 35 Bakırköy Danışmo Bürosu: Bakırköy Çarşı Içî Tel: 570 34 64 HGÛASİSTANIIUI GAZ DAÖfTIM SANAYİ VE TİCARET A Ş IGDAS BİR Bu^üne kadar doğalgaz venlen semrier: ANADOLU YAKASINDA BOSTANCI: Şemsettin Günaltay Cad., Bağdat Cad., Emin Ali Paşa Cad. ve çevreleri, Ayşe Kadın, Kozyatağı, Ethem Efendi, Tüccarbaşı semrieri. YAYALAR: Abdi Ipekçi Cad., Kaynarca Yolu, Kurtköy Yolu. ÇAVUŞOĞLU: Yakacık Cad., Namık Kemal Cad., Ceşmebaşı Cad., Fabrikalar Yolu we çevresi. CEVIZLJ: Rahmanbr Semti, Saraylar Cad., Mustafa Kemal Cad. ve civan. KÖÇÖKYAU: Altıntepe, Çınarlı, Idealtepe semrleri. ERENKÖY: Kazasker Semti, Semseftin Gönaltay Cad. ve çevresi. SAHRAYI CEDİD: Yelkenli Değirmen Cad., Sahray. Cedid, Içerenlcöy Cad. PENDİK: Ankara Cad., 19 Mayıs Cad., Hatboyu Cad., Abdülrıak Rendah Cad., Süreyya Paşa Cad., Aydınlı Yolu Cad. ve çevresi. KOZYATAĞI: Prof. Dr. Kemal Akguder Cad., Kocayol Cad., Marmara Cad. ve çevresi, Organ Nakli Hastahanesi ve çevresi. RAHMANLAR: Tekel Cad., Akdeniz Cad., Savakdere Caddesi'nin bir kısmı. İSTANBUL YAKASINDA ATAKÖY: Behçet Kemal Cad., Dr. Remzi Kazancıgil Cad., Ali Rıza Efendi Cad., Fişekhane Cad., Zübeyde Hanım Cad. GÖVENBEY: Beyoğlu Cad., Istiklal Cad., Mimar Sinan Cad., Orfıan Gazi Cad. AVCILAR: Acıbadem Cad., Kuruçeşme Cad., Şükrü Bey Cad. ŞENÜKKÖY: Florya Cad., Yeşilyurt Cad., Küçükçekmece Yolu, Ekşinar Sokak, Hürriyet Cad., Cumhuriyet Cad. Önümüzdeki bir ay içerisinde doğalgaz verilecek semrier: ANADOLU YAKASINDA TOPSELVİ: Başkent Cod., Kubilay Cad.'nin bir kısmı, Topselvi Cod., Bağlar Cad., Turgut Paşa Cad., Merit Cad., Hudut Cod. YAU: Bağdat Cad., Tugay Yolu Cad., Orfıan Gazi Caddesi'nin bir kısmı, Fatih Cad., Inönü Cad., Feyzullah Cad., Atatürk Cad. KARTAL: KızılayCad., Bağdat Cad., Atatürk Bulvarı, Meşeli Ayazma Cad., Namık Kemal Caddesi'nin bir kısmı. ISTANBUL YAKASINDA YEŞİLYURT: Yeşilköy Feneri Cad., Yeşilköy Demiryolu Cad., Kadri llkay Cad. ve çevreleri. YEŞİLKÖY: Cekmece Cad., Yeşilköy (stanbul Cad., Gazi Evranos Cad. ve çevresi. FLORYA: Florya Cad., Afayurt Cad., Valikonağı Cad., Galatasaray Spor Tesisleri'nin Çevresi. Yaşamımızı kolaylaştıran tüm yakıtları özenle, dikkatle kullanmalıyız. Acil durumlarda 067 ALO DOĞALGAZ'ı arayınız. ISCIMN EVREMNDEN ŞÜKRAN KETENCÎ Ne Bekleniyor? Çalışma Bakanı Mehmet Mogultay ILO'da iyi niyet gösteri- sinde bulunacaklannı açıklamış. ILO'nun haziran ayı boyun- ca sürecek genel kurul çahşmalarında yeni yasal düzenleme- ler ile ilgili çalışmalar anlatılacakmış. DYP-SHP koalisyon hükümeti programında yer alan çalışma yaşamına ilişkin va- atlerini yerine getiremeden ilk önemli uluslararası sınava çıkıyor. Hükümetin iyi niyeti veyapmayı programladığı iyileştirme- ler anlatılarak puan toplanması düşünülüyor. Bakanın verdiği bilgiye göre hükümet programı ve ortak protokolde yer alan ILO için de çok büyük önem ve anlam taşıyan 87 ve 151 sayılı ILO sözleşmeleri için Danıştay'dan beklenen olumlu görüş gelmış. Danıştay sendikal özgürlükler ile kamu çalışanlarının sendikalaşma haklannı düzenleyen bu sözleşmelerin onan- masının anayasaya aykırı olmadığı ve uygun düşeceğini bi(- dirmiş. Hükümetin bu sözieşmeleri Bakanlar Kurulu'ndan ve Meclis'ten geçirerek onamasının önünde hiçbir engel yok. Ancak söz konusu sözleşmeler henüz bakanların imzastnı bekliyor. Çalışma Bakanı nın açıklamasından da ILO'yayetiş- tirilmesi çabasının olmadığı izlenımini alıyoruz. Aslında bakanlık üzerine düşen çalışmayı yapıp konuyu hükümet gündemine getirmiş. Belli ki top hükümette ya da daha doğrusu ile Başbakan Demirel'de. O da hükümetin ku- rulmasından 6 ay sonra yapılacak ILO Genel Kurulu'na prog- ram ve protokolde vaat edilenlerin yetiştirilmesi gibi birtela- şın içinde değil. Ya da konuyu hükümetin öncelikleri arasında görmüyor. Yoksa ILO ve Türkiye'deki işçi haklan anlamında en işlevsel bu iki sözleşme için değil sadece, program ve pro- tokolde yer alan pek çok vaadin yerine getirilmesi için de uzun zaman ya da hazırlığa gereksinim yok. Oahası ortada tarafların görüşlerini almayı, tartışmayı gerekli kılan bir du- rum yok. Hükümetin programında yer alan ve asgari işçi hakları, sendikal haklan belirleyen sözleşmelerin onanmasına, ge- rekli yasal değişıkliklere kim ne diyebilir? Kimin bir itirazı olabilir? Ça/ışma Bakanı ile işveren cephesi arasında bir güç göste- risine konu olan iş güvencesi alanında hükümetin ve Başba- kan Demirel'in eğilimini ortaya koyabilecek 135 ve 158 sayılı ILO sözleşmeleri ise bakanların imzasından geçmiş, Başba- kan Demirel ın ımzalamasını bekler bir konumda. Bu kadar çok tartışma konusu edilen bir konuda, bazı bakanların doğ- rudan olmasa bile, demeçlerinde arabuluculuk görünümün- de, işveren cephesinin görüşlerine prim verdikleri birortam- da, söz konusu sözleşmelerin hükümet onayından geçeceği- ni ve ILO Genel Kurulu'na yetişeceğini düşlemek aşırı bir iyimserlik olabilir. Çok uzun ve haksız, gereksiz tartışmalara konu olacağı an- laşılan ve hakkın anlamı, işlevi ötesinde bir kan davası konu- su haline getirilen iş güvencesi yasa taslağı ile Çalışma Meclisi'nin gündeminde, tartışılan işsizlik sigortası yasası için çok uzun ve maceralı bir sürecin bizi beklediğini bıliyo- ruz. Her iki konuda da hükümet ve Başbakan henüz bir eğilim belirlemiş değil. Bir anlamda güçler dengesini izliyorlar. Gö- rünen o ki işçiler için çok önemli bu iki alanda işveren cephesi çıkarlarını korumakta çok kararlı ve bilinçli. işçi cephesi ise tam bir uyurgezer seyirci konumunda. Oe- meçlerle verilen desteğin artık bir anlam taşımadığı ortada. Hükümetin ve Başbakan'ın, güçler dengesinde, iktidarda bü- yük ağırlıkları olan işveren cephesine kaymaması için işçi cephesinin çok zorlu bir mücadele vermesi zorunlu görünü- yor. Gözlenen o ki işçi cephesi hükümeti işçi çıkarlarından yana kararlılığa zorlayıcı, etkili, uzun soluklu bir mücadeleye ne hazırlıklı ne de niyetli. Belki de çok daha kötüsü işçi cephe- si iş güvencesi ve işsizlik sigortası haklanna sahip çıkmada gerekli bilince ve örgütlülüğe sahip değil. İşveren cephesi bunun bilincinde olarak hükümetin yumuşak karnını keşfet- miş, konunun üzerine üzerine gidiyor. Onümüzdekı günlerde üzerinde pek çok konuşacağımız bu iki önemli işçi hakkı konusunu bir yana bırakarak yine ILO Genel Kurulu bağlantımıza dönelim. ILO ve genel kurulu de- yince asıl konuşulması gereken yapılacaklardan çok Tür- kiye'yi ILO gündemine sokan konular olması gerekmiyor muydu? Nedense bakan ILO'dan söz ederken onanmak iste- nen sözleşmelerin durumu hakkında bilgi vermiş de Türkiye'- yi ILO gündemine sokan, yıllardır tartışılan konulara hiç gir- memiş. Hep biliyoruz ki Türkiye 12 Eylül sonrasında anayasa ve yasalara giren sendikal hak kısıtlamaları, yasaklamalar nedeniyle ILO gündeminde. ILO'nun gerek yıl içinde gerekse genel kurulunda görev yapan ilgili uzmanlık komiteleri 1982 yılından bu yana Türkiye'nin daha önce imzalamış olduğu ve uymakla yükümlü bulunduğu sözleşmeler çerçevesindeki ih- lallerini gündeme getiriyorlar. Türkiye'den sözleşmelerin gereklerini yerine getirmesini, ihlalleri ortadan kaldırmasını istiyorlar. Türkiye de sürekli söz verip, iyi niyet gösterisinde bulunup, bu yükümlülüklerini yerine getirmeden zaman ka- zanmaya çalışıyor. Ancak üç aşağı beş yukarı değişmeyen oyalama politikaları nedeniyle de güvenilirliğini, inandırıcılı- ğını yitiriyor. Sonuç olarak da ILO'daki ayıbından kurtulamıyor. ANAP ik- tidarlarmda değişmeyen bu tablonun bu yıl değişebilmesi şansı hükümet programında vardı. Hükümet, yürürlükte olan ve ihlaler nedeniyle ILO'da hesap vermek zorunda olduğu III ve 98 sayılı sözleşmeler çerçevesinde sendikal yasalarda yapmak zorunda olduğu değişiklikleri yapabilirdi. Yapmadı, önümüzdeki günler içinde de yapmaya niyetli görünmüyor. ILO'ya aynı ayıplarla gidiyor. ANAP hükümetlerinin düştüğü zor duruma düşmemesi ancak işçi cephesinin görmemezlik- ten gelmesi sayesinde olabilir. Türk-lş'in işçi grubunda işçi haklarının izleyici gövrevini at- laması Türkiye'nin gündeme alınmasını istememesi gerekli. İşçi grubu birazdadünyanın ilgisininyenisorunlarveülkele- re kaymasıyla bağlantılı olarak Türk-lş'in üzerine düşmemesi halinde, durumda bir değişiklik olmadığı için de Türkiye yi bu- yıl gündem dışı tutabilir. Ancak Türkiye'nin bu yıl ILO'da gün- deme girmemesi ya da gündeme giripfazlaca tartışılmaması ILO'da aklanma anlamına asla gelmiyor. Aklanma önce ana- yasa ve yasalardaki 12 Eylül yasaklannm ayıklanması, de- mokratikleşme, sonra da çağdaş işçi haklarının kabul edil- mesi, başta 87 dünyada yaygın onay görmüş ILO sözleşmele- rinin onaylanıp uygulanmasından geçiyor. Türkiye bu anlamda hâlâ çok geride, hâlâ yerinde sayıyor. ^ L J Ş E H I R T I Y A T R O L A R I 8. GENCUKGÜNLERİ AZARBEYCAN MILLİ AKADEMİK DRAM TİYATROSU Bahti'yar Vahapzade NEREYE GİDİYOR BU DÜNYA ? Yöneten: Behram Osmanof 1 3 Mayıs saal 19.00 HARBİYE MUHSİN ERTUĞRUL TİYATROSU 17 Mayıs saat 15.00ve 1 8.00 KADIKÖY HALDUN TANER SAHNESİ GİRİŞ ÜCRETSİZDİR. İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDIYESI KURULUŞUDUR HUKUKSUZ DEMOKRASİ Halit Çelenk 3. bası 10.000 lira (KDV içinde) Yaymlan Türkocagt Cad. 39-41 Cağaloğlu-fstanbul Ödemeli gönderilmez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle