07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 MAYJS1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 KIŞLALININ KONUĞU MÜMTAZ SOYSAL Tııtucu güçler koalisyonu SHP Milletvekili Prof. Mümtâz Soysal, 1961 Anayasasf nın önde gelen mimarlanndan. Koalisyon hükümetinin 12 Eylül Anayasasrnı anti-demokratik hükümlerinden anndınp, çağdaş bir hukuk devletine olanak verecek bir yapıya kavuşturma çahşmalannda da ön planda rol oynuyor. Prof. Soysal, anayasada öngörülen değişiklikler, bunlann olası sonuçlan, YÖK, Türk Dil ve Tarih kurumlan, CHP'nin yeniden açılması, demokratikleşme sürecinin ağır işlemesi, Güneydoğu sorununun nasıl bir anayasal çerçevede çözülebileceği gibi konulardaki görüşlerini, yazanmız Prof. Ahmet Taner Kışlalı'ya anlattı. CHP'nin yeniden açılması, en azından bir bütünleşmenin sağlanması için yeni bir fırsat daha yaratır. Böyle fırsatlardan yararlanabileceklerin, her zaman feraset gösterebileceklerini şimdiye kadar görmedik. Bu konuda fazla iyünser olmak, sonradan büyük hayal kınkhkları yaratabilir. BJSLAU - Demokratikleşme paketi içinde yer alan anayasa ve ya- salardaki değişiklikler, nasıl bir yöntem içinde oluşturuldu? SOYSAL - Bir anayasaya ilişkin çalışmalar var. Bir de anayasa ile ilgili çalışmalar. beklenmeden başlatılrnjş çalışmalar var. Bun- lardaha çok Adalet Bakanlığı'nın kendi yapısı içinde başlatılan çahşmalar. Onlann bir kısmı, tutukluluk süresi ile, ceza mahke- meleri usulü ile ilişkili yasa değişiklikleri ve bu arada siyasi par- tilere ilişkin yasa değişikliği. Anayasa üzerindeki çalışmalar başlayınca, diğer gruptaki çalışmalarla düzenli gitmesi için anayasa konusunda yapılacak değişiklikler ile bu yasalar do- layısıyla anayasada yapılması gerekli olan değişiklikler bir süre sonra birleştirildi. ODSLAU • Anayasay a ilişkin olarak koalisyomı oluşturan iki parti- nin de ayn hazıriıklan vardı. SOYSAL - Yapılması gereklı değişiklikleri en somut ve en vurgulu bir biçimde ortaya koymuş olan parti SHP olduğu için bu ko- nudaki çalışmalara da SHP başladı. Adalet Bakanlığı'nın SHP'de oluşu, çalışmalann öteki yönü bakımından bunu zaten zorunlu kılmıştı. Elde vaktiyle haarlarruş olduğumuz bir ana- yasa taslağı vardı. Parti olarak tek başımıza anayasayı değişti- recek olsaydık neleri nasıl değiştireceğimiz saptandı. Sonra DYPilebiraraya gjelinerek bu öne- riler tekrar göz- den geçirildi. Üs- tünde mutabakat olmayanlar pa- ketten çıkanldı. Saptanan konu- lardan üç-dört tanesi, bu teknik çalışmayı yapan- lar tarafından ka- rara bağlanama- yacak kadar te- mel şeyler olduğu için koalisyon li- derlerinin karan- na bırakıldı. «SLAU - Hangi konular? SOYSAL - Örneğin Diyanet Işleri BaşkanlığYnın yeri ne olacak? Anayasadaki yeni düzenleme- lerden sonra mevcut cumhur- başkanı işbaşın- da mı kalacak, yoksa geçici bir madde ile ve yeni usule göre seçim yenilenecek mi? Örneğin devrim yasalanyla ilgili "madde olduğu gibi mi kalacak, yoksa bu konuda da bir değışiklik getirilecek mi? »SLAU • Cumhur- başkanımn ana- yasal konumunda ne gibi değişiklikler öngöriiyorsunuz? SOYSAL - Cumhurbaşkanı, bizim anayasa geleneğimızde alı- şılmış olan, parlamentersistemin sembolik cumhurbaşkanı ko- numuna getirilecek. Elinde bugün mevcut olan yetkiler, tek başına kullanılan yetkiler olmaktan çıkanlacak. Cumhurbaş- kanı TBMM'de 2/3 çoğunlukla seçilecek. Eğer bir ay içinde böyle bir çoğunluk oluşmuyorsa, Meclis yeniden seçime gide- cek. Bu çok ağır bir yaptınm olduğu için bu çoğunluğun eninde sonunda oluşacağına inanıyoruz. Böylece, Meclis'in zayıf bir çoğunluğu ile işbaşma geçen, partizan, diğer partilerce berüm- senmemiş cumhurbaşkanı tipi kalkmış olacak. DSLAU - Tek başınıza çoğunluğa sahip olsaydınız yapacağınız, ama DYP'nin karşı çıkması üzerine vazgeçmek zorunda kaldığınız değişiklikler neler? «.SOYSAL - Örneğin biz partilerin anayasa ile ıdcolojık sınırla- tnalar içine sokulmasını istemiyoruz. Her şeyı savunabilmeli- dirler. nŞLAU - Aynlıkçı ya da din devletini savunan partiler de kurula- bümelimi? SOYSAL - Devletin çok temel ilkelerini, örneğin bütünlükçü dev- let ilkesini ve laik devlet ilkesini sarsmayacak biçimde, partile- rin her türlü görüşü savunabilmelerini savunuyoruz. USLAU - Hazırianan anayasa değişikliği metinleri, ne zaman Meclis'in önüne gelecek? SOYSAL - Hazırianan maddeler, koalisyon ortaklanrun göriişleri ahndıktan ve gerekli ayarlamalar yapıldıktan sonra bütün par- tilerin görüşlerine sunulacak. Tabii koalisyon ortaklannın top- lam oylan, ana- yasayı 3/5 çoğun- lukla dahi değiş- tirmeye yeterli de- ğil. Ama biz, bir- çok konuda öbür partilerin de katı- İacaklanna inanı- yoruz. Hatta bazı değişikliklerin, bu haziran ayı so- nundan önce ger- çekleştiriknesi mümkün. KISUUJ - Önerdiğiniz değişiklikler gerçekleşince, Türkiye'de ger- çek anlamda bir sosyal demokrat ya da demokratik sol partinin kurulabilmesinin önündeki rüm engeller kalkmış olacak mı? SOYSAL • Biz örneğin memurlann da partilere ginnesini savunu- yoruz. ama DYP bunu doğru bulmuyor. Bir sosyal demokrat partinin her şeyden önce ücretlilere, emeği ile geçinenlere da- yanması gerekir. Gerçi sendikalarla, meslek kuruluşlanyla. derneklerle partiler arasmdaki ilişkileri engelleyen hükümleri anayasadan kaldınyoruz. DYP buna nza gösterdi, fakat kamu görevlilerinin üye olmalannı istemiyor. Bunda da bir ortak yol bulduk. Üniversite öğretim üyeleri partilere girebilecekler. nSUU - Sizce öngöralen değişiklikler içinde en önemlileri hangi- leri? SOYSAL - En önemlileri, toplumu daha çoğulcu kılan değişiklik- ler. Kitle örgütlerinin önündeki engeller kaldınlıyor. Dernekçi- lik. sendikacılık gibi faaliyetlerin önüne konulmuş olan engel- ler ortadan kaldınlıyor. Derneklerin, meslek kuruluşlannın, idarenin karan ilekapatılabilmesi önlenip, hâkim karanna bağ- lanıyor. Böylece daha çoğulcu bir toplum ortaya çıkacak. Hat- ta bana sorarsanız. böyle çoğulcu bir toplum yaratüktan sonra başka şeyleri değiştirmek daha da kolaylaşabilir. Onlann da desteği ile anayasayı daha özgürlükçü, daha liberal yapmak mümkün. UfLAU - Bu değişiklikler gerçekleştikten sonra, artık Türk de- mokrasisinin çağdaş, katüımcı, özgüriükçü, Batılı demokrasikr düzeyinde bir demokrasi olduğu söylenebilecek mi? SOYSAL - Belki kâğıt üzerinde bir miktar söylenebilir. Özellikle kdşi güvenliği bakımından yeni hükümler getirdikten ve yargı bağımsızlığı ile yargı denetimini sağlamlaştırdıktan sonra, bizi itham edecek birşey kalmaz. Anayasa Mahkemesi'ne artık bü- tiin siyasi parti gruplan, meslek kuruluşlan, üniversiteler baş- vurabilecek. Anayasa Mahkemesi, hüküm verdikten sonra da s.iiren uygulamayla ilgili anayasa ihlallerinı önleyici biçimde Belkikâğjtüzerinde: Türk demokrasisininçağdaşdüzeyde olduğu söylenebilir. Özellikle kişi güvenliği bakımından yeni hükümler getirdikten ve yargı bağımsızhğıyla yargı denetimini sağlamlaştırdıktan sonra, bizi itham edecek bir şey kalmaz. yetkilerle donatılmış olacak. HSLAU - Anayasa değişiklikleri içinde Güneydoğu sorununun çö- zümünü kolaylaştıracak önlemler de yer alıyor mu? SOYSAL - Anayasanın iki yerinde, "yasak dil" ya da "yasak- lanmış dil" kavramı vardı, çıkanldı. Insanlar arasında ırka da- yalı bir aynmı reddeden ilkeler de korundu. Bunun ötesinde, yerel yönetim birimi olarak tüzel kişilik kazanıyor. Aynca, yerel yönetim kavramı daha çok vurgulanmış oluyor. İlçe, yeni bir yerel yönetim birimi olarak tüzel kişilik kazanıyor. Aynca, yerel yönetimlerin yetkilerini arttıncı bazı ipuçlannı anayasa ile veri- yoruz. En önemlisi de yerel yönetimlerin bir çeşit yerel vergi ko- yabilme, kendi mali kaynaklannı daha serbestçe saptayabilme olanaklan olacak. Federatif ya da özerklik gibi birçözüm ana- yasada söz konusu değil. Yerel yönetimleri vurgulayarak Gü- neydoğu sorununun çözümüne bir katkı dolaylı olarak getirile- bilır diye düşünüyoruz. Bizim anayasamız daha çok Fransız anayasa geleneğinden esinlendiği için, eşit vatandaşhk ve özgür- leştirmeyoluyla bu sorunun çözülebileceği inanandayız. KIŞULI - Partinizin Meclis Grup Başkanvekili Sayın Alınak'ın Türkiye'vi yönetim açısından yedi bölgeye ayırma önerisi üzerin- de ne düşünüvorsunuz? SOYSAL - Böyle bir düzenlemeye gide- bilmek için önce ye- rel yönetim gelene- ğinin ve yerel yöne- tim ahşkanlık- lannın yerleştiril- miş olması laam. Eğer il düzeyinde, ilçe düzeyinde canh yerel yönetimler ya- ratabilirsek ve bu yerel yönetimler arasında -bugünkü anayasanın bile izin verdiği- belli görev- ler için işbirliği me- kanizmatan kuru- labilirse, bu dene- meler başanlı olur- sa, belki o zaman böyle bir düzenle- meye gidilebilir. Ama şu aşamada böyle bir düzenle- meye gitmek, yara- tacağı ülke bütün- lüğü zedeleniyor suçlamalannın yanında, gerçekçi de olmaz. KIŞLALI - Ata-, türk'ün bağunsız ol- malan için özen gösterdiği ve kendi mirası ile destekle- diği, Türk Dil ve Tarih kurumlanıun devletleştirihneleri gibi bir hukuk cina- yetini de anayasa değişiklikleri sırasm- da düzeltecek nüsi- niz? SOYSAL - Bir kere, Atatürk Türk Dil ve Tarih Yüksek Kurulu, anayasa kurumu olmaktan çıkanlıyor. Zaten partiler yasası ile Atatürk'ün vasiyetine ilişkin konularda da birtakım şeylerin CHP'ye iade edilmesi gerekecek. Bu kurumlan, yasa ile eski ni- teliklerine kavuşabilecek birer kurum haline getirmeyi düşünü- yoruz. HSLAU - YÖK konusunda, koalisyonu oluşturan iki partinin de açık taahhütleri vardı. SOYSAL - Üniversiteler tam anlamıyla özerk olacak ve organlan seçimle iş başına gelecek. YÖK isminde bir kurul bulunacak, ama tamamen değişik bir nitelikte olacak. Ülkenin insan gücü ihtiyaçlanna göre kayrfeklann paylaştınlması gibi konularda yetkili bir kurum konumuyla yetinecek. DŞLAU - Rektör ve dekan atamalanmn yapılacağı temmuz ayına kadar anayasa değişikliği olanaksız gibi göründüğüne göre, YÖK'ün biçünlendirdiği üniversite yönetimi bir dönem daha süre- cekmi? SOYSAL - İlgili anayasa maddesinin temmuz ayına kadar değiş- mesi tamamen olanaksız değil. Eğer değişiklik temmuz sonrası- na kalırsa, geçici madde ile sorunu çözmek mümkün. Bugünkü yasaya göre atanmış olanlar, yeni usule uygun olarak değişüri- lebilirler. Kamu hukukunda müktesep hak diye bir şey yoktur. lOSLAU - Divelim ki YÖK konusunda anayasa değişikliği olmadı ve yasayla yapılabilecek düzenlenfe de -DYPnin rutumu nedeniy- le- beklenen düzeyde gerçekleşmedi,- partinizin tcpkisi ne olur? SOYSAL - Partim bu konuda gösterilebilecek bütün tepkileri hoş- görii ile karşılaya- cakür. Her konuda olduğu gibi bu ko- nuda da asıl tepki göstermesi gere- kenler, konuyla doğrudan ilgili olanlardır. Üniver- siteler kendileri hakkında getirile- cek çözümleri çok kuzu kuzu bekle- mekle yetinirlerse ya da mevcut düzenin kendilerine dayatüğı kurallan bu kadar kolaylıkla kabullenirlerse, zaten başka yer- lerde bulunabilecek olan çözümler de çok geçerli olmayabiür. KISLAU -12 Eylül yönetiminin kapattığı siyasal partilerin yeniden açdabilmeleri ve el konulmuş olan mal varlıklanna sahip olabil- mekri, kuşkusuz ki en çok CHP'yi ve onun uzantısı olan iki parti- >i ilgilendiriyor. Sizce CH P'ııin yeniden açılması, solun demokra- tik kesimierinin birleşmesini sağlayabilir mi? SOYSAL - En azından. bir bütünleşmenin sağlanması için yeni bir fırsat daha yaratır. Şimdiye kadar çok fırsatlar geldi gecti, karşılıkh suçlamalarda oldu. Bu yeni fırsatın nasıl değerlendiri- leceği önemli. Ya bu fırsat da heba edilebilir ya da bu fırsat, son fırsat olduğu için iyi kullanılabilir. Bu fırsatlardan yararlanabi- lecek durumda olanlann, her zaman feraset gösterebileceklerini şimdiye kadar görmedik. Gösterebilecekleri konusunda fazla iyimser olmak. sonradan büyük hayal kınklıklan yaratabilir. KISLAU - Yasal düzenlemeleri yapmak, ekonomiyi düzeltmek, enf- lasyonu düşürmek ya da siyasal şiddeti önlemek gibi uzun süreli çalışmaları gerekfirmiyor. Hazırlıkları daha seçim öncesinden başladığına ve hükümeti oluşturan iki parti de büyük ölcüde üze- rinde anlaştığına göre, çalışmalar niçin yavaş gidiyor? L stelik bu konuda geniş bir kamuoyu desteği ve daha ötesinde beklentisi var! SOYSAL • Yalnız anayasa çalışmalan bakımından degi], başka birçok konudaki yavaşhğı izah edebilmek için belki şöyle bir te- ori geliştirmek mümkün: Türkiye'de siyasal partilerden oluşan hükümet koalisyonunun gerisinde, galiba başka bir koalisyon var. O da Türkiye'deki tutucu güçler koalisyonu. Türkiye'nin ancak belirli biryöndedeğişmesini isteyenler koalisyonu. O ko- alisyonun üyelerinin bir kısmı hükümet içinde olabilir, bir kısmı bürokrasi içinde olabilir, bir kısmı üniversiteler, bir kısmı Silahlı Kuvvetler içinde olabilir. Çeşitli yerlerde. Türkiye'yi bulunduğu yerde tutmak ya da ancak belirli yönde değişir hale getirmek is- teyen bir çeşit güçler koalisyonu var. y § KİM KİME DUM DUMA BEHlç AK PİKNtK PtYALE MADRA UADI UMK'E DE CB& BUUUM. ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI \ An * A AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES yoişamın ktyısında nancam\... katındıe, KiL}isında,tf zeeskıya- Şankısdd GARFIELD JMDAV1S HARBİ SEMtH POROY TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARMAN lOMayıs BvrUart 1883- Havada »âttat b Türk hatırladno I 1. 1 — «I» BURHAN FELEK DOGDU.. 1883'O-4 SUGÜtf, ÜAJCÜ A/ e/r//e&M Fece*: GAzerecrüK M£s J L£GlM£, TASl/tG-t 29 Y/L,CUM- çac sü££, G£Niş Bie onu/i . OM/İ, SOM Ael . FELEtC, SPOG AUİN/AfOAKt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle