06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 3 NİSAN1992 PAZARTESİ CUMHURİYET 13 KIŞLALFNIN KONUĞU ULUÇGURKAN SHP'ııin 12 bakanlığı taşeron gibi SHP Ankara Milletvekili Uluç Gürkan, 1968 SBF mezunu. Hasan Celal Güzel, Abdülkadir Aksu, Murat Karayalçın, İstemihan Talay gibi siyaset adamlan, Melih Aşık gibi gazetecilerle ve Mahir Çayan'la aynı sınıftan. Öğrenci Dernegi başkanı iken, o günlerde fazla solculuk sayılan "sosyal adalet" gibi kavramlan savunduğu için ideali olan devlet memurluğuna kabul edilmedi ve gazeteci oldu. Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi ve yazan, Güneş Gazetesi Genel Yaym Müdürü olarak görev yaptı, ANKA Ajansı'nda çalıştı. Halen SHP Parti Meclisi üyesi ve AGİK Türk Parlamento Grubu Başkanı olan Gürkan, partisinin ve hükümetin sorunlannı, yazanmız Ahmet Taner Kışlalı ile tartıştı. KIŞLALI: Siz önceleri Erdal İnönü'nün yandaşı olarak bı- liniyordunuz, oysa son kurultayda Deniz Baykal'a destek verdinız. Bu tutum değişikliğinde ne gibi nedenler rol oy- nadı? GÜRKAN: Ben olayı bir fıkir değişikliği olarak algılamıyo- rum. "Madem Meclise kontenjandan girdi, öyleyse genel başkanın her dedığini yapar" diye düşünmek yanıltıa. Se- çimlerden hemen sonra, olağanüstü kurultay çağnsında bu- lımmanın kişisel çtkarcılık olarak nitelendınldiği bir kağıdı imzalamam istendi. Kurultay delegelerinin yansına yakınının bir davranışını kişisel çıkarcılık olarak suçlama- nın yanlış olduğunu söyleyip, itiraz ettim. Bu tutumum karşısında da, "Bunun siyasi faturasını ödersin" diye uyanldım. O tanhten sonra bana soğuk davranılmaya baş- landı. Hükümet içinde sosyal demokrat kimliğimizi ortaya çıkarmak amacıyla attığım her adım, "muhalefet milletve- kili misin" diye tepkiyle karşılandı. Kurultayda parti mecli- si için aday listeleri hazırlanırken, listesinde bana, Mümtaz Soysal'a, Algan Hacaloğlu'na, Veli Aksoy'a yer veıme iste- ği Deniz Baykal'dan geldi. Ben olayı hiçbir zaman salt bir Inönü-Baykal karşıtlığı olarak görmedim ve görmeyece- ğim. Ama şu anki yapıda, kurultay sürecinde mevcut yö- netime muhalefet etmek her partilinin görevıydi diye düşü- nüyorum. KIŞLALI: Sayın Baykal'a yönelik en önemli eleştiri- lerden birisi, "dar kadrocu, hizipçi" oluşuydu. Ama Ismail Cem'le baş- layıp, Ertuğrul Gü- nay'la süren, gide- rek sizi ve saydığınız isimleri de kapsayan bir açılma oldu. Bunu, Baykal'ın eleştiri- lerden yarar- landığı. eski an- layışını değiştirdiği biçiminde yorum- layabilır miyiz? GÜRKAN: Şu anda vanlan aşa- mada, SHP içinde Deniz Baykal'ın sözcülüğünü üst- lendığı hareket "Baykalcf diye adlandınlamaz. "Geçmişte karşı çıktığımız birçok şey, şimdi aynen sürdürülmek isteniyor.. İktidar olma adına sosyal demokrat kimlik yok oluyor, inançlarımız yok oluyor, biz yok oluyoruz. Liderlik sorunu da sosyal demokrat kimliği taşıyıp taşıyamama sorunudur." Dar kadroculuk, şu anda maalesef mevcut yönetimde yaşı- yor. Örgütün ve Meclıs grubunun buna dönük çok ciddı sıkıntılan var. Meclisjtrubu, hükümet tasanlan karşısında adeta şoka uğruyor. Orneğin vergi affını tesadüfen öğren- dik. Sosyal demokrat inançlanmıza ters düşen verilerle be- zenmiş bir tasanya oy vermek zorunda kalıyoruz. Parti kendisini iktidarda hissedemiyor. Adeta SHP'nin 12 ba- kanhğı taşeronlara ihale edilmiş gibi. KIŞLALI: Sizce sorun sadece yönetim anlayışından mı kaynaklanıyor, yoksa liderin kişiliğine de itirazınız var mı? GÜRKAN: Sadece yönetim biçimi değil, o yönetim biçimi- nin beraberinde getirdiği, SHP'yi sosyal demokrat kimli- ğinden uzaklaştırma süreci de yaşanıyor. Getirilen yasa ta- sanlanndan büyük çoğunluğunun, bizim seçimlerdeki va- atlerimizle uzaktan yakından ilgisi yok. Ufak rötuşlaria, bi- raz olsun içimize sindirebileceğimiz bir hale gelmesıne bile fırsat verilmiyor. Geçmişte karşı çıktığımız birçok şey, şim- di aynen sürdürülmek isteniyor. Birçok konuda, "Nasıl olsa biz DYP oylanyla SHP grubundaki karşı olanlan eze- riz" zihniyetıyle hareket ediliyor. İktidar olma adına sosyal demokrat kimlik yok oluyor, inançlarımız yok oluyor. biz yok oluyoruz. Liderlik sorunu da, sosyal demokrat kimliği taşıyıp taşıyamama sorunudur. KIŞLALI: Bu "yok olma" süreci içinde, haziran seçimle- rinde alınacak kötü sonuçlar, SHP içinde bir iktjdar deği- şikltğıni gündeme getirecek mi? GÜRKAN: Bu bir senaryo. Biz böyle bir başansızlığı bekle- yip, ondan yarar- lanma eğiliminde değiliz. Tam ter- sine. partiyi hazi- ran seçimlerinde başanlı kılmak için verilecek her göre- ve talibiz. Hedefı- miz başansızhk üzerine bir hareket inşa etmek değil, başanyı daha ileri- ye götürmektir. Be- nim asıl umudum, şu anda parti yöne- timine hakim görünen yanlışlıklardan annılması ve bir yö- netim değişikliğine gerek kalmaksızın, partinin ileriye doğ- ru taşınabilmesidir. KIŞLALI: Sizce HEP'le yapılan seçim işbirliğinde ve son- rasında SHP'nin yanlışlıklan var mıydı? GÜRKAN: Seçimlerde HEP'le yapılan işbirliği, özünde son derece doğru bir davranıştı. Ancak Türkiye'nin bir bölgesi- nin bütünüyle HEP'e ihale edilmesi yanlıştı. Bizim eski par- tilimiz olup, sonra HEP'i kurmuş olan milletvekillerimize listelerimizde yer verebileceğimiz açıklanabilirdi. Yanı sıra, teröre bulaşmamış, ama uzun yıllardır Kürt meselesini an- latmaya çalışmış demokratik aydınlarla ilişki kurulabilirdi. Örneğin Şerafettin Elçi, örneğin Kemal Burkay. Oysa HEP aynşmasından sonra, "'ihanet" suçlamasma dahi göğüs ge- rerek, parti bayrağını o yörede dik tutmuş insanlar bile, an- çak HEP kontenjanından SHP aday listelerine girebildiler. Ömeğin Muş'ta, M.Ali Sever ve Muzaffer Demir. Sorun- lar, Güneydoğu'yu HEP'e, sosyal demokrasiyi de Süley- man Bey'e ihale etmiş bir anlayıştan kaynaklanıyor. KIŞLALI: HEP kökenlilerin istifası. parti ıçi dengeleri nasıl etkiledi? GÜRKAN: Hükümetteki bakanlanmız ve parti yönetimin- dekı arkadaşlar, "Bunlar muhalefet ediyorlar, ah bir seçim olsa da kendilerinden kurtulsak" dedikleri kişileri, biraz daha ciddiye almak zorunda kalacaklar. Çünkü parti yöne- timi, geçmişte bazı sorunlan, istifa eden arkadaşlanmızın yardımıyla aşabiliyordu. Onlar -Güneydoğu sorunu dışmda- her konuda parti yönetimine destek veriyorlardı. ICurultayda az farkla sonuçlanan genel başkanlık seçımin- de de durum aynıydı. KIŞLALI: Sizin sözlerinizden, hükümeti başansız buldu- "Dar kadroculuk şu anda maalesef mevcut yönetimde yaşıyor. Örgütün ve Meclis grubunun buna dönük çok ciddi sıkıntılan var. Örneğin vergi affını tesadüfen öğrendik. Sosyal demokrat inançlanmıza ters düşen verilerle bezenmiş bir tasanya oy vermek zorunda kalıyoruz." ğunuz sonucu çıkıyor. Geçerli başka bir hükümet seçeneği var mı? GÜRKAN: Başka verilerden hareketle, hükümeti başanlı ilan etmek de mümkün. Örneğin devleti yeniden toparla- mak konusunda çok başansız olduğu söylenemez. Türkiye son on yılda aşiret anlayışıyla yönetildi. Bizim sorunumuz, kendi sosyal demokrat anlayışımızı yönetime taşıyabilmek- tir. KIŞLALI: Birkaç somut örnek verebilir misiniz? GÜRKAN: Örneğin vergi affı. Bir genel vergj reformu için- de, o reformun getirdiği çizgiye uyum sağlamak üzere genye dönük biraf, sosyal demokratça bir yaklaşım olurdu. Örne- ğin biz, olağanüstü halin bizatihi kendisine değil, ama böy- lesine bir olağanüstü hal yasasına karşı geçen yıl büyük mü- cadele verdik. Hükümleriyle ilgili bir düzeltme dahi, 17 martta yaşadığımız sıkıntıyı büyük ölçüde hafıfletirdi. Aynı şekilde bölge valiliği düzeninden vazgeçilebilirdi. Bölge va- liliğinin, ırk esasına göre sınırçizmenin ötesinde hiçbir işlevi yok. ANAPiktidan.etnikkökeni Kürt olanlan, Türkiye'de geçerli rejimin dışında bırakmış. Bu yanhşlıklar, geçen dört ay içinde düzeitilebilirdi ve biz buna hazırdık. Ama son ge- lişmeler bir ders oldu. Umanm artık "Onlar karşı grup, biz bu grubuz" yak- laşımı bir kenara bırakılacak. KIŞLALI: Bunun işaretleri var mı? GÜRKAN: İşaret alıyorum diye- mem. Ama aksi takdirde, hükü- metteki arkadaş- lanmız ve parti yö- netimindeki üç-beş kişi. tüm partiyi karşılanna alacak- lar. Bunun bir ör- neğini. son Güney- doğu raporunda yaşadık. Genel başkan, "milletve- killeri kendilerini bir kaymakam, bir vali gibi, yani dev- let sorumlusu gibi göremiyorlar, halkın temsilcisi olarak algılıyor- lar" türü bir değer- lendirme yaptı. Oysa biz SHP olarak, kaymakam olmaya vali ölma^a îalip olmadık, halkın temsilcisi olmaya talip ol- duk. KIŞLALI: Bugünkü hükümetin uzun ömürlü olacağma inanıyor musunuz? GÜRKAN: Ben inanıyorum. Parti içinde yönetim değişse bile. TBMM'de şu aşamada başka bir iktidar olanağı bulu- namayacağını düşünüyorum. Ama SHP iktidar uğruna yok olmamalı, iktidarda olmasımn yarattığı farklılıklar gö- rülebılmeli. KIŞLALI: Haziran seçimleri, iktidarda olmarun SHP'yi güçlendirmediğini, tersine erittiğini gösterirse; bu hükümet gene de devam edebilir mi? GÜRKAN: Bu tür nokta seçimlerde, genellikle iktidarda olanlar avantajlıdır. Ama haziran seçimleri, iktidann iki kanadına değil, DYP'ye yarayacağa benziyor. Kamuoyu yoklamalan da o yönde. Bu, bizim SHP içinde kendi soru- numuz, hükümeti etkılememesi gerekir. KIŞLALI: Son günlerde gündeme gelen bir tartışma var. Sizce aynlıkçı bir Kürt Partisi kurulabilmeli mi? GÜRKAN: İtirazım yok, ama yaran olacağını sanmıyo- rum. Fiilen de buna ımkan olmadığı kanısındayım. Bölün- mezlik, anayasanın değişmez ve değiştirilemez hükümleri arasındadır. Bu, İspanya'daki gibi; devletin ünıter yapısı korunurken, yerel özerk birimler yaratarak aşılabilir. Ben sorunun o nok- taya geldiğı kanısında deği- lim. Bızden aynlan arka- daşlann bir bölümü bağımsız kala- caklannı açı- klarken, büyük bir bölümü, Türkiye'yi bütünüyle ku- caklayacak bir yeni oiuşum niyetlerini ortaya koydular. Hatta HEP "aynlıkçı ve bölgeci" bir imaj yarattığı için, HEP'e geri dön- meyi de sakıncalı buluyoriar. Bana böyle bir tartışmanın başlatılmış olması, son derece anlamsız geliyor. KIŞLALI: Sayın Demirel'in ve DYP'nin, SHP'nin Güney- doğu ile ilgili tutumundan rahatsız olması, giderek hükü- met sorunu yaratmaz mı? GÜRKAN: DYP'li arkadaşlarla konuştuğumuz zaman, bi- zim Güneydoğu ile ilgili aynntılı önerilerimize hiçbir itiraz- lannın olmadığını görüyoruz. Sorun, yapılabilecelderin hü- kümetteki arkadaşlanmız tarafından savunulmayıp, so- nunda -olağanüstü halde olduğu gibi- bir oldu bitti biçimin- de gündeme gelmesinden kaynaklanıyor. Bizim söyledikle- rimiz, koalisyon protokolünün gerekleridir. KIŞLALI: Türkiye'de sosyal demokrat oylann azalma eği- limine girmesi, CHP'nin yeniden kurulmasını bazı çevreler- de umut haline getirryor. Siz ne düşünüyorsunuz? GÜRKAN: Beş generalin emriyle kapaülan, cumhuriyetle, Atatürk ile özdeş bir partinin yaşatılması lazım. Eğer bir partiyle birleşmesi söz konusu olacaksa; bunun da yasayla değil, tartışılarak, CHP'nin özgür iradesiyle olması lazım. Ama ben, sosyal demokraşisin toplumsal tabanınin da- raldığı kanısında değilim. İnterstrateji tarafından, şubat 1990'da yapılmış bir kamuoyu araştırması var. Yaşamak istedikleri rejimi sosyal demokrasi olarak tanımlayanlann oranı yüzde 45,6'yı buluyor. "Kemalist devletçilik" yüzde 15,5. Diğer bütün rejimler, liberalizminden şeriat devletine kadar yüzde 10'un altında. Sosyal demokrat bir rejimden rahatsız olmayacaklannı söyleyenlerin oranı ise yüzde 70'e ulaşıyor. Önemli olan, toplumsal tabani daralmayıp geniş- leyen sosyal demokrasiyi, "bizim kuracağımız" inananı kit- lelere verebilmektir. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK PİKNİK PÎYALE MADRA ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI GARFIELD JIM DA VIS BLACKIE WHITE CARLOS TRILLO-ERNESTO R.GARCIA SEIJAS C\Y\... \ BULUT BEBEK NURAYÇİFTÇİ ye kavznozunu NİĞDE ASLİYE 1. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN İLAN 1991/482 Davacı TEK Genel Müdürlüğü tarafından davahlar Fatma Zırh, Fahriye Zırh, Abdurrahim Zırh, Umügülsüm Zırh, İbrahirn Zırh, Ke- ziban Diker, Ayşe Dinçer, Ali Zırh aleyhine açılan tescil davasının yapılan yargılamasında verilen karar gereğince, Davahlar Fahriye Zırh ve Abdurrahim Zırh adlanna çıkanlan teb- ligatlann tebliğ edilemediğı bila ıkmal iade edildiğı, yapılan tüm ara- malara rağraen tebligata sarih adreslerine tebliğ edılemediğinden Fah- riye Zırh ve Abdurrahim Zırh'm duruşma günu 7.5.1992 tarihinde duruşmada hanr bulunmalan veya kendilerini bir vekille temsil et- tirmeleri hususu ilan olunur. YOZGAT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1990/727 Karar No: 1992/25 Davacı maliye hazinesi tarafından davalı Tüm Yapı Kolektif Şir- keti aleyhine açılan alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda, Mahkememizin 1990/727 esas, 1992/25 karar sayılı dosyasında da- valı adresine tahkik ve tespitı için gerekli zabıta tahkikatının yapıl- dığı halde adresi tespit edilemediğinden yukarıda esas ve karar sayılı dosyamızda davanın kabulüne 16.413.187 TL maddi tazminatın âa- va tarihinden itibaren %30 yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacı Hazineye verilmesine, 972.548 TL. ücreti vekaletin davalıdan aimarak davacıya verilmesine, 492.396 TL ilam harcının davalıdan tahsiline, 211.000 TL yargılama gıderinın davalıdan alınarak dava- cıya verilmesine kararverildiğinden karar tebhgat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 1.4.1992 Basın: 25274 T.C. BURDUR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1991/445 SSK Genel Müdürlüğiı tarafından Ahmet oğlu Enver Düzgün aley- hine açılan rücuan tazminat davasında davalı Enver Duzgün'ün ad- resi meçhul olduğundan duruşma gunü olan 25.5.1992 gtlnü saat 9.00'da Burdur 2. Asliye Hukuk Mahkemesi duruşma saloı ında da- valı Enver Duzgün'ün hazır bulunması veya kendisini vekille temsil ettirmesi, aksi halde HUMK.nm 509. maddesi gereğince dunışmala- ra yokluğunda devam edileceği ve yokluğunda karar verileceği, da- va dilekçesi ve duruşma gtınü tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 25.3.1992 Basın: 46922 SIVAS KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1989/33 Karar No: 1990/346 Davacı Hazine tarafından davahlar Hüseyin Koç ^ • müşterekleri aleyhlerine açılan Sıvas'ın Kızkapan köyünde bulur dava konusu Eski Kuyucak mevkii 103 ada 36 parsel hakkmda <• .ahkememizden verilen davanın reddine ilişkin karar davacı Hazine tarafından tem- yizedilmis, Yargıtay 16. Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 14.2.1992 gün ve 1991/7211 esas, 1992/2899 karar s?' ' ; lamı ile onanmış, onama Uamı davalılar Ali oğlu Hüseyin K c ^yin evlatlan Abbas Koç, Necati Koç, Zekeriya Koç, Nura- tun Koç, Selvi Koç ve Er- dal Koç'un tum araştırmalara rag. , .-. adresleri tespit edileme- diğinden tebligat yerine geçerli olmak uzere anılan yargıtay ilamımn ilanen tebüğine, ilan tarihinden itibaren on beş gün sonra tebliğ edil- miş sayılacağı ilanen tebliğ olunur. Basın: 46933
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle