Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 MART1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
BAŞKENTTEN
.AHMKT
Ahmet Tan, rahatsızlığı nedeniyle yazı-
larına bir süre ara verecektir.
PKKanketi
• ANKA (Ankara) - ANAP'ın yaptırdığı
araştırmaya katılanlann yüzde 87'si
PKK'yı "cinayet" şebekesi olarak
tanımladı. Haîkın yüzde 53"ü PKK'nın
t*ağımsız bir Kürt devleti kurmak
istediğini belirtü. Türkiye'nin 7 coğrafi
bölgesinde 18 ile bağlı 40 ilçenin 30 köy ve
36 mahallesinde 1500 kişinin katılımıyla
yapılan araşurmada "PKK bir cinayet
şebekesidir" diyenlerin oranı yüzde 87'ye
ulaşırken, "fıkrim yok" diyenlerin oranı
yüzde 10, "cinayet şebekesi değildir"
diyenlerin oranı ise yüzde 3 olarak
saptandı. Araştırmaya katılanlann yüzde
75'i PKK'yı dış güçler tarafından
yönetilen terör örgütü olarak
tanımlarken, "fıkrim yok" diyenlerin
oranı yüzde 20, "hayır" diyenlerin oranı
ise yüzde 5 olarak belirlendi.
İnönü Paris'egidiyop
• AA (Ankara) - Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü,
bakanlar düzeyindeki OECD Bilim ve
Teknoloji Konferansı'na katılmak üzere
bugün Fransa'run başkenti Paris'e
gıdecek. İnönü,yarındaTSİ I2.00'de
Fransa Cumhurbaşkanı François
Mitterrand tarafından kabul edilecek.
E>evlet Bakanı ve Başbakan Yardıması
Erdal İnönü, aynı gün Fransa Dışişleri
Bakanı Roland Dumas ve Meclis
Başkaru Laurent Fabius ile de bir araya
gelecek. OECD Bakanlar
Konferansf nda Doğu ve Orta Avrupa
ülkeleriyle ilişkiler ve bu ülkelere
sağJanacak bilimsel ve teknolojik yardım
konusunda Türk hükümetinin görüşünü
açıklayan bir konuşma yapacak olan
tnönü, 1 i mart çarşamba günü Fransız
Sosyalist Partisi eski Birinci Sekreteri ve
Lille kenti Belediye Başkanı Pierre
Mauroy ile de görüşecek. İnönü, 12 mart
perşembe günü Paris'te bir de basın
topîanüsı düzenleyecek.
İHD
1
den kınama
• AA (Ankara) - İnsan Haklan Derneği
(İHD), Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ
bölgesinde. Ermenilerin yaptığı katliamı
kınama karan aldı. İHD Genel Başkanı
Nevzat Helvacı dün yaptığı açıklamada,
derneğin sorunlann silahla ve savaşla
değil, diplomatik yollarla ve banş içinde
çözülmesinden yana olduğu yolunda
genel kurul karan alındığını bıldirdi.
Karabağ'da derhal birateşkes
sağlanması ve katliama son verilmesıru
istediklerini belirten Helvacı. Birleşmiş
Milletler ve banştan yana olan ülke ve
kuruluşlann. banşın sağlanması için
daha çok'çaba harcamaları gerektiğini
söyledi. Helvacı, "Türkiye Cumhuriyeti
hükümeti olaya serinkanlı yaklaşmalı,
yetkililer, topîumu tahrik edici
beyanlardan kaçınmalıdır" dedi.
Ayaz yurda döndü
• AA (Istanbul) - Avrupa Bağımsız
Program Grubu'nun (IEPG), savunma
bakanlan düzeyinde 5-6 mart tarihleri
arasında Oslo'da yapılan toplantısına
katılan Milli Savunma Bakanı Nevzat
Ayaz, dün akşam yurda döndü. Ayaz,
Atatürk Havalimanı'nda yaptığı
açıklamada, toplantıda, NATO ve
Avrupa Bağımsız Program Grubu üyesi
ülkelerin savunma bakanlarıyla, askeri,
siyasi, savunma, ekonomi ve Avrupa'da
yeni güvenlik ortamı konularında görüş
alışverişinde bulunduklannı söyledi.
Ayaz toplantıda, Avrupa Bağımsız
Program Grubu'nun bu çahşmalannın
yanı sıra, Avrupa Ekonomik Topluluğu
ve Batı Avrupa Birliği gibi ekonomik ve
siyasi amaçlarla oluşturulan
kuruluşlarla ilişkilerinin resmi
platformlarda tanzimini de
benimsediğini bildirdi. Ayaz,
Türkiye'nin sadece savunma teçhizatı
ithal eden bir ülke olma konumundan
çıkanlarak bunlan aynı zamanda satan
bir ülke olabilmesi içüı Avrupa
Bağımsız Program Grubu içindeki
çalışmalann sürdürüldüğünü de
kaydetti.
Tünel firan
• AA (Kayseri) - Kayseri Kapalı
Cezaevi'nden bir süre önce yasadışı
TİKKO üyesi 11 tutuklunun tünel
kazarak fıraretmesi olayıyla ilgili
soruşturma tamamlandı. Adalet
Bakanlığı'nca görevlendirilen iki
müfettişin yürüttüğü soruşturmada,
kaçış şekli üzerindeki şüpheler nedeniyle
tünehn kapatılan giriş veçıkışlan yeniden
açıldı. Yapılan incelemede. firann
tünel aracılığıyla gerçekleştıği belirlendi.
Öteyandan, müfettişlerin hazırladıklan
rapordoğrultusunda tutuklanan 10
cezaevi görevlisi dışında, başka
tutuklama yapılmadı. Bu arada. geçen
hafta içerisinde tutuklanan cezaevi
müdürü Muhammed Ustabaşı, müdür
yardımcıları Ömer Yakut ve Hulusi
Sağır ile infaz memurlan Muzafier
Kızüaslan, Hasan Özcelik. İbrahim
Tercan, Mehmet Öztürk, Mustafa Özalp,
Hakkı Coşkun ve Alpaslan Yalçın'ın
tutuklama karanna bir üst mahkeme
nezdinde itirazettileri öğrenildi.
Yenicezaevteri
• UBA (Ankara) - Kent içinde bulunan
ve eskidiği için hizmet veremeyecek .
durumda bulunan cezaevleri satılacak.
Bu saüştan elde edilecek parayla kent
dışında yeni cezaevleri > apılacak. Adalet
Bakanı Seyfı Oktay bu konuda Maliye ve
Gümrük Bakanı Sümer Oral ile
görüşerek olumlu yanıt aldı. Adalet
Bakanı Seyfı Oktay, Maliye ve Gümrük
Bakanı Sümer Oral ile görüşürken, eski
cezaevlerinin satılarak elde edilecek
gelirle kaçmayı engelleyecek ve Eskişehir
Ozel Tip Cezaevindeki gibi yanlış
uygulamalara imkân vermeyecek
nitelikte, kent dışında cezaevleri yapmayı
planladıklannı söyledi.
Kürt realitesini kabul eden Başbakan Demirel bu kez' PKK realitesi' ile karşı karşıya gelecek mi?
G.Doğu'daDemirePiprotesto hazırlığıFARUK BÎLDtRİCt (Diyarbakır) - Li-
ce yolunun asfaltı çamur ve çukurdan gö-
riinmez olmuş. Yolun iki yanına yığılmış
karlar üzerinde çocuklar oynuyor. Ağır
ağır ilerlemeye çalışan araçlan gören
10-12 yaşlanndaki bir erkek çocuğu zafer
işareti yaparak Kürtçe bağınyor.
- Yaşastn Apo, yol göstericimiz PKK.
HEP yöneticileri ve gazetecilerin bulun-
duğu dört araçlık konvoya gösterilen tep-
ki bu. Birkaç gün önce bölgeyi gezen 23
milletvekilinden oluşan heyete gösterilen
tepkiler de dilden dile dolaşıyor. Biraz da
keyifle anlaülıyor:
- Milletvekilleri PKK'nın halkla bütün-
leştiğine inanmıyorlardı. Ama yaşh bir
kadın çıkıp da, 'Siz terörist deyip öldürü-
yorsunuz. Ama ben oğluma terörist de-
mem. Kardeşime terörist demem. Onlar
benim canım' deyince şaşırdılar.
Bu örnekler Başbakan Süleyman Demi-
rel ve Başbakan Yardıması Erdal İnönü'-
yü 15 martta bölgeye yapacaklan ikinci
geade nelerin beklediğini somut olarak
gösteriyor. Demirel. hükümetin kurulu-
şundan sonra yapılan "şefkat" gezisinde
"Kürt realitesini kabul ediyoruz"' demişti.
Şimdi ise "PKK realitesi"yle karşı karşıya
gelecek gibi görünüyor.
PKK, bölgede artık adı anılmaktan
korkulan bir örgüt olmaktan çıkmış. Böl-
ge halkı, hem tedirginlikten, korkudan söz
ediyor, hem de hemen her yerde kullandığı
günlük dilde "terörist" yerine "gerilla",
PKK'nın kayıplanna da "şehit" demek-
ten geri kalnûyor.
Zaten bölgede "devlet" yerine "TC' ta-
nımlaması yapılıyor.
Bu olgu, ilk gezinin aksine Demirel ve
İnönü'yü protestolu karşılama hazırlıkla-
nna yol açıyor. Bu gezi sonrası beklentiler
de şöyle dile getiriliyor:
- Nevruz ne pahasına olursa olsun kut-
lanacak. Ondan sonra da devletle ilişki
kesme başlayacak. Mahkemeye gidilme-
yecek, vergi venlmeyecek. Sokak ortasın-
da ayırt edilmeksizin asker-polis vurula-
cak.
HEP Genel Merkez yöneticilerinin bir
grup gazeteci için düzenlediği gezide böl-
gedeki güvenlik önkmlerinde de bir değı-
şime tanık oluyoruz. Daha önceki yıllarda
kentler arası yolculuklarda sık sık arama-
lar yapılırv adam başı asker ve polise rast-
lanılırdı. Bu kez Diyarbakır'dan Kulp'a
kadar uzanan 130 kilometrelik yolda sa-
dece bir kez durduruluyoruz. Askerler de
en az savaş koşullannda gibi dikkatliler.
Önce araçlan çembere alıyorlar, sonra
araçlardan indiriliyorlar, bir de bakıyoruz
kı, asıl y ığınak yola hâkim tepede. 20 ka-
dar asker ve bir zırhlı personel taşıyıcı
(ZPT) arama yapan erleri konımak üzere
mevzilenmiş. Tepeden koşarak yanımıza
gelen astsubay, gazeteci olduğumuzu öğ-
renince oldukça kibar davranıyor. Bir
yandan da, "Niye geleceğınizi Diyarba-
kır'dan bize bildirmediler" diye hayıflanı-
yor.
Birlikte seyahat ettiğimiz HEP Diyar-
bakır İl Başkanı Hüseyin Turfrallı da yeni-
den yola çıkarken. "Siz olmasaydınız bu
kadar kolay geçemezdık" diyor. Turhallı.
eskı İl Başkanı Vedat Aydın'ın öldürülme-
sınden sonra il başkanlığına gelmiş. Tur-
hallı. adresini soranlara. "Bütün Diyarba-
kır evlen benim. Bellı birevdekalırsam. ne
olacağı belli olmaz" karşıhğını veriyor. 24
Aralık 1991'de üç kişinin ölümüne yol
üçan olaylann meydana geidıği Kulp-Lice
arasındaki köprü görününce Turhallı, an-
latmaya başlıyor:
- Bu soldaki tepede gerilla vardı. Ortada
halk, burada da askerler. Binbaşı, "Siz ölü-
leri ilçeye getirin, ben size kanşmayaca-
ğım' dedi. Ama ilçeye varamadan köprü-
de albay ateş açtırdı. Bizim binbaşı halka
çok iyi davranırdı. Gerilla. binbaşı ve as-
kerlerine kanşmazdı. O da gerillaya...
Hatta bir defa gerillalann cenaze töreni sı-
rasında geçerken askerlere silahlanru yere
doğru tutturup, selam verdirdi. Ama bin-
başımızı başka yere tayin ettiler.
Bu olay, MİT Müsteşan Teoman Ko-
man"ın geçen gün verdiği demeçte, asker-
lerle PKK arasında birbirlerinedokunma-
ma temeline dayanan anlaşmalar olduğu
sözlerini anımsatıyor. Koman'ın gezi sıra-
sında doğruluğuna tanık olduğumuz söz-
lennden bınsı de. "PKK'nın ilk kez bu kışı
Türkiye'de geçirmesı" olayı. Ama yerleşik
kamplann bir süre önce bombalanmasın-
dan sonra küçük seyyar gruplar halinde
dolaşmaya başlamışlar. Operasyon önce-
Bölgeye gelen milletvekillerine gösterilen tepkiler dilden dile dolaşıyor. Her yerde biraz da keyifle anlatılıyor.
Diyarbakır'daki bazı örgüt yöneticileri, Türk-Kürt düşmanlığının körüklendiği kanısında
21 Mart'takıyametkopacakıra?DfYARBAKIR (Cumhuriyet) - HEP
Genel Sekreteri Ahmet Karataş. Güney-
doğu'da failı meçhul cinayetlerin sayısmın
67"ye yükseldiğini söyledi.
Karataş, Diyarbakır'da ban örgüt yö-
neticilerinin basın mensuplanyla yaptığı
toplantıdaki konuşmasmda. bölgede ge-
çen döneme oranla daha yoğun baskı uy-
gulandığını savundu. Karataş. "Kürt
halkının kımliksiz yaşamak ıstemediğiru
düşünüyoruz" dedi. Orgüt temsilcilen de
konuşmalannda özetle şu noktalan vur-
guladılar:
Mahmut Çetın (Eğit-Sen): Burada bir
yangın \ar. Kürt halkı güvenli bir ortam-
da yaşamak istiyor. Basın da devletin res-
mi ideolojisinden kendini kurtaramıyor.
En vahimi 21 martta kıyamet kopacak gi-
bi bir hava yaratılması. Oysa böyle olma-
malı.
Serhan Özdurmaz (Yol-İş Sendikasi):
Hepimiz TC hüviyetini taşıyoruz. Ama
benim ana dilim olan Zazacayı konuşma
özgürlügüm olmalı. Kimse işkence yap-
mamalı. Devlet güçlüdür, ama Güney-
doğu'da şahsa yatınm vapmışıır. Bölgeye
değil. Vatandaşdeğil, devlet suçludur.
Sabahattin Acar (İnsan Haklan Derne-
ği): Bahar sendromunu önlemenin yollan
var. Kürt halkı banşa susamış bir halktır.
Direnrr.-: hakkını kullanıyor. Kürt halkı
her gün kendi evlatlannın kanlannı dök-
me sevdalısı değildir. Hükümet bazı adım-
lar atmış olsaydı Kürt halkının verdiği
kredı devam edecekti. Ama hükümet sa-
mımı değil. PKK'yı Kürt halkıyla tama-
mıyla soyutlayıp bir kenara atmanın
mümkün olmadığı görülmelidir Bahar
sendromunun atlatılması isteniyorsa so-
runun masada çözülmesi için güçlü taraf
olan de\ letin öneri götürmesi gereklidir.
Selma Aslan (Yurtsever Kadınlar Der-
neği): Dünya Kadınlar Günü'nü bile. te-
rörü teş\ ık edeceğimiz ıddiasıyla kutlama-
mıza ızin \ermediler. Bahar sendromu
halkı tedirgin ediyor. Kürt-Türk düşman-
lığını körükleyerek hıçbır yere vanlmaz.
^bdullah Koç (İHD): Basın burayı
önemsemedi ve hep yanlış haberler verdi.
Azerbaycan'ı. Yugoslavya'yı. balinayı
yazdı, ama buradakı cınayetleri yazmadı.
Faili meçhul cinayet yok. Bunlan devlet.
kontrgenlla yapıyor.
Ali Öncül (Tes-İş Sendikası): Sorun
Kürt ulusunun. Kürdistan'ın bağımsızlı-
ğıdır. Türk aydınlanmn ilencilik sınırlan
sadece ve sadece Kemalizm'in namus bek-
çiliğini yapmak olmuştur. Hiçbir Kürt
bize ait olmayan bir kimliğı taşımanın şe-
refsizliğıni \e onursuzluğunu yaşamak is-
temiyor. Çözümün yeri parlamento değil-
dir. Çözüm Kürt halkının mücadelesini
omuzlayanlarla oturup anlaşmaktan ge-
çer. Fikret Saraçoğlu (Eğit-Sen): Resmi
ideoloji tıkanma noktasındadır. Bahar
sendromu umudundan da bir şey çıkmaz-
sa artık Kürt realitesinin sesinc uyulması
zorunludur.
Anayasa Mahkemesi, "SS Kararnamesi"nin bazı
maddelerini anayasaya aykın buldu
Yayındurdurmaya iptal\NKA (Ankara) - Anayasa Mahkemesi. İçişleri Bakanı'na olağa-
nüstü hal bölgesine ilişkin yayınlan durdurma veya yayından
kaldırma, bunlann basılmalannı ve dağıtılmalannı süreli veya
süresiz yasaklayabilme. gereküğinde de bunlan basan matbaa-
ları süresiz kapatma yetkisi veren 430 sayılı KHK'nın 1. madde
(a) bendini iptal etti.
tü halin, olağanüstü hal ilan edilmeyen
bölgelerde de uygulanması ülkenin tü-
münü bu rejimle yönetme olanağına
yol açar. Böyle bir yetkinin anayasal
dayanağı olduğu savında bulunula-
nıaz. Böyle bir düzenleme hiç kimse
veya organ kaynağını anayasadan al-
mayan bir devlet yetkisi kullanamaz
hükmüne aykındır" denildi. Gerekçe-
de bu durumun aynca yasama yetkisi-
nin devri anlarruna da geleceği belirtil-
Anayasa Mahkemesi iptale gerekçe
olarak ülkenin bütününü olağanüstü
hal rejimiyle yönetme olanağına yol
açacagını gösterdi. İptal edilen madde-
ler arasında yayın yoluyla hakaret suç-
lannda mevkute sahiplerini de sorumlu
tutan maddeler yer aldı.
Anayasa Mahkemesi'nin kamuo-
yunda SS kararnamesi olarak bilinen
430 sayılı "Olağanüstü Hal Bölge Vali-
liği ve Olağanüstü Halin Devamı Sü-
resince Alınacak Ek Önlemler Hakkın-
da KHK"mn bazı maddelerinin iptal
gcrekçeleri Resmi Gazete'de yayımlan-
dı. Mahkcmenin karan KHK'nın ba-
sın özgürlüğü yönünden yumuşatılma-
sı olarak dcğerlendirildi.
Yısama yetkisi
İçişleri Bakanı'nın nerede basıldıgı-
na bakılmaksızın yayın durdurma ve
matbaa kapatma yetkisiyle donataa
KHK"nın 1 maddesı (a) bendini iptal
gerekçesınde "İlkenm bir bölgesinde
ortaya çıkan şiddet olaylannın yaygın-
laşması nedenıvle ilan edilen olağanüs-
di.
SS kararnamesinin olağanüstü hal
bölgesi içinde ya da dışında yayımlan-
dığına bakılmaksızın yayınlarda görev-
li vc yetkililer aleyhine işlenen yayın
yoluyla hakaret suçlannda verilecek
tazmınat oranlannı arttıran beşincı
maddesi de "KHK kuralı olmadığı vc
olağanüstü hal uygulamalannın bölge
dışında da uygulanması sonucunu do-
ğuracağı" gerekcesiyle iptal edildi. Söz
konusu madde. bu tür durumlarda ve-
rilecek tazminat oranını mevkute ay-
lıksa bir önceki fiili satış tutannın, bir
aydan az süreli ise bir önceki toplam
satış bedeli tutannın mevkute niteliğin-
de değilse en yüksek tirajlı günlük mev-
kutenin satış tutannın yüzde 75"inden
az olamayacağını belirtiyordu.
Anayasaya aykırı
Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği
6. madde ise bölgede yayın yoluyla işle-
nen hakaret suçlannda mevkute sahibi
ve sorumlu yazı işlen müdürlennın so-
rumluluğunu düzenlerken bu suçu işle-
yenlere Ceza Kanunu'nda öngörülen
cezalann dışında aynca 100 milyon li-
radan iki yüz milyon liraya kadar ağır
para cezası venlmesıni öngörüyordu.
Madde suçun mevkuteler aracıhğıyla
işlenişi halinde sahıplenne aynı ceza-
nın venleceğını. ancak bu cezanın 100
milyon liradan az olamayacağını dü-
zenliyordu. İptal karannın gerekçesin-
dedüzenlemenin olağanüstü hal bölge-
si içinde ya da dışında işlendığı gözetil-
medcn düzenlenmesinin anayasaya
aykın bulunduğu bildinldi.
Anayasa Mahkemesi SHP'nin ana-
muhalefet partisi olduğu dönemde aç-
tıgı iptal davasının gerekçeli karannda
430 sayılı KHK'nın aralannda süper
\aliye sürgün yetkisi veren maddenin
de dığer maddelenn iptal istemlerinin
yetkisizliği nedoniyle reddedildıei bildi-
nldi.
Orman Bakanı Taner:
Batı'daki hizmet
Doğu'ya götüriüecek
CLMHURİYET(Siirt)- Hükümet ortağıDYPve
SHP'den 23 mılletvekilinin tamamlanan
gezisinden sonra bölgeye gelen bakanlar
incelemelerini sürdürüyorlar. Orman Bakanı Vefa
Tanır. Türkiy e'de bölgelerarasında görülen
gelişmişlik farkının, salt coğrafık konumdan
kaynaklandığını ileri sürerken "Biz bu farkı
ortadan kaldıracağız. Ankara ve İstanbul'daki
vatandaşa görülen hizmetinaynısı Siirt'teki
vatandaşa da gelecektir" dedi.
Orman Bakanı Vefa Tanırile Tanm ve Köyişleri
Bakanı Necmettin Cevheri, dün Siirt'e gelerek
halkla görüştü ve vali Naci Parmaksız Belediye
Başkanı Ekrem Bilek'ten kentin sorunlan
hakkmda bilgj aldı. Orman Bakanı Vefa Tanır,
vılayeti ziyaretide yaptığı konuşmada şunlan
söyledi:
••Ülkemizdeki bölgelerarası gelişmişlik farkı,
haritadan. yani coğrafyadan kaynaklanıyor.
Buralara y aptığımız gezilerin amaa, elimizde ne
var ne yok 1992 yılında neler yapabiliriz? Bunlan
tespit etmek. Bütçeçıktıktan sonnra da geleceğiz.
Devlet, Ankara ve İstanbul'daki vatandaşa ne
hizmet veriyorsa bu hizmetlerin aynısı Siirt'teki
v atandaşa gelecektir. Vatandaşlanmız bize 'söz
değil hizmet istiyoruz' diyorlar. Ama devletimiz u
kadar zengin değil ki hizmeti hemen verebilsin.
İsteklcryavaşyavay yennegetirilecektir. Bu böige,
devletin üvey evladı değildir. Devletin böyle bir
yaklaşımı yoktur."
Tanm ve Köyişleri Bakanı Necmettin Cevheri de
bölgede hayvancılığı geliştirmek amacında
olduklannı. bunun için süt fabrikalan sayısını
arttıracaklannı ve süt verimı yüksek ırk damızlık
ınek ithal edeceklennı söy ledı.
sinde 100-150 kişilik birlikler halinde do-
laştıklanndan söz ediliyor.
Kulp'ta yer yer 2-3 metreye varan kar
yığınlannınpluşturduğu Iabirentlerle kar-
şılaşıyoruz. İlçenin caddelerinde kar yığın-
lan arasında iki kişinin ancak geçebileceği
dar yollar açılmış, dükkânlara ve evlere de
daraak gıriş yollan yapılmış. Karlar ise
ortada duruyor.
Karanlık, daraak bir kahvede hasır
kürsüler üzerinde oturuluyor. Tanışma
faslından sonra kahvedekilerle sohbet
başlıyor. 60 yaşlannda bir amca, sözü ah-
yor:
- Bu gazeteciler Kürtçe biliyorlar mı?
- Hayır.
- Hoşgelmişler ama, Kürtçe bilmiyor-
larsa niye gelmişler? Her dili bilmeleri la-
zım. Bazen yazdığınıza yalan diyorlar.
Yalan yazılır mı?
- OJur bazen.
- Öyle olmaz. Erkek gibi olacaksın.
Korkmayacaksın. Gazeteci yalan yazma-
ya mecbur mudur?
- Beli. Beli evettir. Zor... Zor...
- Zor olan ne?
- Konuşulmaz. Ağızlar bantlı.
- Bantlar ne zaman çıkacak?
- (ölü taklidi yaparak) Allah'a teslim ol-
duğumuz zaman.
Yaşlı Kulp'lu, susmayı yeğlerken, ugra-
dığımız ikinci kahvede genç Kulplulann
sakınmadan konuştuklanna tanık oluyo-
ruz. Lise birinci sınıfta okuduğunu söyle-
yen bir genç, "basından fazla bir şey bekle-
mediklerini" yaşından beklenmeyecek
kadar ustalıkh bir ifadeyle anlatüktan
sonra, sözlerini, daha doğrusu propagan-
dayı şöyle sürdürüyor:
- Biz ulusuz. Sadece kültürel haklar de-
ğil, özgürlük istiyoruz. Kendi kadenmizi
tayin hakkını istiyoruz.
Ardından ilçedeki Başçavuş Recep Cö-
mert'in halka küfretmesinden, baskısın-
dan. gece sokağa çıkamamaktan, tehdit-
lerden. askerlerin yatılı bölge okulunu
mesken tutmasından yakınmalar başb-
yor. Sık sık da "Bizim seçtiğimiz milletve-
killeri Meclis'te tartaklanıyor" sözleri
duyuluyor. Gazeteciler aynlırken de "Ya-
nn sizinle konuştuğumuz için bizi gözaltı-
na alıp ezıyet edecekler. Bunu da biliyo-
ruz" açıklamasında bulunuyorlar.
Dönüş yolunda bu kez askerlerle karşı-
laşmıyoruz. Hava karardığı için aramayı
bırakmışlar ve yolda hiçbir güvenlik önle-
mi yok.
Lice'ye uğruyoruz. Burada da vatan-
daşlar benzer sorunlan anlaüyor. Orta
yaşlı bir vatandaş, ayağa kalkarak kızgın
bir sesle konuşuyor.
- Çözüm siyasidir. Asimilasyon bitme-
dikçe bu iş bitmez. Ulusal kurtuluş müca-
delesi şehitlerimiz aydan gelmedi, halkın..
bağnndan çıktı. , . .
HEP Lice İlçe Başkanı Hafız Uzun da,.
PKK ile masaya oturulmasını istiyor.
Uzun, "Kendilerine muhatap seçmeliler"
diyor. Köy koruculannın önemli bölümü-
nün silahlannı bıraküğı söylenirken. orta
yaşlı bir vatandaş da, "Burası geceleri
Teksas gibi. Çocuklanmız yataklannda
ağlıyor" şeklinde yakınıyor.
Hükümet sözcüsü
Güneydoğu'ya
formül aranıyor
ANKA (Ankara) - Hükümette
Güneydoğu konusunda koalisyonun iki
kanadını da tatmin edecek bir formül
için arayış başladı. Bakanların bölgede
yapacaklan incelemeden sonra
olağanüstü hal koşulları içinde
iyileştirmeler yapılması ya da değişikliği
ile olağanüstü halin kaldınlması
gündeme gelecek. Hükümette yürütülen
çahşmalar hakkında ANKA'ya bilgi
veren Devlet Bakanı ve hükümet
sözcüsü Akın Gönen, olağanüstü hal
uygulamasınm başanh olduğunu
hiçkimsenin savunamayacağını
belirterek, "uygulanan tarz güneydoğu
olaylannı iyiye değil, kötüye
götürmüştür" dedi. Bu başansızhğı
öncelikle yasa değişikliği yapmadan
yönetim teknikleri ile gidermeyi
hedeflediklerini bildiren Bakan Gönen,
bakanların incelemeleri sonucu mevzuat
değişikliğinin gerekli olduğu belirlenirse
bunu da çekinmeden yapacaklannı
söyledi. Bakan Gönen, hükümetin
bölgede güvenliğini, banş ve huzurun
gerçekleştirilmesini vaadettiğini
kaydederek, "Yasama hakkı mutlaka
sağlanacak" diye konuştu.
Bakan Gönen, mevzuat değişikliğine
gidilmeden yapılacak düzenlemelerin
vali ve kaymakamlann yetkilerinin
artırılması, askeri güvenlik amirlerinin
yetkilerinin aktanlması ve yetki
çatışmasının önlenmesini inçereceğini
ifade etti. Gönen, bunlarla sonuç
ahnamayacağının anlaşılması üzerine
yasa ile Olağanüstü Hal Bölge
Valiliği'nin kaldınlacağını söyledi.
Bakan Gönen, "Şartlar asayiş, terör
gibi bir konuda neyi gerektiriyorsa o
yapıhr. Bu konu ürkek davıanmayı
kaldırmaz" dedi.