Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 MART1992 PAZARTESİ
HABERLER
Olanağanüstü hal
toptontısı
• AA(Ankara)-ANAP
Meclıs Grubu. olağanüstü
halin uzatılması konusunda
tavır belirlemek için bugün
özel gündemle toplanacak.
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz'ın, geçen haftaki
grup toplantısındaki önerisi
doğrultusanda yapılacak
oturumda, milletvekilleri,
olağanüstü halin uzatılması
ileilgiliTBMM Genel
Kurulu'na gelecek hükümet
tezkeresi konusunda
görüşlerini açıklayacaklar.
ANAP Grubu'nun geçen
hafta yapılan toplantısında,
olağanüstü hal konusu
gündeme gelmiş, Konya
milletvekiîi Mehmet
Keçeciler. olağanüstü halin
uzatılmasına destek
verilmesini isterken, bazı
milletvekiUeri çekimser
kalınmasını önermişlerdi.
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz da kendileri için en
uygun yolun çekimser oy
kuüanmak olduğunu ifade
etmişti.
Yılmaz'a
• AA(Ankara)-ANAP
Bursa Mılletvekili Mümin
Gençoğlu'nun, Genel
Başkan Mesut Yılmaz için
aldığı helikopter gelecek ay
Türkiye'ye getınlecek.
Gençoğlu'nun verdiği bilgiye
göre ABD'deki bir fırmadan
1 milyon 200 bın dolara
(yaklaşık 7 milyar lira) alınan
helikopter, 7 kişi taşıma
kapasitesine sahip
bulunuyor. Yılmaz'ın yurt
gezilerinde kullanacağı
helikopterin, bir aksilik
çıkmadığı takdirde, nisan
ayında Türkiye'ye
getirileceğini belirten
Gençoğlu, helikopteri
kullanacak pilotlann da
Tûrk olacağını ve ABD'de
bir süre eğitim gpreceklerini
söyledi.
KürtsoruiNi
• AA (tzmir) - Sosyalist
Birlik Partisi (SBP) Genel
Başkanı Sadun Aren, Kürt
sorunun çözümü için
öncelikle konunun özgürce
tartışılabıleceği bir ortamın
sağlanması gerektiğini
söyledi. Aren, SBP I. Olağan
Izmir f1 Kongresi'nde yaptığı
konuşmada. son dönemde,
yurt içindeki en önemli
olayın 20 Ekim genel
seçimleri ve sonuçlan
olduğunu kaydetti. 12 Eylül
iktidannın 20 Ekim seçimleri
ile sona erdiğini ifade eden
aren, "Bu seçimden çıkacak
en iyi sonuç da bu koalisyon
hükümetidir. Demokratik
programı da bizim
onaylayabileceğimiz
şekiîdedir" dedi.
Apoajjzıyia
• LBA(Ankara)-
Türkiye'nin
Güneydoğusu'nda
olağanüstü hal uygulanıp
uygulanmaması ciddi
tartışmalara neden olur,
hatta hükümetin bir
kanadını oluşturan SHP'nin
koalisyondançekilmesi bile
gündeme gelırken, İçişleri
Bakanı İsmet Sezgin "Özel
Tim kalksın" diyen
milletvekilleriyle. siyasi parti
temsilcilerini"Apo ağzıyla
konuşmak"la suçladı. Ozel
Tim'in ve köy
koruculuğunun kalkmasını
PKK lideri Apo'nun da
istediğini haürlatan ve bu
nedenle aynı taleple ortaya
çıkanlan "Apo ağzıyla
konuşmakla" suçlayan
Bakan Sezgin görüşlerini
Nokta dergisine açıkladı.
TKPTı eskiler
toplandı
• lç Politika Servisi -
TKP'nin 4. Kongresi'nin 60.
yüı eski yöneticileri
tarafından kutlandı.
Kongrenin hayatta kalan tek
delegesi ve kongrede raerkez
komitesi üyeliğine seçilen
Mehmet Bozaşık ile eski
TKP'lilerden Kadri
Çokuğurlu, Rasih 1leri, Idris
Erdinç, Şehabettin Bakırsan,
Ali Eriş, kongrenin 60. yüı
nedeniyle bir kutlama
düzenlediler. İlk olarak mart
1932 tarihinde Haliç
Ayvansaray'daki Zeki
Bastımar'ın evinde toplanan
emektar partililer, kongre
delegelerinden Şefık Hüsnü,
Reşat Fuat, Türnacı Emin
Sekiln, Zeki Baştımar ile
kongre delegelerinden
Süleymaniye'ye bayrak asan
şoför Ismail ile şoför Halit
Safıye Topçuoğlu ve Semiha
Tahir'i andılar.
KALBINIZ SIZIN İÇİN
ÇAUŞIYOR, YA SİZ ?..
Muayene, Teşhıs Tedavi,
Laboratuvar, Rontgen
Tel. 275 12 44/45 - 248 58 66
Erbakan, Azerbaycan ve Cezayirtie yaşananlara sessiz kaldığını öne süıdüğü hükümeti uyardı:
SonıunızMuttalibov gibi olurİç Politika Servisi - Refah Partisi İstan-
bul örgütü tarafından düzenlenen
"Cezayir, Azerbaycan, Mezalime
Karşı Direniş" mitingjnde 10 bini aş-
kın kişi. Karabağ'da Azerilerin Er-
meniler tarafından öldürülmesine
"sessiz kaldığını" öne sürdükleri
DYP-SHP koalisyon hükümetinin
istifasını istedi. RP Genel Başkanı
Necmettin Erbakan da, hükümete
"Bu millet sizi Muttalibov gibi alaşa-
ğı eder" uyansında bulundu.
Dün saat 13.00'te Gaziosmanpaşa Mey-
dam'nda yapılan mitingte polisin geniş güyen-
lik önlemleri aldığı dikkati çekti. "Ancak İna-
nanlar Kardeştir", "Azerbaycanlım, Canım,
Kanım, Kardeşim", "Koremi Uzak, Azerbay-
can mıT. "Zalim Karşısında Susan Dilsiz Şey-
tandır", "Ermenilere Ders Vermek Lazım",
"İslami Selamet İktidar Olacak". "Sabret Ce-
zayirlim Zafer Yakındır", "Baba, Azerbaycan
Kan Ağlıyor. Gökkubbeyi Yıksana", "Kah-
rolsun Ermenistan. Dursun Akan Kan", "Er-
menistan, Kafkaslarda Yeni Bir İsrail" gıbı
döviz ve pankartlann açıldığı mitingte. görev-
liler sık sık RP amblemı taşımayan pankartla-
nn açılmaması yolunda kürsüden uyanlarda
bulundular
RP'nın 20 Ekim 1991 secimlerinin arifesinde
Sultanahmet Meydanında gerçekleştirdiği mi-
tınge kıyasla daha az kalabalık ve daha az coş-
kulu geçen mitingte ıkı temel mesaj venldi:
"1) Keşmır'de, Cezayir'de, Azerbaycan'da
görüldüğü gibi her yerde müslümanlann kanı
akıtılmakta, insan haklan ve demokrasi savu-
nuculan bunlara sessiz kalmaktadır. Bu ger-
çeklerin de gösterdiği gibi ancak inananlar
kardeştir. Halklann kardeşüği için değil, müs-
lümanlann kardeşliğı için haykırmalıyız."
Nitekim "Azerbaycan, , Keşmir, Filistin,
Katliamlar Artık Bitsin" ve "Akan Hep Müs-
lüman Kanı, Uyan Artık Düşmanı TanT'pan-
kartlan kürsüden verilen bu mesajın kitle tara-
fından benimsendiğini gösteriyordu.
"2) Türkiye birçok nedenle İslam dünyası-
nın en önemli gücüdür. Türkiye'de yönetimin
tavn müslümanlann gelecekleri açısından be-
lirleyıcidir."
Kürsüden bir RP yetkilisi "'Eğer Refah ikti-
dar olsaydı, Ermeniler katliam yapmaya cesa-
ret edebilirler miydi"diye sorunca meydanda
birden ortaya çıkan coşku da İslama seçmenin
hükümetten iyice umudunu kestiğini kanıtlı-
yordu.
Erbakaıhtyecanı
Mitingte ilk olarak RP'nin İstanbul millet-
vekillen konuşma yapü. Fakat ne deneyimli
Ali Oğuz. ne genç Mustafa Baş ve Mukadder
Başeğmez bütün çabalanna, okuduklan şiirle-
re rağmen kalabalığı istenildiği ölçüde coştura-
bildiler. Kürsünün sol tarafında toplanmış
olan RP'li kadınlar bile bekleneni veremedı.
rbakan, Azerbaycanlı profesör Salih Mehmet Ali (solda) ile FlS'ın tutuklu lideri Abbas Medeni'nin oğlu Usame Medeni'-
nin ellerini havaya kaldınnca binlerce kişi, "Müsliimanlar kardeştir" diye bağırdı. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ)
Geçici heyecan anlan, Dışişleri Bakanı Hikmet
Çetin'in Türki cumhuriyetleri ziyareti sırasın-
da kendisine vekalet eden Bayındırlık Bakanı
Onur Kumbaracıbaşı'nın TBMM'de "Kara-
bağ, Azerbaycan'ın sonınudur, bizi ilgilendir-
mez" demesinin kürsüden anımsatılmasıyla
yaşanabıldi.
Bu anımsatmalarla patlak veren"Hükümet
İstıfa" sloganlan, beklenen an geldiğinde, RP
Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın siyah
Mercedes'i kalabalığı yanp alana doğru ilerle-
diğinde, yerini "Başbakan Erbakan" sloganla-
nna bıraktı.
Erbakan, RP'li görevliler ile Çevik Kuvvet'e
bağlı polislerin üstün gayretleriyle kürsüye çı-
kabildi. Bir müddet tüm alanı kaplayan coşku,
yabancı konuşmacılann peşpeşe mikrofonu al-
masıyla yeniden sönüverdi. Azerbaycanlı pro-
fesör Salıh Mehmet Ali'nin aksanlı konuşması
dikkatlen dağıtırken, Cezayir İslami Selamet
Cephesf nın genel seçimler öncesi tutuklanah
efsanevi lideri Abbas Medeni'nın oğlu Üsame
Medeni'nin konuşması da umulan ılgiyi topla-
yamadı.
Genç Medeni, anında Türkceye cevrilen
Arapça konuşmasında Cezayir'in yakm tarihi-
ni ve son günlerde yaşanan olaylan anlattı. En
büyük alkışı da, sözlerini RP'ye ve "üstar"
Necmettin Erbakan'a teşekkür ederek tamam-
lamasıvla aldı.
Daha sonra konuşan Necmettin Erbakan,
meydandakilerin 60 milyon kişiyi temsil ettiği-
ni ve milletin sesini tüm dünyaya duyurmaya
çahşacaklannı belirtti. Erbakan, mezalim ve
katliamlan, siyonızm ve tsrail'in sözünün ge-
çerli olmasına bağladı.
Cezayir ve Azerbaycan'da yapılan katliam-
lara hükümetin sessiz kalışına anlam vereme-
diklerini söyleyen Erbakan, "Türk hükümeti,
bütün bunlara rağmen İsrail'e maslahatgüzar
ataması yapıyor"dedi. Erbakan. bugün bütün
dünyada müslümanlara karşı ardı akrası kesil-
meyen mezalimler yapıldığını savunarak,
"Ama gün bizim. İslam aleminin günü olacak.
Mezalim ve uşaklan döktüklen kanda er geç
boğulacaklardır" şeklinde konuştu.
Erbakan, DYP-SHP koalisyon hükümeti-
nin Azerbaycan'a bir an evvel yardım yapması
gerektiğini belirterek şu uyanda bulundu: "Bu
milletin huzurunda sizlere seslenıyorum. Bu
millet, Muttalibov gibi sıa oradan alaşağı
ederse şaşırmayın."
Türkiye'nin, İslam Konferansı'run toplana-
rak. Azerbaycan ve Cezayir konulannda so-
mut girişimlerde bulunması ıçın öncülük
yapması gerektiğini savunan Erbakan. daha
sonra alanda toplananlara seslenerek "Baş
parmağınızı kaldırın ve yemin edin" dedi. Bu-
nun üzerine kalabalık "Yemin ediyoruz" kar-
şılığını verdi.
Mitinge katılanlar. Erbakan'ın "Zalime,
mezalime, haksıza, siyoniste ve emperyaliste
karşı mücadele edelim" şeklindeki sözlerini
hep bıriıkte tekrarladilar. Bu arada mitingte.
Fransız ve İsrail bayraklan yakıldı.
Azeri çocuklann gösterisi
'Savaşmak değil
oyun istiyorıız' £j?İç Politika Servisi -Aileleri
Kars'ın Iğdır ve Tuzluca ilçele-
rinden Istanbulun Halkalı,
Bağcılar gibi semtlerine göç et-
miş yaklaşık 200 Azeri çocuk
Karabağ'da soydaşlanrun öl-
dürülmesıni protesto etti.
İstanbul Bağcılar Meyda-
nın'da dün öğle saatlerinde top-
lanan çocuklann ellerindeki
dövizler \e attıklan sloganlar
tam bir çelişki sergiliyordu. Bir
vanda "Savaşlar Son Bulsun,
Banş Kurulsun", "Çocuklar
Dünvanın Süsleridir", "Çocuk-
lar Masumdur" sözleri, diğer
tarafta "Karabağ Ermeniye
Mezar Olacak", "Kana Kan
İntikam". "Azerbaycan Canı-
mız, Feda Olsun Kanımız".
"Madem ki Ermenisin, Bir Ço-
cuk Öldürmelisin" sloganlan.
10 yaşlannda bir çocuk, me-
gafonla "Büyüklerimiz birbir-
lerine kötülük yapmış olabilir-
ler. Ama bizçocuklar birbirimı-
ze kötülük yapmadık. Onun
için hepimiz masumuz. Onun
için biz dostuz. Dünyanın nere-
sinde olursa olsun çocuklann
öldürülmesine karşı çıkalım.
Biz savaşmayı değil oynamayı
istiyoruz" sözleriyle kalabalığa
hitap ederken. konuşması, ya-
şıtlannın "Muhammed'in Or-
dusu Kafirlerin Korkusu" slo-
ganlanyla kesiliyordu.
Konuşmasına, öğle ezanı
okunurken ara veren megafon-
lu çocuk daha sonra şöyle de-
vam etti:"Biz. çocuklara dahi
acımayan Ermenilere silah ve-
renleri lanetliyoruz. Eğer bizi
kimse anlamıyorsa. öğretmen-
lerimizi bizi anlama> a çağınyo-
nız. Artık ders çalışamıyoruz.
Dünya insanlanna bir kez daha
sesleniyoruz: Ne olur çocuklar
ölmesin."
"Biz Kanncaya Kıyamaz-
ken, Siz Çocuklara Nasıl Kı-
yarsınız?", "Balinayı Bırakın
Karabağ'a Bakın" gibi ilginç
dövızlerin de taşındığı, bütün
kız çocuklannın başlannın ör-
tülü olduğu göstennın yürüyü-
şe dönüşmesini, güvenlik güçle-
ri "trafık aksadığı" için engelle-
diler. Azeri çocuklar, bu sabah
Bakırköy Postanesi'nde topla-
nıp ilgili kurum ve kuruluşlara
"katliamı protesto telgrafı" çe-
kecekler.
Kars'tan Halkalı ye Bağcılar'a göç eden v aklaşık 200 Azeri çocuk, dün Bağcılar meydanında Karabağ'daki soydaşları-
nın öldürülmesini protesto etti.
Emre Kongar
Prof. Kongar'm
kararnamesi
imza bekfiyor
tç Politika Servisi - Kültür Bakanlığı
Müsteşarlığı görevine eski öğretim üye-
si ve araştırmacı Prof. Dr. Emre Kon-
gar getiriliyor. Kültür Bakanı Fikri Sağ-
lar tarafından yaklaşık iki aydır boş bu-
lunan musteşarlık makamına Kongar'-
ın atanması ile ilgili kararnamenin
Köşk'te fazla bekletilmeyip, çarşamba
gününe kadar imzalanması bekieniyor.
13 Ekim 1941 yılında Istanbul'da do-
ğan Emre Kongar, ilk, orta ve lise tah-
silini Şişli Terakki Lisesi'nde gördükten
sonra 1963'te Siyasal Bilimler Fakülte-
si'ni bitirdi. 1964'te BM bursu ile ABD'-
ye giden Kongar, 2 yıl sonra Michigan
Üniversitesi Sosyal Çalısma Okulu'ndan
master unvanı aldı. Aynı yıl Türkiye'ye
dönen Prof. Emre Kongar Hacettepe
Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak
görev yaptı. 1968 yılında kurduğu Sos-
yal Çalışma Yüksek Okulu'na mudür
olarak atanan Kongar daha sonra sıra-
sıyla 1969'da sosyal bilimler doktoru,
1976'da doçent, 1981'deiseprofesörlüğe
yükseldi. Kongar, 1978-89 yülan arasın-
da Kültür Bakanhğı Kültür Yüksek
Okulu üyeliği yaptı. Hacettepe Üniver-
sitesi'nde öğretim üyeliği yaparken
YÖK'ün kararlannı protesto ederek
Üniversitedeki görevinden aynlan Kon-
gar, çalışmalanm tstanbul'da kumlu
özel bir kamuoyu araştınna şirketinin
yöneticiliğini yaparak sürdürdü. Emre
Kongar'm bugüne kadar Türk kültür
hayatına kazandırdığı çok sayıda eseri
bulunuyor. Kongar, bu eserlerinden
"Türkiye'nin Toplumsal Yapısı' adlı ki-
tabıyla 1977'de Türk Dil Kurumu Bilim
Ödülü'nü, 'Toplumsal, Değişme Ku-
ramları ve Türkiye Gerçeği' adlı lcitabı
ile de 1979 yılında Sedat Simavi Vakfı
Sosyal Bilim ödülü'nü kazandı. 1992'de
TÜSES Vakfı Genel Sekreterliği'ne se-
çilen Prof. Emre Kongar'ın aynca 100'ü
aşkın makalesi de mevcut. Kongar evli
ve üç çocuk babası.
Kaıaman
İşkence yapılan -
kahveci tutuklandı
MEHMET BÜYÜKARI (Karaman)
- Gözaltına alınan kahvehane işletmeci-
si Mehmet Zeki Özırmak'a Merkez Ka-
rakolu Amiri A. Haydar Ince tarafından
işkence yapıldığı öne sürülmesi uzerine
valilik idari soruşturma başlattı. Işken-
ceye uğradığı doktor rap>oruyla kesinle-
şen kahvehane işletmecisi Zeki özırmak
(29), 'Görevü memura hakaret ve tehdit"
suçlamasıyla cumhuriyet savcılığı tara-
fından tutuklandı. önrmak'a, "Kara-
man Devlet Hastanesi'nde yapılan mu-
ayenesi sonrası, "7 günde iyileşir, 20 gün-
de işgücüne kavuşur" raporu verildi. İn-
san Haklan Karaman Şubesi yaptığı
açıklamada olayı nefretle kınadıklanm
belirterek ilgilileri göreve davet ettiler.
Karaman'da günün konusu olan olay-
da işkence görmesine karşın tutuklana-
rak cezaevine gönderilen kahvehane iş-
letmecisi Mehmet Zeki özırmak'ın or-
tağı ile 4 kişi de kumar oynadıklan ge-
rekçesiyle gözaltına alındı. Ancak ifade-
lerinin alınmasının ardından salıverildi-
ler. Özırmak'ın babası Musa Özırmak,
Karaman Cumhuriyet SavcüığYna verdi-
ği dilekçede, oğlunun kumar oynayanlar-
la birlikte gözaltına alındığını, cezasının
ise mahkeme yerine karakolda verüdiğini
belirtti. Musa özırmak dilekçesinde, ka-
rakola gittiğinde oğlunun gözlerinin pat-
latılmış olduğunu gördUğünü, sorduğun-
da ise görevli polislerin, 'Biz nöbeti ye-
ni aldık. Bizden öncekiler yapmıştır' de-
diklerini kaydederek, "Sayın Başbakan
1
ın tüm acıkiamalannda karakoliann şef-
faflaştınİacağını belirtmesine karşın Ka-
raman'da insan haklan ve demokrasi il-
keleri çiğnenmiîtir, oğluma bunu yapan-
lardan davacıyım" dedi.
Zonguldak'tan izlenimler
Madencfler çok içer, belki de ölümü ıınutmak için
REFİK DURBAŞ (Zongul-
dak) - Gazipaşa caddesinin
ucunda 'işçi anıtı". Zonguldak'a
girer girmez bu anıt karşılıyor
sizi. Anıtın dört vanı madende
çalışan işçilerle sanlmış. Önde
ise elinde feneri ile madende yü-
rü>en bir madencı.
Gazipaşa'nın öbür ucu liman
caddesine çıkıyor. Liman cad-
desı adı üstünde deniz kıyısın-
da. Ama pek denizle ilişiği yok.
Bütün binalann yüzü karaya
bakıyor Karşıda Kozlu Z«n-
guldak'la birleşmiş. Adı ayn bir
kasaba gibi görünse de Zongul-
dak'ın bir mahallesi sanki.
Liman caddesinden Kozlu'-
>a bakıyorum. Bir küçük koy,
ama bu koyda ne bir yat ne de
sandal. Belki >azın olabilir.
Üç gündür sürekli öksürüyo-
rum. Ha\adan diyorlar. Kö-
mür tozundan.
Zonguldak, denizle ilişkisini
kesmiş. Yüzünü madene dön-
müş. yaşamı denizle kara ara-
sında.
İlksel, Asmab bir genç. Li-
man caddesinde > ürüyoruz ak-
şam üzeri. Havada yağmurmu.
kömür tozu mu adı belli olma-
yan bir koku.
Yüksel'in babası madenden
emekli olmuş. İlkokul mezunu.
Oğlu okusun istemiş. kendisi gi-
bi işçi olmasın. Yükse! şimdi
Hacettepe'ye bağlı maden mü-
hendisliği fakültesinde öğrenci.
Hem okuyor hem Kozlu'da
stajını yapıyor.
"Zonguldak'ta hıçbir şcy
kendisi değil" diye başhyor sö-
ze. "Şimdi madenci diyoruz.
maden işçisi. Burada işçi vok kı
ne işçisi. Bu adamlar bir a> çalı-
şırlar, bir ay köylerinde yatar-
lar. Madene ındiklerinde işçi-
dirler, sigortalan \ardır. Ama
bir sonraki ay köylerine gönde-
rihrler. Dinlensinler. ciğerleri
temiz hava görsün di\e. Bu se-
fer de köylüdürler. Ve sigorta-
lan yoktur. İşçilıkle ilişkıleri
kesilmiştir. Bir ay kahvede otu-
rurlar, kanlan tarlada çalışır.
Şimdi bu adam işçi mi köylü
mü?"
Sorusuna yanıt veremiyo-
rum.
Babasından mükellefıyet yıl-
Iannı dinlemiş. 194O'lı yıllar.
Dedesi de madende çahşırmış.
O yıllarda madenlere işçi bula-
mazmış hükümet. Köylülen
jandarma marifetıyle ocaklara
indirirlermiş. Şimdi ise daha
ölüler kalkmadan ağabeyleri,
kardeşleri maden işçisi olma sı-
rasında.
Yüksel sigara içmiyor. "İçki"
dıyorum. "Abi" diyor, "ocağa
iniyorsun, her taraf toz duman.
Canım öyle bir soğuk bira isti-
yor ki. Çıkar çıkmaz hemen iki
bıra. Liman caddesine inen şu
ara sokaklara bak. Hepsi bira-
cı. Madenciler çok içerler. Belki
ölümü unutmak, belki kendile-
nni unutmak için."'
Ana sokaklar akşamın ka-
ranhğında. Belki yas, belki ra-
mazan olduğundan hepsi kapa-
lı. Kahvelerden, televizyonun
gürültüsü geliyor.
Zonguldak sırtını denize. yü-
zünü madene dönmüş. Deniz
kı>asında oturacak bir yer bile
yok.
Yaşam denizle maden ara-
sında. Yaşam, işçilikle köylü-
lük arasında. Yaşam çabşmak-
la dinlenmek arasında.
Akşam saat 20.00 oldu mu el
ayak çekiliyor? Zonguldak ma-
den ocaklannın karanlığında. Havada vaSmur mu, kömür tozu mu adı belli olmayan bir koku?..