15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 MART1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 15 KIŞLALIN1N KONUĞU FEHMİ IŞIKLAR SHP huzurevigibi,kinıse yok TBMM Başkanvekili Fehmi Işıklar 1941'de Urfa'da doğdu, 1958"de Kınkkale MKE mühimmat fab- rikasında işçi olarak hayata atıldı. Aynı dönemde akşam tekniker okulunu bitirdi. 1968'de profesyo- nel sendikacı oldu. 1973'te Türk-İş'teki delege oyunlanna tepki olarak Çağdaş Metal-İş Sendikasf nı kuranlann başında yer aldı. 1977'de DİSK Genel Sekreterliği'ne seçildi. 12 EylüFden sonra dört yıl kadar cezaevınde kaldı. İşkenceli sorgulamalardan geçti, hakkında ölüm cezasıistendive 1984'te ak- landı. 1987'de Bursa"dan SHP milletvekili seçildi. 1990*da SHP'den atılan ve aynlanlann kurduklan HEP'e genel başkan oldu. Seçim işbirliği çerçevesinde yeniden SHP'ye döndü ve 1991 seçimlerinde bu lcez Diyarbakır'dan milletvekili seçildi. Güneydoğu kökenli milletvekillerinin en etkilisi sayılan TBMM Başkanvekıli Işıklar, kendı bölgesinin sorunlannı yazanmız Ahmet Taner Kışlalı ile tartıştı. "Beni seçenlerin hepsi HEP'te. SHP huzurevi gibi, kimse yok. Beni seçenlere 'Teşekkür ederim, beni seçtiniz, şimdi işiniz bitti; ben buradayım, siz orada kahn' deme hakkım yok. Ben her gittiğim yerde, tabanın kaynaşmasını öneriyorum. Bunun için SHP'nin çekimmerkezi olması gerekir." KIŞLALI: 49 miUetvekih', kaygdannızı dile getiren bir açık- lama yayımladuuz. Bu kaygıîar nereden geliyor? IŞIKLAR Meclis'in bir haftahk tatılınden yararlanarak bölgeye gıttiğımde halkta büyük bir tedırginlik gördüm. Baharla bırlikte büyük bir kitle kıyımı beklentısı var. Zaten bölgede gezerken ınsan, can güvenlıği olmadığı hissıne ka- pılıyor. Uyancı açıklamalar yapmamı bolgedekı etkilı kışi- ler benden ıstedıler Baskı ve şıddetle hıçbır sorunun kalıcı çözüme kavuşmadığını, yeni sorunlardoğduğunu vurgula- maya çalıştık. KIŞLALI: Bölge halkındaki bu kaygıîar, Cumhurbaşkanı'- nım bazı sözterinden mikaynaklanıyor? IŞIKLAR: YaJnız o değıl Bölgede yayımlanmış baa bıldi- rilerde okudum. PKK bölge sorumlulan tarafından yayım- landığı behrtılen açıklamalardı bunlar. Yetkılılenn ıse "bas- ünnz, ezenz" turunden demeçleri vardı. Cumhurbaşkanı. Milli Güvenlik Kurulu'na başkanlık yaptığı ıçin sözleri el- bette daha da önemlıydı ve büyük ölçüde ıpuçlan veriyor- du. KIŞLALI: İsteklerinizin başında olağanüstü halin kalkması geliyor. Kalkarsa bölgede terör dura- cak ya da hiç değil- se azalacak nu? IŞIKLAR: İstan- bul'da da terör olaylan var Nıçın olağanüstü hal ilan edılmıyor? Yıllardır o bölgede uygulanan olağa- nüstü haiın çözüm olmadığı ortada Rakamlar her yıl ölü sayısının bıraz daha arttığını gös- teriyor Demek kı insan haklarını yıl- llarca askıda tutan bu yöntem çözüm değil. Bİ7 "Devlet bölgeyı boşaltsın" demiyoruz, "Ola- ğanüstü hal kalksın dıyoruz Olağa- nüstü hal devletın katı, acımasız uy- gulamasıdır. Oysa bız özellıkle bu ık- tidar kurulduğun- dan bu yana devle- tın daha sevımlı, daha hoşgörülü, hukuk ılkelerine uygun davranmasını öne- nyoruz. KIŞLA Ll: Olağanüstü hal kalksada orada güvenh'ği sağla- vacak birimler olacak. Ama siz koruculann ve özel timlerin de kalkmasuu istiyorsunuz- Böylece büyük bir güvenlik boş- luğu doğmayacak mı? IŞIKLAR. Koruculann hıçbir yarannın olmadığını devle- tin önemli kademelennde bulunanlar da kabul edıyorlar Ama ekonomık yarannın olduğunu söyluyorlar. Yansı za- ten ağanın, aşıret reısının cebıne gıden o parayı gene alsın- lar, ama ağaçlandırmada çalışsınlar, yol yapımında çalış- sınlar. Bugün güvenlik sağlayamadıklan gıbı bölge halkın- ca horlanıyorlar, soyutlanıyorlar, pazara bıle gıdemiyorlar. KIŞLA Ll: Kendilerini korumak için görev almış bu insanla- ra, bölge halkının böyle bir tepki vermesininasıl'yorumluyor- sunuz? IŞIKLAR- Bu, Kürdü Kürdekırdırmak gıbı baska ülkeler- dede uygulanmış, ama sonuç alınamamış bır yoldur Hıçbır halk böyle bır şeye hoşgörü ıle bakamaz KIŞLALI: Ama korumastz köylere, mezralara PKK saldırıp kıyım yaptığı için korucuhık bir çö- züm olarak gün- deme geldi. [ŞIKLAR. Ko- ruculara PKK- nın ürünü dıye bakarsak PKK - ya neyın ürunü dıye bakacağız? Şiddet şiddeti doğuruyor. O onu doğuruyor dıye, yanlışa doğru dıyeme- yiz. KIŞLALI: Teröre, çete savaşına göre eğitilmemiş geçici as- kerler PKK'ya kolay bir hedefohışturuyor. Koşullarm gere- ğine göre eğitilmiş olaıt özel timlere niçirt karşı çıkıUyor? Et- kiti olduklan ve kolayhkla öldürülemedîkleriiçin istenmedik- leri iddiast yaygın. IŞIKLAR: Özel tımm öldürülmesı zor, ama onlar çok ko- lay öldürüyorlar. KIŞLALI: PKK'hları mı? IŞIKLAR. Hayır, rastgele Örneğın Vedat Aydın'ın cena- zesınde kıtlenın üzenne kurşun sıktılar. ınsanlar öldü. Ce- nazede suç işleyenler oldu, ama o suçların karşılığı ölüm ce- zası değildi Anında yargılıyor ve anında infaz edıyorlar Ben milletvekili ve HEP Genel Başkanı ıdım. Beni de döv- düler KIŞLA Ll: Özel timin sivilhalkla karşı karşıyagelmesiönle- nip sadece PKK'ya karşı kuüanılsa? IŞIKLAR. Böyle bir şeyı uygulama şansı yok. Herkesi, hat- ta nüfus memuriannı bıle attıklannı vuracak şekilde eğıtse- niz çözüm değıl Artık farklı çözümler gereklı. Halk kendı- sıne saygı duyulduğuna, sevgı ile bakıldığına ınanmalıdır. Her yurttaş gibi eşit muamele gördüğüne ınanmalıdır. KIŞLALI: SHPiçinde etkiti bir konumunuz var. Sayın Baş- bakan ile de görüştünüz. Beklentüıiz yönünde atbmlar atıla- catk nu? IŞIKLAR. Sayın Ba^bakan zaman ıstıyor. Orada yaşayan ınsanlann ıse artık fazla zamanı yok. Tahammül sının aşıl- dı. 1978'denbu yana olağanüstü koşullardayaşıyor Huku- met, zaman ısteyeceğıne, zamanı çok iyı kullanmalıdır Va- lıyı değıştırmek yetmıyor. Eskı ıktidann gorüşu doğnıl- tasunda davranmış olan dığer görevlıler yerlennı koruyor- lar İyı ınsanlar olabılırler, ama eskı ıktidann polıtıkalannı uyguladıklan ıçın halk onlan o gözle değerlendınyor. O ba- kırrdan görüntüde bile bir değjşiklik söz konusu değıl. "Koalisyonun iki liderinde de Kürt sorununda bir özgür tartışma ortamı yaratma iradesi var... Ama dikkate almak zorunda olduklan dengelerin buna hazır olduğunu sanmıyorum... Hem parti içi hem de parti dışı dengeler söz konusu... Dengeler bu konuda henüz olgunlaşmış değil..." KIŞLALI: Güneydoğu insamnın sorunlannı çözmek için de- mokratik bir mücadele veriyorsunuz. Bunu SHP gibi bır kitle partisi içinde yapmak mı daha doğru, yoksa HEP gibi etnik kökenli izlenimini veren bir küçük parti içinde mi? IŞIKLAR: Büyük bir kitle partısı içinde mücadele vermek dahayararlı. Gönüllü birliği veeşıthği inanarak savunuyo- rum. Bunusosyaldemokrat birpartıdegerçekleştiremezsek ülke çapında gerçekleştırmenin güç olduğunu düşünüyo- rum. Eğer büyük bir kitle partisinde ezılen, baskı altında tu- tulan, sömürülen insanlan savunmak zorlaşırsa ya da ola- naksızlaşırsa bu kez kaçınılmaz olarak başka bır yönelim söz konusu oluyor. Biz gönüllü olarak bir parti kurmadık, zorunlu olarak kurduk. Halkımızın sorunlan vardı ve biz bunlan demokratık bir platformda tartışmak, çözümler üretmek istiyorduk. KIŞLALI: Siz ve arkadaşlannız için "bir ayaklan HEP'te, bir ayaklan SHP'de " eleştirisi var. Kesin tercihûa'ziyaptınız nu? IŞIKLAR: Önce seçim işbirliği yaptık, sonra da aynlmanın anlamsızlığını düşündüm ve bunu arkadaşlanma açıkla- dım. Seçim bölgem olan Dıyarbakır'a gıttiğımde beni se- çenlerin hepsi HEP'- te. SHP huzurevi gıbı, kimse yok. Beni seçenlere, "Teşek- kür ederim beni seç- tınız, şımdı ışıniz bit- tı, ben buradayım siz orada kalın" deme hakkım \ok Ben her gıtüğım yerde ta- banın kaynaşmasını önenyorum. Bunun ıçın SHP'nın çekım merkezi olması gere- kir O da halktan kopmamı^, halkla butünleşen kadro- larla olur. KIŞLALI: Yasalen- geÛer çıkardmayıp da HEP olarak se- çimlere katılsaydınız ülke barajmı geçebi- Mr miydhtiz? •. vV IŞIKLAR: Türkiye genelınde yüzde 12-13 oy alırdık. Bölgesel ağırlık nedenıyle de bu seçim sıstemi ile 55-60 mil- letvekili çıkanrdık. KIŞLALI: Bunu SHP'nin seçimlerde aldtğı oydan düşersek geriyeyüzde 7-8 kahyor. SHP'nin kendi oylan bu ölçüde dü- şûk mü? IŞIKLAR. Oylanmız SHP'ye tam akmadı. İstanbul'da, İz- mır'de, Adana'da, lıstelerde bızden de aday göstenlmesinı, buna olanak bulunamazsa lıste sonlannda yer venlmesını ve hıç değılse "tercıh" olanağının kullanılabılmesını ıstedık. Yapamadılar. TV'de 5 dakika konuşturulabilirdim. Çeşitli nedenlerle bu da sağlanamadı. Büyük kentlerde mıtinglere götürülebilirdim O da olmadı KIŞLALI: Atatürk'ün düşündüğüyerelyönetimde özerkük modelinin Şeyfı Saidayak lanması nedeniyle uygulanamadıği, şimdi de PKK terörüniin demokratikleşmeyi zorlaştvdığı yo- lunda görüşler var. Katıhr mısınız? IŞIKLAR: Yanı evın bır bıreyı bardağı kırdı diye bardakla su içmekten \azgeçilebılir mı? Bınsının davranışı gerekçe gösterilerek baa haklar herkesten esırgenebılır mı? Bu ko- nuda ıçtenlıklı olmak gerekir Eğer şunun veya bunun dav- ranışı ıie demokrasiden vazgeçebilıyorsak ınanamızı göz- den geçırmemız ge- rekir. KIŞLALI: HEP kökenli milletvekil- leri, devletten kay- naklanan şiddeti en açık bir biçimde kı- narken PKK'nın ci- nayetlerini aynı açıkhkla kınamak- tan çekiniyorlar. Bunun nedeni sempati miyoksa korku mu? IŞIKLAR' Tam ikısı de değıl. Altematifinı söyleme özgur- lüğün olmalı ki bır harekete karşı olduğunu rahatlıkla savu- nabılesin. Oysa Türkıye'de Kurt sorununun özgürce tartı- şılmasını engelleyen bır süru >asak var. Ben Türk ve Kurt halkının gönüllü birlığine dayalı, herke- sın hakkına saygılı bır demokratık düzenden yanayım Bin de ayn bır Kürt devletinden yana olduğunu soyleyebıJmelı kı ben görüşümü daha kararlı bir biçimde sa\unabıleyım. Bugün geçmişe dönük suçlamalar yapmanın hıçbir anlamı yok Acil bir durumla karşı karşıyayız ve önemli olan kan dökülmesmın önlenmesidır Ben "Kan dökmeyi önce PKK durdursun" desem bu neyı getınr? Ben dıyorum kı sılaha bu amaçla mermi sürenlerin hepsi mermısını çeksin Sonra nasıl çözebıleceğimızi tartışalım. Eğer tabular kalkar ve özgürce tartışırsak göreceğız kı çok önemli aynlık yok KIŞLALI: Bu özgür tartışma ortamuu yaratma iradesini, koaa'syonun iki sayın liderinde görüyor musunuz? IŞIKLAR. Bana gore bu ırade kendilennde var. Ama dik- kate almak zorunda olduklan dengelerin buna hazır oldu- ğunu sanmıyorurn. KIŞLALI: Parti içi dengeler miyoksa tophtmdaki ve devlet- tekigüç dengeleri mi? IŞIKLAR Hem parti ıçı hem de parti dışı dengeler söz ko- nusu. Kamuoyu ve basın da dahıl. dikkate almak zorunda bulunduklan dengeler bu konuda henüz olgunlaşmış değil. KIŞLALI: Muhalefet de özgür tartışma ortamuu desteklese iş kolaylaşır mı? IŞIKLAR- Baş başa konuştuğumuzda çok olumlu yaklaşı- yorlar, kamuovunun onüneçıktıklannda farklı konuşuyor- lar Ama bır ıhtıyacı onlar da hıssediyorlar Umanm za- manla belırlı bır noktaya gelırler Çunkü çağımız demokra- tıkleşme çağı. İnsanlar kendi ülkelerinde daha çok söz sahi- bı olmak ıstiyorlar KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK AHA afN HÜMAfy/i5T OLMAK IÇIN gİR PİKNİK PİYALEMADRA DİM OXA.? LAB1MIN OUABİLİP- HIZLIGAZETECİ NECDETŞEN 5OMRA C3Û BUNLARl IK\f AR.T\< EVlENiCeicaN ve SANA 8A8AM P6Q|L, O> DkâEÇ KUMeie. O£ 'ART\K EVLENlCelCSiN ve S/WA ANN6N COMEZLIIC &XJEK" PENEI^EK DIŞA)?I SALIVE- ) 6AKAUM, BU ELBMAULARLA SÖMU- BESLENME agı TeAiEL ım"()ACtARi BE1OENME0EU KARŞILANMfö ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI GARFIELD JIM DA VIS Bİürje \ ÖRDUM- BLACKIE WHITE CARLOS TRILLO-ERNESTO R.GARCIA SEIJAS BULUT BEBEK NURA Y ÇİFTÇİ İLAN TEKİRDAĞ 2. KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo 1982 702 KararNo 1983'900 Davacı Yaşar Durak tarafından davahlar Emıne Göler ve Rahmıye Guler ale>hıne mahkememızde açilan tespıte ıtıraz dj\dsının yapılan açık sargılaması sonucunda. Davaanın. Tekırddğ ılı. Merkez ılçesı. Oruçbeylı köyu 679 parsd hak- kında açlığı da\ada mahkcmemızın gorevsızlığıne Davaanın gorevlı Tekırdag Aslıyc Hukuk Mahkemesfnde dava aç- ması ıçın muhtanyetıne daır venlen nûküm. dav jlılardan Emıne Güicr'ın bulün ararnalara rağnıen adresı tespıt edılcmedığınden adı geçenc ılanen tebiığı ıle neşnnden 15 gun sonra teblıgatın Emıne Guler'e vapılmış sayı- lacağı ılan olunur İLAN PERTEK KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas- 1974 783 Davacı Huseyın Erel Urafından davalı Kekıl Öner aleyhıne mahkeme- mızde açılan tapulama tespılme ıtıraz davasının >apılan açık duruşmas! sırasında venlen ara karar gereğınce, Davaa Huseyın Erel mırasçılanndan Hedıye, Alı ve Velı Baba Ereller'- ID teblıgata yarar açık adreslen yapılan tum araştırmalara rağmen meçhul olduğu anlaşıldığından adlanna mırasçı olduklanndan bahısle 28. madde meşruatlı davetıyenın ılanen tebiığıne karar venlraış olmakla. Davanın duruşması 18 5 1992gunüsadt09 00'a bırakıldığından. 3402 sayılı Kada^tro Kanunu'nun 28 maddcsıgcregınceda\dbebep\edelılle- nnızı dılekçe ık veya ılk oturuma gelmek suretıvle bıldırmenız, aksı tak- dırde davanın açılmamış sayılmasına ve tespıl gıbı tescıle karar venlece|3 hususu ılanen teblığ olunur
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle