15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
rSATFA CUMHURİYET 8MART1992PAZAR PAZAR KONUĞU İ&tanbul Üniversitesi Kadın Sorunlan Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Aysel Çelikel: Kadın Bakanlığı Ankara'da kaünamalıMedeni Kanıuı'un evlilikle ilgili maddelerine yönelik yeni birdeğişiklik tasansı hazırlayan Prof. Dr. Aysel Çelikel, bu tasannın toplumda tartışılmasının, kadının lconumuna değişiklikler getirebileceğini umuyor. Türkan Akyol'un da Kadın, Aile ve Güçsüzlerden Sorumlu Devlet Bakanlığı'na atanmasını olumlu karşılayan Çelikel, bakanlığa büyük görevler düştüğünü belirtiyor. Prof. Dr. Aysel Çelikel ile arkadaşımız Leyla Tavşanoğlu konuştu. SÖ YLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU Murt Kadmlar Günü'nün ne anlamugel- diğini ve önemini bize unlatır mısınız! 8 Murt Ka- dmlar Giinü nereden kaynaklamyor! Birleşmiş Milletler, 1975-! 985 arasını Kadın Onyılı ilan ederken heryıl 8 martın Dünya Kadın- larGünü olarak kutlanmasını kararlaştırdı ve üye devletlere bildirdi. Bunun amacı, dünyada kadın sorunu konusunda yeni pohtikalar oluşturmak. kadınlann sorunlannı gündeme getirmek. kadın sorunu için çözümler üretmek. dikkati çekmekti. Türkiye'de kadının durumuyla iigili bazı göz- lemler var. Türk toplumunda çeşitli ideoloiilerin etkisi altında kalan btrkaç tip kadın var. Birgrup kadın Atatürk devnminin etkisiyle yetişmiş. Klasik tabiriyle resmi görüşün sonucu olan ka- dınlar, ama aslında bugün belirli yerlerc gelmiş çağdaş kadınlar. Başka bir grup da dini görüşün etkisi altında bulunan kadın. Bu iki grubun arasında da gerçek fiili bir durum var. Bunlar. öncelikle üçte biri okuma yazma bil- meyenler. Çalışan kadın nüfusunun yü2de 70inin tanmda çalıştığı, ancak yüzde 7 gibi bir oranın en- düstride istihdam edıldiği. yüzde 16-17 gibi bir kesirnin memur türü hızmetlerde çalıştığı bir grup kadın. Bunun ötesinde, özel sektör ve kamu sek- töründe üst düzey görev alabilen kadınlanmızın oranı ise sadece yüzde 4 ya da 5. Bunlann dışında. evlilik statüsü içinde medeni haklannı tam olarak kullanamayan bir grup ka- dmımız var. Bu kadın grubu aslında evlilik nor- mal işlerken sorunlannın farkında değjl. Ama evlilikte problemler çıktığı zaman sorunlannın farkına vanyor. Kadının. kocasınm izni olmadan çalışamaya- cağı yolunda Medeni Kanun'da madde vardı. bir yıl kadarönce Anayasa Mahkemesi'nce iptal edil- di. Fakat iptal edilmiş bir yasanın yürürlükten kalkması için Resmi Gazete'de yayımlanmış ol- ması gerekiyor. Ben çok yakın tarihlere kadar böyle bir gerekçeli karar görmediğim için halen bu maddenin yürürlükte olduğunu düşünüyo- rum. Bu gerçekten, onur kıncı. kadını pasifizc eden, kadını eve bağlayan, ev kadınlığı modelinc iten bir madde. Bu madde nedeniyle kadınlar ça- lışnıa yaşamına atılmaktan çekiniyorlar. Çalışan kadın ise günde toplam 14 saat çalış- mak zorunda. Kırsal kesimde kendi tarlasında ve evinde çalışıyor. Kentteki kadın da işine gidiyor. 'Güler İleri yakın markaja alındı, görevini kaybetti... Siyasette olan, karar mekanizmalannda bulunan kadınlanmız, özeüikle çok dikkatli olmalıdnrlar. Hiçbir zaman hata yapmamaları lazım. Aynı hatalan erkekler yapabilir; ama kadınlar yapmamalıdır. Her anlamda eşitlik olsaydı böyle bir sorun olmazdr çahşıyor, eve dönüyor: evde de ev işlerini yapmak, çocuklara bakmak zorunda. Çok ağır yük altın- da. Bu sorun nasıl çözülür? Aile bireylerinin yine kendi aralarında işleri paylaşmalanyla sorun çö- zülebilir. Bunun sonucu olarak kadının maddi yükü hem azalacak hem de manevi açıdan tatmin olacaktır. Öbür türlü sömürülen kadın durumun- dadır. Çalışmadığı zaman da öbür ikilem içinde kalıyor. Yani kadın çalışsa da çalışmasa da bir iki- lem içindedir. ••••LSYr bir Medeni Kanun değişiklik tasansı hazırlumıştınız. Bu konuda bize bilgi verir misiniz? Toplumda hâkim olan geleneksel ideoloji. hem toplumda hem ailede kadın ve erkeğin rollerini belirlemiştir ve onlan belirli konumlara yerleştir- miştir. Tabii ailede de aynı şey sözkonusudur. Medeni Kanunumuz. I92O'H yıllann Avrupa'- daki toplumsal ve kültürel anlayışmı yansıtır. O zaman da o yıllarda Avrupa'da erkek hâkimiyeti- ne dayalı aile modelleri vardı. Ailenin reisi erkek- tir, parayı kazanmak ve evi gecindirmek yüküm- lülüğü yine kocadadır. Bu yetki onda olduğu için de tabii ona üstün haklar da vermek lazımdır. Bir- takım sorumluluklar yüklenince haklara da sahip olması lazımdır. Bu nedenle de kadın kocasının soyadını almak zorundadır, ikametgâhını koca tayin eder. çocuk- lar üzerinde velayet hakkını kullanma da kocaya aittir. Evlilik birliğinin temsili yine kocaya aittir. Kadın yalnız günlük alışverişler için temsil yetki- sini kullanabilir. hatta isterse koca bunu da'kısıt- layabilir. Çünkü ekonomik güç ondadır. paranın nasıl harcanacağına da o karar verir. Buna karşılık kadının görevi evde oturmak. ço- cuklara bakmaktır. Bir işte çalışması zorunluluğu ortaya çıkarsa buna da kocası karar verir. Nite- kim çok tartışmaya hedef olan Medeni Kanunu- muzun ilgili 159. maddesi "kadının bir meslek vc sanatla uğraşması kocanın ıznine bağlıdır' der. Hatta para karşılığı olmasa dahi. uğraşması dahi kocanın izninc bağlıdır. Yasalanmız. kadını ıkıncı planda tuıan. ama bir miktar da koru>an bir rol ayrımına göre düzenlenmiştir. Yine yasalarımızın anlayışına göre evlıliğın çözülmesi de zor bir olay I988"e kadar. Hcp evlilik içinde bir kadın öngö- rülmüştür. Boşanma çok düşünülmemıştır. Yine l920"lı yıllann anlayışı olarak boşanma oldukça /or şarılara bağlı olduğu için evlilik hep devam edeccktir. Kadın da bu evlilik içinde hep koruna- caktır. Aslında insan haklan anlayışı ve rüzgârlan ta- bii boşanma olayına da yansıdı. Evlilik içinde daha fazla kalmak istemeyen insanlan zorla o ev- ülik içinde tutmanm da kolay olmadığı insan hak- larına aykın olduğu düşünceleri savunulmaya başlandı. Bu çerçeve içinde Medeni Kanunumuz 1988 yı- lında değiştirildi ve halk dilinde "kolav boşanma" dediğimiz bir yasa kabul edildi. Miras hükümleri üzerinde de küçük değişiklik- ler yapıldı.yinc kadının aleyhine olarak. Şimdi bu durumda korunan dedığimiz kadın korunmayan birdurumageldi. Yani kan koca arasmdaki ilişkilcr. sevgi ve gü- ven üzcrinc de\am ediyorsa. arada bir problem yoksa ve kocalar karılanna şefkat gösteriyorsa o zaman zatcn bir sorun yoktur. Her aile modelinde kendine göre bir reislik var- dır ve o yürür. Yasalar devreye girmez. Esasen reislik kavramı yasalarlu da düzcnlenmcz. Ama aile ilişkileri bozulduğu zaman geçimsizlik çıktığı zaman kadınlanmızkendilerini koruduğunuzan- PAZARKONUĞU AYSEL ÇELİKEL İstanbul Beyoğlu Kız Lisesi'nibitirdi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olduktan sonnı A BD 'de, Columbia Üniversitesi 'nin verdiğibir burstanyararlanarak bir masterprogramına devam etıi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi nde dokıor, doçent veprofesörunvanlarınıaldı. Birçok idari görevdebulundu. Halen İstanbul L 'niversilesi Hukuk Fakültesi Devletler Özel Hukuku Profesörü. İstanbul Üniversitesi Kadın Sorunlan Araştırma ve Uygulama Merkezi'ninhemüç kurucusundan birihem de müdüryardımcısı. Aynı zamanda Çağdaş Yaşanıı Destekleme Derneğiüyesi. ğın çözülebileceğ'ni düşünen yasa koyucu. çözü- len bu evlilikte kadının da yalnız başına, kimseye muhtaç olmadan ayakta durmasını sağlayacak değişiklikleri de yapması gerekir. Yasa koyucu sa- dece toplumdaki erkek bıreylerin çıkarlan için çalışmaz. Nüfusun yansını oluşturan kadınlann da çıkarlannı ve değerlerini düşünmek zorunda- dır. ••••A^/u RPolnuık üzere dincıvesağkesimin Medeni Kanun tasarısına kurşı çıkmaları konusumt nasıl değerlemlihyorsunuz? Buna, e.ski Kadın Bu- kant Güler İleri olayı da sizce bir hoyııı katmıyor mu? Medeni Kanun tasansı bildiğim kadanyla Ka- dın Bakanlığı tarafından henüz hükümete veril- miş değildir. Sadece bakanlığın kendi bünyesinde yapılmış bir çalışma durumundaydr. Ama yapıl- mak istenenler basında açıklandı. Buna karşı tep- kiler oluştu. Refah Partisi belirli bir ideolojiyi temsil ediyor. Bu. dinsel bir idcolojidir. Ve şeriata dayalı olarak kadının konumunu kurmak isleyen. ailede kadının yerini şeriat kurallanna göre dü- zenlemek isteyen bir ideolojidir. O bakımdan onlann kendi anlayışlannın sonu- cudur bu. Siyasi demokrasi içinde bu görüş de labii ki savunulabilir. Oy oranı ölçüsünde lemsil güçleri vardır. Ama parlamentonun büyük birço- ğunluğunun bu tasanlara karşı olduğunu düşün- müyorum. ANAP içinde veya her parti içinde muhafazakâr kesim olabilir. ama her partide bi- reylcrin eşitliği doğrultusunda yasalan değiştir- meyi doğru bulan parlamenterlerin çoğunlukta olduğunu düşünüyorum ve öyle olduğuna inanı- yorum. RP ve başka partilerde de bu doğrultuda düşü- nen başka milletvekilleri olabilir. Ama bu yasalar- da neden değişiklik gerekliği anlatılırsa hem top- lumsal hem siyasal hem de hukuksal açıdan neden değiştinlmesi gerektiği anlatılırsa sanıyorum ka- bul edilecektır. Çünkü hukuk tekniği açısından da kadınlar açısından da bunun çok büyük zorlukla- n oluyor. Kadın boşanmak istiyor. evi terk edi- yor. ailesinin yanına gidiyor başka bir şehre. boşanma davası açacak. Kocasının ikametgâhına bağlı sayıldığı için bu davayı kocasının ikametgâ- hında açmak zorundadır. Arkadaşunız Leyla Tavşanoğlu (soida), 1Ü Kadm Sorunlan Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin kumcu üyelerinden Prof. Dr. Aysel Çelikel ile birlikte. netlikleri bu Medeni Kanun hükümlerinın ger- çekte korumadığını hazin şekilde görmektedirler ve kanunun eşlere eşit olarak bakmayan bu hü- kümleriyle. bu gerçekle karşı karşıya kalmakta- dırlar. Çünkü kocasına gihenerek işinden aynlmış. o evin içine yıllarca emek vermiş. çocuklanna bak- mış olan kadın. aradan 15-20 yıl gcçtikten sonra boşanmak zorunda kaldığında. ki bu yv.ıi deği- şiklığegöre artık bekleme süresi en fazla üç yıldır. ortada kendisinc bağlanmış olan küçük bir yok- sulluk nafakasıyla yüzyüze kalmakiadır. Şimdi y apılması gereken şey. boşanma özgürlü- ğü gctirilirken ev li kadının da birey olarak ayakta durmasını sağlayacak ımkânlann sağlanması. ekonomik güç olarak (oplumdu ycralması veev lı- liksüresinceedinilen bütünmallar üzerindedeeşiı payının bulunması olmalıdır. Ancak böyle olursa aılc bir ortak y aşam biçimi olarak her iki cş için de hem evlilik sürcrkcn bir güvence ve mutlulukîur. hem de evlilik bittikten sonra büyük bir dram ola- rak karşımıza çıkmaz. Bu nedenle de ben İstanbu! Üniversitesi Kadın Sorunlan Araştırma ve Uygulama Merkezi için bir Medeni Kanun değişiklik taslağı hazırladım. Bu laslağı yalnız evli kadının durumu açısından. çeşitli maddcler açısından gerekçcleriyle birlikte düzenleycrek bir şekle getirdim. Tabii bunu hazır- larken daha önce bu konuda yapılmış olan bilim adamlanmızınçalışmalan vardı. I984"tcyayımlanmış. Medeni Kanun Ön Tasa- nsı. diyc bir eser vardı ki bunu uzun yıllar medeni hukuk profesörleri hazırlayarak çalışmış ve orta- ya çıkarmışlardı Ondan yararlandım. kadın ha- reketinde gördüğüm yeni geiişmelcrdcn yararlan- dım. Bir laslak ortaya cıktı. Basına. Kadın Bakanlığı'na ulaştırdık. Ama yasalaşması için ta- bii bıra/ /aman ısıer. Çeşıtii yerlerde tartışılması d;ı bclki mümkün olur. Ancak kadının kocasının soyadını taşıması. ikameigâhının kocasınınkine bağlı olması. cvıni koeasının seçmesı. velayelıe k(x:asının üstün hak sahıbi olması gibi konular esasen zaıcn çok lazla tartışılmış ve kamuoy unda kabul gönnüş konular olduğunu sanıyorum." Kolay boşanma yasasını kabul ederken evlili- Aynı şekilde yabancıyla evli Türk kadınlan ör- neği. Batı ülkclerinde. çok üstün görevierde. ulus- lararası örgütlerde çalışan kadınlanmız var. Bun- lann bir kısmı yabancılarla evliler. Fakat Türk kımliğini taşımak istiyorlar. Soyadlannı da taşı- mak istiyorlar. Pasaportlannda Türk adlannın görünmesini istiyorlar. Bir Türk kadını olarak, en iyi görevierde bulunduğumu her yerde anlatmak istiyorum. bununla gururduyuyorum. ama bana zorla Amerikalı kocamm soyadını veriyorlar. ben bundan nasıl kurtulabilirim. bana bir yol göster. diyorlar. Artık dünyayla bütünleşıyoruz. kadınlanmız yabancılarla evleniyorlar. kocasının ikametgâhı- na bağlı olarak yurtdışında ikametgâh sahibi ka- bul cdiliyor. Buna bağlı olarak da yabancı soyadı almak zorunda kalıyor. Neden böyle olsun? Yurt- dışında lobi faaliyeti istiyorsak en azından bu ya- salann bize zarar verdiğini de unutmamamız gcrek. Milliyetçilik böyle olmaz. Milliyetçilik yapıla- caksa. aslında bu benim söylediğim yolda olur. Güler İleri olayına bağlarsak olayı. gerçekten Sayın İlen budeğişikliklerinyapılmasıgerektiğine inanmıştı ve yapmak istiyordu. Ancak, belki de- neyimsizliğinin etkisiyle bu değişikliklerin yapıl- masına karşı çıkacak bir grubun kendisini çok yakından izlediğini, vereceği en ufakbiraçığı ken- disine çok pahalıya ödettireceğini düşünmemişti. Onu bilseydi belki de yaptığı hatalan yapmaya- caktı. Ama böyle bir konu hiç aklına gelmedi. Bu sebeple de yakın markaja alındı. görevini kaybet- ti. Ben bunu bir kadın bakanın başansızlığı ola- rak görmüyorum. Bu, kadınlann siyasette başan- sız olacaklan anlamma asla gelmez. Bu münferit bir olaydır. Siyasette olan. karar mekanizmalannda bulu- nan kadınlanmız özellikle çok dikkatli olmalılar Hiçbir zaman hata yapmamalan lazım. Aynı ha- talan erkekler yapabilir. ama kadınlar yapmama- lıdır. Her anlamda eşitlik olsaydı böyle bir sorun olmazdı. Eşitlik olmadığı için hata yapmamalan gcrektığinı söylüyorum. İnşallah yeni bakanımız için yeni çoraplar örülmez. ^ • • Z m u sizce suç mudur? Bunun sizce suç mu, voksa boşanma nedeni mi olduğunu anlatır mısınız? TCK, zinanın oluşma şartlan açısından kadı- nın zinasıyla erkeğin zinası arasında bir aynm yapmıştır. Burada da bir suç leşkil etme bakımın- dan eşitsizlik sözkonusudur. Bu, kadınlan en çok rahatsız eden noktalardan bir tanesidir. En azın- dan onur ve saygınlık açısından zina suçu varsa ve bu. onur ve saygınlığı zedeliyorsa her iki eş için de eşit düzeyde olmalıdır. Zinanın boşanma nedeni olarak mı kalması doğru olur. yoksa aynı zamanda suç mu teşkil et- melidir? Suç teşkil edince bunun bir cezası var, hapse girme sonucu ortaya çıkıyor. Basında da teşhiredılen yine hep kadın oluyor. Erkekler teşhir edilse dahi, dikkati çekmiyor. Bir kere zina bir boşanma nedenidir ve olmalıdır. Madem ki bir sadakatsizlik vardır bu sadakatsiz- lik bir boşanma nedeni olarak kabul edilmelidir. Ama suç teşkil etmesi ailenin korunması açısın- dan değerlendirilmez. Zina nedeniyle mi aile ko- runacaktır? Eğer aile bozulmuşsa, aile bozulmaya yüz tutmuşsa zaten boşanma olayında aıleyi bo- zan zina olayını ve zinayı yapanı cezalandırmak doğru değil diye düşünüyorum. Yapılacak deği- şiklikte zina suç olmaktan çıkanlmalıdır. Kişisel görüşüm bu. Zina bir sadakatsizliktir. Bununia oturmak istemeyen bir kadın ya da bir erkek bo- şanma hakkına sahiptir. Ama eğer suç olmaktan çıkarılamıyorsa. suç leşkil etme bakımından eşit şartlar bulunmalıdır. Bugün hiçbir çağdaş Batı ül- kesinde zina suç değildir. Bunun dışında Ceza Kanunu'nda yapılması ge- reken başka değişiklikler de var ve kadınlann aleyhine olan başka cezalar da var. Bunlar da el- den geçirilmelidir. Mesela ırza tecavüz suçu belirli yaşlara göre evlenme vaadıyle yapılıp yapılma- 'Avrımeı uygulamalann ortadan kaldırılması bakımından Kadın Bakanlığı'nın önemli görevler yapabileceğine inanıvorum. Başbakanlığın, bütün bakanlıklarla temasmı kuracak birimleri olmalı... Bütün illerde ve ilçelerde teşkilatının ounası lazım... Aksi halde yapacağı iş yine Ankara'da kalır.' masına göre kademeli bir cezaya tabi tutulmuş- tur. Bakıyoruz. bu cezalar, mala karşı yapılmış suç- larla, hırsızlık suçlan ile hemen hemen aynı mik- tarda. ki toplumdaki muhafazakâr yapıya göre bir kadına yapılmış tecavüz, evlenme vaadiyle ol- sa bile onun toplum dışına itilmesi gibi bir sonuç doğurmakiadır. En azından toplumsal açıdan onun şerefıni kıran bir olay olarak ortaya çıkmak- ladır. Bir de kadının yaşadığı psikolojik. sağhk prob- lemleri bulunmaktadır. Bir eşyanın çalınmasıyla bu olayı aynı kefede değerlendirmek mümkün de- ğildir. Bu bakımdan bu suçlann cezalannın da ciddi bıçımde ağırlaştınlması gerektiğini düşünü- yorum. Wt^K^Türkan Akyol'un Kadın Bakanlığt'na atanmasını nasıl karsıladınız? Türkan Akyol seçkin bir bilim kadınıdır. Politi- kanın içinde uzun yıllar bulunmuş deneyimli bir insan. Bu bakımdan kendisinin göreve getirilme- sıni olumlu karşılıyorum. Tabii bir politikacı bü- lün teknik sorunlan bilmeyebilir. Bu konuda uzmanlardan gerekli yardımı alabilir. Yeter ki ko- nuya eğilsin vesamimiyetle bırşeyler yapmak iste- sin. Tayininin olumlu bir karar olduğunu düşü- nüyorum. Ben Kadın BakanhğYnın. aslında topluma me- sajlar verme bakımından toplumun eğitilmesi bakımından. aynmcı uygulamalann ortadan kal- dırılması bakımından önemli görevler yapabilece- ğine inanıyorum. Eğeryapabilirse... Bu bakanlığın bütün bakanlıklarla lcmasını kuracak birimleri olması lazımdır. İkinci nokta olarak. Kadın Bakanlığı'nın bütün illerde ve ilçe- lerde teşkilatının olması laam ki oralarda kendi sesini, kendi etkinliğini eğitim açısından. uygula- ma açısından o topluma duyurabilsin. Aksi halde bakanlığın yapacağı iş yine Ankara'da kalır. Dosya No: 1990/270 Bir borçtan dolayı ipotekli Gaziosmanpaşa ilçesi, Karlıtepe Ma- hallesi, 123-130 pafta, 1675 ada, 18 parsel sayüı 319 m' miktarında- ki bahçeli kâgir evin 50/319 nispetindeki borçlu hissesinin satılarak ipoteğin paraya çevrilmesine karar verilmiştir. Tapu kaydı: Dosya içerisinde mevcut, Gaziosmanpaşa Tapu Sicil Müdürlûğtl'nden gelen 10.8.1990 tarih ve 233 sayılı yaalannı kap- sayan tapu kayıt örneğine göre Gaziosmanpaşa Karlıtepe Mahallesi 123-130 pafta, 1675 ada, 18 parsel sayılı 319 m 2 miktanndaki bahçe- li kâgir evin 50/319 hissesi borçlu adına kayıtlıdır. tmar durumu: Yine dosyada mevcut Gaziosmanpaşa Belediye fmar Müdürlüğü'nün 15.4.1990 tarih ve 1191 sayılı 1:1000 ölçekli imar pla- nında blok nizam şeklinde kaldığı, buna göre bina yüksekliği H:12.5O m. (4 katlı) bina derinliği max:20.00 m., min: 7.00 m. olarak ön cephe mesafesi 3.00 m. yan bahçe 3.00 m. arka bahçe mesafesi 5.00 m. ola- rak belirlenmistir. HALİHAZIR DURUMU; Gaziosmanpaşa Uçesi Karlıtepe Mahal- lesi'nin tnerkezinde ana caddeye bahçeli sokakla 70.80 m. mesafede Scrince Sokak'la köşe bası olup işbu 130 pafta, 1675 ada, 18 parsel 319 m 2 miktanndaki yerde: a. Zemin katta 7 adet küçük çapta dükkân ve işyeri bu dükkânla- nn bahçeli sokağa bakan dükkânlann arkasmda kapı ve pencereleri bahçeye bakan 1 daire mevcut olduğu, b. Birinci katta bahçeli sokaktan girişli yan yana 2 daire ile bunla- nn ustünde yine 2. katta bitişik 2 daire, c. Aynı parsel içerisinde Serince Sokak'a bakan zeminde 77/1 ile 77/1-A kapı numaralı 2 adet dilkkân, bunlann ustünde 1. katta yan- yana 2 adet 75.m i 'lik daire, bunlann ustünde yine aynı sokağa ba- kan yan yana 2 adet 75 m"lik daireler mevcut olup üzerinde emsal parsellere göre 2 kat daha yapılma durumu arz etmektedir. Adı ge- çen bu parsel üzerindeki binanın sadece köşe başındaki en üst daire- nin çatısı mevcut diğerlerinin üzeri çatısız, şap beton kaplı dairelerin GAZİOSMANPAŞA 1. İCRA DAİRESİ GAYRİMENKULÜN AÇKARTTIRMA ÎLANI kapı ve pencere aksamlan ahsap, duvarlan kâğıt kaplı iki oda, bir salon, tuvaleti, banyosu, elektriği, suyu olan 8 adet daire ile 7 adet küçük çapta dükkân bulunmaktadır. Kıymeti: Mezkûr tasınmazın bulunduğu muhit ve mevkiinin özel- likleri parsel üzerinde yer alan binaların inşa tarzlan, alanlan, kat- lan, katlannda yer alan bağımsız bölümlerin nitelikleri ve kuüanılış şekilleri, binalann yapımlannda kullamlan malzeme ve işçilik kali- teleri itibanyla yapı sınıflan, haJihazır imar durumu sartlan gibi hu- suslarla diğer nitelikleri ayn ayn tespit edilerek elde edilen bilgiler, yukarıda detaylı olarak nazara alınarak günün ve muhitin arsa ve bina alım satım rayiçleri göz önüne ahndığında bahçeli sokağa cep- heli dükkânlar: 4 adet 30.000.000.— TL.dan 120.000.000— TL'sı, köşe başındaki dükkân 1 adet 40.000.000.— TL'dan 40.000.000.— TL.sı, Serince Sokak'a cepheli dükkânlar 2 adet 30.000.000 TL'dan 60.000.000.— TL'sı, dairelerin değerlerinin: Bahçeye nazır dairenin 1 adet x 40.000.000.— TL'dan 40.000.000.— TL'sı, diğer dairele- rin 7 adet x 60.000.000.— TL'dan 420.000.000.— TL'sı olup top- lam 680.000.000.— TL'sı kıymetinde olup borçluya ait 50/319 ni- spetindeki hissesinin ise 106.583.070.— (Yüzaltı milyon beşyüzsek- senüçbinyetmiş) TL.sı muhammen kıymetinde olduğu bilirkişice takdir edilmişıir. Satjş şartlan: 1. Saıış 21.4.1992 günü saat 12.30'dan 12.45'e kadar Gaziosman- paşa, Çukurçeşme Cad. Ferah Sokak No: 6-A yedieminlikte açık- arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıyme- tin %75'ini ve rüçhanlı alacakhlar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çık- mazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak sartıyla 1.5.1992 Cu- ma günü aynı yerde saat 12.30-12.45'te ikinci antırma>-a çıkaniacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrımenkul en çok arttıranın taahhüdü »aklj kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektır. Şu kadar ki art- tırma bedelmın maJın tahmin edilen kıymetinin %40'ım bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya cevirme ve paylaştjrma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi dü- şecektir. 2. Arttırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin %20'si nispetınde pey akçesi veya bu miktar kadar miüi bir bankamn temi- nat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı iste- diğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Dellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıaya aittir. Birikmis vergüer satış bedelinden ödenir. 3. tpotek sahibi alacaklılarla diğer Ugililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialanm dayanağı belgelerle on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazım- dır. Aksi takdirde tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4. JhaJeye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm abcılar ve kefilleri teklif ettikleri be- delle son ihale bedeli arasmdaki farktan ve diğer zararlardan ve ay- rıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksuın daıremizce tahsil olunacak. Bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaknr. 5. Şanname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dai- rede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gön- derilebilir. 6. Satışa iştirak edenJerin şartnameyi gönnüş ve münderecatını ka- bul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1990/270 sayüı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. (lc.tf.K.126) 24.2.1992 (•) llgililer tabirine irtifak sahipleri de dahildır. Basın: 2567 PHILIPS AUDIO Pozitif Vibrations Çağdaş Müzik EÜdnlikleri 7 steve lacy bobby few 9 ve 10 Mart 1992, Saat 20:00 Resim ve Heykel Müzesi, Şeker Ahmet Paşa Salonu Bıletier Vakkorama Taksım 15115 71. Vakkorama Suadıye 350 87 42. Ekspress Musıc (Eııler) 163 86 11 Organızasyon POZITİF 144 33 94 Satılık Rösler Piyano Tel: 356 71 27 - 347 09 97 tNGLISH LESSONS From Native American Also For TOEFL and GRE Tel: 321 79 89 Öğrenci kinıiiğimi, pasomu, kütuphanekartımı kaybettim. Hükümsüzdür. BAHARÖZKUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle