23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
wSAYFA CUMHURİYET 7 MART1992 CUMARTESİ HABERLER Meclis küçök bir il kadar • ANKA (Ankare) - TBMM'nin nüfusu her gün ziyaretçilerle küçük bir il nüfusuna eşitleniyor. Yeni hükümetle birlikte Meclis'in günlük ziyaretçi sayısı 13 bini buluyor.Büyük bir bölümünttn iş, tayin ve hastane sorunuyla bölge milletvekilJerine ba$vurduğu ziyaretçilerin sayısı izdiham yaratıyor ve milJetvekillerinin genel kurula devamını etkiliyor. Milletvekillerinin halkın temel ve acil sorunlarına çözüm bulmak üzere asü yasama görevlerini gereği gibi yerine getiremedikleri gerekçesiyle siyasi parti gruplan, ziyaretçi sonınuna nasıl bir çözüm bulunacagı konusunu bir toplantıda ele aldı, ama sonuçlandıramadı. Basbakan Demirel'in "Şeffaf devlet ve devlet kapılarınjn halka açık tutulması" talimatı nedeniyle ziyaretçi kabulünün haftanın iki günüyle (pazartesi-cuma) sınırlanması kabul göremedi. Kûıtçe propaganda • ANKA (Aniuua) - Siyasi Partiler Yasası'nın adaylann seçün propagandaJannda Türkçeden başka dil ve yazı kullanmalannı yasaklayan hükmü yürürlükten kaldınlıyor. Yasa değişikliğinden sonra adaylar Kürtçe ya da diğer dillerde propaganda yapabilecekler. DYP-SHP temsilcilerinin de yer aJdığı komisyonun Siyasi Partiler Yasası'nda anayasa değişikliği gerektirmeden yapılabilecek düzenlemelere ilişkin çalışmalan tamamlandı. Yasanın 100'ü aşkın maddesinde yapılan değişikliklerin temel yaklaşımını 'siyasi partiler Uzerindeki devlet denetiminin kaldınlması' oluşturdu. Komisyonun yasanın propaganda üe ilgili hükümlerinde SHP temsilcilerinin önerisi üzerine yapılan değişiklikle, adaylar, 'Türkçeden başka dil ve yazı kullanamazlar' hükmü kaldırılıyor. Böylece, adaylar aralarında Kürtçenin de bulunduğu diğer dillerde propaganda yapabilecekler. DİSKTen tam destek • AA (tstanbul) • DİSK Genel Başkanı Kemal Nebioğlu, "Koalisyon protokolünde yer alan demokratik atılımlann gerçekleştirilmesi için hükümetin uygulayacağı tüm politikalan destekliyoruz" dedi. SHP Istanbul İl Başkanı Bozkurt Nuhoğlu, beraberinde yönetim kunıJu üyeleri olduğu halde Merter'deki DİSK Genel Merkezi'ne gelerek, Genel Başkan Kemal Nebioğlu'na nezaket ziyaretinde bulundu. Ziyaret sırasında konusan Kemal Nebioğlu, DÎSK olarak, ülkenin geleceği için koalisyon hiikümetinin alacağı birçok kararı destekJeyecekJerini belirterek, "Türk işçi sımfımn önderi olan DlSK'in demokratik atıhmlarda en ön saflarda olacağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın" dedi. Perinçek KubaUan döndü • ANKA (tstanbul) - Sosyalist Parti Genel Başkanı Doğu Perinçek, Küba'ya yaptığı ziyareti tamamlayarak Türkiye'ye döndü. SP Genel Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Doğu Perinçek, Küba ziyareti sırasında ülkenin çeşitli yerlerini gezerek incelemelerde bulundu. Küba Komünist Partisi (KKB) Merkez Komite üyelerine bir konferans veren Perinçek, parti yöneticiJeriyle çeşitli konularda görüş ahşverişinde bulundu. SP Genel Başkanı Doğu Perinçek, Küba halkının 'sevgi dolu' olduğunu ifade ederek Küba'nuı ABD'den birçok konuda daha ileri olduğunu söyledi. Perinçek, "Kadın erkek ilişkilerindeki yumuşaklığa hayranlık duyduk, köyde ve sehirde kadın kisilikli. Kübalı, ABD'liden çok yaşıyor. Bebek ölüm oranı ABD'den düşük, okuma yazma oranı ABD'den yüksek, sosyalizm çok güzel bir insan yaratmış. Kapitalizme alternatif bir toplum" dedi. Komisyondaki SHP'li bakanlar *yeni modeP, DYP'li bakanlar 'yeni tedbir* istiyor G.Doğu'yamodelbulunamıyor CUMHURİYET (Ankara)- Koalisyonu oluşturan DYP ve SHP'nin Güneydoğu'da uygulanan olağa- nüstü hal uygulaması konusundaki görüş aynlıkla- n, bu uygulamayı incelemek üzere kurulan alt komisyonda da ortaya çıktı. Altı bakandan oluşan komis- yonun SHPli üyeleri, olağa- nüstü halin yerine konulabile- cek "yeni model" üzerinde dururken, DYP'li üyeler, bunu telaffuz etmekten kaçınıp yal- nız "yeni tedbir" demekle yeti- niyorlar. Olağanüstü hal uygulaması- nın yerine yeni bir model gelişti- rilmesi, uygulamanın dört ay daha uzatılması karannın alın- dığı Bakanlar Kurulu toplantı- sında gündeme gelmişti. 27 şubat perşembe günü top- lanan Bakanlar Kurulu'nda konu uzun uzun görüşülmüş, Başbakan Yardımcısı ve SHP Genel Başkanı Erdal İnönü ile Bayındırlık ve İskân Bakanı Onur Kumbaracıbaşı söz ala- rak uygulamayı eleştirmişti. Başbakan Süleyman Demirel, İnönü ile Kumbaracıbaşı'nın, "olağanüstıi halin yıllardır uy- gulanmasına karşm sonuç alınamadığını ve uygulamanın bölgedeki olaylann önlenme- sinde çözüm olmadığmı" belirt- meleri üzerine devreye girmiş ve •'O halde bir alt komisyon oluş- turulsun. Olağanüstü halin yerine neyin getirilebileceği, uy- gulamanın eksikleri araştınl- sın" talimatını vermişti. Alt komisyon Demirel'in taümaüyla kuru- lan ve DYP'den İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, Milh Savunma Bakanı Nevzat Ayaz ile Tarım ve Köyişleri Bakanı Necmettin Cevheri, SHP'den ise insan haklanndan sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Kahraman, Devlet Bakanı Erman Şahin ve Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş'in görevlendirildiği alt ko- misyon henüz çalışmalanna başlamadı. İçişleri Bakanı Sezgin, bölge- ye inceleme yapmak üzere giden bakanlann dönmesinden sonra ilk toplantının yapılaca- ğmı ve bakanlann izlenimleri- nin değerlendirileceğini söyledi. Edinilen bilgiye göre alt komis- yon, Bakanlar Kurulu'nun olağanüstü halin uzatılmasına ilişkin karannın TBMM'de 12 mart perşembe günü görüşül- mesinden önce bir araya gele- cek. Komisyon, hükümetin karannı genel kurulda savu- Giineydoğu'daki inceleme gezisine kaülan SHP milletvekili Selim Sadak, Cizre'de bir vatandaşın dügüoüne kablarak havaya ateş etti. (Fotoğraf: OSMAN YILDIZ) Güneydoğu turunda yeryerprotestolarla karşılanan milletvekilleri iyimser: H aJk hükümetten ıımudıınukesmediCUMHURİYET (Diyarba- kır) - Güneydoğu'da inceleme- lerde bulunan DYP ve SHP'li 23 milletvekili ile Devlet Bakanı Erman Şahin gezilerini tamam- ladılar. Şahin, hükümetin ba- harda bölgeye "hizmet saldın- sı" başlatacağını söylerken, milletvekilleri de bölgede yer yer sert tepkilerle karşılaşmala- nna rağmen, halkm TBMM'- den "umudunu kesmediğinı" savundular. DYP ve SHP'li milletvekille- rinden oluşan heyetin başkanı, SHP İstanbul Milletvekili Al- gan Hacaloğlu. dün 5 milletve- kiliyle birlikte Olağanüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan'ı ziya- ret ederek gözlemlerini aktardı. Görüşmede, hükümetin de- mokratikleşme paketini uygu- lamada atılan ilk adımın yap- tıklan gezi olduğunu belirten Hacaloğlu, sorunlann demok- rasi ile aşılacağını savundu ve 21 Mart'taki Nevruz Bayramı'- nın halk tarafından kutlanması için herhangi bir kısıtlama ol- mayacağını vurguladı. Gazetecilerin sorulannı ya- nıtlayan Süper Vali Ünal Er- kan ise şunlan söyledi: "Nevruz bizim geleneğimizin birparçası- dır. Elbette ki dün olduğu gibi bugün de kutlanacak. Ancak Nevruz'un yasadışı gösterilere dönüşmesine izin vermeyece- ğiz. Nevruz'u suç işleme günü olarak istismar edcnlere karşı gerekenler yasal çerçeve içinde yapılacakür." Ünal Erkan, "bahar sendro- mu" ile ılgili bir soruyu ise "Bu. yasadışı örgütlerin kamuoyuna- verdiği bir havadır, propagan- da amaçlıdır" şeklinde yanıtla- dı. Erkan, faili meçhul cinayet- ler hakkında da şöyle konuştu: "Bazı faili meçhul cinayetbr. yasadışı örgütün propaganda- lanna ortam yaratmak için iş- lenmektedir. Yasadışı örgüt. kendi faaliyeti içine girmeyen, girmek istemejen kişıîeri bu ci- nayetlere kurban etmekte. Bun- lar zaman içinde çözüme ka- vuşturulacakür.' Dicle. Ergani, Eğil, Silvan, Lice, Bismil, Mardin, Kızıltepe, Nusaybin, Cizre. İdil, Şırnak ve jaa köylerde incelemelerde bu- lunan milletvekiii heyeti İdil ve Bismil'de halkın protesto göste- rileriyle karşılaşmış, Şırnak'ta ise polis ve özel timin protesto- lanna muhatap olmuştu. Baa milletvekilleri, tepkileri. "Halk henüz köprüleri atmamış. Bizi protesto etmelerine karşın par- İamentodan umutlan var" şek- linde yorumladı. Milletvekilleri hdzırlayacak- lan raporu önümüzdeki günler- de,TBMM'nin yetkili organla- nna sunacaklar. nacak yönde bir rapor haarla- yacak. Görnşaynîıiı Komisyonun ne yönde bir ça- lışma yapacağına ilişEn sorular yönelttiğimiz komisyon üyesi bakanlann yanıtlan, olağanüs- tü hal uygulaması konusunda iki parti arasındaki görüş aynlı- ğmı bir kez daha ortaya koydu. Alt komisyonun kurulduğu Ba- kanlar Kurulu toplantısında, komisyonun kunılması için ta- limat veren Demirel'e, "Alt komisyona ne gerek var?" diye soran ve Başbakan'dan "Tabii gerek var. Siz de o komisyonda görev alacaksmız" karşılığım alan Sezgin, olağanüstü halin yerine koymak üzere yeni bir model aramadıklannı söyledi. Alt komisyonun, bölgede alı- nan önlemlerin yeterli olup olmadığını araşüracağını söyle- yen Sezgin, "Komisyon alınan tedbirlerle ilgili. Komisyondaki bakan arkadaşlanmız. alınan tedbirler yeterü mi, değil mi di- ye bakacaklar. Yetersizse yeni tedbirler araşuracaklar. Yoksa, 'Yerine ne koyalım?' diye bak- mayacaklar" diye konuştu. Mılli Savunma Bakanı Nev- zat Ayaz da, bölgede alınan önlemlerin yasalar çerçevesinde değerlendirileceğini belirterek, bölgede olağanüstü halden baş- ka uygulanabilecek iki yönetim biçimi daha olduğunu söyledi. Bunlann "olağan yönetim" ve "sıkıyönetim" olduklanna dik- kat çeken Ayaz, şu anda bu iki yönetim biçiminin de uygula- nabilmesıni sağlayacak bir durum olmadığını kaydetti. Ayaz, alt komisyonun yapacağı incelemeden sonra ek önlemler alınabilecegiru beürtti. Komisyonun SHP'li üyele- rinden Devlet Bakanı Erman Şahin, inceleme yapmak üzere bölgeye gitmeden önce Cum- huriyet muhabirinin sorulanm yanıtlarken, "Güneydoğu'da uygulanan olağanüstü halin ye- rine ne konulabileceğini. böl- geyle ilgili yeni çalışmalann ne olabileceğini" araştıracaklannı söyledi. Olağanüstü hal uygulaması- nın bölgedeki olaylan önle- mekte yetersiz kaldığma dikkat çeken Şahin, "Demek ki hükü- met orada yeni bir yaklaşım belirlemck dunununda. Bu ko- nuda yapılabilecek en iyi şey, konunun bütün detaylan ile ye- niden gözden geçirilmesidir" dedi. Şahin, "Aranılan model, sivil bir model mi olacak?" so- rusuna ise, "Hükümet belki de onu anyor" karşılığını verdi. İnsan haklanndan sorumlu Devlet Bakanı Kahraman ise, "SHP'li bazı milletvekillerinin olağanüstü halin uzatılmasına karşı çıktıklannın ve özellikle HEP kökenlilerin bunu engelle- meye çabşacaklanrun" anımsa- tılması üzerine, "Şu anda olağanüstü hali kaldıracak bir durum olmadığını" belirtti. Kahraman, olağanüstü halin son kez uzatıldığmı belirtirken, bu konuda başka bir açıklama yapmadı. İsveç Dışişleri Bakanı Margaretha af Uggjas, Türkiyeile ilişkilerini değerlendirdi Gerginliğiıı nedeni,insanhakları ÖZGÜRCE LEYLA TAVŞANOĞLU/ YAVUZ BAYDAR (Stock- hoim) - İs\eç'in başkcnti Stock- holm'de tarihi Dışişleri Bakan- lığı binasındayız. Dışişleri Bakanı Margaretha afUgglas"- la randevumuz var. Margaret- ha af Ugglas. İsveç'in çok soylu dört ailesinden biri olan Ugg- laslann kızı. Elli yaşlannda, çok zayıf. uzun boylu, hafıf kır düşmüş, açık kumral saçlı bir kadın. Ga\et sade giyinmiş. Sırtında açık kahverengi. yaka- sız, uzun bir ceket ve kahveren- gi ve bej renklerin hâkim oldu- ğu tü\it biretek var. Konuşmaya başladığımızda bir Dışişleri Bakanfnın pekçok özelliğine sahip olduğunu, söz- cüklerini büyük bir ustalıkla seçerek kullandığını fark ediyo- ruz. Margaretha af LJgglas'la görüşmemiz soru ve yanıt ha- linde şöyle geçıyor: - Türkiye'de bir muhafaza- kâr. bir de sosyal demokrat partinin ortaklığıyla bir koalis- yon hükümeti kuruldu. jsveç'tc de bir muhafazakâr koalisyon hükümeti var. İsveç hükümeti. yeni Türk hükümetiyle ilişkile- rini nasıl geliştirmeyi amaçlı- yor? Margaretha af Ugglas - Tür- kiyeyle AGİK süreci çerçe%e- sinde ilişkileri geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bununçok önem- li olduğuna ınanıyorum. Türk Dışişleri Bakanfyla bu çerçeve içinde karşılaşıp göriişme ola- nağı buldum. Bu süreç içinde görüşmeler >apmanın bütün Avrupa ülkcleri için önemli ol- duğuna inantyorum. Örneğin şimdi önümüzde Helsınkı gö- rüşmeleri var. Bence bu hepimi- zin ortak çıkanna olacaktır. Margaretha af Ugglass - Şiddetin her türlüsünü kııuyoruz. Hiç kuşkusuz Türki>e'yle ikili ilişkilerimizi geliştirmeliyiz. Ortak tican çıkarlanmız var. Birçok İsveç firması Türkive'de faaliyet gösteriv or. Biz İsveçli- ler. bu ikili çikar alanımızın da gelişmcsini amaçlıyoruz. Biliyorsunuz. İsveç Parla- mentosu'nda Türkhe'deki in- san haklannın durumu konu- sunda ciddi kaygılar bulun- maktadır. Örneğin cezaevlerin- deki mahkûmların güçlükler içinde bulunduklannı biliyo- ruz. Türk hükümetinin bu du- rumu düzehmek için çok iyi niyetli çalışmalar \aptığmı öğ- rendik. İlişkılerimizde tabiri ca- izse bazı gerginlikler olmasının en önemli nedeni Türkiye'deki insan haklannın durumudur. Pek çok İsveçli parlamenter Türkiye'deki yaşam ve durum konusunda bu nedenle bu dere- ce etkin davranmaktadır - ATye tam üyelik konusun- da biraz daha avnntıya girelim isterseniz. Yeni isveç hükümeti Türkiye'nin AT've tam üyelik başv urusunu desteklevecek mi? Margaretha af Ugglas - Sanı- yorum bu soruyu iki aşamalı olarak yanıtlayabilinm. Bence bizim bakış açımızdan Avrupa Serbest Ticaret Anlaşmasf nın (EFTA) öncelikli önemi oldu- ğunu söyiemem hakça bir dav- ranış olacaktır. EFTA ülkele- riyle yakin işbirliğı içindeyiz. Sonra AT projesi içinde yer al- mak istiyoruz. Bunun da parla- mento tarafından onaylanaca- ğını umuyoruz. - AT'ye tam üyelik konusun- dan söz açmışken Kıbns konu- su hep gündeme getirilıyor ve Kıbns sorununa çözüm bulun- ması gerektiği üzerinde durulu- yor. İsveç bu konuya nasıl yak- îaşıyor? Margaretha af Ugglas - Dik- kat ederseniz yeni hükümetin soruna vaklaşımı eskı hükü- metle aynı. Biz BM'nın ve BM Genel Sekreteri'nin Kıbns so- rununu çözme çabalannı des- tekliyoruz. - Kürt sorunu Türkiye için çok önemli. Başbakan Demirel hükümeti buna gerçekçi yakla- şıyor. çözümler bulmaya çalışa- cağını açıklıvor. Sizin hüküme- tiniz sorunu nasıl deeerlendiri- yor? Margaretha af Ugglas - Türk hükümetinin Kürt sorununun varlığını kabul etmesi ve bir çö- züm ara>ışına girmesi gerçek- ten memnunluk verici. Kürt sorunu büyük ölçüde karma- şıktır. Körfez savaşının ardın- dan Kuze> Irak'taki Kürtler Türkiye'ye sığındılar. Türkiye de onlara kucak açtı. sığınak sağladı. Bu. sorunun bir bölümü. Ama Türki>e bildığim kadany- la Kürtlerin bazı haklannın ta- nınması, örneğin okullannın olması konusunda pek cömert davranmadı. Türki>e'nin dış dünvadaki imajı açısından AGİK çerçevesı içinde azınlık- lara yaklaşımını belirlemesi çok şe) ıfadecdecckür. A/ınlıkların kültürel haklannın korunması Türkı\e'nin imajına olumlu ct- kileryapar. - Evet, ancak ortada Lozan Antlaşması var. Lozan Antlaş- ması'na göre Kürtler azınlık olarak kabul edilmiyorlar... Margaretha af Ugglas - Yine de Türkiye insan haklan ilkele- rine göre davranmalıdır. - İsveç hükümetinin Kürt ha- reketlerini, bunlann içinde de PKK'yı desteklediği söyleni- yor. Bu konuda bir açıklama yapmak ister misiniz? Margaretha af Ugglas - Bu- nun temelsiz bir iddia olduğunu söyleyebilirim. Kürt sorunu- nun İsveç Parlamentosu'nun büyük ölçüde ilgisini çektiği doğrudur. Parlamentoda pek çok kez tartışılmıştır. Ancak bu söylediklerinizin temeisiz oldu- ğunu sanıyorum. - PKK'yı nasıl değerlendiri- yorsunuz? Margaretha af Ugglas - Biz şiddetin her türlüsünü kınıyo- ruz. Bunu bilmeniz gerekir. PKK siyasi mücadelesinde bu tür yollara başvuruyorsa onlan da şiddetle kınanz. - İsveç sosyal demokrasisi Türkiye'de sosyal demoratlar için yıllarca bir model olarak benimsenmıştir. Ama bu son seçimlerde İsveç Sosyal De- mokrat Partisi kaybetti ve ikti- dara muhafazakâr koalisyon hükümeti geldi. Bu duruma siz- ce ne yol açtı? Margaretha af Uglass - Ben- ce İsveç'te sosyal demokratlar reformcu bir geçmişe sahiptiler. Ama iktidarda kalış süreleri sa- nırım çok fazla oldu. Vcrgiler çok yüksekti, fazlasıyla devlet sektörü vedev let tckelinin hâki- miycti vardı. Sonunda İsveç halkı bir değişım zamanı geldi- ğinc karar verdi. TURKER ALKAN Korkusuz İnsanlarız B en sorumluyu biliyorum. Nerede olsa "?/p"diyetanı- rım. Zonguldak'ta yaşanart facianın baş sorumlusu, "Korkma bir şey olmaz be a6/"mizdir. Hani hepimi- zin içinde biraz yaşayan.Şarklı kaderciliğimizin ürö- nü olan, "Korkma bir şey olmaz be abi." Bütün yetkililer üstüne vura vura açıklıyor: "Ocakların tek- nik donammı kusursuzdu." Demek ki geriye kala kala bir "in- san unsuru" kalıyor. Hani trafik kazalarında yüzde seksenin üzerinde sorumlu olan "insanunsuru". "Amankardeşim, n'apıyorsun, tersyön- den gitme." "Korkma bir şey olmaz be abi, bak trafik polisi de bizimle beraber ters yöne girmiş. Kaderimizde varsa olur, korkma sen." Metan gazının oranı yüzde ikiyi geçerken sorumlular ne mi yapıyordu? "Korkma be kardeşim," diyordu birisi diğerine, "geçen ay da yüzde bir buçuğu geçmişti. Bir şey oldu mu? Olmadı. Demek ki öldürmeyen Allah öldürmüyor." "Sayın Başbakan 'ım, bu kadar borçlanmak, bu kadar para basmak doğru mu? Vergi affını bırakıp biraz da vergi alarak şu ülkeyi yönetseniz?""Siz hiç korkmayın," diyor Başbakan, "borç yiğidin kamçısıdır. Devlet batmaz. Yollar yürümekle aşınmaz. Allah büyüktür." Karı, kocasına yalvarırcasına "Aman yapma," diyor, "ikh miz de korunmuyoruz. Sonra bebeğimiz olur." "Dur be karı," diyor koca hırıltılı bir sesle, "dikkatimi dağıtıyorsun. Korkma, birşeyler olmaz. Kaç aydır böyle idare etmedik mi?" "Aman ustacığım, elini öpeyim, şu fren borusu aşınmış, bir zahmet değiştiriversen". "Ohoo, abi bu boru daha on sene gider. Sen hiç merak etme. Kaza filan olursa benden sor." Sonra ne mi oluyor? Kaza oluyor, bebek oluyor, enflasyon oluyor. "Kader,"deniyorüzüntülü bir sesle, "akacak kan da- marda durmazmış." "Enflasyon öyle bir canavar ki, onunla kimse baş edemez." "Canı veren Allah rızkını da verir, kork- ma sen." Geçen yıl Arabistan'da şeytan taşlamaktan dönen yüzlerce hacı bir tünelde birbirini ezip öldürmüştü. Suudi Kralı'nın söz- leri tarihe geçecek cinstendi: "Ecellerigelmiş, ölecekleri var- mış," deöi. "Onlar burada ölmese, aynı gün aynı saatte başka bir yerde öleceklerdi." "Kader, ece/"gibi sözler sadece bir ruh pasifliğinin ifadesi değildir. Aynı zamanda sorumluluktan kaçmanın biryoludur. Kişinin denetleyemeyeceğini, başedemeyeceğini düşündü- ğü bir dünya karşısında sorumluluğundan kaçmasının bir anlatımıdır "fracter ". Ezeli Şarklılığımızın, ebedi birifadesidir. Oysa, teknoloji, ınsanın kadere karşı açtığı bir savaş değil miydi? Gerçekten her şeyin açıklamasmda kader baş rolü oy- nayacaksa, tıp alanında, askeriyede, sıvil mühendislikte, tra- fikte ve taşıtlarda yeni teknoloji peşinde koşmanm bir anlamı kalır mı? Belki metan gazıyla oksijenin karışımından çok daha tehli- keli olan bir alaşım, Ortaçağdan kalma kafaların eline gele- cek yüzyılın teknik donanımlarını vermektir. Amerikalı pilot, heyecandan titreyen bir sesle yerdeki Suu- di Arabıstanlı yetkiliye mesaj göndermiş, "Aman yardım edin, motorlardan birisi anzalandı." "Siz hiç merak etme- yin," demiş SuuaV yetkili, "bir şey olmaz." Ikinci ve üçüncü motorlar da devreden çıkmış, "Siz merak etmeyin, bir şey ol- maz, "demeye devam ediyormuş Suudi. Dördüncü motor da bozulunca uçağa mesaj göndermiş, "Şimdisizeyardım ede- bilirim. Hep beraber tekrarlayın: Tanrı büyüktür..." ANAP'lılar Ramazan ziyaretinde Özal: BakanJan tek tek hedef alınCUMHURtYET (Ankara) - Cumhurbaşkanı Turgut Özal, kendisini ziyarete gelen ANAP miüetvekillerine, Güler Ueri'nin devlet bakanbğından istifası ör- neğini vererek bakanlann tek tek hedef ahnmasmı önerdi. özal, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın hükümetin 100 gününe ilişkin değerlendir- mesini "fevkalade" olarak nite- ledi. Ramazanın ilk günü nede- niyle çok sayıda ANAP millet- vekili Cumhurbaşkanı Turgut özal'ı ziyaret ederek görüştüler. özal, milletvekillerine moral verirken koalisyon hükümeti- nin kötüye gittiğini söyledi. Edinilen bilgiye göre özal, RP Ankara Milletvekili Melih Gökçek'i de övdü. Özal, Gök- çek'in Güler lleri'yi hedef aldı- ğını beürterek şöyle konuştu: "İşin peşini bırakmadı. Sonu- na kadar uğraştı. Tek tek ba- kanlar hedef alınıp sonuna ka- dar iyi takip edüirse sonucu ulasılır?' Cumhurbaşkanı özal, isim vermeden Devlet Bakanı Cavit Çağlar'ı da hedef gösterdi ve "Vergi kacırdığını söyleyen bir bakan dünyamn hiçbir yerinde koltuğunda rahat oturamaz. Takibe alın" dedi. özal aynca ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı da mil- letvekillerine övdü. özal, Yıl- maz'ın, hükümetin 100 gününe ilişkin değeriendirmesini iyi ha- zırladığmı, konulan iyi seçtiğini ve güzel konuştuğunu belirte- rek "ANAP birligini, bütünlü- ğünü iyi korur, etküi muhale- fet yaparsa yeniden iktidar olacaktır" dedi. özal aynca ANAP'ın muhalefet olmasın- dan yararlanmasını istedi. Bütçedeen büyük ilgi bayındırhğa CUMHURtYET (Ankara) - Plan \e Bütçe Komisyonu Başkanı DYP'li İlyas Aktaş. bütçe tasansı ile ilgili bilgi ve- rirken. Cumhurbaşkanlığı bülçesinden 2 milyar 800 mil- yon liralık kesinti yapıldığını belirterek, "Cumhurbaşkanı kesiniiye kızmış ama, ümid ederim o da tasarruf ilkelerine u\ar"dedi. İlyas Aktaş dün TBMM'de düzenlediği basın toplantısın- da komisyonun bütçe tasansı uzerindeki çalışmalannı 23 gün sürdürdüğünü. komisyon üyelerinin 539, üye olmayan millet\ekillerinin de 190 kez söz aldığını söyledi. İlyas Ak- taş'm verdiği bilgiye göre, komisyonda üzerinde en fazla konuşulan bütçe Bayındırlık ve İskan Bakanlığı bütçesi ol- du. Bayındırlık Bakanhğı bütçesi üzerinde 42 milletvekili konuştu. Milletvekillerinin en az ilgi gösterdiği bütçe ise Sa- yıştay bütçesi oldu. Soyguna direnen bankamemuruöldüCUMHURİYET (Bursa) -Türkivc İş Bankası Yenihal Şubcsi. silahlı 5 kişi tarafından soyuldu. Dün saat 17.05'le mcydana gclen so>gun sırasın- da banka memuru Metin Ogaıı. göğsünc isabct eden tek kur>unla yaşamını yitirdi. Yaklaşık 100 mil\on lirayı ala- rak mavı rcnklı K>rd Taunus marku bir otomobille kaçan sovgunculann yakalanması için kent giriş-çıkışlannda ve çevrede yoğun arama çalışma- lanna başlandığı bildirildi. So>gunda ağır yaralanan Me- tin Ogan, Bursa Vatan Hasta- nesi'ne kaldınlarak ameliyata afındı. Evli ve üç çocuk babası olan Ogan. kurtanlamayarak >aşamını yitirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle