15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
" 7 MART1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR SANAT 13 fhbek, italya'da birincl j±A(hmir)- İtalv ada düzenlenen ""Uluslararası Scacchiera 92 Kankatür "Yanşması'nın bant kankatürdalında İMrinalik ödülünu Izmırh sanatçı Eray Özbek kazandı. 32 ülkeden 335 sanatçının 2 bin yapıtla katıldığı yanşmada birincibğı 'Şanssızlık' konulu ltarikatürü ıle k&zanan Eray Özbek'e ödiilü. 25 nisanda Marostica'da düzenlenecek törenle verilecek. Yanşma jürisi yüksek düzeyde özgünlük ve yaratıcüık gösteren çok sayıda yapıtın arasından Eray'ın yapıtını "Canh bir mi7ahi guç ve temsıl mahareti ile geliştirilen öykünün tatlılığı" nedeniyle h>i_rincıliğe değer buldu. Aynı dalda TOrkiye'nin ardından Italyan karikatürist Lkincı olurken Mısırb bır sanatçı üçüncülüğü kazandı. Tarihçinin Muttağı Kfiltür Senisi- Tarih Vakfı tarafmdan dördüncüsü düzenlenecek olan "Tarihçinin Mutfağı" adlı toplanü dizisinde Prof. Dr. Semavi Eyice konuk olacak. Sanat tarihçisi ve arkeolog olan Eyice, Bizans sanatı üzerine yaptıgp incelemelerle tanınıyor. Türkiye'nin çeşitli yerlerinde\e yurtdışında, özellikle Balkan ülkelerinde inceleme ve araştırmalar yapmış olan ünlü bilim adamının tarih ve arkeoloji alanında verimli çalışmalan bulunuyor. Marmara Belediyeler Bırliğj Konferans Salonu'nda bugünsaat 14.00'tegerçekleştınlecek olan toplantıda Eyice. araştırmalannı nasıl yürüttüğü konusunda çeşitli açıklamalarda bulunacak. Üç yeni bale Kültür Senisi- İstanbul Devlet Opera ve Balesi'ndebugünden ıtibaren tek perdelık üç yenı bale sahnelenmeye başlıyor. Chopin'in müziğiyle, koregrafısıni Fokıne'nin yaptığı 'Les Sylphıdes', Rahmanınofun müziğiyle koregrafisini Geyvan McMillen'ın yaptığı 'Rapsodi' ve Minkus'un müzi- ğiyle koregrafisini Petıpa'nın yaptığı 'Paquita' balelen, bugünden ıtibaren izlenebilecek. Orkestra şefligını Elşad Bagirov'un üstlendigi üç baleyi de Geyvan McMillen şahneye koyuyor. Dekorlannı Emin Üçer, kostümlerini Ayşegül Alev haarladı. Işık düzeni ise Ahmet Defne'ye an. Başrollerde oynayan sanatçılar ise Sibel Sürel, Ugur llter, Çiğdem Gür, Denız Berge, Ayfer Zeren, Lale Sezgin, Hülya Aksular ve Oktay Keresteci. Adalı'nın desenleri Kültür Senisi- Altan Adah'nın desen sergjsi 28 marta dek Taksım Atatürk Kitaphğı'ndasürüyor. 1939-1987 yıllan arasında yaşayan ressam Altan Adah,Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü Zeki Faik İzer Atölyesi'nde öğrenım gördü. 1968yılındaburs kazanarak Pans'e giden ve burada Deıx-Sept, S. William Hayter Atölyesi'nde resim ve gravür çalışmalannı sürdüren sanatçı, 1973 yıhnüa Türkiye'ye dönerek Mimar Sman universitesi'nde çahşmaya başladı. 'Resim sanatında nesne kavramf üzerine araştırma tezi bulunan sanatçının yurtiçi ve yurtdışı koleksiyonlarda yapıtlan bulunuyor. Gümüşün konserlepi CUMHURfYET(Samsun)- Dünya Kadınlar Günü kutlamalan nedeniyle sanatçı Mehmet Gümüş konserler verecek. Mehmet Gümüş'ün ilk konseri bugün Çarşamba'da gerçekleştirilecek. Sanatçı yann Trabzon'da, lOmart sah günü de Samsun'da iki konser daha verecek. Ölçer'in konferansı AAflstanbul)- İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezfnip (IRCICA) düzenlediği 'Türk İslam Eserleri Müzesi ve Koleksıyonlan' bugün gerçekleştirilecek. İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi tarafından geleneksel olarak her ay iki kez düzenlenen konferansta, Türk İslam Eserlen Müzesi Müdürii Nazan Ölçer konuşacak. Yıldız Sarayı Çit Kasn'nda düzenlenecek konferansta, Türk İslam eserierinın tarihcesı ile Türk İslam Eserlen Müzesf nde bulunan koleksiyonlar tanıtılacak. ÜntiressanSStaöMü • AA (Paris) - Portekiz asıllı ünlü Fransız ressam Maria-Helena Vieira da Silva öldü. 83 yaşındaki Vieira da Silva'nın bugün Paris'teki evinde kanserden öldüğü kaydedildi. Portekiz'in başkenti Lizbon'da doğan ve 1956 yüında Fransız vatandashğına geçea Vieira da Silva, soyut kompozisyonlan ile tanınıyordu. RAJl IM ,. M ^ ^ I I • VII I Hi atymn •o<^| • •* bılgı edınmek J J t t il» ılgili ıstenenız Beyoâlv İSTANBUL Aristofanes'in "Kuşlar"ı Şehir Tiyatrolan'nda hangi metinle sahnelendi? Uyarlama mı, çevîrinin çevîrisi mi?GÜNGÖR DtLMEN - Afişlerde' Ya- zan Aristofanes - Gencay Gürün' diyor. Demek iki yazarh bir oyun? Aristofanes bu ortakhğa raa mı? Çevirenlerin adlan niye yok? Bunun gibi birçok sorular günlerdir kafamdan geçiyor. Şehir Tiyatrolan kurulduğundan bu ya- na, klasikîeri asıllanna en yakın biçimde sahnelemeye özen göstermiştir. Geleneğln- de bu saygılı davranışın örnekleri pek çok- tur. Esasen ödeneklı tiyatrolann görevle- rinden biri de, yerli oyunlann yanı sıra dünya tiyatrosunun seçkin örneklerini ta- nıtmaktır. Seyircimizde -özellikle öğrencı- lerde- tiyatro kültürü denen şey başka türlü nasıî oluşabilir? Gencay Gürün, klasik tiyatronun başya- pıtlanndan birini almış, günümüze 'uyarlı- yorum' diye aklına estiğı gıbı üstünde ka- lem oynatmış, sonra kendi adını Aristofa- nes'in yanına ekleyıvermiş. Bu kadanna kımsenin hakkı olmamalıydı, ama yapılan aynen bu. Aristofanes'in 'Kuşlar'ını gör- meye gelen seyircıye başka kuşlar sunulu- yorsa bu tiyatroda bir şeyler yanlış oluyor demektir. Hem de iyice yanlış. Ancak, ben burada Aristofanes'in başı- na gelenleri anlatacak değılim. Bu ayn bir tarüşma konusu olmalı. Yazım, çevıri hak- lanyia smırlı kalacak. 'Kuşlar' oyununu Yunanca aslından en yetkin biçimde Türk- çeye çeviren iki dil ustamız Azra Erhat ve Sabahattin Eyuboglu. Gencay Gürün bu 'uyarlama' işinde onlann kıtabını kullan- mış, ancak nedense uyanna gelmedıgı ıçın adlannı anmamış, çeviri haklanndan mah- rum etmiştir. Kısacası bir çeviri korsanlığı söz konusu. Gencay Hanım "Erhat - Eyuboglu çevi- risini kendine mal etmek içın klasik çarpıt- ma yöntemini kullanrruş: Diyelim, bir cümlede üç sözcük çıkanhp yerine iki ben- zer sözcük konursa, kimi sentaks kaydır- malan yapılırsa, cümle tanınmaz hale gelir. Yani, gerçek gerçek sahibinin iyeliğinden çıkıp -hele sahibi ölmüşse - kullananın malı olur! Ömekleyelim: (Kuşlar ülkesınde surla- nn nasıl yapıldığı anlatıbyor.) Erhat - Eyuboglu çevirisi) - Otuz bin kadar turna geldi Libya'dan, / Temel taşlannı kursaklannda getirdiler. Su tavuklan ükır ükır yonttu taşlan. / On bin- lerce leylek tuğla taşıdı. / Suyu dere kuşlan Aristofanes'in "Kuşlar" oyunu, İstanbul Belediyesi Şehir Tıyatrolan'nca sahndenmişti. getirip boşalttı havadan. - Harcı kım getırdı? - Balıkçıllar teknelerle. - Pekı, ama harcı nasıl koydular tekneye? - Yaman bir çare buldular buna. / Kaz- lar kürek gjbi daldınp ayaklannı. Pat pat aüverdiler harcı teknelere. - Kazın ayağı neymiş meğer! - Hele ördekleri görseydiniz ördekleri. / Göğüslerinde taşıdılar tuğlaları. Ya kır- langıçlar, sıvacı yamaklan gibı, / Sırtlann- da mala, gagalannda harç, / Vızır vızır işle- diler havada. - Sonra ağaç işlerini kim yaptı? - Ağaçkakanlar ne güne duruyor? / Ka- pılan biçimine sokuverdiler. (Gencay Gürün metni) - Libya'dan 30.000 turna geldi temel taş- lannı geürdi. Leylekler tuğlalan, pelikan- lar da gagalanyla su taşıdılar. - Harcı kım getırdı? - Balıkçıllar tabıi. - Teknelere nasıl boşaltıldı? - En esaslı buluşumuz. Kazlar ayaklannı kürek gıbi kullandılar. - Enfes. - ördeklerin önlüğü olduğu için tuğlalan onlar ördü. Kırlangıçlar da hem gagalany- la taşıyor, hem de kuyruklannı mala gjbi kullanıyordu. Görülecek şeydi... - Peki tahta bölümleri nasıl hallettiniz? - Onlan agaçkakanlar halletti. Gagala- nyla tak tak tak tak kapılan biçimleyiver- diler. Ya da şu cümlelere bakalım: (Erhat - Eyuboglu) - Herif paraaklannı sayarken, / Ya da hamamda yan gelıp yatarken. / Bizim at- maca sessizce inıverir kesesine, / İki koyun- luk parayı alıp götürür tannya. (Gencay Gürün) - Herifparacıklannı sayarken ya da ban- yosunda keyifçatarken. Atmaca bırdalışta iki koyun bedelini gagasına sıkıştınp Tan- nlara götürüverir. Bunlar gibi sayısız sahneleri karşılaştır- dığımızda ikınci tekstın Erhat-Eyuboğlu çevirisinden türediğini pekala anlıyoruz. Sözcüklerideğiştirerek başkasuun emeğtne konma kurnazhğı bır yerlerden mutlaka a- nür, kuşkuya yer bırakmayacak biçimde kendini ele verir. Şimdi, lütfen şu konuşmaya bakabm: - Tarlakuşu kuşlann en eskisidir. Ve dünyadan önce yaraülmıştır. Babası hasta- hktan ölmüş, / Ne dünya ne de toprak ol- madığı için, beş gün mezarsız kalrruş baba- sı. Bakmış hiçbir yere gömemiyor, ne yapsın, / Yarmış kendi kafasmı, gömmüş içine. - Desene Tarlakuşunun babası Tarlaba- şında yatıyor? Aristofanes bizim Tarlabaşını biliyor muydu yoksa? Erhat-Eyuboğlu yazann sözcük oyununu ustalıkla bire bir karşüa- mış. Sayın Gürün Erhat-Eyuboğlu ikilisi- nin damgasını taşıyan bu özgün çevinyi ol- duğu gibi kullanmakla yaptığı işin niteli- ğini açığa vunıyor.Oyunun sonlannda Zeus sağkolu Basileia'yı evlenmesi için Gü- vendost'a gönderir. Basileia Ece, Kraliçe demek. Aynı sözcük aksan değişıkliğı ile 'iktidar, egemenlik' anlamına da gelir. Er- hat- Eyuboglu bu sözcüğün iki anlamını da birleştirerek 'egemen sultan' diye bir karşılık bulmuşlar. Bu da onlann özgün yorumu. Başka dillerdeki çevirilerde böyle bir şey yok. Gürün. bunu da nedır ne değil- dir diye düşünmeden alıp 'Egemen Kız' diye anlamsız bir hale getirmiş. • • Ya, şuna ne buyurulur? (Pıç olduğunu ıma ederek Herakles'e so- ruyorlar): - Sana hiç nüfus kâğıdı cıkartü mı baban? Yunancasında 'Baban seni oymağı ile tanışurdı mı?' deniyor. Demek o çağlarda yeni doğan çocuklar, aralannda kan bağlı- lığı olan oymak üyekrine tanıülırmış. Er- hat-Eyuboğlu burada da çok hoş bir karşı- bk bulmuşlar, esprinin hakkını vermişler. Sayın Gürün ise çevirmenlerimizin özgün yorumunu "Baban seni nüfus memurluğu- na götürdü mü?' diye değiştirmeye kalk- mış. Demek bizim memlekette babalar yeni doğan çocuklannı kaptıklan gibi nü- fus dairesine götürüyorlar? İşte bu komik- lik Aristofanes'te yok. (Gencay Gürün'ün metninde aynen böyle yazıh. Sahnede ise oyuncular, belki sağduyulannı kullanarak tümceyı "Senin nüfus kütüğun nerede?' di- ye degışünyorlar. Her iki halde de Erhat- Eyuboğlu çevirisinden çarpıtmadır. Başka yazarlann emeğıni kendine mal etmek eylemine Baü dıllennde 'plagiarism' deniyor, bizim eskı dılde 'intihal'. Biz aca- ba ne desek? Naile Akıncı'nm sergisi bugün Kile Sanat Galerisi'nde açılıyor Doğa ressamından Eyüp resimleriFATMAORAN - Naile Akına'nın son üç yılda yaptığı ve olgunluk döneminin yapıtlan olarak nite- lendirilen otuz beş yağlıboya tab- losunun yer aldış sergi, bugün Kile Sanat Galerisi'nde açılıyor. Naile Akıncı, 1952'de Devlet Güzel Sa- natlar Akademisi yüksek resim bölümü, Zeki Kocamemi atölyesinden mezun olup halen profesyonel anlamda çahşmalannı sürdürmeyi başarabilen bir kadın sanatçı- mız. Naile Akına, figüratif resimdeki anlayı- şını; desene, kompoasyona ve resimsel mekâna bağlıbğını sürekli koruyup geliştı- rerek olgunluk dönemine erişmiş bir sanat- çımız. İçe dönük, sessiz, sakin, fazla hassas kişiliğınin ardındaki kararlı ve ödünsüz ya- pısı kendini hemencecik gösteriyor. Kaf- kas kökenli bir İstanbul hanımefendisi. Soyut ile somutun,figüratifıle non-fıgü- ratifın duyarh bir denge içinde birleşımiyle kendine özgü bir resim dıü oluşturan Naile Akma'nm resimlerinde renk ve çizginin özgün bir tadı var. Renk dedim de; yeşiller, maviler, su, ateş ve toprak renklennın ton- lan neredeyse tek renkçi bir anlayışla ku- cakhyoriar birbirlerini. Balıkcı bannaklan, liman görünümleri. Naile Akıncı'nın resimlerinde ustaca sindirilmiş Türk naluş duyaruğı göze çarpıyor. ağ ayıklayanlar, balıkçılar, köy pazarlan, Çingeneler, ağ örenler. yöre ınsanlannın portrelen, atlar ve kedılcr Naile Akıncı'nın belli başh konulan. Ancak 'konu'. Akına için bir 'hareket noktası', resmın oluşu- munda kullandığı bir 'araç' sadece. Resim yaparken bır 'hareket noktası' olarak ele aldığı konuyu, resim dili ve ken- di plastik değerlen ıle yansıtmayı; kendi üslubu ve sanat anlayışı doğrultusunda yapıtlannı oluşturmayı amaçlayan Naile Akına, resmı çevrenin ve toplumun res- samdaki yansıması anlamında kabul edi- yor; dertleri, sorunlan, kültürü, renkleri, estetık ve görüntüsel tüm canhhğıyla bir- likte. Naile Akına'yı 1950'li yıllardan beri en çok etkileyen yer, İstanbul'un Eyüp semti. Mistik İstanbul'un kendine özgü atmosfe- rini yansıttığı 'Eyüp' resimlerinde benzer- sizmekândüzenlemelerigözeçarpıyor;renk ve çızgilerine bir de minyatür tadı katarak Eyüp'ün şıınni çiziyor sanki. İçtenlikle ye- teneğin, duyarlıkla tekniğın bırleştıği re- simler bunlar. Akma'nın 'Eyüp' resimleri- ne baktığınızda (resimlerde yer alamasa bile) aynalı beşikteri, zilli tefleri. o eski o rengârenk Eyüp oyuncaklannı da görebili- yorsunuz, İtalyan yazar Amıcis'in "Fevka- lade bir sessizliğe gömülmüş anstokratik bir mahalle gıbı uhrevi bir hüzünle beraber dünyevi bir hürmet hissini ilham eden bembeyaz, gölgeh ve şahane bir güzelliğe sahip bir mezar şehndir" diye yazdığı Eyüp'ü de... Çocukluğunun geçtiği Eyüp semtinden başka Büyükdere, Bebek, Amavutköy, Kadıköy, Mudurnu, Marmara ve Ekinlik Adalan'nın görünümleri gibi daha pek çok yer de Akına'nın paletınde renk bulmuş. Ancak ne Eyüp ne de başka yörelerden yaptığı peyzajlarda hiçbir zaman 'konu'ya saplanıp kalmamaya özen göstermiş Naile Akına; çünkü o, gördüğünü değil, yap- mak istediğini ön planda tutan bır res- Kısafilm sonuçlanAA (Ankara) - 4. Ankara Uluslararaa Fibn Festıvali kapsammda beş dalda dü- zenlenen 'kısa fılm ve belgesel yanşması' sonuçlan beUi oldu. Nazlı Eray başkanlığında toplanan ve Prof. Şahin Yenişehiroğlu, Doç. Faruk Kalkan, Erim Gözen ve Dr. Yavuzer Çetinkaya'dan oluşan yanşma secici ku- rulu. basm toplantısıyla karannı açıkla- dı. Kurulun dört daldaki ödülleri oybirli- ğiylc paylaştırdığını belırten sözcü Ya- vuzer Çetinkaya, 8 mm. dalında yanş- maya katıltm olmadığını söyledi. Çetinkaya'nın verdığı bilgiye göre 'vi- deo yapım dalı'nda Melih Kançelik, 'Yolculuk' adlı çalışmasıyla birincibği el- de ederken bu dalda Duran Dolu, 'Yön'- le seçicıler kurulu özel ödülünü kazandı. Fethi Kaba'nın 'çevre üzerine minik bir fılm' başlıklı esen 'canlandırma dalı'- nda birinci seçilirken bu dalda Nilgün Bayraktaroğlu da 'sıfır Noktası' adlı ça- lışmasıyla seçialer kurulu özel ödülünün sahibi oldu. Seçicıler kurulu özel ödülünün veril- mediği '16-35 mm dah'nda ise 'Lapsus'- un yönetmeni Mustafa Alüoklar birinci oldu 'Belgesel dah'nda da 'İzmir İzmir' adlı eseriyle Ragıp Taranç birincilik, Enis Rı- za da, 'Zamana Kanşmak' adlı filmiyk seçicıler kurulu özel ödülünü kazandı. Galeri • Atölye 2 3 2 6 4 2 6 B 23O 21 87 CltiİİİttİT I«LİJİ 1182 İİIIİILI1L ETKİItÜIlEKİ URART SANAT GALERİLERİ M.StNKİL Resim Sergisi 27Şubat-17Mart'92 Abdi İpekfi Cod. No:l 8 Nısantaşı Tei 241 21 83 -24803 26 GORBONl SfflAJ^GALERİSİ 0 I L E K 1 Ş I K S E L Resim Sergisi 5Mart-31Mart1992 BAÖDAT C*D 306 A E NAİLE AKINCI Resim Sergisi 7 Mart-31 Mart'92 Cevdet Paşa Cad. NO: 38 Bebek Tel: 265 74 96 BENADAM NURİ ABAÇ Resim Sergisi 8 Subat 1992 21 Mart 1992 Moda Cod No 220 226 Kudıkoy Tel 3*5 97 14 MEHMET KOYUNOĞLU Galeri Ne\ MaçkaC.33/B 1316763 3 24MartW<>2 H 00 1800 faareünlendımla' IsnUalCaddesıHl Beroğlu banbul W 152 1P "S Resim Sergjsi ALIISMAIL TUREMEN G U A M I S U U G ^ E R I S I ARKEONSANAT GALERISI ŞİRİN İSKİT Resim Sergisi 5-28 Mart 1992 İskele Out. SoİMine Sok Ho:19 OrtaköyTei:259 92 57 METE ÖZGENCİL Resim Sergisi 21 Şubat - 11 Mart'92 GALERİHfe IPBALDEM Valıkonagı Cad Akkavak Sok No 22 3 80200 Nışanta»' İSTANBUL TB! (11 232 40 81 TEM SANAT FUAıACAROGLU Resim Sergisi TANRIUR DİZtSİ/ THİWHOUSTMY 3Mart-3NİMml992 «OTO M W 1 U7 0SK lanak* S*»»T 6AU«IH * BEHRUZ KİA Resim Sergisi 2 - U Mart 1992 NıspeHyeCod 44/2 EtilerTel: 265 19 35 MEHMET AÜ MERİÇ Resim Sefgisl 20 Şubat - 7 Mart'92 Rıd>*nv<M Sok No 21 GSltepe Te4: 3S5 00 15 riOBİ sanat ealerisi ARTİN DEMİRCİ Resim Sergisi 20 Şubat-8 Mart'92 Voûkonağı Cad. Posa, 73 Nışoniaş) Teb 246 72 81 • 246 41 54 K. M ü k r e m i n B a r u t Resim Seıgjsi 4 • 25 Mm 1902 inV-18ûO lPaârgün!en dışmda' \bnca Modem Sanat Galerisi ^^^ Vahkonağı Caddesı No 117/2 Nışantaşılstanbul Tfel 130 39 80 A L O Ş Heykel Sergisi 6-28 Mart'92 £ YaEkuvukr Çfcmozı 6/7 ( 0 (Eskı Şan Tıyulros» vlcası) O ) &nodoğTel:U259 59 EXCLUSIVE S A N A T M E R K E Z İ MISTAFA ATA BIİBİ ERGt3 İNAN ASIM İŞLER ZEKAl ORMANCI VE FARKLI ANLAYIŞLARDA ÇALIŞAN 60 SANATÇIDAN KARMA RESÎM - OZGÜN BASKI SERGİSİ 30 MART1 A KADAR CÖRÜLEBİLİR BağdatCad No 449 Suadıye Tel 363 75 94 DADYADOS-T SANATEVI KARMA ÖZGÜN BASKI SERGİSİ 29 Şubat-29 Mart f Deregazıno Sok. No 4 Kadıkoy Tel 346 40 30 e 7 M A R T CUMARTES İ Okur yazarıyla buluşuyor Ti r t T5 1 t'l ı ti Ayşe Kilimci ATAKÖY Atrıum Mıgros Tel 56061 37 Kûrşat Başar ŞİŞLİ Goiden Plaza Mıgros Saat: 16.00-19.00 Mine G. Saulnier Leyla Navaro
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle