Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-AYFA CUMHURÎYET 2 MART1992 PAZARTESİ
10 DUNYADA GEÇEN HAFTA
Hollanda peyniri Yunanistan'a girebilecek mi?... JT... V ö.TELYO BERBERAKtS<Atina) -
tiinada gecen haftanın güademmin
inna maddesıni, İtalya veHollanda ile
T
unanistan arasındaki sürtüşme
<i uşturdu. İtalya ve Hollanda
vjnetımlerinin, Yunanistar/ın tüm karşı
çkmalanna rağmen Makedonya
(lunhunyeü'ni tanıma yönünde tavır
amalan, bu cumhunyet üze-rinde hak
iı<lia eden ve bu konuda çoc hassas olan
^unan halkını kızdırdı. Yunanlı
iadamlan de tükeüciler, bu tavn protesto
emek amacıyla. bu ıki ülkeden ithaledilen
nallan satın almama kampanyası açular.
B r haftadır sürdürülen boykotun.
hollanda ve İtalya'da hissedilmeye
bışlamasımn uzerine. İtalya ve Hollanda
dı Yunanmallannıboykotetme
tdidıdinde bulundu. Bu duraım, Yunan
hükümeti ile AT'yı karşı karşıya getirirken
Yunan hükümeti içinde de çatlaklar
yarattı. Bu anlaşmazlığın. Yunanıstan'ın
hem ıç hem de dış polıtikasına zarar
verdiğıni düşünen Başbakan Konstantin
Mitsotakıs. dün bir açıklama yaparak
işadamlannın hükümete sormadan
başlattıklan bu boykotu hükümetin
desteldemediğini anımsatarak boykotun
bir an önce son bulmasını istedi. "Bu
boykot konusu bitmiştir" diyen Başbakan
Mitsotakıs, boykotu sürdürmeye
kalkışacak olanlann, Yunanistan'ı
yabancı ülkelerin karşısındagüçduruma
düşürmüş olacağını söyledi. Boykot
nedenıyle Başbakan Mitsotakis ile karşı
karşıya gelen ve istifa edeceği söylentileri
yayılan Dışışleri Bakaru Andonıs Samaras
ise bugün yapılacak olan AT Dışişleri
'YUNANİSTAN
Bakanlan toplantısında, boykot
konusunda açıklama yapmak zorunda
kalacak. Bakalım Yunan halkı Başbakan
Mitsotakis'e kulak verip tekrar Hollanda
peynirlerine rağbet edecek mi?
Geçen hafta içinde halk ve basm. hükümet
ve sıyasi parüler, Yunanistan'ın gidişatı
üzerindedeepeycekafayordu. Hafta
başında parlamentoda Yunanistan'ın dış
ilişkileriyle ilgili özel bir oturum
düzenlendi. Başbakan veparti başkanlan,
Yunanistan'ın Türkiye ile ilişkilerinin nasıl
olması gerektiğı konusunda yine görüş
birliğj sağlamaya çahştılar. Parti
başkanlan, Tûrkiye ile bağlann
kopanlmaması konusunda bırleştiler.
Ancak muhalefet gereği olsa gerek,
muhalefet partileri, hükümetin
Türk-Yunan diyalogunu bir an önce
başlatmaşma karşı çıktılar. Geçen hafta
ortalannda, böyle bir bomba, birpolis
otobüsünü hedef aldı. Dördü ağır olmak
flzere, 14polisyaralandı. £>lemi,kısa
adıyla ELA olarak tarunan Halk Kurtuluş
Ordusuile 1 Mayısadlıterörörgütleri
üstlendi. Atina savcıhğmın, terörle ilgili
bildirilerin yayımlanmasını yasaklaması
nedeniyle, Ethnos gazetesıne böyle bir
bildirinin iletilmesine karşın, gazete bunu
yayımlamadı veeylemin nedenleri
öğrenilemedi.
Yunanistan'ın Gümülcine bağunaz
milletvekili Dr. Sadık Ahmet'in başı yine
derde giriyor. Sadık Ahmet'in geçen hafta
içinde Ankara'da görüştüğü Süleyman
Demirel'e 'başbakanım' şeklinde hıtap
etmesi, Batı Trakya'da istimlak karan
uygulanırsa kandokuleceğını soylemesı ve
Batı Trakyalı Türklerin kalplerinin ve
televizyon antenlerinin Türkiye'ye
bak tığından söz etmesi. Yunan siyaset
dünyasında olumsuz tepkıler yarattı.
İktidar partısi ile muhalefet PASOK'un
bazı milletvekilleri, Sadık Ahmet'in
dokunulmazhğınının kaldınlmasını
isteyerek parlamento başkanına bir
mektup ilettiler. Parlamento Başkaru
Athanasios Tsaldaris, Sadık Ahmet'in
'Yunanistan'a hakaret" olarak nitelenen
budavranışlanna bir açıklama getirmesi
için parlamentonun huzurunda hesap
vereceğini açıkladı.
Süper
salı
heyecanı
ABD
ŞEBNEM ATtYAS (~New Vork) - Salı
günü Colorado, Georgia, Maryland,
Minnesota, Idaho, Utah ve
Washington'da yapılacak olan ön
seçımler, partilerin başkanlık aday
adaylan arasında sert atışmalara neden
oluyor. Özellikle Demokrat Parti'nin
adaylan Vali Bill Clinton ve eski senatör
Paul Tsongas hafta içinde
kampanyalannda birbirlerini sert
sözlerle eleştirdiler. Clinton, Tsongas'ı
"soğukkanlı ekonomistlikle" suçlarken
Tsongas, Clinton'ın evlilik dışı aşk
ilişkileri veaskerlik kayıtlanna atıf
yaparak "fazla sıcakkanlı" olduğunu
öne sürdü.
Cumhuriyetçilerdebu atışmalann
dışında kalmadı. Bush "a karşı yoğun
kampanyası ile büyük ölçüde başanlı
olan Patrick Buchanan, televizyon
reklamlannda Bush'un millı sanat
akademısı araalığıyla ""pornografik ve
yasadışı sanatı" desteklediğini öne
sürdü.
Demokrat Parti içinde Clinton'ın
skandallannın ardından parlayan
Yunan asıllı Tsongas ve Cumhuriyetçi
Parti adayı aşmmuhafazakâr
Buchanan, yeterince imza
toplayamadıklan ıçın Nevv York ön
seçimlerinden muaf tutulacaklar.
Özellikle Yunan azınlık nedeniyle Nevv
York'ta en fazla destek sağlaması
beklenen Tsongas, yasalan zorlayarak
seçim listesıne girmeye uğraşıyor. Ancak
Buchanan'ın Nevv York'ta seçim
listesine gjrmeyeceği kesinlik kazandı.
Nevv York ön seçimleri, 7 nisanda
yapılacak.
Brezih alıların çtlgın eğlencesi Rio Kamavalı cumartesi günü başladı. Dünyanın dört bir v anından gelen karnav alse\erier, Uk günü geçit törenleri düzenlev ip Rio de Janerio
sokaklarmı şenlendirerek geçirdikr. (Fotoğraf: REUTER)
Tü kerim çılgmlığının hazinsonuEDİP EMtL ÖYMEN (Londra) - Henüz
resmen ilan edilmese bile, 9 nisanda
yapılacağı anlaşılan erken seçime
hazırlanıyor İngiltere. Parti liderleri ve
yönetici ekiplerinin her konuşması, her
demeci seçime yönelık. Bu eğilim. geçen
hafta daha da arttı. Thatcher yıllannın
popüler kapitalizmınin acısını ise şu
sıralarda hem seçmen çekiyor hem de
iktidar. Birbın ardındanaçıklanan
ekonomik göstergeler, vüksek faiz
oranlan. hızı kesilen tüİcetici talebi, nefesi
İNGİLTERE
kesilen üretım. artan işsızlık, artan
iflaslann faturası, Thatcher'in vanslerine
çıkıyor. Geçen yıla bakışla iflaslar yüzde 45
arttı. Ekonomi komada. Thatcher
görevden çekileli çok oldu, ama kurup
işlettiği ekonomi çarkı, bir ikı rötuşla hâlâ
çalışıyor ve sonuçjan derinden etkiliyor
toplumu. Küçük işletme sahipleri. orta boy
girişimciler. ev sahıbı orta sınıf aüç
durumda. işyerlerini ve satın aldlklBrV
ev lennı fınanse etmelen için sağladıklan
kredilerin faız ödemeleri yüzünden. Çünkü
faiz oranlan vüksek. Thatcher'in iştahlan
kabarlüğı "ucuz kredi" artık tarih oldu. Bu
nedenle orta boy işletmelerin rekabet
güçleri artık iyicezayıf. Alınan kredilerin
geri odemeleri, daralan pıyasa nedeniyle
gitgide güçleşiyor. Orta sınıfı ıçıne
düşürdüğü bu açmazdan ötürü
Muhafazakâr Parti. seçim kampanyasında
Thatcher'in adını ağzma bile almıyor
Sanki toplumu tcmelınden etkileyen bu
sosvalsiyasetteonunimzasıyokmuşgibi.
Başbakanın tek çaresi. önümüzdeki hafta
açıklanacak bütçede. temel vergi
oranlannda bir nebze düşüş sağlamak;
böylece orta sınıtın harcanabilır gelırinı
arttırmak. Bütçede orta sınıfın ağzma
çalınacak bir parmak bal, iktidara
dördüncü kez iktidar yolunu açacak mı?
Çok şüphelı. Ana muhalefet İşçı Partisi'ne
miaçacak?Odaşüpheli.
Belçika, gerçek birfederasyon olmayolundaSABETAY VAROL (Briiksel) - Belçika,
ıkı toplumlu, üç bölgeü gerçek bir
federasvon olma yolunda, geçen haftadan
itıbaren çok önemü bazı adımlar atü.
İki toplumlu. iki dilli bir ülke olmasına
rağmen Belçika. şimdiye kadar ne tam
federal nede tam merkeziyetçi bir yapıya
sahip. Ama bu "belirsiz" anayasal düzene
bir son verilmesi ve tarn anlamıyla federal
bir krallığa geçilmesi, artık yıl değil sadece
av meselesi.
Geçen yılın kasım ayında yapılan
milletvekili seçimleri sonucunda ortaya
çıkan yeni meclis kompozisyonu, hâlâ
ülkenın venı koajısyon hükümetını
bağnndan üretebilmişdeğil. Hıristiyan
demokrat ve sosyalistİer arasındaki
hükümet pazarlıklan o zamandan beri
sürüyor. Bir ara liberaller de devreye girdi.
Ama onlann dahil olacağı bir ışbirliği.
çoğunluğu sağlamaya yetmiyor. Öyle
anlaşılıyor kı uzun süren müzakereler, bu
sefer gerçek bir anayasa reformu ile
noktalanacak. KısacasrHjristiyan
demokrat-sosyahst pazarlığı çeşitli
aşamalardan geçti. Ama önümüzdeki
günlerde. sağlam bir yapılanmaya kapı
aralanacakgibi.
Belçikada Hıristiyan demokratlarla
BELÇİKA
sosyalistler iktidar koaüsyonlannın ıkı eski
yolcusu. Halk arasında bu tür merkez-sol
koalisyonlara "Romen-Kızıl" ittifakı
deniyor. Romalı anlamına gelen Romen
sözcüğü. Hınstiyan demokratlann Katolik
kökenlerine atıfta bulunuyor^
Sosyalistlerin kızılhğı da "kendinden
menkul".".. Bir ülkedekomünistler yok
denecek kadar zayıf olunca. "kızıllık'.
siyasi yelpazede klasik sosyal demokrat
olan Belçikalı sosyalist partılere kahv or.
Burada hem "Romenler" hem de
"Kızıllar" iki kol: Flamanca konuşanlarla
Fransızca konuşanlar, sizin anlayacağınız
ikilı değil, her zamanki gıbi en azından
dörtlü bir koalisyon ortaya çıkacak.
Federalist bir Flaman partisi olan
•"Volksunie", anayasa reform paketi
gündemegeldiğinde. "Romen-Kızıl"
ittifakına dışandan destek verecek. Bir
bötümyeşıllerindeyerri anayasa
dönüşümlerini onaylayacağı sanılıyor.
Özetle temmuz aymda, yol kazası olmazsa
Belçika gerçek anlamda bir federas> on
halıne gelecek.
Fransızca ve Flamanca konuşan iki
topluluk, yönetimi ile "Flemenk ülkesi"
" Valonya" ve "Brüksel kenti" yöresel
yönetimlennden oluşan bir federasyon.
Şimdiki halde milletvekili seçimini andıran
bir biçimde. büyük çoğunluğu doğrudan
halkoyuyla seçilen senatörler, yeni
yapılanmada bundan sonra "federatif bir
senatonun üyelerine dönüşecekler. Başka
bir deyişle senato, tüm federatif ülkelerde
otduğu gibi yöre ve"dilsel topîuTulc""
yönetımlennin üst organı olacak. Bu yeni
anayasal sistemin, yıllardan beri ve bir
türlü tam anlamıyla gıdenlemeyen
Flaman-Valon sürtüşmesine son vereceği
umutediliyor.
Tırajı
'baba'lar
arttınvor
ALMANYA
DtLEK ZAPTÇIOĞLU(Berujı)-
Mahkemeler, Almanya'da gündemi
belirlemeye devam ediyor. Eski
Demokratik Almanya lideri Erich
Honecker, yakalandığı karaciğer kanseri
yüzünden Moskova'da hastaneye
kaldınldı. Almanya, Honecker'i yargı
önüne çıkartmak için iade istemini
yinelerken, eski Doğu Alman liderlerden
Erich Mielke'ye karşı açılan dava da
Berlin'de sürüyor. İkinci Dünya
Savaşı'ndan bu yana spektaküler
davalara sahne olan Almanya'da
dıkkatler, geçen hafta başka bir davanın
üzenndeydi. Ünlü tenisyıldızı Steffı
Graf ın babasının taraf olduğu davada,
yargıçlar iki saruğı çeşitli hapis cezalanna
çarpurdılar. Almanya'da 'mafyarun
başkenti' olan Frankfurt'ta yeralü
dünyasırun önemli isimlerinden
Eberhard Thust (Eby), Steffi Grafın
babasma şantaj yaparak tam 800 bin
mark (yaklaşık 3 milyarTL) sızdırmışü.
Şantajın konusu, baba Grafın genç
porno yıldıa Nicole Meissner ile
Uişkisiydi. Bir dönem boyaü basına
tükenmez malzeme sağlayan skandal
ilişki, Steffi Grafın tenis kortlanndan
uzak kalmasını ve moral bozukluğu
yüzünden önemli karşılaşmalara
çıkamamasım berabennde getirmişü.
Grafın babasının, Eby'nin şantajına
boyun eğerek istenen parayı ödemesi,
skandal ilişkiyi doğrulayan en büyük
kanıt sayılmıştı. Geçen hafta Frankfut
Eyalet Mahkemesi'nde sonuçlanan
davada. Eby şantaj suçundan üç yıl hapse
mahkûm edildi, sevgılisi çıplak model
Nicole de hapis cezasıyla ödüllendirildi.
Mahkeme salonunun önünde bekleşen
gazetecıler, beraat etmesi beklenen
Eby'nin suçlu bulunmasırun uzerine,
haftanın haberini magazin sayfalanna
dev puntolarla yazdırdılar. 44 yaşındaki
Eberhard Thust, polisın yabanası
değildi. İlk kez 17 yaşındayken
tutuklanmış, daha sonra da kadın
ticaretinden defalarca hüküm giymişti.
Daha sonra bir barda sarhoş haldeyken
etrafa ateş etmiş, bir perdenin arkasında
oturan müştenyi ağzından vurmuştu.
Frankfurt ve cı vanndaki 'sauna
kulüp'lerde Filipinli kızlann
patronluğunu yapmış ve milyonerliğe
terfı etmişti. Thust mahkemede kendisini
sabırla dinleyen yargıçlara "Bütün
bunlar geçmişte kaldı" diyor, 'artjk
namuslu bir hayat sürdüğünü' icîdia
ediyordu. Magaidn basını, Eby'nin
Frankfurt yakınlanndaki
Niederhausen'deki vıllasının
fotoğraflanna sayfalar ayırdı. Video
kameralanndan geçilmeyen, son sistem
güvenük önlemleriyle korunan villanın
girişinde, "İmkânlanmın ötesinde
yaşıyorum, ama hâlâ hak ettiğim ycre
kavuşmuşdeğilim" yazıyordu. Eski
kadın tüccannın mahkeme salonunun
önüne park ettiği Mercedes 600 de bu
vecizeyi doğrular gibiydi. Bütün yeni
zenginlergibi Romalılaraözenen Thust,
villasını antik sütunlarla, heykellerle,
mermer ve alün varaklarla doldurmuştu.
Thust, oğluna Flamingo Yolu dizisinin
ünlü şerifi Titus'un adını vermiş,
v illasının ismini de 'Titus Palace'
koymuştu. Thust'ın, adında 'Palace'
ibaresi geçen mekânlara zaafı vardı
zaten. Bunlardan biri, Las Vegas'taki
"Caesar's Palace' idi. "VIP' sıfatıyla bu
kumarhanede en çok rağbet gören
müşterilerden biri olan Thust,
Almanya'nın kaşarlı kumarbazlannın
başında geliyordu. Bir gecede en az 35
milyon TL kazanmakla övünen Thust,
"Denver Clan'la ünlenen Joan Collins,
Silvester Stallone ve hatta Muhammed
Ali ileçektırdiği fotoğraflan villasındaki
mermer sütunlann arasına büyüterek
asmışü. Mahkeme kendisine Frankfurt
mafyasının önemli isimleriyle olan
ilişkilerini sorduğunda masum gözlerle
bakıp "Mafya nasıl yazılır, onu bile
bilmem" dıyordu.
İngiltere: Askeri müdahale yapılabilir
BM 'nin kınamasına
lrak'tansertyanıt
Dış Haberter Servisi - Irak ile Güvenlik
Konseyı arasında gcrgınlik büyüyor. Irak'-
ın Scud füzesi yapımında kullandığı malze-
melerin ımha edilmesıne izin vermeme
karannın BM Güvenlik Konseyi'nce sert
biçimde kmanması ardından Bağdat yöne-
timi BM'yi ABD güdümünde ikinci bir tu-
tum izlemekle suçladı.
Irak Dışişleri BakanlıgVnca yapılan
açıklamada Güvenlik Konseyi'nin kınama
karannın hiçbir haklı gerekçeye dayanma-
dığı belirtilerek "Böylece ABD'nin öteden
beri bir maşa olarak kullandığı BM'yi em-
peryalıst amaçlanna ulaşmak için ucuz
poliüka yapmaya şürüklediği açıkça orta-
ya çıkmışür" dendi.
Açıklamada, Irak'ın Körfez savaşı ar-
dından BM ile vanlan ateşkes anlaşması
uyannca uzerine düşeni yaparak ölümcül
silahlannın çoğunu imha ettiği ve BM'den
de sözünde durarak Irak'a karşı uygula-
nan ekonomik yaptınmlann kaldınlması
için harekete geçmesini beklediğı kaydedil-
di.
Açıklamada aynca Bağdat yönetiminin
kimden gelirse gelsin tehditlere ve yersiz
uyanlara boyun eğmeyeceği belirtildi.
BM Güvenlik Konsevi, öncekı gün ya-
yımladığı bıldiride. BM uzmanlannın Scud
füzesi yapımında kullandığı malzemeleri
derhal ımha etmeye başlamasına izin ver-
mediğı için Irakı sert bir dille kınamış ve en
geç iki hafta ıçerisinde BM'ye bir heyet
göndererek son karannı iletmesini istemiş-
ti.
Irak ve BM arasında artan gerginlik yeni
bir askeri müdahale olasılığıru da gündeme
getırdı. Güvenlik Konseyi'nin son kınama
karannda Irak'ın Körfez savaşı anlaşma-
lanna uymamayı sürdürmesi durumunda
askeri müdahale dahil çok ciddi sonuçlara
katlanmak zorunda kalabileceği de belirti-
liyor.
Askeri Hrâdabale
İngiltere de Irak'a karşı askeri müdahale
seçeneğinın göz ardı edılmediğmi bildirdi.
ingiltere Dışişlen Bakanı Douglas Hurd.
televizyona bir demeç vererek yeniden as-
keri güç kullanma seçeneği kapısmı açık
tuttuklannı belirterek "Ancak henüz o
noktaya gelmedik. Ama Irak, askeri po-
tansiyelini ortadan kaldırma konusunda,
BM Güvenlik Konseyi kararlanna itaat et-
mek zorunda olduğunu anlamalıdır" dedi.
Irak'a karşı baskırun devamına karar
verdiklerini kaydeden Hurd, Irak'ın silah-
lannın yok edilmesinin önemli olduğunu
söyledi.
Bunun için gerekli sürecin başiaüldığını
belirten Hurd, ancak Iraklılann bu süreci
ertelemeye çalıştıklannı ve her seferinde
kendılenne çeşitli hatırlutmalarda bulunul-
duğunu ıfade etti.
Körfez savaşını soruşturan Uluslararası Savaş Suçlan Mahkemesi, Washington'u ağır bir dille suçladı:
ABD, Körfez'de insanhk suçuişlediCUMHURİYET (New York) - "Körfez savaşı sırasında ABD ve mütte-
fıkleri Irak'a Hiroşima'ya atılan atom bombasının 7 katı ölçüsünde
bomba attı. Doğrudan sivil halkı hedef alan bombardımanlar sonu-
cunda 45 bin Iraklı çocuk yaşamını yitirdi"
Körfez savaşını soruşturmak amacıyla
oluşturulan "Uluslararası Savaş Suçlan
Mahkemesi" başta Başkan George Bush
olmak üzere ABD yönetimini insanbğa
karşı ağır biçimde suç işlemekten sorumlu
bulan karannı böyle gerekçetendirdi.
Eski ABD Adalet Bakanlanndan Ram-
sey Clark'ın öncülüğünde Körfez Savaşı'-
nı soruşturmak üzere oluşturulan "Ulus-
lararası Savaş Suçlan Mahkemesi"nin
aralannda Türkiye'den Dr. Haluk Ger-
ger'in de bulunduğu 20 kişilik jûrisi geçen
akşam New York'ta binlerce kişinin katıl-
dığı bir toplanü sonunda karannı açıkla-
dı.
Clark'ın öncülüğünde oluşturulan bir
soruşturma komisyonu. geçen yıl Körfez
savaşının bitiminden sonra başladığı ve
bir yıl süreyle 30 ülkede sürdürdüğü ince-
lemelennden sonra bir rapor hazırladı.
Bush suçlu
Rapor. başta ABD Başkaru George
Bush olmak üzere ABD yönetiminin üst
düzey yetkililerini, dünya banşına, ınsan-
Iığa karşı "ağır'" suç işledikleri, Birleşmiş
Milletler Yasası. uluslararası hukuk ku-
rallan ve ABD anavasasını ıhlal ettiklenni
iddia ederek 19 ayn suçu işlemekten so-
rumlu buluyor.
Türkiye, Tanzanya. Panama, Ürdün,
Pakistan, Hindistan. Porto Riko, Mısır.
Tunus, Kanada, Japonya, Fransa, İngilte-
re, Almanya ve ABD'den gelen toplam 20
kişilik jüri. Nevv York'da komisyonun ha-
zırladığı bu raporu ikı gün süreyle incele-
dikten sonra karara vardılar.
Soruşturma komisyonu, geçen yıl ağus-
tos ayında Türkiye'de, Istanbul, Diyarba-
kır ve Ankara'da da bir hafta süreyle ince-
lemelerde bulunmuştu.
Ramsey Clark, toplantıda yaptığı açık-
lamada, mahkemenin düzenlenmesinin
amaamn, ABD yönetimini Irak'ta sivil
halka karşı işlediği suçlardan sorumlu tut-
mak, gelecekte işlenecek savaş suçlannı
önlemek ve gelecek nesillerin savaşla ilgili
gerçekleri öğrenmesini sağlamak olduğu
görüşünü savundu.
HiP0şima'niB7kjtı
Ramsey Clark, soruşturma komisyonu-
nun bulgulannı şöyle özetledı:
"Körfez savaşı sırasında ABD ve müt-
tefiklen Irak'a, Hiroşima'ya atılan atom
bombasının 7 katı değerinde bomba attı-
lar. Bunlardan sadece yüzde 7'sınin belli
bir hedefı vardı. Atılan bombalardan yüz-
de 60'ı doğrudan sivil halkı hedef aldı.
Nükleer savaş başlığı dışında her türlü si-
lah kullanıldı.
Bombalama sonucu Irak'ta 51 cami, 28
hastanc ve 687 okul imha edildi ve savaşın
sonuçlan nedeniyle kötü beslenme yüzün-
den 45 bin Irakiı çocuk öldü. Bütün bun-
lan, bir daha başımıza gelmemesi için
açıkhyorum...."
Genellikle Amerikan Sol gruplanndan
oluşan izleyicilerin bulunduğu Martin
Luther Kıng kolejinde yapılan toplantıda
Ramsey Clark Irak'ta iken gördüğü in-
sanhk dışı sahneleri anlattı. Clark savaşın
ABD'nin iddia ettiği gıbı "amebyatvari te-
mizlikle" gerçekleşmediğini. Irak'ta bir-
kaç kuşağın sakat bırakıldığıru, Amerikan
askerlerinın genellikle düşman ateşiyle de-
ğil. kendı ateşleri alünda öldüğünü, Ame-
rikan hükümetinin gerçekleri gizlemeye
devam ettiğini söyledi. Clark verdiği ista-
tistiklerle Körfez savaşının tam bir başan-
sızlık olduğunu, yanı sıra büyük bir insani
suç işlendigini dinleyicüere anlattı.
Çapptci|iriitil«r
Toplantıda video gösteriyle saldın mer-
kezlerinin sivil odaklar olduğu karutlandı.
Bombardıman alünda öldürülen çocukla-
nn cesetleri ve paramparça olmuş insanla-
nn hastahanelerdeki feci görüntüleri sa-
londaki izleyicileri etkıledi. Ancak konu-
şulanlar muhalif grubun dışına çıkamadı.
Bellibaşlı yayın organlannda Ramsey
Clark'ın suçlamalanna yer verilmedi.
Toplantıyla Türkiye'ji temsilen katdan
Dr. Haluk Gerger. Kürtlerin durumuyla
ilgili bir konuşma yaptı. Gerger konuşma-
sında bölgedeki Kürtlerin Amerikan yö-
netimince bilinçli olarak kışkırtıldığını,
daha sonra desteksiz bırakılarak sıkıştınl-
dığını kaydetti. Gerger Türk hükümetinin
de destekledıği bu politikayı emperyaliz-
mın klasik böl yönet politikası olarak nite-
lendirdi. Dr. Gerger 'böl yönet' politika-
sıyla ABD'nin Ortadoğu'da etruk çatış-
malan kışkırtarak bölgeyi kontrol altında
tutmayı hedeflediğini, yeni Türk hüküme-
tinin "Kürt gerçeğıni kabul etmesıne rağ-
men Doğu'da ınsan haklannın ihlal edU-
mesine göz yummaya devam ettiğini"
bildirdi.