Katalog

SAYFA CUMHURİYET 2MART1992PAZARTESİ I^CUMHURİYETTEN İT 1OKURLARA OKAY GÖNENSİN Kurumların Değeri S ıkınbfı bir pazar sabaht, insana bir anda güç ve enerji yükteyebilecek şey ne olabilir? Bizim için dün sabah bu, sakin, kararlı, yürek kabartıcı bir ses oldu telefonda. Arayan Ankara'dan bir okurdu, adını mırıldandı. Hem öğrenci olduğunu hem de çalıştığını söyiedi, sonra tane tane devam etti: "Bugünkü Cumhuriyet imzalı başyazıda ne söylendiğini anladım galiba. Ben haftada birkaç gün Cumhuriyet alıyordum. Bundan sonra her gün 2 tane alacağım, birini de bir arkadaşıma vereceğim" dedi ve telefonu kapattı; belki daha fazla bir şey söylemeye ya da tartışmaya gerek duymadığından, belki de telefona fazla para ödemekten kaçınmak için... Ama bu ülkede bazı şeylerin değerini bilen insanlann varlığını böylesine yakından hissetmek yeterince güç veriyor. Kurumun değerini bilmek... Dün bu telefon üstüne düşünürken aralık ayı başlanndan beri elimizde duran bir yazı geldi aklımıza. Yazan Ersin Salman. Geçen yıl sonu, Cumhuriyet aleyhindeki kampanya bütün hızıyla sürerken yazmış göndermişti. O günlerde yayımlama olanağı olmamıştı. Ama belki bugün çok daha anlamlı Ersin Salman'ın Cumhuriyet olayına bakış açısı: Cumhuriyet... Okumak ya da okumamak! Bir süredir herkes herkesle konuşuyor: Neler oluyor Cumhuriyet'te? Niye gittiler? Acaba gelirler mi? Ne yapmalıyız? Kalanlar 'darbe' mi yaptı? Gidenler bir 'cunta'mıydı? Kalanlar 'işbirlikçi' mi? Gidenler, gittiler AKTİFBANKACIUK Türk bankacılığında devrimL ElbetteYapı Kredi'den! Bankacılıktaki yeniliklerin, köklü değişikliklerin, farklı hizmetlerin ve benzersiz imkânlann yaratıcısı olan Yapı Kredi, Türk bankacılığında şimdi de bir devrim gerçekleştiriyor... İşte Kredili Mevduat Hesabı! Kredili Mevduat Hesabı nedir? Kredili Mevduat Hesabı, bilinen tüm banka hesaplarından farklıdır!.. Kredili Mevduat Hesabı'nda, kendi paranızın yanı sıra, dilediğiniz an, dilediğiniz gibi kullanabileceğiniz toplu bir para vardır. Bu toplu para, hesabınıza tanınan kredidir. Çünkü Kredili Mevduat Hesabı "kredili" bir hesaptır. Kredili Mevduat Hesabı size, hesabınızdaki paradan fazlasını kullanma imkânını verir. Kredili Mevduat Hesabındannasılyararlanacaksınız? Yapı Kredi'de hesabı olanlar, Kredili Mevduat Hesabfndan yararlanmaya başladılar bile! Siz de Yapı Kredi'de bir hesap açtırarak, Kredili Mevduat Hesabı sahibi olabilir, bu hesabın sunduğu tüm imkânlardan yararlanmaya başlayabilirsiniz. Kredili Mevduat Hesabı sahibi olmak için, Türkiye'nin herhangi bir yerindeki, herhangi bir Yapı Kredi Şubesi'ne başvurmanız yeterlidir. Kredili Mevduat Hesabı'nı Yapı Kredi sunuyor. Siz de Yapı Kredi'ye gelin, sizin de hesabınız "kredili" olsun! „ "Yapı Kredi Imkâniar Dünyası'nda şimdi Y/\P\ ^ ^ Kredili Mevduat Hesabı da var! " h j z m e f t P mi, kovuldular mı? Gitmeleri bir 'blöf mü? Net satış ne kadar düştü? Tiraj kaybı durdu mu? 'durdu ve yükselme trendi başladı' mı? Soruları, söylentileri, beklentileri çeşitlendirebiliriz... Örneğin gidenlerin ve kalanlann ideolojik çizgileriyle ilgili, çok değişik 'kategorizasyon' tartışmaları, değişik ortamlarda hemen her gün gündeme gelmekte... Evlerde, işyerlerinde, durakta, otobüste okulda, sendikada, derneklerde, barlarda... Gidenler 'radikal solcu'ydü, kalanlar daha 'ılımlı'! Gidenler 'sosyalist'tf, kalanlar 'sağcı'! Hadi canım, hiçbiri 'solcu değil'd/7 Ama haksızlık yapma, hiçbiri de sağcı değil'!.. Bunlann hepsi birden kaç yıldır 'antikomünizm' yapmadılar mı peki! Hepimiz Cumhuriyet'i kaç yıldır 'kerhen' okumuyor muyuz?.. Hoppalaa! Bana Melih Cevdet'in 'antikomünist' olduğunu mu söylemek istiyorsun yani!.. Aman efendim, Melih Bey'in gazetenin yönetim mekanizmasında bir görevi mi vardı ki, şimdi onu da karıştınyorsun bu tartışmanın içine? O tartışma dışıdır ve tek söz söyletmem hakkında! Peki ya İlhan Selçuk? Onu mu kastediyorsun yoksa? Canım tabii ki değil, İlhan Ağbi'nin yeri başkadırl Aynı politik görüşü benimsemesek bile yıllardır onun ne kadar tutarlı, kendisini nasıl da geliştiren, çağdaş bir aydın olduğu apaçık ortadadır! Konuşanların kendi politik / ideolojik çizgisine göre değişebilen görüşler, yargılar, beklentiler! Uzayıp gider bunlar... Cumhuriyet'e sempati duyan bir işçi başka türiü düşünebilir, bir işadamı başka türlü. Oğrencinin görüşûyle, öğretmenin görüşü farklı biçimlenebilir. SHP'ye oy verenler, DSP'ye oy verenlere göre; ANAP'a oy veren Cumhuriyet okuriarı, DYP'ye oy veren Cumhuriyet okurlarına göre başka başka duygularla bakar duruma... TİP'liler, TSİP'liler, TKP'liler, TBKP'liler, SBP'liler, HEP'çiter, PKK'cılar, SP'liler... Herkes farklı yaklaşacaktır Cumhuriyet olayına! Ve en sağdan en sola herkesin, her kesimin beklentisi, hep kendi politik görüşüne göre değişecektir... Ve bence işin en can alıcı noktası buradadır... Gidenlerle birlikte Cumhuriyet'te çok şey değişti mi, değişsin mi, değişmeli mi? Kalanlar yeni ve değişik bir Cumhuriyet mi yapacaklar? Bu 'yeni' Cumhuriyet, 'okunma'ya daha mı az layık olacak? Yok canım, Cumhuriyet'e yıllardır damgalarını vuran kişiler, üç aşağı beş yukan zaten aynı siyasi yaklaşımda insanlardı, pek de bir şey değişmeyecek biçimden başka! Hayır efendim, sorun 'ideolojik'tir ve her şey değişecektir, göreceğiz! Hiçbir şey görmeyeceğiz! Meselenin 'ideolojik' yanı yoktur, bir iktidar çatısmasıdır... Bütün bu öznel bakış açılarının dar kalıplanndan dışarı çıkıp da tartışmalıyız Cumhuriyet'in bugününü, geleceğini. Ve gerçekçi saptamalar yapmalıyız: 1. Cumhuriyet değişmelidir. Kendi 'ilerici, Atatürkçü, cumhuriyetçi, sol/sosyaldemokrat çizgisi'ni geliştirerek, çağdaşlaştırarak değişmelidir. Hiçbir zaman tek sesli, radikal bir siyasal tutumun tuzağına düşmeden ve önemlisi hiçbir zaman -ince ya da kaba- antikomünizm yapmadan değişmelidir. 2. Gidenler ve kalanlar... Hemen hepsi dostumuz, arkadaşımız, sevdiceğimizdir. Bu genel değişim çizgisinde birleşebileceklerine inandığımız, değerli bir 'Cumhuriyet kuşağı'nın temsilcileridir. 3. Cumhuriyet okunmalıdır. Tiraj kaybetmemelidir. Gidenler ve kalanlar birleşebilse de birleşemese de! Mutlaka okunmalıdır. Mutlaka var olmalıdır. Çünkü Cumhuriyet, bu ülkede bir 'kurum'dur. İyi bir şeyleri temsil eden, iyi bir şeyleri temsil etmesini sağlamak zorunda olduğumuz bir 'kurum'dur. 'O'nun hep 'iyi' bir şeyleri temsil etmesini ise giderek değil kalarak, yazarak; terk ederek değil okuyarak, okumaya devam ederek sağlayabiliriz. Eski-yeni, giden-kalan tüm Cumhuriyet'çileri, yazan çızeri okuruyla bu ülkenin • güzel insanlarını selamlıyorum. smır yoktur"