Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 MART1992 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
dzalVan teşvike veto
• CUMHURİYET (Ankara) -
Cumhurbaşkanı Türgut özal'ın, 1992
yılı ihracat teşvik kararnamesinde,
Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlıgı'na
(HDTM) verilen yetkiler ile Bağımsız
Devletler Topluluğu'na (BDT) yönelik
ihracatta, ihraç bedeli üzerinden
verikcek yüzde 3 tutarındaki teşvike
karşı çıktığı ve bu gerekçeyle
"kararnameyi veto ettiği" öğrenildi.
Cumhurbaşkanı Özal'ın, 1992 yılı
ihracat teşvik kararnamesinde yer alan
"İhracata yönelik hammadde ithalinde
ithal edilen mallar üzerinde gümrük ve
fon koymaya, kaldırmaya HDTM
yetkilidir" ibaresinin, 2976 sayılı "Dış
Ticaretin Düzenlenmesine Dair
KanurTa ters düştüğü gerekçesi ile veto
yetkisini kullandığı belirtiliyor.
Ücretliye yeni darbe
• ANKA (Ankara) - Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Erdal Inönü'nün
direktifiyle başlatılan konut edindirme
yardımına ilişkii: inceleme calışmalan
son aşamaya geldi. Hazırhkları
tamamlanmakta olan yasa taslağında
konut edindirme yardımı uygulamasına
son verilmesi öngörüldü. Hazırlanan
taslağın yasalaşması durumunda işçi
adına işverenin, memur adına da
devletin konut edindirme yardımı
yapması uygulamasına son verilecek.
1987 başından bu yana kişi başına 2
milyon 556 bin liraya ulaşan işveren
kesintisinin geri ödenmesi
düşünülmüyor.
Çimentoda uyuşmazlık
• AA (Ankara) - Çimento işkolunda
gerek kamu gerekse özel sektörde çalışan
13 bin işçiyı ilgilendiren toplusözleşme
görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması
nedeniyle uyuşmazlığa gidildi. Çimse-İş
Sendikası öenel Başkanı Tamer Eralan
yaptığı açıklamada. 22 özel çimento
fabrikasında 15 ocak. Çitosan'a bağlı 19
çimento. 2 ateş tuğlası ve 2 seramik
fabrikasında çalışan işçiler için de 4
şubatta başlayan görüşmelerde bugüne
kadar bır ilerleme sağlanamadığını
belirterek özel kesimde çalışan işçiler için
Çimse-İş ile Çimento M üstahsilleri
İşveren Sendikası yetkilileriyle
uyuşmazlık tutanağının iemzalandığını
söyledi.
Yerli tanker sıkıntısı
• AA (Ankara) - Hampetrol
taşımacıhğında 1990 yılında yüzde 19.6
olan yabancı bayraklı gemilerin payı,
uygun tonaj vestandartlarda yerli tanker
yokluğu nedeniyle geçen yıl yüzde 31.2'ye
yükseldi. Geçen yıl Suudi Arabistan,
Birleşik Arap Emirlikleri ve Lıbya'dan
ıthal edilen 18 milyon ton hampetrolün
taşıma işlemlerinin tamamı Deniz
İşletmeciliği veTankerciliği AŞ(DİTAŞ)
tarafından gerçekleştinlırken şöz konusu
nampetroliin y üzde 31.2'si, DİT AŞ
tarafından kiralanan yabancı bayraklı
tankerler tarafından Türkiye'ye getirildi.
Halsistemidegişecek
•CLMHIRİYET (Antalyâ) - Tanm
Bakanı Necmettın Cevheri, sebzede
f mezat sistemınin Türkiye'de
i uygulanmasına gerek kalmayacağını. hal
mevzuatında değişıklik yaparak aracüan
ortadan kaldıracak düzenleme
getireceklerini söyledi. Cevheri, Hal
Kanunu"nun çok eski olduğunu.
arz-talep durumuna göre aracılann artıp
eksildiğini anlatarak "Birdeğişiklik
gerekü. Bunun üzerinde Devlet Bakanı
Tansu Çiller ile görüşmelerimiz surüyor.
Üreücinin lehine yeni düzenleme
yapacağız"dedi.
Mersin Ramada
• AA (Mersin) - Mersin Ramada
Oteli'nin açılışa hazır olduğu ve 17
nisandaki açılışa Turizm Bakanı
Abdülkadır Ateş'in de katılacağı
bildirildi. Mersfn Ramada Oteli Halkla
İlişkiler Müdürü Aydoğan Hakman'ın
verdiği bilgjye göre Mersin'de Hilton'dan
sonra 5 yıldızlı ikinci otel olan
Ramada'mn temeli 1987 yılında atıldı.
175 metre yükseldiğınde ve 52 katlı
gökdelenin son 20 katında hızmet
verecek Mersin Ramada Oteli. 249
odadan oluşuyor.
Uzakdoğu'ya ihracat *
• ANKA (Ankara) - Exımbank'ın
Uzakdoğu'ya yapılan ihracata sağladığı
kredi yılın ilk iki ayında geçen yılın aynı
dönemine göre yüzde 656 artarak 167.4
milyar liraya yükseldi.Eximbank'tan
edinilen verilere göre söz konusu artış
sonucu Uzakdoğu'ya yapılan ıhracata
verilen sevk öncesi kredinin toplam
içindeki payı yüzde 3'ten 17'ye yükseldı.
Bu dönemde Avrupa Topluluğu'na
yaplan ihracat. sevk öncesi ihracat kredi
toplamından 503.7 milyar lira. Kuzey
Amerika ve Japon> a'da yapılan ihracat
163.5 milyar lira pay aldı.
Ekonomi içerde sıkıntı yaşıyor
Ekonomi Servisi - Ekonomik göstergeler 1991'de yaşanan
olumsuzluklann bu yıl da giderilemeyeceğini ortaya koydu.
İstanbul Sanayi Odası, 1992 yılında iç ekonomik gelişmeler
konusunda karamsar. 1992'nin ekonomi açısından geçen yı-
lın benzeri bir yıl olacağını savunan İSO'nun 1991 yılı değer-
lendirmesinde "İç ekonomik gelişmeler olumsuz, dış ekono-
mik gelişmeler olumlu" denildi.
İSO'nun '1992 Yıh Başında Tür- sonucunu doğuracak" denildi. İSO
kiye Ekonomisi" isimli araştırması
yayımlandı. Dr. Öztin Akgüç ve Er-
doğan özötün tarafından hazırlanan
araşürrnada, 1992 yılı program he-
deflennin gerçekçi olmadığı, kamu
gelirlerinde yüzde 80'ük artışın yüz-
de 42'lik enfiasyon hedefı ile gerçek-
leşemeyeceği belirtildi. Araştırmada
1992 yılı_gayri safi milli hasüa tahmi-
ninin DIE'nin 1960 bazlı eski milli
gelir serisi ile.yapıldığına da işaret
edilerek "DÎE'nin milli gelir artışını
üçer ayhk dönemlerde 1987 bazlı en-
dekse göre açıkladığı dikkate alınır-
sa, 1992 yılı programında eski serile-
rin kullanılması Türkiye'de iki ayn
resmi milli gelir tahmini bulunması
araşürmasında. 1992 yıhnın 1991'-
den farklı olmayacağı da beürtilerek
1991 yılı ekonomik gehşmeleri için şu
saptamalarda bulunuldu:
- 1991 yılında ekonominin büyü-
me hızı belirgın şekılde yavaşladı, fı-
yat artış hızı yükseldi ve yaünmlar
reel olarak geriledi. Buna karşıbk dış
ticaret açığı küçüldü ve cari işlemler
dengesi fazla verdi. Sonuç olarak iç
ekonomideki gelişmelerin genellikle
olumsuz, dış ekonomik gelîşmelerin
ise olumlu olduğu söylenebilir.
- Büyüme hızı yüzde 1.5'te kaldığı
için kişi başına düşen reel milli gelir
1990'a göre azaldı.
- Körfez krizi nedeniyle ekonomi-
de görülen darboğaz, mal ve hizmet
üretimini geriletirken özelükle imalat
sanayii üretiminde önemli düşüş ol-
du. Ekonomideki daraimadan en
fazla etkilenenler de küçük ve orta
boy sanayi işyerleri oldu.
- Kullanılabilir geliri azalan Türki-
ye, tüketirn harcamalannın artışını
karşılayabilmek için yaünmlannı ve
stoklannı azaltmak zorunda kaldı.
- İmalat sanayii yatınmlanrun top-
lam yaünmlar içindeki payı azalır-
ken reel imalat sanayii yatınmlann-
da da düşüş oldu.
- Ekonomideki gelişmeye bağlı
olarak tanm sektöründeki istihda-
mın azalması gerekirken Türkiye'de
aksine bir gelişme oldu. Sanayi kesi-
mindeki isühdamda son yıllarda ar-
tış görülmedi.
- Bankalardaki mevduat hacmi
1990'a göre daha hızlı artarken kre-
dilerde daralma gözlendi.
- Merkez Bankası'nın Hazine'ye
açtığı avanslar, 1990'da yüzde 29 ar-
tarken bu oran geçen yıl yüzde 227.
2'ye ulaştı. Merkez Bankası kamu
açıklannı kapatan fınansman kuru-
luşu kimliğine yeniden dönüş yaptı.
- Vergi gelirlerindeki artış da 1990'-
da yüzde 78 iken geçen yıl yüzde 72.8'-
de kaldı.
- Tüketici fıyatlannın toptan eşya
fıyatlanndan 10 puan daha hızlı art-
ması, ekonomide talep itici bir enflas-
yonist baskının olduğunu gösteriyor.
Fiyat artışlannda tanm ürünleri ve
enerji ön sıralarda yer aldı.
- Dış ekonomik ilişkilerde de dış ti-
caret açığının küçülmesi, görünmeyen
kalemler ve cari işlemler dengesinin
fazla vermesi ve dış borçlann azalması
olumlu gelişmeler oldu.
İSO Başkanı Memduh Hacıoğlu,
araşürmarun önsözünde ekonomi-
deki istikrarsız gidişin 1991'de daha
da kötüleşerek sürdüğünü belirterek
"Ortaya çıkan gelişmeler 1991 yılında
yaünmcılann kararlannı etkiîeyerek
sanayileşme hedeflerine varmada, ih-
racatta iyi bir performans elde etme-
de, istihdam ve gelir dağılımının iyileş-
tirilmcsi yönünde olumsuz sonuçlar
doğurdu" dedi.
New York'ta banka almak için hazırhklar tamam, sıra bakanlığın onayında
Ziraat'in ABD vizesd hükümetteŞEBNEM ATtYAS (Ncw York) - New York'ta ba-
şanh bir şube olarak çalışmaya uzun süredir
devam eden Ziraat Bankası son iki buçuk
yıldır ABD'deki durgunluk ortammdan yarar-
lanarak büyük bir bankanın yüzde 10-25
arasında hissesini satın almak üzere çalışma-
lannı tamamladı. Şu an sorun hükümetten ge-
rekli iznin alınması.
Yurtdışına 100 milyon dolar civa-
nnda olduğu kaydedilen önemli
miktarda para transferi ıçın bakanlı-
ğın onayının sağlanması gerekiyor.
Şube olarak başanlı çalışmalan göz
önüne alındığında Ziraat Bankası ve
bakanlığı, işleri büyüıüp büyük bir
ABD bankasına ortak olarak, eko-
nominin beklenmedik şakalanna
kurban olmak gibi bir riski de taşı-
yan bir karar bekliyor. Böyle bir gjri-
şim için özal ve ANAP hükümetin-
den geçen iki yıl büyük destek gören
Ziraat Bankası. Demirel hükümetin-
de ekonomiden sorumlu bakanlar
Tansu Çiller ve Cavit Çağlar arasın-
daki anlaşmazlıklann da etkisiyle
uzunca bir süre satın alma çalışmala-
nnı durdurmak zorunda kaldı. ABD
Coşkun Llusoy
gezisi sırasında Zi-
raat Bankası Genel
Müdürü Coşkun
Ulusoy, hükümet
yetkilileri ve Demi-
rel'e durumu izah
etme fırsatı buldu.
Böylece yeniden bir
hareketlenme sağ-
landı. Ziraat Bankası bahar sonunda
hükümetten bu konuda bir karar
bekliyor.
Bu nedenle Ziraat Bankası'nın
New York Şube Müdürü Saffet Av-
dan'a ABD'de şu an banka saün al-
manın ya da büyük bir bankanın his-
sedanolmanınişolanaklanvekârlılık
açısından ne gibi gerekçelere da-
yandığını sorduk. Avdan'a göre bu
girişımin üç temel
nedeni var: 1)
Bankacıhkta yeni
bir pencere açıl-
ması, 2) Durgun-
luk ortamında
kaynak ihtiyaa
içinde olan ban-
kalann dununun-
dan yararlanarak
kârlı bir yatınm
yapma ihtimali-
nın yükselmesi, 3)
Kültürel enteg-
rasyon.
ABD'nin dur-
gunluk ortamı ve
sermaye kuruluş-
lannın kaynak ih-
' tiyaçlannı dikka-
te alan Ziraat Bankası, ABD'de ismi
halen saklı tutulan, ancak son derece
tanınmış bir bankanın hisselerini al-
mayı planladı. Amerikan banka-
lannın yabancı bankalarca satın alın-
ması işlemleri Amerikan Federal
Reserv Bankası'nın onayıyla gerçek-
leşiyor.
Batmakta olan küçük bankalar
için federal Reserv kolayca izin ver-
mekte. Ancak ekonomi açısından
önem taşıyan büyük ve güçlü banka-
lann satın alınması son derece zor. Zi-
raat Bankası gibi uluslararası ban-
kacıbkta küçük sayılan alıalar bu
bankalann en fazla yüzde 10 ile 25 his-
sesini satınalma imkânına sahipler.
Amerikan ekonomisinın yeni yeni
uzun süren bir durgunluk tan çıkmaya
başladığı bildiriliyor. Avdan, bu or-
tamı satın alma işlemi için ekonomik
kıstaslar açısından en uygun ortam
olarak nitelendirdi.
Öte yandan New York Ziraat Ban-
kası şube olarak kârlı bir işletme olma-
ya devam ediyor. 1991 sonu itibanyla
Nevv York şubesinin yarattığı kaynak
miktan 400 milyon dolar. üöviz ve
para piyasası işlemleri, sendikasyon-
lar üzerinde çalışan Ziraat Bankası
yurtdışı şubeleri 1991'de bu faaliyet-
İerden toplam 9 milyon dolar kâr etti-
ler. Nevv York şubesi bu yıl ABD'de
kullanılmak üzere kredi kartı olarak
mastercardı piyasaya çıkardı. New
York eyaleti murakebe dairesince Or-
tadoğu, Kuzey Afrika ve Güneydoğu
Asya bölgesi içinde yönetim ve prose-
dürlere uyma bakımından bir numa-
ralı banka seçilmiş durumunda.
Lüks pastaneler ekmek bııtiği oldu
ESER ATtLLA (İstanbul) - TÜr-
kiye'nin baa kentlerinde ek-
mek fınnlan, ekmek butikle-
rine dönüştü. Çeşit çeşit ek-
meğin satıldığı ekmek bu-
tiklerinde, ekmek isteğine
artık soruyla yanıt veriliyor:
"Hangi ekmek?"
İlk ekmeğın 12 bin yıl önce neolitik
zamanda yapıldığı sanılıyor. Taşlar
arasında öğütülmüş gayet kaba bir
undan, bulamaç halinde pişirilme-
den yenen bu ekmeklerin daha sonra
tesadüfen güneşte kurutulduğunu
yazıyor tarih kitaplan. İlk fınnı
yapıp ekmeğı pişirenler ise Mısırlılar.
Ekmeğin pişirilmesi dünyada çok
önemli bir gelişme olarak gösterili-
yor. Çünkü Mısırlılann bu buluşu, o
zamanlar Avrupa'ya dek yayılan
yamyamlığın sonu olmuş.
O zamandan bu zamana çok şey
değişti. Artık dünyada yamyamlık
yok, ekmek var. En çok ekmek tüke-
ten ülkelerden biri olan Türkiye'de
de artık ekmek yok, ekmekler var.
Bugünlerde İstanbul sokaklannda
çeşit çeşit ekmek görmek olası.
Uzümlü mü istersiniz, yoksa cevizli
İstanbuKda ekmek fiyatl
Cinsi
N'ormal Ekmek (320 gr)
mi? Ayçekirdekli mı, zeytinli mi? Si-
yah mı olsun yoksa beyaz mı?
Fransız ekmeği mi, Alman ekmegi
mi?
Ekmekteki bu çeşitliliğin alış-
kanlıklann değişmesinden kaynak-
landığı belirtiliyor. Tüm dünyada çe-
şit çeşit ekmek bulunduğunu, ama
Türkiye'de yeru yapılmaya baş-
landığını belirten yetkililer, bunu geç
kalmış bir gelişme olarak tanımlıyor-
lar. "Ekmek butikleri neden son za-
manlarda bu kadar çoğaldı" sorusu-
na ise hemen hemen her yetkili aynı
yanıu veriyor " Belediye ekmeğe
narh koydu. '320 gram ekmeği 1200
İSTANBUL ÜNİVERŞİTESİ
AVÇILAR KAMPÜSÜ
SERTİFÎKALI BİLGİSAYAR EĞİTİM PROGRAMLARI
İstanbul Üniversitesı Avcılar Kampüsü Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Bilgısayar Programcılığı tara-
fından düzenlenen bilgısayar başında uygulamalı olarak yapılacak kurslar 11 Nisan 1992 Pazartesi günü başlaya-
caktır.
EĞlTİM PROGRAM1
KL'LLAMCI EĞfTİM PAKETİ SÜRE
MS-DOS İŞLETİM SİSTEMİ
îşfctim sıstemı tanımı ile temel komut \e iş'.emler MS-DOSÇalışmaOrtam\ 10 saat
BİR KELtME tŞLEM PAKET PROGRAMl ,
Paketin tanımı ve ışlem komut ve özellıkleri 15 saat
LOTL'S 1-2-3
Program paketinin tanıtımı ve tablo hazırlanması, grafık eizilmesi ve çeşitli alanlara uyguianması 25 saat
DBASEIII PLUS
Program paketinin larutım ve dosyalama mantığı 25 saat
TOPLAM 75 saat
BASIC PROGRAMLAMA
Temel Kavramlar, Sırab, Doğrudan, Indexli Dosya Yapılan, Grafık Çizımleri, Ticari Uygulama Programlan ile
GW BASIC QU1CK BASICDerleyicı Farklan 6Osaat
BtR KELİME İŞLEM PAKET PROGRAMl
MS-DOS işletim sisteminin öğretilmesinden sonra paketin yapısı, kullanımı ve uyguianması ile çeşitli örnekler
hazırlanması 25 saat
DBASE III PLUS ve CLIPPER LYGULAMALARI
MS-DOS işletim sistemınin öğretilmesinden sonra dosyalama mantığı, veri tabanı yöntemi sistemi (Data Base
Management System) ve Dbase programlannın Clipper'a uyguianması. 65 saat
LOTUS 1^3
MS-DOS işletim sisteminin öğretilmesinden sonra paketin tanıtımı. Lotus ile tablo analizinin yapılması. grafık çi-
zilmesi ve paketin çeşitli alanlara (Matematik. İstalistik. Muhasebe, Finans. Bordro vb.) uyguianması 55 saat
Kursu sonunda başanlı olanlara sertıfıka verilecektır.
Kurslar hafta ıçı ve hafta sonu olarak düzenlenecektir.
MÜRACAAT istanbul Üniversitesi
Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu
Bilgısayar Programcılığı Pa>gramı
Eğitim Koordinatörlüğü
Avalar Kampüsü
Avcılar-İSTANBUL
Tei. 591 38 91. 591 38 75. 591 3S 76. 591 38 51 (l(That)426
Basın: 21915
liradan satacaksın' diyor. Oysa bu
ekmekler lüks sırufına girdiğinden
standart fıyatı yok. İsteyen istediği fi-
>attan bunlan satabiliyor."
Standart ekmek dışında değişik
tipte ekmek satanlara 'unlu mamul-
ler" adı veriliyor. Buralarda ekmeğin
dışında kekler, pastalar da saülıyor.
Unlu mamul yapan fınnlann bu ka-
dar çoğalması ise standart ekmek ya-
pan fınnlan ayağa kaldınyor.
Fınncılarla unlu mamuller arasında
süren "ekmek kavgası" giderek bü-
yüyor. Nitekim ekmek butiklerine it-
hal katkı maddesi satan Puratos'un
genel müdür yardımcısı Lerzan So-
mer, "Artık klasik fınnahk öldü.
Yaşasın unlu mamuller'" derken
İstanbul Ekmek İşverenleri Sendi-
kası Başkanı İsmail Hakkı Keçeli,
"Fınnlar ölmez. Unlu mamuller ek-
mek yapamaz, fınnlar da unlu ma-
mul. Biz şu anda ekmeğin nasıl ve ne-
rede yapılacağını belirleyen yeni bir
ekmek kanunu üzerinde çalışıyoruz.
Kanun çıkarsa buralarda ekmek
yapmak yasaklanacak" diyor.
Unlu mamullerde satılan ekmekle-
rin yapımında ıthal katkı maddesi
kullanılıyor. Türkiye'de bu maddele-
ri satan 3 büyük fırma var: Alman
Türk ortaklığıyla kurulan İreks Ar-
kadi, Fransız Bel-food ve Belçika kö-
kenli Puratos. Puratos'un genel mü-
dür yardımcısı Lerzan Somer, katkılı
ekmeği standart ekmekten ayıran
özellikleri "Daha beyaz, kokulu, ge-
niş hacimli. daha farklı bir tat" diye
özetliyor. Unlu mamullenn moda
haline geldığini belirten Somer,
"Fınnlar. pastaneler yeni düzenle-
meler yapıp unlu mamule geçiyor.
Hatta bu modayı gören inşaatçı, oto-
mobil satıcısı bile şu anda bu işe so-
yunmuş durumda" diyor. AT ülkele-
rinde katkısız ekmek yapılmadığını
belirten Somer, bir ekmekte yüzde 1
oranında katkı maddesi kullanılması
gerektiğini, ancak Türkiye'de bu
maddelerin fıyatı çok yüksek oldu-
ğundan daha az oranlarda kul-
lanıldığjnı söylüyor.
BİR GöRİS
Problem KİT'lerde mi ?
Prof. Dr. SOLMAZ D.AYARŞLAN
Marmara Üniversitesi Çağdaş İşletmetilik
Bötiimü Öğretim Görevtisi
Dünyanın her tarafındaki akademik çahşmalar KİTlerin iyi
idare edilmediği, özel sektördeki aynı boyuttaki firmalara nis-
petle beş, on ve hatta daha fazla katta işçi çalıştınldığını ilmi
olarak göstermiştir. Bu istatistiklere bir işletme bilimcisi olarak
baktığımız zaman KİTlerin idari problemleri olduğu açıkça
görülmektedir. Bu problemlerin genelde KİTlerin idarecile-
rinden veya yönetim yöntemlerinden kaynaklandığı görüşü
hâkimdir. Bu konu ile ilgili araştırmalarda KİTlerin idarecile-
rinde ve yönetim metotlannda yapılacak değişikliklerle bu
problemlerin çözüleceği görüşü ifade edilmektedir. Aynı çalış-
malarda KİTlerde bu değişiklikler yapıldığında diğer şirketler
gibi kârlı olarak çahşmaya başlayacağı görüşü hâkim olmak-
tadır.
Özel sektördeki fiımalann asıl gayesi kâr olduğu halde KİT-
lerin gayesi hemen hemen hiçbir zaman kâr olmamışür. Do-
layısıyla bu çalışmalarda elmalar armutlarla mukayese edil-
miştir. KİTlerin kuruluş gayeleri ne olursa olsun bugünkü he-
defleri bağlı bulunduklan politikacılann isteklerini yerine ge-
tirmektir. Hangı parti işbaşında bulunursa bulunsun, politi-
kaa normal olarak tekrar seçilmek istemektedir. Demokratik
rejimlerde seçmenler ihtiyaçlannı politikaalara ulaştırmakta
ve seçilmek isteyen politikacılar da seçmenlerinin ve kendileri-
nin ihtiyaçlanna cevap vermeye çalışmaktadır. İşsizliğin bü-
yük boyutlara ulaştığı Türkiyemizdeki seçmenın en fazla iste-
diği iştir. Politikacı ^ _ ^ , ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^
Politikacıdan istekte
bulunan sadece işsizler
değildir. Keudisini seçimler
sırasında mali yönden
destekleyen işadamlarının
isteklerinin bir kısmı da yine
KİTler kanalı ile tatmin
edilecektir.
da kendisinde seç-
meninin iş isteğine
cevap vermek mec-
buriyetini hisset-
mektedir. Dikkat
edildiğinde KİTler-
de çalışanlann sayısı
hemen hemen bütün
ıktidarlar zamanın-
da artmıştır. Her
iküdara geîen parti,
mensuplanna iş ya-
ratmak ihtiyaanı
duymuş ve bu da KİTlerdekı çalışan sayısı arttınlarak gerçek-
leştirilmiştir. Buna KİTlerin özelleştiriliceği konusunda şam-
piyonluğu elden bırakmayan ıdareler de dahildir. Bir taraftan
özelleştirme edebiyatı yapılmış, diğer taraftan binlerce kişi za-
rar eden KİTlerde işe alınmıştır.
Politikacıdan istekte bulunan sadece işsizler değiltir. Kendi-
sini seçimler sırasında mali yönden destekleyen işadamlannın
isteklerinin bir kısmı da yine KİTler kanalı ile tatmin edilecek-
tir. KİTler, aynca pamuk. fındık, tütün vs. gibi arai mahsul
yetiştiricilerine destek verilmesinde de kullanılmıştır. Sistem
müsait olduğu sürece bu imkânlar bütün idareciler tarafından
kullanılmıştır ve kullanılacaktır.
KİTlerin problemi basiretsiz idareciler değil. seçmenlerinin
isteklerine karşı koyamayan politikaalardır. Normalde basi-
retli idareciler politikacılar tarafından istenmezler. Hasbelka-
der işbaşında iseler bir bahane ile onlann işine son verilır. Ülke-
mizde işsizlik ve diğer problemler halledilmedikçe KİTlerin
problemlerinin de halledilmesi mümkün değildir.
Demokratik bir i-Uke olan Türkiye'de polıükacılar halktan
kuvvetli bir reaksiyon görmedikçe KİTlerin özelleştirilmeleri
mümkün değildir. Ya KİTlerin bütçeye olan yükleri halk tara-
fından kabul edilemez hale gelecek ve halkımız bu duruma re-
âlcsiyon gösterecek. Halkın reaksiyonu da politikacılar tara-
fından algılanarak yeni politikalar üretilecek veya bu düzen ol-
duğu gibi devam edecektir.
Demokrasilerde problemler menfaat gruplannın baskılan
dolayısıyla genellikle küçükken çözülmezler. Problemler bü-
yük boyutlara ulaşıp halkın dikkatini çektikten ve halka mal
edildikten sonra bibnçlenen halkın politikacıyı zorlaması ile
çözülürler. Bu problemin çözümlenmesi de bu şekilde olacak-
ür.
Bundan öncekı ıdare de uzun zaman özelleştirme edebiyatı
yaptıği halde bu problemi çözmemiş çözememiştir. Halktan
kuvvetli ve devamh reaksiyon gelmedikçe de çözülmeyecektir.
Problem, KİTler veya onlann idarecileri değil. problem ül-
kemizdeki işsizük ve seçmenlerine hayır demek cesaretini gös-
teremeyen politikacılanmızdır. KİT probleminin hakikaten
çözümlenmesi isteniyorsa bu problem bütün boyutlan ile ülke-
miz seçmenlerine açıkça. onlann anlayacağı şekilde ve devamb
olarak anlatılmahdır. Problem halka mal edilmelidir. Proble-
mi politikacılar değil oluşturulacak kamuoyu çözecektir.
Problemin başka bir şekilde çözümü mümkün değildir.
Meclis başkanlığına adaylığı şaka mı?..
ÎSO'da Halit Narin
bilmecesi çözülemiyor
EStN SUNGUR (İstanbul) - İstanbul Sanayi Odası'nda
gözler, Meclis başkanlığı seçimine çevrildi. Mem-
duh Hacıoğlu'nun yönetim kurulu başkanlığınm
tartışılmadığı Odada Meclis başkanlığı için Omer
Dinçkök ve Halit Narin çarpışacak.
Hacıoğlu ile birlikte hareket
eden ömer Dinçkök, Meclis
başkanlığına aday olduğunu
meslek komitesi seçimlerinden
önce açıklamıştı. Diğer aday-
lann. özellikle de Nurullah
Gezgin'in önünü kesmek için
erken yapılan bu deklerasyon
konusunda Dinçkök. "Za-
manlamayı çok iyi yaptık.
Bundan sonra karşıma çıka-
caklann iki kere düşünmesi
lazun. Aday olabilmeleri için
kazanmayı kesin olarak ga-
rantilemeleri gerekiyor" şek-
linde meydan okumuştu.
Mechs başkan adayı oldu-
ğunu dün yapılan meclis üyeli-
ği seçimlerinde açıklayan Halit
Narin. "Yönetim kunılu baş-
kanlığında değil ama, meclis
başkanhğında sıkı rekabet ola-
cak " dedi. İSO'da Meclis baş-
kanlığının sanayicinin sesini
duyurmak ve çıkarlannı koru-
mak bakımından çok önemli
olduğunu vurgulayan Narin,
"Devır artık sanayicilerin mü-
cadele devridir. Ben de köklü
bir sanayici olduğuma ve her
türlü rekabeti sevdiğime göre
aday olmam çok normal." di-
ye konuştu. "Hiçbir mücadele-
yi kaçırmam" diyen Narin,
Meclis başkanhğında iddialı
olduğunu söyledi.
Ömer Dinçkök'ten sonra
Narin'in de adayhğını açıkla-
ması Hacıoğlu'na yakın sana-
yiciler arasında "Bu Narin'in
yeni bir şakasıdır" sözleriyle
yorumlandı. Bu sanayicilere
göre İSO'da ezeli rekabet için-
de olan Hacıoğlu ve Bodur-
Gezgin gruplannın dışında ba-
ğımsız aday olarak ortaya çı-
kan Narin sadece kendi oyunu
alabilecek. Narin'in Bodur-
Gezgın ekıbi tarafından da
desteklenebileceğini söyleyen
bir kısım sanayici ise, "Böyle
bir destek olsa bile Dinçkök'-
ün oylannı geçemezler. Denge-
ler belli. Muhalefetin Meclis'-
teki ağırlığı 20 kişiyi geçmi-
yor"diye konuştü.
Meslek komitesi seçimlerin-
den önce kulislerde Meclis baş-
kan adayı olarak ismi geçen
Nurullah Gezgin'in yeni Mec-
lis aritmetiğinde adaylığmı
koymaktan vazgeçtiği söyleni-
yor. Bu görüşü savunan sana-
yiciler "Gezgın. İSO'da baş-
kanlık yapmış, belirli ağırlığı
olan bir kişi. Hacıoğlu-Dinç-
kök ekibinin gücünü gördük-
ten sonra ortaya çıkıp ismini
harcamaz"yorumunu yapı-
yorlar.
Yeni Mecliste deniz ve kara
nakil vasıtalan imal ve tamiri,
bakır sanayi ve çeşitli metal sa-
nayi gruplanrun temsilcileri
tamamen yenilenirken, diğer
komitelerde birer isim değışik-
liği oldu. Kara ve deniz nakil
yasıtalan grubundan Ali İhsan
İlkbahar ve Ahmet Arkan, ba-
kır sanayi grubundan Temel
Kaya ve Mustafa Özkazanç,
çeşitli metal sanayi grubundan
ise Yenal Oktuğ ve Şahin Ka-
raca Meclis'e geldi. Meclis'in
yenilenen diğer isimleri şöyle:
Hüsnü Çakır. Tanıl Küçük,
Tolga Tekeli, Cengiz Sclakoğ-
lu, Ertekin Ashapoğlu, Hay-
dar Akın, Hasan Vatansever,
M. Kemal Kenanoğlu, Kor-
han Gökşin. Kaya Turgut,
Özcan Özanbay. İsmet Uzun-
yol, İlhan Arslan, Bahattin
Keleş, Adnan Çağlayan.