15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12MART1992PERŞEMBE SAYFA 11 lenistan engelliyor Eımeniler diyalogdan kaçü ıfchklanmn hüznü var. SABETAY VAROL (BrükseJ) - Erme- nistan. beş ülkenin dışişleri bakan- lan arasında dün BrüksePde Dağ- lık Karabağ konusunda yapılması tasarlanan toplantıya katılmayı reddetti. ABD, Rusya, Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan'ın kaulımı ile yapılması öngö- rülen beşli toplantı, Ermeni Dışişleri Baka- nı Rafı Hovanesyan'ın gelmemesi yüzün- den gerçekleşmedi. Hovanesyan'ın ret nedenı tam olarak anlaşılmadı. Erivan'ın ret yarutı, Türkiye'nin banş planına "hayır" şeklinde yorumlandı. Türkiye'nin haarladığı 6 maddelik "banş planı", toplantının yapılmayacağının orta- ya çıkmasından sonra kamuoyuna açıklan- dı ve konuyla ilgili bütün ülkelere gönderil- di. Oysa toplantının yeri ve saati bile tespit edilmişti. Ermeni Dışişleri Bakaru katılma- yı kabul etseydi, beşli görüşme 13.45'te "Brûksel Hilton" otelinde yapılacakü. Amerika tarafından davet edilen ve Eri- van dışında -kalan diğer dört ülke dışişleri bakanlan toplantıya katılmayı kabul etmiş- lerdi. Tipfclye'nin banş plaııı Ankara'nın, öncelikle, beşli toplantı gin- şimine sunmak üzere hazırladığı ve Dağlık Karabağ savaşının sona erdirilmesini he- defleyen "6 maddelik banş planı" özetle şu adımlan içeriyor: 1- BM Güvenlik Konseyi Dönem Baş- kam'nın Dağlık Karabağ'da derhal ateşkes sağlanması için çağn yapması. 2- Ateşkes ilanı ve Azerilerle Ermenilerin, ateşkes gözlem heyeti gönderilmesi için AGÎK'ten istekte bulunması. 3- Bunu takiben tüm ambargolann kaldı- nlması ve insancıl yardunın ulaşmasının sağlanması. 4- Iki ülke parlamentolannın. eşzamanlı olarak sorunu banşçı yoldan çözeceklerine dair açıklama yayımlaması. 5- Sorunla ilgili AGİK kararlannın tam olarak uygulanması için müzakerelerin baş- latılması. 6- Anlaşma sağlandığı takdirde tüm ba- nşçı çözüm yollarına başvurulması. Dışişleri Bakaru Hikmet Çetin, beşli top- lanü isteğinin Azeri Dışişleri Bakanı Hüse- yinağa Sadıkov'dan geldığini, Azeri baka- nın bu talebini ABD Dışişleri Bakanı James Baker'a ılettiğini dün düzenlediği bir basın toplanüsmda belirtti. Önceki gece saat 24. Azerbavcan Dışişleri Bakanı Sadıkov ve Ermeni mesiektaşı topiantıda bir araya gele- rek Karabağ'ı görüşemedi. OO'ten sonra gerçekleşen bu çok yönlü te- maslar olumlu sonuç verseydi, büyük bir olasılıkla Türkiye'nin hazırladığı banş planı bu toplantının gündeminı oluşturacaktı. Nitekim, Türk tarafı önceki akşam hazırla- dığı 6 maddelik banş planını öncelikle Amerikan heyetine ulaştırdı. Diğer ilgili ül- kelere ise plan sadece dün gönderildi. "Beşli toplantıya ABD'nin önayak olma- sını istemesi hususunda, Türkiye'den, Azer- baycanlı bakana telkin yapılıp yapılmadı- ğı" şeklindeki bir soruyu. Bakan Çetin, böylesi bir telkin yapılmadığı tarzında ya- nıtladı ve "öyle bir isteğimiz olsa Ameriİca- lılardan biz kendimiz talep ederdik" dedi. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, "Erme- nistan'ı etkileyebılecek ülkelerin başında Amerika'nın geldiği" tarzındaki daha önce de dile getirdiği görüşünü dünkü basın top- lantısında bir kez daha belirtti. Bakan Çe- tin, beşli toplantı girişımine önayak olmak suretiyle VVashington'un bu yönde çaba harcamaya niyetli olduğunu gösterdiğini sözlerineekledi. Çetin. ABD Dışişleri Bakanı ile Ermenis- tan Dışişleri Bakanı arasında cereyan eden telefon görüşmesinin aynnüsı hakkında bil- gi sahibj olmadığına işaret ederek "Erme- nistan'ın hangı nedenle toplantıya gelmedi- ği" konusunda yorum yapmaktan kaçındı. Çetin, toplantının yapılamaması hakkında "şımdilik" ifadesi kullanarak ileride yapıl- ması umudu taşıdığını vurguladı, Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Türkiye'nin soruna banşçı çözüm bulma şansına sahip herkesin girişimde bulunmasına taraftar olduğunu, Ermenilere söz geçirebilecek tüm ülkelerin çaba harcamasının yararlı olacağını belirtti. Her ne kadar beşli toplantıyı çağırması için Amerikalılara istek Azerbaycanlılar- dan gelrniş de olsa, birçok gözlemci, bu ça- banın gerisinde Türkiye'nin bir rol oynamış olabileceği ihtimali üstünde durdu. Ancak gerek Bakan Çetin, gerekse Türk heyctinde bulunan Dışişleri yetkilileri, gerçekleşme- yen beşli toplantıyla ilgili, Türkiye'nin her- hangi bir "hazırlayıcı" rol oynadığını ısrar- la reddettiler. diplomasinini yürütmekte güçlükle karşılaşacağını savunuyor fk dış politikasını zorluyorntetlar ile son günierde yapnğımız ve k«lasılıkla başkentlerine gönderdikle- ıorlara da yansıttıklan görüşler şöyle: Karabağ'daki olaylar, Türkıye'deki ntenn geleneksel olarak odaklaştığı ıtanrı dışındakı gelişmelerin Ankara'- d*ş sıyaset planlamacılan için nasıl bir ap"- oluşturabileceğinin en iyi örneğini »£ Daha düne kadar "uzakta" bir ge- olarak izlenen buradaki gelişmeler, foplumunu son haftalarda beklenme- sir şekilde içine çekmiş bulunuyor. ~t<£plumu "savaş", "intikam", "askeri rfıele" gibi kavramlan telaffuz ederken ıtasyonu ısrarla Batı'ya yönelik olan rrletin "soğukkanlT'tutumu, "zayıf- ilârak değerlendiriliyor. Hükümet şu İ4 ve dış dengelerin arasında bir orta seçme dururnu ile karşı karşıya. Batı jmlerinin ilgisi halen kuvvetli bir bi- çimde Türkiye üzerinde olmasına rağmen toplumlannda görülen ve aslında Türkiye'- dekikrden ne az ne de fazla olan duygusal yaklaşımlar Türkiye'de "anti Türk" olarak algılandıgı için hükümette toplumdan gelen baskıyı arttınyor. • Güneydoğu'daki gelişmeler artık yerli basının da açıkça itiraf ettiği gibi baa "yerel huzursuzluklar" boyutunu çoktan aşıp bir gerilla savaşı görünümüne bürünmüştür. Sivil halkın da kaçınılmaz olarak etkilendi- ği bu savaşta, Ankara'yı bir yandan Batı'- run anladığj "terörlü mücadele", diğer yandan Batı'nın kabul etmediği "insan hak- lan ihlali" ikilemi arasında sıkıştırmış bulu- nuyor. Ingiltere'nin Kuzey İrlanda'da bu ikilemi insan haklannı düpedüz ihlal etmek suretiyle çözdüğüne işaret edilebilir. Ancak aa gerçekler göz önünde bulunduruldu- ğunda bir Ingıltere'nin Batı nezdindeki "kredisf ile bir Türkiye'ninki karşılaşünla- bilecek durumda değiî. • Türkiye'nin Baü'ya yönelttiği "çifte standart" suçlamasında bir gerçek payı bu- lunuyor. Bunun nedenini Batı'nın kendisini "moralist hissetme gereksinimi" ile Tür- kiye'nin nihai değerinin algılaruşı denkle- minde aramak gerekiyor. Orneğin Tianen- man'dan sonra Çindeki olumsuz insan haklan durumu aynen devam ediyor. Ama buna rağmen Pekin'in Batılı liderlerin önemli bir uğrak yeri olduğunu görüyoruz. öte yandan özellikle Körfez savaşı sonra- sında Batıda Türkiye'ye yönelik yeni bakış açılan da Ankara'nın lehine işlıyor. Türkiye birkaç yıl öncesine oranla bugün sözü daha çok dinlenen ve ciddiye alınan bir ülke ko- numunda. Azeri katliamını protesto eylemleri sürüyor Avrupa suskun kalmamalı Dış Haberler Senisi-Azerbaycan'a bağlı Dağlık Karabağ bölgesinde Er- menilerin Azerilere karşı giriştikleri saldınlar. dün de Nevşehir'de düzenlenen bir yürüyüşle protesto edildi. Ege Üniversitesi Senatosu ile KKTC Cumhuriyet Meclisi de dün yayımladıklan bildirilerde, Aze- rilerin katledilmesini kınadılar. Ermeni çetelerinin Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ'da Azerilere karşı giriştiği saldın- lar. dün Nevşehir Hükümet Konağj önün- de toplanan yaklaşık 4 bin kişi tarafından protesto edildi. Düzenlenen mitingde DYP. SHP. ANAP, MÇP ile RP İl Başkanlannın bildirileri okundu. Cumhuriyet bürosunun haberine göre, bildirilerde soykınmın sona ermesinin beklcndiği belirtilirken. Avrupa'- nın Karabağ'daki gelişmeler karşısında suskun kalması kınandı. Bildirilerde Avrupa'nın harekete geçmesi için diplomatik girişimlerde bulunulması gerektiği vurgulanırken, mitinge katılan va- tandaşlar "Karabağ Türktür. Türk kala- caktır" şeklinde slogan attılar. Mitingde konuşan Nevşehir belediye baş- kanı Seyit Mehmet Akbay "Karabağ'da bir insanlık dramı yaşamyor. İnsan haklan sa- vunuculan, soykınm karşısında susmayı kendilerine prensip ediniyorlar. Oysa bir- kaç hayvanın kurtanlması için tüm olanak- lannı seferber ederek, onlan nasıl kurtar- dıklannf tüm dünya ülkelerineövüneövüne anlatmalanna rağmen çifte standart anlayı- şı ile hareket edip, soykınmı görmezlikten geliyorlar" dedi. Miting olaysız sona erdi. Ege Üniversitesi Senatosu adına Rektör Prof. Dr. Sermet Akgün tarafından yapılan yazılı açıklamada, son günierde, dünya ba- nşı veinsan haklan yönünde büyük mesafe- ler alınırken, Dağlık Karabağ'da, Ermeni çetelerin masum Azeri kanı akıttığı ve ka- dın. erkek, çocuk, yaşlı ayırt etmeksizin soykınm yaptıklan belirtildi. KKTC Cumhuriyet Meclisi, Ermenileri, Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesinde giriştikleri saldınlan derhal durdurmaya çağırdı. Meclis Genel Kurulu, dünkü otu- rumunda. Ermenilerin Karabağ'da Azeri Türklerine karşı soykınma dönüşen saldın- lannı kınayan bir karar aldı. Kararda, Ermeni saldınlannın durdurul- ması ve ateşkesın sağlanması amacıyla, ilgili tüm devletler, BM ve diğer uluslararası ku- ruluşlar etkin girişimde bulunmaya davet edildi. Karar metninde, birçok ulusun Er- meni vahşeti karşısındaki kayıtsızlığmın esefle karşılandığı da kaydedildi. Türkiye Barolar Birliği. dünyadaki tüm uluslan, Türkiye'deki yetkilileri, insan hak ve özgürlüklerini önde tutan hukuk kuru- luşlannı. af örgütlerini ve meslek kuruluşla- nnı. Karabağ'daki katliamı kınamaya. soruna etkin. banşçı ve adaletli bir çözüm bulmaya çağırdı. AA'nın haberine göre. Türkiye Barolar Birliği'nden önceki gün yapılan açıklamada "Ülkemızdede Ermenistan-Azerbaycan sa- vaşı başlatacak ve Türkiye'yi de içine çeke- cek çözüm ara\anlar. etnik ve dinsel kaynaklı çıkış yapıp halkımızın duygulany- la oynayarak cepheleşme ve savaş çığlıklan atanlar artmaya başladı" dendi. •\dana Barosu Başkanı Aydın Coşarda,, önceki gün Adana'da düzenlediği basın toplantısında büro olarak, Karabağ'da Er- meni mezalımine maruz kalan Türkler için yardım kampanyası başlattıklannı açıkla- dı. Yardım için Vakıflar Bankası Adana merkez şubesinde 2013138 nolu bir hesap açıldığını belirten Coşar "Karabağ'da yaşa- nan olaylara müsade edilmesini. insanlığın utancı olarak kabul ettiklerini" söyledi. fnönü'denAGİK'eçağn: Erivan ve Bakü'yesilah ambargosu AA (Paris)- Devlet Bakanı ve Baş- bakan Yardımcısı Erdal İnönü, Avrupa Güvenlik ye Işbirliği Konferansı'nın (AGİK), Dağlık Karabağ'da sükûnetin sağlan- ması için Azerbaycan ve Erme- nistan'a silah ambargosu uygu- lanması konusunda bir karar kabul etmesi gerektiğini söyledi. İnönü, Fransız Le Figaro gazetesinde dün yayımlanan demecinde, Azerilerle Ermeniler arasmdaki anlaşmazlığın. uzun sürmesi halinde "bölgede trajik so- nuçlara yol açabileceğini" kaydetti. AGİK ülkelerinin. özellikle Fransa, ABD, İngiltere ve Türkiye'nin, bölgede ateşkes sağlanması için taraflara dostça, ancak gerçek baskılar yapması gerektiği- ni belirten İnönü, "Bu, AGİK için gerçek bir sınavdır. Eğer başanrsa bu onun ilk başansı olur" dedi. Fabius ile görüşme Erdal İnönü dün Paris'te Fransız Sos- yalist Partisi Genel Sekreteri Laurent Fabius ile görüştü. Görüşmeden sonra iki lider, gerek Tür- kiye-Fransa gerekse SHP ve Fransız Sos- yalist Partisi arasındaki ilişkilerin olumlu gelişmeler gösterdiğini bildirdiler. Kardeş parüler arasındaki temaslann her zaman zevkji ve yararb olduğuna işa- ret eden Erdal İnönü, ilk kez görüştüğü Fabius'a. Türkiye'de yeni hükümetin yaklaşımlannı anlattığını ve izlenen poli- ükanın destek gördüğünü belirtti. İnönü şöyle konuştu: "Fransa ile Türkiye arasında iyi bir an- layış zemini kurulmuş olduğunu gördüm. Meselelere benzer şekilde bakıyoruz ve birbirimizi destekleyerek yeni kurulmak- ta olan dünya nizamında banş ve iyi anla- yış doğrultusunda sonuçlar alacığımızı görüyorum." Fransız Sosyalist Partisi (PS) Genel Sekreteri Laurent Fabius da Türk gazete- cilerin sorulannı cevaplandınrken Türki- ye ile Fransa arasındaki ilişkilerin olumlu biçımde geliştiğini vurguladı. Fabius, SHP ile PS arasında gelecekte daha sık te- mas yapılacağını belirtti. Türkiye'yi 'geleceği parlak, büyük bir ülke' olarak nitelendiren Fabius, İnönü ile Karabağ ve Kıbns konulan dahil, çe- şitli konular hakkında görüş ahşverişinde bulunduklannı kaydetti. Sosyalist Parti'nin kamuoyunda puan kaybetü'ğini ve yerel seçimler öncesinde gerileme gösterdiğini kabul eden Fabius, iktidarda olmanın güçlüğünden söz ede- rek sosyal adalet, ekonomik alanda et- kinlik gibi faktörleri gelişürmek suretiyle iktidarda kalmaya gayret göstereceklcri- ni belirtti. Tank Aziz, Güvenlik Konseyi ile görüştü BM'den Bağdat'a müdahale uyarısı ŞEBNEM ATtYAS(New York) - Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ile Bağdat arasında aylardı/ devam eden çatışma dün Irak Başba- kan Yardıması Tank Aziz'in on beş konsey üyesinin karşısma otur- ması ile yeni bir boyut kazandı. Diplomatlarca "sağırlar diyaloğu" olarak nitelenen topiantıda Aziz, Irak halkının ambargodan nasıl etkilendiğini anlattı. Güvenlik Konseyi de Irak'ın BM kararlanna uymamakta ısrar etmesi halinde askeri müdahale dahil yeni yaptı- rımlann gündemde olduğu uyansını Aziz'e iletti. Toplantı, Güvenlik Konseyi Başkanı'- nın İS sayfalık başkanlık açıklamasını okuması ile açıldı. Venezüellalı Başkan, açıklamada Irak'ın BM kararlanndan doğan sorumluluklannı sıraladı ve şu noktalara dikkat çekti: Uluslararası sınır- lara saygı göstermek, silahsızlanma ko- nusunda sorumluluklannı yerine getir- mek, Kuveyt ve diğer ülkelere olan borc- lannı ödemek, savaş zararlannı karşıla- mak. dış borçlanru ödemek, elinde tuttuğu mallan geri vermek, alün ve dö- vizrezervleriniaylık olarak rapor etmek, uluslararası terorizm girişimlerine destek olmamak. Güvenlik Konseyi Başkanı açıklama- sında Irak'a petrol satış izni verilmesine rağmen Bağdat'ın satış için BM ile yaptı- ğı görüşmeleri yanda kestiğine dikkat çekti. Aynca Irak'a uygulanan ambargo- nun, Kürtlerin ve Şiilerin yaşadığı bölge- lerde, özellikle de Dohuk, Süleymaniye ve Erbil'de, istikran tehlikeye düşürdü- ğüne dikkat çeken Konsey Başkanı, Irak'ın her an askeri bir müdahale gerek- çesi ile karşı karşıya bulunduğu uyansını yapü. Tank Aziz ise ambargonun etkilerini anlatırken Irak Sağlık Bakanlığı'nın son duruma ilişkin istatistiki bilgilerini içeren raporunu Güvenlik Konseyi'ne sundu. Bu raporda, 8 bini çocuk olmak üzere 21 bin kişinin ishal. solunum bozukluklan, mide enfeksiyonlan ve başka enfeksiyo- nel hastalıklardan öldüğü, ambargo so- nucu.ölümlerin toplam 120 bine ulaştığı kaydedildi. Güvenlik Konseyi, Irak'a uygulanan ekonomik ambargonun hafifletilmesini istemiyor. Konsey, Irak'ın BM kararlan- nı yerine getirmeme konusundaki ısrannı dayanak göstererek askeri müdahale da- hil yeni bir ceza arayışı içinde. ABD iki hafta önce Irak'ın dondurulmuş hesapla- nna el konulması önerisini yeniden gün- deme getirdi. İngiltere ve Fransa, Irak'ta Şii ve Kürtlerin durumunu izlemek üzere Genel Sekreter'den bir gözlemci isteye- ceklerini açıkladılar. Irak ile Güvenlik Konseyi arasındaki bir başka konu, konseyin ilaç ve insani yardım sağlanması amacıyla Irak'a izin vermesine karşın Bağdat'ın bu saüşı ger- çekleştirmemekte ısrar etmesi. Irak, kon- seyin sıkı denetimi altında yapabileceği bu satışı iç işlerine müdahale edildiğı ge- rekçesi ile kabule yanaşmıyor. Irak petrol satışına başladığı takdirde Türkiye'deki boru hattını kullanacak. Türkiye, boru hattınm kullanılması kar- şılığında yanm milyon dolara yakın ücret istedi. Irak başlangıçta petrol satışına başlamamasının nedeni olarak bu ücretin yüksek oluşunu gösterdi. Irak Başbakan Yardımcısı'nın BM'ye gelişi iki hafta önce Silahsızlandırma Ko- misyonu Başkanı'nın Irak'ın nükleer si- Iahlannı BM görevlilerine teslim etme- mekte direndijpni bildiren raporla ortaya çıkan krizin bir sonucu oldu. Güvenlik Konseyi, Irak'ın üst düzeyde görüşme is- teğini kabul etti. Aziz, önceki gün Güvenlik Konseyi'- nin mart ayı dönem başkanı Venezüella'- nın daimi temsilcisi Arria, Genel Sekreter Butros Gali ve Bağlantısızlar grubu ile görüştü. Görüşmelerinden sonra basına açıklama yapan Aziz, Irak'ın bütün Gü- venlik Konseyi kararlanna uyduğunu ve sorumluluklannı yerine getırdiğini sa- vundu ve şimdi aynı şeyi yapma sırasının konseyde olduğunu söyledi. Aziz görüş- melerin olumlu seyrettiğini belirtti ve "Güvenlik Konseyi kararlannın siyasi amaçlarla değil, güçlü ve profesyonelce uygulanması için çabaladığını" öne sür- dü. Barzani PKK'yı kınadı AA (Strasbourg) - Irak'taki Kürdistan Demokratik Partisi'nin lideri Mesud Barzani, PKK'nm eylemlerini kınadı ve bu örgütü destekle- mediklerini bildirdi. Paris'ten Strasbourg'a geçen Barzani. Avrupa Parlamentosu binasmda dün dü- zenlediği basın toplantısında "PKK üye- leri diktatörce bir tutum içindeler ve bil- dikleri tek yol da şiddet. Kürt sorunu şiddet ve silahla çözümlenemez" dedi. Irak'taki Kürtler için Türkiye ile iyi komşuluk ilişkileri sürdürmenin çok önemli olduğunu belirten Barzani, "Uluslararası yardımlann tümü Tür- kiye'den geçiyor. Bu nedenle Türkiye'nin sınırlanmıza yakın bölgelerinde istikrar olmasını istiyoruz" diye konuştu. Barzani, öte yandan Türk uçaklannın son sınır ötesi harekâtını da kınadı ve bu operasyonda 60 dolayında sivilin öldüğü- nü, 70 kadannın da yaralandığmı iddia etti. Türkiye, daha önce bu yoldaki iddiala- n yalanlamış ve operasyon düzenlenen bölgede hiçbir sivil yerleşim merkezi bu- lunmadığını vurgulamıştı. Barzani, basın toplanüsmda daha son- ra Irak'taki sivil halkın güvenliğinin ko- runması için Türkiye'de üslenmiş bulu- nan Çevik Güç'ün görev süresinin hazı- ran sonrasına da uzaülması dileğinde bulundu. Bağdat yönetimi ile yıllardan beri sür- dürülen mücadele sonucu Kuzey Irak'ın tümüyle harap olduğunu anlatan Barza- ni, halen bölgeye uygulanan abluka dola- yısıyla durumun daha da kötüleştiğini belirtti ve bu durumda Türkiye üzerinden kendilerine ulaşan yardımlann hayati önem taşıdığmı kaydetti. Mesud Barzani, bölgede 4 nisanda yapmayı pîanladıklan seçimin de büyük bir olasılıkla erteleneceğini ifade etti. Kürdistan Yurtsever Birliği lideri Celal Talabani de dün daha önce AFP'ye yap- tıgı açıklamada seçimin ancak nisan so- nuna dogru yapılabileceğini bildirdi. Kürtler, bölgenin yönetimini üstlene- cek bir idari yapı oluşturmak amayla düzenledikleri seçimin Irak yasalanna uygun olarak yapılacağını ifade ediyorlar ve bu seçimle Kürt muhalefete bir lider belirlemeyi ve Peşmergeleri bir araya top- lamayı amaçlıyorlar. Başbakan Major açıkladı İngiltere, 9 nisanda erken seçime gidiyor EDİP EMİL ÖYMEN(Londra) - Hükümet bütçeyi açıkladı ve erken se- çim için yeşil ışıkyandı. Bunun ardından Başbakan John Major aylardır beklenen açıklamasını yaparak erken seçimin 9 nisanda yapılacağını söyledi. Bütçe, ekonomik durgunluktan en çok etkilenen alt ve orta gelir gruplannı gö- zetmeyi, ekonomik durgunluğu gider- mek amaayla kamu borçlanmasını ve kamu harcamalannı arttırmayı amaçlı- yor. Bütçe. Muhafazakaf Parti'nin 1979'da Başbakan Thatcher liderliğınde iktidara gelmesinden itibaren uzun süre uygula- nan "sıkı para siyaseti"ne ters düştüğü için basın tarafından "Thatcherizrn'in ta- butuna çakılan spnçivi" olarak nitelendi. Ana muhalefet İşçi Partisi ise "seçmene rüşvet" olarak değerlendirdi. Dördüncü kez iktidara talip olan Mu- hafazakâr Parti'nin erken seçimden önce- ki bu son bütçesinde en önemli nokta, sıkı para siyaseti yerine daha Keynesci bir maliye siyaseti önerilmesi. Devlet, kamu borçlanmasını geçen yılki bütçeden beri arttınyordu. Ancak 1992-93 dönemi için öngörülen miktar 28 milyar sterline çıka- cak. Borçlanma oranı böylece ulusal geli- rin yüzde 4.5'una yükselecek. Gözlemciler, bir sonraki 1993-94 döne- mi için miktann 32 milyar Sterline yük- selmek zorunda olacağını tahmin ediyor- lar. Bütçede enflasyonun bu yıl sonuna kadar yüzde 3.75, gelecek yıl ortasına ka- dar 3.25'e düşeceği, büyüme hızının yüz- de 1 olacağj hesaplanıyor. İşsizliğin 3 milyon sınınna ulaştı, eko- nomik durgunluğun iki yıldır sürmesi nedeniyle hükümet, talep azhgını, "açık bütçe" ile giderme yolunu seçti. Iç borç- lanmanın hangi yolla ve nasıl yapılacağı, hükümetin bu hafta sonuna kadar Avam Kamarası'ndan hızla geçirmek istediği mali siyaset yasa tasansıyla saptanacak. Önümüzdeki pazartesi günü ise Avam Kamarası'nın feshedilmesi ve birkaç ay- dır süren seçim kampanyasının "resrnen" başlaması bekleniyor. Seçimin ince bir istastik ve pazarlama hünerine dönüştüğü İngiltere'de, seçme- nin sadece yüzde 4'ünün yani 1 milyonu- nun iki büyük partiden birine eğilim gös- termesi, iktidan bu iki partiden birine verecek. 1987 seçiminde 32.5 milyon seç- men oy kullanmış. oy verme oranı yüzde 75 olmuştu. Çoğunluğu alan adaym seçil- diği seçim sistemi uyannca Muhafazakv Parti yüzde 42.3 oranında oyla 376, İşçi Partisi yüzde 30,8 oranla 229 milletvekili çıkartmış, geri kalan 45 üyelik çeşitli par- tiler arasında bölüşülmüştü. İngiltere yeni seçime, Thatchersiz giri- yor. 1959'dan beri Londra Finchley se- çim bölgesi milletvekili Margaret Thatc- her aday değil. Onun döneminde bakan- lık yapmış bir çok ünlü isim de seçime katılmıyor. Eğer Muhafazakâr Parti seçi- mi kazanırsa, dördüncü kez üst üste ikti- dar olacak. İşçi Partisi'nin kazanması ise 13 yıllık aradan sonra yeniden iktidara dönmesı demek. Ancak kamuoyu yokla- malan, iki partinin de başabaş gittikleri- nı. çoğunluğu kazanamama olasılığınır yüksek olduğunu gösteriyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle