Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12MART1992PERŞEMBE SAYFA
11
lenistan engelliyor
Eımeniler diyalogdan kaçü
ıfchklanmn hüznü var.
SABETAY VAROL (BrükseJ) - Erme-
nistan. beş ülkenin dışişleri bakan-
lan arasında dün BrüksePde Dağ-
lık Karabağ konusunda yapılması
tasarlanan toplantıya katılmayı
reddetti.
ABD, Rusya, Türkiye, Azerbaycan ve
Ermenistan'ın kaulımı ile yapılması öngö-
rülen beşli toplantı, Ermeni Dışişleri Baka-
nı Rafı Hovanesyan'ın gelmemesi yüzün-
den gerçekleşmedi. Hovanesyan'ın ret
nedenı tam olarak anlaşılmadı. Erivan'ın
ret yarutı, Türkiye'nin banş planına "hayır"
şeklinde yorumlandı.
Türkiye'nin haarladığı 6 maddelik "banş
planı", toplantının yapılmayacağının orta-
ya çıkmasından sonra kamuoyuna açıklan-
dı ve konuyla ilgili bütün ülkelere gönderil-
di.
Oysa toplantının yeri ve saati bile tespit
edilmişti. Ermeni Dışişleri Bakaru katılma-
yı kabul etseydi, beşli görüşme 13.45'te
"Brûksel Hilton" otelinde yapılacakü.
Amerika tarafından davet edilen ve Eri-
van dışında -kalan diğer dört ülke dışişleri
bakanlan toplantıya katılmayı kabul etmiş-
lerdi.
Tipfclye'nin banş plaııı
Ankara'nın, öncelikle, beşli toplantı gin-
şimine sunmak üzere hazırladığı ve Dağlık
Karabağ savaşının sona erdirilmesini he-
defleyen "6 maddelik banş planı" özetle şu
adımlan içeriyor:
1- BM Güvenlik Konseyi Dönem Baş-
kam'nın Dağlık Karabağ'da derhal ateşkes
sağlanması için çağn yapması.
2- Ateşkes ilanı ve Azerilerle Ermenilerin,
ateşkes gözlem heyeti gönderilmesi için
AGÎK'ten istekte bulunması.
3- Bunu takiben tüm ambargolann kaldı-
nlması ve insancıl yardunın ulaşmasının
sağlanması.
4- Iki ülke parlamentolannın. eşzamanlı
olarak sorunu banşçı yoldan çözeceklerine
dair açıklama yayımlaması.
5- Sorunla ilgili AGİK kararlannın tam
olarak uygulanması için müzakerelerin baş-
latılması.
6- Anlaşma sağlandığı takdirde tüm ba-
nşçı çözüm yollarına başvurulması.
Dışişleri Bakaru Hikmet Çetin, beşli top-
lanü isteğinin Azeri Dışişleri Bakanı Hüse-
yinağa Sadıkov'dan geldığini, Azeri baka-
nın bu talebini ABD Dışişleri Bakanı James
Baker'a ılettiğini dün düzenlediği bir basın
toplanüsmda belirtti. Önceki gece saat 24.
Azerbavcan Dışişleri Bakanı Sadıkov ve Ermeni mesiektaşı topiantıda bir araya gele-
rek Karabağ'ı görüşemedi.
OO'ten sonra gerçekleşen bu çok yönlü te-
maslar olumlu sonuç verseydi, büyük bir
olasılıkla Türkiye'nin hazırladığı banş planı
bu toplantının gündeminı oluşturacaktı.
Nitekim, Türk tarafı önceki akşam hazırla-
dığı 6 maddelik banş planını öncelikle
Amerikan heyetine ulaştırdı. Diğer ilgili ül-
kelere ise plan sadece dün gönderildi.
"Beşli toplantıya ABD'nin önayak olma-
sını istemesi hususunda, Türkiye'den, Azer-
baycanlı bakana telkin yapılıp yapılmadı-
ğı" şeklindeki bir soruyu. Bakan Çetin,
böylesi bir telkin yapılmadığı tarzında ya-
nıtladı ve "öyle bir isteğimiz olsa Ameriİca-
lılardan biz kendimiz talep ederdik" dedi.
Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, "Erme-
nistan'ı etkileyebılecek ülkelerin başında
Amerika'nın geldiği" tarzındaki daha önce
de dile getirdiği görüşünü dünkü basın top-
lantısında bir kez daha belirtti. Bakan Çe-
tin, beşli toplantı girişımine önayak olmak
suretiyle VVashington'un bu yönde çaba
harcamaya niyetli olduğunu gösterdiğini
sözlerineekledi.
Çetin. ABD Dışişleri Bakanı ile Ermenis-
tan Dışişleri Bakanı arasında cereyan eden
telefon görüşmesinin aynnüsı hakkında bil-
gi sahibj olmadığına işaret ederek "Erme-
nistan'ın hangı nedenle toplantıya gelmedi-
ği" konusunda yorum yapmaktan kaçındı.
Çetin, toplantının yapılamaması hakkında
"şımdilik" ifadesi kullanarak ileride yapıl-
ması umudu taşıdığını vurguladı, Dışişleri
Bakanı Hikmet Çetin, Türkiye'nin soruna
banşçı çözüm bulma şansına sahip herkesin
girişimde bulunmasına taraftar olduğunu,
Ermenilere söz geçirebilecek tüm ülkelerin
çaba harcamasının yararlı olacağını belirtti.
Her ne kadar beşli toplantıyı çağırması
için Amerikalılara istek Azerbaycanlılar-
dan gelrniş de olsa, birçok gözlemci, bu ça-
banın gerisinde Türkiye'nin bir rol oynamış
olabileceği ihtimali üstünde durdu. Ancak
gerek Bakan Çetin, gerekse Türk heyctinde
bulunan Dışişleri yetkilileri, gerçekleşme-
yen beşli toplantıyla ilgili, Türkiye'nin her-
hangi bir "hazırlayıcı" rol oynadığını ısrar-
la reddettiler.
diplomasinini yürütmekte güçlükle karşılaşacağını savunuyor
fk dış politikasını zorluyorntetlar ile son günierde yapnğımız ve
k«lasılıkla başkentlerine gönderdikle-
ıorlara da yansıttıklan görüşler şöyle:
Karabağ'daki olaylar, Türkıye'deki
ntenn geleneksel olarak odaklaştığı
ıtanrı dışındakı gelişmelerin Ankara'-
d*ş sıyaset planlamacılan için nasıl bir
ap"- oluşturabileceğinin en iyi örneğini
»£ Daha düne kadar "uzakta" bir ge-
olarak izlenen buradaki gelişmeler,
foplumunu son haftalarda beklenme-
sir şekilde içine çekmiş bulunuyor.
~t<£plumu "savaş", "intikam", "askeri
rfıele" gibi kavramlan telaffuz ederken
ıtasyonu ısrarla Batı'ya yönelik olan
rrletin "soğukkanlT'tutumu, "zayıf-
ilârak değerlendiriliyor. Hükümet şu
İ4 ve dış dengelerin arasında bir orta
seçme dururnu ile karşı karşıya. Batı
jmlerinin ilgisi halen kuvvetli bir bi-
çimde Türkiye üzerinde olmasına rağmen
toplumlannda görülen ve aslında Türkiye'-
dekikrden ne az ne de fazla olan duygusal
yaklaşımlar Türkiye'de "anti Türk" olarak
algılandıgı için hükümette toplumdan gelen
baskıyı arttınyor.
• Güneydoğu'daki gelişmeler artık yerli
basının da açıkça itiraf ettiği gibi baa "yerel
huzursuzluklar" boyutunu çoktan aşıp bir
gerilla savaşı görünümüne bürünmüştür.
Sivil halkın da kaçınılmaz olarak etkilendi-
ği bu savaşta, Ankara'yı bir yandan Batı'-
run anladığj "terörlü mücadele", diğer
yandan Batı'nın kabul etmediği "insan hak-
lan ihlali" ikilemi arasında sıkıştırmış bulu-
nuyor. Ingiltere'nin Kuzey İrlanda'da bu
ikilemi insan haklannı düpedüz ihlal etmek
suretiyle çözdüğüne işaret edilebilir. Ancak
aa gerçekler göz önünde bulunduruldu-
ğunda bir Ingıltere'nin Batı nezdindeki
"kredisf ile bir Türkiye'ninki karşılaşünla-
bilecek durumda değiî.
• Türkiye'nin Baü'ya yönelttiği "çifte
standart" suçlamasında bir gerçek payı bu-
lunuyor. Bunun nedenini Batı'nın kendisini
"moralist hissetme gereksinimi" ile Tür-
kiye'nin nihai değerinin algılaruşı denkle-
minde aramak gerekiyor. Orneğin Tianen-
man'dan sonra Çindeki olumsuz insan
haklan durumu aynen devam ediyor. Ama
buna rağmen Pekin'in Batılı liderlerin
önemli bir uğrak yeri olduğunu görüyoruz.
öte yandan özellikle Körfez savaşı sonra-
sında Batıda Türkiye'ye yönelik yeni bakış
açılan da Ankara'nın lehine işlıyor. Türkiye
birkaç yıl öncesine oranla bugün sözü daha
çok dinlenen ve ciddiye alınan bir ülke ko-
numunda.
Azeri katliamını protesto eylemleri sürüyor
Avrupa suskun kalmamalı
Dış Haberler Senisi-Azerbaycan'a bağlı Dağlık Karabağ bölgesinde Er-
menilerin Azerilere karşı giriştikleri saldınlar. dün de Nevşehir'de
düzenlenen bir yürüyüşle protesto edildi. Ege Üniversitesi Senatosu ile
KKTC Cumhuriyet Meclisi de dün yayımladıklan bildirilerde, Aze-
rilerin katledilmesini kınadılar.
Ermeni çetelerinin Azerbaycan'ın Dağlık
Karabağ'da Azerilere karşı giriştiği saldın-
lar. dün Nevşehir Hükümet Konağj önün-
de toplanan yaklaşık 4 bin kişi tarafından
protesto edildi. Düzenlenen mitingde DYP.
SHP. ANAP, MÇP ile RP İl Başkanlannın
bildirileri okundu. Cumhuriyet bürosunun
haberine göre, bildirilerde soykınmın sona
ermesinin beklcndiği belirtilirken. Avrupa'-
nın Karabağ'daki gelişmeler karşısında
suskun kalması kınandı.
Bildirilerde Avrupa'nın harekete geçmesi
için diplomatik girişimlerde bulunulması
gerektiği vurgulanırken, mitinge katılan va-
tandaşlar "Karabağ Türktür. Türk kala-
caktır" şeklinde slogan attılar.
Mitingde konuşan Nevşehir belediye baş-
kanı Seyit Mehmet Akbay "Karabağ'da bir
insanlık dramı yaşamyor. İnsan haklan sa-
vunuculan, soykınm karşısında susmayı
kendilerine prensip ediniyorlar. Oysa bir-
kaç hayvanın kurtanlması için tüm olanak-
lannı seferber ederek, onlan nasıl kurtar-
dıklannf tüm dünya ülkelerineövüneövüne
anlatmalanna rağmen çifte standart anlayı-
şı ile hareket edip, soykınmı görmezlikten
geliyorlar" dedi. Miting olaysız sona erdi.
Ege Üniversitesi Senatosu adına Rektör
Prof. Dr. Sermet Akgün tarafından yapılan
yazılı açıklamada, son günierde, dünya ba-
nşı veinsan haklan yönünde büyük mesafe-
ler alınırken, Dağlık Karabağ'da, Ermeni
çetelerin masum Azeri kanı akıttığı ve ka-
dın. erkek, çocuk, yaşlı ayırt etmeksizin
soykınm yaptıklan belirtildi.
KKTC Cumhuriyet Meclisi, Ermenileri,
Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesinde
giriştikleri saldınlan derhal durdurmaya
çağırdı. Meclis Genel Kurulu, dünkü otu-
rumunda. Ermenilerin Karabağ'da Azeri
Türklerine karşı soykınma dönüşen saldın-
lannı kınayan bir karar aldı.
Kararda, Ermeni saldınlannın durdurul-
ması ve ateşkesın sağlanması amacıyla, ilgili
tüm devletler, BM ve diğer uluslararası ku-
ruluşlar etkin girişimde bulunmaya davet
edildi. Karar metninde, birçok ulusun Er-
meni vahşeti karşısındaki kayıtsızlığmın
esefle karşılandığı da kaydedildi.
Türkiye Barolar Birliği. dünyadaki tüm
uluslan, Türkiye'deki yetkilileri, insan hak
ve özgürlüklerini önde tutan hukuk kuru-
luşlannı. af örgütlerini ve meslek kuruluşla-
nnı. Karabağ'daki katliamı kınamaya.
soruna etkin. banşçı ve adaletli bir çözüm
bulmaya çağırdı.
AA'nın haberine göre. Türkiye Barolar
Birliği'nden önceki gün yapılan açıklamada
"Ülkemızdede Ermenistan-Azerbaycan sa-
vaşı başlatacak ve Türkiye'yi de içine çeke-
cek çözüm ara\anlar. etnik ve dinsel
kaynaklı çıkış yapıp halkımızın duygulany-
la oynayarak cepheleşme ve savaş çığlıklan
atanlar artmaya başladı" dendi.
•\dana Barosu Başkanı Aydın Coşarda,,
önceki gün Adana'da düzenlediği basın
toplantısında büro olarak, Karabağ'da Er-
meni mezalımine maruz kalan Türkler için
yardım kampanyası başlattıklannı açıkla-
dı. Yardım için Vakıflar Bankası Adana
merkez şubesinde 2013138 nolu bir hesap
açıldığını belirten Coşar "Karabağ'da yaşa-
nan olaylara müsade edilmesini. insanlığın
utancı olarak kabul ettiklerini" söyledi.
fnönü'denAGİK'eçağn:
Erivan ve
Bakü'yesilah
ambargosu
AA (Paris)- Devlet Bakanı ve Baş-
bakan Yardımcısı Erdal İnönü,
Avrupa Güvenlik ye Işbirliği
Konferansı'nın (AGİK), Dağlık
Karabağ'da sükûnetin sağlan-
ması için Azerbaycan ve Erme-
nistan'a silah ambargosu uygu-
lanması konusunda bir karar
kabul etmesi gerektiğini söyledi.
İnönü, Fransız Le Figaro gazetesinde
dün yayımlanan demecinde, Azerilerle
Ermeniler arasmdaki anlaşmazlığın.
uzun sürmesi halinde "bölgede trajik so-
nuçlara yol açabileceğini" kaydetti.
AGİK ülkelerinin. özellikle Fransa,
ABD, İngiltere ve Türkiye'nin, bölgede
ateşkes sağlanması için taraflara dostça,
ancak gerçek baskılar yapması gerektiği-
ni belirten İnönü, "Bu, AGİK için gerçek
bir sınavdır. Eğer başanrsa bu onun ilk
başansı olur" dedi.
Fabius ile görüşme
Erdal İnönü dün Paris'te Fransız Sos-
yalist Partisi Genel Sekreteri Laurent
Fabius ile görüştü.
Görüşmeden sonra iki lider, gerek Tür-
kiye-Fransa gerekse SHP ve Fransız Sos-
yalist Partisi arasındaki ilişkilerin olumlu
gelişmeler gösterdiğini bildirdiler.
Kardeş parüler arasındaki temaslann
her zaman zevkji ve yararb olduğuna işa-
ret eden Erdal İnönü, ilk kez görüştüğü
Fabius'a. Türkiye'de yeni hükümetin
yaklaşımlannı anlattığını ve izlenen poli-
ükanın destek gördüğünü belirtti. İnönü
şöyle konuştu:
"Fransa ile Türkiye arasında iyi bir an-
layış zemini kurulmuş olduğunu gördüm.
Meselelere benzer şekilde bakıyoruz ve
birbirimizi destekleyerek yeni kurulmak-
ta olan dünya nizamında banş ve iyi anla-
yış doğrultusunda sonuçlar alacığımızı
görüyorum."
Fransız Sosyalist Partisi (PS) Genel
Sekreteri Laurent Fabius da Türk gazete-
cilerin sorulannı cevaplandınrken Türki-
ye ile Fransa arasındaki ilişkilerin olumlu
biçımde geliştiğini vurguladı. Fabius,
SHP ile PS arasında gelecekte daha sık te-
mas yapılacağını belirtti.
Türkiye'yi 'geleceği parlak, büyük bir
ülke' olarak nitelendiren Fabius, İnönü
ile Karabağ ve Kıbns konulan dahil, çe-
şitli konular hakkında görüş ahşverişinde
bulunduklannı kaydetti.
Sosyalist Parti'nin kamuoyunda puan
kaybetü'ğini ve yerel seçimler öncesinde
gerileme gösterdiğini kabul eden Fabius,
iktidarda olmanın güçlüğünden söz ede-
rek sosyal adalet, ekonomik alanda et-
kinlik gibi faktörleri gelişürmek suretiyle
iktidarda kalmaya gayret göstereceklcri-
ni belirtti.
Tank Aziz, Güvenlik Konseyi ile görüştü
BM'den Bağdat'a
müdahale uyarısı
ŞEBNEM ATtYAS(New York) - Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi
ile Bağdat arasında aylardı/ devam eden çatışma dün Irak Başba-
kan Yardıması Tank Aziz'in on beş konsey üyesinin karşısma otur-
ması ile yeni bir boyut kazandı. Diplomatlarca "sağırlar diyaloğu"
olarak nitelenen topiantıda Aziz, Irak halkının ambargodan nasıl
etkilendiğini anlattı. Güvenlik Konseyi de Irak'ın BM kararlanna
uymamakta ısrar etmesi halinde askeri müdahale dahil yeni yaptı-
rımlann gündemde olduğu uyansını Aziz'e iletti.
Toplantı, Güvenlik Konseyi Başkanı'-
nın İS sayfalık başkanlık açıklamasını
okuması ile açıldı. Venezüellalı Başkan,
açıklamada Irak'ın BM kararlanndan
doğan sorumluluklannı sıraladı ve şu
noktalara dikkat çekti: Uluslararası sınır-
lara saygı göstermek, silahsızlanma ko-
nusunda sorumluluklannı yerine getir-
mek, Kuveyt ve diğer ülkelere olan borc-
lannı ödemek, savaş zararlannı karşıla-
mak. dış borçlanru ödemek, elinde
tuttuğu mallan geri vermek, alün ve dö-
vizrezervleriniaylık olarak rapor etmek,
uluslararası terorizm girişimlerine destek
olmamak.
Güvenlik Konseyi Başkanı açıklama-
sında Irak'a petrol satış izni verilmesine
rağmen Bağdat'ın satış için BM ile yaptı-
ğı görüşmeleri yanda kestiğine dikkat
çekti. Aynca Irak'a uygulanan ambargo-
nun, Kürtlerin ve Şiilerin yaşadığı bölge-
lerde, özellikle de Dohuk, Süleymaniye
ve Erbil'de, istikran tehlikeye düşürdü-
ğüne dikkat çeken Konsey Başkanı,
Irak'ın her an askeri bir müdahale gerek-
çesi ile karşı karşıya bulunduğu uyansını
yapü.
Tank Aziz ise ambargonun etkilerini
anlatırken Irak Sağlık Bakanlığı'nın son
duruma ilişkin istatistiki bilgilerini içeren
raporunu Güvenlik Konseyi'ne sundu.
Bu raporda, 8 bini çocuk olmak üzere 21
bin kişinin ishal. solunum bozukluklan,
mide enfeksiyonlan ve başka enfeksiyo-
nel hastalıklardan öldüğü, ambargo so-
nucu.ölümlerin toplam 120 bine ulaştığı
kaydedildi.
Güvenlik Konseyi, Irak'a uygulanan
ekonomik ambargonun hafifletilmesini
istemiyor. Konsey, Irak'ın BM kararlan-
nı yerine getirmeme konusundaki ısrannı
dayanak göstererek askeri müdahale da-
hil yeni bir ceza arayışı içinde. ABD iki
hafta önce Irak'ın dondurulmuş hesapla-
nna el konulması önerisini yeniden gün-
deme getirdi. İngiltere ve Fransa, Irak'ta
Şii ve Kürtlerin durumunu izlemek üzere
Genel Sekreter'den bir gözlemci isteye-
ceklerini açıkladılar.
Irak ile Güvenlik Konseyi arasındaki
bir başka konu, konseyin ilaç ve insani
yardım sağlanması amacıyla Irak'a izin
vermesine karşın Bağdat'ın bu saüşı ger-
çekleştirmemekte ısrar etmesi. Irak, kon-
seyin sıkı denetimi altında yapabileceği
bu satışı iç işlerine müdahale edildiğı ge-
rekçesi ile kabule yanaşmıyor.
Irak petrol satışına başladığı takdirde
Türkiye'deki boru hattını kullanacak.
Türkiye, boru hattınm kullanılması kar-
şılığında yanm milyon dolara yakın ücret
istedi. Irak başlangıçta petrol satışına
başlamamasının nedeni olarak bu ücretin
yüksek oluşunu gösterdi.
Irak Başbakan Yardımcısı'nın BM'ye
gelişi iki hafta önce Silahsızlandırma Ko-
misyonu Başkanı'nın Irak'ın nükleer si-
Iahlannı BM görevlilerine teslim etme-
mekte direndijpni bildiren raporla ortaya
çıkan krizin bir sonucu oldu. Güvenlik
Konseyi, Irak'ın üst düzeyde görüşme is-
teğini kabul etti.
Aziz, önceki gün Güvenlik Konseyi'-
nin mart ayı dönem başkanı Venezüella'-
nın daimi temsilcisi Arria, Genel Sekreter
Butros Gali ve Bağlantısızlar grubu ile
görüştü. Görüşmelerinden sonra basına
açıklama yapan Aziz, Irak'ın bütün Gü-
venlik Konseyi kararlanna uyduğunu ve
sorumluluklannı yerine getırdiğini sa-
vundu ve şimdi aynı şeyi yapma sırasının
konseyde olduğunu söyledi. Aziz görüş-
melerin olumlu seyrettiğini belirtti ve
"Güvenlik Konseyi kararlannın siyasi
amaçlarla değil, güçlü ve profesyonelce
uygulanması için çabaladığını" öne sür-
dü.
Barzani PKK'yı kınadı
AA (Strasbourg) - Irak'taki Kürdistan Demokratik Partisi'nin lideri
Mesud Barzani, PKK'nm eylemlerini kınadı ve bu örgütü destekle-
mediklerini bildirdi.
Paris'ten Strasbourg'a geçen Barzani.
Avrupa Parlamentosu binasmda dün dü-
zenlediği basın toplantısında "PKK üye-
leri diktatörce bir tutum içindeler ve bil-
dikleri tek yol da şiddet. Kürt sorunu
şiddet ve silahla çözümlenemez" dedi.
Irak'taki Kürtler için Türkiye ile iyi
komşuluk ilişkileri sürdürmenin çok
önemli olduğunu belirten Barzani,
"Uluslararası yardımlann tümü Tür-
kiye'den geçiyor. Bu nedenle Türkiye'nin
sınırlanmıza yakın bölgelerinde istikrar
olmasını istiyoruz" diye konuştu.
Barzani, öte yandan Türk uçaklannın
son sınır ötesi harekâtını da kınadı ve bu
operasyonda 60 dolayında sivilin öldüğü-
nü, 70 kadannın da yaralandığmı iddia
etti.
Türkiye, daha önce bu yoldaki iddiala-
n yalanlamış ve operasyon düzenlenen
bölgede hiçbir sivil yerleşim merkezi bu-
lunmadığını vurgulamıştı.
Barzani, basın toplanüsmda daha son-
ra Irak'taki sivil halkın güvenliğinin ko-
runması için Türkiye'de üslenmiş bulu-
nan Çevik Güç'ün görev süresinin hazı-
ran sonrasına da uzaülması dileğinde
bulundu.
Bağdat yönetimi ile yıllardan beri sür-
dürülen mücadele sonucu Kuzey Irak'ın
tümüyle harap olduğunu anlatan Barza-
ni, halen bölgeye uygulanan abluka dola-
yısıyla durumun daha da kötüleştiğini
belirtti ve bu durumda Türkiye üzerinden
kendilerine ulaşan yardımlann hayati
önem taşıdığmı kaydetti.
Mesud Barzani, bölgede 4 nisanda
yapmayı pîanladıklan seçimin de büyük
bir olasılıkla erteleneceğini ifade etti.
Kürdistan Yurtsever Birliği lideri Celal
Talabani de dün daha önce AFP'ye yap-
tıgı açıklamada seçimin ancak nisan so-
nuna dogru yapılabileceğini bildirdi.
Kürtler, bölgenin yönetimini üstlene-
cek bir idari yapı oluşturmak amayla
düzenledikleri seçimin Irak yasalanna
uygun olarak yapılacağını ifade ediyorlar
ve bu seçimle Kürt muhalefete bir lider
belirlemeyi ve Peşmergeleri bir araya top-
lamayı amaçlıyorlar.
Başbakan Major açıkladı
İngiltere, 9 nisanda
erken seçime gidiyor
EDİP EMİL ÖYMEN(Londra) - Hükümet bütçeyi açıkladı ve erken se-
çim için yeşil ışıkyandı. Bunun ardından Başbakan John Major
aylardır beklenen açıklamasını yaparak erken seçimin 9 nisanda
yapılacağını söyledi.
Bütçe, ekonomik durgunluktan en çok
etkilenen alt ve orta gelir gruplannı gö-
zetmeyi, ekonomik durgunluğu gider-
mek amaayla kamu borçlanmasını ve
kamu harcamalannı arttırmayı amaçlı-
yor.
Bütçe. Muhafazakaf Parti'nin 1979'da
Başbakan Thatcher liderliğınde iktidara
gelmesinden itibaren uzun süre uygula-
nan "sıkı para siyaseti"ne ters düştüğü
için basın tarafından "Thatcherizrn'in ta-
butuna çakılan spnçivi" olarak nitelendi.
Ana muhalefet İşçi Partisi ise "seçmene
rüşvet" olarak değerlendirdi.
Dördüncü kez iktidara talip olan Mu-
hafazakâr Parti'nin erken seçimden önce-
ki bu son bütçesinde en önemli nokta, sıkı
para siyaseti yerine daha Keynesci bir
maliye siyaseti önerilmesi. Devlet, kamu
borçlanmasını geçen yılki bütçeden beri
arttınyordu. Ancak 1992-93 dönemi için
öngörülen miktar 28 milyar sterline çıka-
cak. Borçlanma oranı böylece ulusal geli-
rin yüzde 4.5'una yükselecek.
Gözlemciler, bir sonraki 1993-94 döne-
mi için miktann 32 milyar Sterline yük-
selmek zorunda olacağını tahmin ediyor-
lar. Bütçede enflasyonun bu yıl sonuna
kadar yüzde 3.75, gelecek yıl ortasına ka-
dar 3.25'e düşeceği, büyüme hızının yüz-
de 1 olacağj hesaplanıyor.
İşsizliğin 3 milyon sınınna ulaştı, eko-
nomik durgunluğun iki yıldır sürmesi
nedeniyle hükümet, talep azhgını, "açık
bütçe" ile giderme yolunu seçti. Iç borç-
lanmanın hangi yolla ve nasıl yapılacağı,
hükümetin bu hafta sonuna kadar Avam
Kamarası'ndan hızla geçirmek istediği
mali siyaset yasa tasansıyla saptanacak.
Önümüzdeki pazartesi günü ise Avam
Kamarası'nın feshedilmesi ve birkaç ay-
dır süren seçim kampanyasının "resrnen"
başlaması bekleniyor.
Seçimin ince bir istastik ve pazarlama
hünerine dönüştüğü İngiltere'de, seçme-
nin sadece yüzde 4'ünün yani 1 milyonu-
nun iki büyük partiden birine eğilim gös-
termesi, iktidan bu iki partiden birine
verecek. 1987 seçiminde 32.5 milyon seç-
men oy kullanmış. oy verme oranı yüzde
75 olmuştu. Çoğunluğu alan adaym seçil-
diği seçim sistemi uyannca Muhafazakv
Parti yüzde 42.3 oranında oyla 376, İşçi
Partisi yüzde 30,8 oranla 229 milletvekili
çıkartmış, geri kalan 45 üyelik çeşitli par-
tiler arasında bölüşülmüştü.
İngiltere yeni seçime, Thatchersiz giri-
yor. 1959'dan beri Londra Finchley se-
çim bölgesi milletvekili Margaret Thatc-
her aday değil. Onun döneminde bakan-
lık yapmış bir çok ünlü isim de seçime
katılmıyor. Eğer Muhafazakâr Parti seçi-
mi kazanırsa, dördüncü kez üst üste ikti-
dar olacak. İşçi Partisi'nin kazanması ise
13 yıllık aradan sonra yeniden iktidara
dönmesı demek. Ancak kamuoyu yokla-
malan, iki partinin de başabaş gittikleri-
nı. çoğunluğu kazanamama olasılığınır
yüksek olduğunu gösteriyor.