15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURIYET 12 MART1992 PERŞEMBE 14 GÖRÜŞLER BURAŞI TÜRKİYE HALUKSAHİN Iktidarda Zaman I kına yannın ıkıncı yansına gınlırken hâlâ gelmemış gol gıbı, zaman bır etmen olmaya başhyor Hükü- metten ve özellıkle Denurel'den soz edıyorum Butçe hakkındakı eleştınlen yanıtlarken en çok enflasyonla dgılı suçlamalarda bulunanlara yuklendı Yüz gunluk bır hukumetten enftasyonu duşunmesıru beklemenın ınsafsızlık olacağını soyledı Yapüklan vaadın 100 gunluk değü, 500 gunluk olduğunu yıneledı fşsızlık ve terör konusunda da aynı görüşteydı Enflas- yon, ışsızlık ve terör, müzmınleşmış sorunlar olarak kısa za- manda halledılemezdı Teonk olarak Demırel haklı 1992 ılkbahan'na yaklaşü- ğımız şu gunlerde, Türkıye mahşennın bu uç atbsını bır hamlede yere yıkacak ülsımlı bır formul yok Her uçune karşı tutarü bır stratejı ıçınde ısrarla ve aamle savaşmak ge- rekıyor Zamanın etmen olmaya başladığı nokta ışte burası 100 gun ıçınde ne terorû, ne enflasyonu, ne de ışssızlığı yenmek mumkün Ama, 100 gun ıçınde yapılanlar, halktan ıstene- cek zamanın ve sabnn ölçûlen açısından belırleyıa olabılır Bakkalda pazarda Garip bir tutukluk... Adeta zaman doldumluyor... Ve bu hükümetten başan bekleyenler, Demirel'e kampanyadaki sloganlanyla sesleniyorlar: Haydi, haydi, haydi! yeşıl 50 bınlıklenn bıle 5 bın lıra gıbı enyıp gıt- tığını goren, her gun terör haberlennı deh- şet ıçınde okuyan ve lı- sedekı çocuğunun ıs- tıkbahnden endışe eden genış halk kıtlele- n, hükümeün yapnk- lanna bakıp tünelın sonundakı ışık oldu- ğuna ınanırlarsa bır sure daha gık demeden dış sıkabılırler Ama yok, hukümet polıtıkalanyla böyle bır ışığın umudunu vererruyorsa, başannın psıkolojısını yara- tamıyorsa, "Yoksa bunlar da mı beceremeycek r ' sorusu gundeme gelır Bınncı 100 gunde değılse bıle, ıkına 100 gunde gelır Zaman bu yuzden etmendır ••• Kafalannı tamamen başanya takmışolan Amenkalılann bır sözu vardır "Hıç bır şey başan kadar başan kazana- maz " Başan başanyı çeker de dıyebılınz Daha once de yazmıştım, Altan öymen de geçenJerde bır kez daha değındı Galata Köprüsü hâlâ nıçın bıtmedı 9 Enf- lasyon, teror ve ışsızlık 100 gûnde çözulmez, doğru Ama yûzde 98'ı bıtmış bır köpru de 100 gunde bıünlemez mı 9 Ama bıtınlemedı Arpa boyu bır ılerleme bıle olmadı Oysa Istanbul ıçın büyük önem taşıyan o köprünun çabu- cak bıtınlıp açılması uzayıp gıdecek bır başanlar zınannın ılk halkası olabılırdı Sozumona Bakan geldı, mcelemeler yaptı ve sonra üsss Bu köprûyü bıtırmeye bınlennın gu- cünun yetmedığı anlaşıldı Yuzde 98'ı bıtmış bır kopruyu tamamlayamayan bır hü- kumet başan esını verebthr mı'' Başka yerlerden başka ornekler bulabılınz Bunlan ma- çın ılk dakıkalannda heba edılen gol fırsatlanna da benzete- bılınz Atılsa, arkası gelecek Amahayır Ganp bır tutukluk Sankı hırs ve azım eksık Adeta zaman dolduruluyor Burokrasıden beklenen kararlar bır turlu çıkmıyor Rad- yo-televızyon yasası gecıkıyor Anayasa değışıklığı askıda, sıyasal partıler ve seçım yasası değışıklığınden söz eden yok Guneydoğu ve Olağanûstu Hal konusunda behrsızlık ege- men Komur madenlennın geleceğı konusunda keza YÖK konusu savsaklanıyor Kendısınden büyuk romanlat beklenen bıryazann vaktı- nın çoğunu gunluk faturalar ve mektuplarla geçırmesı gjbı bır şey Bu arada, Meclıs goruşmelennde de ızledmız, muhalefe- tın cesaretı artıyor Mesut Yılmaz mütebessım, Erbakan başrollere çıkmaya hazırlanıyor Fırtınadan korkup yel- kenlennı ındırenler, ımbat çıkınca yenıden yelken açıyorlar Ve bu hükümetten başan bekleyenler, Demırel'e kam- panyadaki sloganlanyla seslenıyorlar Haydi, haydi, haydi 1 60-30YIL ÖNCE CUMHURIYET 1932: Bükreş'teTürk mezarlığı Umumi harpıe, Galıçya cephesmde şehıt olan Turk askerlen ıçın Bukreş'te bır mezarhk yapılmış ve vatan ıçın oralarda ölen askerlenmız bu mezarhkta toplanmıştı Aradan çok zaman geçtığı ve bakılmadığı ıçın bu şehıtiık tamamen harap olmuştu Bukreş Sefınmız Hamdullah Suphı Bey Ankara'da hukûmetle temas etüğı son gunlerde şehıt askerlenmızın tamamen bakımsız kalmış olan mezarlığının tanzınu mevzuu bahsolmuş ve hükûmeümız burayı, ıçınde yatan kahramanlann kıymet ve şereflenle mütenasıp bır halde tamır ve ıslah ıçın bır tahsısat kabul etmışur Bu tahsısatla Bükreş'tekı Tûrk askerlennın mezarlığı yenıden mükemmel bır tarzda yapılacaktır TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKA \ KUOMİNTANG'IN KURUCUSU! 19Z5'7B BUGUN, ÜHLÜ Ç'H PeVLETAPAMI SUN )W-S£NI 59 W$INDA PEKİH'OE OLpU. Çhi'OB 13O0'PB KUZ- OUĞU "KU0MINTAH6 " PARTISIYLE ILK KEZ ULUŞ- ÇULUK ANUtYfffA/t OR.TAYA KCYMüŞ, ILKELERÎ- Nl AÇIKLAMIŞTI. SUKI YAT-SEM, IMPARATD8.LU- 6UKJ SOV SÜLALBS'l MANÇUiAR'lN DÜŞMESİ- NE NEDSN OLAN 19İ1"DBKÎ AYAKLAHMAYIPA frÜZEULStolŞTİ.AROlMPAÜ, CUMHU&YETİN KUfUILMAStNPA 8A$ R.OLÛ OYA/AMfŞ, ULKB- pB DBVR.IMÜ FlKlKL&İtU YEŞERMESlUDE £ T - KIÜ OLMUÇTU.SUN YAT-SEN'lN KJJOMtN- TAUG PABTİSl, YUZYIL BAŞLARJNDA OLUMLÜ EYLEMUERLE CüMHURlYET'E HIIMETETMİŞTİ. AhlCAK,UPE&tNtM OLVMÜNDEM SOhlKA,Gl~ DEHEK GSRlCJ BıR KIMUĞE BUR.UNECEKJI.. Kararnameler ve Veto Yetkisi GÜNER YİĞİTBAŞI İzmir DGM Cumhuriyet Savcısı B akanlar Kurulu tarafından çı- kanlan kanun hükmündekı ka- rarnamelen, Cumhurbaşkanı'- nın ımzalamayarak Bakanlar Kurulu'na ıade etmek suretıyle "veto etme" yetkısının bulunup bulun- madığmı, bu yazımızda ınceleme konu- su yapmak ıstıyoruz Ancak asıl konuya gırmeden once bu yazıyı kaleme al- mamıza vesıle olan erken emeklılık ko- nusunun, Bakanlar Kurulu tarafından, yasa yenne kanun hukmunde kararna- me ıle düzenlenmesmı savunma amacını taşımadığımızı v urgulamak ıstenz CumhurbaşkanTnın, Bakanlar Kumlu tarafından anayasanın 91 maddesıne göre çıkanlan kanun hukmundekı ka- rarnamelen ımzalamayarak Bakanlar Kurulu'na gen gonderme yetkısının, başka bır ıfadeyle, kanun hukmunde kararnameler uzennde "mutlak veto" yetkısının veya yasalarda olduğu gıbı onune gelen kanun hukmunde kararna- melen tekrar goruşülmek uzere Bakan- lar Kurulu'na gen gonderme yetkısının, başka bır ıfadeyle, "gecıktıncı veto" yet- kısının bulunup bulunmadığını ırdele- yebılmek ıçın oncelıkle anayasamızın 91 maddesıne gore Bakanlar Kurulu tarafından kanun hükmünde karama- me çıkarma şeklınde ıcra edılen faalıye- tın, hukukı mahıyeb ıtıbanyla ne tur bır faahyet olduğunu belırlemek gerekır ka- nısındayız Anayasanın 104/b maddesı ıle Cum- hurbaşkam'na tanınan yurütmeye ılış- kın yetkılen arasında, kararnamelen ımzalamak yetkısı de bulunmaktadır Cumhurbaşkanı'na kararnamelen ımzalamak yetkısı de buJunmaktadır Cumhurbaşkanı'na kararnamelen ım- zalama yetkısı tanmdığına gore ışbu yet- kının, Cumhurbaşkanı'na, ımza ıçın kendısıne sunulan kararnamelerden uy- gun gormedıklennı ımzalamama yetkı- sını de ıçerdığj, savunulabılır bır gorüş- tür Ancak Cumhurbaşkanı'nın yürüt- me alanına ılışkın yetkılennden bınsı olan kararnamelen ımzalamak yetkısı- nın, yurutme faalıyetı nıtelığındekı, yanı doğrudan yurütmeye ılışkın olan Ba- kanlar Kurulu kararlan ı'e başbakan ve ılgılı bakan tarafından ımzalanan uçlu kararnamelere münhasır bulunduğu, Bakanlar Kurulu'na anayasanın 91 * maddesı uyannca ıstısnaı olarak tanı- nan ve yasama faalıyetı nıtelığındekı ka- nun hükmündekı kararnamelen kap- samadığı ızahtan vareste bulunmakta- dır TBMM tarafından kabul edılen yasa- lann, 15 gun ıçınde Cumhurbaşkanı ta- rafından yayımlanacağı, Cumhurbaş- kanı'nın yayımlanmasını uygun bulma- dığı yasalan, bır daha goruşulmek üzere gen gönderebıleceğı, ancak TBMM'nın gen gondenlen yasayı aynen kabul et- mesı halınde, Anayasa Mahkemesı'ne muracaat hakkı mahfuz kalmak uzere, Cumhurbaşkanı'nın bu yasayı yayımla- maya mecbur bulunduğu, yanı Cum- hurbaşkanı'nın yasalan mutlak veto yetkısının olmadığı, anavasamızda açık- ça belırtılmıştır Ancak Bakanlar Ku- rulu tarafından çıkanlan kanun huk- munde kararnamelenn Cumhurbaş- kanı tarafından ımzalanarak yayımlan- ması konusunda anavasamızda açık bır huküm bulunmadığı gıbı Cumhurbaş- kanı'nın yasamaya ılışkın gorev ve yet- kılennın sayıldığı anayasanın 104 a maddesınde de yasalan yayımlamak yetkı ve görevı yanında, kanun huk- munde kararnamelen ımzalama ve ya- yımlama yetkı ve gorevının varlığmdan bahsedılmemışür Anayasamızdakı bu boşluk karşısın- da, Cumhurbaşkanı'nın kanun huk- munde kararnamelen ımzalama ve ya- yımlama yetkısının dahı bulunmadığı akla gelebılırse de anayasamızın. ya- salann Cumhurbaşkanı tarafından yayımlanmasına ılışkın 89/1 maddesın- dekı "Cumhurbaşkanı, Türkıye Buyuk Mıllet Meclısı'nce kabul edılen kanun- lan on beş gun ıçınde yayımlar" huk- mune kıyasen, Cumhurbaşkanfnın, Bakanlar Kurulu tarafından çıkanlan kanun hükmundekj kararnamelen, ımza ve yayımlama yetkısının varlığını kabul etmek gerekır Ancak anayasamız hükümlenne göre Cumhurbaşkanı'nın, Bakanlar Kurulu tarafından anayasanın 91 maddesı uya- nnca onceden çıkanlan yetkı yasalanna dayanılarak çıkanlan kanun hukmunde kararnamelen, "gecıktıncı veto", yanı yenıden goruşülmek uzere Bakanlar Kurulu na ıade veya "mutlak veto", ya- nı mutlak ve kestn olarak Bakanlar Ku- rulu'na ıade yetkısının varlığını kabul etmek, aşağıdakı nedenlerle mumkun değıldır Cumhurbaşkanı'nın kanun bûkmündeki kararnamelen veto yetkisiyoktur. Ancak ülkemizde, TC'yi kanun hükmündeki kararnamelerle yönetme istek ve arzusunu da ortadan kaldırmak gerekir. 1 Anayasamızda, Cumhurbaşkanı'- na, yayımlanmasını uygun bulmadığı kanun hukmunde kararnamelen bır da- ha goruşulmek uzere veya kesın olarak Bakanlar Kurulu'na gen göndermek şeklınde tecern eden gecıktıncı veya mutlak veto yetkısı tanıyan açık bır hu- küm bulunmamaktadır 2 Anayasamızın 105 maddesıne gore parlamenter demokrasının geregı ola- rak, Cumhurbaşkanı'nın gorevınden dolayı sıyaseten ve vatana ıhanet fıılı dı- şında da cezaı sorumluluğu buiunma- maktadır Parlamenter sıstem gereğı sorumlulu- ğu üzennde taşıyan hükümetm, kendı umurru sıyasetinın yurutulmesı bakı- mından, gorduğu lüzum uzenne parla- mentoya kabul ettırdığı yetkı yasasına dayanarak çıkaracağı kanun hukmun- deİcı kararnamelenn, Cumhurbaşkanı tarafından veto edılmesı. sorumlu hu- kumetle sorumsuz Cumhurbaşkanı ara- sındakı munasebetler açısından ısten- meyen durumlann ortaya çıkmasına neden olabılecektır 3 Egemenlığın kullanılması hıçbır su- rette hıçbır kışıye, zumreye veya sınıfa bırakılamayacağı gıbı hıçbır kımse veya organın, kaynağını anayasadan alma- yan bır devlet yetkısı kullanamayacağı, hukumlen herkesı bağlayan anayasa- mızın 6'ncı maddesınde açıkça belırtıl- mıştır 4 Bakanlar Kurulu'nun anayasanın 91 maddesıne gore kanun hukmunde kararname çıkarabılmesı ıçın TBMM tarafından onceden kabul edılen ve çı- kanlacak olan kanun hukmundekı ka- rarnamelenn amaanın, kapsamını, ıl- kelennı ve kullanma suresını gosteren, yetkı yasasına ıhtıyaç olan, Bakanlar Kurulu'na kanun hukmunde karama- me çıkarma yetkısı tanıyan bu yetkı ya- sasına karşı da, Cumhurbaşkanı'nın veto etme ve vetosuna rağmen yasalaş- ması halınde de ıptah ıstemıyle Anayasa Mahkemesı'ne muracaat yetkısı bulun- duğundan, Bakanlar Kurulu'na kanun hukmunde karar name çıkarma yetkısı tanıyan yasada amaç, kapsam ve ılke olarak ettığı yemınle bağdaşmayan hu- kumlenn varlığını saptayan Cumhur- başkanı, kanun hukmunde kararname çıkarma yetkısı tanıyan yetkı yasasına karşı, daha ışın başında ıken yukanda belırtılen veto ve Anayasa Mahkemesı'- ne muracaat gıbı yetkılennı kullanarak, ılende yetkı kanununa dayanılarak çı- kanlacak dlan kanun hukmunde karar- nameler sebebıvle ortaya çıkması muh- temel mahzurlan onleyebılecektır 5 Tum yetkılennı kullandığı halde, yetkı yasasının yasalaşmasını ve ışlerlık kazanmasını onleyemeyen Cumhurbaş- kanfnın, yetkı yasasına ıstınaden Ba- kanlar Kurulu tarafından çıkanlan ve anayasaya aykın bulunan kanun huk- mundekı kararnameiere karşı anayasa- nın 104 maddesındekı yetkısını kulla- narak ıptah ıçın Anayasa Mahkemesı'- ne muracaat ımkânı da mevcut bulun- maktadır Bu keyfiyet, Cumhurbaş- kanı'nın kanun hukmundekı kararna- melen ımzalamavarak Bakanlar Kuru- lu'na ıade etmek suretıyle veto yetkısı- nın bulunmadığını açıkça go*termekte- dır Çunkü onune gelen kanun hükmün- dekı kararnamelen ımzalamayardk ay- nen Bakanlar Kurulu'na ıade edebılme yetkısıne sahıp bulunan bır Cumhur- başkanı'na, kanun hükmündekı karar- nameler aleyhınde Anayasa Mahke- mesı'ne muracaat gıbı ılave bır yetkı tanımanın hukukı \e pratık bır faydası bulunmamaktadır Yukanda ızahına çahştığımız neden- lerle, Cumhurbaşkanı'nın Bakanlar Kjiırulu tarafından çıkanlan kanun hükmündekı kararnamelen veto etme yetkısının bulunmadığını, ancak anaya- samızda yapılacak olan ılk değışıklıkte, kanun hukmundekı karamamelerle ıl- gıh olarak yasama yetkısının as,ıl sahıbı TBMM'yı devreden çıkararak parla- menter demokrasıyı askıya alacak şekıl- de, Türkıye Cumhunyetı'ru kanun huk- mündekı kararnamelerle yonetme istek ve arzusunu uyandırmayacak yenı du- zenlemelere gıdılmesınde zaruret bulun- duğunu belırtmek ıstenz FERRUHDOĞAN 'Olaganûstü'yü Olağanla Asmak HÜSEYİN ERGÜN İstanbul Mülkiyeliler Vakfı Başkanı G uneydoğu'da olağanustu hal yonetımı var Bu epey uzun bır suredırdeuygulanıyor Uygu- landıkça da hal normale değıl anormale donuyor Olağanustu halı olağana dönuştur- mek ıçın olağanustu yetkılerle donatıl- mış yönetımler umulanı sağlamıyor Olağanustu hal yetkılennı yasal olarak ve fıılen genışlettıkçe oradakı hal daha fazla "olağanustu" oluyor Yanı kotule- şıyor Bır başka anlatımla olağanustu yolla halı normale döndüremıyor, ışlen çığı- nndan çıkanyoruz Karşılıklı gergınlığı artınyor, halkı "teronst" dedıklenmızm yanına ıtıyoruz Dunya kamuoyunda antı-demokratık gorunum kazanıyo- ruz Bu durumda bır yanhşlık yok mu 1 Çı- vı çıvıyı söker mantığı her zaman doğru mvP Klasık "her halın ıcabını o hale go- re teemmul etmek" yaklaşımı kımı za- man çıkmazla karşılaşmaz mı° Gorulen o kı çıv ı çıvıyı sokemıyor Çı- vı çıvıyı daha dennlere ıtıyor Bu dennlı- ğın ne kadar olduğunu da bılmıyoruz Acaba "olağanustu' yu olağanla aş- mayı deneyemez mıyız0 Olağan donem- de "suç" ışlemek serbest mı° Turkıye'- nın başka yerlennde olağan yetkıler ışh- yor da oradan neden ışlemesın9 Şimdi "saydamlık" esas ve karakoUar "camdan" olacak. Öyleyse, olağanüstüyü olağanla aşmak da denenebilir. Bu bır mantıkoyunu değıl Gergınor- tamda olağanustu yontemler kımı za- man bastıncı-susturucu olabılıyor, kımı zamansa kışkırtıcı, korükleyıcı Bız han- gı durumdayız 9 Sarunz ıkıncı süreç ışlı- yor Bugunku hükumet bırkaç ay once muhalefetteydı ve olağanustu halı ge- reksız goruyordu Son olağanustu hal oylanmasında ıse "Aradakı donemde tedbır alınz Bu son uzatmadır" anla- mında sözler ettıler Sonra da başbaka- nın Guneydoğu geası ıle bır yumuşa- mayı başlattılar Şımdı cıddı bır-adım daha atılabılır Olağanustu hal olağan yontemlerle aşıl- maya çalışılabıhr Bana oyle gelıyor kı durum bugun- kunden daha kotüye gıtmez Belkı de boylehkle şıddetın tırmanması durduru- labılır, sorunu konuşarak çozmek ıçın uygun bır zemm gelıştınlebılır Bu yaklaşım geleneksel devlet ve sıya- set anlayışımıza ters duşuyor Bıbyo- rum Ama gunumüzde her şey o kadar değıştı kı Eskıden "devlet sım" esastı, karakol- lann "kapalı kutu" olması normaldı Şımdı "saydamlık" esas ve karakollar "camdan" olacak Öyleyse, olağanüstüyü olağanla aş- mak da denenebılır POLTITKA VEÖTESİ MEHMED KEMAL Hep Böyle Sflrecek mi... T ek partı donemınm 'Zonguldak komurhavzası'fh- san Soyak'tan soruluyordu Ihsan Bey'ın uçan kuştan, esen yelden haben olurdu O yıllarda başlı- ca yakıt komürdu, kömur de Zonguldak'ta vardı. fhsan Soyaİc, komurle bırlıkte buraya uvgarlığj da getırmış- ü Cumhunyet bayramlannda balolar duzenler, turlu eğ- lenceler yapardı Bu gosten ve eğlenceler Demokrat Partı'- nın ıktıdarageldığı 1950'yedeğınsurdu Gerçı ondan once de Ihsan Bey'ın kulağına kar suyu kacmıştı Muhalefet ga- zetelennde aleyhte yazılar çıkmaya başlamıştı O yıllann muhalefet gazetesı olan Kuvvet'te çalışırken el altmdan haber sızdıranlan bılınm Oysa Ihsan Soyak lyı- lıksever bır kışı olarak tanınırdı Çoğu kışıyı eldekı olanak- lara gore korurdu Komur havzasında yolsuzluk en çok dıreklerde olurdu Komur kazılır, galenler duzenlenırken en çok kullanılan araç, sağlam dıreklerdı Bır gnzu çıktığında hemen dırekler hatıra gelırdı Dırekler nıtelığıne uygun mu alınmışlardı9 Tartışma bu konuda çıkardı Lısede bırarkadaşımız vardı, onun babası ocaklara dırek satardı Her olayda bu dırek yolsuzluğundan soz edılırdı Hanı soz aramızda bu yolsuzlukla suçlanırdı Hem zengındı hem de Zon- guldak mılletvekıhydı Bır koltukta ıkı karpuz epeyce dıkkatı cekırdı Ihsan Soyak'a kımse de kolay kolay elleşe- mezdı Bır koluyla (ağabeyı Hasan Rıza) Ataturk'e kenetlıydı. Zonguldak deyince, nedense hatıra hep grizular, patlamalar, yangınlar geür. Bir de Zola'nın ünlü Jerminal romanı.bır koluyla fsmet Pa- mmm__ şa'ya bağlıydı Uzaktan uzağa sozu edılse de, yakından yakına ktmse elleşemezdı İhsan Bey, Nurettın Artam'ın pek dostuydu Zongul- dak'tan başkente ındığınde, çevresınde şolenler vermekten pek hazzederdı Bu şölenlere bızım de katıldığımız olurdu Karpıç'te, Ankara Palas'ta, Sureyya'da çok masalar kurul- muştu Ihsan Bey'ın şaır Behçet Kemal de çok dostuydu Sonra- dan öğrendık. Behçet Kemal'le fhsan Bey, Zonguldak Ma- den Muhendısı Yuksek Okulu'nda okumuşlardı Dostluk oradan kaynaklanıyordu Zonguldak deyince, nedense hatıra hep gnzular, pat- lamalar yangınlar gelır Bır de Zola nın unlu Jermınal ro- manı Bu romanı acı ve heyecanla kaç kez okumuşumdur Sanınm bırkaç da filmı çevnbnış olapak Durmadan kaza ve bela getıren bu Zonguldak sorunu ne olacak 1 ' Her açılışta astan yuzunden pahalıya gelıyor Uz- manlar burası kapansa, ışçılere başka bır ış alanı açılsa daha lyı olur dıyorlar Sendıkacılar buna karşı çıkıyorlar Bınnın, gerçekçı karan vermesı beklenıyor Bunu bın goze alan çıkacak mP Yoksa felaket başımızda durmadan döne- nıp dur4cak mı 9 OKURLARDAN Toplunı, basm ve kadın Türkıye nın sahıpolduğu bırçok şeyın mucadelesını vererek elde etmış elde ettığı şeylenn de bedelını belkı de çok çok pahalı odemış bır ulke olduguna ınanıy orum Bununen belırgın orneğıde yuzbınlerce bmlerceTürk a\dını nın uzun suredır vermekte olduklan, ınsan haklan ve onundoğal bır uzantısı olan basın ozgurluğu mücddelesıdır Yanlışbgı ya dd dogruluğu tartışılabılınecek çeşıtlı pldttonmlarda bu mucadele venlmışvevenlmektedır Bu ulkuye ınanmış bırçok ınsan yaşamını vc sahıp olduklannı buvoldakavbetmış tutuklanmış. ı^kencegormuş ve acı çekmışUr Ancak şuan yaşanılanlara bakılınca, edınılmış ozgurluklenn meyvelennı kadını aşağılayıa bırşekıldemeta olarak kullanıp saü^lannı bu volla drttırmayı hesaplayan. tuketım ekonomısının egemen sınıflan ve buna aleı olan sozumona sanatçı ve aydın' kesım vemektedır dıycduşunmemek ınsan haklan ve basın ozgurluğu adındvenlmış mucadelelerden pışmanhk duvmamak busonuçlan gordukten sonra neredeyse mumkun gorunmemektedır Batı toplumu, bu konuda bızden çok daha esnek kabullere sahıp olmasına karşın bu ozgurluğu bırbırlenne karşı bızden çok daha saygılı yaşamaktadır Batı'da erotık yaynnlar sektor olarak aynlmış ve sadece kendı talep grubuna sunuda bulunmaktadır Yanı eroüzm ve pornografı ıle karşılaşmak ıstemeven bırev karşılaşmama ozgurlugune sahıptır Dunyadabugun lıste halınde sıralamava kalktığmızda oldukça fazla yer tutabılecek bır suru cıddı basın veTVkuruluşu kadın oğesını kullanıp bazı ınsanı ıçgüdulen sömurmeden toplumsal fonksıvonlannı say gın bır şekılde yenne getırmektedır ve sanıy orum bu da, Batı dakı avdın kesımın bu konudakı duyarhlığından kaynaklanmaktadır Bızde ıse bunu soylemek ne v aak kı oldukça zordur Bırcumartesı dkşamı aılece seyredıyorolduğunuz TV ekranında belkı de buyukannenızle bırlıkte. beklenmedık ve ınsanın kanını kaynatan bırsevışme sahnesını kısa bır sure ıçın de olsa ızlemek zorunda kalıyor, pazar sabahı da gazetedekı çıplak teyzenın "nıçın pıpiM olmadığını" soran oğlunuza sağbklı bır cevap verebılmek ıçın ter dokuyorsunuz Hele hele, bu başıbozuk gıdışten en büvuk darbeyı çocuklann alacağını soylemek de kehanet değıldır Psıkologve pedagogknn açıklamalanna baktığımızda, geleceğımızın güvencesı olarak gorduğumuz çocuklanmızm psıko-seksuel gelışmelenne bu denlı yoğun etkıler yapıldığı bu ortamda, saruyorum yakm gelecekte ev latlannın homoseksüel tertıhlenne' saygı duymak" zorunda kalacak ebeveynlenn sayısı bır haylı artacak gıbı gorunmektedır Evet bence bu konuda öylesıne bır noktaya gelınmışürkı, basın ve TV'nın bu yaklaşımı, toplumumuzda magandalığa mahkûm ettığımız kır kokenlı ınsanlanmızın kadına yaklaşımından bıle çok çok düzeysız kalmaktadır Çünku, magandanın kadın uzennde tıcan bır amacı olmadığı gıbı, sanıvorum ona karşı bır mıktar korumayı da ıçermektedır Kunuluş Savaşı'nda bebesının battanıyesıne 15 lık şarapnelı sararak cephedekı erkeğıne götüren kadınımız, bugün gozu donmuş nasyonal ve enternasyonal kapıtalızm ıçınde y apayalnızdır ve sahıplenılmeyı beklemektedır Açıklanan gerekcelerle ınsan haklanna, kadın onuruna ve gıderek topluma karşı düzeysız bır ıhlal olarak gorulmesı gereken bu surece karşı, başta ulke kadınldn. ülke avdınlan demokratık kıtle orgutlen ve tum sıyası partılennduyarbolmalanve demokratık tepkı oluşturmalan gerektığıne ınanıyor konuvu tartışılmak uzere-kamuoyuna sunmak ıstıyorum HÜSEYINMURAT ÇELİK Kent plantısı Şanlıurfa
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle