Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 12 MART1992 PERŞEMBE
14 GÖRÜŞLER
BURAŞI
TÜRKİYE
HALUKSAHİN
Iktidarda Zaman
I
kına yannın ıkıncı yansına gınlırken hâlâ gelmemış
gol gıbı, zaman bır etmen olmaya başhyor Hükü-
metten ve özellıkle Denurel'den soz edıyorum Butçe
hakkındakı eleştınlen yanıtlarken en çok enflasyonla
dgılı suçlamalarda bulunanlara yuklendı Yüz gunluk bır
hukumetten enftasyonu duşunmesıru beklemenın ınsafsızlık
olacağını soyledı Yapüklan vaadın 100 gunluk değü, 500
gunluk olduğunu yıneledı
fşsızlık ve terör konusunda da aynı görüşteydı Enflas-
yon, ışsızlık ve terör, müzmınleşmış sorunlar olarak kısa za-
manda halledılemezdı
Teonk olarak Demırel haklı 1992 ılkbahan'na yaklaşü-
ğımız şu gunlerde, Türkıye mahşennın bu uç atbsını bır
hamlede yere yıkacak ülsımlı bır formul yok Her uçune
karşı tutarü bır stratejı ıçınde ısrarla ve aamle savaşmak ge-
rekıyor
Zamanın etmen olmaya başladığı nokta ışte burası 100
gun ıçınde ne terorû, ne enflasyonu, ne de ışssızlığı yenmek
mumkün Ama, 100 gun ıçınde yapılanlar, halktan ıstene-
cek zamanın ve sabnn ölçûlen açısından belırleyıa olabılır
Bakkalda pazarda
Garip bir tutukluk...
Adeta zaman
doldumluyor... Ve bu
hükümetten başan
bekleyenler, Demirel'e
kampanyadaki
sloganlanyla
sesleniyorlar: Haydi,
haydi, haydi!
yeşıl 50 bınlıklenn bıle
5 bın lıra gıbı enyıp gıt-
tığını goren, her gun
terör haberlennı deh-
şet ıçınde okuyan ve lı-
sedekı çocuğunun ıs-
tıkbahnden endışe
eden genış halk kıtlele-
n, hükümeün yapnk-
lanna bakıp tünelın
sonundakı ışık oldu-
ğuna ınanırlarsa bır
sure daha gık demeden
dış sıkabılırler Ama yok, hukümet polıtıkalanyla böyle bır
ışığın umudunu vererruyorsa, başannın psıkolojısını yara-
tamıyorsa, "Yoksa bunlar da mı beceremeycek
r
' sorusu
gundeme gelır Bınncı 100 gunde değılse bıle, ıkına 100
gunde gelır
Zaman bu yuzden etmendır
•••
Kafalannı tamamen başanya takmışolan Amenkalılann
bır sözu vardır "Hıç bır şey başan kadar başan kazana-
maz " Başan başanyı çeker de dıyebılınz
Daha once de yazmıştım, Altan öymen de geçenJerde bır
kez daha değındı Galata Köprüsü hâlâ nıçın bıtmedı
9
Enf-
lasyon, teror ve ışsızlık 100 gûnde çözulmez, doğru Ama
yûzde 98'ı bıtmış bır köpru de 100 gunde bıünlemez mı
9
Ama bıtınlemedı Arpa boyu bır ılerleme bıle olmadı
Oysa Istanbul ıçın büyük önem taşıyan o köprünun çabu-
cak bıtınlıp açılması uzayıp gıdecek bır başanlar zınannın
ılk halkası olabılırdı Sozumona Bakan geldı, mcelemeler
yaptı ve sonra üsss Bu köprûyü bıtırmeye bınlennın gu-
cünun yetmedığı anlaşıldı
Yuzde 98'ı bıtmış bır kopruyu tamamlayamayan bır hü-
kumet başan esını verebthr mı''
Başka yerlerden başka ornekler bulabılınz Bunlan ma-
çın ılk dakıkalannda heba edılen gol fırsatlanna da benzete-
bılınz Atılsa, arkası gelecek
Amahayır Ganp bır tutukluk Sankı hırs ve azım eksık
Adeta zaman dolduruluyor
Burokrasıden beklenen kararlar bır turlu çıkmıyor Rad-
yo-televızyon yasası gecıkıyor Anayasa değışıklığı askıda,
sıyasal partıler ve seçım yasası değışıklığınden söz eden yok
Guneydoğu ve Olağanûstu Hal konusunda behrsızlık ege-
men Komur madenlennın geleceğı konusunda keza
YÖK konusu savsaklanıyor
Kendısınden büyuk romanlat beklenen bıryazann vaktı-
nın çoğunu gunluk faturalar ve mektuplarla geçırmesı gjbı
bır şey
Bu arada, Meclıs goruşmelennde de ızledmız, muhalefe-
tın cesaretı artıyor Mesut Yılmaz mütebessım, Erbakan
başrollere çıkmaya hazırlanıyor Fırtınadan korkup yel-
kenlennı ındırenler, ımbat çıkınca yenıden yelken açıyorlar
Ve bu hükümetten başan bekleyenler, Demırel'e kam-
panyadaki sloganlanyla seslenıyorlar Haydi, haydi, haydi
1
60-30YIL ÖNCE CUMHURIYET
1932: Bükreş'teTürk mezarlığı
Umumi harpıe, Galıçya cephesmde şehıt olan Turk askerlen
ıçın Bukreş'te bır mezarhk yapılmış ve vatan ıçın oralarda
ölen askerlenmız bu mezarhkta toplanmıştı
Aradan çok zaman geçtığı ve bakılmadığı ıçın bu şehıtiık
tamamen harap olmuştu
Bukreş Sefınmız Hamdullah Suphı Bey Ankara'da
hukûmetle temas etüğı son gunlerde şehıt askerlenmızın
tamamen bakımsız kalmış olan mezarlığının tanzınu mevzuu
bahsolmuş ve hükûmeümız burayı, ıçınde yatan
kahramanlann kıymet ve şereflenle mütenasıp bır halde
tamır ve ıslah ıçın bır tahsısat kabul etmışur
Bu tahsısatla Bükreş'tekı Tûrk askerlennın mezarlığı yenıden
mükemmel bır tarzda yapılacaktır
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKA \
KUOMİNTANG'IN KURUCUSU!
19Z5'7B BUGUN, ÜHLÜ Ç'H PeVLETAPAMI SUN )W-S£NI
59 W$INDA PEKİH'OE OLpU. Çhi'OB 13O0'PB KUZ-
OUĞU "KU0MINTAH6 " PARTISIYLE ILK KEZ ULUŞ-
ÇULUK ANUtYfffA/t OR.TAYA KCYMüŞ, ILKELERÎ-
Nl AÇIKLAMIŞTI. SUKI YAT-SEM, IMPARATD8.LU-
6UKJ SOV SÜLALBS'l MANÇUiAR'lN DÜŞMESİ-
NE NEDSN OLAN 19İ1"DBKÎ AYAKLAHMAYIPA
frÜZEULStolŞTİ.AROlMPAÜ, CUMHU&YETİN
KUfUILMAStNPA 8A$ R.OLÛ OYA/AMfŞ, ULKB-
pB DBVR.IMÜ FlKlKL&İtU YEŞERMESlUDE £ T -
KIÜ OLMUÇTU.SUN YAT-SEN'lN KJJOMtN-
TAUG PABTİSl, YUZYIL BAŞLARJNDA OLUMLÜ
EYLEMUERLE CüMHURlYET'E HIIMETETMİŞTİ.
AhlCAK,UPE&tNtM OLVMÜNDEM SOhlKA,Gl~
DEHEK GSRlCJ BıR KIMUĞE BUR.UNECEKJI..
Kararnameler ve Veto Yetkisi
GÜNER YİĞİTBAŞI İzmir DGM Cumhuriyet Savcısı
B
akanlar Kurulu tarafından çı-
kanlan kanun hükmündekı ka-
rarnamelen, Cumhurbaşkanı'-
nın ımzalamayarak Bakanlar
Kurulu'na ıade etmek suretıyle "veto
etme" yetkısının bulunup bulun-
madığmı, bu yazımızda ınceleme konu-
su yapmak ıstıyoruz Ancak asıl konuya
gırmeden once bu yazıyı kaleme al-
mamıza vesıle olan erken emeklılık ko-
nusunun, Bakanlar Kurulu tarafından,
yasa yenne kanun hukmunde kararna-
me ıle düzenlenmesmı savunma amacını
taşımadığımızı v urgulamak ıstenz
CumhurbaşkanTnın, Bakanlar Kumlu
tarafından anayasanın 91 maddesıne
göre çıkanlan kanun hukmundekı ka-
rarnamelen ımzalamayarak Bakanlar
Kurulu'na gen gonderme yetkısının,
başka bır ıfadeyle, kanun hukmunde
kararnameler uzennde "mutlak veto"
yetkısının veya yasalarda olduğu gıbı
onune gelen kanun hukmunde kararna-
melen tekrar goruşülmek uzere Bakan-
lar Kurulu'na gen gonderme yetkısının,
başka bır ıfadeyle, "gecıktıncı veto" yet-
kısının bulunup bulunmadığını ırdele-
yebılmek ıçın oncelıkle anayasamızın
91 maddesıne gore Bakanlar Kurulu
tarafından kanun hükmünde karama-
me çıkarma şeklınde ıcra edılen faalıye-
tın, hukukı mahıyeb ıtıbanyla ne tur bır
faahyet olduğunu belırlemek gerekır ka-
nısındayız
Anayasanın 104/b maddesı ıle Cum-
hurbaşkam'na tanınan yurütmeye ılış-
kın yetkılen arasında, kararnamelen
ımzalamak yetkısı de bulunmaktadır
Cumhurbaşkanı'na kararnamelen
ımzalamak yetkısı de buJunmaktadır
Cumhurbaşkanı'na kararnamelen ım-
zalama yetkısı tanmdığına gore ışbu yet-
kının, Cumhurbaşkanı'na, ımza ıçın
kendısıne sunulan kararnamelerden uy-
gun gormedıklennı ımzalamama yetkı-
sını de ıçerdığj, savunulabılır bır gorüş-
tür Ancak Cumhurbaşkanı'nın yürüt-
me alanına ılışkın yetkılennden bınsı
olan kararnamelen ımzalamak yetkısı-
nın, yurutme faalıyetı nıtelığındekı, yanı
doğrudan yurütmeye ılışkın olan Ba-
kanlar Kurulu kararlan ı'e başbakan ve
ılgılı bakan tarafından ımzalanan uçlu
kararnamelere münhasır bulunduğu,
Bakanlar Kurulu'na anayasanın 91 *
maddesı uyannca ıstısnaı olarak tanı-
nan ve yasama faalıyetı nıtelığındekı ka-
nun hükmündekı kararnamelen kap-
samadığı ızahtan vareste bulunmakta-
dır
TBMM tarafından kabul edılen yasa-
lann, 15 gun ıçınde Cumhurbaşkanı ta-
rafından yayımlanacağı, Cumhurbaş-
kanı'nın yayımlanmasını uygun bulma-
dığı yasalan, bır daha goruşulmek üzere
gen gönderebıleceğı, ancak TBMM'nın
gen gondenlen yasayı aynen kabul et-
mesı halınde, Anayasa Mahkemesı'ne
muracaat hakkı mahfuz kalmak uzere,
Cumhurbaşkanı'nın bu yasayı yayımla-
maya mecbur bulunduğu, yanı Cum-
hurbaşkanı'nın yasalan mutlak veto
yetkısının olmadığı, anavasamızda açık-
ça belırtılmıştır Ancak Bakanlar Ku-
rulu tarafından çıkanlan kanun huk-
munde kararnamelenn Cumhurbaş-
kanı tarafından ımzalanarak yayımlan-
ması konusunda anavasamızda açık bır
huküm bulunmadığı gıbı Cumhurbaş-
kanı'nın yasamaya ılışkın gorev ve yet-
kılennın sayıldığı anayasanın 104 a
maddesınde de yasalan yayımlamak
yetkı ve görevı yanında, kanun huk-
munde kararnamelen ımzalama ve ya-
yımlama yetkı ve gorevının varlığmdan
bahsedılmemışür
Anayasamızdakı bu boşluk karşısın-
da, Cumhurbaşkanı'nın kanun huk-
munde kararnamelen ımzalama ve ya-
yımlama yetkısının dahı bulunmadığı
akla gelebılırse de anayasamızın. ya-
salann Cumhurbaşkanı tarafından
yayımlanmasına ılışkın 89/1 maddesın-
dekı "Cumhurbaşkanı, Türkıye Buyuk
Mıllet Meclısı'nce kabul edılen kanun-
lan on beş gun ıçınde yayımlar" huk-
mune kıyasen, Cumhurbaşkanfnın,
Bakanlar Kurulu tarafından çıkanlan
kanun hükmundekj kararnamelen,
ımza ve yayımlama yetkısının varlığını
kabul etmek gerekır
Ancak anayasamız hükümlenne göre
Cumhurbaşkanı'nın, Bakanlar Kurulu
tarafından anayasanın 91 maddesı uya-
nnca onceden çıkanlan yetkı yasalanna
dayanılarak çıkanlan kanun hukmunde
kararnamelen, "gecıktıncı veto", yanı
yenıden goruşülmek uzere Bakanlar
Kurulu na ıade veya "mutlak veto", ya-
nı mutlak ve kestn olarak Bakanlar Ku-
rulu'na ıade yetkısının varlığını kabul
etmek, aşağıdakı nedenlerle mumkun
değıldır
Cumhurbaşkanı'nın kanun
bûkmündeki kararnamelen
veto yetkisiyoktur. Ancak
ülkemizde, TC'yi kanun
hükmündeki kararnamelerle
yönetme istek ve arzusunu da
ortadan kaldırmak gerekir.
1 Anayasamızda, Cumhurbaşkanı'-
na, yayımlanmasını uygun bulmadığı
kanun hukmunde kararnamelen bır da-
ha goruşulmek uzere veya kesın olarak
Bakanlar Kurulu'na gen göndermek
şeklınde tecern eden gecıktıncı veya
mutlak veto yetkısı tanıyan açık bır hu-
küm bulunmamaktadır
2 Anayasamızın 105 maddesıne gore
parlamenter demokrasının geregı ola-
rak, Cumhurbaşkanı'nın gorevınden
dolayı sıyaseten ve vatana ıhanet fıılı dı-
şında da cezaı sorumluluğu buiunma-
maktadır
Parlamenter sıstem gereğı sorumlulu-
ğu üzennde taşıyan hükümetm, kendı
umurru sıyasetinın yurutulmesı bakı-
mından, gorduğu lüzum uzenne parla-
mentoya kabul ettırdığı yetkı yasasına
dayanarak çıkaracağı kanun hukmun-
deİcı kararnamelenn, Cumhurbaşkanı
tarafından veto edılmesı. sorumlu hu-
kumetle sorumsuz Cumhurbaşkanı ara-
sındakı munasebetler açısından ısten-
meyen durumlann ortaya çıkmasına
neden olabılecektır
3 Egemenlığın kullanılması hıçbır su-
rette hıçbır kışıye, zumreye veya sınıfa
bırakılamayacağı gıbı hıçbır kımse veya
organın, kaynağını anayasadan alma-
yan bır devlet yetkısı kullanamayacağı,
hukumlen herkesı bağlayan anayasa-
mızın 6'ncı maddesınde açıkça belırtıl-
mıştır
4 Bakanlar Kurulu'nun anayasanın
91 maddesıne gore kanun hukmunde
kararname çıkarabılmesı ıçın TBMM
tarafından onceden kabul edılen ve çı-
kanlacak olan kanun hukmundekı ka-
rarnamelenn amaanın, kapsamını, ıl-
kelennı ve kullanma suresını gosteren,
yetkı yasasına ıhtıyaç olan, Bakanlar
Kurulu'na kanun hukmunde karama-
me çıkarma yetkısı tanıyan bu yetkı ya-
sasına karşı da, Cumhurbaşkanı'nın
veto etme ve vetosuna rağmen yasalaş-
ması halınde de ıptah ıstemıyle Anayasa
Mahkemesı'ne muracaat yetkısı bulun-
duğundan, Bakanlar Kurulu'na kanun
hukmunde karar name çıkarma yetkısı
tanıyan yasada amaç, kapsam ve ılke
olarak ettığı yemınle bağdaşmayan hu-
kumlenn varlığını saptayan Cumhur-
başkanı, kanun hukmunde kararname
çıkarma yetkısı tanıyan yetkı yasasına
karşı, daha ışın başında ıken yukanda
belırtılen veto ve Anayasa Mahkemesı'-
ne muracaat gıbı yetkılennı kullanarak,
ılende yetkı kanununa dayanılarak çı-
kanlacak dlan kanun hukmunde karar-
nameler sebebıvle ortaya çıkması muh-
temel mahzurlan onleyebılecektır
5 Tum yetkılennı kullandığı halde,
yetkı yasasının yasalaşmasını ve ışlerlık
kazanmasını onleyemeyen Cumhurbaş-
kanfnın, yetkı yasasına ıstınaden Ba-
kanlar Kurulu tarafından çıkanlan ve
anayasaya aykın bulunan kanun huk-
mundekı kararnameiere karşı anayasa-
nın 104 maddesındekı yetkısını kulla-
narak ıptah ıçın Anayasa Mahkemesı'-
ne muracaat ımkânı da mevcut bulun-
maktadır Bu keyfiyet, Cumhurbaş-
kanı'nın kanun hukmundekı kararna-
melen ımzalamavarak Bakanlar Kuru-
lu'na ıade etmek suretıyle veto yetkısı-
nın bulunmadığını açıkça go*termekte-
dır
Çunkü onune gelen kanun hükmün-
dekı kararnamelen ımzalamayardk ay-
nen Bakanlar Kurulu'na ıade edebılme
yetkısıne sahıp bulunan bır Cumhur-
başkanı'na, kanun hükmündekı karar-
nameler aleyhınde Anayasa Mahke-
mesı'ne muracaat gıbı ılave bır yetkı
tanımanın hukukı \e pratık bır faydası
bulunmamaktadır
Yukanda ızahına çahştığımız neden-
lerle, Cumhurbaşkanı'nın Bakanlar
Kjiırulu tarafından çıkanlan kanun
hükmündekı kararnamelen veto etme
yetkısının bulunmadığını, ancak anaya-
samızda yapılacak olan ılk değışıklıkte,
kanun hukmundekı karamamelerle ıl-
gıh olarak yasama yetkısının as,ıl sahıbı
TBMM'yı devreden çıkararak parla-
menter demokrasıyı askıya alacak şekıl-
de, Türkıye Cumhunyetı'ru kanun huk-
mündekı kararnamelerle yonetme istek
ve arzusunu uyandırmayacak yenı du-
zenlemelere gıdılmesınde zaruret bulun-
duğunu belırtmek ıstenz
FERRUHDOĞAN
'Olaganûstü'yü Olağanla Asmak
HÜSEYİN ERGÜN İstanbul Mülkiyeliler Vakfı Başkanı
G
uneydoğu'da olağanustu hal
yonetımı var Bu epey uzun bır
suredırdeuygulanıyor Uygu-
landıkça da hal normale değıl
anormale donuyor
Olağanustu halı olağana dönuştur-
mek ıçın olağanustu yetkılerle donatıl-
mış yönetımler umulanı sağlamıyor
Olağanustu hal yetkılennı yasal olarak
ve fıılen genışlettıkçe oradakı hal daha
fazla "olağanustu" oluyor Yanı kotule-
şıyor
Bır başka anlatımla olağanustu yolla
halı normale döndüremıyor, ışlen çığı-
nndan çıkanyoruz Karşılıklı gergınlığı
artınyor, halkı "teronst" dedıklenmızm
yanına ıtıyoruz Dunya kamuoyunda
antı-demokratık gorunum kazanıyo-
ruz
Bu durumda bır yanhşlık yok mu
1
Çı-
vı çıvıyı söker mantığı her zaman doğru
mvP Klasık "her halın ıcabını o hale go-
re teemmul etmek" yaklaşımı kımı za-
man çıkmazla karşılaşmaz mı°
Gorulen o kı çıv ı çıvıyı sokemıyor Çı-
vı çıvıyı daha dennlere ıtıyor Bu dennlı-
ğın ne kadar olduğunu da bılmıyoruz
Acaba "olağanustu' yu olağanla aş-
mayı deneyemez mıyız0
Olağan donem-
de "suç" ışlemek serbest mı° Turkıye'-
nın başka yerlennde olağan yetkıler ışh-
yor da oradan neden ışlemesın9
Şimdi "saydamlık" esas ve
karakoUar "camdan"
olacak. Öyleyse,
olağanüstüyü
olağanla aşmak da
denenebilir.
Bu bır mantıkoyunu değıl Gergınor-
tamda olağanustu yontemler kımı za-
man bastıncı-susturucu olabılıyor, kımı
zamansa kışkırtıcı, korükleyıcı Bız han-
gı durumdayız
9
Sarunz ıkıncı süreç ışlı-
yor
Bugunku hükumet bırkaç ay once
muhalefetteydı ve olağanustu halı ge-
reksız goruyordu Son olağanustu hal
oylanmasında ıse "Aradakı donemde
tedbır alınz Bu son uzatmadır" anla-
mında sözler ettıler Sonra da başbaka-
nın Guneydoğu geası ıle bır yumuşa-
mayı başlattılar
Şımdı cıddı bır-adım daha atılabılır
Olağanustu hal olağan yontemlerle aşıl-
maya çalışılabıhr
Bana oyle gelıyor kı durum bugun-
kunden daha kotüye gıtmez Belkı de
boylehkle şıddetın tırmanması durduru-
labılır, sorunu konuşarak çozmek ıçın
uygun bır zemm gelıştınlebılır
Bu yaklaşım geleneksel devlet ve sıya-
set anlayışımıza ters duşuyor Bıbyo-
rum Ama gunumüzde her şey o kadar
değıştı kı
Eskıden "devlet sım" esastı, karakol-
lann "kapalı kutu" olması normaldı
Şımdı "saydamlık" esas ve karakollar
"camdan" olacak
Öyleyse, olağanüstüyü olağanla aş-
mak da denenebılır
POLTITKA
VEÖTESİ
MEHMED KEMAL
Hep Böyle Sflrecek mi...
T
ek partı donemınm 'Zonguldak komurhavzası'fh-
san Soyak'tan soruluyordu Ihsan Bey'ın uçan
kuştan, esen yelden haben olurdu O yıllarda başlı-
ca yakıt komürdu, kömur de Zonguldak'ta vardı.
fhsan Soyaİc, komurle bırlıkte buraya uvgarlığj da getırmış-
ü Cumhunyet bayramlannda balolar duzenler, turlu eğ-
lenceler yapardı Bu gosten ve eğlenceler Demokrat Partı'-
nın ıktıdarageldığı 1950'yedeğınsurdu Gerçı ondan once
de Ihsan Bey'ın kulağına kar suyu kacmıştı Muhalefet ga-
zetelennde aleyhte yazılar çıkmaya başlamıştı
O yıllann muhalefet gazetesı olan Kuvvet'te çalışırken el
altmdan haber sızdıranlan bılınm Oysa Ihsan Soyak lyı-
lıksever bır kışı olarak tanınırdı Çoğu kışıyı eldekı olanak-
lara gore korurdu
Komur havzasında yolsuzluk en çok dıreklerde olurdu
Komur kazılır, galenler duzenlenırken en çok kullanılan
araç, sağlam dıreklerdı Bır gnzu çıktığında hemen dırekler
hatıra gelırdı Dırekler nıtelığıne uygun mu alınmışlardı9
Tartışma bu konuda çıkardı
Lısede bırarkadaşımız vardı, onun babası ocaklara dırek
satardı Her olayda bu dırek yolsuzluğundan soz edılırdı
Hanı soz aramızda bu yolsuzlukla suçlanırdı Hem
zengındı hem de Zon-
guldak mılletvekıhydı
Bır koltukta ıkı karpuz
epeyce dıkkatı cekırdı
Ihsan Soyak'a kımse
de kolay kolay elleşe-
mezdı Bır koluyla
(ağabeyı Hasan Rıza)
Ataturk'e kenetlıydı.
Zonguldak deyince,
nedense hatıra hep
grizular, patlamalar,
yangınlar geür. Bir de
Zola'nın ünlü Jerminal
romanı.bır koluyla fsmet Pa- mmm__
şa'ya bağlıydı Uzaktan uzağa sozu edılse de, yakından
yakına ktmse elleşemezdı
İhsan Bey, Nurettın Artam'ın pek dostuydu Zongul-
dak'tan başkente ındığınde, çevresınde şolenler vermekten
pek hazzederdı Bu şölenlere bızım de katıldığımız olurdu
Karpıç'te, Ankara Palas'ta, Sureyya'da çok masalar kurul-
muştu
Ihsan Bey'ın şaır Behçet Kemal de çok dostuydu Sonra-
dan öğrendık. Behçet Kemal'le fhsan Bey, Zonguldak Ma-
den Muhendısı Yuksek Okulu'nda okumuşlardı Dostluk
oradan kaynaklanıyordu
Zonguldak deyince, nedense hatıra hep gnzular, pat-
lamalar yangınlar gelır Bır de Zola nın unlu Jermınal ro-
manı Bu romanı acı ve heyecanla kaç kez okumuşumdur
Sanınm bırkaç da filmı çevnbnış olapak
Durmadan kaza ve bela getıren bu Zonguldak sorunu ne
olacak
1
' Her açılışta astan yuzunden pahalıya gelıyor Uz-
manlar burası kapansa, ışçılere başka bır ış alanı açılsa
daha lyı olur dıyorlar Sendıkacılar buna karşı çıkıyorlar
Bınnın, gerçekçı karan vermesı beklenıyor Bunu bın goze
alan çıkacak mP Yoksa felaket başımızda durmadan döne-
nıp dur4cak mı
9
OKURLARDAN
Toplunı, basm ve kadın
Türkıye nın sahıpolduğu
bırçok şeyın mucadelesını
vererek elde etmış elde ettığı
şeylenn de bedelını belkı de
çok çok pahalı odemış bır
ulke olduguna ınanıy orum
Bununen belırgın orneğıde
yuzbınlerce bmlerceTürk
a\dını nın uzun suredır
vermekte olduklan, ınsan
haklan ve onundoğal bır
uzantısı olan basın ozgurluğu
mücddelesıdır Yanlışbgı ya
dd dogruluğu
tartışılabılınecek çeşıtlı
pldttonmlarda bu mucadele
venlmışvevenlmektedır Bu
ulkuye ınanmış bırçok ınsan
yaşamını vc sahıp olduklannı
buvoldakavbetmış
tutuklanmış. ı^kencegormuş
ve acı çekmışUr Ancak şuan
yaşanılanlara bakılınca,
edınılmış ozgurluklenn
meyvelennı kadını
aşağılayıa bırşekıldemeta
olarak kullanıp saü^lannı bu
volla drttırmayı hesaplayan.
tuketım ekonomısının
egemen sınıflan ve buna aleı
olan sozumona sanatçı ve
aydın' kesım vemektedır
dıycduşunmemek ınsan
haklan ve basın ozgurluğu
adındvenlmış
mucadelelerden pışmanhk
duvmamak busonuçlan
gordukten sonra neredeyse
mumkun gorunmemektedır
Batı toplumu, bu konuda
bızden çok daha esnek
kabullere sahıp olmasına
karşın bu ozgurluğu
bırbırlenne karşı bızden çok
daha saygılı yaşamaktadır
Batı'da erotık yaynnlar sektor
olarak aynlmış ve sadece
kendı talep grubuna sunuda
bulunmaktadır Yanı
eroüzm ve pornografı ıle
karşılaşmak ıstemeven bırev
karşılaşmama ozgurlugune
sahıptır Dunyadabugun
lıste halınde sıralamava
kalktığmızda oldukça fazla
yer tutabılecek bır suru cıddı
basın veTVkuruluşu kadın
oğesını kullanıp bazı ınsanı
ıçgüdulen sömurmeden
toplumsal fonksıvonlannı
say gın bır şekılde yenne
getırmektedır ve sanıy orum
bu da, Batı dakı avdın
kesımın bu konudakı
duyarhlığından
kaynaklanmaktadır Bızde
ıse bunu soylemek ne v aak kı
oldukça zordur
Bırcumartesı dkşamı aılece
seyredıyorolduğunuz TV
ekranında belkı de
buyukannenızle bırlıkte.
beklenmedık ve ınsanın
kanını kaynatan bırsevışme
sahnesını kısa bır sure ıçın de
olsa ızlemek zorunda
kalıyor, pazar sabahı da
gazetedekı çıplak teyzenın
"nıçın pıpiM olmadığını"
soran oğlunuza sağbklı bır
cevap verebılmek ıçın ter
dokuyorsunuz
Hele hele, bu başıbozuk
gıdışten en büvuk darbeyı
çocuklann alacağını
soylemek de kehanet
değıldır Psıkologve
pedagogknn açıklamalanna
baktığımızda, geleceğımızın
güvencesı olarak
gorduğumuz çocuklanmızm
psıko-seksuel gelışmelenne
bu denlı yoğun etkıler
yapıldığı bu ortamda,
saruyorum yakm gelecekte
ev latlannın homoseksüel
tertıhlenne' saygı duymak"
zorunda kalacak
ebeveynlenn sayısı bır haylı
artacak gıbı gorunmektedır
Evet bence bu konuda
öylesıne bır noktaya
gelınmışürkı, basın ve
TV'nın bu yaklaşımı,
toplumumuzda magandalığa
mahkûm ettığımız kır
kokenlı ınsanlanmızın
kadına yaklaşımından bıle
çok çok düzeysız
kalmaktadır Çünku,
magandanın kadın uzennde
tıcan bır amacı olmadığı gıbı,
sanıvorum ona karşı bır
mıktar korumayı da
ıçermektedır
Kunuluş Savaşı'nda
bebesının battanıyesıne
15 lık şarapnelı sararak
cephedekı erkeğıne götüren
kadınımız, bugün gozu
donmuş nasyonal ve
enternasyonal kapıtalızm
ıçınde y apayalnızdır ve
sahıplenılmeyı
beklemektedır Açıklanan
gerekcelerle ınsan haklanna,
kadın onuruna ve gıderek
topluma karşı düzeysız bır
ıhlal olarak gorulmesı
gereken bu surece karşı,
başta ulke kadınldn. ülke
avdınlan demokratık kıtle
orgutlen ve tum sıyası
partılennduyarbolmalanve
demokratık tepkı
oluşturmalan gerektığıne
ınanıyor konuvu tartışılmak
uzere-kamuoyuna sunmak
ıstıyorum
HÜSEYINMURAT
ÇELİK
Kent plantısı Şanlıurfa