Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 MART1992 PERŞEMBE CUMHURfYET SAYFA
HABERLER
Tekzip metni
{• (Baştarafi 1. Sayfada)
^azetede çıkan haberinizde açık-
görüimektedir.
Basının bu konuda okulumu-
takdir ve teşekkür etmesi ge-
r«kirken ve yapılmak istenen
yardunları manşetltrinden övgü
Lle bahsetmesi gerekirken Özel
Vamanlar Lisesi'ndeki bilimsel
v e fen ağırlıklı eğitimi mürid eği-
t i m i olarak nitelendirmesi gaze-
tecilikten başka bir mana ifade
e*ier. Çocuklarında beyan ettiği
gâbi Ingilizce'den Tarihe kadar
l»ir okulda ne verilebilirse öğren-
cilere o verilmeye çalışılmıştır.
Şirketimizin işlettigi özel Ya-
aaanlar Anadolu Lisesi ve Özel
Yiamanlar Fen Lisesi çağdaş eği-
t i m ve öğretim verme yolunda
tOm Türkiye'de numune teşkil
eden bir vasfa sahiptir. Okulun
tajıınması yönünden ve mürid
egitimi verilmediği yönünden
kamu oyunun da aydınlanması
için sadece ve sadece bir iki mi-
sal vereceğiz.
1) Okullarımız Türkiye'de ilk
defa Dünya BUgisayar Bilgi Ağı-
na bağlanan lisedir.
2) 1991 yılmda yapılan 21.
Uluslararası Fizik Olimpiyatla-
nnda ülkemizi temsil eden 5 öğ-
renciden 4'ü okulumuz öğrenci-
lerinden oluşmuştur. 1990 yılı
içinde yapılan 31. Uluslararası
Matematik Olimpiyatlannda ül-
kemizi başarı ile temsil eden
mansiyon alan öğrenci OKU-
LUMUZ ÖĞRENCİSİDİR.
Matematik dalında Dünya
üçüncüsü olan öğrenci YİNE
OKULUMUZ ÖĞRENCİSİ-
DİR.
3) 1991 yılında Türkiye'de ilk
defa TÜBİTAK tarafmdan dü-
zenlenen Fen Lisesi sınav sonuç-
larına göre OKULUMUZ EGE
BİRİNCİSİ OLMUŞTUR.
4) Spor ve Kültür faaliyetlerin-
de de okulumuzun başarılan
basında çok sıkça yer almıştır.
Dünyada bilim dalında ülke-
mizi başarı ile temsil eden Lise-
lerimizi mürid eğitimi verildiği
karalamasında bulunmanın
maddi ve manevi külfetini hu-
kuk çerçevesi içerisinde gazete
sorumluları yüklenecektir. Ge-
rekli tüm davalar açılacaktır.
Bunu böylece belirtip kardeşlik
kavramını tanımayan Batı kül-
türünün yetiştirdiği kafa ile ha-
reket eden insaniar sevgi ihtiyaç-
larını insan sevgisi ile değil de
hayvan sevgisi ile karşılıyorlar
ki, Cumhuriyet gazetesi Köyce-
ğiz Dalyan'daki Karetta Karetta
kaplumbağalannın konınmalan
için günlerce haber program ve
röportajlar yayınlaması ile ve ça-
ğın eğitim yüzeyini yakalamaya
çalışan Azerbaycan'lı ve Nahcı-
vanlı öğrencilere kıt ve son de-
rece sınırlı imkânlanyla ama
kardeşlik duygulan içerisinde
meseleye yaklaşıp misafir öğren-
ci olarak ağırlayan okullarımızı
karalamakla göstermiş bulunu-
yorlar.
Basında görüldüğü gibi Türk-
iye"ye gelip de kalacak yer bula-
mayan ve İstanbul'da perişan
olan Azerbaycanlı profesörler ve
ilim adamlarını Türkiye'de düş-
tüğü durumdan anlaşılıyor ki
Cumhuriyet gazetesi ders alma-
mışa benziyor.
Zaten Karabağ'ın özerkliğini
kaldıran Azerbaycan Parlamen-
tosu kararından sonra Cumhu-
riyet gazetesinin manşetinde
"Azerbaycan Karabağ'ı yuttu"
başhğını kullanması olaylara na-
sıl yaklaştığını en çarpıcı biçim-
de göstermektedir.
Okullarımıza yapılan resmi
muracaat ile tamamen insani
nedenlerle Azerbaycanlı öğren-
cileri misafir öğrenci olarak ka-
bul etmemiz umuyoruz ki bu ça-
balarımız tüm devlet birimleri-
ne özellikle Türk Milli Eğitimin-
deki yetkilileıe ve insan sevgisi
ile dolu kişi ve kurumlara nu-
mune teşkil eder ve yardım eli-
ni sadece Azerbaycan ve Nahcı-
van'a değil, Arnavutluk'tan Do-
ğu Türkistan'a kadar tüm insan-
lara ulaştınrlar.
Gazetedeki fotoğraf, öğrenci-
lerin fotoğrafının çekildiği yer
yani röportajın yapıldığı yer ye-
mekhanenin arka bölümündeki
çöp dökme yeridir. Misafir ka-
bul yerinden 150 metre uzaklık-
taki arka bölümde 10-15 çocukla
sözde röportaj yapmaya kalkan
kişi elbette engellenîr. Bu konu-
da roportajı yapan Vedat YE-
NENER isimli muhabire olma-
sı gereken en yumuşak tavır ser-
gilenmiştir.
Bu konuda Milli Eğitimin ya-
yınladığı tamimlerde görüleceği
üzere öğrenci haricinde gelen ki-
şiler sadece ve sadece ziyaretçi
kabul salonunda ağırlanabilir-
ler.
Bu vesile ile diyoruz ki son
derece sınırlı ve kıt mali imkân-
lar sebebiyle bu konumda ki
yardıma muhtaç insanlara ge-
rektiği gibi el uzatamıyoruz. Ge-
rekli kanuni formalitelerin dev-
let idaresi bazında bir an önce
tamamlanarak devletimizin her
konuda yardım elini uzatması ve
ilgililerin zaman geçirmeden bu
konularda caba sarfetmesi ge-
rektiği kanaatindeyiz.
Uğur ÖZTAŞ
Şelale Özel Egt.Yay. Tic.
Anonim Şti. Kurucu Temsilcisi
Fransız otomobil fırması Peugeot Zonguldak'a fabrika kuracak
Madendyetazminatveriliyor
Krikalev dönöyopYaklaşık on aydır Mir uzay
istasyonunda bulunan uçuş
mühendisı-kozmonot Sergei Krikalev
yakında yeryüzüne dönüyor.
Çalışanlarayartım
• AA (İstanbul) -Güneş gazetesinden
kıdcm ve ıhbar tazminatlan ödenmeden
işten çıkanlan 15 işçi, iş mahkemelerinde
dava açılabilmesi için gerekli parayı
sağlayabilmek amaayla bir yardım
kampanyası başlattı. Güneş
gazetesinden aynlan 15 işçi, yaptıklan
yazılı açıklamada. parasızlık nedeniyle
mahkemelerde dava açamadıklannı,
Türk adaleti önünde haklannı alabilmek
amaayla "yardım kampanyası" yoluna
başvurduklannı bildirdiler. İşçiler.
Türkıye Emlak Bankası
Adana-Ziyapaşa Şubesı'nde "Güneş
Gazetesi Çalışanlan 5540-2" nolu
hesaba yardımda bulunulabileceğini
belirttiler.
92 Ormanı'na
katılım
• tstanbul Haber Servisi - Çevre ve
Kültür Değerlerini Koruma ve
Tanıtma Vakfı'nın (ÇEKÜL)
dttzenlediği 92 Ormanı Kampanyası
10'uncu gününde. Kampanyaya
katılım giderek artıyor. 100 bin
ağacın dikiminin hedeflendiği
kampanya, lstanbul'un Beykoz-
Kavacık alanında sürdürülüyor.
Kampanyamn sloganı şöyle: "Bugün
bir tek fidanla verdiğimiz her emek,
iki binli yıllarda koca bir orman
demekî' ÇEKÜL Başkanı Prof. Dr.
Metin Sözen yaptığı açıklamada,
doğal ve kültürel varlıklann
bilinçsizce yok olmasına artık dur
denilmesini istedi.
3. Ağaç Bayramı
• tstanbul Haber Servisi - KartaJ
Belediyesi iki yıldır düzenlediği Ağaç
Bayramı'nın 3'üncüsünü bugün
düzenüyor. Ağaç Bayramı saat
11.00'de Esenkent Askeri Dikim
Evi'nin karşısındaki aJanda fidan
dikilerek baslatılacak. Konuyla ilgili
Kartal Belediyesi'nden yapılan
açıklamada şunlara yer verildi: "Iki
yıldan beri yeşil bir Kartal yaratmak
amacıyla başlattığurûz kampanya
çerçevesinde ilçemizde bugüne kadar
46 adet çocuk parkı, 168 bin metre-
kare yeşiİ alan yapılmıştır. 1158'i
yetişmiş çam fıdanı olmak üzere 640
bin fidan dikilmiştir:'
Özal-Uzan davası
• tstanbul Haber Servisi - Ahmet Özal,
gümrük komisyoncusu Turgay Aksoylu,
ve Starl muhasebecisi Tevfik Metin
hakkında, "hizmet sebebiyle emniyeti
suiistimal ettikleri" gerekçesiyle nöbetçi
asliye ceza mahkemesinde dava açıldı.
Starl'e haciz nedeni olan 20 milyarhk
senet olayı ile ilgili olarak açılan
soruşturma sonucunda, tstanbul Nöbetçi
Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan
davanın iddianamesinde, Ahmet özal ve
Tevfik Metin hakkında, "hizmet
sebebiyle emniyeti suiistimal ettikleri"
gerekçesiyle 7.5 yıl, Turgay Aksoylu
hakkında da "suça iştirak ettiği"
gerekçesiyle 5 yıla kadar hapis cezası
istendi. Starl Yönetim Kurulu Başkanı
Cem Uzan ve bir süre önce trafik
kazasında ölen murahhas üye Yekta
Okur, özal, Aksoylu ve Metin hakkında,
"Emniyeti suiistimal ettikleri ve yetkileri
bulunmadığı halde sahte imza attıklan"
gerekçesiyle cumhuriyet savcıhğına suç
duyurusunda bulunmuşlardı. Savcıhğın,
soruşturma sonucunda "takipsizlik
kararı" vermesi üzerine, Cem Uzan'ın
avukatlan, Beyoğlu Ağır Ceza
Mahkemesi'ne itiraz ederek dava açılması
yönünde bir karar aldırmışlardı. Istanbul
Nöbetçi Ceza Mahkemesi'nde açılan
davanın görülmesine önümüzdeki
günlerde başlanacak.
BİROL ÜZMEZ (Zonguldak) - Zonguldak Valisi Nurettin Tu-
ran, Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun (TTK), Kozlu'daki
grizu patlamasında hayatını kaybeden maden işçilerinin
maddi ve manevi tazminatlannın dava konusu olmadan
ödeyeceğini açıkladı.
halinde dava konusu olmadan TTK
Genel Müdürlüğü'nce ödenecektir.
Sosyal Sigortalar Kunımu ve Amele
Zonguldaklılan scvindiren ikinci
açıklama Milli Eğitim Bakanı Kök-
sal Toptan'dan geldi. Toptan, Fran-
sız otomobil fırması Peugeot-Tal-
bot'nun Zonguldak'a fabrika
kurmasının kesinleştiğini söyledi.
Zonguldak Valisi Nurettin Turan.
Kozlu kömür ocaklanndaki grizu
patlamasında hayatlannı kaybeden
262 maden işçisinin ailelerine aylık
ve tazminatlannın en kısa zamanda
ödenebilmesı için gerekli işlemlerin
tamamlanmak üzere olduğunu açık-
ladı. Turan dün yaptığı yazılı açıkla-
mada, grizu faciasında hayatlannı
kaybeden işcilerin yakınlarının nüfus
ve veraset işlemkri için tek tek dava
açmalanna gerek olmadığını belirte-
rek şöyle dedı:
"TTK Hukuk Müşavirliği'nce ve-
fat eden tüm işcilerimizin veraset
ilamlannın tamamının ahnması için
Zonguldak Sulh Hukuk Mahkemesi
Hâkimliği'ne başvurulmuştur. Bir
iki giin içinde bu işlemler sonuçlandı-
nlacak, akabinde hayatlannı kaybe-
den 262 işçimizin tahakkuk eden
tüm alacaklan mirasçılanna ödene-
cektir. Aynca ha\atlannı kaybeden
işçilerimizin maddi, manevi tazmi-
natlan, hak sahiplerinin başvurulan
Birliği Başkanlığı'nca hak sahipleri-
ne yasal ödeme işlemlerine başlan-
mıştır."
SHP'den araştırma önergesi
SHP. grizu faciası konusunda
Meclis araştırması açilmasını istedi.
SHP Grup Başkanvekili Mahmut
Alınak, "Ocaklann kapatılması.
Zonguldak halkı için grizu patlama-
sından daha büyük bir facia olur"
dedi.
Meclis'te dün bir basın toplantısı
düzenleyen Alınak. TBMM Başkan-
lığı'na sunulan. Antalya Milletvekili
Faik Altun ve 22 arkadaşı tarafından
hazırlanan Meclis araştırması öner-
gesi hakkında bilgj verdi. Patlama-
dan sonra bir grup SHP milletvekili-
nin yöreye giderek inceleme yaptığını
hatırlatan Alınak. grizu patlamalan-
nın kader olmadığını. teknoloji
transferleriyle bu tehlikenın yüzde
iki düzeyine indirilebileceğıni söyle-
di. Bu konuda çok acil önlemler ahn-
ması ve facıaların asgariye indirilme-
si gerektiğini kaydeden Alınak.
parlamentonun olaya bu açıdan el
koyması gerektiğini bildirdi.
SHP'nın verdıği araştırma önerge-
sınde özetle şu görüşlere yer verildi:
"Ulusal sanayimizin kaçınılmaz
gereği olan enerjiyi korumak, elim
kaza konusunda şüpheli noktalan
a>dınlatmak. ulusal çıkarlanmız için
canlannı feda etmiş insanlanmızın
yakınlarının yaralannı sarmak ve bir
daha böylesi aalar yaşamamak için
doğru, güvenli ve verimli bir kömür
politikası ve üretimini belirlemek
amaayla konunun aynntılanyla ele
alınıp değrelendirilmesi gerekmekte-
dir."
Mahmut Alınak. TBMM'de dü-,
zenlediği basın topiantısında. Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal'ın "kömür
ocaklannın zarar ettiği ve kapatıl-
ması gerektıği" yolundaki görüşünü
de eleştirdi. Alınak şöyle konuştu:
"Bir gerçek gözardı ediliyor. Her
yıl yurtdışından 50-60 dolara 5 bin
ton taşkömürü ithal ediliyor. Bu
ocaklarda ise 3 bin ton kömür üretili-
>or. Bu ocaklann kapatılması halin-
de dışarıdan ithal edılen kömürün
fiyatı 50-60 dolann çoL üstüne çıka-
cak ve çok büyük bir gider olacak.
Aynca bu ocaklarda 30 bin insan
çalışıyor. Bu ocaklann kapatılması.
asgari 500 bin insani ilgilendiriyor.
Onun için bu ocaklar kapatılamaz.
Kapatıldığı takdirde grizu patlama-
sından daha bü>ük bir facia doğu-
rur."
Peugeot fabrikası Zonguldak'a
kuruluyop
Milli Eğitim
Bakanı Köksal
Toptan, hüküme-
tin tavsiyesi üzeri-
ne. Fransız Peu-
geot firmasının
Zonguldak'ta
fabrika kurması-
nın kesinleştiğini. bövlece fabrikası-
nın İzmir yerine Zonguldak'ta kuru-
lacağını bildirdi.
Toptan, Peugeot fabrikasının
Zonguldak'ta kurulması konusunda
pazartesi günü Peugegt fırmasından
beş kişilik teknik bir heyetin bölgeye
gelerek inceleme yapacağını söyledi.
Fabrika devreye girdiğinde yakla-
şık 15 bin kişiyi istihdam edeceğini
belirten Toptan, "Böylece bölgede
kömüre bağımlı istihdam arayışı da
ortadan kalkacak" dedi.
Bölgenin altyapısının her türlü ya-
tınma elverişli olduğunu anlatan
Milli Eğitim Bakanı Toptan, Peuge-
ot fabrikasıyla birlikte bölgede diğer
yan sanayide de >eni yatınmlar bek-
lendiğini belirttı.
Fabrikanın Çaycuma ilçesinde ku-
rulmasının planlandığına ve yaklaşık
350 milyon dolarlık bir yatınm yapı-
lacağına dıkkatı çeken Köksal Top-
tan, hükümeıin bu tür yatınmlara
çeşitli kolaylıklar sağladığını kaydet-
ti.
Maden işçisinin gözü kara. Sürmeli gözlerinde bir yandan ökn arkadaşlannın acısı, bir yandan da çaresizliğin izleri var. (Fotoğraf: ALİ ÖZ)
Kozlu'daki grizu faciasından sonra ocaklara inen isimsizbir kahraman anlatıyor:
Sanki bir atombombası atdmış
REFİK DURBAŞ (Zonguldak) - "İşgüvenlikten arkadaşlarla
toplantı halindeydik. Kazayı akşam 20.15'te haber aldık.
Hemen işyerine gittik. Saat 20.35'te de soyunup ocağa in-
dik. Bizden önce güvenlik ekibi inmişti. Kazadan yanm saat
kadar sonra yani. Göz gözü görmüyor. Kesin bir duman
var, bir de koku. O patlamadan mütevellit ortaya çıkan bir
koku. Bütün aşağı, kuyu dibine kadar can havliyle üzerimi-
ze saldıran, ağlayan insanlarla dolu. Şoka giren insaniar."
avuç demir yığını halindeydi. Insanın
aklı almıyor. Şöyle söyleyeyim, san-
ki bir atom bombası atmışsıruz da her
taraf yerle bir olmuş...
İlk ekip olarak 15 kişi vardık. Ba-
zı arkadaşlanmız tahlisiye cihazlan;
m giymişti. Biz onlann peşinden in-
dik. Bizde alet filan yoktu.
Battaniyeleri belimize sarmıştık.
Arkadan bir grup da sedyelerle peşi-
mizden geu'yordu. Kuyu dibi göz
gözü görmüyor. Karanlık. 19 nolu
kuyuda 12 ceset bulduk. Büyük bir
darbe yemiş burası ve 12 kişi boğul-
muş. Onları toplayıp bir yere koy-
duk. Tekrar ekiplerin gelmesini beİc-
ledik. Arkamızdan gelen arkadaşlarla
cesetleri sedyelere yerleştirip kuyu di-
bine indirdik.
Kendi servis arkadaşlarımı bile ta-
nıyamadun. İki tanesinin cesedini çı-
kardım. Bir tanesini motor garajın-
dan, birini arabanın altından. Motor
garajında iki ceset daha vardı. Onla-
Liman Caddesi'ndeki Maden Mü-
hendisleri lokalinde anlatıyor bütün
bunlan. Teyp masanın üstünde ama,
sesi teybe değil de daha dün indiğı
ocağa doluyor sanki.
"Kuyu dibinde hemen görev bölü-
mü yaptık. önce yakın çevreyi dola-
şarak bulduğumuz cesetleri kuyu di-
bine getirdik. Bu arada bir teknik ar-
kadaşımın cesedi, bâcağı kopmuş.
Bacağını cesedin yanına koyduk.
Sedyeye yerleştirdik. Böylece görev-
li mühendis arkadaşlarla 425 kotun-
da, yol güzergâhında 15-20 metrede
bir, yanmış cesetleri topladık. Ta ki
425 metrenin son noktasına gidince-
ye kadar 13 tane ceset bulduk. Hep-
si yanmış vaziyetteydi. Darbe, çok
büyük bir etki yapmıştı. Bütün gale-
riler mahvolmuş bir durumdaydı.
Kuyu dibine doğru büyük bir tahri-
bat vardı. Ocakta kullanılan araba-
lar kâğıt gibi yapışmıştı duvarlara.
Yüz tonluk bir presimiz vardı, bir
nn da yüzleri feci biçimde yanmıştı,
tanınmayacak bir haldeydi. Birini
darbe, çalıştığı yerden 150 metre öte-
ye fu-latmıştı ve kafası kopmuştu. Ce-
sed,iyle başını yan yana getirip lam-
basını yaktık arkadan gelen arkadaş-
lar görsün diye. Tekrar battaniyeye
sarıp sedyeye koyduk.
O katta, yani 425 kotunda ekip
olarak 23 kişi çıkardık dışarı. Saba-
ha kadar da bütün katta duzenli ara-
malar yaptık.
Bu çahşma dokuz saat kadar sür-
dü. Bu 23 kişiden 12 tanesi gazdan
boğulmuştu, 11 'i yanarak ölmüştü
patlamadan dolayı.
Çahşanların yanında makine teç-
hizatı da büyük darbe yemişti. Hep-
si de kullanılamayacak durumdaydı.
Kendi imkânlanmızla bazı yerleri te-
mizlemeye çalıştık. Yine de tehlikeli
bir durum söz konusuydtı. Patlama-
dan sonra tekrar yer yer gaz oranı
yükseliyor. Toz oranı yüksek boyut-
ta.
Kendi elemanlarımı yukarı çıka-
np bir daha ocağa sokmadım. Yuka-
rıdan gelecek talimata göre hareket
edeceklerdi. Sonradan akşamki top-
lantıda da kapatma kararı alındı za-
ten.
Tekrar görev bölümü yapıldı. Bir
ve iki numaraiı kuyunun kille kapa-
tılması çalışması başladı. Sonra üze-
rine su sızdırmaz, hava gecirmez kö-
pük döktük. Gece saat ikiye kadar
sürdü bu çahşma da."
Nasıl bir duygu bu kazadan sonra
hemen ocağa girmek?
"Şimdi bana o durumda ocağa in
deseniz, inmem, inemem. Ama o an,
olayın can kurtarıcı havhyle indik
aşağıya. Yanımızda ne gaz maskesi
vardı, ne bir ölçüm aleti. Tek düşün-
cemiz bir an önce arkadaşlırımıza
ulaşahm, onlan kurtaralım. Can kur-
tarmak düşüncesi her şeyin önüne
geçti, ölümün bile...
Daha önce orada çalıştığım için i
evimin içi gibi bih'yordum.
Patlamarun gece vardiyasında olu-
şu can kaybının biraz daha azlığını
getirdi. Bir gündüz vardiyasında ol-
saydı kaza, sayı bunun üçle çarpımı
kadar yükselirdi. Çünkü gündüz ça-
lışan daha fazla."
Adım söylemek istemiyor. Ben de
yazmıyorum. Bir yerlerden, bir şey-
İerden korktuğu için değil, bir kah-
ramanlık sayılmasın diye yaptığı.
On dokuz yıldır kurumda çalışıyor.
Işçilikten gehne. Maden işçiliğinin
her dalında çahşmış. Doğma büyüme
Zonguldaklı. Yeraltmda hem çalışıp
hem okumuş. Şimdi maden mühen-
disi.
Gözlerinin karasında arkadaşlan-
nın gölgeleri...
Çetinkaya mağazası
davası başladı
Istanbul Haber Servisi - Bakırköy'deki Çetinkaya
Mağazası'na 25 Aralık 1991 'de düzenlenen saldı-
nda 12 kişinin ölümüne neden olduklan iddiasıy-
la Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne sevk edilen
18'i tutuklu 23 sanığm yargılanmasına dün baş-
landı.
İstanbul 2 numaraiı Devlet
Güvenlik Mahkemesi'nde
(DGM) başlayan davada, Çe-
tinkaya mağazalan sahibi
Fehmi Çetinkaya da ifade ver-
di. Olayda, akraba ve yakınla-
nnı kaybeden müdahiller, sa-
nıklarla birlikte yangın merdi-
venlerini kilitli luttuklan
gerekçesiyle Fehmi Çetin-
kaya'dan da şikâyetçi oldular.
Isparta'da yakalanan dava-
nın bir numaraiı sanığı olan
Çetin Arkaş, olayla ilgisi olma-
dığını savundu. Arkaş, evinde
ele gecinlen patlayıa maddele-
rin kendisine ait olmadığını,
patlayıa madde yapmadığını
anlatarak "Eğer ben kanşsay-
dım, o patlayıcılan evimden
daha sonra çıkanrdım. Patla-
yıcılan evime polis koydu"
dedi.
Tutuksuz sanıklar Rojda
Duman ile Mesut Çoban da,
olay günü birbirlerine yılbaşı
hediyesi olmak için Bakırköy'e
gittiklerini, patlama sesi du>-
duklannı ve kaçmaya çalışır-
ken yakalandıklannı söyledi-
ler. Kendilerine yapılan ajanlık
teklifıni kabul etmediklerini ve
aralannda hissi bir yakınlık ol-
duğu için şubede kendilerine
işkencc yapıldığını savunan sa-
nıklar, polisler hakkmda suç
duyurusunda bulundular.
Sanık Abdülkadir Zenger de
Veliefendi'de taksiden indirile-
rek gözaltına alındığmı ve
Kürtçe bildiği için olaya kanş-
tınldığını söyledi.
Öteki sanıklar Hah'de Alp,
Baran Bingöl ve Serdar Yokuş
da olaydan üç gün sonra okul-
lanndan alındıklannı belirtti-
ler.
ÇtUıkayı'ya stçJama
Sanıklann avukatlan. du-
ruşmaya müdahil olarak katı-
lan Çeıinkaya mağazası sahibi
Fehmi Çetinkaya'nın duruş-
maya nıüdahil olarak alınma-
masını istediler. Avukatlar
"Ölümlerin sorumlu.su Çetin-
kaya'dır. Eğer yangın merdi-
venleri kilitli olmasaydı, bu
kadar ölüm olmazdı, Fehmi
Çfitinkaya suçludur ve müşteki
sanık olarak duruşmaya katıl-
malıdır" iddiasında bulundu-
lar.
Mahkeme heyeti de Çetin-
kaya'nın suçtan zarar gören
mağazanın sahibi olduğunu ve
aynı zamanda da oğlunu kay-
bettiğini belirterek avukatlann
isteğini reddetti.
Daha sonra ifadesi alınan
Fehni Çetinkaya, olay sırasın-
da Beyoğlu'ndaki mağazada
bulunduğunu ve saldınyı tele-
fonla öğrendiğini söyledi. Çe-
tinkaya, mağazaya geldiğinde
içeri girmek istediğini, ancak
yangın devam ettiği için izin
verilmediğini belirterek yangın
merdivenlerinden altına kata
çıktığını, oğlu Ahmet Çetinka-
ya ile muhasebe müdürü Ha-
san Dervişoğlu'nun cesetleriy-
le karşılaştığını anlattı.
Sanıklardan şikâyetçi oldu-
ğunu da belirten Çetinkaya.
oğlununiçeride bulunan kişile-
ri kurtarmak isterken öldüğü-
nü kaydetti. Çetinkaya şöyle
devam etti:
"Yangın çıktığında oğlum
sekizinci kattaymış. Yangın
tüpünü alarak aşağı ınmiş ve
söndürmeye çalışmış, ancak
yangın büyük olduğu için tüp-
le yukan çıkıp yangın merdive-
ninın kapısını kırmış. Yangın
merdiveninin anahtarlan mu-
hasebe müdürü Hasan Dervi-
şoğlu'ndaydı. O da olay sıra-
sında bayıldığı için kapılar
zamanında açılamamış. Ayn-
ca yangın merdıvenleri hırsız-
lık tehlikesi nedeniyle kilitli
tutuluyordu. Kesinlikle kay-
naklı değildi."
Çetinkaya. oğlu Ahmet Çe-
tinkaya'nın istese dışan çıkıp
kurtulabileceğini de ifade ede-
rek "Oğluma çalışanlar dışan
çık" demiş, ancak o 'Benim da-
ha işim bitmedi' diyerek çık-
mamış. daha sonra koruma
polisim gelmiş. çıkarmaya ça-
lışrruş, yine kabul etmemiş.
Aşağı inip Hasan Dervişoğlu'-
nu omuzlayıp yukan çıkarma-
ya çalışmış, ancak ikisi de yığı-
lıpkalmışlar"dedi.
Akşam nişanı vardı
Yangında kızı Songul Aras'ı
kaybeden Nuri Aras da. kızı-
nın akşam nişanı olduğunu ve
alışverişe gittiklerini belirterek
"Ben, arabanın içinde kapıda
bekliyordum. Bu sırada ara so-
kaklardan ellerinde pankart-
lar, molotof kokteylleri ve
sopalar bulunan gruplar geldi
ve mağazaya saldırdılar" diye
konuştu.
Aras. tutuksuz sanıklardan
Rojda Duman'ı da gösterek
"Bu kız. grubun önünde bulu-
nuyordu ve elinde patlayıcı
vardı. atuğını da gördüm" dş-
dı.
Nuri Aras, Fehmi Çetio-
kaya'nın da gerçekleri söyle-
mediğini öne sürerek, yangın
merdivenleri kapısının kay-
naklı olduğunu ve Ahmet Çe-
tinkaya'nın da yangının başla-
masından sonra binaya girdi-
ğini söyledi.
Aras'ın ifadesi üzerine Çe-
tinkaya ile Aras arasında sözlü
tartışma çıktı. mahkeme heye-
tinin olaya müdahale etmesiy-
le tartışma yatıştınldı.
Açlık grevî yapan Izmirli
işçilere Hak-İş'ten destek
CLMHURtYET(Ankara) - Hak-İş Genel Başkanı
Necati Çelik, dün açlık grevindeki İzmirli beledi-
ye işçilerini ziyaret ederek_ başanlar diledi. Çelik,
"Biz devlete güvendik ve İzmir'e geri döndüysek
bu bizim için suç ve ceza olmamalf dedi.
Hak-İş başkanı Necati Çe- yazık kı tam Ankara'ya girişle-
lik, Hak-İş Yönetim Kurulu rinde devlet erkanı, kendilerine
üyeleri üedün Belediye-İş An- devlet güvencesi vererek, arka-
kara Şubesi'ne gelerek, açlık daşlanmızı gen göndermişler-
grevindeki işçileri ziyaret etti. dir.
Çelik, İzmirli belediye işçileri-
nin haklannı ararken işlerin-
den olduklannı, bu da
yetmıyormuş gibi, İzmir Bü-
yükşehir Belediye Başkanı
Yüksel Çakmur tarafından te-
rörist ilan edildiklerini söyledi.
Çelik bu tür bir suçlamayı
Çakmur'a iade ettiğini belirte-
rek şöyle dedi:
"Ben öyle inanıyorum ki, bu
arkadaşlanmız işlerine iade
edilince sorun kapanacaktır.
Arkadaşlanmız bir ay boyun-
ca Ankara'ya yürümüşler. ne
Gaşet tabii böyle bir
durumda devletın hassasiyet
göstermesı taktir-i şayandır."
Türk iş hukakunda toplu iti-
laflarda devlet güvencesi diye
bir hüküm bulunmadığını be-
lirten Çelik, "Biz devlete
güvendik \e İzmır'e geri dön-
düysek, bu bizim için suç ve
ceza olmamalıdır. Aradan çok
uzun bir süre gecmesine rağ-
men arkadaşlanmızın hakkı
iade edilmemiştir. Biz devlete
güvenmeyeceksek kime güve-
necegiz"dedi.
Otomobil-İş direksiyonu
Türk-İş'e doğru çevirdi
tş-Sendika Servisi - Bağımsız
Otomobıl-İş Sendikası Türk-
İş'e üye olmaya hazırlanıyor.
Geçen dönem yapılan genel
kurulunda Türk-İş'e üyelik
başvurusu karan çıkartama-
yan Otomobil-İş Sendikası'mn
mart ayı sonunda yapılacak
12. Genel Kurulu'nda Türk-
İş'e üyelik başvurusu yeniden
ele ahnacak.
Bağımsız Otomobil-İş Sen-
dikası Merkez Yönetim Ku-
rulu'nca hazırlanan "Neden
Türk-İş" isimli broşürde, "Cl-
kemizde sendikal hareketin ve
bugünün objektif bir değerlen-
dirmesi, üye olunacak konfe-.
derasyonun Türk-İş olması
gerektiğini ortaya çıkartıyor"
denildi.
Otomobıl-İş Sendikası'mn
Türk-İş'e üye olabilmesi için
Genel Kurulu'nda üyeüğe baş-
vuru karannı çıkartması ve
Türk-İş'in de yapılacak bir tü-
zük değişikliğiyle aynı iş ko-
lunda birden fazla sendikaya
üye kabul etme yolunu açması
gerekiyor.
Otomobil-İş Sendikası Mer-
kez Yönetim Kurulu'nca ha-
zırlanan bir diğer broşürde de.
gerçek yaşamla sendikalar ara-
sındaki kopukluğun giderek
büyüdüğüne dikkat çekilerek
sendikal anlayışlann değişmesi
gerektiği belirtildi. Türkiye'de
ücretlilerin ancak yüzde 25'-
inin toplusözleşme hakkından
yararlanabildiğinin kaydedil-
diği broşürde, ekonomik ola-
rak faal nüfusun yüzde 37.18'-
ini oluşturan ücretlilerin. top-
lam gelirden yüzde 18.54 pay
aldıklan. Avrupa Topluluğu
(AT) ülkeleri arasında en dü-
şük işgücü maliyetinin Tür-
kiye'de bulunduğu bildirildi.