27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 MART1992 PERŞEMBE CUMHURfYET SAYFA HABERLER Tekzip metni {• (Baştarafi 1. Sayfada) ^azetede çıkan haberinizde açık- görüimektedir. Basının bu konuda okulumu- takdir ve teşekkür etmesi ge- r«kirken ve yapılmak istenen yardunları manşetltrinden övgü Lle bahsetmesi gerekirken Özel Vamanlar Lisesi'ndeki bilimsel v e fen ağırlıklı eğitimi mürid eği- t i m i olarak nitelendirmesi gaze- tecilikten başka bir mana ifade e*ier. Çocuklarında beyan ettiği gâbi Ingilizce'den Tarihe kadar l»ir okulda ne verilebilirse öğren- cilere o verilmeye çalışılmıştır. Şirketimizin işlettigi özel Ya- aaanlar Anadolu Lisesi ve Özel Yiamanlar Fen Lisesi çağdaş eği- t i m ve öğretim verme yolunda tOm Türkiye'de numune teşkil eden bir vasfa sahiptir. Okulun tajıınması yönünden ve mürid egitimi verilmediği yönünden kamu oyunun da aydınlanması için sadece ve sadece bir iki mi- sal vereceğiz. 1) Okullarımız Türkiye'de ilk defa Dünya BUgisayar Bilgi Ağı- na bağlanan lisedir. 2) 1991 yılmda yapılan 21. Uluslararası Fizik Olimpiyatla- nnda ülkemizi temsil eden 5 öğ- renciden 4'ü okulumuz öğrenci- lerinden oluşmuştur. 1990 yılı içinde yapılan 31. Uluslararası Matematik Olimpiyatlannda ül- kemizi başarı ile temsil eden mansiyon alan öğrenci OKU- LUMUZ ÖĞRENCİSİDİR. Matematik dalında Dünya üçüncüsü olan öğrenci YİNE OKULUMUZ ÖĞRENCİSİ- DİR. 3) 1991 yılında Türkiye'de ilk defa TÜBİTAK tarafmdan dü- zenlenen Fen Lisesi sınav sonuç- larına göre OKULUMUZ EGE BİRİNCİSİ OLMUŞTUR. 4) Spor ve Kültür faaliyetlerin- de de okulumuzun başarılan basında çok sıkça yer almıştır. Dünyada bilim dalında ülke- mizi başarı ile temsil eden Lise- lerimizi mürid eğitimi verildiği karalamasında bulunmanın maddi ve manevi külfetini hu- kuk çerçevesi içerisinde gazete sorumluları yüklenecektir. Ge- rekli tüm davalar açılacaktır. Bunu böylece belirtip kardeşlik kavramını tanımayan Batı kül- türünün yetiştirdiği kafa ile ha- reket eden insaniar sevgi ihtiyaç- larını insan sevgisi ile değil de hayvan sevgisi ile karşılıyorlar ki, Cumhuriyet gazetesi Köyce- ğiz Dalyan'daki Karetta Karetta kaplumbağalannın konınmalan için günlerce haber program ve röportajlar yayınlaması ile ve ça- ğın eğitim yüzeyini yakalamaya çalışan Azerbaycan'lı ve Nahcı- vanlı öğrencilere kıt ve son de- rece sınırlı imkânlanyla ama kardeşlik duygulan içerisinde meseleye yaklaşıp misafir öğren- ci olarak ağırlayan okullarımızı karalamakla göstermiş bulunu- yorlar. Basında görüldüğü gibi Türk- iye"ye gelip de kalacak yer bula- mayan ve İstanbul'da perişan olan Azerbaycanlı profesörler ve ilim adamlarını Türkiye'de düş- tüğü durumdan anlaşılıyor ki Cumhuriyet gazetesi ders alma- mışa benziyor. Zaten Karabağ'ın özerkliğini kaldıran Azerbaycan Parlamen- tosu kararından sonra Cumhu- riyet gazetesinin manşetinde "Azerbaycan Karabağ'ı yuttu" başhğını kullanması olaylara na- sıl yaklaştığını en çarpıcı biçim- de göstermektedir. Okullarımıza yapılan resmi muracaat ile tamamen insani nedenlerle Azerbaycanlı öğren- cileri misafir öğrenci olarak ka- bul etmemiz umuyoruz ki bu ça- balarımız tüm devlet birimleri- ne özellikle Türk Milli Eğitimin- deki yetkilileıe ve insan sevgisi ile dolu kişi ve kurumlara nu- mune teşkil eder ve yardım eli- ni sadece Azerbaycan ve Nahcı- van'a değil, Arnavutluk'tan Do- ğu Türkistan'a kadar tüm insan- lara ulaştınrlar. Gazetedeki fotoğraf, öğrenci- lerin fotoğrafının çekildiği yer yani röportajın yapıldığı yer ye- mekhanenin arka bölümündeki çöp dökme yeridir. Misafir ka- bul yerinden 150 metre uzaklık- taki arka bölümde 10-15 çocukla sözde röportaj yapmaya kalkan kişi elbette engellenîr. Bu konu- da roportajı yapan Vedat YE- NENER isimli muhabire olma- sı gereken en yumuşak tavır ser- gilenmiştir. Bu konuda Milli Eğitimin ya- yınladığı tamimlerde görüleceği üzere öğrenci haricinde gelen ki- şiler sadece ve sadece ziyaretçi kabul salonunda ağırlanabilir- ler. Bu vesile ile diyoruz ki son derece sınırlı ve kıt mali imkân- lar sebebiyle bu konumda ki yardıma muhtaç insanlara ge- rektiği gibi el uzatamıyoruz. Ge- rekli kanuni formalitelerin dev- let idaresi bazında bir an önce tamamlanarak devletimizin her konuda yardım elini uzatması ve ilgililerin zaman geçirmeden bu konularda caba sarfetmesi ge- rektiği kanaatindeyiz. Uğur ÖZTAŞ Şelale Özel Egt.Yay. Tic. Anonim Şti. Kurucu Temsilcisi Fransız otomobil fırması Peugeot Zonguldak'a fabrika kuracak Madendyetazminatveriliyor Krikalev dönöyopYaklaşık on aydır Mir uzay istasyonunda bulunan uçuş mühendisı-kozmonot Sergei Krikalev yakında yeryüzüne dönüyor. Çalışanlarayartım • AA (İstanbul) -Güneş gazetesinden kıdcm ve ıhbar tazminatlan ödenmeden işten çıkanlan 15 işçi, iş mahkemelerinde dava açılabilmesi için gerekli parayı sağlayabilmek amaayla bir yardım kampanyası başlattı. Güneş gazetesinden aynlan 15 işçi, yaptıklan yazılı açıklamada. parasızlık nedeniyle mahkemelerde dava açamadıklannı, Türk adaleti önünde haklannı alabilmek amaayla "yardım kampanyası" yoluna başvurduklannı bildirdiler. İşçiler. Türkıye Emlak Bankası Adana-Ziyapaşa Şubesı'nde "Güneş Gazetesi Çalışanlan 5540-2" nolu hesaba yardımda bulunulabileceğini belirttiler. 92 Ormanı'na katılım • tstanbul Haber Servisi - Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı'nın (ÇEKÜL) dttzenlediği 92 Ormanı Kampanyası 10'uncu gününde. Kampanyaya katılım giderek artıyor. 100 bin ağacın dikiminin hedeflendiği kampanya, lstanbul'un Beykoz- Kavacık alanında sürdürülüyor. Kampanyamn sloganı şöyle: "Bugün bir tek fidanla verdiğimiz her emek, iki binli yıllarda koca bir orman demekî' ÇEKÜL Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen yaptığı açıklamada, doğal ve kültürel varlıklann bilinçsizce yok olmasına artık dur denilmesini istedi. 3. Ağaç Bayramı • tstanbul Haber Servisi - KartaJ Belediyesi iki yıldır düzenlediği Ağaç Bayramı'nın 3'üncüsünü bugün düzenüyor. Ağaç Bayramı saat 11.00'de Esenkent Askeri Dikim Evi'nin karşısındaki aJanda fidan dikilerek baslatılacak. Konuyla ilgili Kartal Belediyesi'nden yapılan açıklamada şunlara yer verildi: "Iki yıldan beri yeşil bir Kartal yaratmak amacıyla başlattığurûz kampanya çerçevesinde ilçemizde bugüne kadar 46 adet çocuk parkı, 168 bin metre- kare yeşiİ alan yapılmıştır. 1158'i yetişmiş çam fıdanı olmak üzere 640 bin fidan dikilmiştir:' Özal-Uzan davası • tstanbul Haber Servisi - Ahmet Özal, gümrük komisyoncusu Turgay Aksoylu, ve Starl muhasebecisi Tevfik Metin hakkında, "hizmet sebebiyle emniyeti suiistimal ettikleri" gerekçesiyle nöbetçi asliye ceza mahkemesinde dava açıldı. Starl'e haciz nedeni olan 20 milyarhk senet olayı ile ilgili olarak açılan soruşturma sonucunda, tstanbul Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın iddianamesinde, Ahmet özal ve Tevfik Metin hakkında, "hizmet sebebiyle emniyeti suiistimal ettikleri" gerekçesiyle 7.5 yıl, Turgay Aksoylu hakkında da "suça iştirak ettiği" gerekçesiyle 5 yıla kadar hapis cezası istendi. Starl Yönetim Kurulu Başkanı Cem Uzan ve bir süre önce trafik kazasında ölen murahhas üye Yekta Okur, özal, Aksoylu ve Metin hakkında, "Emniyeti suiistimal ettikleri ve yetkileri bulunmadığı halde sahte imza attıklan" gerekçesiyle cumhuriyet savcıhğına suç duyurusunda bulunmuşlardı. Savcıhğın, soruşturma sonucunda "takipsizlik kararı" vermesi üzerine, Cem Uzan'ın avukatlan, Beyoğlu Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz ederek dava açılması yönünde bir karar aldırmışlardı. Istanbul Nöbetçi Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın görülmesine önümüzdeki günlerde başlanacak. BİROL ÜZMEZ (Zonguldak) - Zonguldak Valisi Nurettin Tu- ran, Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun (TTK), Kozlu'daki grizu patlamasında hayatını kaybeden maden işçilerinin maddi ve manevi tazminatlannın dava konusu olmadan ödeyeceğini açıkladı. halinde dava konusu olmadan TTK Genel Müdürlüğü'nce ödenecektir. Sosyal Sigortalar Kunımu ve Amele Zonguldaklılan scvindiren ikinci açıklama Milli Eğitim Bakanı Kök- sal Toptan'dan geldi. Toptan, Fran- sız otomobil fırması Peugeot-Tal- bot'nun Zonguldak'a fabrika kurmasının kesinleştiğini söyledi. Zonguldak Valisi Nurettin Turan. Kozlu kömür ocaklanndaki grizu patlamasında hayatlannı kaybeden 262 maden işçisinin ailelerine aylık ve tazminatlannın en kısa zamanda ödenebilmesı için gerekli işlemlerin tamamlanmak üzere olduğunu açık- ladı. Turan dün yaptığı yazılı açıkla- mada, grizu faciasında hayatlannı kaybeden işcilerin yakınlarının nüfus ve veraset işlemkri için tek tek dava açmalanna gerek olmadığını belirte- rek şöyle dedı: "TTK Hukuk Müşavirliği'nce ve- fat eden tüm işcilerimizin veraset ilamlannın tamamının ahnması için Zonguldak Sulh Hukuk Mahkemesi Hâkimliği'ne başvurulmuştur. Bir iki giin içinde bu işlemler sonuçlandı- nlacak, akabinde hayatlannı kaybe- den 262 işçimizin tahakkuk eden tüm alacaklan mirasçılanna ödene- cektir. Aynca ha\atlannı kaybeden işçilerimizin maddi, manevi tazmi- natlan, hak sahiplerinin başvurulan Birliği Başkanlığı'nca hak sahipleri- ne yasal ödeme işlemlerine başlan- mıştır." SHP'den araştırma önergesi SHP. grizu faciası konusunda Meclis araştırması açilmasını istedi. SHP Grup Başkanvekili Mahmut Alınak, "Ocaklann kapatılması. Zonguldak halkı için grizu patlama- sından daha büyük bir facia olur" dedi. Meclis'te dün bir basın toplantısı düzenleyen Alınak. TBMM Başkan- lığı'na sunulan. Antalya Milletvekili Faik Altun ve 22 arkadaşı tarafından hazırlanan Meclis araştırması öner- gesi hakkında bilgj verdi. Patlama- dan sonra bir grup SHP milletvekili- nin yöreye giderek inceleme yaptığını hatırlatan Alınak. grizu patlamalan- nın kader olmadığını. teknoloji transferleriyle bu tehlikenın yüzde iki düzeyine indirilebileceğıni söyle- di. Bu konuda çok acil önlemler ahn- ması ve facıaların asgariye indirilme- si gerektiğini kaydeden Alınak. parlamentonun olaya bu açıdan el koyması gerektiğini bildirdi. SHP'nın verdıği araştırma önerge- sınde özetle şu görüşlere yer verildi: "Ulusal sanayimizin kaçınılmaz gereği olan enerjiyi korumak, elim kaza konusunda şüpheli noktalan a>dınlatmak. ulusal çıkarlanmız için canlannı feda etmiş insanlanmızın yakınlarının yaralannı sarmak ve bir daha böylesi aalar yaşamamak için doğru, güvenli ve verimli bir kömür politikası ve üretimini belirlemek amaayla konunun aynntılanyla ele alınıp değrelendirilmesi gerekmekte- dir." Mahmut Alınak. TBMM'de dü-, zenlediği basın topiantısında. Cum- hurbaşkanı Turgut Özal'ın "kömür ocaklannın zarar ettiği ve kapatıl- ması gerektıği" yolundaki görüşünü de eleştirdi. Alınak şöyle konuştu: "Bir gerçek gözardı ediliyor. Her yıl yurtdışından 50-60 dolara 5 bin ton taşkömürü ithal ediliyor. Bu ocaklarda ise 3 bin ton kömür üretili- >or. Bu ocaklann kapatılması halin- de dışarıdan ithal edılen kömürün fiyatı 50-60 dolann çoL üstüne çıka- cak ve çok büyük bir gider olacak. Aynca bu ocaklarda 30 bin insan çalışıyor. Bu ocaklann kapatılması. asgari 500 bin insani ilgilendiriyor. Onun için bu ocaklar kapatılamaz. Kapatıldığı takdirde grizu patlama- sından daha bü>ük bir facia doğu- rur." Peugeot fabrikası Zonguldak'a kuruluyop Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan, hüküme- tin tavsiyesi üzeri- ne. Fransız Peu- geot firmasının Zonguldak'ta fabrika kurması- nın kesinleştiğini. bövlece fabrikası- nın İzmir yerine Zonguldak'ta kuru- lacağını bildirdi. Toptan, Peugeot fabrikasının Zonguldak'ta kurulması konusunda pazartesi günü Peugegt fırmasından beş kişilik teknik bir heyetin bölgeye gelerek inceleme yapacağını söyledi. Fabrika devreye girdiğinde yakla- şık 15 bin kişiyi istihdam edeceğini belirten Toptan, "Böylece bölgede kömüre bağımlı istihdam arayışı da ortadan kalkacak" dedi. Bölgenin altyapısının her türlü ya- tınma elverişli olduğunu anlatan Milli Eğitim Bakanı Toptan, Peuge- ot fabrikasıyla birlikte bölgede diğer yan sanayide de >eni yatınmlar bek- lendiğini belirttı. Fabrikanın Çaycuma ilçesinde ku- rulmasının planlandığına ve yaklaşık 350 milyon dolarlık bir yatınm yapı- lacağına dıkkatı çeken Köksal Top- tan, hükümeıin bu tür yatınmlara çeşitli kolaylıklar sağladığını kaydet- ti. Maden işçisinin gözü kara. Sürmeli gözlerinde bir yandan ökn arkadaşlannın acısı, bir yandan da çaresizliğin izleri var. (Fotoğraf: ALİ ÖZ) Kozlu'daki grizu faciasından sonra ocaklara inen isimsizbir kahraman anlatıyor: Sanki bir atombombası atdmış REFİK DURBAŞ (Zonguldak) - "İşgüvenlikten arkadaşlarla toplantı halindeydik. Kazayı akşam 20.15'te haber aldık. Hemen işyerine gittik. Saat 20.35'te de soyunup ocağa in- dik. Bizden önce güvenlik ekibi inmişti. Kazadan yanm saat kadar sonra yani. Göz gözü görmüyor. Kesin bir duman var, bir de koku. O patlamadan mütevellit ortaya çıkan bir koku. Bütün aşağı, kuyu dibine kadar can havliyle üzerimi- ze saldıran, ağlayan insanlarla dolu. Şoka giren insaniar." avuç demir yığını halindeydi. Insanın aklı almıyor. Şöyle söyleyeyim, san- ki bir atom bombası atmışsıruz da her taraf yerle bir olmuş... İlk ekip olarak 15 kişi vardık. Ba- zı arkadaşlanmız tahlisiye cihazlan; m giymişti. Biz onlann peşinden in- dik. Bizde alet filan yoktu. Battaniyeleri belimize sarmıştık. Arkadan bir grup da sedyelerle peşi- mizden geu'yordu. Kuyu dibi göz gözü görmüyor. Karanlık. 19 nolu kuyuda 12 ceset bulduk. Büyük bir darbe yemiş burası ve 12 kişi boğul- muş. Onları toplayıp bir yere koy- duk. Tekrar ekiplerin gelmesini beİc- ledik. Arkamızdan gelen arkadaşlarla cesetleri sedyelere yerleştirip kuyu di- bine indirdik. Kendi servis arkadaşlarımı bile ta- nıyamadun. İki tanesinin cesedini çı- kardım. Bir tanesini motor garajın- dan, birini arabanın altından. Motor garajında iki ceset daha vardı. Onla- Liman Caddesi'ndeki Maden Mü- hendisleri lokalinde anlatıyor bütün bunlan. Teyp masanın üstünde ama, sesi teybe değil de daha dün indiğı ocağa doluyor sanki. "Kuyu dibinde hemen görev bölü- mü yaptık. önce yakın çevreyi dola- şarak bulduğumuz cesetleri kuyu di- bine getirdik. Bu arada bir teknik ar- kadaşımın cesedi, bâcağı kopmuş. Bacağını cesedin yanına koyduk. Sedyeye yerleştirdik. Böylece görev- li mühendis arkadaşlarla 425 kotun- da, yol güzergâhında 15-20 metrede bir, yanmış cesetleri topladık. Ta ki 425 metrenin son noktasına gidince- ye kadar 13 tane ceset bulduk. Hep- si yanmış vaziyetteydi. Darbe, çok büyük bir etki yapmıştı. Bütün gale- riler mahvolmuş bir durumdaydı. Kuyu dibine doğru büyük bir tahri- bat vardı. Ocakta kullanılan araba- lar kâğıt gibi yapışmıştı duvarlara. Yüz tonluk bir presimiz vardı, bir nn da yüzleri feci biçimde yanmıştı, tanınmayacak bir haldeydi. Birini darbe, çalıştığı yerden 150 metre öte- ye fu-latmıştı ve kafası kopmuştu. Ce- sed,iyle başını yan yana getirip lam- basını yaktık arkadan gelen arkadaş- lar görsün diye. Tekrar battaniyeye sarıp sedyeye koyduk. O katta, yani 425 kotunda ekip olarak 23 kişi çıkardık dışarı. Saba- ha kadar da bütün katta duzenli ara- malar yaptık. Bu çahşma dokuz saat kadar sür- dü. Bu 23 kişiden 12 tanesi gazdan boğulmuştu, 11 'i yanarak ölmüştü patlamadan dolayı. Çahşanların yanında makine teç- hizatı da büyük darbe yemişti. Hep- si de kullanılamayacak durumdaydı. Kendi imkânlanmızla bazı yerleri te- mizlemeye çalıştık. Yine de tehlikeli bir durum söz konusuydtı. Patlama- dan sonra tekrar yer yer gaz oranı yükseliyor. Toz oranı yüksek boyut- ta. Kendi elemanlarımı yukarı çıka- np bir daha ocağa sokmadım. Yuka- rıdan gelecek talimata göre hareket edeceklerdi. Sonradan akşamki top- lantıda da kapatma kararı alındı za- ten. Tekrar görev bölümü yapıldı. Bir ve iki numaraiı kuyunun kille kapa- tılması çalışması başladı. Sonra üze- rine su sızdırmaz, hava gecirmez kö- pük döktük. Gece saat ikiye kadar sürdü bu çahşma da." Nasıl bir duygu bu kazadan sonra hemen ocağa girmek? "Şimdi bana o durumda ocağa in deseniz, inmem, inemem. Ama o an, olayın can kurtarıcı havhyle indik aşağıya. Yanımızda ne gaz maskesi vardı, ne bir ölçüm aleti. Tek düşün- cemiz bir an önce arkadaşlırımıza ulaşahm, onlan kurtaralım. Can kur- tarmak düşüncesi her şeyin önüne geçti, ölümün bile... Daha önce orada çalıştığım için i evimin içi gibi bih'yordum. Patlamarun gece vardiyasında olu- şu can kaybının biraz daha azlığını getirdi. Bir gündüz vardiyasında ol- saydı kaza, sayı bunun üçle çarpımı kadar yükselirdi. Çünkü gündüz ça- lışan daha fazla." Adım söylemek istemiyor. Ben de yazmıyorum. Bir yerlerden, bir şey- İerden korktuğu için değil, bir kah- ramanlık sayılmasın diye yaptığı. On dokuz yıldır kurumda çalışıyor. Işçilikten gehne. Maden işçiliğinin her dalında çahşmış. Doğma büyüme Zonguldaklı. Yeraltmda hem çalışıp hem okumuş. Şimdi maden mühen- disi. Gözlerinin karasında arkadaşlan- nın gölgeleri... Çetinkaya mağazası davası başladı Istanbul Haber Servisi - Bakırköy'deki Çetinkaya Mağazası'na 25 Aralık 1991 'de düzenlenen saldı- nda 12 kişinin ölümüne neden olduklan iddiasıy- la Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne sevk edilen 18'i tutuklu 23 sanığm yargılanmasına dün baş- landı. İstanbul 2 numaraiı Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) başlayan davada, Çe- tinkaya mağazalan sahibi Fehmi Çetinkaya da ifade ver- di. Olayda, akraba ve yakınla- nnı kaybeden müdahiller, sa- nıklarla birlikte yangın merdi- venlerini kilitli luttuklan gerekçesiyle Fehmi Çetin- kaya'dan da şikâyetçi oldular. Isparta'da yakalanan dava- nın bir numaraiı sanığı olan Çetin Arkaş, olayla ilgisi olma- dığını savundu. Arkaş, evinde ele gecinlen patlayıa maddele- rin kendisine ait olmadığını, patlayıa madde yapmadığını anlatarak "Eğer ben kanşsay- dım, o patlayıcılan evimden daha sonra çıkanrdım. Patla- yıcılan evime polis koydu" dedi. Tutuksuz sanıklar Rojda Duman ile Mesut Çoban da, olay günü birbirlerine yılbaşı hediyesi olmak için Bakırköy'e gittiklerini, patlama sesi du>- duklannı ve kaçmaya çalışır- ken yakalandıklannı söyledi- ler. Kendilerine yapılan ajanlık teklifıni kabul etmediklerini ve aralannda hissi bir yakınlık ol- duğu için şubede kendilerine işkencc yapıldığını savunan sa- nıklar, polisler hakkmda suç duyurusunda bulundular. Sanık Abdülkadir Zenger de Veliefendi'de taksiden indirile- rek gözaltına alındığmı ve Kürtçe bildiği için olaya kanş- tınldığını söyledi. Öteki sanıklar Hah'de Alp, Baran Bingöl ve Serdar Yokuş da olaydan üç gün sonra okul- lanndan alındıklannı belirtti- ler. ÇtUıkayı'ya stçJama Sanıklann avukatlan. du- ruşmaya müdahil olarak katı- lan Çeıinkaya mağazası sahibi Fehmi Çetinkaya'nın duruş- maya nıüdahil olarak alınma- masını istediler. Avukatlar "Ölümlerin sorumlu.su Çetin- kaya'dır. Eğer yangın merdi- venleri kilitli olmasaydı, bu kadar ölüm olmazdı, Fehmi Çfitinkaya suçludur ve müşteki sanık olarak duruşmaya katıl- malıdır" iddiasında bulundu- lar. Mahkeme heyeti de Çetin- kaya'nın suçtan zarar gören mağazanın sahibi olduğunu ve aynı zamanda da oğlunu kay- bettiğini belirterek avukatlann isteğini reddetti. Daha sonra ifadesi alınan Fehni Çetinkaya, olay sırasın- da Beyoğlu'ndaki mağazada bulunduğunu ve saldınyı tele- fonla öğrendiğini söyledi. Çe- tinkaya, mağazaya geldiğinde içeri girmek istediğini, ancak yangın devam ettiği için izin verilmediğini belirterek yangın merdivenlerinden altına kata çıktığını, oğlu Ahmet Çetinka- ya ile muhasebe müdürü Ha- san Dervişoğlu'nun cesetleriy- le karşılaştığını anlattı. Sanıklardan şikâyetçi oldu- ğunu da belirten Çetinkaya. oğlununiçeride bulunan kişile- ri kurtarmak isterken öldüğü- nü kaydetti. Çetinkaya şöyle devam etti: "Yangın çıktığında oğlum sekizinci kattaymış. Yangın tüpünü alarak aşağı ınmiş ve söndürmeye çalışmış, ancak yangın büyük olduğu için tüp- le yukan çıkıp yangın merdive- ninın kapısını kırmış. Yangın merdiveninin anahtarlan mu- hasebe müdürü Hasan Dervi- şoğlu'ndaydı. O da olay sıra- sında bayıldığı için kapılar zamanında açılamamış. Ayn- ca yangın merdıvenleri hırsız- lık tehlikesi nedeniyle kilitli tutuluyordu. Kesinlikle kay- naklı değildi." Çetinkaya. oğlu Ahmet Çe- tinkaya'nın istese dışan çıkıp kurtulabileceğini de ifade ede- rek "Oğluma çalışanlar dışan çık" demiş, ancak o 'Benim da- ha işim bitmedi' diyerek çık- mamış. daha sonra koruma polisim gelmiş. çıkarmaya ça- lışrruş, yine kabul etmemiş. Aşağı inip Hasan Dervişoğlu'- nu omuzlayıp yukan çıkarma- ya çalışmış, ancak ikisi de yığı- lıpkalmışlar"dedi. Akşam nişanı vardı Yangında kızı Songul Aras'ı kaybeden Nuri Aras da. kızı- nın akşam nişanı olduğunu ve alışverişe gittiklerini belirterek "Ben, arabanın içinde kapıda bekliyordum. Bu sırada ara so- kaklardan ellerinde pankart- lar, molotof kokteylleri ve sopalar bulunan gruplar geldi ve mağazaya saldırdılar" diye konuştu. Aras. tutuksuz sanıklardan Rojda Duman'ı da gösterek "Bu kız. grubun önünde bulu- nuyordu ve elinde patlayıcı vardı. atuğını da gördüm" dş- dı. Nuri Aras, Fehmi Çetio- kaya'nın da gerçekleri söyle- mediğini öne sürerek, yangın merdivenleri kapısının kay- naklı olduğunu ve Ahmet Çe- tinkaya'nın da yangının başla- masından sonra binaya girdi- ğini söyledi. Aras'ın ifadesi üzerine Çe- tinkaya ile Aras arasında sözlü tartışma çıktı. mahkeme heye- tinin olaya müdahale etmesiy- le tartışma yatıştınldı. Açlık grevî yapan Izmirli işçilere Hak-İş'ten destek CLMHURtYET(Ankara) - Hak-İş Genel Başkanı Necati Çelik, dün açlık grevindeki İzmirli beledi- ye işçilerini ziyaret ederek_ başanlar diledi. Çelik, "Biz devlete güvendik ve İzmir'e geri döndüysek bu bizim için suç ve ceza olmamalf dedi. Hak-İş başkanı Necati Çe- yazık kı tam Ankara'ya girişle- lik, Hak-İş Yönetim Kurulu rinde devlet erkanı, kendilerine üyeleri üedün Belediye-İş An- devlet güvencesi vererek, arka- kara Şubesi'ne gelerek, açlık daşlanmızı gen göndermişler- grevindeki işçileri ziyaret etti. dir. Çelik, İzmirli belediye işçileri- nin haklannı ararken işlerin- den olduklannı, bu da yetmıyormuş gibi, İzmir Bü- yükşehir Belediye Başkanı Yüksel Çakmur tarafından te- rörist ilan edildiklerini söyledi. Çelik bu tür bir suçlamayı Çakmur'a iade ettiğini belirte- rek şöyle dedi: "Ben öyle inanıyorum ki, bu arkadaşlanmız işlerine iade edilince sorun kapanacaktır. Arkadaşlanmız bir ay boyun- ca Ankara'ya yürümüşler. ne Gaşet tabii böyle bir durumda devletın hassasiyet göstermesı taktir-i şayandır." Türk iş hukakunda toplu iti- laflarda devlet güvencesi diye bir hüküm bulunmadığını be- lirten Çelik, "Biz devlete güvendik \e İzmır'e geri dön- düysek, bu bizim için suç ve ceza olmamalıdır. Aradan çok uzun bir süre gecmesine rağ- men arkadaşlanmızın hakkı iade edilmemiştir. Biz devlete güvenmeyeceksek kime güve- necegiz"dedi. Otomobil-İş direksiyonu Türk-İş'e doğru çevirdi tş-Sendika Servisi - Bağımsız Otomobıl-İş Sendikası Türk- İş'e üye olmaya hazırlanıyor. Geçen dönem yapılan genel kurulunda Türk-İş'e üyelik başvurusu karan çıkartama- yan Otomobil-İş Sendikası'mn mart ayı sonunda yapılacak 12. Genel Kurulu'nda Türk- İş'e üyelik başvurusu yeniden ele ahnacak. Bağımsız Otomobil-İş Sen- dikası Merkez Yönetim Ku- rulu'nca hazırlanan "Neden Türk-İş" isimli broşürde, "Cl- kemizde sendikal hareketin ve bugünün objektif bir değerlen- dirmesi, üye olunacak konfe-. derasyonun Türk-İş olması gerektiğini ortaya çıkartıyor" denildi. Otomobıl-İş Sendikası'mn Türk-İş'e üye olabilmesi için Genel Kurulu'nda üyeüğe baş- vuru karannı çıkartması ve Türk-İş'in de yapılacak bir tü- zük değişikliğiyle aynı iş ko- lunda birden fazla sendikaya üye kabul etme yolunu açması gerekiyor. Otomobil-İş Sendikası Mer- kez Yönetim Kurulu'nca ha- zırlanan bir diğer broşürde de. gerçek yaşamla sendikalar ara- sındaki kopukluğun giderek büyüdüğüne dikkat çekilerek sendikal anlayışlann değişmesi gerektiği belirtildi. Türkiye'de ücretlilerin ancak yüzde 25'- inin toplusözleşme hakkından yararlanabildiğinin kaydedil- diği broşürde, ekonomik ola- rak faal nüfusun yüzde 37.18'- ini oluşturan ücretlilerin. top- lam gelirden yüzde 18.54 pay aldıklan. Avrupa Topluluğu (AT) ülkeleri arasında en dü- şük işgücü maliyetinin Tür- kiye'de bulunduğu bildirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle