23 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12MART1992 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR SANAT 13 Pasolini Vakfı'nın yöneticisi ve ünlü ozanın en yakın dostu olan Laura Betti Pasolini'yi anlattı Pasolini ve zamansız bir siirin sineması Nafka sinemada • Kültür Servisi-Franz Kafka'nın Dava a<llı romanı sinemaya aktanlıyor.Orson NVelIes'in 1962'deçektiği ılk filmin ardından Kafka'yı ikinci kez sinemaya yönetmen Davıd Jones geti- riyor.Senaryosunu Harold Pinter'ın yazdıgj 'Dava'nm çekimlerine önümüzdekı ay Çekoslavakya'nın başkentı Prag'da başlanacaİc. Karikatür yanşması • KülturServisi-Çorum dayayımlanan Çorum Habergazetesi, ulusal düzeydeki karikatür yanşmalannın ikinasini dûzenledi. İkinci yanşmanın konusu "Kadın" olarak belirlendı. Gazetenin açtığı "Basın Özgürlüğü" konulu 1. Ulusal Kankatür Yanşmasi'nın büyük ödüiünü İzmit'ten Muhammet Şensöz kazanmış, 102 sanatçının toplam 246 karikatürü arasından seçilen karikatürler İstanbul ve Çorum'da sergilenmişti. "Kadın" konulu İkinci Ulusal Karikatür Yanşmasf na son katilma tarihi 10 Mayıs 1992. TÜ Tiyatrosu • Kültür Senisi - Viyana'da üç yıldır çaLşmalannj sürdiiren TÜ Tiyatrosu, bu yıl şubat ayında izleyicilerinin karşısına yeni bir oyunla çıkıyor. Avusturyab yazarHcınz R. Unger'in Anstophanes'ten uyarladığı müzikli güldürünün adı "Kadınlar Hayır Derse". Oyunu, Türkçeye aynı zamanda oyunun yönetmeni olan Aret Güzel Ajeksanyan çevirdı. Dokuz kişilik oyuncu kadrosunun dışmda yaklaşık 25 kişilik bır grupla kültürel çahşmalannı sürdüren TÜ Tıyatrosu, Avusturya Devlet Kültür Bakanlığı ve belediyesi tarafından destekleniyor. Göstenler 5 nisan tarihine kadar her cuma, cumartesi ve pazar günleri saat 20.00'de. Fillgradesgosse 16,1060 Wien adresinde yer alacak. 'Mlıtlu 01 NâzınT • Kültür Servisi - Tiyatro Ayna Nazım Hikmet'in 90"ıncı doğum yıldönümünde eşi Vera Tulyakova'nın anılanndan Ataol Behramoğlu'nun oyunlaştırdığı "Mutlu Ol Nâzım" adlı oyunun dünya prömiyerinı eşi Vera Tulyakova'nın da katıbmıyla 25 mart çarşamba günü saat 21.15"te Beyoğlu Karaca Tiyatrosu'nda gerçekleştirecek. Ilk gösterimi İstanbul Yardım Sevenler Derneği yaranna sergilenecek olan tek kişilik oyunu Murat Somay yönetiyor. Dilek Türker"in yorumlavacağı, "Mutlu OI Nâzıırfın müziklerini SarperÖzsan. dekorlannı SühaÖztartar. kostümlennı Günnur Çaras gerçekleştirdi. Doktortar ye müzik • Kültür Senisi - İstanbul Beiedıye Konservatuvan, Türk Müzığı Mezun ve Mensuplan Derneği"nın düzenledığı "Günümüz Türkiyesi'nde Aydın Kesımın Müzığe Bakış Açısı" başlıklı panellerdizisininmartayıkonuklan 14 Mart Tıp Bayrarru nedeni ile tıp doktorlan. 14 Mart 1992 Cumartesi günü Taksim Atatürk Kitaplığı'nda saat 14.00'te yapılacak olan panelin konuşmacılan Prof. Dr. Hüsrev Hatemi, Prof. Dr. Sedat Katıraoğlu, Dr. Atilla Oymak. Poyraz'mimzagünü • Kültür Servisi - Mehrizat Poyraz, "Ben Dünyalı Değibm" adı şiir kitabını, bugün saat 14.00-17.00 arasmda İstanbul Ünıversitesi Kültür MerkeS'nde imzalayacak. Merkezin Bozdağan Kemen Cad. No: 1 Vezneciler'de gerçekleşecek etkinliğinde Mehrizat Poyraz, okurlanyla çeşitli konularda söyleşecek. • Kültür Servisi - Polonyalı tiyatro sanatcısı ve ressam Jozef Szajna'nın 70. doğum ve 45. sanat yılı. Polonya Kültür Vakfı tarafından 13-27 Mart 1992 tanhlerinde Varşov a"da uluslararası düzeyde kutlanacak. Jübıle çahşmalan için oluşturulan onur \ v <*ıılunda A BD'den Jan Kott, İta.. adan Peter Spelmann, Almanya'dan Gertrud Johssen, Frieder Karl Johssen, Fransadan Cherit Khaznadar'ın yanı sıra Türkiye'den de Hayati Asılyazıcı yer ala^k. Kültür Servisi-11. Uluslararası İstanbul Film Festivali, 14 mart cumar- tesi günü başlıyor. Bu yılki festivalde, 'Bir Ozanın Sineması' adlı bö- lüm Pier Paolo Pasolini'ye aynldı. Pasolini retrospektifinin gerçek- leştirilmesinde 'Fondo Per Pier Paolo Pasolini' (Pier Paolo Pasolini Vakfı) önemli bir rol üstlendi. Vakfın, Pasolini retrospektifi için baş- lattığı çalışmalar 1987'ye dek uzanıyor. Pasolini Vakfı'nda ipleri elin- de tutan ise Pasolini'nin 'en vakın dostu' Laura Betti. - Ya Pasohni sineması? Pasolini filmlerinin büyük bölümü ha- rap durumdaydı. Kopyalar çeşitli labora- tuvarlarda ve gereken korunma ortamla- nndan yoksundular. Başlangıçta her şey güçtü. Martin Scorsese, Pasolini filmleri- nin değerini kavradı ve çok yardıma oldu. Negatiflerin basımı işini ve restorasyonu Enzo Ocone üstlendi. Pasobni Vakfı (ço- ğunlukla ben) kopyalann, her bir filmin haklannın araştınlması görevini yüklen- dim. Ve tüm bu fılmleri ücari olmayan bir başük altında gerçekleştirebilmenin yolla- nnı aradım. - Onanlması mümkün olmayan filmler var rruydı? Siyah-beyaz çekilmiş filmler kurtanlma- şı en güç olanlardı: Aziz Matyas'a Göre İnal çok güç aşamalardan geçti. Şahinler ve Serçeler ile Teorem de oldukça kötü bir durumdaydı.Çahşmalara 198Tdebaşladık ancak 1989'da bitirebildik. Pasolini Ret- rospektifi'ni önce Venedik Film Festivali'- ne götürdük. Sıra daha sonra çeşitli dünya ülkelerige geldi. Dışişleri Bakanlığı'nın yardımı ile pek çok kültür merkezinden sa- yısız talep aldık. - Amerikan kültür merkezleri de ilgi gös- terdimi? Pasolini fılmlerini Amerika'da New York'taki Modern Sanat Müzesi'nde gös- terecektik. Eğer gösteriyi izlemeye üç kişi gelecek olursa kendimi öldürürüm diye dü- şünüyordum. Korkuyordum. 'Bir rezalet olacak' diye ürküyorduk. Oysa halk adeta akın etti, hatta pek çok kişiyi kapıdan dön- dürmek zorunda kaldık. New York Times birinci sayfadan verdi haberlari. - Sürekli olabilen uluslararası bir başan sizce nasıl doğuyor? Pasolini sineması zamansız bir şiirin si- neması. Bu nedenle yaşlanmıyor. Bu âne- ma belli bir değer yüklenen Pasolini'nin 'genç' algılanmasından kaynaklanıyor. Her şey güvensiz göründüğü an gençler Pasolini, bugün yaşasa 70 yaşında ola- caktı. Geçen 5 mart, 70. doğum günüydü. 0, çağımızm en sık anılan yazarlanndan bi- ri. Pasolini'ye gösterilen ilgi Alberto Mora- via, Leonardo Sciacia, Italo Calvino ya da Primo Levı gibi diğer İtalyan yazarlanna gösterilen ılgıden çok farklı. Mezuniyet tezleri, yapıtlan, fılmleri, analitik-deneme- leri, seminerleri, fotoğraf, suluboya, pastel resim çalışmalan, şiir dinletileri, çoğu ya- yımlanmamış antolojileri ve eleştiri yazılan sayılan çığ gıbı artan pek çok yayına kay- nak ve konu oluyor. Sırada şimdi de 'Pet- rol' adb yayımlanmamış bir kıtabı var. Pasolini'nin 'tehlikeli' diye nitelediği kita- bı. İtalyan La Stampa gazetesi, Pasolini'nin fyakın arkadaşf Laura Betti'yi buldu ve onunla Pasobni Retrospektifı'nin perdear- kası, Pasobni ve uzun yıllar yayımlanma- dan bir köşede beklemış "Petrol' adh kitabı üzerine bir söyleşı yaptı. Laura Betti. Paso- lini Vakfı yöneticibğinın yanı sıra Pasolini'- yi konu alan uluslararası bir dızi etkinlığin de doğrudan sorumluluğunu üsdeniyor. Betti aynca Michele Gulinucci ile bırükte 'Le Regole dı un Illusione' (Bir İllüzyonun Kurallan) adlı kitabın küratörlüğünü üst- lendi. - Son yıllann bir bilançosunu yapsak. Pasobni olayı üzerine neler söylenebıbr? Roma'daki Sergi Sarayı bir dizi Pasolini etkinliğine sahne oldu: Bu etkinüklerin başbcalan Pasohni Retrospektifi, Pasolini ile yapılmış söyleşilerden oluşan audio- visual gösteriler, "Fıgürativ ve Figürasyon' adı altında açılan bir sergiydi. Pasolini Ret- rospektifi bu yıl İstanbul'da düzenlenecek Film Festivab'nde yer alacak. Retrospektif Roma'dan önce Stokholm, Oslo ve Los Angeles'ta gerçekleştirildi. Los Angeles'- taki etkinhkler üç ay sürdü: Tarüşmalı seminerler, Pasobni sineması ve şiiri üzen- ne üç ay süren bir kurs, bir sergi, video gös- tenleri... Laura Betti, 20 yüdır Pasolini'nin yapıtlan ile yaşıyor ve 'Biraz dağıldığını ve fakirleştiğini' hissediyor. belb değerlere gereksinim duyuyor. Diğer ülkelerde Pasolini'nin yaşamı, kişibği ve ölümü son derece öznel kabyor. Son fiîmı Salo ya da Sodom'un 120 günü İsveç'de kargaşa yaratü. İskoçya'da büyük beğeni toplarken İngiltere'de uzun bir süre yasak- landı. Bu reddediş bence anlamamaktan ileri geldi. Bugün yurtdışında en fazla ilgi gören fılmleri Teorem ve Domuz Ahın. - Yaklaşık 2O yıldır her gün Pasolini'nin yapıtlan ile yaşıyorsunuz. Bu sizi yordu mu? Biraz dağıldığunı ve fakirleştiğimi hisse- diyorum. Pasohni'yi okudum ve anladım. Bu yönden zenginleşüm. Yapıündakı dos- tu benım yaşamıma bir gölge düşürmüyor. Aksine bana enerji yüklüyor. - Pasoüni'nin daha önce yayımlanmamış "Petrol' adb kitabının çıkışını nasıl bir duy- gu ile beküyorsunuz? Bu kitabın bir diğer adı' Vas". Ne anlama geldiğini bilmiyorum. Ben kitabı okuma- dım, kitap üzerine bilgilerim Pasolini'nin bana aktardıklan ile sınırb. O, 'Petrol'ün çok tehlikeli bir kitap olduğundan söz ederdı. Tehhkelıydi, çünkü kitap Danteva- ri bir Cehennem toplumu düşüncesi ile kendi anselliğını açık bir bıçimde ortaya koyuyordu. Pasolini, kitabın 2000 sayfa olacağını tasarlamıştı. Ama "Petrol" 100 sayfabk bir kitap olacak. Pek çok yaprak kayıp. Benim amacım, tüm bir Pasobni şii- rini bir araya getirmekti. Bunun için çabş- tım ve sonuçta kitap Garzanti Yayınlanj arasında çıkacak. Artık aa çekmiyorum. Pasolini ile birbkte otmanın yolunu bul- dum. Bu kitabı okumam biraz zaman ala- cağa benziyor. Kemal Tahir'in Kurt Kanunu ve Sabahattin Ali'nin üç öyküsü beyazperdede Edebiyat, beyazperdeye demir atıyor FATMA ORAN - Festival kapsamı dışında seyredebilmemizin 'ha- yal' olduğıj. "Kurt Kanunu" ve Devlerin Ölümü" adlı iki Türk fılmi 20, 27 ve 28 mart gün- leri Beyoğlu Sineması'nda göste- rilecek. Yapımabğını İrfan Tözüm'ün üstlendi- ği ve adı 'Kurtlukta, düşeni yemek kanun- dur" sözünden gelen Kurt Kanunu, yakın tarihe ilişkin görüşlen Türk düşünce yaşa- mında tartışmalara yol açmış bır yazann, Kemal Tahirın romanı. Kurt Kjmunu, bugüne kadar sinema yazarbğı ve yönet- men yardımcıbğı yapmış olan Ersin Per- tan'ın ılk yönetmenlık denemesi. Kurt Kanunu'nu senaryolaştınrken mümkün olduğu kadar açık ve dürüst bir şekilde romana sadık kalmayı amaçlayan Ersin Pertan "Diyaloglann yüzde doksanı orijinal Kemal Tahir diyaloglan. yer yer Çorum ağzı konuşmalar da var tabii" di- yor. 1908'lerden 1926'lara kadar gelen bir si- yası anlayıştaki baa değişimleri, toplum- daki değişıkliklere paraîel olarak ayaset anlayışındaki değişıklıklen ve bunahmh bir dönemde ban insanlann ıç ıçe girmiş dramlannın anlatıldığı; bu dramatik yapı içinde sığınma, kıstınlmışbk. sorumluluk ve tarafsızlık gibı kavramlann değinıldiği, görüntü yönetmenbğjru Aytekin Çak- makçı'nın, sanat yönetmenhğini de Annıe Pertan'ın üstlendikleri Kurt Kanunu'nun müziklen Anf Erkin'e ait Mehmet Akan. Aslı Altan, Hümeyra, Berhan Şimşek ve Yılmaz z!afer'in başrol- lerini paylaşüklan Kurt Kanunu'nun ko- nuk oyunculan Şahika Tekand ile Ayde- mir Akbaş. Filmin öteki rollerini ıse Suna Selen. Nihat Akçan, Yasemin Alkaya, Cem Davran, Bennu Gerede, Hikmet Ka- ragöz, Can Kolukısa. Eray Özbal, Rasim Öztekin ve Candan Sabuncu gibi tiyatro kökenlı sanatçılar üstleniyorlar. Ersin Pertan'a göre Kurt Kanunu, TV ya da Kültür Bakanlığı destekli fihnlere. tamamen bağımsız. takıntısız ve saplanü- sız bir alternatif. Kemal Tahir'in romanından sinemaya uyarlanan "Kurt Kanunu"filmindeAslı Al- tan ve Berhan Şimşek başroUerde. Sabahattin Ali'nin Çilb, Hanende Melek ve Yeni Dünya adlı öykülerinin birleşimi olan Devlerin Ölümü'nün yönetmeni ise İrfan Tözüm. Filmin senaryosunu Bilgesu Erenus yazdı. Kameramanlıginı Ertunç Şenkay'ın yaptığı ve adını Sabahattin Ab'- nin 'ilk yaratıklarla ilgili' çok kısa bir öykü- sünden alan Devlerin Olümü'nde Tank Akan yönetmeni, Sabahattin Ab'yi, dava vekilini ve yaşlı bir âşığı. Hümeyra da farkh karakterlerde olmak üzere dört ayn kadını canla^ndınyor. Fibnin müzığını Oğuz Abadan hazırladı. Aynca Bilgesu Erenus'un şiir olarak yazdığı bir şarkı da filmin tema müziğini oluşturuyor. 1990 yıb sonunda çekimlerine başlanan ve dört haftada tamamlanan Devlerin ölü- mü, 200 milyon lira devlet yardımı alan filmlerden. Sanat yönetmenüğini Annie Pertan'ınyaptığıfibru'ndiğer oyuncu kad- rosu ise Ülkü Ulker, Kemal İskender, Zu- hal Gencer, Durmuş Dede, Ali Uyandıran, Esra Pertan, Mehmet Beyazıt ve Nedim Doğan'dan oluşuyor. Edebiyatla işbirliği yapmayı seven yö- netmenlerimizden biri olan İrfan Tözüm e "Sabahattin Ali'nin üç öyküsünü iç içe mi çektiniz, yoksa her bıri başlı başına bir bö- lüm müfibniniçinde" diye soruyonım: -Şöyle düşündüm ben: Sabahattin Ab'- nin üç ayn öyküsünden film yapmaya çalı- şan bir yönetmen var. Film, günümüzde başlıyor, 1990'da. Sabahattin Ab'nin öy- külerinden film yapmaya çabşan yönet- men (Tank Akan ki bu benim aslında) ve ekibi tüm hazırbklannı tamamlamış, fakat yönetmenin kafasında filmin sonuyla ilgili bir soru var: 'Yeni insan'a dönük bir ipucu yakalayabibr mıyim' sorusu. Yani mesele- yi kadın-erkek meselesinden de soyutlaya- lım, 'yeni insan'ı yaratabibr miyiz? Ve yö- netmen, Sabahattin Ab'den yapmak istedi- ği o filmi düşünde çekiyor önce. Ve bu üç ayn öykü iç içe girerek bir kolajla anlatı- byor. Şimdi buradan şu çıkabilin Üç ayn bölüm de dıyebibr izleyenler buna, aynı ka- dının üç ayn dönemi de. Bunu ben izleyici- ye bıraktım." "Yeni insan dedinız demin. 'Yeni insan" demekle neyi amaçbyorsunuz?" -Kadının erkeğe, erkeğin kadına bakış açısının, tavnnın ve ilişki biçiminin her tür- lü cinsel önyargıdan annmış olduğu, genç düşünen, üretim, yaratım ve seçme özgür- lüklerine sahip, en azından bu özgürlükler için mücadele eden insanlan... 20,27ve 28 Mart 1992 Cuma günlerifesti- val kapsamında Beyoğlu Sineması 'nda gös- teriiecek. Kemal Tahir- Sabahatrin Ali "Kurt Kanunu", Kemal Tahir'in aynı adh romanından uyarlandı. "Kurt Kanunu", cumhuriyetin ilk yıllanyla İlgui epeyce yoğun eleştiri içeriyöir, Eİeş-' tirmen ve yazar Fethi Naci "Türki- ye'de Roman ve Toplumsal Değişme" kitabı- nda şunlan yazı- yor "Kemal Tahır, Kurt Ka- nunu'nda, lzmir suikastının hazı- rlanışını, İttihatçı- lann temizlenişıni anlatır. bu arada cumhuriyetin ılanından İzmir suikastı- na kadar geçen dönemde CHP'nin icraatırun eleştirisini yapar ve Emin Bey'in kişiliğinde 'aydm sorumluluğu' sorununu işler.." Kemal Tahır, 1910-1973 yıllan arasında yaşadı. Siyasal inançlan nede- niyle hapse girdı. Çankın, Çorum, Kı- rşehir ve Malatya cezaevlerinde aralıksız 13yılkaldı. 1950seçımleriniiz- leyen Af Kanunu'ndan yararlanarak hapisten çıktı. Ro- manlan ancak 1955 yüından sonra yayımlan- maya başlandı. "Yorgun Savaşcı" ile Yunus Nadi, "Deviet Ana" ile TDK Ödülü'nü aldı. Sabahattin Ali'- nin "Çilb", "Hanende Melek" ve "Yeni Dünya" adb öykülerinin kanşımı olan "De\'lerin Ölümü" ise Sabahattin Ali'- nin öykülerini filme almayı düşünen bir yönetmenin öyküsüyle başlıyor. Sabahattin Ali, 1907-1948 yıllan ara- sında yaşadı. Millı Eğiüm Bakanhğı'- nca 1928'de Abnanya'ya gönderilen ya- zar, dönüşünde çeşitli okullarda öğret- menlik yaptı. Gazetelerde çabştı, tutuk- landı, üç ay hapis yattı. Şiir, hikaye ve romanlar yazan Sabahattin Ali'nin çe- virileri de var. Sabahattin Ali, Kırklareli yakmlannda öldürülmüştü. Isabel Allende'nîn yeni romanı: Sonsuz Düzen Isabel AUende (Fotoğraf: LUTFI OZKOK) Kültür Servisi - Şilili yazar Isabel Allende'nin yeni romanı "El Plan Infı- nito" (Sonsuz Düzen) yayımlandı. 'Sonsuz Düzen" önümüzdeki ay- larda ülkemizde, Can Yayınlan arasında çıkacak. Allende yeni ro- manında, California'nın "İspanyol" dünyası içinde kendi kendisini yaratan ve son yanm yüzyılda toplumumuzda görülen kusur ve er- demlerin pek çoğunu kişiliğinde canlandıran bir "gringo"nun öykü- sünü anlatıyor. On yedi yaşında atıldığı yoğun gazeteci- lik yaşamında edindiği birikim ve dene- yünle yazdığı "Ruhlar Evi", bugün Cer- vantes'in dilini kullanan tüm yazarlar arasında ona tartışmasız bir yer sağlarruşu. Yirmiden fazla dile çevrilen "Ruhlar Evi"nin ardından yazar öteki kitaplanyla da başanlı bir yazar olduğunu kanıtladı. 'Aşk ve Gölgeye Dair", "Eva Luna" , "Eva Luna Anlaüyor" kısa arabklarla yayımlandı Şili eski Cumhurbaşkanı Salvador Al- lende'nin erkek kardeşinin çocuğu olan Isabel Allende, romanı "birdantel" olarak niteliyor ve aynntı aynntı orulerek yaal- ması gerektiğini belirtıyor. Eleştirmenler, Isabel Allende'nin yeni romarunı, "ahenkb bir yapı üstüne kurulu yoğun eleştirisel bir yapıt" olarak nitebyor- lar. Toplum dışına itibneyi ve ırkçılığı, siya- sal etkinlik tutkusunu, zenginbkle yoksul- luk arasındaki karşıthğı, Vietnam Savaşı'- nın acı gerçeğini, aile kavramının gecirdiği evrimi, sürekb' aranıp yaşanan aşkı, kahra- manı Gregory Reeves'in kendi kişisel son- suz düzeni içinde yoğuran Allende, okuru beklenmedik bir sonuca götürüyor. Isabel Allende, ilk yapıtı "Ruhlar Evi"ni 1982 yılında yayımladı. 1942 Lima doğum- lu olan bu büyük Şilili yazann yeteneği, çok genç yaşlarda göstermiştı kendini. Eczacıbaşı ödülleri için 11 film yanşacak Kültür Servisi-11. Uluslararası İstanbul; Film Festivab'nın "Ulusal Yanşma' bö- J lümünde Eczacıbaşı Film Ödülleri için • bu yıl 11 Türk fılmi ve yönetmeni bırbir-. leriyle yanşacak. Ulusal Yanşma'nın : büyük jürisi, Müjde Ar'ın başkanbğın-! da Süha Ann, Selim Atakan, Emın Ger-; çeker ve Macit Koper'den oluşuyor. Dr. j Nejat F. Eczaabaşı Vakfı'nın koyduğu '< ödüller. "Yılın En İyi Türk Filmi" ve "Yılın En İyi Yönetmeni" dallannda , 30"ar milyon lira para ödülü olarak veri- lecek. Dr. Nejat Eczacıbaşı Vakfı'nın Türk film ödülleri için şu filmler yanşacak: "Hasan Boğuldu",'Orhan Aksoy, "So- ğuktu ve Yağmur Çıseliyordu",Engin Ayça. "Uzunlnce Bir Yoî"/Tunç Başa- ran. "Suyun Öte Yanı"/Tomris Giritli- oğlu, "Tatar Ramazan"/Melih Gülgen, "Gızli Yüz"/Ömer Kavur, "Raziye"/ Yusuf Kurçenli, "Seni Seyiyorum Rosa"/Işıl Özgentürk, "Ateş Üstünde' Yürümek"/Yavuz Özkan, "Kurt Ka- nunu'Ersin Pertan, "Devlerin ölümü/ İrfan Tözüm.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle