15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5AYFA CUMHURlYET 24 ŞUBAT1962 PAZARTESJ 14 GORUŞLER HUKUKÇU GÖZÜYLE »tLENTTANÖR Anayasa Stratejileri Tiavasa Mahkemesı Başkanı Y G Ozden, A haİcIı olarak 1982 Anayasası"nın hukuka uy- gun olmadığını vurguluyor Bunu yaparken de hem yargıçların sıkıntısını açığa vurmuş olu- jor.hem de yenı bır anayasavaolan ıhtıyacı bır kez daha hatırlatıyor. Yenı bır anayasanın vapılması bugunku koalısyonun ıJi ortağinın da seçım oncesı vaatlerındendı DYP, bır aıayasa metnı değılse bıleayrıntılı ılkelere yer veren kı- Upçıklar>d>ımlamıştı SHPıse uzunçalışmalarsonunda rraddeleşmış bır anayasa taslağı oluşturdu Ama her ne- dense o gun bugun, bu metnı gızlemeyı veğledı. kamuo- yınasunamadı ANAP'a gelınce resmı vada fahrı genel b<şkanlarının agzından bu partı de venı bır anayasadan y^na olduğunu duyurmuştu Genel seçımlerden sonra ıse koalısvon ortakları hem ptotokollenn hem de hukumet programlannda yenı \e demokratık anavasanın hazırlanması noktasında bırleş- tıbr TBM M Başkanı H Cındorukddiçtuzukçalışmala- riBin bıtınlmesınden sonra bu vonde gırışımlenn başla- yacağını açıklamıştı Oysa bugun, basına vansıvan haberlerden anlaşılaca- ğına gore hukumet ortakian arasında şımdılık kısmı ana- yasa değışıklıklerıyleyetınmeeğıltmı doğmuş bulunmak- tadır Bunun da gerekçesı, >enı bır anayasa ıçın gereklı oy sa/ısınasahıpolmadıkları ıddıasıdır Kanımca bugoruş, he-n sıyası hem de hukukı açıdan sağlam değıldır Bır kere bugunku TBMM nın bır kurucu meclısolma- m<tsına rdğmen, anayasadd değışıkiık yapmak kadar yepyenı bır anayasa hazırlamak yetkısı de vardır 1924 Arayasası da olağan bır>asama meclısı tarafından kabul edılmıştır Şu var kı gunumuzun demokratık anavasacılı- ğı açısından. kurucu nıtelıkte olmayan. olağan (adı) ya- sama meclıslennın yapacağı bır anayasanın halkoylama- sına sunulması da bır zorunluluktur Sıyasal açıdan da bugunku Meclıs. yenı bır anayasa hazırlama gucune S4hıptır Seçımlerde yenı anayasa va- adı ve programları esaslı bır yer tutmuştur Şu halıyle Meclıs. HEP kokenlılerı de sayarsak 8 partının temsıl olunduğu bır organdır ve ulkenın sıvasal coğrafyasını yansıtmaktadır Kılıt sorun, nısaplardır "Yenı bır anayasa ıçın yeterlı oy sayımız yok duşuncesınde olanlar, bu sayıy ı 300 ola- rak duşunmektedırler Bu yanlıştır 1982 Anayasası'nın 175 maddesının anayasa değışıklığı ve dolayısıyla yenı bır anayasa yapımı ıçın ongorduğu model basıtçe şudur Değışıkiık yada yenı metm 270 ıla 100 arasında oy almış- sa halkoylamasına gıdılmesı zorunludur 300'den fazla oy alan metnın halkoylamasına sunulması ıse Cumhur- başkanı'nın takdırıne kalmıştır Kurucu meclıs tarafından yapılamayan bır yenı anaya- sanın halkoylamasına sunulmasr bır zorunluluktur Boy- le olunca da yenı anayasanın Meclıs'te kabul ıçın yeterlı oy sayısı 300 değıl 270'tır Yanı nısap 2 3 değıl 3 5'tır Dolayısıyla "sayısal gucumuz y ok" mazeretının haklı ge- rekçesı deyoktur Kaldı kı koalısyon ortakları seçımler oncesınde "mıllı mutabakat ' ya da "ulusal uzlaşma" anayasasını yarat- mak parolasıyla ortaya çıkmışlardı Bugunku muhalefetı veözellıkledeanamuhalefetı(ANAP)dışlayan bır"ana- yasalaştırma" ıse bu nıtelıklerden yoksun olacaktır 270'- lık bır taban sayısı da ANAP'ı daha uzlaşmacı davran- maya ıtecek bır rakamdır 60-30 YIL ÖNCE CUMHURİYET 1932:Floryaplâjı Şehır Meclısı bugun saat ıkıdetoplanacaktır Bu ıçtımada Florya plajının şehır namına satın dlınması nakkında Beledıye makamı tarafından vakı teklıf muzakereedılecektır Butçe. Iktısat ve Mulkıye encümenlen bu hususta muştereken ıcra eyiedıklerı tetkıkat netıcesınde plajın Beledıyece alınmasına karar ^ ^ vermışbulunuyorlar Bukararınheyetıumumı>ecede -hatta ıttıfakla- tasv ıp edıleceğıne şuphe etmıyoruz Istanbul Beledıye Reısı Muhıttın Bev Florya'da bınnetıce asri plâj tesısatına muncer olacak olan, bu ıstımlâk teklıfı ıle, Istanbul'da ısmınıdaıma ha>ırla yadettırecekguzel ve şehır ıçın zarurî bır esenn meydana getırılmesı volunda ılk muhım adımı atmış bulunuvor 1962: Ankara'daki olaylar Buakşamsaat23 30"dan ıtıbaren dünkuolaylaraıştırak eden subavlar evlerınden alınmışlardır Bu subavların evlerdenalınışlannda Havacı veDenızcısubaylarvazıfe gormuşlerdır Toplama hareketıne başlanması ıle bırlıkte Ankara ıle İstanbul arasında (ev ler dahıl) bütun basın telefonları kesılmıştı TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKA RADYO AUC/SL. 19*9 'PE BuGÜM, ff/'R RAPYO ALrastytA İL - GİLl &EKLAM, gASfNOA Y£R. ALMtŞTİ."KCA* ı/£ Kuçxjte oLc/çc/ycA /LG/MÇ77. mt<£ıh.E ALfMGGA, 3 AYOA, 2~K> L/BA- y» /uAL oujyoe&u.o StytA i/CC/Z S<4y?£.MA RAOYO S CAM&AUy&r. A YNI tCAr SO/V- ÇOK DAfSA MU<EMMEL HALE G 8<J OURUM, F/yArcA&ivr DA ouşüG£C£*:rr.. Yunanîstan'la Nasıl Anlasmalı?NAZMİ AKIMAN Emeklı Büyüke/çif* J T urkıve ıle Yunanıstan arasın- dd bır dostluk ıyı kom- şuluk ve ışbırlığı anlaş- ması" ımzalanması fikrı veyaonerısı bu kez de ıkı ulke başba- kanlannın Şubat 1992 tarıhınde Da- vos ta yaptıkları toplantı sonucunda ortaya atılmışoldu Bılındığı uzere ıkı ulke arasında ılış- kılerı lyıleştırmek ve veva bunun ger- çekleşmesıne yardımcı olacak ortamı yaratabılmek amacı>la bır dostluk ve ışbırlığı anlaşması yapılması ılk kez 1976 yılında Yunanıstan Başbakanı Karamanlıs tarafından onerılmıştı Onerı Turkıye'de o tarıhlerdekı De- mırel hukumetı tarafından sıcak karşı- lanmamıştı Demırel hukumetı. NATO ıçerısınde muttefık ıkı ulke arasında boyle bır anlaşmayı gereksız bulmuştu Zaman ıçınde, Yunan tara- fı Turkıye'nın bu tutumunu ıstısmar ettı ve Turkıye'yı Yunanıstan'a karşı kotu emeller beslemekle suçlayadur- du Bunun uzerıne 1985 yılında Sd>ın Ozal Başbakan sıfatıyla katıldığı uluslararası bır toplantıda a>nı onerı- yı ılerı surdu Fakat bu defd da Pa- pandreu hukumetı buna yanaşmadı Bu bakımdan şımdı Sayın Mıtsota- kıs'ın adı geçen anlasma fikrınden ye- nıden bahsetmesı ılgınçtır ve onerının Turkı>e tarafından -hıçbır şe> ol- mamış gıbı veya ara zamandakı nıce gelışmelere goz yumarak- kabul edıl- mesı çok ısabetlı olmuştur Ikı başbakanın Davos'ta bu kez bu noktaya gelebılmış olmalarına değışık bır açıdan bakmak da mumkundur Sayın Demırel de Sayın Mıtsotakısde yıllarca verdıklerı ıç polıtık savaşlar- dan sonra tekrar ıktıdara gelmışlerdır Her ıkısı de ıkı ulkenın sorunlannı çok ı>ı bılmektedırler. bu sorunlarla za- manında uğraşmışlardır ve artık ıktı- darlarının belkı de son donemıne ulaş- tıkları şu sırada ıkı ulke arasında su- reklı bır yakınlığın doğmasına samı- mıyetle yardımcı olmak ıstemektedık- ler Unutmamak gerekır kı Sayın Mıt- sotakıs, Kıbrıs sorununu, Yunanıstan ıle Turkıye arasında oluşabılecek her- hangı bır anlaşmanın onşartı olarak yıllardır ılerı suregelmıştır Yunan Başbakanı nın bu kez Davos'ta bu nokta uzerınde daha akılcı davrandı- ğını ve Kıbrıs sorununu onşart olarak ılen surmedığını goruyoruz Turk tarafına gelınce, Sayın Demı- rel, NATO'yd dahıl bulunan ıkı ulke arasında bır dostluk ve ıyı komşuluk anlaşması ımzalanmasını yıne gerek- sız gorebılırdı Turkıye Başbakanı bunuyapmamış busuretle.Yunan ta- rafının elınden bır sılahı aîabılmış ve Davos'a gıtmeden once basına verdığı bır mulakatta NATO"dakı ıkı ulke- nın saldırmazlık anldijması yapmasını ızahta guçluk çekerız onun dışında ışbırlığı anlaşması olacaksa, hangı alanlarda ışbırlığı olacağını ı\ı tayın etmemız şartıvla bır ıyı komşuluk ve dostluk anlaşması onları rahatlata- caksa bız ona da varız" demekle daha sonra Davos'ta ımzalanan ortak bıldı- rıde sozu edılen "anlaşma' nın hudut- larını peşınen belırleyerek karşı tarafa kabul ettırmıştır Turk tarafı bununla da kalmamış. Yunanıstan'ın AT'de Turkıye aleyhınde takındığı tavrı ha- tırlatacak şekılde, Yunanıstan'ın Ka- radenız Ekonomık Işbırlığı Projesf ne katılmasını destekledığını bıldırmıştır Turkıye ve Yunanıstan başbakanla- nnın 30-31 Ocak 1988'de Davos'ta yaptıkları toplantı sırasında yayınla- nan ortak bıldırı metnı ıle Şubat 1992 Davos. Ortak Bıldırısı'ne genel olarak bakıldığında gorulmektedır kı her ne kadar o tarıhtekı koşullar başka turlu hareket etmeye ımkân vermemış olsa dahı bırıncı bıldırının -bır noktası ha- rıç- tabır caızse "tezvırat' la uğraşan ve ana hedefi açıga çıkaramayan ıfade tarzına mukabıl ıkıncı bıldırının ıkı Sorunları sadece çözmeye uğraşmakveterli olmayacak, aynı zamanda sorunlarla birlikte yaşamayı tarafların peşinen kabullenmiş olmalan gerekecektır. ulkenın anlaşması ve dayanışma ıçın- de bulunmasının yararlan doğrultu- s.unda verdığı mesaj Turk ve Yunan hukumetlerının her ıkısının de bu defa ıkı ulke arasında kalıcı bıranlaşmaya varmak hususundakı nıyetlerını den- gelı bırdılledu>urmaktadır 1988 Davos bıldırısınde yer alan ve onemı vadsınamayacak olan nokta ıkı başbakanın, bın ekonomı dahıl çe- şıtlı alanlarda ışbırlığı ımkânlannı ve dığen. sorunlann tarıfinı yaparak ka- lıcı çozumlere gıtme ımkânlarını araş- tıracak ıkı komıtenın kurulması husu- sundakı muubdkatları ıdı Şubat 1992 Davos bıldırısınde ıse boyle bır mekanızmaya değınılmemış- tı Tabıatıyla2 Davosbıldırısı bırıncı- sını ortadan kaldırmadığına gore bun- dan boyle yurutulecek dıyalogda, bt- nncı bıldırı>le kurulmuş olup bılınen nedenlerden dolayı bır turlu ışlerlık kazandırılamayan mekanızmadan ya- rarlanmak taraffarın tercıhıne kal- mıştır .j ( Işte bu nokta bızı, Yunanıstan Baş- bakanı'nın müstakbel Ankara zıvaretı vesılesı>le ımzalanacak "dostluk ıvı komşuluk ve ışbırlığı anlaşması"nın nasıl kaleme alınmdsının ısabetlı ola- cağı noktasına getırmektedır Soz konusu nıtelıkte bır anlaşmayı kaleme almadaıı once her ıkı taraf dd zıhınlerınde şu hazırlığı yapmış olma- lıdırlar Turkı>e ıle Yunanıstan arasında kı- ta sahanlığı, kara suları hava sahası adaların sılahsızlandınlması. Batı Trakya'dakı soydaşlarımızın durumu gıbı sorunlar(buna. bıranlamda, Kıb- rıs sorununu da ekleyebılırız), yıllardır sorun olma karakterını muhafaza et- mış, adeta taşlaşmış ve kamuoylarının malı halıne gelmış olmakla tarafların serbest hareket gucunu buyuk olçude kısıtlayan turde sorunlardır Bunların çozumlenmesı ıçın ortak noktalar bu- lunması çok uzun zaman alan, sabır ve ıyı nıyet ısteyen muzakerelerı gerektı- recektır Bu ıtıbarla, tarafların her şeyden once bu sabır ve ıyı nıyetı sur- durmeye peşınen kararlı bulunmaları gerekır Fakat bu da yetmez Çunku taraflarmuzakereederken -belkı yıllar surecektır bu muzakereler- mevcut ıkılı sorunlar kendılerını zaman za- man olaylarla gosterecek veya ıç sıyası amaçlarla hatırlatılacaktır Demek kı sorunları sadece çozmeye uğraşmak yeterlı olmayacak, aynı za- manda sorunlarla bırlıkte yaşamayı taraflann peşınen kabullenmiş olma- ları gerekecektır Turkıve ve Yunanıstan'ın bır anlaş- rna uzerınde çalışmaya başlamadan once zıhınlerınde tutmaları gereken ıkıncı husus da -ozellıkle Yunan tara- fının- ıkılı muzakereler ıçın onşart ılen surmemeyı ve ıkı ulke arasında bır ıkı ve>a uç değıl, fakat bırçok sa>ıda ve bırbırlerıvle bağlantılı olan sorunun mevcudıvetını peşınen kabullenmele- rıdır Işın başında akılda tutulması gere- ken bır başka husus da taraflann mu- zakerelere bır 'alışverış"- şeklınde bakmayı ıçlerıne sındırmelendır Ikı taraf arasında surdürulecek mu- zakelerın yontemıne gelınce. burada uzerınde durulması ve en azından de- nenmesı yararlı gorunen husus şudur Sorunlar arasında yer yer doğrudan. yer yer dolaylı bağlar mevcuttur Bu ıtıbarla tum sorunlann bır paket ha- lınde ele alınması, taraflann ılerı gıde- bıleceklerı veya gerıleme ımkânını bu- labıleceklerı çızgılen tespıt bakı- mından. yararlı olabılecektır (')NazmıAkıman 1984-1989donemınde Turkıye nın Atına Buyukelçıs»ıdı SEMİH BALCIOĞLU POLITİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL Aile Planlaması ve EczaaMEHMET DOMAÇ İstanbul Eczaa Odası Başkanı D unyada pek çok ulke, nüfus artış oranının vukseklığı sonucu. sağlık, beblenme, konut, şehırcılık vb hız metlere yeterlı olçude kaynak yarata- mamaktadır Bundan dolayı aıle planlamasının amacı oncelerı nufus artışını sınırla- maya yonelık olmuştur, gıderek bu temel amaç. daha anîamlı ve gerçekçı b/r yonelışe kavuşturulmuş bulunu- >or' 1984 yılında Mexıco Cıty de topla- nan uluslararası nufus konferansın- da, butun çıftlerın ve bıreylerın "ıste- dıklerı sayıda çocuğa sahıp olma ve doğumların arasını açmaya serbestçe ve sorumluca karar vermelen ve bu amaçla bılgı.eğıtım vearaçlara sahıp olmalan" guvence altına alınmıştır Boylece son yıllarda aıle planlama- ının anne ve çocuk bakımından ya- rarlı sonuçlarıoneçıkmaktadır Dolayısıyla artık aıle planlaması alanında nufus artışının engellenme- sı anne-çocuk sağlığı ıle butunluklu ele ahnarak gerçekçı sonuçlara ula- şılmak ıstenmektedir. Her yıl dun- yamızda 500 bın kadın gebelığe ılış- kın komphkasyonlardan, bınlerce çocuk aıle planlaması alanındakı ye- tersızlıkler nedenıyle yaşamını yıtır- mektedır Oysa soz konusu yetersızlıklerde alınacak her yol. sanılandan çok daha onemlı kımı olumlu sonuçlar doğurmaktadır Dığer onemlı bır nokta daçok genç veya çok yaşlı annelerden doğan ço- (.ukların yaşama şansının az olduğu uzerınde yoğunlaşmaktadır Genç kadının ureme olgunluğuna erışme- mesı anne yaşının artması ıle olu do- ğum ve gebelığın ka>bı artmaktadır Işte aıle planlaması boylesı onemlı nsklerı azaltmaktadır Oyle kı eğer çocuk îstemeven tum kadınlar kontraseptıf kullansalardı heryıl anneolumlerı uçte bıroranında duşurulebılırdı Yıne doğumlann 20-30 yaşları ara- sında vapılması sağlandığı takdırde bebek olumlerının o o5'ını onlemek olasıdır Doğum savısının azaltılması ıse çocuk olumlerınıonleyıcı bır başka bo>uttur Doğumlann 20-39 vaş arasında ya- pılması sağlandığı takdırde ıse anne olumlerının %l l'ı dördüncuden faz- la çocuk doğurulması durumunda ıse %4'unun azalacağı hesaplanmıştır Ülkemızde 1988 yılında nufus araş- tırmalarında son beş yılda olan do- ğumlann %27'sının ıstenmeden oldu- ğu, %10'unun ıse zamansız olduğu bıldırılmıştır Yıne araştırmalarda, aılelenn %76'sının artık başka çocuk ısteme- dıklen belırtılıvor. bu oran çocuksuz- lar ıçın %7 ıken 2"den fazla çocuk sa- hıbı olanlar ıçın %93'tur Çocuk ıstemeyenlerın %16'sının aı- le planlaması ıçın hıçbır >ontem kul- lanmadığı gorulmektedır Ne var kı aılelenn, aıle planlaması yontemlerı hakkında daha fazla bılgılenmek ıste- dıklerı bılınıyor Bılgı edınme kaynak- ları ıse ozel doktor. sağlık ocakları ve eczaneler olarak sıralanmaktadır Yurtduzeyındevavgınldşması.eczacı- ların aıle planlaması hızmetlerınde v d- tandaşa en >akın danışman olardk go- rev almdlarının sağlanması kammızca oldukça onemlı bır konudur Aıle planlaması >ontemı uygulavan vatandaşın en kolay ulaşdcağı >erler ec- zanelerdır Dunyadd 55 mıl>on çıftın bu hızmetı eczanelerden sdtın aldığını bılı- yoruz Ancdk bu yeterlı değıldır Eczdcı- lar çok daha fazla çıfte aıle pldnlaması yontemını sunma olanağına sahıptır Aıle planlaması hızmetlerı resmı ku- rumların karşılayabıleceğı olçunun uze- rıne çıkmıştır Bu hızmet en etkın bıçım- de kuşkusuz eczanelerden venlecektır Devlet ılgılı hızmetın karşılığını odeye- meyen kesıme bu hızmetı vermekle yu- kumludur Ülkemızde ıse aıle planla- masında kullanılan doğum kontrol hap- larının %80'ı. kondomlann 0 /o70 ı, sper- mızıtlerın %100'u eczanelerden temın edılmektedır Ülkemız genelınde 4 000 kışıye bır ec- zane uç buvuk ılde ıse 2 400 kışıye bır eczane duşmektedır Soz konusu hızme- tın venlmesı açısından ülkemızde eczane sayısı yeterınden fazladır Eczanelerın aıle planlaması hızmet- lenndekı avantajları, vatandaşa >a- kınlığı. hızmetın çabukluğu dığer sağlık kuruluşlarmagoreyontemseçılebılmesı eczanedekı marka fazlalığı. eczacı onen- lerının ucretsızolması veeczacının halka yakınlığı nedenıvle halkın kolay anlava- cağı dılle anlatıîması ozellıkle yoksul- ların eğıtımsız kışılerın başvurma ola- nağını elde bulundurması olarak sırala- nabılır Daha onemlısı yurdun dort bır koşesınde gorev yapan eczacılar boylesı >aşamsal bır konuda bılgı bırıkımıne sa- hıp kışılerolarak hızmet vermevegonul- lu potansıyel bır sağlık elemanıdır Bu kıtleden yararlanma>ı bılmek durumun- dayız Bunca Yıldan Berî... G enel Sekreter NATOyu venıden canlandı- rdlım dıvor Bır donemm gorkemlı orgutü şımdı can çekışıyor Ortadoğu'da NATO'nun verıne Muslumdnlıgı koymak ıstejenler de var Ortadoğu karman çorman Sovyet Imparator- luğu vıkıldıktan sonra herkesın gozu bır orgutte Ya ku- rulanlara gırmek ıstıyorlar >a yenıden kurulacaklara Bundan kırk yıl oncesıne gozumuzu çevırecek olursak NATO, gırmek ıstevenlerın gozbebeğı ıdı 1950'de Halk Partısı ıktıdardan duşup, yerıne Demokrat Partı geçınce Celal Bayar. devletı teslımalmak uzere Çankaya yaçıktı Yenı Cumhurbaşkanı nı. Ismet Paşa kapıda karşıladı Bayar ın el sıkıştıktan sonra ılk sorusu ' NATO'ya nıye gırmedık Paşam" oldu Bu soruya İsmet Paşa'nın vanıtı şudur "Bızı kabul et- tıler de bız mı gırme- dık 1 " Bızım gozumuz NA- TO'daydı fakat orgut bızı hıçbır zaman almak ıstemı>or Once demok- rdt olmamızı ıstıvorlardı kendımıze gore ıkı partılı demokrat olduk. almadı- lar Batı cephesı ıçınde olmamızı ıstıvorlardı Komunızme karşı çıktık SilahhKürt sorunlarını kışkırtanlar, terörü azdıranlar, yeni atılımlara engel olmak isteyenlerdir. Bunlarıyenmede bizearkaçıkanlar gerçek dostlarımızdır. 1952 solcu tutuklama- larını yaptık, almadıldr Herkes Kore'ye bır bo- lukluk dsker gondenr- ken, bız tugavldr ~-~~ mm ~"~"~"~^~""""^ ulaştırdık yuzlerce şehıt verdık gene almadılar En so- nunda Doğu cephesmı savunma Âmenka ıle bıze kalın- ca, aldılar. NATO'ya gırdık ama bu kez de karşımıza Örtak Pa- zar. şımdıkı adıyla AT çıktı Kıvranırı^ kıvrdnırız, ,gene almazlar AT'nın de bıze koştuğu koşullar var "Once demokrat olacaksınız, sonra ' Oysa Avrupa'dan ve Doğu Avrupa'dan başvuranlara kapıvı çoktdn açmadı- lar mı 9 Gerıye donup bakmamıza kızanlar olacak ama gene de ornek vermekten gerı kalmayacdğız Dış polıtıkasını. "Dunyada barış, vurtta barış" dıve çızen bır ulkeydık İkılı anlaşmalar vaptığımız gıbı başkalannı da katarak paktlar kurmadık mı? Bunun birkaç örneği vardır Sada- bad Paktı. Bdlkan Paktı Bu pdktların ıkıncı buyuk sa- vdş sırdsında ne denlı ışımıze varddığını bılıyoruz Oysa bu ılkeyı gozardı edenlerın İcurduğu paktlar (Bağdat Paktı) bır kralın devnlmesıyle ad değıştırdı (CENTO), sonra da battı Bugun gene AT'nın peşındeyız Karadenız'de bır or- taklık kurmaya çabalıyoruz Sovyet İmparatorluğu'nun çokuşu ıle ortaya çıkan boşluğu doldurmak ıstıyoruz Batı. komunızmın yerıne Hırıstıyanlığı koymaya çabalı- >or Şımdılık papazların pek kıvıramadığı anlaşılıyor Turk ve Musluman kokenlı cumhurıyetler ıçın Pantur- kızm hayalı veTuran ruyaldrıgorenlerjanılırlar Ortadoğu'da butun boşluklan doldurup, soz sahıbı olabılmemız ıçın teror ve sılahlı Kurt sorununu tezelden çozmek zorundayız Ne yaparsak yapalım sılahlı KuFt sorununu ve azgınlaşan teroru yenmek şart Bu konuda butun partılerın el ele vermesı gerekıyor Başkaca çözum yoktur Bunları ıç polıtıka ovunlarınd kesınkes karıştır- mamalı Sılahlı Kurt sorunlarını kışkırtanlar teroruazdıranlar yenı atılımlara engel olmak ıstevenlerdır Bunlan yenme- de bıze arka çıkanlar gerçek dostlarımızdır >KURLARDAN "Maliye Bakanı'nı Kim Yanüttı" 7Şubatl992gunlü Cumhunvet gazetesının 'Okurlardan' bolumunde "Malıye Bakanı'nı Kım Yanılttı''' başhğı ıle Izmır'den Necdet Pennden ımzasıyla yayımlanan yazı hakkındakı açıklamamız aşağıdadır Söz konusu yazıda 1 derecenın4 kademesınden emeklı bır oğretmenın emeklı aylığının Bakanhğımızca 2 391 000 lıra olarak açıklandığı, kendılerının ıse 2 279 700 lıra olarak hesapladıklan behrtılmektedır Yapılan ıncelemede yazı sahıbınm 476 sayılı Kanun Hukmünde Kararname ıle yürurluğe konulan tazmınat ve ödeneklenn en yuksek devlet memuru avlığının (ek gostergesı dahıl) % 4'une tekabul eden kısmının emeklıhğe tabı tutulması hususunu dıkkate almadığı anlaşılmıştır Bu kanun hukmünde kararname 15 Ocak 1992 tarıhınden ıtıbaren yürurluğe gırmış olup buna gore 30 yıl hızmetı olan oğretmenın emeklı aylığında (6700x523x0 04 \080 = )112 131 hra tutanndabırartış getırmekte ve emeklı aylığı Bakanhğımızca açıklanan tutara ulaşmaktadır Hukumetımız emeklı aylıklannda da memur aylıklanndakı artış kadar artış sağlanması ıçın 476 Sayılı Kanun Hükmundekı Kararname'vı yürurluğe koymuştur Bu oğretmenın emeklı aylığının hesabı aşağıda gostenlmıştır 19912 YARI Aylık katsayısı 470 Taban aylık katsayısı 640 Hızmet yılı 30 Aylık bağlama oranı %80 Aylık gostergesı 1500X470 = 705 000 Ek gostergesı 1750X470 = 822 500 Kıdem gostergesı 375X470=176 250 Taban aylık gost 1000X640 = 640 000 476 s KHKıle TOPLAM 2 343 750 % 80 bağlama oranına göre ödenecek emeklı aylığı 1 875 000 19921 YARI Av lık katsayısı 523 Taban aylık katsayısı 823 Hızmet yılı 30 Aylık bağlama oranı %80 Ay lık gostergesı 1500X523 = 784 500 Ek gostergesı 2000X523 = 1 046 000 Kıdem gostergesı 375X523=196 125 Taban aylık göst 1000X823 = 823 000 476s KHKıle 6700X523X%4=140 164 TOPLAM 2 989 789 % 80 bağlama oranına gore ödenecek emeklı aylığı 2 391 831 TÇMALİYEVE GÜMRÜK BAKANLIĞI BASI1NVEHALKLA İLİŞKtLER MÜŞAVtRLİĞÎ Emeklı oğretmen M. ZİYAETTİN GÜREL 23 şubat pazar gunu Hakkın rahmetıne kavuşmuştur Cenazesı 25 şubat salı gunu Maltepe Camıı'nden oğle namazından sonra kaldınlacaktır VACİDE GÜREL, OSMAN GÜREL, tCLAL VE ÖZER ERGENÇ, ELÇİOĞLU, GÖNCÜOĞLU, ÖZENÇİ, CANTEKİN, ALTUĞ, AYMAN, AK1AN, BEKİŞOĞLU VE SÜER AİLELERİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle