23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 ŞUBAT1992 CUM ARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Apaydınödülü lİstanbul Haber Senisi - 1992Orhan Apaydın Hukuk vc İnsan Hakları Ödülü'nü kazanan kişi ya da kuruluşlaraplaketleri28 şubatcuma günüCemal Reşit Rey Salonu'nda düzenlenecek törende verilecek. Ödül törenindensonra"!2Eylül Hukuku" konulubirpanel düzenlenecek. 1992 Orhan Apaydın Hukuk ve İnsan Hakları Odül Kurulu'nda Erdal Atabek.Tank Akan, Gülçin Ça>lıgil, Okta> Kurtböke, İlhan Selçuk ve Müjdat Gczen yer alıyor. Programın açış konuşmasını İlhan Selçuk yapacak. Gülçin Çaylıgil 'in yöneteceği 12 E>lül konulu panele Adalet Bakanı Seyfı Oktay. Kültür Bakanı Fikri Şağlar. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Önder Sav vegazeteci yazar Uğur M umcu katılacak. Harbi ye'deki Cemal Reşit Rey Salonu'ndaki program saat 14.00"tebaşlayacak. Ermenipannağı •AA(Trabzon)-ANAPGenelBaşkan Yardımcısı.Trabzon Milletvekili Fahrettin Kurt. terörün arkasında önemlı miktarda dış parmaklar ve dış organizasyonlar olduğunu savunarak " Bazı şeyleri görüp ue susmamak lazım. 1984yılında ASALA terörünün bitmesi vehemenarkasındaıi PKK'nın başlamışolmasıbirrastlantıdeğildır. Türkiye üzerindcoynanan oyunların arkasında büyükçapta Ermeni parmağı vardır. Yakalanan ve öldürülen militanların kimlikleri ve yetişme ortamları bunu açıkça ortaya koymaktadır" dedi. Özal'dan dava ' • AA (Ankara) - Cumhurbaşkanı Turgut Özal, TBMM Plan ve Bütçe Komisyoriu'ndaki konuşmasında "kişilik haklarına hakaret ettiği" gerekçesiyle DYP Aksaray Milletvekili Mahmut Öztürk hakkında 100 milyon liralık tazminat davası açtı. Cumhurbaşkanı Özal'ın avukatı Bilgin Yazıcıoğlu, dava dilekçesini, dün Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne verdi. DYP Aksaray Milletvekili Mahmut Öztürk'ün, 5 şubattaki TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında Başbakanlık bütçesi görüşülurken Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın kişilik haklarına yönelik bazı sözler sarf ettiği kaydediliyor. 'LİMME taröşması' • ANKARA (Ankara) - Eski ve yeni Milli Eğitim bakânlarının Lise Me- zunlarına Meslek Edin- dirme Projcsi, (LİM- ME) konusunda "İş Vaat ' ettin-etmedim" kavgası siirerken Milli .Eğitim Eski Ba- kanı Avni Akykol'u, LİMME mezunu- na iş vaadi konusunda özel sektör çev- relerinin yanılttığı kanıtlandı. Bu arada Avni Akyol'u LİMME mezunlarına iş vaat ettiği gerekçesiyle eleştiren Köksal Toptan da işadamlarının vaatlerine uy- du. Toptan, "İşveren kesiminin vaatle- ri var. Oralarla konuşup işe adam aima- da LİMME mezunlarına öncelik vermelerini isteyeceğim" dedi. Eski Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, Kök- sal Toptan'ın "LİMME'cilere iş vaa- dinde bulundu" şeklindeki suçlamalan- na karşı çıkarken değişik iş çevrelerinin Akyol'u yanılttıklan ortaya çıktı. İş çevreleri 1990 yılında LİMME Projesi hazırhk aşamasındayken yaratabile- cekleri istihdam konusunda. dönemin Bakanı Akyoi'u yönlendirdiler. tl K YÖK'e hakaret • ANKA (Ankara) - Ankara Cumhuri- yet Başsavcılığı. Öğretim Üyeleri Der- neği İkinci Başkanı Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu hakkında Yüksek Öğretim Kurulu'na hakaret suçundan dava açtı. Savcılık iddianamesinde Prof. Hati- poğlu'nun üç yıla kadar hapisle cezalan- dırıiması istendi. Ankara Cumuhriyet Başsavcısı M. Fadıl İnan yaptığıaçıkla- mada YÖK Başkanlığının Prof. Hati- poğlu hakkındaki suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturmanın tamamlandı- ğını bildirdi. İnan, Hatipoğlu'nun YÖK'le ilgili gazetelerde çıkan "Haya- lici ve sahte yayınlarla kişiler profesör yapıldılar. YÖK üyeleri. dosyalar açık- lansa sokağa çıkamazlar" ifadelerinin "yayın yoluyla hakaret suçu olarak de- ğerlendirildiğini" bu nedenle, nöbetçi asliye ceza mahkemesinde dava açıldı- ğını belirtti. 'Affşleri sokûlsön 5 • tsUnbol Haber Servisi - lstanbul Emniyet Müdür Yardımcüanndan Şaicir Koc'un öldürülmesivle ilgili olarak aranan Kemal Tamcan, Ali Aygül, Mustafa Demirer ve Adnan Berber ile birlikte müvekkilleri Dursun Karataş'ın kamuoyuna afişlerle suçlu olarak lanse edilmesini protesto eden bir grup avukat, Dursun Karataş adına açtıklan davada Içişleri Bakanhğı nezdinde lstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden davacı olarak afîşlerin söküknesi için yürütmeyi durdurma karan istediler. Dicle davası • ANKA (Ankara) - TBMM'deki ye- min lörenindeki konuşma ve tutumu nedeniyle dokunulmazlığının kaldınla- rak idamla yargılanması istenen SHP milletvekili Hatip Dicle"nin. dokunul- mazlığının bir kez daha kaldınlması is- tenecek. Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral, Dicle'nin yurtdışında yaptığı konuşmalarla ilgili olarak baş- lattıkları soruşturmanın tamamlanmak üzere olduğunu bildirdi. Başsavcı De- mirel. Dicle'nin yurtdışında yaptığı konuşma bant ve metinlerini getirterek incelemeleri sürdürdüklerini söyledi. imsenin ölümü, Çinli şair Li Po'nunki kadar güzel olamaz. Li Po sandaldaydı.yeterince içmişti.Hava açıktı.Gün açığı değil de ay açığı bir gece. Li Po, Ay'ın sudaki görüntüsünü bütüniiyle kucaklamak istedi. Bu- nun için suya sarktı. Kollarını açarak daha da sarktı." BAŞKENTTEN AHMET TAN Muammer Yaşar şiir de yazmıştı. Ama şair değildi. içkiyi de se- verdi.sandala binmeyi de. Ama gazeteciliği en çok severdi. Li Po'nun Aylı gecede, Ay'ın sudaki görüntüsünü kucaklamak is- tediği gibi kucaklamıştı gazeteciliği. Kalbindeki sızıya aldırmaması bu yüzdendi belki de. Ama arkadaşlarının sızısını, sıkıntısını kalbinde hissederdi. ûnceki gün telefon etmişti. Cumhurbaşkanı'nın Tahran gezisinde rahatsızlandığımı, uçakta, iğne- serum işlemine maruz kaldığımı duymuş,"geçmiş olsun"di- yordu. Kahkahalı sesiyle "Müdürcüm, diyordu, kendine bir baktır. Yaşı- na falan güvenmeye kalkma. Bu kalp işi yaş maş dinlemez. Testie- rini yaptır. Bir de kardio çektir.Rahat et. Yoksa, Allah muhafaza, yazının noktalarını başkaları koyar." Baba şefkatiyle konuşuyordu. Kendisi de iki yıl önce bir by pass ameliyatı gecirmişti. Ben de kendisine sağlığının nasıl olduğunu sordum. "Müdürcüm, Baba'nın Amerika gezisi biraz yordu, anlaşılan.. Kucak Dolusu Bir Otöm... Benim de hafif bir sıkıntım var bir iki gündür. Ben de bir görünece- ğim.Gerçi gecen gün Amerikalı doktorum buradaydı. Ona baktır- dım. iyi dedi. Ama bu merete dikkat etmek lazım. Sen dediğimi yap, Müdürcüm, bir görün..." Muammer Bey'i dinleyip, Hacettepe Hastanesi Kardiyoloji Bölü- münden randevu aldım. Dün sabah erken saatlerde , hastanenin loş koridorlarında bekleşen hastaların arasından geçip, kardiyolo- jinin kapısını tıklattım. O sırada nedense, içimden,"keşke, Muammer Bey ile birlikte gelseydik. O hem deneyimli, hem de birlikte, hastalar ve doktorlar nezdinde, müdürcümlü' bir sohbet geliştirir, bir yeşil kartlı sağlık yazısı çıkarırdık." diye geçti.. Her neyse, testler, kardiyolar yapıldı. Kalbimin, yazıların nokta- larını koyacak evsafta olduğu ortaya çıktı. Şimdi Muammer Bey'i arayıp,"Üstat, gazeteci kalbi için temiz raporu verilir mi, bilmemama, benimki temiz çıktı" demekgerekir- di. Hastanenin kapısına yöneldim. Kapıda gazetenin arabası bekli- yordu.Şoför arkadaşımız, telefonu uzattı. "Muammer Bey'le ilgili sizi arıyorlar" dedi.. Herhalde, üstat kalp temizliği raporumu soruşturuyordur, diye düşünerek, telefona uzandım... Daha önce Muammer Bey'le birlikte çalışmış Cumhuriyet'teki arkadaşım, "Muammer beyi' diyordu.. "Muammer beyi kaybet- tik." Arkadaşım herhalde post-modern bir üslupla sağlık haberimi soruyor diye düşünüp, "saçmalama" diyecek oldum. Ama arkada- şım ağlıyordu. Yaşamanın dayanılmaz hafifliği mi idi bu, yoksa dayanılmaz ma- nasızlığı mı? Evine doğru sürdük arabayı. Eşi Bilge Hanım, ağaran güne birlikte başladıkları Muammer Bey'in tıraşının yarım kaldığını, "Ben iyi değilim galiba " diyerek Muammer Bey'in yatağına yeniden uzandığını, son günlerde hiç bir yakınması olmadığını anlatıyordu. Muammer Bey, belli ki dün bana telefonda sözünü ettiği sıkıntısını eşinden saklamıştı. Saklamıştı, çünkü, bir çok gazeteci gibi, Muammer Bey için de gazetecilik iflah olmaz bir sevda gibiydi. O sevdayı ise, en çok, eşlerin "sağlığına dikkat ef'leri gölgeliyordu. Muammer Yaşar Bey artık yaşamıyor. Ama korktuğu başına gelmediği, yani yazısının noktalarını baş- kalarının koymasına olanak bırakmadığı için yine de mutludur. Bir de elbette, gazeteciliği, Çinli Şair Li Po'nun ay ışığını kucaklar gibi kucaklayarak yaşadığı için... Koalisyon hükümeti de dertlerine derman olamıyor SHP'li belediyeler yine şîkâyetçiHAKAN AYGÜN (Ankara)- DYP koalisyonu, belediyelerin ANAP ik- tidarınca bağlanan elini kolunu çözemedi. Şeçim öncesi verilen va- atlerin gerçekleşmemesi özellikle SHP'li belediyelerde sıkıntı yarattı. SHP'li belediyelerden hükümete yönel- tilen en önemli eleştiri, hükümetçe silinen 890 milyar liralık İller Bankası borcunun "belediyeleri rahatlattığının savunulması" oldu. Silinen borçların uzun vadeli proje kredileri olması ve bu kredilerden yarar- lananların buyük bölümünün de ANAP'- Iı belediyeler olması sıkıntıyı amırdı. Belediyelerin istekleri Belediyelerin seçım oncesi vaat edilen ancak henüz gerçekleşmeyen istekleri şöyle sıralanıyor: Gelir artışı: Belediyelerin Iller Bankası aracıhğıyla aldıkları vergi paylarında ha- len uygulanmakta olan alt oranın üst ora- na çıkarılması. Bu, bir kararnameyle ger- çekleştirilebilir. Böylece anakentlerin büt- çeden aldıkları payın yüzde 5'ten 6'ya, il- çe belediyelerinin aldığı payın ise yüzde 6'dan 12'ye çıkarılarak belediye gelirleri- nin arttınlması. Borç ertelemesi: Asıl olarak İller Ban- kası aracıhğıyla bankalardan alınan yük- sek faizli kısa vadeli avansların ertelenme- si. Bu konuda faizlerin yüzde 40'a indiri- lip, ödeme suresinin 10 yıla yayılması. Toplu konut alanları: Bayındviık ve İs- kân Bakanlığı'na bağlı tüm toplu konut alanlarının yerel yönetimlere devredilme- si. Anakent ve valilik vesayeti: Hçe beledi- yeleri üzerindeki anakent belediyesi ve va- lilik vesayetlerinin kaldınlması. İlçe bele- diyelerinin anakent belediyelerinden ala- cağı yardımların anakent belediye başka- nının keyfıne bağlı olmaktan çıkanhp, belli bir düzene bağlanması. Belediye meclislerinin yetkileri: Beledi- ye meclislerinin yetkilerinin arttınlarak eği- tim, emniyet, sağlık gibi hizmetlerin yürü- tülmesinin tamamen bu meclislere bırakıl- ması. Belediye meclislerine imar konusu başta olmak üzere değişik konularda ya- sal düzenleme hakkının sağlanması. Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taş- delen, iktidann belediyelerin yükünün ha- Fıfletilmesi yönünde çalışmaları olduğunu bildiklerini, ancak çabuk davranılması ge- rektiğini söyledi. Taşdelen, anakent ve va- lilik vesayetlerinin kaldınlması ile kısa va- deli borçların silinmesinin oncelik taşıdı- ğına işaret etti. Keçiören Belediye Başkanı Hamza Kır- mızı, iktidann ANAP'h belediyelerin borç- lannı silmesini eleştirerek "iktidann şim- diye kadar geçmişte muhalefette olmanın çilesini çeken belediyelere bir faydası ol- madı. Vaatler de fiiliyata geçmedi. Elimiz kolumuz hâlâ bağlı" dedi. Önümüzdeki ay işçi sözleşmelerinin yenileneceğini ve orta- lama yüzde 60 oranında zam yapılmasının zaruri olduğuna dikkat çeken Kırmızı, zamlan karşılayabilmek için gelirlerinin bir an önce arttırılmasını istedi. ANAP lideri,hükümetin aczini örtmek için,yolsuzluk iddialannı gündemde tuttuğunu söyledi Yılmaz: Mutfaktaki yangm eve sıçradıCL.MHURİYET (Bolu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, hükümeti eleşti- rerek mutfaktaki yangının evin tamamı- na sıçradığını söyledi. Yılmaz. "Hükü- met beceriksizliklerini, aczini örtmek için yolsuzluk iddialannı sürekli gün- demde tutuyor. Eğer böyle bir yolsuzluk varsa bu yargıya intikal eder. Hem sav- cılık hem yargıçlık hem bakanlık yap- mak mümkün değildir" dedi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz dün, haziran ayında belediye başkanlığı seçimi yapılacak olan Bolu'nun Dörtdi- van ilçesinde yurttaşlara hitap etti. Ko- nuşmasında siyasetin yazı kışı olmadığı- nı. karda kışta bile olsa oy istemek için değil hal hatır sormak için gezilerini sür- dürdüklerini belirten Yılmaz. son genel secimin hiçbir partiyi tek başına ıktidara getirmediğini hatırlatarak şöyle dedi: "Seçimlerde bütün partilef sözbirliği etmişçesine ANAP'ı hedef aldılar. Gök- teki yıldızlan bile vaat ettiler. Mutfakta yangın var diyorlardı. Mazotun fıyatını düşüreceklerini iddia ediyorlardı. Üç aydır ağzımızı açmadık. Ama bugünden sonra kanş karış gezip doğrulan anlata- cağım." Yılmaz, koalisyon hükümetinin ma- zot. pirinç, karnabahar. havuç gibi ürünlere iki mislıne yakın zam yaptığını vurgulayarak "'Bunlar mutfakta yangın var diye geldiler. Yangının üstüne ben- zin dökerseniz ne olur? Şimdi mutfak değil ev yanıyor. Çiftçi borçlarının 5 mil- yona kadar olan kısmının faizini affedi- yorlar. Çiftçi borçlanna sınır koydunuz. O takdirde vergi affına da bir sınır ko- yun. Milyarlık borcu olanlar. Merce- des'le gezenler. yat alanlann vergi borcu affediliyor. Vergi affı kanunu, kurtarma ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Bolu gezisinde bir fınnda kahvaltı yaparken vatandaşlarla sohbet etti. Bu arada fırında ekmek pişirdi. (Fotoğraf: AA) kanunudur. Bundan yararlananlar 2. derece_ akraba kardeşler, yeğenlerdir" dedi. Üç ayda yapılan zamların. geçmiş dönemlerde yapılan tüm zamlardan da- ha fazla olduğunu ileri süren Yılmaz şunları söyledi: "Masala inanmayın" "Bunlar bızım devrettiğimiz zamlar değildir. Bu masala inanmayın. Devlet bütçesi açık. Bunu da mazot. PTT. elektrik zamlan ile kapatamazlar. Bu. hayat pahalılığının faturasını halkın sır- tına yüklemektir. Aldıkları tedbirlerle hayat pahalılığını indirmek mümkün değildir. Ama size bizi kötülemekten medet umacaklar." İktidann vaatlerini yerine getirmesini isteyen ve bunlann takipçisi olacaklannı kaydeden Yılmaz. Dcvlet Bakanı Gülcr İleri ile ilgili ıddialara da değindi. İleri"- nin. yılbaşı masrafını yetimlenn kuru- muna ödettiğini belirten Yılmaz. sözlc- rini şöyle sürdürdü: "Bu bakanın ni\e üzerine gidilmiyor. Böyle bir durumda yolsuzluklann üzerine gidileceğinc ina- nır mısınız? Bunlara düşen. gerçekleri ortaya çıkarıp sorumluları mahkemeye vermektir. Kendi sözlerini örtmek için bizle ilgili yolsuzluk iddialannı sürdürü- yorlar. Bizim dönemimizde yanlışlık varsa o arkadaşımız bizım arkadaşımız değildir. Cezasını mutlaka çekeccktir." Mesut Yılmaz. konuşmasından sonra ilçedeki bir fırında kahvaltı yaparak yurttaşlarla sohbet etti. Erdem ve Kıratlı'nın ilk duruşması salı günü TRT yöneticileri yargılanıyor AA (Ankara) - SHP ile bu partinin Denizli Mil- letvekili Adnan Keskin'in ayrı ayn yaptıkları suç du- yuruları üzerine, Ankara Cûmh'urıyet Başsavcıhğı'n- ca, "seçim döneminde tarafsız yayın ilkelerine ay- kın hareket ettikleri" iddiasıyla haklannda dava açı- lan TRT Genel Müdürü Kerim Aydın Erdem ile Ha- ber Dairesi Başkanlığı görevini o dönemde vekâle- ten yurüten Dış Yayınlar Daire Başkanı Savaş Kırat- lı'nm yargılanmalanna salı gunü başlanacak. Ankara 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüle- cek davanın Ankara cumhuriyet savcılanndan Meh- met Özten tarafından hazırlanan iddianamesinde, sa- nıkJarın, milletvekili seçimi döneminde tarafsız ya- yın ilkelerine uymadıklan ve bu suçu çeşitli kereler birden çok işlediklerinin belirlendiği kaydedildi. Bir yıla kadar hapis Sanıklar hakkında üç aydan bir yıla kadar hapis cezası istenen iddianamede, Seçimlerin Temel Hü- kümleri ve Seçmen Kütükleri Yasası'nın 63. madde- sinin, "kamu kurum ve kuruluşlan seçim dönemle- rinde yansızlıklannı korumalıdırlar" ve "siyasi bir partinin lehinde veya aleyhinde ve secmenin oyuna etki etmek maksadıyla her türlü yayında bulunma- ları yasaktır" şeklindeki hükümlerinin açık olduğu hatırlatıldı. İddianamenin son bölümünde ise, TRT'nin seçim dönemindeki yayınlarında, ANAP'a 482 dakika, DYP'ye 148 dakika, SHP'ye ise 117 dakika ayırarak tarafsız yayın ilkelerine açıkça aykın hareket ettiği iddia edildi. İddianamede, TRT Genel Müdürü Kerim Aydın Erdem ile o dönemde Haber Dairesi Başkanlığı gö- revini vekâleten yürüten Dış Yayınlar Daire Başkanı Savaş Kıratlı'nın cezalandınlmaları isteniyor. Otoyol ihaleleri soruşturmasına Orüç'ten yanıt: Ben o zaman bakan değildim CUMHURİYET (Bursa) - Eski Bayındırlık ye İskân Bakanı, ANAP Bursa Milletvekili Hüsamettin Örüç, SHP İzmir Milletvekili Veli Aksoy ve 45 arkadaşı tarafından hazırla- nan önerge ile açılan Meclis soruşturmasını "TBMM Genel Kurulu'nu fuzulen işgal eden siyasi bir girişim" olarak de- ğerlendirdi. ANAP Bursa İl Merkezi'nde bir basın toplantısı düzenleyen Hüsa- metlin Örüç, Türk siyasi yaşamının en ilginç soruşturması olarak nitele- diği soruşturmanın 19.10.1989 tarihli "fiyat farkı kararnamesi"nden kay- naİclandığını bildirdi. Türk parası ile yabancı paralar arasında oluşan sü- rekli değer farklılıklan nedeniyle çı- kanlan bir kararname ile otoyol müteahhitlerine fjyat farkı ödenmesi biçiminde tanımla'nabilecek kararna- menin \asal çerçevede olduğunu sa- vunan Örüç, kendisinin de bu karar- namede imzasının bulunmadığını söyledi. Soruşturmanın Yıldırım Ak 1 bulut hükümetindeki^25 bakanı kap- sadığını vurgulayan Örüç, basında bu konuda çıkan haberlerde kendisinin Yıldırım Akbulut döneminde Bayın- dırlık ve İskân Bakanı imiş gibi göste- rildiğini söyledi. Fapkhttyatlıp Soruşturmada, devlet yatırımlann- da fıyat farkı uygulanarak devletin zarara sokulduğu ve görevlerin kötü- ye kullanıldığı iddiasının bulunduğu- nu kaydeden Örüç, 5 ayhk bakanhğı döneminde hcrhangi bir otoyol ihale- si yapılmadığını, sözleşmesinin de hazırlanmadığını öne sürdü. Tüm otoyollarda uygulamalann. büyük ölçüde dış kredi kaynaklan, yerli ve yabancı ortaklar kurulması ve yabancı para birimlerine dayalı fi- yat esasları ile uluslararası sözleşme ılkeleri ve Dünya Bankası kredi söz- leşmelerine uygun olarak yürütüldü- ğünü belirten Orüç. ilk otoyol uygu- lamasının 1985 yılında Fatih Sultan Mehmet Köprüsü dahil Kınalı- Sakarya otoyolu olduğunu. bu oto- yolun tamamının dış krediyle finanse edildiğini, birim fiyatlannın ABD Doları ile saptandığını vurguladı. 380 hilometpe otoyol Örüç. şöyle konuştu: •"Gelişen ve güçlenen Türkiye"nin temel altyapılarrolan otoyollar. tele- komünıkasyon hizmetleri. GAP uy- gulamaları, enerji üretimi, Hidroe- lektrik santralları, F-16 ve savunma yatırımları. serbest bölgeler ANAP"- ın övündüğü ve gurur duyduğu hiz- metlerdir. ANAP döneminde 380 kılometre otoyol hizmete girmiş. 400 kilometrelik yol da bu yıl clevreye gi- recektir. Meclis soruşturmasına konu Hüsamettin Örüç olan kararname. birim fiyatlarını de- ğiştirme ve ilave fark vermeyi değil, bir hakkın teslimi ve değer kayıpları- nı telafi etmek amacını taşımakta- dır." Örüç, ANAP öncesi hükümetlerin bır ışi yaptırmak ıçın yıJlarca para ödediklerini, bunun malıyetı 50-100 kat arttırdığını. hükümete geldikle- rinde Gebze otoyolu, Karakaya Ba- rajı inşaatının yüzde 20"sinin tamam- lanmış durumda aldıklarını. bu işle- rin Bakanlar Kurulu'nun aldığı kararlarha. "cesaretle" kısa zamanda bitirildiğini kaydetti. Örüç. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile Atatürk Barajfnın 4 yılda bitirilmesini buna örnek olarak gösterdi. MYK kararlaştırdı SHP'de yerel seçim alarmıFARUK BİLDİRİCİ (Ankara) - SHP'de, haziran ayında 334 yerleşim merkezinde yapılacak ara yerel seçimler için hazırlık- lar şimdiden başladı. Bir seçim komitesi oluşturulurken, SHP'nin yerel yönetim anlayışını, temel politikalannı ve iktidarda yaptıklannı an- latan üç ayrı broşür hazırlanması karar- laştırıldı. Aralannda Şanlıurfa ve Van'ın da bu- lunduğu 334 yerdeki ara yerel seçimlere SHP Genel Merkezi büyük önem veriyor. Bu nedenle de SHP Merkez Yürütme Ku- rulu (MYK), bu seçimlere "ciddi biçim- de hazırlanma" kararı aldı. Oluşturulan komisyonda MYK'dan Ercan Karakaş, Rıza Yılmaz, Mustafa Kul, Mustafa Ga- zalcı, Algan Hacaloğlu ve Veli Aksoy yer alıyor. Gerekirse komisyona MYK üye- leri dışındaki kişilerden de yardım iste- necek. Yörelerin sonınlan SHP Genel Sekreter Yardımcısı Ercan Karakaş, hazırlıklan anlatırken, öncelik- le seçim yapılacak bölgelerdeki örgütler- den yörelerdeki duruma ilişkin aynntıh bilgi istendiğini söyledi. Yörelerin sorun- lanna ilişkin bilgiler toplanırken, bir yan- dan da yörelerde öbür partilerin durum- larının incelendiğini kaydeden Karakaş, "seçim bölgesi analizi" çaJışmalanna pa- raleî olarak yürütülen öbür çalışmaJan da şöyle dile getirdi: "Seçim bölgelerinde kullanabileceği- miz üç broşür düşünüyoruz. Hazırhkla- rına şimdiden başlandı. Birincisi SHP'nin ilkelerini, temel politikalannı anlatan; ikincisi, SHP'nin yerel yönetim anlayışını anlatan; üçüncüsü, SHP'nin iktidar ortağı olarak bugüne kadar yap- tığı çalışmaları anlatan bir broşür. Aynı zamanda bunları içeren posterler yapıla- cak. Keza, seçim programlarında kulla- nılacak gazete gibi diğer malzemelerin hazırlanmasına da şimdiden başlanacak. Seçim bölgeler! Ayrıca seçim yapılacak bütün bölge- ler ziyaret edilecek. Bu ziyarete MYK, parti meclisi üyeleri, milletvekilleri ka- tılacak. Cevdet Selvi HEP'le gizli toplanüya inanmıyorum CUMHURİYET (Ankara) - SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, HEP kö- kenli SHP milletvekillerinin HEP yö- neticileriyle gizli toplantı yaptığına inanmadığını söyledi. Selvi, "Bütün arkadaşlanmız olağanüstü halin uza- tılması konusuna en az o arkadaşlan- mız kadar önem veriyor" dedi. Selvi. Cumhuriyet'e olağanüstü ha- lin uzatılmasının önemli bir konu oldu- ğunu belirterek, "Demokrasinin gelişti- rilmesinin gerektiği bu yılda dikkatle üzerinde durulması gereken bir olay- dır" dedi. "Grubumuz, parlamenterle- rimiz gelişmeleri değerlendirerek en önemli kararı vereceklerdir" diyen Sel- vi, herkesin bu konudaki değişik görüş ve düşüncelerini söyleme hak ve olana- ğına da sahip olduklannı kaydererek sözlerini şöyle sürdürdü: "Temel görüşümüze gelince, biz il- kelerimizle, ideal ve inançlanmızla in- san haklarına, temel hak ve özgürlük- lere. dolayısıyla özgürlükler manzu- mesi olan demokrasiye kesin bağlılığı- mızı, bu ülkede kesin, kalıcı bir demokrasinin gerçekleşmesi doğrultu- sunda her türlü mücadeleyi sürdürece- ğimizi söyleyeyim. Bu anlayışla elbette baskı ile sorunların çözülmeyeceği inancındayız, demokratikleşme ve de- mokrasinin tüm kurum ve kurullanyla işlemesi suretiyle oluînsuzluklann ön- leneceği. çağdaş bir toplumun yaratıcı- lığı, demokrasinin kalıcıhğının sağla- nacağı inancındayız. Bu inar.cımızı sonuna kadar sürdüreceğiz. Çünkü çö- züm burada yatmaktadır. HEP kökenli SHP milletvekillerinin HEP Genel Başkanı Feridun Yazar ve Genel Sekreteri Ahmet Karataş ile ge- çen hafta gizli toplantı yapmalan ha- berleri konusunda da "Sanmıyorum" demekle yetindi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle