29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET GÖRÜŞLER 22ŞUBAT1992 CUM ARTESl 14 KARŞILAŞMALAR ADALET AĞAOĞLÜ Sanattan Günlük Hayata "D uşunsek n oolur. duşunmesek n'oolur 9 " "Hındı mıyım kı, duşuneyım 9 " 'Duşunme denn, havalar senn " ' 'Duşunme, duşersın" "Ne duşunuyorsun lan, entel mısın 9 " "Düşünme de, kafayı çalıştır 1 " "Düşunuyormuş da, felsefe yapıyormuş "Duşunme, boş geç Felsefe, feslefe,feselmeke, fela- tun 1 " gıbı yolda belde kulağımıza çarpan böyle çok açık seçık uyarıları, saptamalarıyla onumûzü aydınlatan- lann, "Bı kınk çeşme yalağı, nesıne dıkkat edecekmışım kı 9 " "Sumuğumu oraya da atmasam, nereye atacağımmı- şım kı 9 " "Len ben duvar dıbıne etmeyeceksem, nereye edeceğım kı 9 " "Hoporlursuz patetısin, dometısın tadı mı çıkarmış kı 9 " gıbı hoş tespıtlerde bulunanların Boğaz sırtlarında Armutlu, Mahmutbey dolaylannda bır toprak parçası elegeçınp ıneğı îavuğuyla yerleşeme- dıyse, Rumelıfenen'nın oralardakı dık yamaçlara dana- burnu gıbı dalarak, yarları oya oya orada, hem de teraslı taraçalı bır 'Gazıno-Cofee-Restuarant'ı kendılenne mulk edınenlenn, Daractk yolu gunboyu koskoca kara Mercedes'ı, 'Party Pıknık' kamyonetıyle tıkayıp, yayaların dahı bun- larla apartıman duvarlan arasından karınlarını. goğusle- nnı ıçlenne çeke çeke geçmeye çalışırken "Fakat bu yaptığınız doğru mu 9 " sorusuna, "Sana ne, sen ne karışı- yorsun, keyfımın bıldığını yapanm 1 " yanıtını yapıştıran- lann bu yazıyı zaten okumayacaklarından yuzde yedı bın beş yuz seksen beş emın olarak Orta derecelı okullann çoğundan Turk dıl ve edebıyatı derslennı kaldırarak ya da kaldırma tasanlarının peşıne takılarak, bu derslerın yenne Turkçe dersı koyup, anadı- lın boylece en kestırme yoldan, en doğru ve guzel bıçımde oğrenıleceğı ınancını taşıyanlann, Insanın ana dılını en ıyı oğrenmenın yollanndan başlıcastnın ı\ı edebtyat eserlenyle, onlann dılıyle haşır neşır olmaktan geçtığını duşunmeyenlenn, yıne bu okul- larda felsefe dersını kaldırıp. mantık, psıkolojı, sosyolojı derslerınden bınyle. seçmelı olarak yetınılmesını uygun görenlenn. herhalde kendılerı de, okul sıralannda, gun- lük hayattan bağları koparmış soyut, bulanık bırtakım fikırler karabasanı olarak "oğrendıklerT ıçın, felsefenın sıkıcı, duşunmenın faydasız, edebıyatın tatsız, aynntınm ıse gereksızlığıne ınananların dıkkatıne sunuhır Bu yazının başlığı, Umberto Eco'nun Gunlük Yaşam- dan Sanata (Adam Yayınlan, Eylul 1991 Çev Kemal Atakay) adlı denemeler kıtabından esınlenılmıştır Amacı, sanatın, edebıyatın, felsefenın, y anı bütun düşün- ce ve düş urunlennın gunluk hayatta hıçbır ışe yaramadık- lan anlayaşının ışe yarar bır anlay ış olduğu konusunda kuş- ku uyandırmakiır Yanılmıyorsam sadece Mürşıt Balabanlılar, (belkı Ekım-Kasım 199rierde bır ıkı mınık tanıtım yazısı da vardır) Eco'nun bu kıtabından bırkaç hafta once Kıtap'- ta soz dçmıştı Bu yazıdakı he>ecanın başka bırılerıne daha bulaşmış olması umulurdu. ama anlaşıldığı ka- danyla dergılerımızde, gazetelerımızde bır zamanlar ge- nış gelen vankılanan. aynı yazarın Gulun Adı romanın- dan sonra Eco ıle ışımız bıtmıştır Hatta kımbılır Gu- lün Adı da 'sahıden' okunmuş değıldır Ne olursa olsun, Gunluk Yaşamdan Sanata'dakı denemelerın bızlen gun- luk hayatımız. ıçınde yaşadığımız durumlar açısından çok daha yakından ılgılendırmesı gerekırdı Bu deneme- ler 1970'lerde ve 80'ın başlannda yazılmıştır llk sayfa- lannda, Bır Kıyamet Tasansı başlığı altında Vacca'dan naklen, sozde gelecekten haber venlmekte, "kım nereye yerleşmışse, orası onun olacaktır' da denmektedır Istanbul'a bakılırsa, o gün olmuştur bıle' Demek. felsefe gunden o kadar da uzak değılmış Başta Sayın Mıllı Eğıtım ve Kultur bakanlanmız, eğı- tım ve kultur hayatımıza yenıden yon vermeyı tasarlayan butun ılgılıler bu denemelerı bır kere okusalar, dıyorum "Onca sorunun altından bır yazarın uç buçuk deneme- sıyle mı kalkacağız9 " denılebıhr tabıı de, ınsan ne olsa kurullar, komısyonlar toplayıp, sonuçta şu "cağız-ceğız"- lere gelmenın otesınde bır şeyler gormek ıstıyor Kıtabın son yazılanndan bın Felsefenın Tesellısı başlığını taşımaktadır Bu bakanlanmızdan bın. kamu ıletışım araçlarından bınnde hıç değılse bu yazıyı özetle- yerek, duşunceyle hayatın, sanatla gunluk sorunlann kandolaşımını başlatabılır dıye duşunuyorum Çunku her şeyın durağanlığını 'tek varlık'lığını ılerı süren Ze- non'un. bu ınancını gunluk hayatıyla bızzat kendısının yalanlayışının gostenlmesıdır bu yazı 60-30 YIL ONCE CUMHURİYET 1962: Arabuluculuk teklifî Sovyet hükümetının sozcusu Tass ajansının verdığı bır habere göre Sovyet Komünıst Partısı Merkez Komıtesı Sekreterlennden Bons Ponomarefın başkanlığında partıyı temsıl eden bır heyet Kuzey Vıetnam Komünıst Partısının davetı uzerıne Hanoı'a gıtmıştır TARİHTE BUGÜN MUMTAZARIKAN AMERIGO VESPUCC1 1SfZ 'DE 8UGUU, UNLU StVtSLtA /JMee/GO VESPUCCI DENIZCİSI VESPUCCf, V/ KeŞF/M- 5 y/L £OM#A 8u tctr/iy/} DOĞKU YOLA ÇttcM/fTf. KOLOMB,8UL&UĞU UtNDlS7AU SANfYOGPU AME&tGO ISE YEPYEUI B/& Kt7MM/M tCÇŞFEDfLO/SİMİ , 8ü K/r*Yf tUC fC£Z Y/L/NOAN * r <4MEe/&i"PEMMIŞTf. KAS/ru OLMASA OA, KOLOMg't/M UA/ZKt y£-A/M/$rr.. Minareye Kılıf Bulunmazsa CAHİTTANYOL Mılyonla (alan mesned-ı ızzette serejra: Bırkaç kuruşumürtekıbınca\-ıkürektır Zna Paşa G unlerdır basınımızı dolduran bır olay var Muhalefet partı- len, başta ANAP olmak uze- re, bın dığerını sollayarak bır kadın bakanın Çocuk Esırgeme Kuru- mu'na aıt paralardan bır mıktannı kendı kışısel çıkarlan ıçın harcadığını ılerı suruyorlar Turkıye Buyük Mıllet Meclısı'nde alnı açık yuzü ak bır grup mılletvekılı adalet kılıcını kuşanarak bu olayın uzenne gıdıyor Gensoru uzenne gensoru verıyorlar Yetım hakkını nasıl olur da babasının cenaze ılanına harcar, kocasına Mercedes kı- ralar, eşı ve bakanlık personehne Abant'ta yılbaşı eğlencelerı duzenler ve kendı partı yandaşlarına zıyafet ve- rır dıye kıyamet kopanyorlar Gensoruyu verenler yerden goğe ka- dar haklıdırlar Devlet kasasından alı- nan ya da çalınan para ıster az, ıster çok olsun, suçun nıtelığı değışmez Üstelık bu suçlama bır bakana karşı yapıhyor ıse o kışının kendılığınden ıs- tıfa etmesı gerekır Acemı olmak, har- canan parayı ıade etmek olayın nıtelt- ğını değıştırmez Bu tepkıyı ve devlet malına karşı bu duyarlılığı dışandan gorenler bır goz, kendısını hıçbır suçun ışlenmedığı bır masaüar ülkesmde sanır Fakat ma- dalyonun bır de otekı yuzu vardır Eğer devlet yonetımınde, "Mınareyı çalan kılıfını hazırlar", "Deveyı ha- muduyla yutar", "Devletın malı denız yemeyen domuz" atasozlerı yazılı ka- nunlardan daha geçerlı karamsar bır gerçeğı dıle getınyorsa, orada Zıya Pa- şa'nın "Mılyonla çalan mesned-ı ız- zette serefraz / Bırkaç kuruşu murte- kıbıncây-ı kurektır" beytı ıktıdarmer- dıvenlerının basamaklannı oluşturur O zaman devlet "devletın malı denız yemeyen domuz" dıyen buyuk do- muzlann gevış getırdığı bır alana do- ner Boyle bır duzende, adı ne olursa olsun onemlı olan vurgun. soygun, rüşvet, devlet malını yağmalama ha- yah ıhracata olanak hazırlama gıbı suçlan ortadan kaldırmak değıl, bu- tun bu pıslıklerden "tereyağından kıl çeker gıbı sıynlmanın" yollannı bul- maktır Turkıye her gun gazetelerın yazdığı- na gore dağlar gıbı suçların harman olduğu ve suçlann mürekkep balığı gı- bı kaybolduğu bır ulke gorünumunde ıse suçlayanlar, en az suçlular kadar bu ışın ıçınde demektır Delıl yetersız- lığı, hırsızı hırsız, dolandırıcıyı dolan- dırıcı olmaktan kurtaramaz Kararnamelerle kanun koyucnlak Ingılız yargıçlarının yetkı ve bağım- sızhğına daır şoyle bır olay anlatılır Adamm bın kanunların boşluğundan yararlanarak buyuk bır dolandırıcılık yapar ve suçun kanıtlanmasını onler Yargıç suçluya karânnı şoyle açıklar Bu"suç kanıtlanmış olsaydı beş yıl ya- tacaktın Ama ben senın bu suçu ışle- dığıne kanıyım Sana beş yıl bu suçtan venyorum Beş yıl da kanunlan suça araç olarak kullandığın ıçın Bızde ıse kanun hükmunde kararna- me çıkarmak ve sonra kanun huk- munde kararnamelerle suçu ortadan kaldırmak, bır tur kanun koyuculuk halıne getınlmış bulunuyor Boylece suçla ceza arasındakı denge bozul- makla kalmıyor aynı zamanda suç, kanunların koruması altına alınmış bulunuyor ANAP'ın turfanda lıden Sayın Me- sut Yılmaz günumuz ıktıdanna sürek- lı olarak şu eleştınyı yınelıyor "Hanı seçım meydanlannda, 'Hesap soraca- ğız, butun yolsuzlukları, rüşvet ve hırsızlıkları açığa çıkaracağız' dıyor- dunuz Işte ıktıdardasınız. bütun dos- yalar elınızın altında Buyurunuz, hodrı meydan" dıyor Ve hukumetın bu alandakı ıcraatının, bazı yuksek burokratlann gorevden alınmasından ote bır anlam taşımadığına ışaret edı- yor Say ın Bay Özal da ı ktıdann bu ta- sarruflarının arkasında kendı mılıtan- lannı yerleştırmek yattığını ılen sürü- yor Oyleyse ANAP donemınde yapılmış hıçbır suç kanıtlanmadığına gore onun ıktıdarı yıtırmesının tek ne- denı, muhaiefetın îftıra kampanya 1 :! olmuş oluyor Doğrusu guzel bır açık- lama Demek kı ANAP donemınde suyun başında bulunanların, çoluk çocuk, damat ve bıraderlerın, kısa za- manda akıl almaz zengınlıklennın ge- nsınde "Açıl sofram açıl" deyınce gokten zenbıl zenbıl para yağdıran Nakşıbendı evlıyalannın kerametını aramak gerekecek Ya da onlan Ya- vuz Sultan Selım'ın sert ve acımasız kadısı Ebussuut Efendı'nın fetvasına havale etmenın yollan araştınlacak Aynı zamanda şeyh ve tarıkat duş- manı bu katı yureklı durust muftüye vaktı zamanında şoyle bır soru yonel- tılır "Devlet sıkıntıda, sınırda savaş olsa ve hazınede yeten kadar akçe bu- lunmasa, devlet ncalının emvalını mu- sadere etmek (mallanna el koymak) caız mıdır 9 " Osmanlı duzenı yuzyıllarca böyle katı bır adalet anlayışını ta tebanın "Mal, can ve namus" korunmasını gu- vence altına alan Tanzımat Fermanr- na kadar surdurdu Daha çok gayn- müslımler ıçın çıkanlan ılk "anayasa" metnı olan bu mal ve can guvenlığı'n- den Hırıstıyan ve dığer gaynmuslım teba değıl devlet hırsızları yararlandı O tanhten bu yana hırsız devlet rıca- lı, hem canını hem malını bu fetvanın satınndan korudu Devlet malını yağ- malayan ve devletın toprakaltı ve top- rakustü zengınlıklerını ruşvetle ya- bancılara satan bu yenı hırsız devlet n- calı ve Tanzımat'ın getırmış olduğu 'mal ve can dokunmazlığı'nın sağladı- ğı olanaklardan faydalanmakla kal- madı, devletın temelıne, aynı zaman- da, hırsız bır devlet ncalı geleneğını de yerleştırdıler Ebussuut Efendı'nın aklına hıçbır zaman şenatın "mınareyı çalan"a kılıf olacağıgelmedı Fakat bazen duşunuyorum da gu- nümuzde Ebussuut Efendı'nın bu fet- vası gündeme gelmış olsa, onûn satınn- dan kaç kısı kurtulurdu acaba9 FERRUHDOĞAN C3C3 SİVIL TOPLUM.. Biyoteknolojide Fırsatlar ve Tehlikeler AYŞE GÖZEN İktisatçı, Bilim ve Teknoloji Politikaları Uzmanı D unyada bıyoteknolojı, gerçek çağ atlamanın" ne olduğunu vurgularcasına hızla gelış- mektedır Bılım ve muhendıs- Iık yontemlen kullanılarak maddele- nn bıyolojık ajanlarla ışleme sokul- ması yoluyla meta ve hızmet uretımı olarak tanımlanan bıyoteknolojı, ge- lışmış ulkelerde tıp, tanm, sanayı, ma- dencılık ve çevre alanlarında başlayan ılen uygulamalan ıle 21 yüzyılın su- rükleyıct teknolojısı olmaya adaydır Bır yandan gelmış geçmış en "yeşıl" teknoloji olarak olumlanırken, ote yandan canlı organızmalara yapılan ışlemlenn sonuçlarına gore bazı eleştı- nlere uğrayan bu teknoloji de tutn tek- nolojıler gıbı, kendı başına ıyı ya da kötu olmayıp, ne tur sosyal ortamlar- da uretılıp, kımler tarafından, ne şekıl- de kullanıldığına bakılarak değerlen- dırılebılır Çok doğaldır kı gunumüzde bıyo- teknolojının gelışmesı de oncelıkle bu teknolojıde başı çeken Batılı ulkelerın ve çokuluslu şırketlerın çıkarlan doğ- rultusunda olmaktadır Ote yandan, geçmış çağlann surukleyıcı teknolojı- len olan tekstıl buhargucu-demıryol- ları, elektnk-ağır sanayı, otomotı\ ve son olarak da gunumüzde bılgı-ışlem teknolojılerı gıbı, bunların uretımıne ve gelıştınlmesıne başından ben katı- lan ulkelere "sanayıleşmenın" ve eko- nomık buyumenın kapılarını açma potansıyelının biyoteknolojide de var olduğu duşunulebılınır Nıtekım pek- çok gelışmekte olan ulke, sermave yatınmının duşuk olduğu bu erken donemınde biyoteknolojide çeşıtlı uygulamalara başlamışlardır Turkıye'ye gelınce. her ne kadar bı- yoteknolojı son bırkaç yıldır plan program ve kararnamelerde oncelıklı teknolojıler ve yatırımlar arasında go- rulmekteyse de konunun ulusal plan- da etkın ve koordınasyon ıçınde ele alınmış olduğu soylenemez Bu alanda araştırma ve gelıştırmeye ayrılan çok kısıtlı fonlarla, konuyla ıl- gılı az sayıdakı bılım ınsanı daha çok bıreysel çabalara dayalı, bırbırlenn- den kopuk çalışmalar surdurmekte, ozel sektor genelde çok çekıngen dav- ranmakta ve ulke çapında aynntılı on- celıklerın ve hedeflerın saptanarak ış- lerlığe konmuş olmamasınıtı sıkıntısı yaşanmaktadır Ülkemizdeki doğal koşullann biyoteknolojik çalişmalarael verişli olmasma karşın gerekli güvenlik önlemlerinin bulunmayışı, topraklarımızı bir test alanına dönüştürüyor. Konuyu, ulkemızın yapısal özellık- lerı nedenıyle bıyoteknolojıdekı gelış- melerden en çok etkılenecek sektor durumundakı bıtkı tarımımıza ılışkın olarak derınleştırmekte yarar goruyo- rum Turkıye, Akdenız ve Kuçuk Asya zengın bıtkı gen kaynaklannı -kalabıl- dıklerı kadarıyla-topraklarında besle- yen, bıtkısel uretımde kendıne yeterlı ve yılın herhangı bır zamanında sınır- ları ıçınde dort mevsımı bırden yaşa- ma şansına sahıp dunyanın ender ul- kelerındendır Bıtkı bıyoteknolojının gelışmesı açısından avantaj olan bu koşullar bır yanda dururken bıtkısel uretımımız pekçok sorunla karşı kar- şıyadır Kullanılabılır tanm alanının doğal sınırlanna ulaşmış olması bazı alanlarda rastlanan aşırı taşhlık ve tuzluluk, duşuk venm duzeylerı, bıtkı hastalıklan. bazı bıtkılerın ıklım ko- şullanna aşın duyarlılığı, ustun kalıte- lı uretım azlığı, aşırı kımyasal madde kullanımı bıtkı bıyoteknolojısınden yararlanılarak çozulebılecek sorun- lardır Bıtkısel bıyoteknolojı alanında ge- reklı adımların zamanında atılmaması halınde Turkıye çok uzak olmayan bır gelecekte, bır yenı teknoloji trenını -dolayısıyla hızlı büyume fırsatını- yı- ne kaçırmış, üstelık tarımdakı avan- tajlı konumunu yıtırerek dışsatım ye- rıne bıyoteknolojı urunu bıtkılenn dışalımını yapmaİc zorunda kalan, ta- nm sektorü daralmış ve buyuk olçekte ışsızlık sorunuyla karşı karşıya bır ul- ke durumuna duşebılır Ote yandan, ulkemızdekı doğal ko- şulların biyoteknolojik çalişmalara çok elverışlı olması ve gelışmış ulkeler- de bu uygulamaları belırlı ölçuler ıçıne alarak sınırlayan guvenlık onlemlerı- nın Turkıye'de bulunmayışı nedenıyle topraklanmızın çokuluslu şırketlenn test alanına dönüşmeye başlaması teh- lıkesını şu anda yaşamaktayız Ayrıca, 122 yılık patent kanunumuzda canlı organların patent kapsamı dışında bı- rakılmasına ılışkın bır maddenın bu- lunmayışı bugun artık hıçbır gelışmış ulkede ızın verılmeyen bır uygula- manın Turkıye'de ortaya çıkabıleceğı anlamına gelmektedır Geçmıştekı kısa donemlı yaklaşım- lar ve ıçenksız bır "sanayıleşme' soy- lemı ıçınde kaçırmış olduğumuz fırsat- ların bılıncıne vararak bıyoteknolojı konusunda etkın polıtıkalar ve strate- jıler saptanmasının ve bunlara ışlerlık kazandınlmasının artık zamanıdır Bu arada. en azından Avrupa Top- luluğu ıçın geçerlı guvenlık onlemlerı- nın Turkıve'ye uyarlanması ıle Avru- pa Patent Bırlığı ıle uyum ıçınde canlı organızmaları patent dışı bırakan yenı patent kanunu taslağının uygulanma- ya konması ıvedı onem taşımaktadır ©ORTAM ŞAHİN ALPAY Türkiye Kürt sorununa demokratik bir çözüm bulamazsa, Türki cumhuriv etlere önderlik görevini de yeriiK getiremez. Kürt Sorunu Nasıl Çözülebilir? T urkıye'nın çözülmesı en çetın sorunu, Kurt soru- nu Ulkemızın tum dunyada saygınlığı olan mu- reffeh bır demokrası halıne gelmesı uğraşının önundekı en buyük engel bu Ancak, guç olması çozulemeyecek bır sorun olduğu anlamına gelmez Sorunun çozumu, oncelıkle nasıl çozulemeyeceğınde yatıyor Kürt sorunu şıddet yoluyla, yanı 'vur kurtul' for- muluyle çozulemez Çunku Turkıye yanm da olsa bır de- mokrasıdır, uygar dunyanın bır uyesı olma ıddıasındadır Turkıye, yurttaşlanna Saddam gıbı davranamaz Kaldı kı Saddam polıtıkalan polıtıkaların en başarısız olanıdır. Saddam, tıpkı otekı Saddamlar gıbı yaptığı zulmün ce- zasını er geç odeyecek Kurt sorunu "ver kurtul' formuluyle de çozulemez Çunku Turkler ve Kurtler yuzyıllardır ıç ıçe yaşıyor Kım Türk kım Kurt çoğu zaman bellı değıl Izmır Dıyarbakır'- dan aynlamaz Yuzbınlerce aıle bolunemez Kürt mıllıyetçılen sorunun beş ulkede yaşayan Kurt ulusunun özgürleşmesı sorunu olduğunu ıddıa edebılır- ler Ama Turkıye ve demokratlar açısından Kurt sorunu Turkıye'nın demokratıkleşmesı sorunudur Demokratlar sınıflann, halkların. uluslann, vb 'özgurlüğu' adma ne çok kan akıtıldığını, sınıfların, halkların, uluslann, vb nasıl koleleştırıldığını artık ıyı bılıyorlar Turkıye'nın demokratıkleşmesı, farklı kokenlerden yurttaşlara aynm yapılmaması, tumüne sıyası, ıktısadı, îculturel, her alanda eşıt hak ve olanaklar sağlanması me- selesıdır İnsanların farklı dın, dıl ve felsefeye sahıp ol- dukları ıçın bırbırlennı boğazlamalannın onlenmesı, top- lumun temel hak ve ozgurlukler temelınde bütunlüğünun sağlanmasıdır Hıç kımsenın sozde "ulusa ozgurluk' adı- na Turkıye'yı kana bulamaya ve bır dıkta rejımıne suruk- lemeye hakkı yoktur Buna ızın venlemez Turkıye'nın demokratıkleşmesı, yonetımın ademı- merkezıleştınlmesını. ulkenın tum farklı bolgelenne (orneğın îspanya'da olduğu gıbı)değışık olçulerde ozyonetım venlmesı- nı de ıçenr Ama bu, ^~^~•"•~~~~""•""""~"""^"^ Kurtlere ve farklı kokenlerden otekı yurttaşlara (Lazlara, Çerkezlere, Gurculere, ılh ) self-determınasyon. kendı kadennı tayın hakkı tanınmasını ıçermez Self-deter-- mınasyon mutlak bır hak olmadığı gıbı Turkıye'de uy- gulanması da bır bolumune yukanda değınılen nedenlerle mumkun değıldır Kurt sorunuun çozumu ıçın PKK nın tecrıt edılmesı ge- rekır Ne yazık kı devletın bugune kadar uyguladığı polı- tıka, bunun tam tersı olmuş, bugün en yetkılı ağızlann ıtı- raf ettığı gıbı. halka şefkatle yaklaşmayan devlet, Guney- doğu'da PKK'nın hatırı sayılır bır halk desteğı kazan- masını sağlamıştır Gerçekte PKK tecnt edılebılır Çunku PKK, dunyada eşıne artık pek az rastlanan "Marksıst-Lenınıst" bır or- guttur Kurt halkının ezıcı çoğunluğunun Marksıst-Lenı- nıst bır rejım altında yaşamak ıstemeyeceğı tabııdır PKK, terör uygulamaktadır Kurt halkının ezıcı çoğun- luğunun banş ve guvenlık ıçınde yaşamayı seçmesı do- ğaldır Bılındığı gıbı Saddam'la boğuşmalarında de- mokratik Turkıye'yı bır guvence olarak goren Irakh Kurtler, PKK'ya hıç sempatıyle bakmıyor Batılı dev- letlerın İslam dunyasının tek guvenılır ulkesı Turkıye'yı ıstıkrarsızlığa suruklemek ısteyen Marksıst-Lenınıst PKK'nın yanında olacağını duşunmek safdıllıktıı1 ABD'den, PKK'ya arka çıkmaktan vazgeçmesı ıçın Surı^ ye'ye baskı yapması mutlaka ıstenmelıdır Ama PKK'yı tecnt edebılmek ıçın elbette kı Kurt km- lığının tanınması yetmeyecek Kurt sorununda demokra- tıkleşme programının açıklanması ve adım adım uygu- lanması şarttır Terönstlerın tecnt edılebılmesı ıçın şıddes- te başvurmamak koşuluyla her fıknn, bu aradâ ayrılıkçılığın da serbestçe savunulabılmesı gerekır- Aynlıkçılığı savunmanın serbest hale gelmesı, ayrılıkçı- ların kazanacaklan anlamına gelmez Sozlenne guvenı- lebıleceğı şuphelıdır, ama PKK dahı ayrılmayı cngorme- dığını, "Kurtlenn en az kırk yıl daha Turkıye'den aynlaı- mayacağınf' soylemektedır Turkıye devletı kendıne duşen butun demokratik ön- lemlerı yenne getırdığı halde terör yıne suruyorsa, butün toplumun desteğıvle terorun hakkından gelecektır O z%- man dahı hukuk devletı gıbı davranarak Turkıye, Kurt sorununa demokratik bır çözum bu- lamazsa Turkı cumhurıyetlere onderlık gorevını de yen- ne getiremez Bu cumhunyetlenn her bınnın Turkıye'den daha ağır azınlık sorunları vardır Farklı köken ve küV- türlerden ınsanlar ancak demokrası ıçınde bır arada yaşayabılıyor Butun dunyada deneyımler bunu gos- termıyor mu 9 • »KURLARDAN Yangınlarve Politikalar Gozumun onünden bır turlu sılınmez Neron'un Roma'yı yakışı Yanmakta olan Roma'yı seyreden şaır ruhlu (') Neron, öylesıne etkılenır kı gözyaşlanna engel olamaz Seller gıbı boşanan (bır damlacık) gözyaşını zıyan etmek ıstemez "Gozyaşı damlalığinı 'emredervebu tur hazınesını orada guvenlık altına alır Roma yanmakta ınsanlar evlennden ve canlarından olmaktadır Neron enşılmez duygular ıçınde Yüzyıllar oncesı olaylar, savaşlar, yanlışhklar Yırmıncı yuzyılı bıtınrken daha büy uk yanılgılar var Kuveyt'tekı yanmakta olan son petrol kuyusu da Teksaslı 'petrol kuyusu yangınlarının ıftaıyecılen" tarafından sönduruldü Atmosferve denız kırlendı Temızlenmesı savaştandazor KorfezSavaşı'nın bıtımındc beklenen scssızhk olmadı Kuzey'de yangın yoktu ama çoküş vardı 74yıllıkSSCB noktalanmıştı Turkıyeıçın yepyenı bır "durum", yepyenı bır "görev" doğuyordu Basında ı,ok guzel vazılar çıkıyordu Sankı koşe yazarları gızlı bır sozleşme vapmışgıbıydıler Yenı kurulan hukumetın Başbakanı Demırel tam destek alıyordu Turkıye'de değışen çok şey vardı Tümü ılenye dönüktü Turkıye yenıden keşfedılıyordu Coğrafi konumu bellıydı ama "sosyal statunün koordınatlan" yenıden belırlenecektı Bu koordınatlar, Turkı ' cumhunyetler ıçın kollannı açıyordu » Türkıye'dekı ekonomık ve sıyası gelışmelerdcn hoşnut olmayanlar da vardı Içteve ' dışta ' Avrupa yenıden << şekıllenıyordu Dunyada bu denlı yangınlar çıkartanlarvarken ' kureselleşme' acababırgün gerçekleşebılırmıydı''Hıçbır j şey olmamış gıbı şımdılerde *- İrak yardım ıstıyor Kardeşhk ıstıyor Su ıstıyor Evet Insanlıkhalı Gunumuzedek,en buyük * olaybu tnsanın "ınsanı" > keşfedebılmesı / Tanhın ve geleceğın en büyukl yangını Sonmek bılmıyor •> Insan ınsanı ıstemıyor \ "İnsanlık". adaletsızlıkten, sevgısızhkten yanıyor Sondurulemıyor METtNSERİNKAYA Istanbul >
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle