Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 19
Kelebek
insanlar
New York'ta
""Mükemmel
Tommy'nin
Yeri"ndebir
süredirheyecanla
kanşıkbir
kargaşa
şaşanıyor.
Şimdiyekadar
sıradanbirbar
olaraktanınan
Tommy'nin
Yeri'ninsahibi
duvarabirVelkro
yapıştırdı.
Müşterilerin
keyfideyerine
geldi. Hepsi,
sıraylakelebeğin
üzerine başaşağı
yapışıkkalmayı
deniyor.(Fotoğ-
raf:REUTER)
17. katta yüksek gerilim'
'Yaklaşmayın, yoksa atlanm' dedi Ngah
Chyir adlı Hong Kong'lu genç kız. tki it-
faiyeci intihar etmekten vazgeçirmeye ça-
balıyordu kendisini. Sevdiği erkek, aşkına
karşılık venneyince bir binanın 17. katın-
dan atlayıp yaşamına son vermeyi kafası-
na koymuştu. ttfaiyeciler ne kadar dil dök-
tülerse de Ngah'ı vazgeçiremediler, ama
tam kendisini başaşağı bırakırken son an-
da atüıp genç kıa kavrayarak yaşama dön-
dünneyi başardılar.
(Fotoğraf: AP)
'Heybeliada
Ruhban
Okulu açüsm'
AA (Atina) - Yunanistan Dı-
şişleri Bakanı Andonis Sama-
ras, Heybeliada Ruhban
Okulu'nun yeniden açılması-
nın "zaruri" olduğunu öne
sürdü. Samaras. ana muhale-
fetteki PASOK'un üç millet-
\ekilinin. hükümetin. Heybe-
liada Ruhban Okulu'nun
yeniden açılması amacıyla ne
gibi gayretler gösterdiğine da-
ir soru önergesine \erdiği ya-
zılı cevapta, "Bu okulun yeni-
den faaliyet göstermesini
zaruri sayıyoruz" dedi. Baş-
bakan Konstantin Mitsota-
kis'in de Heybeliada Ruhban
Okulu'nun yenıden açılması
için Patrik Vartholomeos'un
gavretlerini desteklediğini be-
îîr'tti.
Çin-Burma sınır ticareti
Ruli nehn. Çin ile Burma arasın-
daki sınırı oluşturuyor. Ancak
nehrin tek özelliği bu değil. Aynı
zamanda iki ülke arasında vapı-
lan sınır ticaretinin merkezi du-
rumunda. Kıyılar arasındaki
voğun trafik, nehre çok canlı bir
aörüntü kazandirı\or. Bu canlı
merkeze ilgi gösterenler yalnızca
Çinliler ve Burmalılar değil. Ne-
hir boyunca yapılan yoğun tica-
ret diğer bölge ülkelerinden tüc-
carların da ilgisini çekiyor.
Bunların başında da Pakistanlı-
lar, Hindistanlılar, Hong Kohg-
lular ve Bangladeşliler geliyor.
OLAYTARIN Helsinki Yurttaşlar Meclisi üyeleri, gazeteleri ziyaret ediyor
GERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
manlığını ktışıycıcak sencryo-
tara karşı kesinlikle ciikkaı
jtmek gerekiyor.
Bozulmusı şar: olan iKİnci
ovundaşövle tanımlanuhilir.
Terörle mücaJele edebil-
jnek adına bir yandan devleı
terörümi sistemleştirmek. öte
yandan "Bu iş aemokrasiyle
olmuyor" düşüncesini yay-
mak...
Türkiye'nin bu iki tuzağa
da düşmekten sakınması zo-
runludur.
Terorizmle saraşım en i\ ı
biçimde demokrusi ve hukuk
devleti içinde verilir. Türkiye
bir yandan deniokrutikleşme
ve i'nsan hakları yoluncia atı-
lımlarım yaparken, öte yan-
dan ekonomisinı ruyıtıa oturt-
mak durumundadır.
Şiddetle savıif. çelik gibı
bir irade ve sabrı gertktiri-
vor. İktidanyla mııhalepetiyle
tüm toplum kesimlerinîn bu
konudaki ortak kararldığı,
terörle savaşımda en önemlı
adımolacaktır. • • •
t
Basın,ortamı\ıımiLşatınada>îirdımcı olsun'
Midyat'ta yürüyüşe ateş
İstanbul Haber Servisi - Hel-
sinki Yurttaşlar Meclisi üyeleri,
Güneydoğu'da meydana gelen
olaylardan sonra gerginleşen iliş-
kilcrin yumuşatüması amacıyla
çeşitli gazetelerin yöneticileriy-
le bir araya geliyor. Helsinki
Yurttaşlar Meclisi üyelerinden
Orhan Pamuk, Ali Bulaç, Tarık
Ziya Ekinci ile Taciser Belge,
dün ilk ziyaretlerini Müli Gaze-
te*ye yaptüar. Helsinki Yurttaş-
lar Meclisi'ni "Dünyada doğayı
tüketmeyen bir ekonomi, silah-
sızlanma ve bans içinde toplum-
lann bütünleşmesini isteyen bir
komite" olarak nitelendiren Pa-
muk, Bulaç, Belge ve Ekinci,
Milli Gazete Yazı Işleri Müdü-
rü Ekrem Kınltaş ile yaptıklan
göruşmede, gazetelerin Kürt-
Türk gerginliğini azaltacak ya-
ymlarda bulunmalannı isteyerek
basının terörü destekleyici tavır-
dan uzak durması gerektiği gö-
rüşünü dile getirdiler.
Terörün medyayı araç olarak
kullandığını ileri süren Taciser
Belge, Balkanlar ve kuzey ülke-
lerinde parçalanmalar olduğuna
dikkat çekerek "Biz Kürt-Türk
meselesinde bir model olarak
gerekeni yapmalıyız. Topluluk-
lann bir arada yaşaması bir is-
tek meselesidir. Şimdiye kadar
bu iki toplum arasında ciddi bir
düşmanûk olmamıştır. Basının
bu gibi konulan (Yugoslavya'da
olduğu gibi), şiddet olaylannı
kışkırtıcı bir dil kullanmaması
gerekir" dedi.
Yazar Orhan Pamuk ise bası-
nın Türk-Kürt kardeşliğini des-
teklemesi ve devlet terörü dahil
her türlü terörü kitlelerden ya-
lıtacak manşetler kullanması
çağnsında bulunarak "Bizi dü-
şündüren, baharda olacağı söy-
İenen Kürt-Türk çatışması. Siya-
sete bulaşmamış Kürt ve Türk-
lerin kardesliğinin desteidenmesi
gerekiyor" şeklinde konuştu.
Helsinki Yurttaşlar Meclisi
üyesi Ali Bulaç da toplumun bu
işi banşcı yollardan çözmek is-
tediğini vurgulayarak "Bir yan-
gın var, bu gemi su alırsa hepi-
miz batacağız. Amaç azami
müştereklerde iki tarafı bir ara-
ya getirmek" dedi.
Milli Gazete Yazı İşleri Müdü-
rü Ekrem Kızıltaş ise görüşme
sırasında Doğu'da meydana ge-
len olaylan "kanşık" diye nite-
lendirdi ve bunların ABD ve Is-
rail gibi dış güçlerin yardımlany-
la oluştuğunu öne sürdü. Kızıl-
taş, ayrıca basının sermaye gü-
cüyle bu gibi dış güçlere bağü
kaldığmı iddia etti. Orhan Pa-
muk, Ali Bulaç, Tarık Ziya
Ekinci ile Taciser Belge, ziyaret-
lerini diğer gazetelerde sürdüre-
ceklerini belirttiler.
Demiral: Basın teröre bilmeden hedef gösteriyorCLMHURİYET (Ankara) -
Ankara Devlet Güvenlik
Mahkemcsi (DGM) Başsavcı-
sı Nusret Demiral. terörün
son zamanlarda yargıyı hedef
almasının lesadüf olmadığını
söyledi. Suçluların cezalannı
tam olarak çekmeden tahliye
edilmemelerini isteyen Demi-
ral. basının bilmeyerek devlet
görevlilerini hedef gösterdiği-
ni iddia etti.
Ankara'da gazetecilerin te-
rör konusundaki sorularını
yanıtlayan Demiral, "Terö-
rün içinde bulunan sanıklar
tespit edildiğinde, adaleti bu
sanıkların yanında değil. dev-
letin yanında aramak gerekir"
dedi. Askerler ve polislerdcn
sonra saldınlann vargı mcn-
suplarına yöneldiğini söyle-
yen DGM Başsavcısı. ek ön-
lemler alınmasını istedi.
"Öncelikle teşhis edilen ve
suçlu olup da cezae\inden fi-
rar cden şahısların çok iyi ta-
kip cdilmesi lazım" diyen
Demiral. koruma önlemlerin-
de özel bilgi ve görgü olmaksı-
zın başarı sağlanamayacağını.
ancak beklenmedik anlarda
\e farklı kılıklarda eyleme ge-
çcn terörisılerin. önccden is-
tıhbarat alınmadıkça. engel-
lenmelerinin zor olduğunu
belirtti.
Geçen yıl. çok sayıda hü-
kümlünün. şartlı tahliye uy-
gulamasıyla serbest bırakıl-
masını da ustu kapalı bıçımde
eleştiren Nusret Demiral, ce-
zalarını tam olarak çekmeden
yasal düzenlemeler sayesınde
salıverilen bazı kişilerin bir sü-
re sonra tekrar karşılanna çık-
tığını söyledi. Demiral son
eylcmlerle ilgıli soruşturma-
larda. cezaevinden çıkan kişi-
lerin üzerinde özellikle dur-
duklarını da ifade etti.
Basının terör olaylan karşı-
sındaki ta\rına da değinen
Demiral. "Basın soruşturma-
yı sürdüren bizleri. sanki yan-
lış bir şey yapıyormuşuz gibi
bir nevi hedef göstcrme duru-
muna düşüyor. Bunu bilerek
mı yapıyor? Bilmeyerek tabii.
Bir de basında yargılama usu-
lü meşhur. Mahkeme kararı
çıkmadan basın karannı veri-
yor. Bunları bırakmak lazım.
Terörü elbirliği ile sağ veya sol
düşünce diye ayırmadan önle-
memiz lazım' dedi.
Ve Bakan Demirel: Kürtler ayrı, PKK ayrı
• Baştarafi 1. Sayfada
konusunda destek
sözü verip vermediği" sorusu-
nu da "Biz o konuya kanşma-
yız. Şu an karışmayız" diye
yanıtladı. Demirel'in Ueri'yi
"savunmaması" dikkat çekti.
İstifa açıklaması
İleri'nın istifasını saat 17.
30'a kadar açıklamaması üze-
rine istifayı Selvi açıkladı, Sel-
vi, Cumhuriyet"e, "Sayın Ileri,
istifasını bana dün (önceki)
akşam saat 22.30'da verdi.
Belki isüfasını yazmakta zor-
tânıyor. ama benim için sözlü
istifası geçerlidir" dedi.
;
öte yandan, Başbakan Yar-
dımcısı Erdal lnönü, dün saat
19.00 sıralannda Başbakanhk-
{an aynlırken, gazetecilerin so-
hılanru yanıtladı. Ancak lnönü,
istifa konusunda net bir ifade
kuUanmadı. tnönü'nün sorula-
ra verdigi yanıtlar şöyle:
" — Gûler Hanun'ın istifasıyla
ügili söylentiler var.
tNÖNÜ: Söylentiler devam
eder. Şu anda söylenecek bir şey
yok.
— Kendisiyle görüştünüz
mfl?
tNÖMÜ: Söylenecek bir şey
olduğu jaman söylerim, hiç me-
rak etaeyin. Başka olaylarla il-
güenin şimdilik.
— Bh akşam rahat uyuyabi-
lir miyz?
tNO^: Biz her zaman rahat
uyumanzı istiyoruz. Rahat uyu-
yun. Hikümet uykusuz kalsm,
siz ralat uyuyun. Hükümetin
görevi nzi rahat ettirmek.
— &rpriz istifa olur mu?
İNÖMU: lyi akşamlar.
\ Baştarafi 1. Sayfada
olarak" algılanmaması ge-
rektiğini ifade eden Barzani, yö-
redeki otprite boşluğundan söz
etti ve seçimlerin de bu çerçeve-
de ele alınması gerektiğini bil-
dirdi. PKK'ya destek vermedik-
lerini de ısrarla bildiren Barza-
ni'nin, bu örgütün kendileri için
de bir handikao oldugunu his-
settirdiği ifade ediliyor.
Dışişleri Bakanı Çetin ise
Türkiye'nin PKK'ya karşı mü-
cadelesindeki kararhhğını vur-
gulayarak sınırötesinden gelen
saldınların veya Türkiye'de ger-
çekleşen saldırılardan sonra sı-
nırötesine sığınmalaon Türk ka-
muoyunda yarattığı tepkiden
söz etti.
Göruşmede, ayrıca Türkiye'-
nin bahar aylarında Kuzey Irak
halkına yapacağı yardımların da
ele ahndığı belirtilirken bu ko-
nuda bilgi veren bir yetkili, söz
konusu yardımın 10 milyar lira
tutannda olacağını söyledi.
Demirel'le randevu
Barzani, Dışişleri Bakanı Çe-
tin ile yaptığı görüşmeden son-
ra Başbakan Demirel ile bir ara-
ya geldi. Başbakan Demirel,
KDP lideri Mesut Barzani'yi
dün sabah yeni Başbakanlık bi-
nasında kabul ederek yaklaşık
bir saat görüştü. Barzani, yak-
laşık 20 dakika geciktiği görüş-
meye de yerel kıyafetiyle geldi.
Demirel, görüşmeden sonra
Başbakanlık'tan çıkarken gaze-
tecilere yaptığı açıklamada, et-
nik kökenlilerle PKK'nın kanş-
tırılmaması gerektiğini belirte-
rek PKK'ya duyulan tepkinin
Kürtlere vönelmemesini istedi-
ğini söyledi. Demirel, gazeteci-
lerin sorulannı şöyle yanıtladı:
- Görüşme hakkında bir de-
ğerlendirmeniz olacak mı?
DEMİREL - Kuzey Irak'taki
durumu bize anlattı. 270 kilo-
metre sınırımız var Irak'la. Bu
sınırdaki güvensizlikten duydu-
ğumuz rahatsızlığı söyledik.
Onların da aynı rahatsızlık için-
de olduğunu ifade etti. Karşılıklı
fikir teatisinde bulunduk.
- Bölg'edeki PKK eylemlerini
engellemeye yönelik bir teminat
verdi mi?
DEMİREL - Hayır, onların
teminat verecek durumu yok ki.
PKK onların desteğinde değil.
Bakın, Kuzey Irak'taki halkın
huzur içinde olması, güven ve
rahat içinde olması bizi ilgilen-
dirir. Çünkü onlar bizim kar-
deşlerimizdir. Kuzey Irak'taki
Kürt kökenli, Türkmen köken-
li veya Arap kökenli halkın ra-
hat içinde olmalarını istiyoruz.
Gerek Türkiye'de gerekse Ku-
zey Irak'ta etnik kökenlere
mensup insanlarla PKK'yı kim-
se kanştırmasın. PKK, bir cina-
yet örgütüdür. Türkiye'deki
halk bizim halkımızdır.
PKK'nın yaptıklan için Turkiye1
de 'Ben Kürt kökenliyim' diyen
insanlara kimsenin düşmanhk
duymasını istemiyorum.
- Çekiç Güç'Ie ilgili bir talep-
leri oldu mu?
DEMİREL - Kendileri Kuzey
Irak'ta, yeniden bir tecavüzle,
yeniden bir göç mecburiyetiyle
karşılaşmamalarını isterler ga-
yet tabii. Biz de zaten Kuze-y
Irak'ta barış olsun, huzur olsun
istiyoruz.
Başbakan Demirel, gazeteci-
lerin sorularını yanıtladıktan
sonra cuma namazını kılmak
üzere Başbakanlık'tan ayrıldı.
Barzani, Demirel ile görüş-
mesinin ardından da Başbakan
Yardımcısı lnönü ile görüştü.
Yarım saat kadar süren görüş-
mede genel konulann ele ahn-
dığı ifade edildi. Cumhurbaşka-
nı Özal ise KDP liderini akşam
saatlerinde Çankaya Köşkü'nde
kabul etti.
Cumhurbaşkanı Turgut özal
da dün Mesut Barzani'yi kabul
ederek bir süre görüştü. Cum-
hurbaşkanı özal'ın kabulünde
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Bü-
yukelçi Kaya Toperi ve Dışişleri
Başbakan Demirel dün Mesut Barzani ile görüştü. (Fotoğraf: AA)
Sezgin: Terör taşeron çalışıyor
MBaşarafi 1. Sayfada
savuncu: "Aynı amacı güden
terör crgütleri ortak hareketle
Marksst-Leninist bir K.ürt
devlet kurrnak için çalışıyor-
lax. Bınlar dış destekli olduğu
için bıbirleriyle hareket ede-
reL biyük İcentlerde eylem
kovm.k'tadırlar. 1980 öncesi
ve heuiz Komünist Parti yı-
kılmaıan Sovyetler'den ideo-
lojı ital ettiler ve halklann
kardeıiği, bağımsızlık ve öz-
gürlGı gibi düşüncelerle orta-
va çaılar. Ancak bugün
Doğ*. Avrupa'da meydana
eekniemokratikleşme hare-
keıi arşısında bu örgütler
uzun üre belirsizlik içine gir-
dikr.
.D-e-Yol. Dev-Sol gibi ya-
sadı-şörgütler. yasadışı PKK
örgüune yaklaşmaktadırlar.
Bunlr aynı amaç altında faa-
liyet ;österdikleri için adam
öldCinek. kaçakçılık ve her
türlâiıavri meşru işleri birlik-
te. «tseronluk usulüyle yap-
rmkıdırlar."
sonra Vali Kozakçı-
oğlu ve İstanbul Emniyet
birlikte İTO'yu ziyaret ederek
incelemelerde bulunan Sez-
gın. İTO Başkanı Atalay Şahi-
noğlu ile yönetim kurul'u üye-
lerine geçmiş olan dileklerini
iletti. Sezgin burada. önümüz-
deki günlerdeki Surive ziyare-
tine ilişkin bir soruyu, ""Diplo-
matik yönden bu konulan
enine boyuna götürecek ve
tartışacağız" sözleriyle yanıt-
ladı.
İstanbul Valisi Havri Ko-
zakçıoğlu. Türkiye'de >aşa-
nan terör olaylarının arkasın-
da uluslararası bir oyunun
buunduğunu. toplum olarak
bu oyunlara kanılmaması ge-
rektiğini belirtti.
Kozakçıoğlu. Marmara
Rotarv Kulübü tarafından
düzenîencn "Barış. Anlayış ve
Hukuk" panelindeki konuş-
masında, Güneydoğu Anado-
lu Bölgesi'nde başlayan \e
etnik farklılıkları öne çıkara-
rak bölücülüğe kadar uzanan
eylemlerin. ülkenin her bölgc-
sine yaygınlaştırmak istendi-
ğini söyledi.
Saldırıva hedef olan İTO'-
nun Başkanı Atalav Şahinoğ-
lu ise devletin, ba^ta Başba-
kan Demirel olmak üzere.
sorunlann çözümüne yönelik
her türlü girişimde bulundu-
ğunu söyleyerek "Bu olaylar
dünyanın hiçbir yerindc netı-
ceve varmamıştır. Ülkemizde.
bu kadar birbirine bağlı top-
lum içinde sonuca varmaları
mümkün dcğildir. İnşallah bu
girişimde bulunanlar. kendıli-
ğinden vazgeçerler" dedi.
Sanavi ve Ticaret Bakanı
Tahir Köse. Türkiye dc anarşi
sorunu çözüme kavuşturul-
madan hiçbir soruna çözüm
bulunamayacağını söyledi.
İTO'nun önceki gün bom-
balanması vc bir kişinin ö'lü-
müvle ilgili saldırıdan sonra
çeşitli kuruluş vc kişilerin tcp-
kılcri şövle:
Şerif Ercan (Devlet Ba-
kanı):"Devlet terörün de enf-
la»vonun da üstesinden gelc-
ccktır."
Çeşitli odaların İzmir ve
Ege şubelcri: "Demokrasinin
vazgeçilmez unsurlarından bi-
ri olan meslck örgütlorıne ya-
pılan bu saldırı demokrasiyı
hedef almakiadır."
İstanbul Diş Hekimleri
Odası:""Şiddetin karşı şiddeti
doğuracağını. taraflardan bi-
rinin venilmesinin şiddeti or-
tadan kaldırmavacağını geç-
mişie yaşananlar bize goster-
miştir."
Atilla Aytemür(SBP İstan-
bul İl Başkanı):"Günevdoğu'-
da Kürllere vapılanlan ilcri
sürerck her kökenden yurtta-
şın meslck örgütüolan ITO'va
bomba koyanlar. açıkça Türk
\c Kürt yurttaşlarımızın ara-
sına düşmanlık tohunıları
ckerck. tarihi yıllara dayanan
kardeşlik duygularını öldürü-
yorlar."
Hasan Yalçın (SP Gencl
Sekreteri): "Bu tür eylemlerin
dcvrimcilikle hiçbir i'lgisi yok-
tur."
Fcrıdun Va/ar (HEP Gcnel
Başkanı): "Hangi amaçla va-
pılırsa yapılsın bu türeylemler
sorunları çözümsü7İüğe gö-
türmcktedir."
AliRıza Dızdar(SHPİst.İl.
Öra. İn^an Hakları Komisvo-
nu Başkanı): "Komisvonu-
muz İTO'daki bombalama
eylemini yapanları şiddetle kı-
namaktadır. Masum halk kit-
lclcrine karşı \apilan her türlü
eylcm. nereden veva kımlcr ta-
rafından yapılırsa yapılsın ta-
rihin derinliklerinde. insan
hakları ve hukukun üstünlüğü
karşısında vok olmaya mah-
kûmdur."
Bakanhğı yetkililerinin yaru sı-
ra Barzani'nin özel temsilcisi
Muhsin Dızai de bulundu. Bu
arada, IKDP Politbüro üyesi
Madli, gazetecilere yapüğı açık-
lamada, Barzani'nin, Başbakan
Süleyman Demirel, Devlet Ba-
kanı ve Başbakan Yardımcısı Er-
dal lnönü, Dışişleri Bakanı Hik-
met Çetin ile görüşmelerinde sı-
nır güvenliği, Kuzey Irak'taki ge-
Üşmeler ile bölgedeki son duru-
mun ele ahndığını bildirdi.
Barzani, özal'la görüştükten
sonra kaldığı otelde gazetecile-
rin sorularuıı yamtlarken, Cum-
hurbaşkaru llirgut özal, Başba-
kan Süleyman Demirel, Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Erdal lnönü ve Dışişleri Bakanı
Hikmet Çetin ile yaptıklan gö-
rüşmelerde, bölge sonınlanyla
ilgili olarak görüş alışverişinde
bulunduklannı belirterek temas-
lannın olumlu olduğunu söyle-
di.
Barzani, Kürtlerin, Türkiye ile
tarihten gelen bağlan bulundu-
ğunu ve komşu olduklaruıı be-
lirterek "Birbirimize ihtiyacımız
var. Karşılıklı olarak içten bir şe-
kilde birbirimize yaklaşırsak so-
runlar demokratik yollardan
çözülür" dedi.
KDP Uluslararası llişkileri
Sorumlusu Hoşyar Zebari de
Türk yetkiülerle görüşmelerin
devam ettiğini bildirerek dünkü
temaslannın çok olumlu ve ya-
pıcı gectiğini, görüşmelerin so-
nuçlaniun Türkiye ile ilişküer-
de etkili olacağını söyledi. Zeba-
ri, görüşmeler sırasında sırur gü-
venliği ve bölgedeki gelişmelerin
de ele alındığım söyledi.
IKDP Politbüro üyesi Fadil
Madli ise Kuzey Irak'taki insan-
lann çok zor koşullarda yaşa-
maya çahştıklanm belirterek,
"Bütün ülkeleri sadece Kuzey
Irak'ta yaşayanlara değil, tüm
Irak halkına insani yardım yap-
maya çağınyonız" dedi.
Madli, Türkiye'nin bölgeye
gönderdiği insani yardımlann
halk tarafından memnuniyetle
karşılandığım belirterek Türki-
ye'nin kardeş ve dost bir ülke ol-
duğunu ve ek insani yardım ya-
pılmasını beklediklerini söyledi.
Mesud Barzani, Türkiye'deki
temaslan konusunda pazartesi
günü basın toplantısı düzenleye-
cek.
15.2.1992 tarihinde memur sendikalarının
düzenledikleri mitingi. basın çevrelerinin bir kısmı
çarpıtarak vayımlamıştır. Basın mensuplarını ve ilgili
çev relerı miting v ideo fılmini izlemeye davet ediyoruz.
MitingTertip Komitesi adına
ÇETİN VERLİKAYA
Adres: EGOGenel Müdürlüğü ^'cmckhancsıTorosSok.
Ankara
Tarih: 24.2.1992 Saat: 17.30
UBaştarafı 1. Sayfada
Tıim işyeri ve dükkânların
kapandığı eski Midyat kesimin-
de sabahın erken saatlerinde
toplanmaya başlayan kadın-
erkek bini aşkın kişi, ellerinde
cinayetleri protesto eden pan-
kartlarla öğleye doğru yürüyü-
şe geçti. Köylerden ve çevre il-
çelerden yürüyüşe katılmak üze-
re Midyat'a gelenleri tum yolları
kesmek suretiyle durduran gü-
venlik güçlerinin kent merkezin-
de ve yüruyüş güzergâhında al-
dığı sıkı onlemler altında slo-
ganlar atarak hareket eden ka-
labalığın üzerine aniden ateş
açıldı.
Yürüyüşün daha ilk 500 met-
resinde açılan ateş sırasında
Mehmet Nuri Cebe, vurularak
yere yığıldı. Bunun üzerine yu-
rüyüşçüler arasında panik baş-
ladı ve insanlar sağa sola kaça-
rak kurşunlardan korunmaya
çalışırken polis ve asker kaçan-
lan yakalamak için hareke geç-
ti. Çok sayıda kişinin burada
yakalanarak araçlarla götürül-
dükleri izlendi.
Yürüyüş sırasında tek kurşu-
na hedef olan Mehmet Nuri Ce-
be (24), Midyat Devlet Hastane-
si'ne götürüldu. Ancak hastane-
de ameliyatı yapabilecek cerrah
olmadığı için Cebe, buradan alı-
narak Mardin'e nakledilmek
üzere yola çıkanldı. Ancak,
Mehmet Nuri Cebe, Mardin'e
ulaşamadan daha 10. kilomet-
rede iç kanamadan yaşamını yi-
tirdi.
Olay sırasında Midyat'ta bu-
lunan SHP Mardin Milletvekili
Muzaffer Arıkan, olayı yakın-
dan gördüğünü ve durumu bir
raporla partisine ileteceğini bil-
dirdi. Arıkan, Güneydoğu'da
sivil otoritenin yetkilerinin aske-
ri otorite tarafından kullanıldı-
ğını ve bunun devam etmesi ha-
linde bu tür olayların durmaya-
cağını söyledi. Arıkan şöyle de-
di:
"Olağanüstü hal uygulaması
devam ettiği ve sivil otorite yet-
kilerini kullanamadığı sürece
Güneydoğu'da yaşanan olayla-
rın duracağı kanısında değilim.
Bu itibarla bölgemizdeki olağa-
nüstü hal uygulamasının bir an
önce kalkması ve yetkilerin si-
vil otoriteye devredilmesi gerek-
mektedir. Aksi takdirde olaylar
çözümsüz kalacaktır."
Çok sayıda kişinin gözaltına
alındığı olaydan sonra Midyat'-
ta durumun gergin olduğu bil-
dirildi. Güvenlik güçlerinin ilçe-
de sıkı güvenlik önlemleri aldı-
ğı gözleniyor.
Şırnak'ın Silopi ilçesine önce-
ki ak^am, Ciire ilçesine de dün
sabah saldırılar yapıldı.
Silopi'deki saldırı saat
19.30'da başladı ve 23.00'e ka-
dar karşılıklı çatışma biçiminde
sürdü. Kente değişik kesimler-
den giren PKK'lılar, asker, po-
lis ve resmi binaları hedef ala-
rak ateş açtılar. Roketlerin kuU
lanıldığı saldırıya güvenlik güç-
leri de karşılık verdi. Jandarma
Merkez Komutanlığı'na fırlatı-
lan roketler, çevredeki binalar
ve park halindeki araçlarda da
hasara yol açtı. Çok sayıda evin
ve aracın camları kırıldı. Saldı-
rıda can kaybı olmadığı bildiril-
di.
Jandarma ve polis, dün sabah
kentte geniş çapta bir arama
başlattı. Özellikle kenar semtler-
deki evlerin tamamı didik didik
arandı. Aramalarda gözaltına
alınan olup olmadığı konusun-
da bilgi alınamadı.
Şırnak'ın Cizre ilçesindeki
polis lojmanlarına da dün sabah
uzaktan taciz atışı yapıldı. Bu
ateşe güvenlik güçleri karşılık
verince PKK'lılar uzaklaştı.
Cizre'de dün un fabrikası ya-
nında oynayan çocuklardan bi-
ri, bulduğu bombanın patlaması
sonucu ağır yaralandı. Arkadaş-
ları ile birlikte un fabrikası ya-
nında bulduğu bombayı yere
atarken meydana gelen patla-
mada yaralanan Sevgen İve-
rend, Mardin Devleı Hastane-
si'ne kaldırtldı.
Bu arada Mardin, Siirt, Bat-
man ve Tunceli'de güvenük kuv-
vetlerince yapılan operasyonlar-
da yasadışı örgüte yardım ve ya-
taklık ettikleri bildirilen 48 kişi
ile 1 terörist yakalandı.
KULIS
• Baştarafi 1. Sayfada
Çıkar gruplarının çekişmesi, zaman zaman üst düzey yetkili-
lerin dövülmesine kadar tırmanıyor. Çukobirlik'te bir dönem
önemli görevlerde bulunmuş bir yetkili 1990 yılında, kurum-
daki bir usulsüzlük haberinin üzerine giden dönemin Genel Mü-
dür Yardımcısı Atilla Akalın'ın dövüldüğünü anlatıyor. Sanayi
ve Ticaret Bakanlığı'ndan bir yetkili de olaylan soruşturmaya
giden bakanlık görevlisinin saldırıva uğradığını söylüyor. Ba-
kanlığın son usulsüzlük soruşturması sırasında da yetkililere ifa-
de veren Çukobirük Hukuk Müşaviri Celal Ünalan Tarsus'taki
evinin önünde bıçaklandı.
Kurumdaki yolsuzluk ve usulsüzlük soruşturmalan hiçbir dö-
nemde eksik olmamış. 1984-1988 döneminde Çukobirlik Genel
Müdürlüğü yapan Özger Aygar hakkında da toplam 16.5 mil-
yar liralık usulsüzlükle ilgili' olarak üç ayrı dava açılmış. Son
dönemde yönetimi hakkında soruşturmaya uğramayan tek Ge-
nel Müdür Aygar'dan sonra bu göreve gelen Mustafa Boyacıoğlu.
Bu olayların ve usulsüzlüklerin arkasında kimler var? Bunu
kimse kanıtlayamıyor. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nca yürütü-
len soruşturmalarda da zaman zaman mahkemeye intikal eden
konularda da "organize hareket eden" sorumlu ya da sorumlu-
lar bulunamamış.
Bu ortamda, adından sıkça söz edilen kişilerin başında ha-
len Genel Müdür Yardımcıhğı görevinde bulunan Ibrahim Çi-
rişoğlu geliyor. 1978 yılında Çukobirlik'e Planlama Müdürü ola-
rak giren Çirişoğlu, Ozger Aygar'm Genel Müdürlüğü sırasında
13 Kasım 1986 yılında işten atılmış. Çirişoğlu'na göre "bu bir
atılma değil". Çirişoğlu, "Ayrılmayı ben istemiştim, bilirsiniz taz-
minat meselesi, atılmış gibi gösterildim" diyor. Kendi isteğiyle
kurumdan ayrılan Çirişoğlu, bir süre Gaziantep'te özel sektör-
de çalışıyor, sonra da Köyteks Yatırım Holding'e Genel Müdür
Yardımcısı oluyor. 15 Arahk 1988 tarihinde ise buradan Çuko-
birlik'e Genel Müdür Yardımcısı olarak transfer ediliyor. Yusuf
Bozkurt Özal'ın arkadaşı olarak tanınıyor. Çirişoğlu, "Ben hiçbir
göreve, iltimas ya da referansla gelmedim. Mütevazı değilim, açık
söylüyorum, Türkiye'de tekstil konusunda sayılı insanlardan
biriyim" diyor.
Dönemin Çukobirlik Genel Müdürü Mustafa Boyacıoğlu,
1990'ın temmuz ayında "baskı altında bulunduğunu" belirte-
rek istifa ediyor. Ancak istifa öncesi son yönetim kurulu top-
lantısında Genel Mudur Yardımcısı îbrahim Çirişoğlu'nun işi-
ne son verilmesi karannı çıkartıyor. Boyacıoğlu'nun giderayak
aldığı bu karar, Ankara'dan dönüyor. Birlik ana sözleşmesine
göre imza yetkisine sahip unvanlı yöneticilerin atanması ya da
görevden alınması bakanlık onayı gerektiriyor. Boyacıoğlu'nun
yönetim kuruluna aldırdığı "Çirişoğlu'nun işine son verilmesi"
karan, Saftayi ve Ticaret Bakanı Şükrü Yürür'den dönüyor. So-
nuç, Gene! Müdür Mustafa Boyacıoğlu gidiyor. Genel Müdür
Yardımcısı Îbrahim Çirişoğlu kalıyor.
Çirişoğlu'na göre "Yönetim kurulu kararı doğru olsaydı, An-
kara'dan dönmezdi. Ancak bir söylentiye göre Çirişoğlu, Yusuf
Özal'ın askerlik arkadaşı.
Çirişoğlu'nu, Yusuf Özal ile arkadaşlığını sormak için telefonla
arıyoruz, sekreteri, "Cuma namazında, biraz bekleyebilir
misiniz" diyor. Çirişoğlu ile bir sure sonra görüşebiliyoruz. "Yu-
suf Özal benim asker arkadaşım" diyor. Deniz Yedek Subay
Okulu'nda 6 ay birlikte olmuşlar Yusuf Özal'la. Deniz Yedek
Subay Okulu'nun bulunduğu ünlü Yassı Ada'da 1972'de kurul-
muş, Çirişoğlu - Özal dostluğu.