Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2Şubatl992 *- * • * haberler Cumhuriyet 19
Arnavut
güzeli
Arnavutluk da
değişen dunya
düzenine uyum
sağlamaya çahşan
ülkelerden.
Geçenlerde ilk
kez yapılan
Arnavutluk
güzellik yanşması
bu değişime bir
örnek. Başkent
Tiran'da
duzenlenen
yanşmada
birinciliği
Valbona Selimlari
aldı. AP'nin
haberine göre
Arnavut'guzeline
600 dolar odul
verildi.
(Fotoğraf: AP)
Kadınlar için prezervatif ABD'de
Avrupa'da girdiği kalite kontrol sına-
vından geçer not alan kadınlar için pre-
zervatif, bu kez ABDhükümetyetkilileri
tarafından kontrol ediliyor. Erkek pre-
zervatifinden daha kaliteli malzemeden
yapıldığı ileri surulen bu prezervatifler
onceki gun Rockvvill kentinde Gıda ve
İlaç Enstıtusu Merkezi'nde kamuoyuna
tanıtıldı. Kadınların şimdiye kadar kul-
landığı diyafram sadece gebeliği önler-
ken kadınlar için prezervatif AID^ pibi
cinsel ilişki sırasında bulaşan hastalıklar-
dan da koruyor. Yönetiminonayı alındı-
ğında kadınlar 2 dolar ödeyerek bu do-
ğumkonirolaletinesahipolabilecekler.
(Fotoğraf: AP)
Kıbns'ta kar
AA (Lefkoşa) - Turkiye'yi et-
kisi altına alan soğuk ve yağışh
hava, Kıbns'ta da etkisini gös-
terdi ve adaran yüksek kesimle-
rine 30 yıldır ilk kez onceki gün
yoğun şekilde kar yağdı. KKTC
meteoroloji yetkilileri, Beşpar-
mak dağlaı.na düşen karın 20
santimetre kalınlığa ulaştığını
bildirdiler. Lefkoşa'yı Girne'ye
bağlayan karayolunun kar yağı-
şı nedeniyle kayganlaşması, za-
man zaman trafiğin aksaması-
na yol açtı. Kıbns'ta hava sıcak-
lığı da mevsim normallerinin
çok altında seyrediyor. Son ya-
ğışlar iki yıldır kuraklık çekilen
Kuzey Kıbns'ta memnunluk ya-
rattı. Bu arada kar yağışının
zevkini çıkarmak isteyenler de
adanın yüksek kesimlerine akın
ettiler. Ancak soğuk ve yağışh
hava sömestr tatHi dolayısıyla
Turkiye'den Kıbns'a gelen tu-
ristlerin keyfini kaçırdı.
Japonçocuklankariacoştu
Japonya altı yılın en sert kı-
şma merhaba derken yaşam felç
oldu. Başkent Tokyo'da 200 ki-
şi karla kaplı yollarda düşerek
hastaneye kaldırıldı. Kalınlığı 17
cm'yi bulan kar çocuklar için ise
neşe kaynağı oldu. Yuva yone-
ticileri, çocukları şortlanyla 'te-
miz hava bol kar' almalan için
bahçeye çıkardılar. Cuma gecesi
başlayan ve dün de süren kar
yağışı nedeniyle 18 tren seferi
iptal edildi, 880 bin kişi yolda
kaldı. Uluslararası Narita Ha-
vaalanı kapandı. (Fotoğraf:
AP)
Davos'ta umutiu başiangıç Demirel: Türkiye Balkanlar'da
• Baştarafı 1. Sayfada
"Diyalog için çok onemli bir
başiangıç. Aramızdaki meselele-
rin tıimuna görüşmeler yoluyla
çözeceğiz" dedi.
Yunanistan Başbakanı Mitso-
takis de görüşmeden sonra ga-
zetecilere yaptığı acıklamada, iki
ülke arasında anlaşmarun imza-
lajımasına kadar tarafların bir-
birlerini tahrik edecek hareket
ve açıklamalardan kaçınmak zo-
runda kalacaklarını söyledi.
Mitsotakis, Ankara ziyareti için
"Umanm haziran ayında olur"
dedi. Yunanistan Başbakanı, gö-
rüşmenin çok olumlu ve yapıcı
bir iklim içinde gerçeklestiğini
söyledi. Mitsotakis, "iyi komşu-
luk, dostluk ve işbirliği
anlaşması" için de bunun Türk-
iye ve Yunanistan'ın toprak bü-
tünlüklerine, sınırlanna, AGİK,
uluslararası anlaşma ve sözleş-
melere saygı çerçevesi içinde ya-
pılacağmı belirtti.
Yunanistan Başbakanı iki ül-
ke arasındaki siyasi anlaşmaz-
lıklann daha kolay çözümü için
kültürel, ekonomik ve ticari
alanlarda işbirliğinin başlatıla-
cagını belirtirken, "Türk-Yunan
ilişkilerine paralel olarak Kıbns
sorununun da çözümü için ge-
rekli adımlar atılacaktır" diye
konuştu. Mitsotakis, "Ancak
ben, Demirel'e Kıbns sorununa
adil ve kalıcı bir çözüm bulun-
madıkça Yunanistan'ın, Türki-
ye'nin AT ile ilişkilerini engelle-
meye devam etmek zorunda ka-
lacağıru söyledim" ifadesini kul-
landi.
Bu arada Türkiye"nin Make-
donya'yı tanıması da Davos gö-
rüşmelerinin gündemine geldi.
Mitsotakis bu konuda Demirel'e
"Türkiye'nin AT kararı çıkma-
dan bu cumhuriyeti
tanımaması" çağnsında bulun-
du.
Başbakan Demirel de gazete-
cilerin sorulannı yamtlarken
"Nova Makedonya muhabirine
Türkiye'nin Bosna-Hersek gibi
Makedonya Cumhuriyeti'ni de
tarumaya hazırlandığuu" bir kez
daha söyledi.
iki başbakanın görüşmesinde
Türk tarafından Dışişleri Baka-
m Hikmet Çetin, danışmanı Bü-
yükelçi Faruk Loğoğlu, Yunan
tarafından da Dışişleri Bakanı
Andonis Samaras ve başbaka-
nın Diplomatik Büro Şefi Büyü-
kelçi Lukas Tsilas hazır bulun-
du.
Davos görüşmesini çok sayı-
da Türk, Yunan ve başka ülke-
lerden gazeteci izledi. Dünya
Ekonomik Fonımu'nun yapıldı-
ğı Davos'un "Kongresszentrum"
(Kongre Merkezi) binasının
"Aspen-1" salonunu onlarca ga-
zeteci ve kameraman doldurdu.
Demirel Davos'tan sonra An-
kara'ya dönüyor, Mitsotakis ise
eşi Marika ile birlikte Kuzey
ttalya'da bir haftahk tatile
çıkıyor.
Samaras memnun
Yunanistan Dışişleri Bakanı
Andonis Samaras, Başbakan
Süleyman Demirel ile Yunanis-
tan Başbakanı Konstantin Mit-
sotakis arasında gerçekleştirilen
görüşmeyi iki ülke ilişkilerinde
olumlu bir ilk adım olarak ni-
teledi.
AA muhabirinin sonılannı
yanıtlayan Samaras, dünkü gö-
rüşmenin 1988'deki Papandreu
- Ozal görüşmesiyle kıyaslana-
mayacağını, çünkü o görüşme-
nin olumsuz sonuç verdiğini, oy-
sa Demirel - Mitsotakis görüş-
mesinin son dcrece yararh oldu-
ğunu belirtti. Samaras, iki ülke
ilişkilerinin geleceğinin tarafla-
nn iyi niyetine "bağlı olduğunu
da kaydetti.
îki ülke ilişkilerinin daha pra-
tik bir görünüm almaya başla-
dığmı da ifade eden Yunanistan
Dışişleri Bakanı, Dışişleri Baka-
m Hikmet Çetin ile ne zaman ve
nende görüşeceğinin henüz belli
olnadığını da sözlerine ekledi.
Kıfcns sorunu
Görüşmenin ana konulann-
daı birini oluşturan Kıbrıs so-
rurunun nasıl çözümleneceği
konısuna, Dışişleri Bakanı Hik-
me Çetin ile Kıbns Rum Yöne-
tim lideri Yorgo Vasiliu değişik
açıardan yaklaştılar.
AA'nın "Mitsotakis, sorunun
tertmuza kadar çözümleneceği
iddasında. Bu görüşe katılıyor
muunuz" sorusuna Dışişleri
Baiam Çetin şu karşüığı verdi:
"Kıbns Rum Kesimi tutum
değiştirir, gerçekleri kabul ede-
rek 649 sayılı BM Güvenlik
Konseyi karan çerçevesinde ada-
da iki toplum bulunduğunu,
bunlann kültür, dil ve dininin
farklı olduğunu, ayn bölgelerde
yaşadıklannı ve siyasi eşitlik is-
tediklerini kabul edip Denktaş
ile masaya otururlarsa Kıbns so-
rununun çözümlenmemesi için
bir neden yoktur"
öte yandan Demirel ile Mit-
sotakis'in dün aidıklan kararlar
Kıbns Rum üderi Yorgo Vasili-
u'nun tepki göstermesine yol aç-
tı. Demirel'den sonra Davos'ta
Vasiliu ile görüşen Mitsotakis,
Kıbns Rum ve Yunan televiz-
yonlanna demeç verdi. Mitsota-
kis "Kıbns sorununun adadaki
Türk birliklerinin varlığından
kaynaklandığına ve bu birlikle-
rin Denktaş'ın değil Ankara'nın
emri altında bulunduğuna" dik-
kat çekti. Mitsotakis bu konu-
daki görüşlerini Demirel'e ilet-
tiğini ve Demirel'in buna anla-
yış göstermesini memnunlukla
karşıladığını söyledi. Mitsotakis
bu arada Kıbrıs sorunu çözül-
meden Türk-Yunan ilişkilerinin
düzelemeyeceğini, ancak diyalo-
gun mutlaka sürdürülecegıni be-
lirtti.
Vasiliu'nun gösterdiği tepki
ise olumsuzdu. Vasiliu, Davos
1
ta ahnan kararlardan yeterince
memnun olmadığını, çünkü De-
mirel'in Kıbns sorununun çözü-
mü için kararlı davranmadığını
belirtti.
Başbakan Süleyman Demirel
ile Yunanistan Başbakanı Kons-
tantin Mitsotakis'in görüştüğü
sırada binanın civannda topla-
nan bir grup Kürt, Türkiye aley-
hine gösteri yaptı.
Polisin müdahale etmediği
gösteri olaysız sona erdi.
Yunanistan
1
ı tehdit etmiyor
CUMHURİYET (Davos) -
Başbakan Süleyman Demirel,
"Bulgaristan, Arnavutluk ve
Makedonya cumhuriyetleri ile
ilişkilerimizi geliştirmemiz Yu-
nanistan'ı tehdit amacına yöne-
lik değildir", dedi. Demirel,
"Türki cumhuriyetler konusun-
da, Iran veSuudi Arabistan'la re-
kabet içinde değiliz" diye konuş-
tu. Demirel, Kıbrıs sorunuyla il-
gili olarak da dünyaya," Adada
artık kan dökülmeyeceğine ga-
ranti verilsin, Turk askerlerini
Kıbns'tan hemen çekeriz" mesa-
jını verdi.
Davos'ta duzenlenen "Dunya
Ekonomik Forumu"na katılan
Başbakan Demirel, dün eski
ABD Dışişleri Bakanı Henry Kis-
singer'ın yönettiği "Bölgesel ve
Küresel İşbirliği için Genel İm-
kânlaraSahip Türkiye" konuiu
beyin fırtınası toplantısında ha-
zır bulundu. Demirel, bu toplan-
tıda bir konuşma yaptıktan son-
ra sorularıyanıtladı.
Türkiye ile Balkan ulkeleri
arasında her zaman derin bağlar
olduğuna işaret eden Başbakan
Demirel şunları söyledi:
"Bu ülkelerin sorunları var.
Yardım istemeleri halinde Türki-
ye daimayardımcıolacaktır. Bu
bizim insani görevimizdir. Şunu
belirtmek isterim ki Türkiye'nin
politikası şeffaftır. Bir şey söyle-
yip başka şey yapmaz. Şunu da
söyleyeyim ki kimsenin toprağın-
da gözümüz yok. Yayılmacı po-
litika Türkiye'nin çıkanna değil-
dir."
Demirel, bir soru üzerine,
Türkiye'nin, Türki cumhuriyet-
ler üzerinde etki yaratma yarı-
şında olmadığını belirtti. "Bu
konuda kimseyle rekabet içinde
değiliz" diyen Demirel, şöyle ko-
nuştu:
"Türki cumhuriyetler konu-
sunda, Iran veya Suudi Arabis-
tan ile rekabet halinde değiliz.
Eğer Iran bu cumhuriyetlerle ilgi-
leniyorsa anormal bir durum
yoktur. İran da bölgenin bir ülke-
sidir. Bu cumhuriyetler bir geçiş
dönemi içindedir. Komünizm-
den demokrasiye geçiş kolay de-
ğildir. Bu geçiş istikrarsızlık geti-
rirsekotüolur. Bölgedeistikrar,
Türkiye'nin yararınadır. Bu
cumhuriyetler yardıma ihtiyaç
duyarsa yardımcı oluruz, bu sa-
dece bizim değil tüm dunyanın
sorumluluğudur."
Başbakan Demirel Türkiye'-
nin "Pantürkizm" gibi bir ama-
cıolmadığınıdabelirterek, "Bu
tür bir iddia, buyük yalan olur"
dedi.
Kıbrıs'ta garanti
Başbakan Demirel, Kıbrıs so-
runu ile ilgili bir soru uzerine de
"Adada artık kan dökülmeyece-
ğine garanti verilsin, Turk asker-
lerini Kıbns'ta bir gun bile
tutmayız" dedi. Demirel, şoyle
devam etti:
"Turk ordusu Kıbns'a tatile
gitmedi. Unutmayın ki I974'ten
beri adada kan dökülmemiştir.
Turk ordusu orada, bir yerde,
barış gücu gorevi yapmaktadır.
I967olaylannı kimseunutamaz.
Adada iki toplum 18 yıldır ay-
rı yaşıyor. Londra ve Zürih an-
lasmalarıyla kurulan Kıbrıs
Cumhuriyeti'ni kim torpilledi?
Bunun sorumlusu Türkiye ve
Kıbrıs Turkleri değildir. Tekrar-
üyonım, kan dökülmeyeceği ga-
rantisi verilsin, askerlerimizi he-
men çekelim. BuaskerlereTürki-
ye'deihtıyacımızvar."
Başbakan Demirel, Türkiye'-
deki işkence iddialarıyla ilgili ola-
rak da, "Turkiye'de işkenceye
uğrayan insan yarsa, bu bizim
utancımızdır. İşkencenin tam
olarak kalkması zaman alır, ama
bu konuda kararlıyız. İşkence bir
insanhk utancıdır" dedi.
Ekonomik konulara da deği-
nen Demirel, enflasyonun, kar-
ma ekonomiden, piyasa ekono-
misine geçişin sonucu olduğuna
dikkat çekti. Başbakan Demirel
hedeflerinin enflasyon oranını
I993'te yüzde 20*ye indirmek ol-
duğunu sözlerine ekledi.
Ukrayna Devlet Başkanı Leo-
nid Kravçuk da Davos'ta duzen-
lediği basın toplantısında eski
SSCB toprakları uzerinde tek bir
ekonomik birlik olamayacağını
söyledi.
Kravçuk, "Bunuteorik olarak
düşünmek mümkün. Ancak biz
artık böyle bir ortak ekonomik
bölgeye sahip değiliz. Avrupa
Topluluğu gibi birekonomik bir-
lik, ancak urünler hiçbir sınır ol-
madan serbestçe dolaşırsa müm-
kün olur" dedi.
Ukrayna'nın eski SSCB cum-
huriyetlerinden tümüyle kop-
mak istemediğini, ancak diğer ül-
kelerle serbestçe yakın ilişkiler
kurmak istediğini belirten Krav-
çuk, "BağımsızDevletler Toplu-
luğu fikrinden vazgeçmemeliyiz,
ancak bunun önemini de abart-
mamalıyız" ifadesinTkulIandı.
Ortak bir ekonomik bölge için
tek bir para biriminin gerekli ol-
duğunu, ancak rublenin tüm de-
ğerini kaybettiğini ve konvertibl
olacağını, varlığını sürdurebile-
ceğini düşünmenin imkânsız ol-
duğunu kavdetti.
Türkiye-Yunanistan ortak bildirisi
Kıbns'taGalFnin çabalarınadestek
CUMHURİYET (Davos) -
Başbakan Süleyman Demirel ile
Yunanistan Başbakanı Kons-
tantin Mitsotakis'in dün yaptık-
ları görüşmeden sonra açıkla-
nan ortak bildiride taraflar ara-
sında iyi komşuluk ve işbirliği
anlasması imzalanmasının yanı
sıra Kıbrıs sorununa, Birleşmiş
Milletler (BM) Genel Sekreteri
Butros Gali'nin çabalan çerçe-
vesinde en kısa zamanda çözüm
getirilmesine yardımcı olunma-
sı gereği vurgulandı.
Ortak bildirinin metni şöyle:
l- iki ülke başbakanları, dı-
şişleri bakanlannın da katılımıy-
la l Şubat I992'de Davos'ta bir
araya gelmişlerdir.
iki başbakan, ikili ilişkileri et-
kileyen konulann yam sıra ulus-
lararası ve bölgesel gelişmelerle
ilgili ortak çıkarlar konusunda
ayrıntılı görüş alışverişinde bu-
lunmuşlardır. Görüşme karşı-
lıklı anlayış ve yapıcı bir hava-
da geçmiştir.
2- iki başbakan, ilişkileri tüm
alanlara yaymaya ve geliştirme-
ye hazır olduklannı ve arzula-
nnı tekrarlamışlardrr. İki başba-
kan, anlamlı ve öze yönelik di-
yalog yoluyla ilişkilere yeni bir
ivme verme konusunda mutaba-
kata varmışlardır.
3- iki başbakan, ulkeleri ara-
sında yüksek düzeyde ziyaretle-
rin önemini vurgulamışlardır.
4- İki başbakan, iki ülke hal-
kının ortak çıkarları ve istekle-
ri doğrultusunda ilişkilerin tüm
alanlarda dostluk, iyi komşuluk
ve işbirliği temelinde olmasını
teyit etmişlerdir.
İki başbakan, ulkeleri arasın-
da dostluk, iyi komşuluk ve iş-
birliği anlasması imzalanmasına
hazır olduklarını da belirtmiş-
lerdir. Yunanistan başbakanının
Ankara ziyareti vesilesiyle imza-
lanacak bu anlaşmanın hazırhk-
" ları dışişleri bakanlan tarafın-
dan yapılacaktır. İki dışişleri ba-
kanı daha sonra diplomatik ka-
nallardan tespit edilecek bir ta-
rihte bir araya geleceklerdir.
5- İki başbakan, Kıbrıs konu-
sunu da gozden geçirmişlerdir.
İki taraf da Kıbrıs sorununa gö-
rüşmeler yoluyla en kısa zaman-
da kalıcı ve adil bir çözüm bu-
lunması goruşunü paylaştıklan-
nı ifade etmişlerdir. İki taraf da
BM Genel Sekreteri'nin girişim-
lerinin desteklenmesi konusun-
da mutabıktırlar. İki başbakan,
her iki tarafın da kabul edeceği
bir çözüme katkıda bulunma ni-
yetlerini dile getirmişlerdir.
6- Türkiye başbakanı, Yuna-
nistan başbakanına, Yunanis-
tan'ın Karadeniz Ekonomik İş-
birliği Projesi'ne katılımını des-
teklediğini bildirmiştir.
7- İki başbakan, kararlaştır-
dıklan adımların zamamnda ve
başarılı bir şekilde atılması ha-
linde iki ülkenin yaranna olâcak
yeni bir sürecin başlayacağı
inancmda olduklarını dile getir-
mişlerdir.
Çığ afeti: 113 ölü Emlakbank dosyasından
M Baştarafı 1. Sayfada
ralandı. Batman'ın Sason ilçesi-
ne bağlı Kayadüzü Köyu'nde al-
tı, Derince Köyu'nde dört, Yu-
cebağ Koyü'nde ise bir ev çığ al-
tında kaldı. Batman Valisi Sami
Seçkin, dun akşam saatlerinde
Cumhuriv'et'e bilgi verirken he-
nüz ulaşılamayan köylerdeki ölü
ya da yaralı sayısı konusunda
bilgi ahnamadığını kaydetti. Çığ
duşen bölgelerde de yoğun kar
yağışının sürduğu ve kurtarma
çalışmalannm guçlukle yurutül-
düğü bildiriliyor.
Demirel dönüyor
Dünya Ekonomik Forumu
toplantısı nedeniyle Isviçre'nin
Davos kentinde bulunan Başba-
kan Süleyman Demirel, progra-
mını erken tamamlayarak bu sa-
bahTürkiye'yedönecek. Demi-
rel'in daha önce acıkianan prog-
ranuna göre bu akşam saat
19.30'da Türkiye'ye hareket et-
mesi gerekirken çığ felaketi nede-
niyle dönüşünü erkene aldığı bil-
dirildi. Demirel'in bugün Diyar-
balur'agiderek felaket bölgesin-
de incelemeler yapması bek-
leniyor.
Başbakanvekili Erdai Inönü
de bu sabah tçişleri Bakanı tsmet
Sezgin, Bayındırlık ve tskan Ba-
kanı Onur Kumbaracıbaşı, Ge-
nelkurmay Başkanı Orgeneral
Doğan Güreş veJandarma Genel
Komutanı Eşref Bitlis ile biriikte
bölgeye gideceğini açucladı. Dün
akşam saatlerinde basın toplan-
tısı düzenleyerek gelişmelerle il-
gili bilgi veren Inönü, " Yerinde
biraz daha bilgi almak ve vatan-
daşlanmıza, erlerimize, onlann
yakınlanna başsağlığı dilemek,
üzüntülerini paylaşmak, hükü-
met olarak yapabileceklerimizi
yerinde görmek istiyorum" dedi.
TRT'den yas yayını
Çığ felaketi nedeniyle TRT
dün akşamdan itibaren normal
yayın akışını keserek eğlence
programlannı kaldırdj. TRT yet-
kilileri, tüm müzik ve eğlence
programlannın yayından kaldı-
nldığım, yayına haber, dizi ve
fUm olarak devam edileceğini bil-
dirdiler. Yetkililer, gelişmelere
göre yas yayuıuun bugün de süre-
büeceğuîi İcaydettiler.
Cumhurbaşkanı Turgut özal,
çığ felaketi nedeniyle bir mesaj
yayımladı. özal mesajında,
''Bölgemizde devamlı yağan ve 4
metreye ulaşan kar kaünlıgına ve
tipiye rağmen bölgedeki askeri
birhklerimiz, güvenlik kuvvetle-
rimiz, Köy Hizmetlerimiz, Kara-
yollanmız, ilgililer ve vatandaş-
larunız çığ altında kalanlan kur-
tarmak için cansiperaneçalışma-
larını sürdürmektedirler" diye-
rek başsağlığı diledi.
I Baştarafı 1. Sayfada
Odessa kentinde inşa edilecek
beş bin konut için çıkartılan bu
kredinin, bir hafta gibi çok kı-
sa bir süre içinde ESKA'ya kul-
landırıldığı belirlendi. Murakıp-
ların tüm incelemelerine karşın
bir sözleşmeye rastlamadıkları
ve Odessa kentinde herhangi bir
konut inşaatının söz konusu ol-
madığı ortaya çıktı. Bu tür mü-
teahhitlik işlerinde kredinin bir
kerede değil, iş yapıldıkça çeşitli
aşamalarda kullandırılması ge-
rekiyor.
ESKA'ya verilen 35 milyon
marklık kredinin geri donmedi-
ği ve şirketin daha once aldığı
kredilerle birlikte Emlakbank'a
yaklaşık 300 milyar lira borçlu
olduğu kaydediliyor. Genel Mü-
dür Engin Civan'ın görevden
ayrılmadan hemen önce Kutlu-
taş'la birlikte ESKA için de
borçlan beş yıla yayarak ve çok
düşük faizler işleterek bir kon-
solidasyon anlasması yaptığı
söyleniyor.
Bu ve benzeri dosyalann sav-
cılığa gönderilebilmeleri için yö-
netim kurulunun kararı
gerekiyor. Oysa söz konusu kre-
di kararının altında, görevden
alınmak istenen Emlakbank
Yonetim Kurulu uyelerinin bü-
yuk bölümünun imzalan yer alı-
yor.
Davosta Olumlu Bir Başiangıç...
• Baştarafı 1. Sayfada
herkesi gülümseten şu sözleri dile getirdi:
"Peru ile sorunumuz tabii olmaz. Dunyanın
öbür ucunda... Problem, ancak birbirine kom-
şu olarak yaşayan ülkeler arasında olur."
Demirel böylecd iki ülke arasındaki sorun-
ların olağan boyutlarına indirgenmesinin çö-
züm açısından daha kolaylaştırıcı bir tutum
olacağına işaret ediyordu.
Toplantı boyunca neredeyse yalnız Demi-
rel'le Mitsotakis konuştular. Dışişleri bakan-
lan Çetin'le Samaras ve Mitsotakis'in dış po-
litika danışmanı Tsilas ile Dışişleri Bakanı Çe-
tin'in özel danışmanı Faruk Loğoğlu toplantı-
da hazır bulundular. Samaras ile Çetin sade-
ce bir iki kez söz alıp konuştular. Demirel ye
Mitsotakis görüşmeyi ingilizce olarak yürüt-
tüler. Mitsotakis'in dış politika danışmanı Bü-
yükelçi Tsilas ara sıra Demirel'in konuşmala-
rının bazı bölümlerini Mitsotakis için Yunan-
caya çevirdi.
Mitsotakis elinden hiç eksik etmediği tespi-
hini toplantı sırasında çekmeye devam etti.
Salonun bir köşesinde somon fümeli, isviç-
re peynirli bir masa hazırianmıştı. Hatta Yu-
nanlılar iki şişe de kırmızı şarabı bir jest ola-
rak getirmişlerdi. Ama kimse bu masaya do-
kunacak zamanı bulamadı.
Davos buluşmasından önce her iki tarafta
da belirli bir tedirginlik dikkat çekiyor. Yunan-
lılar olmadık bir sürprizle ortaya çıkıp Başba-
kan Demirel'i bir açmaza sokmayı deneyebi-
lir miydi? Türk diplomatik tarafı her türlü ge-
lişmeye göre önlemini dosyasına koyarak Da-
vos'a gelmişti. Buna benzer noktalann Yunan
heyetinde de sesli olarak düşünüldüğü söy-
lenebilirdi. örneğin Atina, Türk tarafını yine
uzlaşmaz ilan edebilmek amacıyla bir manev-
ra sergileyebilir ve diyebilirdt ki:
— Kıbrıs'ta bir şeyler yapmadan diyalog ol-
maz... Ege konusunda ise yalnız kıta sahanlı-
ğını görüsebiliriz; o da Lahey Adalet Divant
na gidilmesi koşuluyla olur.,
Yunan tarafı bu kez böylesi yollara
sapmadı.
Acaba bu tutumlarında Balkanlar'daki ge-
lişmeler de rol oynamış olabilir miydi, bilemi-
yoruz...
Samaras dikkatle izlendi; ama onun da il-
ginçtir 'makul' havada olduğu not edildi. Top-
lantı sonunda yayımlanan ortak bildirj, salo-
nun bir köşesinde on dakika gibi rekor sayı-
labilecek kısa sürede oluşturuluverdi. Yunan
tarafı, Kıbns konusunda BM Güvenlik Konseyi
kararlarına da atıfta bulunulmasını istedi. Bu-
na karşılık Türk tarafı, böyle bir değinmeye ge-
rek olmadığını, bu konuda BM Genel Sekre-
teri'nin iyi niyet misyonunun vurgulanmasının
yeterli olacağını belirtince Yunan tarafı sesi-
ni çıkarmadı.
Kıbrıs'la ilgili olarak "dörtlü zirve" konusu-
na da toplantıda hiç değinilmedi.
Bu arada Mitsotakis, Kıbrıs sorunun ve çö-
zümünün kendi ülkesi açısından taşıdığı öne-
mi Demirel'e anlatmaktan geri kalmadı. Kuş-
kusuz bu çerçevede Türk askeri varlığının da
olumsuzluğuna değindi Yunanlı lider.
Bu arada iki ülke arasındaki sorunlar tek
tek sıralanmadı. Demirel'in deyişiyle "tadad"
edilmedi.
•
Türk tarafı Davos'a gelirken Yunan tarafının
iki ülke arasında "iyi komşuluk, dostluk ve iş-
birliği anlaşması"nı gündeme getireceğini bi-
liyordu, onun için de hazırlıklıydı.
Demirel bu konuda dün akşam Belvedere
Oteli'nde bize şunlan söyledi: "Yunanistan1
da Türkiye'den genellikle korkarlar. Onun için
dostluk anlaşmasını istiyorlar, biliyoruz, hay
hay getirin yapalım dedik, demezsek, dünya
kamuoyuna çıkıp Türkiye'nin niyeti kötü diye-
cekler."
Zaten bu konuda gecen yıl Paris'te Mitso-
takis - Yılmaz görüsmesinde ilke kararına va-
nlmıştı. Şimdi, iki ülkenin Dışişleri düzeyinde,
bir aşamasında bakanların da katılımıyla yaz
başına dek anlaşmanın oluşturulmasına ça-
hşılacak.
Güvenilir diplomatik kaynaklara göre anlaş-
manın içerebileceği çizgiler şöyle özetle-
nebilir:
Sorunların çözümleri kuşkusuz böyle bir
anlaşmada yer almayacak. Ama sorunların bir
yerde tanımı ya da çerçeveleri doğal olarak
belirlenecek. Böylece, anlaşma imzalandık-
tan sonra iki ülke arasındaki sorunların kalıcı
ve hakça bir çözüme kavuşturulmaları için iki
taraf arasında görüşmelere devam edilecek.
Burada üstünde düşünülmesi gereken nok-
ta şu:
Türkiye ile Yunanistan arasında nelerin sc-
run ya da konu olduğu, bütün bunlann nasıl
tanımlanabilecekleri her zaman başlı başına
sorun olmuştur. İki taraf bir masa etrafında
toplandıklan zaman bu açıdan çoğu kez ba-
şarısız kalmışlar ve bir ileıieme olamamıştır.
Örneğin Atina'ya göre Ege diye bir sorun
yoktur; bu bağlamda yalnız kıta sahanhğı gö-
rüşülebilir. Buna karşılık Ankara'ya göre ka-
rasuları, hava sahası, Ege'nin ortak kullanı-
mı, Batı Trakya vb birçok sorun ya da konu
vardır.
Bu bakımlardan yaklaşılınca, demin değin-
diğimiz türde bir çerçeve anlaşmasının şan-
sı nedir? Yunanistan, böyle bir anlaşmayla ör-
neğin 12 millik karasuyu iddiasına (Bilindiği
gibi Türkiye açısından bir sayaş nedenidir bu)
destek getirebileceği gibi bir sanıya kendini
kaptırabilir mi?..
Bilemiyoruz.
Şimdilik önemli olan şu: Türk ve Yunan
başbakanları Davos'ta diyalog için önemli bir
başiangıç yapmışlar ve bunun için de bir me-
kanizmayı -ucunda dostluk anlasması olan-
harekete geçireceklerinin işaretini de vermiş-
lerdir.
Olumlu bir gelişmedir bu.
•
Toplantı başlamak üzereyken Demirel'in ya-
nında Mitsotakis'e şu soruyu yönelttim:
'Ankara'ya gelecek misiniz?"
Yanıtlamadı, gülümsemekle yetindi.
içeride Demirel, Mitsotakis'e beni anımsa-
tarak sorumu yinelemiş ve "Şimdi dışarı çı-
kınca gene sorar" diyerek Mitsotakis'i Anka-
ra'ya davet etmiş...
Mitsotakis Ankara'ya gelecek. Demirel, Yu-
nanlı meslektaşının yaz başında Ankara'ya
geldiğinde dostluk ve işbirliği anlaşmasının
da imzaya hazır hale gelebileceği kanısında.
Fazla mı iyimser?
Bu soruyu dün akşam Demirel'in kendisi-
ne sorunca bana ilginç bir pire hikâyesi an-
latmakla yetindi.
Sayın Demirel kuşkusuz Yunanistan'la ola-
bileceklerin sınırını herhalde bunca yılın de-
neyimiyle bilmektedir Ama bir diyalog ve uz-
laşma zemininin oluşturulması için sınırların
zorlanmasından daha doğal bir yaklaşım
olamaz.
Dün akşam bu konuyu Demirel'e sorunca
şu karşılığı verdi: "Sorunların tümünü olma-
sa bile bir bölümünü çözebiliriz. Dertlerimizi
birbirimize anlatarak mesafe alabiliriz."
Başbakan Mitsotakis dün akşam Kongre
Sarayı'ndaki davette kendisiyle sohbet eder-
ken bana şunları söyledi: "Görüşmeler gayet
olumlu geçti. Kıbrıs'la ilgili görüşümüzü De-
mirel'e de anlattım. Ama bu sorun diyalogu-
muzu engellemeyecek. Bu arada şunu da si-
ze söylemek isterim: Kıbrıs konusunun eylü-
le kadar çözüleceğini umut ediyoruz."
Şu nokta göz önünde tutulmalı:
Davos'ta iki lider tarafından olumlu bulunan
yeni bir süreç başlatılmış bulunuyor.
Her iki taraf da ağzı sütten yandığı için yo-
ğurdu üfleyerek yemek niyetinde. O yüzden
Papandreu'yla Özal'ın fiyaskoyla sonuçlanan
"Davos ruhu"nu ağızlanna almıyoıiar; buluş-
malarının başına bu deyişle geçmesini hiç is-
temiyorlar.
Ege'nin iki yakasında da kariyerlerinin ol-
gunluk dönemini yaşayan iki lider var. İki ya-
kayı birleştirip Ege'yi bir barış köprüsüne dö-
nüştürebilirlerse, tarihe bunu başarmış dev-
let adamları olarak geçerler.
Biliyoruz kolay değil, ama Davos'taki bu
olumlu başlangıca tanık olunca ister istemez
neden olmasın diye soruyoruz.
Aylar sonra, yine "eski hamam eski tas" öz-
deyişini anımsatan gelişmelerle inşallah kar-
şılaşılmaz.
Bunun için biraz da Atina'nın kendisini zor-
laması gerektiğine inanıyoruz.
Şu ana dek sergiledikleri tavır, Rum lideri
Vasiliu'yu kızdıracak kadar olumlu... Bu tu-
tumlarını muhalefetin havasına kapılmayıp
sürdürmelerini dileriz.
•
Son bir nokta:
Başbakan Demirel'in VVashington'a yapa-
cağı resmi ziyaret öncesinde Davos'ta aldığı
sonuç kendisi açısından rahatlatıcı olmuştur
herhalde...
Tarfumlü' zararh değil
Kimliğimi kaybettim.
Hükümsüzdur.
ALİ AKYILDIZ
Cezaevi kimliğimi
kaybettim. Hükümsüzdur.
İBRAHİM ŞAHtN
Nüfus cüzdanımı,
ehliyetimi kaybettim.
Hükümsüzdur.
tSMAtL KARASU
• Baştarafı 1. Sayfada
lırkişi heyeti çamaşır sularının
bazı uyarıcıların yer aldığı eti-
ketlerle pazarlanmasının zorun-
lu tutulmasını istedi.
Bilirkişi Komisyonu, çamaşır
suları uzerinde yer alacak uya-
rıları şöyle belirledi:
— Gozler ve deri için tahriş
edicidir. Temas halinde bol su ile
yıkayınız.
— İçildiği takdirde zehirlidir.
Derhal doktora başvurunuz.
— Kapalı yerlerde uzun sure
solumayınız.
— Kezzap, tuz ruhu gibi asit-
li maddelerle karıştırılması, ze-
hirli gaz çıkışına yol açar.
— Parfum katılmış olması,
yukarıdaki zarar ve tehlikeleri
kesinlikle önlemez.
Sağhk BakanlığYndan konuy-
la ilgili yapılan yazılı açıklama-
da da şöyle denildi:
"Ithaline 1990 yıhnda izin ve-
rilen parfümlü çamaşır suları-
nın, insan sağlığına zararh ola-
bileceği gerekçesi ile ilgili olarak,
Adana Valiliği'nin 28 Kasım
1990 tarih ve 20836/3322 sayılı
yazısı ile bakanlığımıza yaptığı
başvuru uzerine universite öğre-
tim uyeleri ve ilgili kuruluşlar-
dan oluşturulan bilimsel kurul,
18.3.1991 tarihinde parfümlü ça-
maşır sularının insan sağhğını
olumsuz yönde etkileyebileceği
kararına varmıştır.
Bilimsel kurulun raporuna
rağmen urıınün ithali, uretimi ve
satışına mani olunmamış, yapı-
lan değişik itiraz başvuruları
uzerine 13.11.1991 tarihli makam
onayına istinaden 17.12.1991 ta-
rihinde ürunün ithal ve uretimi
yasaklanmıştır. Daha sonra ay-
nı karar çerçevesinde 11.1.1992/7
tarih sayılı genelge ile parfüm-
lü çamaşır sularının satışlan da
yasaklanmıştır.
İlgili üretici firmanın, konu-
nun yeniden değerlendirilmesi
için yaptığı başvurusu goz onü-
ne alınarak bilimsel kurul, ilgili
kuruluşlar ve firma temsilcileri-
nin katıldığı 16.1.1992 tarihinde
yapılan başına açık toplantıda
konu yeniden tartışılmış ve ço-
zümlenmesi için Ankara Univer-
sitesi Tıp ve Eczacılık Fakultele-
ri, Hacettepe Üniversitesi Tıp
Fakültesi ve Ortadoğu Teknik
Üniversitesi Kimya Fakültesi öğ-
retim üyelerinden oluşturulan
yedi kişilik bilirkişi komisyonu-
na havale edilmiştir.
Bilirkişi komisyonunun
29.1.1992 tarihli raporuna göre
çamaşır sularının dezenfektan
olarak kullanılmaanın ve pazar-
lanmasının 1262 sayılı yasaya
göre işlem görmesi gerektiği, ay-
rıca çamaşır sularına parfüm
ilavesinden dolayı insan sağlığı-
na zararh olabileceğine dair so-
mut bulgular olmadığından ça-
maşır sularının uyarılar içeren
etiketlerle pazarlanmasının zo-
runlu tutulması tavsiye edilmiş-