Katalog

^2Şubatl992 dış haberier Cumhuriyet 11 Gerillalar döndö • AA (San Salvador) - El Salvador'da 12 yıllık iç savaşı sona erdiren barış anlaşması sonucu yıllardır yeraltında ve ülke dışında yaşayan gerilla liderleri ülkeye dönmeye başladılar. AraJarında Farabundo Marti Kurtuluş Cephesi (FMLN) önde gelen liderlerinden Komünist Parti Başkanı Şefık HandaJ'ın da bulunduğu 30 gerilla lideri, Meksika Hava Kuvvetleri'ne ait bir uçakla dün başkent San SaJvador'a geldi. Binlerce kişilik coşkulu bir taraftar grubunca karşılanan gerilla liderleri, barış sürecinden umutlu olduklarını belirttiler. Tatar artık bağımsız • AA (Moskova) — Tatar Halk Kurultayı'nda, Rusya Federasyonu'na bağlı oian Tataristan Cumhuriyeti'nin bağımsızlığ» ilan edildi. Eski SSCB topraklannda yaşayan büiiin Tatarların 700 temsîlcisinin katıldığı ve dün Kazan kentinde başlayan Tatar Halk Kurultayı'nda, bağımsızlık ilanı yönünde karar abnarak BDT üyesi devletlerden de cumhuriyetin bağımsızlığını tanımaları istendi. Soykırım suçlaması • AA (Belgrad) - Yugoslavya'da federal hükiımet, Hırvatistan'ı Sırp azınlığa karşı soykırım yapmakla suçladı. Federal hükümet tarafından AT, AGİK ve BM üyelerine hitaben yayımlanan bildiride "Hırvat yetkilileri ile onların yarı askeri ve isyancı kuvvetleri 1991'de ve 1992 başında Hırvatistan'ın Sırp halkma karşı iki kez soykınm suçu işlemişlerdir" denildi. İran İslam devrimi • AA (Tahran) - tran'da İslam devriminin 10 gün sürecek olan 13'üncü yıldönümünü kutlama törenleri başladı. İslam devrimi lideri Ayetullah Ruhullah Humeyni'nin lran'a d&nüşünün yıldönümü olan dün saat 09.33'te (TSİ 08.30) dini liderin gömülü olduğu Beheşti Zehra Mezarlığı'nda başlayan törenlere, yüzbinlerce kişi katıldı. "Halk, bir yandan devrim yıldönümü nedeniyle gülerken bir yandan da liderinin yokluğundan dolayı ağlıyordu" sözleriyle kutlama törenlerinin havasını yansıtan Tahran Radyosu, gün boyu araüksız sürdürdüğü kutlama yayınında, Ayetullah Humeyni'nin Tahran'a döndüğü gün yaptığı konuşmadan parçalar verdi. Möbarek: İkna ettim • AA (Kabire) - Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, Lockerbie faciası diye bilinen krizin başlangıcında, ABD'yi Libya'ya karşı bir a&ıceri müdahaleye girişmemesi için ikna ettiğini öne sürdü. Kahire'de yayımlanan resmi "El-Cumhuriye" gazetesinin haberinde Mübarek'in bu sözlerinin ardından, Mısır'ın Libya krizine başından beri kanştığını, bu müdahalesiyle de bu ülkeyi planlannuş bir askeri operasyondan kurtardığı belirtildi. İrarfc silah sının • AA (Wsshington) - BDT Silah u Kuvvetler Komutanı Mareşal Yevgeni Şapoşnikov, BDT'nin İran'a silah satışını sınırlandırmaya ve askeri malzemelerin aşın uçlardaki görüşleri benimsemiş ülkelere gitmesini engellemeye yönelik önlemler almaya hazırlandığını bildirdi. Şapoşnikov, Washington Post gazetesinde yayımlanan demecinde söz konusu önlemlerin geçen ay içinde BDT'ye üye 3 ülkenin dışişleri bakanlannın yaptığı toplantıda silah satışı yetkisinin nasıl belirleneceği yolundaki sorular üzerine gündeme geldiğini belirtti. Rusya ekonomlsi • AA (Moskova) - Rusya'da fiyatların serbest bırakılmasıyla başlayan köklü ekonomik reformlann ilk yılında milli gelirin yüzde 30-35 oranında düşmesinin beklendiği bildirildi. Bağımsız arastırma kuruluşu "Makroekon"un yaptığı hesaplara göre bu yılın ilk üç yılında üretim, geçen yıhn aynı dönemine oranla yüzde 14 düşecek. Interfaks ajansının yayımladığı araştırma raporunda 1992 yılında 150 milyon nüfuslu ülkede işsiz sayısının da 15-20 milyon kişiye ulaşabileceği belirtildi. George Bush ile Boris Yeltsin, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra ilk kez bir araya geldi A BD-Rıısya nükleersilah pazarlığıCXJMHURİYET (Washingtoıı/New York) - Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Boris Yeltsin, ABD Başkanı George Bush ile dün Camp David'de bir araya geldi. İki lider Rusya ile ABD'nin artık düş- rnan değil dost olduğunu vurguladı. Yeltsin ve Bush, biri Was- hington'da diğeri de Moskova'da olmak üzere bu yıhn ilk yarısı içinde iki kez daha buluşacak. Başbakan Bush'un Camp David'deki yaz- layan bir deklarasyonun iki lider tarafından lık evinde yapılan görüşme, yaklaşık üç sa- imzalanacağını kaydetti. at sürdü. İki lider daha sonra ortak basm toplantısı düzenledi. Bush, basm toplantısında yaptığı konuş- mada, Yeltsin ile düşman olarak değil dost olarak görüştüğünü söyledi ve "Rusya ile ABD, güvene dayalı, ekonomik ve politik özgürlüğe bağlüık temelinde yeni bir ilişki baslatıyor" dedi. Yeltsin de aynı yönde ko- nusarak "Artık birbirimizi düşman olarak gönnüyoruz" dedi ve bu yeni iliskiyi tanım- Basın toplantısı sırasında iki liderin bir- birlerine ilk adlanyla hitab etmesi dikkat çekti ve görüşmelerin samimi bir havada geçtiğinin işareti sayıldı. Liderler, bu görüşmede, belirli anlaşma- lara varmak yerine gündemdeki sorunları tartışma yolunu seçtiler. Bush, gazetecilere esasen bir fîkir teatisi olarak geçen göruş- meyi değerlendirirken "Kararlar almadık. Herhangi bir sonuca varmadık. Sorunlann daha detayb olarak tartışümaya değer ol- duğunu tespit ettik" dedi. Nükleer silah pazarlığına da değinen li- derler, stratejik silahlarda geniş çapb indi- rime gidilmesi önerisini ele alarak değerlen- dirdiklerini belirttiler. İki lider, aynca Yelt- sin'in "uzay savaşlan" olarak bilinen Ame- rikan savunma projesine Rusya'nın da ka- tılması yönündeki önerisinin de ele alınma- sını kararlaştırdılar. Ancak bu konular iki ülke uzmanlan arasında yapılacak çaiışma- larla detaylandınlacak. Liderler nükJeer silahsızlanma konusun- da mutabık olmakla birükte, "dünyada hâlâ maceracı, sorumsuz ve terörist liderlerin bulunduğunu" savunarak bankalara karşı caydırıcılık için belirli bir miktarda nükle- er silahın korunması gerektiğinde fikir bir- liğine vardılar. gioç yonü ise Yeltsin'in doğum gününe rast- laması oldu. Yeltsin doğum gününde Bush' la beraber olmanın kendisi için en büyük bediye olduğunu söyledi. Camp David'e gitmek üzere Ncw York- tan aynünadan önce bir basın toplantısı dü- zenleyen Yeltsin, silahsızlanma kapsamın- da Ukrayna ile Rusya arasında anlasmaz- lık konusu olan 'Karadeniz Donanması'nın nükleer silahlardan arındınlmasmı önerdi. Yeltsin, Karadeniz Fılosunu yüzde 30'unun nükleer başhklı füzelerin oluşturduğunu, nükleer silahsızlanma pazarlığına Karade- niz filosunun da dahil edilmesini istediğini bildirdi. Yeltsin fîlonun nükleer silah taşı- mak yerine daha faydalı işlerde kullanılma- sını önerdi ve "Örneğin kaçakçılıkla mü- cadele, Ukrayna'nın kendi savunmasında fılo önemli rol oynayabilir" dedi. Yeltsin, Liderlerinin buluşmasınjn bir başka il- bu önerinin fîlonun bölünmesi olarak an- laşılmaması gerektiğini, sadece nükleer baş- hklı silahlarından arındırılmasını anlamına geldiğinin aJünı çizdi. Rusya Federasyonu Başkanı aynca diğer cumhuriyetlerdeki kısa menzilh" taktik nük- leer silahların tümünün Rusya'ya taşındı- ğını da doğruladı. Yeltsin, Kazakistan ve Beyaz Rusya'daki tüm taktik nükleer silah- iarın Rusya'ya getirilmesinin tamamlandı- ğını, Ukrayna'dakilerin de temmuza dek Rusya'ya taşınmış olacağını söyledi. Yelt- sin, stratejik nükleer silahların halen diğer cumhuriyetlerde işler durumda olduğunu, Bush ile görüşmesinde bunların üzerinde durulacağını vurguladı. Yeltsin ekonomik yardımın önemine değinirken "Bu Batı'run son şansıdır. Eğer adım atılmazsa dünya- nın gidişi tümüyle yön değiştirecek. Dikta- törler, silahlanma yanşı yeniden başlaya- caktır" şeklinde konuştu. New York'U BM öniinde toplanaa Çinliler, Ttenuıaıeıı Meydanı'nda ölenleıi udılar. (Folofmf: AP) Tibetliyle Çinli, Feng'e karşı el ele ADEM SAĞLAM (Davos) - Hakkında servetini Isviçre'ye kaçırdığı iddia edilen Çin Başbakanı Li Peng, başkent Bern'den sonra geldiği Davos'ta da Çinliler ve Tibetlilerin gösterileriyle kınandı. Budistlerin Davos'ta düzenlediği basm toplantısında Çin'in Tibet'te uyguladığı kültürel baskı anlatıldı. Peng, Davos Ekonomik Forumu'nda yaptığı konuşmada "Çin artık yüzde 9'luk bir büyüme oranı ile ülkeyi istikrarh bir sürece sokmuştur" dedi. Çin Başbakanı, "üçüncü dünya ülkeleri arasında saygın bir rol Ustleneceklerini" de savundu. Fransa'dan Tunus'a geçti Habbaş serbestDış Haberier Servisi - Fransa önce- ki gün gözaltına alınan Filistin Halk Kurtuluş Cephesi lideri Ge- orge Habbaş'ı serbest bıraktı. Habbaş'ı Tunus'ta FKÖ lideri Yaser Arafat karşıladı. Dört gündür Paris'te Henry Dunant Has- tanesi'nde tedavi altında bulunan Filistinli lider Habbaş, dün öğleden sonra sıkı polis koruması altında Orly Havaalanf na gele- rek Cezayir'e ait bir uçakla Tunus'a ha- reket etti. Ajans haberlerinde, Habbaş'ın kendi başına yürüyebildiği, ancak çok hal- siz olduğu bildirildi. Pazartesi günü beyin kanaması geçirerek önce Tunus'ta hastaneye kaldırılan, daha sonra Paris'e nakledilen George Habbaş'ın doktorları, liderin 'konuşma yeteneğini he- men hemen kaybettiğini' belirttiler. Radikal Filistinli liderin Paris'ten ayrıl- dıktan sonra nereye gideceği dün uzun sü- re belırsiz kaldı. İlk yapılan açıklamada Ür- dün'ün başkentine gideceği soylenirken da- ha sonra Cezayir'e ya da Suriye'ye geçebi- leceği dile getirildi. Reuter'in haberine gö- re Filistinli yetkililer, dün Cezayir'in Hou- ari Bumedyen Havaalanı'nda bir saat kadar Habbaş'ın gelmesini beklediler. George Habbaş'ın Paris'ten aynlmasın- dan sonra Fransa lçişleri Bakanhjı'nca bir açıklama yayımlanarak "Habbaş ne ulusal ne uluslarararası tartışma konusudur ve ar- tık ülke topraklan üzerinde bulunmasını ge- rektirecek herhangi yasal bir neden kalmamıştır" görüşü belirtildi. AFP'nin haberine göre Dışişleri Bakan- lığı daha önce yaptığı bir açıklamada, Fi- listinli lideri gözaltına alan kararın kaldı- nldığını duyurmuştu. Hastanedeki doktor- lar, Habbaş'ın sağlığının herhangi bir so- ruşturmaya alınmasına olanak tanımadığını bildirmişlerdi. js ve İşçi Bulma Kurumu Frankfurter Allgemeine'den frtmkfnrier Bııınfef hım Mitterrand zarar gördü Eskiden George Habbaş gibi kişiler tıbbi tedavi için Moskova, Prag veya Doğu Berlin'e giderlerdi. Bu imkân artık ortadan kalkmış bulunuyor. Böylece FKÖ lideri Yaser Arafat Paris'le dostluk ilişkilerini devreye sokarak Filistin Halk Kurtuluş Cephesi lideri Habbaş'ın Fransa'ya gitmesini sağladı. Arafat Habbaş'ı yıllar süren bir duşmanhktan sonra geçen sonbaharda tekrar örgütü bünyesine almayı kabul etmişti. Fransız kamuoyu ise çok sayıda terör eylemini yönlendiren bir adamın nasıl olup da Fransa'ya sığınabildiğini anlamıyor. Fransızların pek sevdikleri "insani gerekçeler" de olayı açıklamakta yetersiz kalıyor. Fransa'da sokaktaki vatandaş yüksek bürokratların nasıl sorumlu bakanlara haber vermeksizin Habbaş'ın ülkeye girişine yeşil ışık yaktığına da akıl ° erdirememekte. Merkezi idareyle yönetilen Fransa'da ', normalde taşradaki kaymakamın vereceği emir bile önceden en yüksek makam tarafından onaylanır. Kızılhaç'ın söylediği doğruysa olay pazartesi gününden yetkili bakanlıklara bildirilmişti. Peki o halde Fransız politikasını kim yönlendirmektedir? Olay nasıl devam ederse etsin, ister Habbaş Fransa'da mahkemeye çıkanlsın, ister İsrail'e teslim edilsin veya üçüncü bir ülkeye sınırdışı edilmesine karar verilsin, bundan asıl zararlı çıkan Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand olmuştur. (1 sabat) Muttalibov: Ermeni militanlar temizlenmeli Karabağ'da savaşDış Haberier Servisi - Azerbaycan'ın Karabağ bölgesindeki Ermeni militanlara karşı başlattığı saldın sürüyor. Azerbaycan'ın bağımsız haber ajansı Assa-İrade, çatışmalarda toplam 17 Azeri'nin ve yaklaşık 100 Ermeni militanın dldüğünü öne sürdü. Ajans, Ermeniler'in öncek gün Agdam kentine karşı başlattıklan saldınnın püskürtüldüğünü ve Azeri birliklerin karşı saldınya geçtiklerini belirterek, Hramort, Farruh ve Hanabad köylerindeki Ermeni karargâhlannın yok edil- diğini kaydetti. Assa-İrade, Azeri birliklerinin, Hocalı bölgesini Ermeni militan- lardan temızlemek için saldınya geçtiklerini, bu arada Azeri halkın yaşadığı Şuşa kentinin Ermeni ro- ketlenne hedef olduğunu duyur- du. Ajans, önceki günden beri süren çatışmalarda 5 sivil Azeri ile Azeri birlikkrinden 12 kişinin öldüğü- nü, 83 kişinin de yaralandığını kaydetti. Assa-İrade, çatışmalar- da yaklaşık 100 Ermeni militanın da öldüğünü öne sürdü. Ancak bu haber, henüz başka kaynaklarca doğrulanmadı. Ancak Azerbaycan lçişleri Ba- kanlığı sözcüsü, ajansın rakamla- nm doğrulamadı ve "Belki 60, belki de 70 kişi öldü. Keşin sayıla- nnı bilmiyoruz" dedi. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığfndan dün sa- bah yapılan açıklamada ise Azeri kayıplan dört ölü 52 yaralı olarak verildi. Açıklamada Ermeni ka- yıplanna iüşkin bir bilgi yer alma- dı. Ermeni kaynaklar ise dün sabah meydana gelen çatışmalarda, ilk belirlemelere göre 34 kişinin öldü- ğünü öne sürdü. TASS Ermeni militan kaynakla- nna dayanarak verdiği haberde, Karabağ'ın doğusundaki Askeran bölgesindeki iki köyde dün sabah erken saatlerde meydana gelen ça- tışmalar sonucunda, Ermeniler'in Hramort ve Farruh köylerini "kurtardıklannı" duyurdu. Çatış- mada yaklaşık 30 Azeri ile 4 Er- meni'nin öldüğü, 14 Ermeni mili- tanın da yaralandığı kavdedildi. Dünya Ekonomik honımu ne- deniyle Davos'ta bulunan Azer- baycan Devlet Başkanı Ayaz Muttalibov, "Ermeni teröristler bölgeden temizlenmeden Kara- bağ'daki çatışmalann sona erme- yeceğini" söyledi. Cezayir yönetimi sertliği sürdürüyor tslamcılara tehditDış Haberier Servisi - Cezayir yö- netimi, lslamcılara karşı sertlikten vazgecmeyeceği yönünde işaretler ve- riyor. Başbakan Sid Ahmet Gazali, önceki günkü çatışmaları güvenlik güçlerinin düzeni koruma girişimi olarak değerlendirdi. Gazali, lslami Seiamet Cephesi'nin (FIS) kapatıla- bileceğini ima etti. Dünya Ekonomik Fönımu toplan- tısı için Davos'ta bulunan Gazali, Is- viçre televizyonuna verdiği demeçte, "Demokratik kurallara uymayan ve yürürlükteki yasaları tanımayan tüm kuruluşların kapatılabileceğini" söyjedi. Ülkesinde güvenlik güçleriyle aşı- rı dinciler arasında önceki gun mey- dana gelen çatışmalar konusunda ise Gazali, bu olayları, iki yıl boyunca camilerin kutsal işlevini saptırarak bu yerleri siyasi kanal haline çeviren- lere karşı devletin fazla yumuşak davranmasına bağladı ve "Yasa bu- nu reddediyor, lslamiyet bunu red- dediyor, biz de yasayı uygulamaya kesin kararlıyız" dedi. Cezayir'in içinde bulunduğu güç- lüğün lslamiyet olmadığını sözleri- ne ekleyen Gazali, "Cezayir Müslü- man bir ülke olmasa bile aynı sorun- larla karşı karşıya bulunacaktı" di- ye konuştu ve asıl güçlüğün demok- rasi ile ekonomik reformları birlikte geliştirmek olduğunu sözlerine ekledi. Sayın Doktorve Eczacıların Dikkatine Beta-laktamaz inhibitörü ve sefalosporin içeren preparatımız SULPERAZON* (sulbaktam/sefoperazon) IM/IV 1 gr' lık flakonlarda tıbbın hizmetine sunulmuştur. Sulpeıazon• sulbaktam/sefoperazon IM/IV Phzer • MuaccM ısfli Ayrıntılı bilgi için: PFIZER İLAÇLARI A.Ş. Ortaköy/lstanbul Tel:160 22 10 Görüşmeler başlıyor Türkiye BAB'a üyelik yolunda SABETAY VAROL (Brfiksel)- Türkiye'nin Batı Avrupa Bir- liği'ne (BAB) "ortak üye" olma- sıyla ilgili müzakereler şubat ayında başlıyor. Ankara, Türkiye'nin BAB'a ortak üyeliğinin, "tam üyelik" yolunda bir aşa- ma olması hususunda ısrar edecek. Al- manya'mn dönem başkanlığı haziran ayında doluyor. Maastricht'teki AT doruğunda aü- karar uyannca, Türkiye'nin BAB'a or- tak üyelıği konusunun, 1992 yılı sonun- dan önce kesin sonuca bağlanması gere- kiyor. Türkiye BAB'a ortak üye ahnır- ken, AT üyesi Yunanistan, bir savunma kurulusu olan Batı Avrupa Birliği'ne tam üye yapılacak. Ankara ve Atına ile müza- kereler eşzamanlı olarak tamamlanacak. NATO'ya yakın kaynaklardan edini- len bilgilere göre, 9 Batı Avrupa Birliği üyesi ülkenin diplomatik kanallan, Ati- na ve Ankara'nın BAB üyeliği hususun- da şimdiden çahşmaya başladı. Ankara, ortak üyeliğe ılişkin olarak kendi görüşü- nü belirlemek için ıncelemelerinı sürdü- rürken, diğer ülkeler de görüş alışverişin- de bulunuyor, BAB üyelerinin Türkiye'- nin ortak üyeliği ile ilgili yaklaşımlan henüz kesinkşmiş değil. "Ortak üyelik" adı altında bir statü BAB Sözleşmesi'nde öngörülmediği için, imzalanacak sözleşmede Türkiye ile BAB arasındaki ilişki koşullannın özgün şekılde ve aynntılanyla ele alınması gere- kecek. Maastricht doruğunda, Türkiye gibi NATO üyesi olup, AT üyesi olma- yan müttefiklerin, BAB çahşmalanna "tam katılımı" karar altına alınmışü. Ancak, bu "tam katılım" ifadesinin anla- mı yeterice açık değil. Birlik sözleşmesinin beşinci maddesi, üyelerden biri saldınya uğrarsa, diğer üyeler için savaşa katıîma zorunluğu ge- tiriyor. Ankara ile Atina'nın karşı karşı- ya gelmeleri halinde, BAB'ın Türkiye'ye karşı Yunanülan destekleyen bir ittifak görünümü kazanmaması için, 9 BAB üyesi ülkenin, "NATO müttefikleri ara- sındaki ihülaflann NATO içinde çözüme bağlanacağı" şeklinde, BAB Sözleş- mesi'ne ek bir madde konacağına kesin gözüyle bakılıyor.