15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet ş Sahibi: Cumhurıyel Matbaacılık ve Gazettcilik Türk Anonim Şirketı adına Bcrin Nadi • Murahhas Cyt: EmİBe UfakhgU « Genel Yayın Müdürü: Hısan Cemıl, Yazı tşleri Müdürü: Ok*y Goneasia 0 Yazı Işieri MUdür Yardımcılan: SaHııı Alpudın, b r a n Çal*ku, Necdet Doftu, Lotf» Tınç Sayfa Düzeni Yönetmeni: AU Acar # Ankaru Timsılcisv Ahmel T»n tç Politika: Mekmel Ifczkın Ekonomi: Meral Tamer, Kültür: Celal Uster, tstanbul Haberleri: Mohittln Sirer, Spor: AMUkıdir YBcetmuı, Makaleler: Şahin Alp«y, Düzeltme: Abdullıh Yancı • Koordina- tör: Ahmct Koralsan # MaJi Işler: Erol Erkut 0 Muhasebe: Bulent Yeaer # BUtçe-Planlama: Scvgi Osmanbeşeoghı * Reklam: Ayje ToniB • ldare: Hiiscyin Gürer 0 İşletrae: ö«der Çdik # BUgi-tşlem: Nail Inal 0 Personel: Sevgi Bostancıoglu Btısan vr Yayan. Cumbunyn Matbuolık vr OuacdHk TA£ TUrkooJı Cad. 39/41 Cıjıloilır 34334 tst PK- 246 lıunbul 10. 512 05 05 (20 hM), Ttia: 22246. F«: (1) 526 60 72 % Bûnlar Aakm: Zıya GOkalp Blv lniılap S. No 19/4, Tel: 133 II 41-47, Tctoı. 42344, Fu: (4) 133 05 63 0 bair. H. Zıy» Blv. 1332 S. 2/3, Tfel: 13 12 30, TUa: 52359. Fu: (51) 19 33 60 # 1 lıııı InOno Câd. 119 S. No. I Kıl 1, Tel. 19 37 52 (4 hjı), Ttia: 62155, FM: (71) 19 25 78 TAKVİM: 15 ŞUBAT 1992 tmsak: 5.26 Guneş: 6.52 öğle: 12.23 Ikindi: 15.15 Akşam: 17.44 Yatsı: 19.04 Dârüzziyâfe, sabah 8.00'den gece yansına dek Türk Müziği eşliğinde hizmet veriyor Osmanlı mutfağını Süleymaniye'de tanıyın Jackson turnede• Amerikan pop şarkıcısı Michael Jackson, çıktığı Afrika gezisinin bir durağı olan Fildişi Sahilleri'nde kraliyetşapkası ve asasıyla fotoğrafçılara poz verdi. Horozlara koruma • CUMHU RİY ET (Deoizli)- Dünyada renk, cins ve ötüş özelliği bakımından özel bir ırk olan Denizli horozunun koruma altına alınması kararlaştırıldı. Bugüne kadar yeteri kadar korunamayan ve ıslah edılemeyen Denizli horozunun ötüş süresinin 36 sanıyeden 20-25 saniyeye düşmesiyetkilileri harekete geçirdi. ötüş süresinin kısalmasında çevre ve yetiştirme şartlannın önemli rol oynadığını belirten yetkililer yapılacak araştınnada horozun solunum sisteminın incelemeye alınacağını bildirdiler. Asya Yemekleri • tstanbul Haber Servisi - Asya yemeklerinin tanıtımımn yapılacağı, "Asya Yemekleri Haftası" 17 şubatta Çırağan Palace Hotel Kempinski'de başhyor. 17-24 şubat tarihleri arası yapılacak "Asya Yemekleri Haftası"nda yemekler ilgililerine açık büfe yöntemiyle sunulacak. Açık büfedeki soğuk ve sıcak akşam yemeklerini otelin başaşçısı Erich Ruppen, Bangkok, Hong Kong ve Pekin'deki aynı isimli otellerden alınan orijinal tariflerine uygun olarak hazırlayacak. 3 bîn tapu I Istanbul Haber Servisi - Bakırköy Belediye Başkanı Ali Talip özdemir, yapımı tamamlanan 3 bin konutun tapularını düzenlenen bir törenle dağrttı. Mahmutbey Kirazlı Demirkapı Mahallesi'ndedünsaat 11.00'de, Bakırköy Belediyesi tarafından düzenlenen tapu dağıtım töreninde bir konuşma yapan Bakırköy Belediye Başkanı Ali Talip özdemir, altyapısı tamamlanmamış bir belediyeyi devraldıklannı belirterek "Görevini severek devraldığımız belediyemizin birçoksorunu var" dedi. Türkiye'de kadın • isUnbul Haber Servisi • Kadın Haklarını Araştırma ve Geliştirme Derneği tarafından "Dünya Kadınlar Günü" nedeniyle "Türkiye'de ve Dünyada Kadın" konulu bir konferans düzenleniyor. 4 martta Harbiye'deki Yapı Endüstri Merkezi Konferans Salonu'nda gerçekleşecek olan konferansın acılış konuşması Devlet Bakaıu Gttler 1leri tarafından yapılacak. Özel poliklinikler • AA (tstanbul) - Istanbul Tabip Odası'nca bir "tescil yönergesi" hazırlandığı, yönergenin amaanın özel polikliniklerde verilen sağlık hizmetlerinin kalitesinin yükseltilmesine katkıda bulunmak olduğu belirtildi. Istanbul Tabip Odası'nda bir basın toplantısı yapan Genel Sekreter Dr. Nüvit Duraker, özel poliklinikler arasındaki farkhlığı belgeleyerek hastalann tercihlerini daha nîtelikli polikliniklerden yana kullanmalanna yardımcı olmak istediklerini söyledi. Konumuz erozyon • Haber Merkezi- Doğal Hayatı Koruma Derneği'nin güncel çevre sorunlannı konu alan konuşmalar dizisinde bu ay Hayrettin Karaca toprak erozyonunun oluşturauğu tehditten söz edecek. 1980 yılında kurulan ve çok geniş bir bitki koleksiyonundan oluşan arboretumur yayın organı The Karaca Arboretum Magazine'in de yayıncısı olan Hayrettin Karaca. on yıldır Türkiye'nin doğal bitkilerini belgelemekte. Erozyon konulu konuşmanın ardından konuşmacının, arşivinden derlediği Dünya Botanik Bahçeleri konulu bir dia gösterisi de düzenlenecek. ASLI KAYABAL (Istanbul) - Sul- tan'ın gözdesi, Süleymaniye çorbası, saray böreği... Osmanlı mutfağı ile aranız nasıl? Türk yemeklerine çok mu düşkünsü- nüz? O halde Süleymaniye'ye doğru uzanıverin. Süleymaniye Camii'nin arkasında ka- lan Darüşşifa Caddesf ni izleyin. Karşı- nıza çıkan Dârüzziyâfe'den içeri girin. Önce biraz zaman tüneli içinde gezine- lim. Osmanlı'ya geri dönüyoruz. 1550'- lerdeyiz. İmaretler, aşhaneler var o dönem. Osmanlı külliye programı için- de, medrese öğrencilerine, yoksullara parasız yemek veren aşhaneler. Değir- menlı, fırınlı, ocaklı, büyük yemek oda- lı... Istanbul aşhanelerinin en büyüğü 10 bin kişiye yemek çıkaran Beyazıt imare- ti. Fatih ve Süleymaniye imareti de ünlü kuruluşlar. Ve yine Dârüzziyâfe. Os- manlının Dârüzziyâfe'si. ZJyaîet salonu Kanunı Sultan Süleyman, Sinan Ağa'ya yaptırmış Dârüzziyâfe'yi. İnşaat 5 yıl sürmüş (1550-1555). Yapı impara- torluğun son dönemıne kadar ziyafet salonu olarak, 'Dârüzziyâfe' adı ile kul- lanılmış. Süleymaniye'deki ziyafet salo- nunun tarih içindeki hızlı öyküsü şöyle: Bir dönem "Türk İslam Eserleri Müze- si", 1983'te müze taşınınca, 4-5 yıl boş ve metruk. 1987 yılında Bakanlar Kurulu'- nun kararı ile "Türk Dünyası Araştır- malan Vakfı"na devrediliyor. Yetur ,Turizm ve Ticaret Anonim Şirketi işlet- meciliği üstlenince Dârüzziyâfe 2000'li yıllara doğru yeniden ziyafet salonu kimliğini kazanıyor. Hazır ylytC8k ahşkanlığı "Son birkaç yıldır 'hazır yiyecek' alış- kanlığı arttı. Türk yemekleri unutuldu. 199O'lı yılların Dârüzziyâfe'si Türk ye- meklerini turistlere ve Türk mutfağını unutmuş olan kitleye ulaştırmayı amaç- lıyor" diyor Yetur yönetim kurulu baş- kan vekili Hayrettin Nuhoğlu. Temel amaç "evlerde yaşayan" Türk mutfağını yeniden canlandırmak, yaşatmak ve ta- nıtmak. İşletmeci şirketin yönetim kurulu baş- kanı Cengiz Ataman, başkan vekili Hayrettin Nuhoğlu, ortaklar Orhan Yıl- maz, Cem Yıldınm Ataman, Mehmet Ali Aydınlar ve Halil İbrahim Nuhoğlu, "yemek bir kültürdür" düşüncesinden Dârüzziyâfe'de 40 çeşit tatlı ve 14 tür şurup müşterilerin beğenisine sunuluyor. Süleymaniye çorbası Ma&MK Kırmızı mercimek. kabak, ıspanak, soğan, domates, kıyma. sarmısak TapAşc Mercimek tencerede yağ ve soğanla kavrulur. İçine et suyu ilave edilir, yanm saat sonra içıne rendelenmiş kabak, domates, havuç, ince doğranmış ıspanak sote yapılarak katılır. Kıyma ise içıne tuz, karabiber, soğan ve sarmısak konarak minik minik yuvarlanır ve kızgın tereyağında sote yapılıp bir kevgirle çorbaya atılır. Sultanın gözdesi MabMM: Yanm tavuk ve baharatlar Yapfcşc Yanm pilicin budu kıyma çekılerek tuz-karabiber kanşımı ile birlikte, pirzola demiri ile dövülüp inceltilen tavuğun göğsünün ortasına yerleştirip kapatılır. Ağır ateşte fınnda pişirilir ve yağlı hamura sanlarak bir kez daha fırınlanır. Yanında taze sebze ve piliç sosu ile servis yapıhr. Saray böreği Un, börek yağı, yumurta, kıyma (kanşık). çam fıstığı, çerkes peynırı, soğan YapAfc Un havuz biçiminde açılıp içine bir yumurta kırılır. tuz ve su ilave edilir ve yoğurulur, orta yumuşaklıkta açıldıktan sonra içine börek yağı ilave edilir. Hazırlanan malzeme, yumurta şeklinde kesilip tekrar merdane ile açılıp kıyma, soğan, çam fıstığı, kuş üzümü ve çerkes peyniri kanşımı pişırilen malzemeyi hamurun içine yerleştirip hamura sanlıp fınnda 150 derece ateşte pişirilir. hareket etmiş. Geçen mayıs ayında baş- layan onanm çalışmaları 6 ay içinde tamamlanmış. Toplam maliyeti 2 milyar lirayı bulan 1990'lann Dârüzziyâfe'si kapılannı 18ocak 1992'deaçmış. Ziyafet salonunda, yaşayan yemekler yanında, unutulmuş yemekler de var. Eski Türk yemekleri için Sahaflar'dan alınan 250 yıllık kitaplar kaynak olmuş. 280 kişilik yemek salonunda konuştuğu- muz Nuhoğlu, Türk mutfağı için şunlan söylüyor: "Homojen bir mutfak. Et ye- meklen çoğunlukta. Ama genelde sebze ile pışiriliyor. Göçebe atalanmız avcı ol- duklan için eti çok iyi tanımış. Bir hay- vanın neresinden et çıkarılır? Hangi hayvanın eti daha lezzetlidir, onlann bil- dikleri konular." Dârüzziyâfe. Süleymaniye'nin yolanu tutan müşterilere 200'ü aşan yemek, 30 küsur çorba, 40 çeşit tatlı ve 14 tür şurup sunuyor. Bu türler elbette günlük mönü- ler ve mevsimlere g^re uygulanıyor. 280 kişilik yemek salonuna, yakında bir ikinci salon eklenecek. Yazın, havuz ve çevresi ile bahçe de kullanılacak. Telefsnla yemek tartfl "Süleymaniye külliyesinde Vakıflar ve özel teşebbüs işbirliği ile açılan Dâ- rüzziyâfe, zengin Türk sofrasının nadide lezzetlerini beğeniye sunuyor. Bir anda 550 kişiyi ağırlayacak kapasitemiz var. Henüz 18 Ocak 1992 tarihinde açılma- mıza rağmen çok fazla taleple karşılaşı- yoruz. 1555'teki kuruluş amacımızı da sürdüreceğiz. Eski Türk yemeklerini tekrar canlandırmak ıçın kütüphaneler- deki eski Osmanlı yemek kitaplanndan yararlanıyoruz. Mevsime göre değışen yemek çeşitlenmızin yanı sıra zengin tat- lı türlerimiz var." Alper Okutan, Dârüzziyâfe'de yemek yedikten sonra bazı misafirlerin kendile- rini telefonlarla arayarak yemek tarifi aldıklannı da kaydederek şöyle konuş»- tu: "Gerek yerli gerekse yabancı birçok misafıri ağırlıyoruz. Hatta memnuniyet- lerini telefonla bildiren ve tarif ısteyenler çıkıyor. Bunlann arasında Mısır Dışişle- ri Bakanı'nın eşini sayabiliriz. Bugünkü ilginin artarak devam edeceğini umuyo- ruz." 1100 kişilik yemek yapma kapasitesi- ne sahıp mutfak bölümündeyiz. Mut- fakta hareketli bir gün. 9 aşçı ve yamak- lan ile 15 kişi Osmanlı yemekleri pişiri- yor. 2 yıllık aşçı Ali Çodur'dan yufkah 'Dârüzziyâfe' köftesinin tarifini alıyo- ruz. "Malzeme: 5 adet yufka / 200 gr. tavuk kıyması / 200 gr. kuzu kıyması / 200 gr. dana kıyması / 50 gr. yeşil fıstık (kıyılmış) ' 100 gr. kuru ekmek içi, / 30 gr. tuz / 20 gr. karabiber / 1 baş soğan. Yufka dışında bütün malzeme kanştın- lıyor. Iki kez makineden çekiliyor. 15 dakika buzdolabında bekletiliyor. Yu- varlanıp nılo şeklinde beş eşit parçaya kesiliyor. Yufkalar da teker teker açılı- yor. Etler yufkalara sanlıyor. Izgara ya da tavada kızartılıyor. Uzun listf Ve lıste uzuyor: Hünkârbeğendi, sa- ray böreği, sakız muhallebisi, hünkâr usulü sütlü badem çorbası, turunç, gül, narşerbetleri... Osmanlı mutfağına daha yakın olmak isteyenler için Dârüzziyâfe sabah 08.00'- den gece 24.00'e dek Türk müziği eşli- ğinde hizmet veriyor. Süleymaniye'de Dârüşşifâ sokağında. (511 84 14 / 526 18 91) Salman Rüşdü: Iran fetvayı iptai etsinAA (Londra) -Şeytan Ayetleri adlı kitabı nedeniyle 3 yıl önce dün İran'ın eski dini lideri Ayetullah Humeyni tarafından hakkında ölüm fetvası verilen Hint asıllı İngiliz yazar Salman Rüşdü, İran'- ın fetvayı iptal etmesini istedi. Rus yönetmen Andrei Konchalovski'nin Yakın Çevre (The Inner Circle) filmi, şenliğin açılış filmiydi. Beriin şenliği tartışınalı açıldı ATtLLA DORSAY (BerUn)-42. Beriin Şenliği, bu kentin yıllardır gör- mediği ılık bir havada, ama her yıl olduğu gibi tartışma açan bir filmle başladı. 12 yıldır ülkesinden uzakta olan ve Amerika'da ça- lışan, bir zamanlann yetenekli Rus yönetmeni Andrei Koncha- lovski'nin "Yakın Çevre-The Inner Circle" adlı filmi, çarpıcı konusuna karşın genelde beğenilmedi. Konu aslında son derece ilginç. Ger- çek bir olay; Stalin'in fılm göstericisi. "projeksiyonu" olan ve halâ Rusya'da hayatta olduğu bildirilen İvan Sanahin'- in yaşamının Stalin'li yıllan anlatılıyor. KGB'de projeksiyoncu iken bir gece apar topar alınıp Stalin'e fılm göster- mekle görevlendirilen genç adam; Sta- lin, Beria, Voroşilov gibi dönemin ünlü- lerinin yakınına. "yakın çevre"lerine giriyor ve ilginç deneyimler yaşıyor. Bu arada Stalin'in müthiş bir sinema me- raklısı olduğunu da öğreniyor ve sevdiği fılmlerden bölümler izliyoruz. Ne var ki Konchalovski, aslında kendi başına ilginç olan Stalin, Beria gibi kişi- liklerin. gerçek görünümlenne son dere- ce benzetilmış aktörlerin canlandırma- sıyla ayrı bir heyecan kazanan fılmini derleyip toparlayamamış. Bu "diktatör ve sanat emekçısı " oyküsü, beklenebıle- ceği gibi fonda bütün bir trajik dönemin yaşandığı bir kişilik çatışması biçiminde gelişmiyor. Konchalovski, Ivan'ın güzel karısının, Beria'dan başlayarak KGB çevrelerinin "gözdesi" olmasım ve kaçı- nılmaz acı sonunu ön plana çıkanyor ve oradan itibaren, filme kolay dayanılmaz bir melodram havası egemen oluyor. Stalin rolünde Aleksandre Zbruev şa- şırtıcı bir portre çiziyor. Görünüm ola- rak, oyun olarak... Bena'da, büyük oyuncu Bob Hoskins'in alçak düzeyde, ama ilginç bir oyununu buluyoruz. Ivan rolünde, "Amedeus"un Mozart'ı Tom Hulce, yer yer yine Mozart oynadığı ve hiç bir biçimde denetleyemedıği aşın abartılı bir oyun veriyor. Karısını oyna- yan yeni bir oyuncu. Lolita Davidovich ise gerçek bir keşif. Sonuç olarak film. ele aldığı dönemin ilginç niteliklerine \e yer yer belgesel bölümleri kullanmadakı başansına karşın, anımsanacak bir siya- sal sinema örneği değil, ikinci sınıf bir melodram olup çjkıyor. Ve "Siberiade"- ın, "Maria'nın Âşıklan"nın gerçekten sevdiğimiz kişilikli yönetmenının artık sinema sanatı için Hollywood pınltısın- da tümüyle kaybolmuş olduğunu dü- şündürüyor. Öte yandan, Beriin bızlere yine parlak bir şenlik vaat ediyor. Kuşku yok kı dünyanın en geniş. en çok fılm gösteren, en iyi organize edilmiş şenliği bu. Basına aynlmış yepyeni bir kompleks, bizleri diğer festivalcilerden ve "Beriin seyir- cisi"nden uzaklaştırmak tehlıkesı içeri- yorsa da, kuşkusuz yer sorununu çö- zümlüyor. Artık fılmlere girmek için itişip-kakışmaya, boğuşmaya gerek kal- mayacak. Her zamanki bölümlerim (Yarışma, Forum, Panorama, Genç Al- man Sineması, Film Pazan) yanısıra, geçmişedönük "Retrospektif' bölümle- rinde bu yıl, geçenlerde 100. yaşgününü kutlayan güldürü fılmlerinin büyük ya- pımcısı, Laurel-Hardy'nin yaratıcısı Hal Roach'a bir bölüm aynlmış. Bir diğer bölüm de, savaştan sonra Doğu Berlin"- de kalmış olan ve bugünlerde akıbeti tartışılan Babelberg stüdyolannda çev- nlmiş ünlü Alman klasiklerınden oluşu- yor. Şenlikteki tek Türk fılmı olan, İsmet Elçi'nin Panorama'da yer alan "Düğün" filmini ise siz bu satırlan oku- duğunuzda izlemiş olacak ve sonra size bu filmden söz edeceğiz. Fetvanın yayımlandığı günden bu ya- na saklanmakta olan 44 yaşındaki ya- zar, BBC'ye verdiği demeçte, İngiliz hükümetine. ölüm fetvasının geri çekil- mesi için İran'ı ikna etmesi çağnsında bulundu. İngiltere'nin İran ile oturup ikili ilişki- leri geniş biçimde düzenlemesinin zama- nı geldiğini belirten Salman Rüşdü, "Tahran'a fetvanın kabul edilemez ol- duğunun ve Ingiltere ve Avrupa ile iliş- kilerinin ılerleyebilmesi için fetvanın geri çekılmesi gerektiğinin anlatılması- m" istedi. Başına İran tarafından 2 milyon dolar ödül konulan Rüşdü, kitabı aleyhindeki kampanyanın bu derece geniş olacağını başlangıçta tahmin edemediğini, ancak yazdığı kitaptan ötürü zaten "yüksek bir ceza ödediğini" kaydederek "Acılanmı bir kenara atıp saklanarak yaşamayı ve hayatta kalmayı öğrendim" dedi. Salman Rüşdü için verilen fetvanın üçüncü yıldönümünde, Rüşdü'yü des- tekleyenlerle yazann aleyhindeki Müs- lüman gruplar arasında sert bir bildiri ve kampanya savaşı da dikkati çekti. İran'da önceki gün tüm dini ve siyasi iiderlerin fetvayı destekleyici açıklama- lannın ardından İngiltere'de yeni kuru- lan Müslüman Parlamentosu'nun lideri Dr. Kelım Sıddıki, dün yayımladığı bil- diride, Salman Rüşdü'yü "İslam'm bir numaralı düşmanı" ilan etti. Şeytan Ayetleri'nin hâlâ tehlikeli ve çözülmemiş bir sorun olduğunu ve ken- disinin, olayın şiddetini azaltmak için çaba harcadığını kaydeden Pakistan asıllı Sıddıki şöyle dedi: "Ancak öyle görünüyor ki Rüşdü ve arkadaşları bıze hakaret, iftira ve kara- lama yağdırmaya kararlı görünüyorlar. Varsın yapsınlar. Müslüman Parlamen- tosu'nun mayıs ayındaki oturumunda bu konuda izleyeceğimiz yolu açıklaya- cağım. Bu arada her yerde Müşlüman- lar, Rüşdü'yü ve destekçilerini İslam'ın bir numaralı düşmanı olarak görecek- lerdir." Öte yandan AT'ye üye 12 ülkeden 115 parlamenter, yaptıklan ortak açıklama- da, Salman Rüşdü'ye destek olduklannı belirttiler. Topluluk üyesi bir ülke va- tandaşına karşı dış bir ülkeden gelen ölüm tehdidini reddettiklerini belirten Avrupa Parlamentosu üyelerı, tehdidin devam etmesinin AT-İran ilişkilerinin düzelmesinı engelleyeceğini hatırlattı- lar. Merkezi Londra'da bulunan "Salman Rüşdü ve Yayıncılannı Savunma Ulus- lararası Komitesi" tarafından yayımla- nan "3 Yıl Yeter" başlıklı bildiride de öncelikle Rüşdü'nün başına konan ödü- lün kaldınlması istendi. Londra'da ünlü Alman yazar Günter Grass, Tom Stoppard ve Martin Amis'- in katılacağı ifade özgürlüğü konulu bir açıkoturum yapılırken Fransa'da Paris Üniversitesi ve Fransa İnsan Haklan Birliği çeşıtli yürüyüş, konferans ve re- sepsiyonlar düzenlediler. Almanya. İrlanda. Yeni Zelanda, Avustralya, Kanada, ABD, İsvıçre ve Danimarka'da yerel PEN örgütlerince açıkoturumlar, parlamenterle görüşme- ler planlanıyor. Iyot eksikliği 1 milyar kişiyi tehdit ediyor Dış Haberler Senisi - Dünya üzerinde; bir milyara yakın kişinin iyot eksikliği tehlikesi ile karşı karşıya olduğu bildirili- yor. Tuzlu su bahklannda, deniz yosu- nunda ve kaba, süzülmemiş topraklarda bulunan iyot, fetüs ve çocuklarda beyin gelişimi ve vücut metabolizmasını düzen- leyen tiroit bezi için vazgeçümez bir mad- de. Time dergisinde belirtildiğine göre çok az iyot alanlar zekâ geriliği, büyümenin durması ve tiroid bezinin büyümesi an- lamma gelen guatr hastauğı riski ile kar- şı karşıya kalıyorlar. Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Millet-- ler Çocuk Fonu ve Uluslararası İyot Eksikliğini Kontrol Altına Alma Kon- seyi'nin desteğiyle, Birleşmiş Milletler'in 1990 Çocuk Zirvesi'nde 2000 yıhna ka- dar dünyayı iyot eksikliğinden kurtar- ma karan alındı. Bu amaçla Dr. Rene Tonglet başkanlığındaki bir grup bilim adamı, iyot eksikliğinin çarpıcı boyut- larda olduğu Zaire'nin Kivu bölgesinde bir yıl sürelı bir araştırma yaptılar. Bu araştırmanın New England Journal of Medicine'de yayımlanan sonuçlanna göre son derece ucuz ve basit yollarla so- runun üstesinden gelinebilecek. Bilimadamları son derece küçük doz- larda (bir milimetrenin onda biri) iyoni- ze bitki yağı verilen kişilerde iyot eksikli- ğinin önlenebildiğini buldular. Bu bulu- şun önemi. verilenin çoğunlukla uygula- nan 1 ml dozun çok altında olmasmda yatıyor. Böyle bir doz ABD parasıyla 3 sente mal oluyor. Geniş kitleler düşünü- lürse bu oldukça küçük bir rakam ola- rak kalıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle