Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-^5ŞUBAT1992CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DIŞHABERLER 11
Korkulan "kara cuma" gerçekleşmedi, İslamcı militanlar, polislere karşı gerilla yöntemleri izliyorlar
Cezayir'de İslamcdardanvur-kaç taktiği
Küçük tngiltz çevreci
• Dış Haberler Servisi- K üçük çevreci
saatlerce Londra'nın dondurucu
soğuğunda çevre bakanlığı binası
önünde bekledi. Oturduğu Cornvvall
bölgesindekı nehrin kirlenmesine
bakanlann artık bir son vermesini
istiyordu. The Independent
gazetesinde tam sayfa verilen bir
ilanda 'Dünyanın Dostlan' örgütü,
İngilizleri hükümetini çevre
konulannda sorumluluk üstlenmeye
çağırıyor. İlanda, küçük çevrecinin
yaşadığı >erde bir yıl önce bir kalay
madenı kapatılırken pompalannın da
durdurulduğu. sonuçta kentteki
nehrin kirlendıği anlatılıyor.
Hükümete yapılan yardım çağnsı "Biz
sorumlu değıliz" yanıtı ıle karşılaşmış.
BM*den Bakü'ye onay
• AA (Birieşmiş MUfcÜer) • BM
Güvenlik Konseyi, Azerbaycan'ın BM
üyeliğini oy birliğiyle onayladı.
Üyeliğin resmiyet İcazanması, genel
kurulun "formalite niteliği taşıyan"
onayıyla tamamlanacak. Azerbaycan'la
birlikte diğer 7 BDT üyesinin
üyeliğinin onaylanacağı genel kurulun
bu ayın 28'inde yapılması bekleniyor.
BDT üyesi 8 cumhuriyetin katıhmıyla,
BM'ye üye ülke sayısı 174*e çıkacak.
Kınmlı muteşekkir
• AA (Bursa) - Kırım Millet Meclisi
Başkanı Mustafa Cemil Kmmoğlu,
"Mucadelemde Türk halkının manevi
desteği sayesinde hayatta kaldım"
dedi. Bursa'ya gelen Mustafa Ccmil
Kınmoğlu, Çelik Palas Oteli'nde bir
basın toplannsı düzenledi. Kınmoğlu,
Kırım Türkleri'nin 1944 yüında Stalin
tarafından öz yurtlanndan Sibirya'ya,
Orta Asya'ya sürüldüğünü, sürgün
sırasında halkının yüzde 46'sının
soykınma uğratıldığını bildirdi.
Türkiye'de ilgi ve destek gördüğünü
beürten Kınmoğlu, üç yıl içinde 500
milyon dolara ihtiyaçlan
bulunduğunu, Türkiye'den maddi ve
siyasi destek istediklerini de kaydetti.
Ankara'ya övgü
• AA (Stockholm) - Isveç gazeteleri,
Orta Asya ve Balkanlar'daki son
gelişmelerin ortaya "güçlü ve önemli
bir Türkiye" çıkardığını yazıyorlar.
Expressen ve östgöta Korrespondenten
gazetelerinde yer alan haber
yorumlarda, Türkiye'nin, Orta Asya ve
Balkanlar'da konumunu değiştiren bir
Ulke olduğu ifade edildi. Expressen
gazetesinde yayımlanan "Türkiye ve
Büyük Oyun" başhklı haberde, Orta
Asya konusuna değinilirken oyunun
bir tarafında Türkiye ile ABD'nin,
karşı tarafta ise tutucu Islam hareketi
ve bunun lideri tran'ın bulunduğu ileri
sürüldü. Haberde Tahran ve
Ankara'nın Orta Asya' da
elçilik kurma yanşına girdikleri de
savunuldu.
'Umut Operasyonu'
• CUMHURİYET (Aakara) - Kızılay
Genel Başkanlığı'nca "Umut
Operasyonu" çerçevesinde Türki
cumhuriyetlere 35.8 ton yardım
malzemesinin gönderildiği büdirildi.
Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan
açıklamada Türki cumhuriyetlerin yanı
sıra Ermenistan'a da yardım
gönderildiği kaydedildi. 10 şubat
tarihinden itibaren sürdürülen
kampanyada 26 uçak ile Azerbaycan,
Türkmenistan, Kırgızistan, özbekistan
Tacikistan ve Ermenistan'a giyecek,
yiyecek ve çeşitli malzeme gönderildi.
Yardımlar önümüzdeki günlerde de
sürecek.
Yunan muhalefeti
• UBA (Bonn) - Türk düşmanhgmda
ısrar eden Yunan muhalefetinin
tutumunun, Yunan halkınınki ile
bağdaşmadığıru öne süren
Almanya'nın ciddi gazetelerinden
Stuttgarter Zeitung'da "Bugünkü
Yunan muhalefetinin yapüğı sadece
geleneksel düşman resmini işlemekten
ibaret" denildi. Gazetede, Yunam'stan
Başbakanı Konstantin Mitsotakis ile
Başbakan Süleyman Demirel
arasındaki görüşme sonrası
Yunanistan'da meydana gelen
değerlendirmelere yer verilerek şoyle
denildi: "Mitsotakis'le Demirel
arasında geçen hafta sonunda
Davos'da gözlenen yakınlasma, daha
tam başlamadan sonuçsuz kalma
tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor.
Muhafazakâr hükümet başkanının
uzlaşma politikası, muhalefet
partileriyle basının sert direnişleriyle
karşılaştı.
Dış Haberler Servisi - Cezayir'de dünkü cuma namazının ardından Is-
lamcılarlagüvenlik güçleriarasındaçatışmalarçıktı. Kasbah kentin-
de polislerin bir eye baskın düzenlemeleri sonucunda 5 İslamcı öldü.
Başkent Cezayir'in diğer bölgelerinde Islamcüar, vur-kaç taktiği uy-
gulayarak çok sayıda poüsi yaraladılar. tslami Selamet Cephesi'nin
(FIS) son onda geriadım atarak cumanamazının ardmdan yapılması
beklenen yürüyüşü iptal etmesi çatışmaların büyümesini önledi.
Cezayir'de bu hafta başında yönetim- Güvenlik güçleri, gösteri olasıhğı üze-
deki Yüksek Devlet Komitesi'nin rine önceki akşamdan başlayarak kentin
(YDK) olağanüstü hal ilan etmesinden tüm meydanlannı denetim altına aldılar,
sonraki ilk cuma namazında korkulan camiler zırhlı araçlarla kuşatıldı, önemli
gerçekleşmedi. Ülkededün cuma namazı merkezlere tanklar yerleşürildi. Güven-
sonrasında İslamcılann büyük çaplı bir lik güçleri, camilere giden yollan keserek
gösteri yürüyüşü düzenlemesi bekleni- namaza gidenleri tek aradılar. Ajanslar,
yordu. fslamcılar. önceki gece başkent aramalar sırasında çok sayıda Islamcı-
Cezayir'in çeşitli semtlerinde kapı kapı nın, silah ve patlayıcı madde bulundur-
dolaşarak halkın gösteri yürüyüşüne ka- maktan tutuklandığını bildirdiler.
tılmasını istemişlerdi Cuma namazının başlamasından he-
men önce başkentin çeşitli merkezlerin-
den silah sesleri geldi. AFP'nin bildirdi-
ğine göre ateşin, halkı sindirerek evlerine
çekilmeye zorlamak için güvenlik güçle-
rince mi açıldığı, yoksa FIS militanlany-
la çıkan bir çatışma sonucu mu olduğu
anlasılamadı. Silah seslerinin ve geniş gü-
venFık önlemlerinin cuma namazına katı-
lımı düşürdüğü haber verildi.
FlS'ın geniş bir tabana sahip olduğu,
aynı zamanda da bu hafta içensinde 6
polisin öldürülmesini üstelenen "Ceza-
yirli Afganlann" yaşadığı Kasbah sem-
tınde silah seslerinin yoğunlaştığı bildiril-
di.
çekleştiren İslamcılar, olaydan
kaçmayı başardılar. Güvenlik güçleri, bu
saldınlar sonrasında önlemlerini arttır-
dılar. Başkentin merkezıne de yeni birlik-
ler ve polis ekipleri gönderildi.
Bu gelişmelerin ardından gözler, cuma
namazında yapılması planlanan yürüyü-
şe çevrildi. Ajanslar, cuma namazını biti-
renlerin dağıldığını haber verdi. Yürüyü-
şün gerçekleşmemesinde, FlS'ın yaptığı
son dakika çağnsının etkili olduğu kay-
dediliyor. AP'nin haberine göre FIS,
cuma namazı sırasında taraftarlanna bir
sonra leştiren "Afganlar" adlı İslamcı örgütün
merkezi sayılan Kasbah'ta polislere ateş
acan İslamalar kaçarak bir eve sığındılar.
İslamcılann "Teslim ol" çağnsına uymama-
lan üzerine polisler eve roket saldınsı dü-
zenlediler. Çıkan patlamada evde bulunan
ve "Afganlar" örgütüne bağlı olduğu sanı-
lan 5 kişi öldü.
çağn yaparak güvenlik güçlerinin kan
n
,. , , . •• j . ı ,-. dökmeye kararlı olduğunu, bu nedenle
Reuter mhabennegorede başkent Ce- g ö
steri yapılmayacağını ve namazını kı-
lanların evlerine gıtmelerini istedi.
Cezayir'deki Batılı diplomatlar, yöne-
timin sıkı denetimine karşı Islamcılann
gerilla taktiği uygulamaya başladığmı
belirtiyorlar. Islamcılar, son 4 gün içeri-
sınde gerçekleştirdikleri saldınlarda,
vur-kaç taktiği uyguluyorlardı. Şu ana
g ş
zayir'de Savunma Bakanlığı'nın yakının-
daki bir karakola silahlı kişilerce saldın
düzenledi. Saldında. karakolda bulunan
çok sayıda polis yaralandı. Saldınyı ger-
lanamadı. Güvenlik güçlerinin dünkü
cuma namazı sonrasında, İslamcılann
Cezayir radyosunun haberine göre bir sü- güçlü olduğu semtlerde geniş çaplı ara-
redir polislere karşı terörist eylemler gerçek- maya giriştiği bildiriliyor.
Cezayirli sosyolog Colonna, darbede sivillerin önemli rol üstlendiğini ileri sürdü
Darbeyi askerler .yapmadı
IŞIK T A N D O G A N ABEL (Pa-
ris) - "Darbe girişiminin or-
dudan çıktığına inanmıyo-
rum. Demokratlar orduyu
kendi arzulan ile çağırdı-
lar". Cezayirli sosyolog ül-
kesindeki gelişmeleri Cum-
huriyet'e değerlendirirken,
İslami hareketin geçmişle
bağlantıh olmadığını. mo-
dern zamanın ürünü oldu-
ğunu savundu.
Fransız Ulusal Bilimsel Araştırma
Merkezi'nde arastırmacı olan Prof.
Colonna, Cezayir'deki durumla ilgi-
li sorulan şöyle yanıtladı:
— Cezayir'de ordunun seçimlerı
askıya alarak siyasal yaşama mûda-
halesi konusunda ne düsünüyorsu-
nuz?
COLONNA - Bu benim için aske-
ri bir darbe değil. Bence bu işin için-
de ordu yalnızca bir ortak, tabii kuş-
kusuz ağırlığını hissettiren, rahatsız
edici bir ortak. Zaten darbe inisiya-
tifinin ordudan çıkmış olduğuna
inanmıyorum. Bu Lşin içinde siville-
rin payı çok önemli. Bundan sonra-
ki geüşmeler de tamamıyla darbeyi
gerçekleştirmiş olan güçler arasındaki
Uişkilere bağlı olacak.
— Siz Cezayir'de bu nıtelikte siyasi
yapılanmalar görebıliyor musunuz?
CO1ONNA - Demokrat diyebile-
ceğimiz kesimin uzlaşmış olduğunu
düşünüyorum, çünkü orduyu kendi
arzulan ile çağırdılar, Birçok kişinin
FlS'tan gözü korkmuştu ve bu du-
rumda ordunun müdahalesini istedi-
ler. Dolayısıyla analizlerinde şaşımuş
olduklannı düşünuyorum, tavırları-
na da aynı şaşkınlık yansıyor. Yalnız
eğer Cezayir'de sivil toplumun önem-
li bir rol oynayacağı bir dönem var-
sa, onun önümüzdeki dönem olaca-
ğını düşünüyorum. Ama insanlan
buna ikna etmek çok güç, çünkü sö
zunü ettiğim demokratlar kendi ara
lannda bölünmUş durumdalar. So
kesimdeki însanlann bir kısnu için bu
askeri bir darbe, dolayısıyla bunu
yargılıyorlar.
FlS'a baskı
— FIS 'a karşı içine girilen bu bas-
kıcı tavrın, İslami hareketi daha da
tepkici kılabileceğini düşünmüyor
musunuz?
COLONNA - Kesinükle öyle. Za-
ten bugün olanlar da 80'li yıllarda
hapse girenlerce hazırlandı. Bunlar
ilk tutuklanan İslamcılann calışma-
lannın sonucu; bu kesin. Zaten bu-
nun için FIS sivil toplum içine alın-
malıdır. Onlann da öteki güçlerle ay-
nı muameleye maruz kalmalannı ta-
lep etmek gerekiyor.
— Bugün birçok kişi FIS 'ın bu son
seçimlerde elde ettiği başanyı, halkın
onlara FLN'den kurtulma umudu ile
oy vermiş olmalanna bağltyor. Siz
Cezayir'de İslami hareketin güçlen-
mesinin ardında daha başka neden-
ler olduğunu düsünüyor musunuz?
COLONNA - Bunun geçmişle hiç-
bir ilgisi yok. Anlamamız gereken bir
şey var, o da İslami hareketlerin mo-
dern hareketler olduğu. Bunlar mo-
dern durumun ürünleri ve Cezayir'-
in gecmişinden hiçbir şey yansıtmı-
yorlar. Gerisi laf.
Sonra kimlik arayışı ile de pek il-
gisi yok bu gelişmelerin, çünkü FIS
milliyetçi değil enternasyonalist bir
hareket. Cezayir'e özgü modeller ara-
Cuma namazının ardından askerler başkent Cezayir'in tüm köşe başlarını tuttu. (Fotoğraf: REUTER)
maktan uzak, başka yerlerde üretil-
miş modelleri ithal ediyorlar. Benim
için bunun kimlik arayışı ile hiçbir
ilişkisi yok. Belki Batı ile olan ilışki-
lerle ilgisi var.
— Pekiyi FLN'nin geleceğini na-
sıl görüyorsunuz?
COLONNA - Birçok çevrede ha-
len bir FLN özlemi var tabii, özellikle
de komünistlerde FLN'yi yeniden ör-
gütleme isteği var. Ben kişisel olarak
bu partinin ortadan kalkması gerek-
tiğini düşünüyorum.
Kadınlann durumu
— Pekiyi İslami hareket içindeki
kadınlann konumu hakkında ne dii-
sünüyorsunuz? Sizce bizim anladığı-
mızdan farklı da olsa, bu siyasi ya-
pıya dahil olmakla bir tür özgürlük
kazandıklanm düşünüyorlar mı?
COLONA - Bilmiyorum, ama bu
kuşkusuz sorulması gereken bir soru.
Cevaplandırmam güç bu soruyu,
ama bana yine de evet demek gerek
gibi geliyor. Bu konuda yapılan ca-
hşmalar öyle gösteriyor en azından.
Fakat onlann bu harekete kendilik-
lerinden girdiklerini düşünmüyorum.
Kadınlann üzerinde genelde çevrenin
baskısı söz konusu, komşulann fikir-
lerinin belli bir önemi var. özellikle
mütevaa çevrelerde baskı babalardan
ziyade ağabeylerden gehnekte.
Bunun yanı sıra kocasının nzası ol-
madan kendi istekleri ile tslami ha-
rekete katılmış kadınlar da var. Ak-
üma sinema çevrelerinden böyle bir
çift geliyor. Eski öğrencilerimden
şimdi evli olanların arasında da ko-
casının isteğinin hilafına eserlerini di-
ni kurallara uymaya zorlayan kadın-
lar oldu. Bu durumda erkekler ne ya-
pacaklannı şaşınyorlar. Bu gibi ha-
reketlerin ardında kızın ailesînin ge-
leneksel tutumunun ortaya çıkması
da söz konusu olabiliyor tabii. Çün-
kü kadın üzerinde ağabeylerin etkisi
kocalannın etkisinden daha güçlü.
öte yandan eğer FIS, toplumu ida-
re etmek durumunda kalmış olsaydı
kadınlara belli bir yer vermek duru-
munda kalacaktı. Çalışan kadınlan,
mesela tıp alanında çalışan doktor ve
hemşireleri evlerine gönderemezlerdi
herhalde. tran'da da böyle oldu, ka-
dınlar kendilerine toplumda bir yer
actı.
Cezayir'de çağdaşlaşma konusun-
da yol almış kadınlann durumunun,
tran'dakilerden çok farklı olduğunu
düşünüyorum. Cezayirli kadınlann
taleplerinin daha fazla olacağuu dü-
şünüyorum. Burada genelde Cezayir-
li kadmlardan söz ediyorum.
THE«âİfeTIMES
Başkan Bush rakipsiz
George Bush'un başkanlık
için adaylığuıı açıklaması,
ekonomik durgunluğun
üzerine çöktüğü kamuoyu
yoklamalanm gölgeliyor.
Bush çok heyecan
yaratmayabilir, ancak
karşısına çıkacak güçlü bir
rakibi yok. Gerald Ford
1976'da, Jimmy Carter
1980'de benzer koşullarda
aday olmuşlardı. Bush'un
da şimdi epey sıkıntılı
olması gerekirdi. Uzun
süredir beklenen ekonomik
iyileşme geçen sonbaharda
da gerçekleşmedi. Amerikan
ekonomisi hâlâ ayağını
sürüyor. Halkın üçte ikisi
ülkenin yanlış yöne gittiği
kanaatinde. Ama Bush, özellikle eski dış siyaset basanlan
nedeniyle şansh durumda. Kendi partisinde rakibi Pat
Buchanan tehditten çok, can sıkıntısı. Ekonomik ve siyasal
müliyetçiliği, Bush'un "yeni vergi yok" vaadinden
dönüşünden yılanlara yakın geliyor. Bush'un aslında en
büyük şansı, demokratlann kargasa içinde olmaJan. Beş
adaydan hiçbiri ciddiye alınacak gibi değil. Bill Clinton,
aşk hayatına ilişkin iddialar yüzünden gerilere düştü.
Şimdi Paul Tsongas ile Tom Harkin basabaş. Salı günü
New Hampshire'da yapılacak önseçimde bunlardan biri
açık-seçik kazançlı çıkmazsa, başka adaylar ortaya
atılacaktır. Bu olası adaylar arasında da sadece eski New
York Belediye Başkanı Mario Cuomo ile Temsilciler
Meclisi çoğunluk lideri Richard Gephardt yeterince
tanınıyor ve kampanyaya geç girecek kadar da paralan
var. Ama bunlar da Bush'a karşı çıkacak gibi
görunmüyor. lki hastalık atlatan Bush sağlıklı olduğunu
göstermek zorunda. Bu haziranda 68 yaşına girecek. Ikinci
bir dönemden sağ çıkmayabilir. Başkan yardımcısı olarak
Dan Quayle'i yeniden seçecek olması ise düşündürücü.
Ancak Bush-Quayle ikilisi gelecek dört yıl için en raakul
seçim gibi görünüyor. (13 Şubat)
HİÇOLMAZSA
DUA KİTABIMI
ALSAYDtM
Le Monde'dan
îrûnffurtcrAllncmfine
Doğu yakası karanhk
Avnıpa'nın doğu yakasında ulusal çelişkiler ortamı
karartıyor. Bu özellikle çokuluslu iki devletin. Yugoslavya
ile Sovyetler Birliği'nin çökmesi ve şimdiye değin bu
devletlerde iktidan elinde tutan uluslann ayncalıklannı
kaybettiği gerçeğine alışamaması yüzündendir. Bir yanda
Rusya, Sovyetler Birliği'ni izleyen diğer devletlere kendi
askeri politikasını, ekonomik iradesini dayatmak
cabasında. Diğer yanda Sırbistan, Yugoslavya'dan kopan
veya kopmaya çalışan haJklan kanlı yöntemlerle geri
döndürmeye çalışıyor. Belgrad'daki liderler sözleri
dinlenmediği ölçüde "düşman ülkeyi yıkmak", "düşman
halkı sünnek" veya öldürmek yolunu seçiyorlar. Her iki
vaka da ne kadar birbirinden farklı olursa olsun, sadece
bir çıkış yolu var: Eskiden iktidan elinde tutanlann
egemenlik iddialanndan tümüyle vazgecmesi, kendi
bölgeleriyle yetinmesi gerekiyor. Devletler ailesi onlara
uyanlarla, baskıyla, yaptınmlarla dogru yolu dayatmalıdır.
Son yetmiş yıhn tecrübesi şunu öğretti: Özgürlük ve
demokrasi tek başına etnik azmhklara care değildir.
Çünkü çoğunluk, azınlığın haklannı hiçe sayabilmektedir.
Çokuluslu devletler için en iyi çözüm federatif devletlerdir.
Doğu Avnıpa'nın önündeki en acil görev, bağımsızlaşan
devletlerde ulusal azınhklann haklanmn konınmasıdır.
(13 Şubat)
Hıristiyanlığın iki kalesi, eski sosyalist ülkelerde etkinlik için mücadele ediyor
Doğu Avrupa'da Ortodoks-Katolik çekişmesiSTELYO BERBERAKİS (Atina) - Sovyetler Birliği, Orta Avnıpa'nın
eski sosyalist ülkeleri sistem değiştirdikten sonra bu ülkelerde ol-
dukça yaygın olan Ortodoksluk mezhebi de yeniden işlerlik ka-
zandı. Ancak bu, Hıristiyanlığın iki kalesini, yani Ortodoks ve
Katolik kiliselerini yeniden karşı karşıya getirdi.
geçirdi. Bu çerçevede dünyanın her bir
köşesindeki Ortodoks kiliselerinin baş-
kanlan (metropolitleri) 15 mart günü İs-
tanbul'a gelecekler. Patrik Vartholome-
os başkanlığında yapılacak bu büyük
toplantıda "Ortodoksluk meseleleri"nin
yanı sıra "Unitacıhk" konusu da günde-
megetirilecek.
Roma Imparatorluğıi'nu da ikiye ayı-
ran "Büyük Skizma" hareketinden sonra
Bizans İmparatorluğu'nun yayıldığı yer-
lerin arasında bugünkü eski sosyalist ül-
keler de var. Bu ülkeler tarih boyunca
•'Büyük Skizma" ile başlayan ve yüz-
yıllarca süren bu "din kavgası", bugün-
lerde yeniden canlanmaya başladı. Orto-
doks Kilisesi bu ülkelerdeki Ortodoks
halklan "tek çatı" altına toplamaya çalı-
şırken Katolikler, "Vatikan'a yeminli"
"Unitacılar" yani "birlikçiler" olarak ta-
nımlanan Ortodoks papazlan kullana-
rak bu ülkelerdeki halklan kendi etkisi
altına almak için faaliyet gösteriyor..
Bu durum Ortodoks kiliselerinin lideri
ve Vatikan'ın karşıtı durumundaki İs-
tanbul Fener Patrikhanesi'ni de harekete
Ortodoksluk dinini kabul etmişlerdi. An-
cak bu Ortodoks kiliselerinin bazısı tüm
dini ayinleri Ortodoksluk "nizamına"
uygun bir biçimde yönettiği halde metro-
politleri Ortodoks patrik yerine Vatikan
papa'sını "kutsama" işlemini sürdürii-
yor. Bu yöntemi uygulayan Ortodoks
metropolitlere "Unitacılar" adı verilmiş.
Yunanistan'da da bu türden biri
Atina'da, diğeri Yanitsa'da olmak üzere
iki Ortodoks kilisesi var.
Bu ülkelerde komünist sistemin değiş-
mesinden sonra yeniden açılan kiliseleri
şimdi "kendi tarafına" çekmek amacıyla
Vatikan, bu "Unita"cılan kullanıyor.
Vatikan, bu çerçevede bu ülkelerdeki Or-
todoks cemaate yiyecek, içecek ve giysi
yardımı yapıyor.
Yunanistan'daki Ortodoks Kilisesi ise
diplomasiden ve bu gibi yardımlardan
uzak yöntemlerle Vatikan'a yönelik ağır
suçlamalarda bulunduğu gibi Yunan hü-
kümetine de Vatikan ile diplomatik iliş-
kilerini kesmesi için çağnlarda bulunu-
yor. Yunan Ortodoks Kilisesi'nin Baş-
piskoposu Serafım'in bu "histerik"
çağnlan ne Vatikan ne de Yunan hükü-
metince ciddiye alındı. Serafım'in bu
faaliyetleri Yunan Dışişleri Bakanlığı'nı
"huzursuz kılmaya" yetiyor. Çünkü Yu-
nan Kilisesi, bir yerde Yunan dış siyasetı-
ne kanşmış oluyor. Dışişleri bakanhgı,
Atina'nın Roma ile "Makedonya" yü-
zünden zaten "fevkalade" olmayan iliş-
kilerinin böylece daha da gölgeleneceğin-
den endişe duyuyor.
Vatikan'ın karşıtı durumundaki İstan-
bul Fener Patrikhanesi'nin de Başpisko-
pos Serafım'in bu "hırçınlıklanndan"
hiç memnun olmadığından söz ediliyor.
Sırtında yüzlerce yılhk deneyimi taşıyan
Fener'in Vatikan'a karşı vermek istedigi
mücadelenin yine "diplomatik düzeyde"
olmasını yeğlediği belirtiliyor.
Orta Avrupa ve Eski Sovyetler BirligTn-
deki Ortodokslann "hangi tarafa gideos-
ği" sorusu bir yana; Başpiskopos Sera-
fım'in başkanı olduğu Yunan Ortodoks
Kilisesi'nin içinde de sorunlan var. 79 ya-
şındaki Serafim'i "isteyenler" ve "iste-
meyenler" şeklinde ikiye aynlan 81 üye-
lik kutsal Sinod'un çoğunluğu şimdilik
Serafim'i destekliyor. Ancak her an bir
"Bizans oyununa" gelmesi beklenen Se-
rafım, kendi makamı için duyduğu bu
endişeleri bastırmak ve kamuoyunu ken-
di tarafına çekmek amacıyla "Unitacı-
lar" gerekçesiyle Vatikan'a karşı bir
"haçlı seferberliği" başlatmak istedigi
öne sürülüyor.